Tropheus Üretimhane - İzmir (Görüntüler 1. + 9. + 14. sayfadadır)
Gönderim Zamanı: 02 Ocak 2013 23:50
İyi akşamlar sami abi burdan tekrar hayırlısı olsun diyorum dükkan ve üretimhane için malesef daha kararmı veremedim
en kısa zamanda tekrar görüşmek dileğiyle .
en kısa zamanda tekrar görüşmek dileğiyle .Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 04 Ocak 2013 15:05
[QUOTE=bayram kurtuluş]İyi akşamlar sami abi burdan tekrar hayırlısı olsun diyorum dükkan ve üretimhane için malesef daha kararmı veremedim en kısa zamanda tekrar görüşmek dileğiyle .[/QUOTE]
en kısa zamanda tekrar görüşmek dileğiyle .[/QUOTE]
Merhaba Bayram kardeş,
Tebrikleriniz için teşekkür ederim.
Görüşmek üzere....
Selamlar,
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 05 Ocak 2013 22:51
Sami Bey,
Bugün balıklarınızı canlı canlı görme şansım oldu. Verdiğiniz bilgiler ve ilginiz için çok çok teşekkür ederim. Tüm arkadaşların gönül rahatlığıyla yanınıza gitmesini ve balıklarınızı ve sizleri tanımalarını canı gönülden tavsiye ederim. Çay içinde ayrıca teşekkür ediyorum. Allah yolunuzu açık etsin...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 06 Ocak 2013 19:38
[QUOTE=metinaltin83]
Sami Bey,
Bugün balıklarınızı canlı canlı görme şansım oldu. Verdiğiniz bilgiler ve ilginiz için çok çok teşekkür ederim. Tüm arkadaşların gönül rahatlığıyla yanınıza gitmesini ve balıklarınızı ve sizleri tanımalarını canı gönülden tavsiye ederim. Çay içinde ayrıca teşekkür ediyorum. Allah yolunuzu açık etsin...
[/QUOTE]
Hayırlı akşamlar Metin bey,
Güzel yorumlarınız ve temennileriniz için teşekkür ederim.
Biz yanlızca işimizi yapiyoruz, tabii ne mutlu bize müşterileri de mutlu edebiliyorsak.
Bu arada çay için her zaman buyrun gelin.
Selam ve saygılarımla,
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 08 Ocak 2013 12:08
Sizi canı gönülden tebrik ederim. Şimdiye kadar gördüğüm en ferah ve temiz üretimhanelerden birisi.
Özellikle led aydınlatma çok güzel olmuş. Pek çok üretimhane maliyet nedeni ile ışıklandırma kullanmamakta. Ama göz ardı ettikleri bir nokta var. Işığın büyüme hormonlarına etkisi. Bu etki o kadar bariz ki gözle görülebiliyor. Sadece o da değil renk pigmentlerine ve bağışıklık sistemine de çok etkisi var. Led maliyeti düşürüyor. Diğer üretimciler bir an önce sizi görse iyi olur gibime geliyor.
Ben de sumpumda kullanmayı düşünüyorum. Ledleri nerden temin edebiliriz bir de akvaryumun dışına mı yoksa içine mi monte ettiniz. Bu sorunun sebebi ledler buharlaşan su ile temas halindemi.
Ben Ankarada böyle oturup rahat rahat sohbet ederken bir yandan balıkları seyredebileceğim profösyonel bir üretimhane görmek isterdim. Rutubet, koku olmadan rahatlıkla gezilebilecek bir yer. Umarım tez zamanda görürüz.
Kusura bakmazsanız bazı fikirlerimi ve düşüncelerimi sizle paylaşmak istiyorum.
Ayrıca artezyen suyu kullanmanızın büyük bir artı olduğu kanaatindeyim. İçme sularının durumu malum. Yanlız tanklarınızdaki pipo filtrelerin sistemdeki biyolojik dengenin tam oturmasına yetmeyeceğim kanaatindeyim. Tabi sık su değişimleri ve dip çekimleri sistemi dengede tutabilir. Ama bakteri dengesi tam oturmuş bir su olmayacağı için balıkların mukoza tabakası sağlıklı olmayacaktır. Bu pek çok kişinin farketmediği bir şey. Mukoza tabakası bozulan balık hastalıklara açık hale gelir direnci zayıflar. Özellikle üretimhaneden çıkan yavrularda yeni yerlerine adaptasyon sorunu oluşabilir. O yüzden pek çok üretici pipo filtrelerden vazgeçmiş ve sump ve türevi alternatif filtrasyonlara yönelmişlerdir. Ama tabi burda seçimler kişiye kalmıştır. Size uyuyorsa ne ala.
Aşşağıdaki tespitlerinizin çoğuna katılıyorum. Farklı düşüncelerimi kırmızı ile belirttim.
Saygılar
[QUOTE=ADİSA AKVARYUM] [QUOTE=gokcer] Tebrik ederim,çok güzel bir ortam oluşturmuşsunuz.Bu red rainbowlardan nasıl yavru aldığınızıda yazarsanız sevinirim:)Yavru rakamlarınızdan da belli,en az yavru aldığınız türlerden biri[/QUOTE]
Özellikle led aydınlatma çok güzel olmuş. Pek çok üretimhane maliyet nedeni ile ışıklandırma kullanmamakta. Ama göz ardı ettikleri bir nokta var. Işığın büyüme hormonlarına etkisi. Bu etki o kadar bariz ki gözle görülebiliyor. Sadece o da değil renk pigmentlerine ve bağışıklık sistemine de çok etkisi var. Led maliyeti düşürüyor. Diğer üretimciler bir an önce sizi görse iyi olur gibime geliyor.
Ben de sumpumda kullanmayı düşünüyorum. Ledleri nerden temin edebiliriz bir de akvaryumun dışına mı yoksa içine mi monte ettiniz. Bu sorunun sebebi ledler buharlaşan su ile temas halindemi.Ben Ankarada böyle oturup rahat rahat sohbet ederken bir yandan balıkları seyredebileceğim profösyonel bir üretimhane görmek isterdim. Rutubet, koku olmadan rahatlıkla gezilebilecek bir yer. Umarım tez zamanda görürüz.
Kusura bakmazsanız bazı fikirlerimi ve düşüncelerimi sizle paylaşmak istiyorum.
Ayrıca artezyen suyu kullanmanızın büyük bir artı olduğu kanaatindeyim. İçme sularının durumu malum. Yanlız tanklarınızdaki pipo filtrelerin sistemdeki biyolojik dengenin tam oturmasına yetmeyeceğim kanaatindeyim. Tabi sık su değişimleri ve dip çekimleri sistemi dengede tutabilir. Ama bakteri dengesi tam oturmuş bir su olmayacağı için balıkların mukoza tabakası sağlıklı olmayacaktır. Bu pek çok kişinin farketmediği bir şey. Mukoza tabakası bozulan balık hastalıklara açık hale gelir direnci zayıflar. Özellikle üretimhaneden çıkan yavrularda yeni yerlerine adaptasyon sorunu oluşabilir. O yüzden pek çok üretici pipo filtrelerden vazgeçmiş ve sump ve türevi alternatif filtrasyonlara yönelmişlerdir. Ama tabi burda seçimler kişiye kalmıştır. Size uyuyorsa ne ala.
Aşşağıdaki tespitlerinizin çoğuna katılıyorum. Farklı düşüncelerimi kırmızı ile belirttim.
Saygılar
[QUOTE=ADİSA AKVARYUM] [QUOTE=gokcer] Tebrik ederim,çok güzel bir ortam oluşturmuşsunuz.Bu red rainbowlardan nasıl yavru aldığınızıda yazarsanız sevinirim:)Yavru rakamlarınızdan da belli,en az yavru aldığınız türlerden biri[/QUOTE]
Merhaba Gökçer, teşekkür ederim.
Evet tespitiniz doğru, Red Rainbow türleri daha zor/az yavru veriyorlar.
Ancak bazı önemli hususlar var, bunlara dikkat edilirse verim alınıyor.
Belçika,Hollanda ve Almanya akvaryum forum sitelerinden, uzman veterinerlerden ve bilim adamlarından edindiğim bilgileri okudum, değerlendirdim ve uyguladıktan sonra çok güzel neticeler aldım.
Tabii ki Türkiye' deki bazı dostlarımdan da bilgiler aldım.
Mesala örnek verecek olursam; şu an 5 dişi Red Rainbow'larımın ağzı dolu.
Benim edindiğim tecrübeye göre, iyi verim almak istiyorsanız şu hususlara dikkat etmelisiniz
* Balıklarınız oturmuş bir F0 kolonisi veya F0'ların yavrularından olmalı
Bu tespite şöyle bir yorum getirmek istiyorum. F0 kolonisi yavru verimi gerçekten çok yüksek olur. Ama F0 balığın çoğunun iç parazit gibi hastalıklarla gelmesi sebebiyle karantina tanklarlarında adaptasyon süreçleri ve erkek dişi hiyerarşisinin tam oturması zaman alan bir süreçtir. Kayıpları da göz ardı etmemek gerekir. Bu sebeple üretim için kullanılacak kolonilerin illaki F0 olması şart değildir. Yavrudan beri iyi beslenmiş ve oturmuş bir f5 (5. nesil) koloniden de yüksek verim alınabilir. Bu sebeple üreticinin tercihleri o anki mevcut şartlara bağlıdır. Buna d kişisel tercihler diyebiliriz.
Bu tespite şöyle bir yorum getirmek istiyorum. F0 kolonisi yavru verimi gerçekten çok yüksek olur. Ama F0 balığın çoğunun iç parazit gibi hastalıklarla gelmesi sebebiyle karantina tanklarlarında adaptasyon süreçleri ve erkek dişi hiyerarşisinin tam oturması zaman alan bir süreçtir. Kayıpları da göz ardı etmemek gerekir. Bu sebeple üretim için kullanılacak kolonilerin illaki F0 olması şart değildir. Yavrudan beri iyi beslenmiş ve oturmuş bir f5 (5. nesil) koloniden de yüksek verim alınabilir. Bu sebeple üreticinin tercihleri o anki mevcut şartlara bağlıdır. Buna d kişisel tercihler diyebiliriz.
* Akvaryumunda çok fazla balık olmamalı
* Balıkları iyi yemlemeli ki, çok/sık yumarta üretsinler, çünkü aç balık yumarta vermez !
* Akvaryumun suyunu haftada 2 sefer değiştirmeli, mesela : %25 + %10.
* Suyun değerleri iyi olmalı : Isı, Ph, Nitrit, Nitrat,...
* Akvaryum temizliği 15 dakikadan fazla sürmemeli
* Her akvaryum temizliğinden sonra kullanılan malzemeleri dezenfekte etmeli
* Her su değişiminden sonra vitamin ve mantar/parasit yok edici verilmeli
Hastalık olmayan bir üretim tankında mantar/parazit yok edici ilaçlar bence kullanılmamalıdır. Bu kimyasallar su kimyasını bozar ve balıkların bünyelerinde birikim yaparak ileride büyük sorunlara yol açar. Hele hele her su değişiminde suya ilaç katılması bence çok yanlış bir uygulama. Yurt içi ve dışında pek çok üretici de aynı düşüncededir.
Hastalık olmayan bir üretim tankında mantar/parazit yok edici ilaçlar bence kullanılmamalıdır. Bu kimyasallar su kimyasını bozar ve balıkların bünyelerinde birikim yaparak ileride büyük sorunlara yol açar. Hele hele her su değişiminde suya ilaç katılması bence çok yanlış bir uygulama. Yurt içi ve dışında pek çok üretici de aynı düşüncededir.
* Akvaryumun bulunduğu yerde sigara içmemeli
* Gün içerisinde akvaryumun önünden gereksiz yere çok fazla geçmemeli
* En önemlisi kapalı kutu yem vermeli, KESİNLİKLE açık satılan yem verilmemeli !!!
Bence en iyi ve en sağlıklı yem ev yapımı taze yemdir. Hiç bir işlenmiş fırınlanmış ve paketlenmiş kuru yem taze yemin yerini tutamaz. Yurt içi ve dışında pek çok büyük üretici kendi yaptıkları yemleri kullanmaktadırlar. Bu hem maliyeti düşürmekte hemde daha hızlı boylanma, sağlık ve yüksek verimlilik gibi artılar getirmektedir. Bu konuda ülkemizde HabitatAqua (Murat Ürkmez) beyin çok yol kattetiğini düşünmekteyim. Üretimhane sahibi olsaydım onun bilgilerine mutlaka başvururdum.
Bence en iyi ve en sağlıklı yem ev yapımı taze yemdir. Hiç bir işlenmiş fırınlanmış ve paketlenmiş kuru yem taze yemin yerini tutamaz. Yurt içi ve dışında pek çok büyük üretici kendi yaptıkları yemleri kullanmaktadırlar. Bu hem maliyeti düşürmekte hemde daha hızlı boylanma, sağlık ve yüksek verimlilik gibi artılar getirmektedir. Bu konuda ülkemizde HabitatAqua (Murat Ürkmez) beyin çok yol kattetiğini düşünmekteyim. Üretimhane sahibi olsaydım onun bilgilerine mutlaka başvururdum.
Selam ve saygılar,
[/QUOTE]Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 08 Ocak 2013 16:22
[QUOTE=kAaLpS]
Maşallah Sami Bey, çok güzel bir ortam kurmuşsunuz. Bol yavrulu günler dilerim..[/QUOTE]
Merhaba Kaan bey,
Tebrikleriniz ve temennileriniz için teşekkür ederim.
Selam ve saygılarımla,
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 08 Ocak 2013 19:54
Maşallah türleriniz hep türünün güzel örneği bayadır hakkıyla adını hakeden bir kazumba kolonisi görmemiştim, hayırlı uğurlu olsun.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 11 Ocak 2013 01:20
[QUOTE=GÜVEN]
Sizi canı gönülden tebrik ederim. Şimdiye kadar gördüğüm en ferah ve temiz üretimhanelerden birisi.
Özellikle led aydınlatma çok güzel olmuş. Pek çok üretimhane maliyet nedeni ile ışıklandırma kullanmamakta. Ama göz ardı ettikleri bir nokta var. Işığın büyüme hormonlarına etkisi. Bu etki o kadar bariz ki gözle görülebiliyor. Sadece o da değil renk pigmentlerine ve bağışıklık sistemine de çok etkisi var. Led maliyeti düşürüyor. Diğer üretimciler bir an önce sizi görse iyi olur gibime geliyor. Ben de sumpumda kullanmayı düşünüyorum. Ledleri nerden temin edebiliriz bir de akvaryumun dışına mı yoksa içine mi monte ettiniz. Bu sorunun sebebi ledler buharlaşan su ile temas halindemi.
Ben Ankarada böyle oturup rahat rahat sohbet ederken bir yandan balıkları seyredebileceğim profösyonel bir üretimhane görmek isterdim. Rutubet, koku olmadan rahatlıkla gezilebilecek bir yer. Umarım tez zamanda görürüz.
Kusura bakmazsanız bazı fikirlerimi ve düşüncelerimi sizle paylaşmak istiyorum.
Ayrıca artezyen suyu kullanmanızın büyük bir artı olduğu kanaatindeyim. İçme sularının durumu malum. Yanlız tanklarınızdaki pipo filtrelerin sistemdeki biyolojik dengenin tam oturmasına yetmeyeceğim kanaatindeyim. Tabi sık su değişimleri ve dip çekimleri sistemi dengede tutabilir. Ama bakteri dengesi tam oturmuş bir su olmayacağı için balıkların mukoza tabakası sağlıklı olmayacaktır. Bu pek çok kişinin farketmediği bir şey. Mukoza tabakası bozulan balık hastalıklara açık hale gelir direnci zayıflar. Özellikle üretimhaneden çıkan yavrularda yeni yerlerine adaptasyon sorunu oluşabilir. O yüzden pek çok üretici pipo filtrelerden vazgeçmiş ve sump ve türevi alternatif filtrasyonlara yönelmişlerdir. Ama tabi burda seçimler kişiye kalmıştır. Size uyuyorsa ne ala.
Aşşağıdaki tespitlerinizin çoğuna katılıyorum. Farklı düşüncelerimi kırmızı ile belirttim.
Saygılar
[QUOTE=ADİSA AKVARYUM] [QUOTE=gokcer] Tebrik ederim,çok güzel bir ortam oluşturmuşsunuz.Bu red rainbowlardan nasıl yavru aldığınızıda yazarsanız sevinirim:)Yavru rakamlarınızdan da belli,en az yavru aldığınız türlerden biri[/QUOTE]
Hastalık olmayan bir üretim tankında mantar/parazit yok edici ilaçlar bence kullanılmamalıdır. Bu kimyasallar su kimyasını bozar ve balıkların bünyelerinde birikim yaparak ileride büyük sorunlara yol açar. Hele hele her su değişiminde suya ilaç katılması bence çok yanlış bir uygulama. Yurt içi ve dışında pek çok üretici de aynı düşüncededir.
ADİSA AKVARYUM 2013-01-11 01:30:17
Özellikle led aydınlatma çok güzel olmuş. Pek çok üretimhane maliyet nedeni ile ışıklandırma kullanmamakta. Ama göz ardı ettikleri bir nokta var. Işığın büyüme hormonlarına etkisi. Bu etki o kadar bariz ki gözle görülebiliyor. Sadece o da değil renk pigmentlerine ve bağışıklık sistemine de çok etkisi var. Led maliyeti düşürüyor. Diğer üretimciler bir an önce sizi görse iyi olur gibime geliyor.
Ben de sumpumda kullanmayı düşünüyorum. Ledleri nerden temin edebiliriz bir de akvaryumun dışına mı yoksa içine mi monte ettiniz. Bu sorunun sebebi ledler buharlaşan su ile temas halindemi.Ben Ankarada böyle oturup rahat rahat sohbet ederken bir yandan balıkları seyredebileceğim profösyonel bir üretimhane görmek isterdim. Rutubet, koku olmadan rahatlıkla gezilebilecek bir yer. Umarım tez zamanda görürüz.
Kusura bakmazsanız bazı fikirlerimi ve düşüncelerimi sizle paylaşmak istiyorum.
Ayrıca artezyen suyu kullanmanızın büyük bir artı olduğu kanaatindeyim. İçme sularının durumu malum. Yanlız tanklarınızdaki pipo filtrelerin sistemdeki biyolojik dengenin tam oturmasına yetmeyeceğim kanaatindeyim. Tabi sık su değişimleri ve dip çekimleri sistemi dengede tutabilir. Ama bakteri dengesi tam oturmuş bir su olmayacağı için balıkların mukoza tabakası sağlıklı olmayacaktır. Bu pek çok kişinin farketmediği bir şey. Mukoza tabakası bozulan balık hastalıklara açık hale gelir direnci zayıflar. Özellikle üretimhaneden çıkan yavrularda yeni yerlerine adaptasyon sorunu oluşabilir. O yüzden pek çok üretici pipo filtrelerden vazgeçmiş ve sump ve türevi alternatif filtrasyonlara yönelmişlerdir. Ama tabi burda seçimler kişiye kalmıştır. Size uyuyorsa ne ala.
Aşşağıdaki tespitlerinizin çoğuna katılıyorum. Farklı düşüncelerimi kırmızı ile belirttim.
Saygılar
[QUOTE=ADİSA AKVARYUM] [QUOTE=gokcer] Tebrik ederim,çok güzel bir ortam oluşturmuşsunuz.Bu red rainbowlardan nasıl yavru aldığınızıda yazarsanız sevinirim:)Yavru rakamlarınızdan da belli,en az yavru aldığınız türlerden biri[/QUOTE]
Merhaba Gökçer, teşekkür ederim.
Evet tespitiniz doğru, Red Rainbow türleri daha zor/az yavru veriyorlar.
Ancak bazı önemli hususlar var, bunlara dikkat edilirse verim alınıyor.
Belçika,Hollanda ve Almanya akvaryum forum sitelerinden, uzman veterinerlerden ve bilim adamlarından edindiğim bilgileri okudum, değerlendirdim ve uyguladıktan sonra çok güzel neticeler aldım.
Tabii ki Türkiye' deki bazı dostlarımdan da bilgiler aldım.
Mesala örnek verecek olursam; şu an 5 dişi Red Rainbow'larımın ağzı dolu.
Benim edindiğim tecrübeye göre, iyi verim almak istiyorsanız şu hususlara dikkat etmelisiniz
* Balıklarınız oturmuş bir F0 kolonisi veya F0'ların yavrularından olmalı
Bu tespite şöyle bir yorum getirmek istiyorum. F0 kolonisi yavru verimi gerçekten çok yüksek olur. Ama F0 balığın çoğunun iç parazit gibi hastalıklarla gelmesi sebebiyle karantina tanklarlarında adaptasyon süreçleri ve erkek dişi hiyerarşisinin tam oturması zaman alan bir süreçtir. Kayıpları da göz ardı etmemek gerekir. Bu sebeple üretim için kullanılacak kolonilerin illaki F0 olması şart değildir. Yavrudan beri iyi beslenmiş ve oturmuş bir f5 (5. nesil) koloniden de yüksek verim alınabilir. Bu sebeple üreticinin tercihleri o anki mevcut şartlara bağlıdır. Buna d kişisel tercihler diyebiliriz.
Bu tespite şöyle bir yorum getirmek istiyorum. F0 kolonisi yavru verimi gerçekten çok yüksek olur. Ama F0 balığın çoğunun iç parazit gibi hastalıklarla gelmesi sebebiyle karantina tanklarlarında adaptasyon süreçleri ve erkek dişi hiyerarşisinin tam oturması zaman alan bir süreçtir. Kayıpları da göz ardı etmemek gerekir. Bu sebeple üretim için kullanılacak kolonilerin illaki F0 olması şart değildir. Yavrudan beri iyi beslenmiş ve oturmuş bir f5 (5. nesil) koloniden de yüksek verim alınabilir. Bu sebeple üreticinin tercihleri o anki mevcut şartlara bağlıdır. Buna d kişisel tercihler diyebiliriz.
* Akvaryumunda çok fazla balık olmamalı
* Balıkları iyi yemlemeli ki, çok/sık yumarta üretsinler, çünkü aç balık yumarta vermez !
* Akvaryumun suyunu haftada 2 sefer değiştirmeli, mesela : %25 + %10.
* Suyun değerleri iyi olmalı : Isı, Ph, Nitrit, Nitrat,...
* Akvaryum temizliği 15 dakikadan fazla sürmemeli
* Her akvaryum temizliğinden sonra kullanılan malzemeleri dezenfekte etmeli
* Her su değişiminden sonra vitamin ve mantar/parasit yok edici verilmeli
Hastalık olmayan bir üretim tankında mantar/parazit yok edici ilaçlar bence kullanılmamalıdır. Bu kimyasallar su kimyasını bozar ve balıkların bünyelerinde birikim yaparak ileride büyük sorunlara yol açar. Hele hele her su değişiminde suya ilaç katılması bence çok yanlış bir uygulama. Yurt içi ve dışında pek çok üretici de aynı düşüncededir.
Hastalık olmayan bir üretim tankında mantar/parazit yok edici ilaçlar bence kullanılmamalıdır. Bu kimyasallar su kimyasını bozar ve balıkların bünyelerinde birikim yaparak ileride büyük sorunlara yol açar. Hele hele her su değişiminde suya ilaç katılması bence çok yanlış bir uygulama. Yurt içi ve dışında pek çok üretici de aynı düşüncededir.
* Akvaryumun bulunduğu yerde sigara içmemeli
* Gün içerisinde akvaryumun önünden gereksiz yere çok fazla geçmemeli
* En önemlisi kapalı kutu yem vermeli, KESİNLİKLE açık satılan yem verilmemeli !!!
Bence en iyi ve en sağlıklı yem ev yapımı taze yemdir. Hiç bir işlenmiş fırınlanmış ve paketlenmiş kuru yem taze yemin yerini tutamaz. Yurt içi ve dışında pek çok büyük üretici kendi yaptıkları yemleri kullanmaktadırlar. Bu hem maliyeti düşürmekte hemde daha hızlı boylanma, sağlık ve yüksek verimlilik gibi artılar getirmektedir. Bu konuda ülkemizde HabitatAqua (Murat Ürkmez) beyin çok yol kattetiğini düşünmekteyim. Üretimhane sahibi olsaydım onun bilgilerine mutlaka başvururdum.
Bence en iyi ve en sağlıklı yem ev yapımı taze yemdir. Hiç bir işlenmiş fırınlanmış ve paketlenmiş kuru yem taze yemin yerini tutamaz. Yurt içi ve dışında pek çok büyük üretici kendi yaptıkları yemleri kullanmaktadırlar. Bu hem maliyeti düşürmekte hemde daha hızlı boylanma, sağlık ve yüksek verimlilik gibi artılar getirmektedir. Bu konuda ülkemizde HabitatAqua (Murat Ürkmez) beyin çok yol kattetiğini düşünmekteyim. Üretimhane sahibi olsaydım onun bilgilerine mutlaka başvururdum.
Selam ve saygılar,
Merhaba Güven bey,
Tebrikleriniz için teşekkür ederim.
Şerit lambaları akvaryumun üstünde olan plastik kapakların üstüne montaj ettim.
Bu plastik kapakların içinde tam 4 şerit LED'lerin montajı yapılabilecek şekilde yerleri var.
LED'leri bunların içine döşedikten sonra silikonladım.
Bu şerit LED'leri elektronık parça satan yerlerden temin edebilirsiniz.
Biz 2 seneye yakın pipo filtre kullanıyoruz ve çok memnunuz.
Ph, Nitrit ve Nitrat sık aralıklarla ölçmemize rağmen hep iyi çıkıyor.
Akvaryumun bakteriler döngüsü iyi oturmamış olsa bu iyi değerler ortaya çıkmaz ve balıklarımız sık hasta olurlardı.
Sularımız çok net sayılır ve Maaşallah diyeyim balıklarımız da sağlıklıdırlar.
Zaten böyle olmasaydı balıklarımızdan iyi verim alamazdık ve hemencek bu pipo filtrelerden vazgeçerdik. Bu pipo filtrelerden önce biz Eheim 2228 dış filtreler kullanmıştık.
Benim bazı tavsiyelerime kendi düşüncelerinizi yazmışsınız, izin verirseniz bende kendi düşüncelerimi yazayım:
* Balıklarınız oturmuş bir F0 kolonisi veya F0'ların yavrularından olmalı
Bu tespite şöyle bir yorum getirmek istiyorum. F0 kolonisi yavru verimi gerçekten çok yüksek olur. Ama F0 balığın çoğunun iç parazit gibi hastalıklarla gelmesi sebebiyle karantina tanklarlarında adaptasyon süreçleri ve erkek dişi hiyerarşisinin tam oturması zaman alan bir süreçtir. Kayıpları da göz ardı etmemek gerekir. Bu sebeple üretim için kullanılacak kolonilerin illaki F0 olması şart değildir. Yavrudan beri iyi beslenmiş ve oturmuş bir f5 (5. nesil) koloniden de yüksek verim alınabilir. Bu sebeple üreticinin tercihleri o anki mevcut şartlara bağlıdır. Buna d kişisel tercihler diyebiliriz.
Bu tespite şöyle bir yorum getirmek istiyorum. F0 kolonisi yavru verimi gerçekten çok yüksek olur. Ama F0 balığın çoğunun iç parazit gibi hastalıklarla gelmesi sebebiyle karantina tanklarlarında adaptasyon süreçleri ve erkek dişi hiyerarşisinin tam oturması zaman alan bir süreçtir. Kayıpları da göz ardı etmemek gerekir. Bu sebeple üretim için kullanılacak kolonilerin illaki F0 olması şart değildir. Yavrudan beri iyi beslenmiş ve oturmuş bir f5 (5. nesil) koloniden de yüksek verim alınabilir. Bu sebeple üreticinin tercihleri o anki mevcut şartlara bağlıdır. Buna d kişisel tercihler diyebiliriz.
Cevap Sami Gökçe:
Zaten oturmuş olan F0 kolonide parazitli, hasta ve zayıf balıklar kalmamıştır anlamına geliyor. Benim satın aldığım balıkların hepsi oturmuş F0 kolonilerden oluşuyor, benden önceki sahibileri balık kayıpı yaşamışlar, bende sorun olmadı. Bence bir F5, bir F0 gibi verimli ve sağlıklı ve bantları güzel şekilde yavru vermez.
* Her su değişiminden sonra vitamin ve mantar/parasit yok edici verilmeli
Hastalık olmayan bir üretim tankında mantar/parazit yok edici ilaçlar bence kullanılmamalıdır. Bu kimyasallar su kimyasını bozar ve balıkların bünyelerinde birikim yaparak ileride büyük sorunlara yol açar. Hele hele her su değişiminde suya ilaç katılması bence çok yanlış bir uygulama. Yurt içi ve dışında pek çok üretici de aynı düşüncededir.
Cevap Sami Gökçe:
Ben Belçika'nın, Hollanda'nın ve Almanya'nın balık forumlarını, uzman veterinerlerinin ve bilim adamlarının yazdıklarını aylarca okudum ve üretimhanemizde denedim. Bu ülkelerde balık hobisi Türkiye'den çok daha önce başlamıştır ve onun için tecrübeleri ve araştırmaları bu hobide çok ileride. Bütün yemlerin içinde olan vitamin ve mineraller çok düşüktür, onun için haftada 1 vitamin şarttır. Unutmayınız balıklarımız bir gölde yaşamıyor, bir kapalı alanda yaşıyor onun için şartlar aynı değildir. Mantarların ve parazitlerin akvaryumunun içinde çoğalmaması için bazı tuzları veya 1-2 damla Methylen mavisi akvaryumunuza, su değişiminden sonra ekleyebilirsiniz.
* En önemlisi kapalı kutu yem vermeli, KESİNLİKLE açık satılan yem verilmemeli !!!
Bence en iyi ve en sağlıklı yem ev yapımı taze yemdir. Hiç bir işlenmiş fırınlanmış ve paketlenmiş kuru yem taze yemin yerini tutamaz. Yurt içi ve dışında pek çok büyük üretici kendi yaptıkları yemleri kullanmaktadırlar. Bu hem maliyeti düşürmekte hemde daha hızlı boylanma, sağlık ve yüksek verimlilik gibi artılar getirmektedir. Bu konuda ülkemizde HabitatAqua (Murat Ürkmez) beyin çok yol kattetiğini düşünmekteyim. Üretimhane sahibi olsaydım onun bilgilerine mutlaka başvururdum.
Cevap Sami Gökçe:
Ben burada dikkatı açık yeme çekmek istedim, çünkü çok hobici açıktan satılan yem alıp balıklarına veriyor. Bunların besin değerleri, kapalı kutu yemden çok çok daha düsük.
Tabii ki taze yem daha iyidir ama çok hobici buna sabır göstermez ve zaman ayırmaz.
onun için açık yemden kapalı kutu yeme geçmek çok hobiciler için büyük bir başarı olacaktır.
Selam ve saygılar,
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 11 Ocak 2013 04:41
Hayırlı olsun.Bol kazançlar diliyorum.Tam konuyu inceledim.Tropheus türleri su değerlerine oldukça duyarlı türler.Yani filitre sistemi çok önemli diye düşünüyorum.Su değerlerindeki değişim nitrat,su sertliği v.b. durumlarda balık kaybı yaşanacaktır.O yüzden filitre sistemi çok yetersiz geldi.Sadece pipo filitre,özellikle balık sayısının çok olduğu tanklarda yetersiz gekecektir.Hem yavru almakta sıkıntı,hem balıkların kaybının yaşanmasına sebep olacaktır.Dış filitre vaya sump sistemi olmalı diye düşünüyorum.Hayırlı olsun.
MUSTAFAYASAR 2013-01-11 04:43:59
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 11 Ocak 2013 12:16
[QUOTE=ADİSA AKVARYUM]
[QUOTE=GÜVEN]
Sizi canı gönülden tebrik ederim. Şimdiye kadar gördüğüm en ferah ve temiz üretimhanelerden birisi.
Özellikle led aydınlatma çok güzel olmuş. Pek çok üretimhane maliyet nedeni ile ışıklandırma kullanmamakta. Ama göz ardı ettikleri bir nokta var. Işığın büyüme hormonlarına etkisi. Bu etki o kadar bariz ki gözle görülebiliyor. Sadece o da değil renk pigmentlerine ve bağışıklık sistemine de çok etkisi var. Led maliyeti düşürüyor. Diğer üretimciler bir an önce sizi görse iyi olur gibime geliyor. Ben de sumpumda kullanmayı düşünüyorum. Ledleri nerden temin edebiliriz bir de akvaryumun dışına mı yoksa içine mi monte ettiniz. Bu sorunun sebebi ledler buharlaşan su ile temas halindemi.
Ben Ankarada böyle oturup rahat rahat sohbet ederken bir yandan balıkları seyredebileceğim profösyonel bir üretimhane görmek isterdim. Rutubet, koku olmadan rahatlıkla gezilebilecek bir yer. Umarım tez zamanda görürüz.
Kusura bakmazsanız bazı fikirlerimi ve düşüncelerimi sizle paylaşmak istiyorum.
Ayrıca artezyen suyu kullanmanızın büyük bir artı olduğu kanaatindeyim. İçme sularının durumu malum. Yanlız tanklarınızdaki pipo filtrelerin sistemdeki biyolojik dengenin tam oturmasına yetmeyeceğim kanaatindeyim. Tabi sık su değişimleri ve dip çekimleri sistemi dengede tutabilir. Ama bakteri dengesi tam oturmuş bir su olmayacağı için balıkların mukoza tabakası sağlıklı olmayacaktır. Bu pek çok kişinin farketmediği bir şey. Mukoza tabakası bozulan balık hastalıklara açık hale gelir direnci zayıflar. Özellikle üretimhaneden çıkan yavrularda yeni yerlerine adaptasyon sorunu oluşabilir. O yüzden pek çok üretici pipo filtrelerden vazgeçmiş ve sump ve türevi alternatif filtrasyonlara yönelmişlerdir. Ama tabi burda seçimler kişiye kalmıştır. Size uyuyorsa ne ala.
Aşşağıdaki tespitlerinizin çoğuna katılıyorum. Farklı düşüncelerimi kırmızı ile belirttim.
Saygılar
[QUOTE=ADİSA AKVARYUM] [QUOTE=gokcer] Tebrik ederim,çok güzel bir ortam oluşturmuşsunuz.Bu red rainbowlardan nasıl yavru aldığınızıda yazarsanız sevinirim:)Yavru rakamlarınızdan da belli,en az yavru aldığınız türlerden biri[/QUOTE]
Teşekkürler Bende alacağım hayırlısı ile
Hastalık olmayan bir üretim tankında mantar/parazit yok edici ilaçlar bence kullanılmamalıdır. Bu kimyasallar su kimyasını bozar ve balıkların bünyelerinde birikim yaparak ileride büyük sorunlara yol açar. Hele hele her su değişiminde suya ilaç katılması bence çok yanlış bir uygulama. Yurt içi ve dışında pek çok üretici de aynı düşüncededir.
[/QUOTE]
GÜVEN 2013-01-11 12:18:14
Özellikle led aydınlatma çok güzel olmuş. Pek çok üretimhane maliyet nedeni ile ışıklandırma kullanmamakta. Ama göz ardı ettikleri bir nokta var. Işığın büyüme hormonlarına etkisi. Bu etki o kadar bariz ki gözle görülebiliyor. Sadece o da değil renk pigmentlerine ve bağışıklık sistemine de çok etkisi var. Led maliyeti düşürüyor. Diğer üretimciler bir an önce sizi görse iyi olur gibime geliyor.
Ben de sumpumda kullanmayı düşünüyorum. Ledleri nerden temin edebiliriz bir de akvaryumun dışına mı yoksa içine mi monte ettiniz. Bu sorunun sebebi ledler buharlaşan su ile temas halindemi.Ben Ankarada böyle oturup rahat rahat sohbet ederken bir yandan balıkları seyredebileceğim profösyonel bir üretimhane görmek isterdim. Rutubet, koku olmadan rahatlıkla gezilebilecek bir yer. Umarım tez zamanda görürüz.
Kusura bakmazsanız bazı fikirlerimi ve düşüncelerimi sizle paylaşmak istiyorum.
Ayrıca artezyen suyu kullanmanızın büyük bir artı olduğu kanaatindeyim. İçme sularının durumu malum. Yanlız tanklarınızdaki pipo filtrelerin sistemdeki biyolojik dengenin tam oturmasına yetmeyeceğim kanaatindeyim. Tabi sık su değişimleri ve dip çekimleri sistemi dengede tutabilir. Ama bakteri dengesi tam oturmuş bir su olmayacağı için balıkların mukoza tabakası sağlıklı olmayacaktır. Bu pek çok kişinin farketmediği bir şey. Mukoza tabakası bozulan balık hastalıklara açık hale gelir direnci zayıflar. Özellikle üretimhaneden çıkan yavrularda yeni yerlerine adaptasyon sorunu oluşabilir. O yüzden pek çok üretici pipo filtrelerden vazgeçmiş ve sump ve türevi alternatif filtrasyonlara yönelmişlerdir. Ama tabi burda seçimler kişiye kalmıştır. Size uyuyorsa ne ala.
Aşşağıdaki tespitlerinizin çoğuna katılıyorum. Farklı düşüncelerimi kırmızı ile belirttim.
Saygılar
[QUOTE=ADİSA AKVARYUM] [QUOTE=gokcer] Tebrik ederim,çok güzel bir ortam oluşturmuşsunuz.Bu red rainbowlardan nasıl yavru aldığınızıda yazarsanız sevinirim:)Yavru rakamlarınızdan da belli,en az yavru aldığınız türlerden biri[/QUOTE]
Merhaba Gökçer, teşekkür ederim.
Evet tespitiniz doğru, Red Rainbow türleri daha zor/az yavru veriyorlar.
Ancak bazı önemli hususlar var, bunlara dikkat edilirse verim alınıyor.
Belçika,Hollanda ve Almanya akvaryum forum sitelerinden, uzman veterinerlerden ve bilim adamlarından edindiğim bilgileri okudum, değerlendirdim ve uyguladıktan sonra çok güzel neticeler aldım.
Tabii ki Türkiye' deki bazı dostlarımdan da bilgiler aldım.
Mesala örnek verecek olursam; şu an 5 dişi Red Rainbow'larımın ağzı dolu.
Benim edindiğim tecrübeye göre, iyi verim almak istiyorsanız şu hususlara dikkat etmelisiniz
* Balıklarınız oturmuş bir F0 kolonisi veya F0'ların yavrularından olmalı
Bu tespite şöyle bir yorum getirmek istiyorum. F0 kolonisi yavru verimi gerçekten çok yüksek olur. Ama F0 balığın çoğunun iç parazit gibi hastalıklarla gelmesi sebebiyle karantina tanklarlarında adaptasyon süreçleri ve erkek dişi hiyerarşisinin tam oturması zaman alan bir süreçtir. Kayıpları da göz ardı etmemek gerekir. Bu sebeple üretim için kullanılacak kolonilerin illaki F0 olması şart değildir. Yavrudan beri iyi beslenmiş ve oturmuş bir f5 (5. nesil) koloniden de yüksek verim alınabilir. Bu sebeple üreticinin tercihleri o anki mevcut şartlara bağlıdır. Buna d kişisel tercihler diyebiliriz.
Bu tespite şöyle bir yorum getirmek istiyorum. F0 kolonisi yavru verimi gerçekten çok yüksek olur. Ama F0 balığın çoğunun iç parazit gibi hastalıklarla gelmesi sebebiyle karantina tanklarlarında adaptasyon süreçleri ve erkek dişi hiyerarşisinin tam oturması zaman alan bir süreçtir. Kayıpları da göz ardı etmemek gerekir. Bu sebeple üretim için kullanılacak kolonilerin illaki F0 olması şart değildir. Yavrudan beri iyi beslenmiş ve oturmuş bir f5 (5. nesil) koloniden de yüksek verim alınabilir. Bu sebeple üreticinin tercihleri o anki mevcut şartlara bağlıdır. Buna d kişisel tercihler diyebiliriz.
* Akvaryumunda çok fazla balık olmamalı
* Balıkları iyi yemlemeli ki, çok/sık yumarta üretsinler, çünkü aç balık yumarta vermez !
* Akvaryumun suyunu haftada 2 sefer değiştirmeli, mesela : %25 + %10.
* Suyun değerleri iyi olmalı : Isı, Ph, Nitrit, Nitrat,...
* Akvaryum temizliği 15 dakikadan fazla sürmemeli
* Her akvaryum temizliğinden sonra kullanılan malzemeleri dezenfekte etmeli
* Her su değişiminden sonra vitamin ve mantar/parasit yok edici verilmeli
Hastalık olmayan bir üretim tankında mantar/parazit yok edici ilaçlar bence kullanılmamalıdır. Bu kimyasallar su kimyasını bozar ve balıkların bünyelerinde birikim yaparak ileride büyük sorunlara yol açar. Hele hele her su değişiminde suya ilaç katılması bence çok yanlış bir uygulama. Yurt içi ve dışında pek çok üretici de aynı düşüncededir.
Hastalık olmayan bir üretim tankında mantar/parazit yok edici ilaçlar bence kullanılmamalıdır. Bu kimyasallar su kimyasını bozar ve balıkların bünyelerinde birikim yaparak ileride büyük sorunlara yol açar. Hele hele her su değişiminde suya ilaç katılması bence çok yanlış bir uygulama. Yurt içi ve dışında pek çok üretici de aynı düşüncededir.
* Akvaryumun bulunduğu yerde sigara içmemeli
* Gün içerisinde akvaryumun önünden gereksiz yere çok fazla geçmemeli
* En önemlisi kapalı kutu yem vermeli, KESİNLİKLE açık satılan yem verilmemeli !!!
Bence en iyi ve en sağlıklı yem ev yapımı taze yemdir. Hiç bir işlenmiş fırınlanmış ve paketlenmiş kuru yem taze yemin yerini tutamaz. Yurt içi ve dışında pek çok büyük üretici kendi yaptıkları yemleri kullanmaktadırlar. Bu hem maliyeti düşürmekte hemde daha hızlı boylanma, sağlık ve yüksek verimlilik gibi artılar getirmektedir. Bu konuda ülkemizde HabitatAqua (Murat Ürkmez) beyin çok yol kattetiğini düşünmekteyim. Üretimhane sahibi olsaydım onun bilgilerine mutlaka başvururdum.
Bence en iyi ve en sağlıklı yem ev yapımı taze yemdir. Hiç bir işlenmiş fırınlanmış ve paketlenmiş kuru yem taze yemin yerini tutamaz. Yurt içi ve dışında pek çok büyük üretici kendi yaptıkları yemleri kullanmaktadırlar. Bu hem maliyeti düşürmekte hemde daha hızlı boylanma, sağlık ve yüksek verimlilik gibi artılar getirmektedir. Bu konuda ülkemizde HabitatAqua (Murat Ürkmez) beyin çok yol kattetiğini düşünmekteyim. Üretimhane sahibi olsaydım onun bilgilerine mutlaka başvururdum.
Selam ve saygılar,
Merhaba Güven bey,
Tebrikleriniz için teşekkür ederim.
Şerit lambaları akvaryumun üstünde olan plastik kapakların üstüne montaj ettim.
Bu plastik kapakların içinde tam 4 şerit LED'lerin montajı yapılabilecek şekilde yerleri var.
LED'leri bunların içine döşedikten sonra silikonladım.
Bu şerit LED'leri elektronık parça satan yerlerden temin edebilirsiniz.
Teşekkürler Bende alacağım hayırlısı ile
Biz 2 seneye yakın pipo filtre kullanıyoruz ve çok memnunuz.
Ph, Nitrit ve Nitrat sık aralıklarla ölçmemize rağmen hep iyi çıkıyor.
Akvaryumun bakteriler döngüsü iyi oturmamış olsa bu iyi değerler ortaya çıkmaz ve balıklarımız sık hasta olurlardı.
Sularımız çok net sayılır ve Maaşallah diyeyim balıklarımız da sağlıklıdırlar.
Zaten böyle olmasaydı balıklarımızdan iyi verim alamazdık ve hemencek bu pipo filtrelerden vazgeçerdik. Bu pipo filtrelerden önce biz Eheim 2228 dış filtreler kullanmıştık.
Daha öncede dediğim gibi sistem sizi tatmin ediyor ise sorun yok. Ama ben kişisel fikrimi söyledim. Şunu da belirtmeme izin verin musluk suyundada nitrat ve nitrit iyi çıkar. Ben burda bakteri dengesi oturmuş sudan bahsediyorum. Balıkların mukozalarında koruyucu bir tabaka oluşturmaya yardımcı olurlar. Bu da balığın sağlığı için önemlidir. Sürekli su değişimi zaten pipo filtreyle sağlanan azıcık bakteri dengesini de bozar. Bu o an için sorun oluşturmayabilir ama ev tankına giren o balık o ortama alışamasında sorun yaşar.
Kısaca sürekli su değişimi ile sistemi dengede tutabilirsiniz balıklarınız da hızlı boylanır ama satış sonrası kaybı artırabilir bu tabi dediğim gibi size uyuyarsa ne ala.
Ha bu arada bu sistemi kullanan pek çok üretimci var sizin konunuzda gündeme getirmemin tek nedeni çok güzel bir tanıtım ve resimler vermiş olmanızdan kaynaklanıyor.
Kısaca sürekli su değişimi ile sistemi dengede tutabilirsiniz balıklarınız da hızlı boylanır ama satış sonrası kaybı artırabilir bu tabi dediğim gibi size uyuyarsa ne ala.
Ha bu arada bu sistemi kullanan pek çok üretimci var sizin konunuzda gündeme getirmemin tek nedeni çok güzel bir tanıtım ve resimler vermiş olmanızdan kaynaklanıyor.
Benim bazı tavsiyelerime kendi düşüncelerinizi yazmışsınız, izin verirseniz bende kendi düşüncelerimi yazayım:
* Balıklarınız oturmuş bir F0 kolonisi veya F0'ların yavrularından olmalı
Bu tespite şöyle bir yorum getirmek istiyorum. F0 kolonisi yavru verimi gerçekten çok yüksek olur. Ama F0 balığın çoğunun iç parazit gibi hastalıklarla gelmesi sebebiyle karantina tanklarlarında adaptasyon süreçleri ve erkek dişi hiyerarşisinin tam oturması zaman alan bir süreçtir. Kayıpları da göz ardı etmemek gerekir. Bu sebeple üretim için kullanılacak kolonilerin illaki F0 olması şart değildir. Yavrudan beri iyi beslenmiş ve oturmuş bir f5 (5. nesil) koloniden de yüksek verim alınabilir. Bu sebeple üreticinin tercihleri o anki mevcut şartlara bağlıdır. Buna d kişisel tercihler diyebiliriz.
Bu tespite şöyle bir yorum getirmek istiyorum. F0 kolonisi yavru verimi gerçekten çok yüksek olur. Ama F0 balığın çoğunun iç parazit gibi hastalıklarla gelmesi sebebiyle karantina tanklarlarında adaptasyon süreçleri ve erkek dişi hiyerarşisinin tam oturması zaman alan bir süreçtir. Kayıpları da göz ardı etmemek gerekir. Bu sebeple üretim için kullanılacak kolonilerin illaki F0 olması şart değildir. Yavrudan beri iyi beslenmiş ve oturmuş bir f5 (5. nesil) koloniden de yüksek verim alınabilir. Bu sebeple üreticinin tercihleri o anki mevcut şartlara bağlıdır. Buna d kişisel tercihler diyebiliriz.
Cevap Sami Gökçe:
Zaten oturmuş olan F0 kolonide parazitli, hasta ve zayıf balıklar kalmamıştır anlamına geliyor. Benim satın aldığım balıkların hepsi oturmuş F0 kolonilerden oluşuyor, benden önceki sahibileri balık kayıpı yaşamışlar, bende sorun olmadı. Bence bir F5, bir F0 gibi verimli ve sağlıklı ve bantları güzel şekilde yavru vermez.
GÜVEN CEBECİOĞLU
Ne güzel siz sağlam koloniler edinmişsiniz. Zaten resimlerden de balıkların kalitesi belli. Ama son dediğimi tekrar etmeme izin verin. Üreticinin tercihleri o anki mevcut şartlara bağlıdır. Kişisel tercihler meselesi.
Ama son dediğinize katılmıyorum. F1 de olsa F2,F3,F4,F5de olsa sağlıklı ve türünün özelliklerini yansıtan yavrular alınabilir. Meğer ki sonyları sağlam ve düzgün bakılmış olsunlar. Yanlız şu konuda haklısınız F0 balığın yavru verimi inanılmaz fazladır.
Ama son dediğinize katılmıyorum. F1 de olsa F2,F3,F4,F5
de olsa sağlıklı ve türünün özelliklerini yansıtan yavrular alınabilir. Meğer ki sonyları sağlam ve düzgün bakılmış olsunlar. Yanlız şu konuda haklısınız F0 balığın yavru verimi inanılmaz fazladır. * Her su değişiminden sonra vitamin ve mantar/parasit yok edici verilmeli
Hastalık olmayan bir üretim tankında mantar/parazit yok edici ilaçlar bence kullanılmamalıdır. Bu kimyasallar su kimyasını bozar ve balıkların bünyelerinde birikim yaparak ileride büyük sorunlara yol açar. Hele hele her su değişiminde suya ilaç katılması bence çok yanlış bir uygulama. Yurt içi ve dışında pek çok üretici de aynı düşüncededir.
Cevap Sami Gökçe:
Ben Belçika'nın, Hollanda'nın ve Almanya'nın balık forumlarını, uzman veterinerlerinin ve bilim adamlarının yazdıklarını aylarca okudum ve üretimhanemizde denedim. Bu ülkelerde balık hobisi Türkiye'den çok daha önce başlamıştır ve onun için tecrübeleri ve araştırmaları bu hobide çok ileride. Bütün yemlerin içinde olan vitamin ve mineraller çok düşüktür, onun için haftada 1 vitamin şarttır. Unutmayınız balıklarımız bir gölde yaşamıyor, bir kapalı alanda yaşıyor onun için şartlar aynı değildir. Mantarların ve parazitlerin akvaryumunun içinde çoğalmaması için bazı tuzları veya 1-2 damla Methylen mavisi akvaryumunuza, su değişiminden sonra ekleyebilirsiniz. GÜVEN CEBECİOĞLU
Sami bey ben kimyasallar derken ilaçları kastettim. Vitamin katkısını ilaçtan saymıyorum. Onda sorun yok. Mantar ve parazit için hastalık yok ilen ilaç kullanılmasına karşıyım. Ayrıca metilen mavisi yararlı bakterileri de öldürür hastalık yok iken kullanılmasını tavsiye etmem.
* En önemlisi kapalı kutu yem vermeli, KESİNLİKLE açık satılan yem verilmemeli !!!
Bence en iyi ve en sağlıklı yem ev yapımı taze yemdir. Hiç bir işlenmiş fırınlanmış ve paketlenmiş kuru yem taze yemin yerini tutamaz. Yurt içi ve dışında pek çok büyük üretici kendi yaptıkları yemleri kullanmaktadırlar. Bu hem maliyeti düşürmekte hemde daha hızlı boylanma, sağlık ve yüksek verimlilik gibi artılar getirmektedir. Bu konuda ülkemizde HabitatAqua (Murat Ürkmez) beyin çok yol kattetiğini düşünmekteyim. Üretimhane sahibi olsaydım onun bilgilerine mutlaka başvururdum.
Cevap Sami Gökçe:
Ben burada dikkatı açık yeme çekmek istedim, çünkü çok hobici açıktan satılan yem alıp balıklarına veriyor. Bunların besin değerleri, kapalı kutu yemden çok çok daha düsük.
Tabii ki taze yem daha iyidir ama çok hobici buna sabır göstermez ve zaman ayırmaz.
onun için açık yemden kapalı kutu yeme geçmek çok hobiciler için büyük bir başarı olacaktır.
GÜVEN CEBECİOĞLU
Anladım bende açık yeme karşıyım. Ama düzün yapılan toplu yem alımında kovadan bölme yemlerin alınıp düzgün şartlarda muhafaza edilerek kullanılması biz hobiciler için bütçemiz için çok önemlidir. Ben de yıllardır bu şekilde yem tüketmekteyim.
Anladım bende açık yeme karşıyım. Ama düzün yapılan toplu yem alımında kovadan bölme yemlerin alınıp düzgün şartlarda muhafaza edilerek kullanılması biz hobiciler için bütçemiz için çok önemlidir. Ben de yıllardır bu şekilde yem tüketmekteyim.
Selam ve saygılar,
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 12 Ocak 2013 16:31
[QUOTE=Führer]Maşallah türleriniz hep türünün güzel örneği bayadır hakkıyla adını hakeden bir kazumba kolonisi görmemiştim, hayırlı uğurlu olsun.
[/QUOTE]
Merhaba Mustafa bey,
Tebrikleriniz ve güzel yorumlarınız için teşekkür ederim.
Selamlar,
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 12 Ocak 2013 20:42
Troplar ile aram iyi degildir ama inceliginiz,kibarliginiz ve iyi niyetiniz resmen uretimhanenize de yansimis:-) derli toplu tertemiz alisik oldugumuz kablolu hortumlu darmadagin uretimhanelerin tersine ama o uc tane plastik sandalye yerine tek kisilik 2 adet koltuk cok daha sık ve keyifli olrdu:-)
Saygilar.
Saygilar.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
