Türkiye göllerinde yaşayan balıklar


ahmet101983Çevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 26/04/2010
İl: Çanakkale
Mesaj: 247
ahmet101983Çevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 19 Temmuz 2011 23:36
Hiç sıkılmadan bütün sayfalara baktım paylaşım yapan arkadaşların hepsine çok teşekkür ederim çok faydalı bi konu olmuş

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

rastlantısalÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 25/04/2008
İl: Istanbul
Mesaj: 4979
rastlantısalÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 19 Temmuz 2011 23:39
Merhabalar.
Genelde bursa civarındaki tatlı sularda gördüğüm bir tür loach olan ve halk arasında kum perisi diye atlandırılan canlılardan bitkili akvaryumuma 15 tane kadar ekledim. Diğer balıklarla olan ilişkisini gözlemliyorum. Yakında resim eklerim. Bu balığın en büyük özelliği korkunca kendini kuma gömmesi.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

delirakunÇevrim Dışı

Kayıt: 08/07/2011
İl: Ankara
Mesaj: 26
delirakunÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 19 Temmuz 2011 23:48
Bizim sularımızında çok güzel balıkları varmış

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

rastlantısalÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 25/04/2008
İl: Istanbul
Mesaj: 4979
rastlantısalÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 19 Temmuz 2011 23:49
[QUOTE=delirakun]Bizim sularımızında çok güzel balıkları varmış[/QUOTE]

İnanki burada çok azı var. Bilhassa killifish ve loach açısından çok zenginiz.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

baskabirseyÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 31/01/2011
İl: Antalya
Mesaj: 838
baskabirseyÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 20 Temmuz 2011 00:08


Latince Adı:
Ctenopharyngodon idella (Valenciennes, 1844 ) CYPRİNİDAE
Türkçe Adı: Ot Sazanı, Çayır sazanı, Çim Sazanı, Çin sazanı, Beyaz Amur Sazanı

Habitat ve Hayat Hikayesi: Asıl olarak tatlı sularda ve tuzluluğu ‰10 a kadar olan, nispeten az oksijenli, sıcaklığı 0-35ºC arasında değişen nehirler, büyük akarsular, baraj göllerinde yaşar, demersal ve potamodrom karakterdedir. Üreyebilmek için mutlaka akarsulara ihtiyaç gösterir, kuvvetli akıntıya sahip nehir yataklarına yumurta bırakır, göllerde üreme yapamaz. (Anon 2006). Doğal yayılış alanında ılık yağışlı aylarda yumurtlar (USGS 2004). Üreme koşulları bakımından oldukça seçicidir ve her yerde üreme göstermez. Aşılandığı bir çok yerde yapay üretimle stok sürekliliği sağlanabilmektedir. Tuna ve Mississipi nehirlerinde ve Rusyada kendi kendine üreyebilen populasyonlar belirlenmiştir. (Welcomme 1988). Su bitkileri, detritus, böcek larvaları ve diğer omurgasızlarla beslenir. Tür 150 cm ye kadar büyüyebilir, maksimum yaş 21 olarak kaydedilmiştir (Anon 2006).

Doğal yayılış Alanı: Doğu Asyada Amur nehri, Doğu Sibirya, Güneyden batıya kadar Çin. Dünyanın bir çok yerine götürülmüş ve global bir yayılışa ulaşmıştır. Ot sazanı su kaynaklarında istenmeyen yabancı otlarla biyolojik mücadele ve yetiştiricilik amaçları ile stoklanmaktadır (Welcomme 1988, USGS 2004, Anon 2006).

Etkiler ve Değerlendirme: Ot sazanının her hangi bir su kaynağına aşılandığında ortaya çıkan etkisi, stoklama oranına, makrofit bolluğuna, ekosistemdeki kommünite yapısına bağlıdır. Aşılandığı kaynaklarda negatif etkiler, omurgasız su canlıları ( özellikle kerevit) ve diğer balık türleri ile besin rekabetine girdiği, makrofitlerin, fitoplankton gruplarının, omurgasızların kompozisyonunda değişime neden olduğu, diğer balıkların üreme davranışları ile girişim yaptığı, diğer balıkların üreme beslenme ve saklanma alanlarını daralttığı bildirilmektedir. Ot sazanı genellikle seçilmiş bazı makrofitlerle su yosunları ile mücadele amacıyla kullanılmaktadır. Ancak, hedeflenmeyen bitki türlerini de tüketerek azaltmakta ve yok etmektedir. Ayrıca sularda fitoplantkton yoğunluğunda artışa neden olmaktadır. Ot sazanı yerli balıklar için tehlike oluşturan parazit (Asya kökenli bir sestod olan Bothriocephalus opsarichthydis) ve hastalıkları taşımaktadır. Aşılandığı bazı ülkelerde submers bitki topluluklarına zarar verdiğinden potansiyel olarak zararlı kaydedilmiştir (Anon 2006). Üreme şansına sahip olduğu su kaynakları için steril triploid fertler kullanılmaktadır (USGS 2004).

Ot sazanı Türkiye’ye DSİ tarafından, yetiştiricilik ve yabancı ot kontrolü amaçlarıyla 1990 da Çin’den getirilmiştir. Üretme istasyonlarında yapay üretimi yapılmakta ve stokları yapay yavru üretimi ile desteklenmektedir, henüz yaygınlaşmamıştır, olumsuz bir ekolojik etkisi bildirilmemiştir (DIAS 2006). Aşılandığı kaynaklar; Çat, Cip, Seyhan, Belpınar, Hakkıbeyli, Yağızlar, Gözegöl göletleri. Ot sazanının Türkiye’deki durumu, ekolojik etkileri yetiştiriciliği ve avcılığı hakkında yeterli bilgi yoktur.

Latince Adı: Carassius auratus (L., 1758) CYPRINIDAE
Türkçe Adı: Altın Balık, Japon Balığı

Habitat ve hayat Hikayesi: Demersal ve potamodrom bir türdür, 0-41o C arasındaki orta kuşak, tropik ve subtropik tatlı sularda yaşayabilir, soğuk suları da çok iyi tolere eder. Nehir, göl, havuz ve su birikintilerinde yaşar. Bazen acı ve tuzlu sularda da rastlanabilir. Su bitkileri üzerine yumurta bırakır, larvaları pelajiktir. Omnivordur, küçük krusteseler, böcek larvaları, detritus hatta su bitkileri gibi çok çeşitli organizmalarla beslenir ( Anon. 2006).

Doğal Yayılış Alanı: Doğu Avrupa, orta Asya ve Çin. Bu tür, C. a. auratus (Asya formu: altın balık, japon balığı, altın havuz balığı) ve C. a. gibelio (Doğu Avrupa formu: Prusya sazanı, Gümüşi havuz balığı) olmak üzere iki alt türe sahiptir. C. gibelio nun ayrı bir türe olduğuna dair kayıtlar da vardır. Altın balık akvaryum balığı olarak dünyanın hemen her yerine götürülmüş ve yayılmış durumdadır. Yetiştirme sistemlerinden kaçan bireyler veya bilinçli olarak su kaynaklarına yapılan aşılamalar dünya üzerinde 20 den fazla ülkede doğal populasyonların oluşmasına yol açmıştır. Muhtemelen gerçek yayılış bugünkü tespit edilen sınırların çok dışına çıkmış durumdadır ( Welcomme 1988).

Etkiler ve Değerlendirme: Bu türün doğal avcılık, yetiştiricilik, akvaryum ve süs havuzları, yem balığı, deney hayvanı gibi kategorilerde önemi vardır. Bu türün çevresel etkileri bir dereceye kadar nötür görünmekle birlikte, bazı bölgelerde yüksek üreme potansiyeli ve aşırı çoğalma, dejenere kötü büyüyen populasyonlar oluşturması nedeniyle zararlı bir tür olarak değerlendirilmektedir( Welcomme 1988, Anon 2006). Prusya sazanı diğer alt türe göre daha az aşılamalara konu olmakta ve daha çok Batı Avrupa’ya doğru ve az yaygınlık göstermektedir. Her ikisi de küçük ölçekli balıkçılık ve yetiştirirciliğe konu olmaktadır (Welcomme 1988). Türkiye sularında egzotik bir tür olan altın balık muhtemelen sazan aşılamaları ile bir çok kaynağa yayılmış durumdadır. C. gibelio ayrı bir tür olarak değerlendirilirse Türkiye için 2 ayrı Carassius türünün egzotik olduğu söylenebilir (Şaşı ve Balık 2003, Balık et al. 2003) Yüksek üreme potansiyeli ve geniş çevresel toleransı nedeniyle en azından ticari değeri olan avcılığı yapılan türler ile üreme alanı ve besin rekabetine girmektedir.

Latince Adı: Pseudorasbora parva ( Temminck and Schlegel, 1846) CYPRİNİDAE
Türkçe Adı: Çizgili sazancık

Habitat ve Hayat Hikayesi: Bentopelajik, orta kuşak tatlı sularında da yaşayan küçük bir sazangil türüdür. Soğuk akarsularda bulunur, küçük böcekler, balık ve balık yumurtaları ile beslenir.

Doğal Yayılış Alanı: Çin, Kore, Japonya ve Amur nehri havzası. Çin sazanları ile birlikte önce Rusya sonra da Tuna nehri havzasına bilinçsiz olarak nakledildiği sanılmaktadır. Tuna nehir havzasında da geniş bir alana yayılmıştır.

Etkiler ve Değerlendirme: Balıkçılık veya diğer sahalarda her hangi bir kullanımı yoktur. Bu tür kontrolsüz olarak girdiği su kaynaklarında yüksek üreme potansiyeli, çok yoğun populasyonlar oluşturarak yerli türlerin larva ve yavrularıyla rekabeti nedeniyle çok yerde zararlı tür satatüsünde değerlendirilmektedir. Bazı sularda, kendi doğal yaylış alanına oranla daha hızlı bir üreme ve yüksek fekunditeye sahip populasyonlar oluşturarak, istilacı bir davranış sergileyip diğer türlerin yerini almaktadır. (Welcomme 1988, Anon 2006). DİAS kayıtlarına göre Türkiye sularına bilinmeyen bir tarihte kaza ile girmiştir. Doğal üreme ile populasyonlar oluşmuştur ( Coad 1996, DIAS 2006).

Türkiye’de halen Trakya, Ege ve Akdeniz bölgesi tatlı sularının bir kısmına yayılmış bulunmaktadır ( Erk,akan 1984, Şaşı ve Balık 2003, Küçük ve İkiz 2004, Coop et al. 2005). Hızla genişleyen bir yayılış alanına sahip olması, yerli balıklarla rekabet etmesi, istenmeyen zararlı bir balık olarak değerlendirilmesi nedeniyle üzerinde dikkatle durulmalı yayılmasının önüne geçilmelidir.

Latince Adı: Atherina boyeri (Risso 1810.) ATHERİNİDAE
Türkçe Adı: Gümüş Balığı

Habitat ve Hayat Hikayesi: Demersal ampidrom, tatlısu, acı su ve denizlerde 1 m ye kadar derinliği olan sığ kesimlerde yaşayan bir türdür. Maksimum 20 cm ye kadar ulaşabilir. Euryohalin bir türdür, acı sularda ve rasgele tatlı sularda görülür. Büyük sürüler oluşturur, krustese yumuşakçalar, balık larvaları ve kurtçuklar üzerinde karnivor beslenir( Anon 2006).

Doğal yayılış Alanı: Avrupa, Akdeniz ve Karadeniz havzası, Anadolu.

Etkiler ve Değerlendirme: Ticari avcılıkta değeri vardır, yem balığı olarak çeşitli kaynaklara aşılanmaktadır. Türkiye de İznik, Eğirdir ve Beyşehir Gölü, Hirfanlı BG. gibi sulara TKB Su Ürünleri Araştırma Enstitüleri yada bilinçsiz olarak balıkçılar tarafından aşılanmıştır. Muhtemelen daha çok kaynakta bulunmakta ve giderek yaygınlık kazanmaktadır.

Beyşehir gölünde baskın hale gelmeye başlamış olup diğer türlerin balıkçılığını tehdit etmektedir. Türkiye’de Chalcalburnus ve Alburnus genuslarından bazı balıklar da gümüş balığı olarak adlandırılmaktadır. Türle ilgili yapılan değerlendirmelerde bu dikkate alınmalıdır.

Latince Adı: Stizostedion lucioperca (L.1758 ): PERCIDAE
Sinonim Adı: Sander lucioperca, Lucioperca lucioperca
Türkçe Adı: Sudak, Ak Levrek, Dişli balık, Uzun Levrek

Habitat ve Hayat Hikayesi: Göllerde, baraj gölleri ve nehirlerde derin sakin kesimlerde yaşar, temel olarak balıkla beslenir. Mevsimsel olarak yaşadığı suyun farklı kesimlerine geçer. Üreme ilkbahar yaz başında gerçekleşir, yumurtaları su bitkilerine ve çakıltaşlara yapışır. 130 cm boy, 20 kg ağırlığa ulaşabilir, maksimum yaş 16 bildirilmiştir ( Anon 2006).

Doğal yayılış Alanı: Doğu Avrupa, Batı Asya, Marmara Terkos gölü Kuzey Anadolu bafra Balık gölleri.

Etkiler ve Değerlendirme: Sudak yayılış alanı içinde değerli bir ticari balıktır. Spor balığı olarak kalitesi bir çok Avrupa ülkesine götürülüp aşılanması sonucunu doğurmuştur. Aşılama çalışmalarına predatör karakteri nedeniyle şiddetle karşı çıkılmış olmakla birlikte, aşılamaların çoğunun su ekosistemlerine bir fauna elamanı ilavesi, özellikle avcılar ve balıkçılık yönetimi açısında için başarılı olmuştur. Ancak bu aşılamalara korumacılar tarafından karşı çıkılmıştır.

Sudak aşılanan kaynaklarda çoğu zaman populasyonlar oluşmakta, ticari ve sportif balıkçılık gelişmektedir. Ancak İngiltere de Great Ouse nehrine aşılanan sudakların nehrin yerli türleri olan Turna ve tatlı su levreği populasyonlarında azalmaya yol açtığı bildirilmektedir (Welcomme 1988). Birçok ülkede olumsuz etkiler bildirilmektedir (Anon 2006).

Türkiye’de Eğirdir ve Gölmarmara göllerine Avusturya’dan getirilen fingerlingler 1955 te stoklanmıştır (Nüman 1958, Welcomme 1988). Bu aşılamayı takiben Eğirdir gölünde küçük cyprinid balıklar üzerinde baskı kurmuş ve bir çok türün yok olmasına yol açmıştır. Gölün genel balıkçılık düzeninde de önemli bozulmalar oluşmuş olup göl hala kendini restore edememiştir (Campbell, 1992. ) Aşılama/stoklama yapılan diğer kaynaklar; Selevir BG., Damsa BG., Sarımsaklı BG., Seyhan BG., Çubuk II BG., Hirfanlı BG., Ayrancı BG., Apa BG., Mamasın BG., Demirköprü BG., Karacaören I ve II BG. Kapulukaya BG, Beyşehir Gölü.

Latince Adı:
Silurus glanis (L.1758) SILURIDAE
Türkçe Adı: Yayın Balığı, Avrupa Yayın Balığı

Habitat ve Hayat Hikayesi:Yayın balığı, demersal, göç yapmayan tatlı ve acı sularda 4-20 C derece arasında yaşayabilen bir türdür. Genel olarak büyük göl ve nehirlerde yaşar, baraj göllerinde derin yerlerde barınır, acı sulara girdiği de olur. Her türde su canlısıyla (ördek, balık, kerevit vd.) ile beslenir ( Anon 2006).

Doğal Yayılış Alanı: Doğu Avrupa. Anadolu’nun yerli bir balık türü olan yayın bazı su kaynaklarına götürülüp aşılanmıştır.

Etkiler ve Değerlendirme: yayın balığı Avrupa kıtasının en büyük cüsseli türüdür hem ticari hem sportif olarak değerlidir. Yüksek düzeyde predatördür, doğal yayılış alanı dışındaki sulara aşılanmasına karşı çıkılmıştır. Bununla birlikte aşılandığı bazı ülkelerde pek az başarı sağlanmıştır ( Welcomme 1988). Bazı ülkelerde de aşılamayı takiben olumsuz etkiler bildirilmiştir. Genel anlamda potansiyel olarak zararlı olabilecek bir tür olarak değerlendirilmektedir (Anon. 2006).

Yayın balığının bilinmeyen kişi/kuruluşlarca bilinmeyen tarihte Türkiye sularına aşılandığı veya transfer edildiği, sürekli stoklamalarla doğal stokların oluştuğu DIAS kayıtlarında yer almaktadır (Coad 1996, DIAS 2006). Ancak yayın balığı Türkiye’nin yerli türleri arasında olup (Berg 1964, Geldiay ve Balık 1988), Avrupa kıtasından çok eski dönemlerde Anadolu’ya girmiş olabilir. Türkiye’de yayın balığının aşılandığı kaynaklardan Ödemiş Gölcük gölünde bazı zararlı etkileri bildirilmiştir (Geldiay ve Taren 1971, Balık ve Ustaoğlu 1986). Diğer kaynaklardaki ekolojik ve ticari etkileri konusunda bilgi yoktur.

Latince Adı: Esox lucius (L. 1758) ESOCIDAE
Türkçe Adı: Turna

Habitat ve Hayat Hikayesi: Temiz berrak bol vejetasyonlu göllerde, küçük orta büyük nehirlerin mansap kesimlerinde yaşar, Baltık denizinde acı sulara da girer. Demersal ve potamodromdur, genellikle yalnız başına yaşar, yüksek düzeyde yırtıcı bir türdür. Erginler başlıca balıklar, kurbağa ve kerevitler ile beslenir. Genç bireylerden başlamak üzere kanibalizm de görülür.

Doğal Yayılış Alanı: Kuzey Amerika, Kuzey Asya, İrlanda İspanya İtalya hariç Avrupa, Anadolu. Genel olarak sportif balıkçılık amacıyla çeşitli yerlere götürülüp aşılanmıştır.

Etkileri ve Değerlendirme: Turna doğal yayılış alanlarında popüler bir sportif olta balığıdır, ticari değeri yüksektir. Tam bir yetiştiriciliği canlı yem istemesi nedeniyle yapılamamıştır. Sportif balıkçılığı desteklemek üzere kendi yayılış alanındaki sulara stoklanmaktadır. Bununla birlikte bu stoklamaların yararlı olup olmadığı tartışmalıdır. Tür diğer ülkelere aşılanmış ve farklı başarı oranlarıyla karşılaşılmıştır (Welcomme 1988).
Aşılandığı bazı kaynaklarda olumsuz etkiler rapor edilmektedir (Anon 2006). Turna balığının Türkiye’de stoklandığı kaynaklar konusunda yeterli bilgi yoktur. Bildirilen bazı kaynaklarda ise yerli veya stoklanmış olup olmadığı belirsizdir(Altındağ ve ark. 1999).

Latince Adı: Tinca tinca (Linnaeus 1758)
Türkçe Adı: Kadife Balığı, Yeşil sazan

Habitat ve Hayat Hikayesi: Göller ve yavaş akan nehirlerin mansap kesimlerinde, orta kuşakta yer alan tatlı ve acı-östarin sularında görülür, soğuk sulara ve düşük oksijen kapsayan ortamlara karşı toleranslıdır. Demersal ve potamodrom olup omnivor beslenme karakteri gösterir, kış aylarında beslenmeden suyun tabanında çamurun içinde yaşayabilir. Ilık gölleri, çamurlu tabanları, vejetasyonu bol kesimleri sever, üreme potansiyeli oldukça yüksektir, 400-500 gr lık bir dişi, 275.000 kadar yumurta verir, 18-20o C de yumurta bırakır, üreme Türkiye şartlarında mayıs-temmuz ayları arasında gerçekleşir, yumurtaları yapışkandır.

Doğal yayılış Alanı: İngiltere adaları da dahil olmak üzere Avrupa’nın büyük bir kısmı, Batı Asya, Anadolu. Yirminci yüzyılın başlangıcında aşılamalarda populer bir tür olan kadife balığı, dünyada çeşitli yerlere götürülmüştür. Bu habitatların bir kısmında üreyebilen populasyonlar oluştururken (Kuzey Amerika, Güney Australya, Yeni Zellanda) bir kısmında ( Bazı Afrika suları) başarılı olamamıştır. Sportif balıkçılıkta ve besin balığı olarak değerlendirilir, Avrupa’da az da olsa kültürü yapılır. Bazı Afrika ülkelerine sularda salyangoz mücadelesi amacıyla götürülüp aşılanmıştır. Su böceklerinin larvaları üzerinden de beslendiğinden biyolojik mücadelede değerli olabilir. Çoğu aşılama amaçlı iken; bazıları havuzlardan doğal sulara kaçışlarla gerçekleşmiştir (Welcomme 1988, USGS 2004, Anon 2006, ).

Etkiler ve Değerlendirme: Kadife balığı genel olarak zarasız görülmekle birlikte (Anon 2006), Türkiye de aşılandığı bazı habitatlarda baskın hale gelmiştir. Ticari olarak daha değerli balık türleri ile besin rekabetine girmektedir. Su kaynağının ticari değerinin korunması için aşılama yapılan kaynaklarda etkin avcılıkla populasyonunun kontrolü önerilmektedir. Kadife balığının yüksek adaptasyon gücü, üreme potansiyeli göz önüne alındığında kaynaklara ya hiç aşılanmamalı yada karnivor türleri barındıran kaynaklara kontrollü olarak aşılanmalıdır (Alas et. al 1998, Balık ve ark 2004).


Latince Adı: Cyprinus carpio (L., 1758) CYPRİNİDAE
Türkçe Adı: Sazan, Aynalı Sazan, Kültür sazanı, Pullu Sazan

Habitat ve hayat Hikayesi: Geniş bir substrat ve su kalitesi karakteri gösteren göller, baraj gölleri, akarsular, havuzlar sazanın yaşama habitatlarını oluşturur. Su sıcaklığının 17 C ye ulaştığı ilkbahar ve yaz başında, gruplar halinde vejetasyonlu sığ kıyı kesimlerinde yumurta bırakır. Diğer tatlı su balıklarına göre daha yüksek bir tuzluluk toleransına sahiptir, östarin-acı su bölgelerine girebilir ve yağışlı, debinin yüksek olduğu dönemlerde bu bölgeleri kullanarak diğer tatlısu/akarsu sistemlerine geçebilir.

Doğal Yayılış Alanı: Asya, Avrupa. Sazan muhtemelen orijinal habitatından alınarak diğer ortamlara götürülüp aşılanan ilk balık türüdür Sazan doğal yayılış alanından alınarak dünyanın bir çok yerine götürülmüştür. Koşulların üremesine elverişli (özellikle su sıcaklığı) olduğu her yerde populasyonları oluşmuş, global bir yayılış kazanmıştır. Özellikle Kuzey Amerika’ya süratle yayılmış ve yerli balık türleri ve habitatlar üzerinde olumsuz etkileri gözlenmiştir.

Etkileri ve Değerlendirme: Sazan ticari balıkçılık, geniş ölçekte yapılan yetiştiricilik, sportif balıkçılık bakımından önemli bir türdür. Bazen de istilacı bir tür özelliği kazanmakta (dünyadaki istilacı ilk 100 canlı türü içinde yer alıyor) ve girdiği ekosistemlere zarar vermektedir. Sazan, aşılandığı bazı yerlerde geniş bir yayılışa ulaşarak, vejetasyonu tahrip etmekte, beslenme esnasında bitkileri kökünden söküp, sedimenti karıştırarak bulanıklığa ve oksijen düşmesine yol açmaktadır. Bazı bölgelerde de yerli balıkların yumurtaları için potansiyel bir predatör olarak kaydedilmektedir. Bu nedenlerle zararlı bir tür olarak değerlendirilmektedir (Welcomme 1988, USGS 2004). Sazanın aşılandığı kaynaklarda meydana gelen bu değişimleri her zaman bu balığa bağlamak mümkün değildir. Çünkü aşılamayı takiben kaynaklara olan insan müdahaleleri, kirlenme, yanlış kullanım, ötrifikasyon habitatlarda yıkıcı etkiler yapmakta, meydana gelen değişmelerle bazı türler ortadan kalkmakta bu olumsuzluklar da sazana yüklenmektedir (Welcomme 1988).

Türkiyede Aşılandığı Kaynaklardan başlıcaları; Gökçekaya, Porsuk, Dodurga, Enne, Atatürk, Karakaya, Devegeçidi, Hancağız, Hacı Hıdır, Dumluca, Kral Kızı, Dicle, Çamağzı, Batman Apa, Ayrancı, Akkaya, Gümüşler, Altınapa, Kurtboğazı, Hasanlar, Çorum, Gölköy, Çubuk II, Sartepe, Bayındır, Seyhan, Kozan, Tahtaköprü, Kesiksuyu, Almus, Keban, Cip, Devegeçidi, Kadıköy, Altınyarı, Süloğlu, Karadeniz, Sarımsaklı, Damsa, Çoğun, Akköy, Alakır, Alibeyköy, Ömerli, Karamanlı, Selevir, Seyitler, Maksutlu, Yapıaltın, Kartalkaya, Karaçomak Atikhisar, Çaygören, Zernek, Koçköprü, Sarımehmet, Atatürk, Batman, Dicle, Kralkızı, Karakaya, Patnos, Palandöken, Mamasın, Menzelet, Kayaboğazı, Demirköprü, Afşar, Buldan, Tercan, Patnos, Erzincan, Sürgü, Kalecik, Polat, Gayt, Sultansuyu, Özlüce, Çat, Arpaçay baraj gölleri, Işıktepe, Güzelyurt, Göksu, Dumluca, Ortaviran, Şerif baba, Kühreş, Yıldız, Kabaklı, Halilan, Kırkat, Ceffan, Dirsekli, İdil, Kılıçkaya, gazi bey, Yapıaltın, Mursal, Maksutlu, Gölova, Kemeris, zara, Üçtepe, Sarıçal, Kıldır, Kayagöl, Doğal , göletleri, Çavuşcu Gölü, Nazik Gölü, Bulanık gölü, Nemrut Gölü, Kazan Gölü, Eğirdir gölü ile bir çok akarsu.

Bir kaç kaynak istisna edilecek olursa ( Nemrut gölü, Bitlis) tüm kaynaklarda populasyon oluşturmuş, giderek güçleniyor, istila eğilim gösterdiği kaynaklar mevcut, bazı kaynaklarda aşırı populasyon ve ciddi büyüme gerilemesi görülüyor.

Latince Adı: Clarias gariepinus (Burchell, 1822) CLARIDAE
Sinonim Adı: Clarias lazera (Valenciennes 1840, Clarias orontis Günther 1864 )
Türkçe Adı: Karabalık, Sekizbıyık, Gelebicin, Afrika Yayını, Kuzey Afrika Yayını

Habitat ve hayat Hikayesi: Genel olarak sakin, durgun sularda ancak hızlı akan nehirlerde de bulunabilir, bentopelajik, potamodrom bir türdür, suptropikal bölgelerin tatlı sularında yaşar. uzun yuvarlak vücut yapısına sahip, 170 cm boy 60 kg ağılığa ulaşabilir, maksimum yaş 8 bildirilmiştir. Genel olarak diğer Claridae familyası üyeleri gibi tür çevresel koşullara karşı çok dayanıklıdır. Çok düşük oksijen değerlerinde hatta çamur içinde bile bir süre yaşayabilir. Omnivor bir türdür, gece beslenir bentik organizmalar ve detritusla beslenmeye eğilim kuvvetlidir. Üremek için akarsuların üst kesimlerine doğru göç eder (Anon 2006).

Doğal Yayılış Alanı: Nijer ve Nil nehri, Ancak halen tüm Afrika’ya yayılmış durumdadır. Avrupa’da bazı bölgelere aşılanmıştır (Elvira 2001). Doğal sularda kendi kendini sürdürebilen populasyonlar oluşturup oluşturmadığı belirsizdir. Türkiye sularında asıl yayılış alanı Asi nehri havzası olup, eski kayıtlarda Asi nehrinden Clarias orontis olarak bildirilmiştir (Geldiay ve Balık 1988,Yalçın ve ark. 2001) muhtemelen buradan bilinçli veya bilinçsiz olarak Çukurova, Göksu (Mersin) ve Antalya havzalarına taşınmış, aşılanmıştır. Antalya havzasından bildirilen bireylerin DSİ tarafından aşılandığı ifade edilmektedir (Küçük ve İkiz 2004). Tür halen bazı eğitim ve araştırma kurumlarında kültür çalışmaları ve bilimsel amaçlarla tutulmaktadır.

Etkiler ve Değerlendirme: Avcılık, yetiştiricilik ve sportif balıkçılıkta değerlendirilir. Potansiyel olarak zararlı olabilecek bir tür olarak değerlendirilmiştir (Anon 2006). Bu tür güney Anadolu (Hatay, Çukurova, Mersin, Antalya) su kaynaklarında kendi kendini sürdürebilir populasyonlar oluşturmuştur. Kültüre alma konusunda da bazı çalışmalar yapılmıştır. Halen sözü edilen bölgelerde doğal sulardan avlanan bireyler balık pazarlarında satılmaktadır. Türün Türkiye’deki ekolojik etkilerine dair bir kayda rastlanmamıştır.

Latince Adı: Carasius carassius (L., 1758) CYPRINIDAE
Türkçe Adı: Havuz Balığı

Habitat ve Hayat Hikayesi:Havuz balığı demersal ve potamodrom olup yavaş akan veya tamamen durgun derinliğ 5 m ye kadar olan suları tercih eder. Doğal yayılış alanı ve aşılandığı bölgelerde havuzlarda, göllerde ve nehirlerin yavaş akan mansap kesimlerinde, yan kollarında, bazen acı sularda da bulunur. Maksimum 64 cm boya ve 3.000 g ağırlığa ulaşabilir ancak genellikle 1 kg ın altındadır. Soğuk sulara, organik kirleticiler, düşük oksijene dayanıklıdır. Su bitkileri, böcek larvaları ve plankton ile beslenir.

Doğal Yayılış Alanı: Doğu ve orta Avrupa ve Anadolu. Havuz balığı, Avrupa’nın çoğu su kaynağının çok iyi naturalize olmuş bir fauna unsuru olmakla birlikte, orta çağ boyunca sazan ile birlikte batıya doğru bir yayılış göstermiştir. Tür avcılık ve kültür açısından Avrupa’da ve daha çok As yada orta derecede bir öneme sahiptir(Welcomme 1988, Anon 2006).

Etkiler ve Değerlendirme: Potansiyel olarak zararlı bir türdür (Anon 2006). Türkiye’nin yerli türü olan havuz balığı muhtemelen sazan aşılamaları ile veya balıkçılar tarafından bilinçsizce, bazı kişi ve kuruluşlarca da karnivor balıklara yem olması için çok sayıda kaynağa aşılanmış ve neredeyse genel bir yayılış kazanmıştır (Çetinkaya ve ark. 1999).

Latince Adı: Gambusia holbrooki (Girard 1859) POECILIIDAE
Türkçe Adı: Doğu Sivrisinek Balığı

Habitat ve Hayat Hikayesi: Kücük cesametli ( erkekler 3.5, dişiler 8 cm), bentopelajik, potamodrom tatlı ve acı sularda yaşayabilen, vivipar bir türdür. Orta kuşak sularında ( 15- 35 C) yaşar. Küçük karasal böceklerle beslenir çok küçük yemleri aktif olarak seçebilir

Doğal yayılış Alanı: Kuzey Amerika. Sivrisinek mücadelesi amacıla bir çok ülkeye götürülüp yaygınlaştırılmıştır.
Etkiler ve Değerlendirme: Sivrisinek kontrolünde pek az bazen hiç etkisinin
olmadığına dair kayıtlar vardır, üstelik aşılandığı yerlerdeki yerli balık türleri üzerinde oluımsuz etkileri söz konusudur, potansiyel olarak zararlı bir türdür (Anon 2006, Crivelli 1995). G. holbrooki’nin Türkiye sularına aşılandığına dair DIAS kaydı mevcut değildir (DIAS 2006). İznik gölü ve Ömerli BG den bildirilmiştir (Özuluğ et al. 2005a, 2005b).

Latince Adı: Gambusia affinis (Baird and Girard, 1853) POECILIIDAE
Türkçe Adı: Sivrisinek Balığı

Habitat ve Hayat Hikayesi: Küçük bir balık olan ( erkekler 4, dişiler 7-8 cm) sivrisinek balığı vivipar, bentopelajik, potamodrom bir türdür, tatlı ve acı sularda 12-29º C sıcaklık aralığında yaşayabilir. Durgun ve çok yavaş akan suları, bol vejetasyonlu havuz, göl ve su birikintilerini tercih eder, küçük böcekler, zooplankton ve detritusla beslenir. Çok düşük ve yüksek sıcaklıklara, düşük oksijene toleranslı oluşu geniş bir iklim aralığında üreyebilen populasyonlar oluşturmasını sağlamıştır.

Doğal Yayılış Alanı: A.B.D nin güneyi, orta güneyi, Mississipi havzası ve Kuzey Meksika. Sivrisinek balığı geniş ölçüde aşılamalara konu olmuş bir balık türüdür. Sivirsinek ile mücadele amacıyla hemen her kıtaya, ülkeye götürülmüş ve neredeyse global bir yayılışa ulaşmıştır.

Etkiler ve Değerlendirme: Türün sivrisinek kontrolündeki başarısı tartışmalıdır. Pestisitlerin yoğun biçimde kullanımıyla biyolojik vektör kontrolünde yaralanılan canlılara ilgiyi azaltmış görünüyorsa da pestisitlerin birer toksikant olarak etkileri ortaya çıktıkça biyolojik mücadeleye olan ilgi yeniden artamaya başlamıştır (Welcomme 1988). Sivrisinek araştırma ve kontrolü ile ilgilenenler Gambusia affinis in sivrisinek mücadelesinde kullanımı, çeşitli kaynaklara aşılanması konusunda çok emin iken, balık bilimi ile ilgili çevreler bu türün yerli olmadığı habitatlara aşılanmasına, bu ekosistemlere olan hali hazırdaki gerçek ve potansiyel zararlı etkileri nedeniyle karşı çıkmaktadırlar (Crivelli 1995, Rupp 2005).

DIAS kayıtlarında bu tür Türkiye sularına bilinmeyen bir tarihte aşılanmıştır, populasyon oluşturmuştur (Crivelli 1995, DIAS 2006) Ancak türün Türkiye’ye 1920-30 lu yıllarda Fransızlar tarafından Hatay bölgesinde sivrisinek mücadelesi amacıyla aşılandığı (Geldiay ve Balık 1988), ve geniş bir yayılışa sahip olduğu görülmektedir (Antalya Havzası, Muğla çevresi, Eğirdir Kovada gölleri, Yuvarlak çay, Dipsiz-Çine çayı, Porsuk BG. Enne BG. Van Gölü havzası, Akşehir gölü) Tür üzerinde detaylı çalışmalar Şaşı ve İkiz (2003, 2004)
tarafından yapılmıştır. Dünyadaki istilacı ilk 100 canlı türü içinde yer alıyor, bazı küçük kaynaklarda istila ve dişli sazancıklarla rekabet tehlikesi vardır.

kutalp kaplan072011-07-20 00:21:26

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Halfmoon37Çevrim Dışı

Kayıt: 15/11/2008
İl: Istanbul
Mesaj: 835
Halfmoon37Çevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 20 Temmuz 2011 02:43

Bizim memlekette çay diye tabir edilen yerde yaşayan balıklarda bunlar. Herbirini canlı canlı gördüm ve tatlarınada bakmış bulundum  Kastamonu/Azdavay ilçesi;

Tatlısu kefali;


Siraz;


Ankara Çamur Balığı;



Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

baskabirseyÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 31/01/2011
İl: Antalya
Mesaj: 838
baskabirseyÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 21 Temmuz 2011 14:38


Adamlar tilapia ları beslemeye başlamış





kutalp kaplan072011-08-03 14:45:12

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

rastlantısalÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 25/04/2008
İl: Istanbul
Mesaj: 4979
rastlantısalÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 22 Temmuz 2011 06:22
Bu arada yukarıda akvaryuma eklediğim ve loach türü dediğim tür taş ısıran balığıdır. Bitkili lepistes, karides akvaryumunda sorun çıkartmaksızın yaşıyorlar. Tetra discusu elimle ufalayıp tanka atıyorum. Dibe çökenleri afiyetle yiyorlar.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

baskabirseyÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 31/01/2011
İl: Antalya
Mesaj: 838
baskabirseyÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 22 Temmuz 2011 13:44
[QUOTE=rastlantısal]Bu arada yukarıda akvaryuma eklediğim ve loach türü dediğim tür taş ısıran balığıdır. Bitkili lepistes, karides akvaryumunda sorun çıkartmaksızın yaşıyorlar. Tetra discusu elimle ufalayıp tanka atıyorum. Dibe çökenleri afiyetle yiyorlar. [/QUOTE]
Balık bu sanırım


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

baskabirseyÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 31/01/2011
İl: Antalya
Mesaj: 838
baskabirseyÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 27 Eylül 2011 19:48
Güncelemek istedim...

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Thordius294Çevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 18/08/2007
İl: Edirne
Mesaj: 434
Thordius294Çevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 27 Eylül 2011 23:25






Akvaryum içerisindeki balıkların tamamı (vatozlar hariç)yerel türlerdir.


saygılarımla...

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

koray77Çevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 09/07/2007
İl: Kocaeli
Mesaj: 521
koray77Çevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 27 Eylül 2011 23:36
Ertuğ hocam 2. ve 3. resimdeki balıklerı nereden temin ettiğini öğrenebilirmiyim ?

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Thordius294Çevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 18/08/2007
İl: Edirne
Mesaj: 434
Thordius294Çevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 27 Eylül 2011 23:50
2. resimdeki balık "Cottos gobio" halk arasındaki ismi kaya balığı meriç nehri
3. resimdeki balık ise "Cobitis Taenia" taş altı balığı olarakta bilinir.Onunda yakalanma yeri tunca nehridir.
Cottos gobio bir çok defa denememe karşın en fazla 1 hafta yaşatabildim.Etçil bir tür olduğu için yem seçiminde sıkıntı oluşturduğu için ve bulunduğum il içerisinde de canlı yem temini yapamadığımdan ötürü bu türün bakımını bıraktım.


saygılarımla...

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

koray77Çevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 09/07/2007
İl: Kocaeli
Mesaj: 521
koray77Çevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 28 Eylül 2011 19:09
Sanırım doğadan yakalanan balıklardaki iki sorundan birisi engel olmuş gobiyi yaşatmanıza ayrıca ekstra bilgi içinde teşekkür ederim.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir