albino cüce ile cüce vatoz


Mustafa KısacıkÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 29/10/2007
İl: Malatya
Mesaj: 274
Mustafa KısacıkÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 25 Kasım 2008 21:17
   --Öncelikle bu yazacaklarım sadece albino vatozlar için geçerlidir, gold cüce vatoz gibi farklı bir türü hariç tutuyorum.--

      Eğer albinoluk genini "a" ile, siyah renk genini de "S" ile ifade edersek ve de siyah renk geninin albinoluk genine baskın olduğunu kabul edersek: ( zaten o yüzden "a" harfini küçük, "S" harfini de büyük yazdım, bu genetikte bir kuraldır. ) Albino vatozumuz her zaman "aa" genotipinie sahip olacaktır, başka türlü albino olması imkansızdır. Fakat siyah vatozda durum değişir, elimizde 2 olasılık olur:

     1- Siyah vatozumuz "SS" genotipine sahip yani homozigot olabilir, bu durumda yavrularına sadece "S" genini aktarabilir, albinodan da sadece "a" geni geleceği için bütün yavrular "Sa" genotipine sahip olmak zorundadır. Bu vatozların hepsi genotip olarak heterozigot yani "Sa" fenotip yani görünüş olarak da siyah olcakladır.

     2- İkinci olasılık olarak da elimizdeki siyah vatoz fenotip olarak siyah olmasına rağmen genotip olarak tıpkı az önce bahsettiğimiz gibi "Sa" şeklinde olabilir. Bu durunmda yavruların bir kısmına "S" bir kısmına "a" genini aktarır. Albinodan gelecekler de yine mecburen "a" olacağı için yavruların bir kısmı genotip olarak "Sa" bir kısmı da "aa" olacaktır. Bu durumda yavruların bir kısmı siyah bir kısmı da beyaz olur.

     Fakat bu durumda akla şöyle bir soru gelir:

  --Madem böyle oluyor o zaman heterozigot bir siyahla bir albinonun çiftleşmesinde yavruların yarısı siyah yarısı da beyaz olmak zorunda ama gerçekte neden böyle olmuyor?

    Bu soru son derece haklı gerekçelere dayanmaktadır. Cevap verecek olursak:

    Olayı çözümlemeye çalışırken birkaç durumu kabul ederek başladık. Mesela:

    1-- Rengi veren proteinin  sadece 1 genle kalıtıldığını kabul ettik halbuki tek genle kalıtılan özellikler çok ama çok sınırlı sayıdadır.  Kaldi ki rengi sadece 1 protein de belirlemez, vücutta gerçekleşen bir dizi reaksiyonun sonucunda oluşan proteinler belirler, bu duruma örnek olarak bir rengin bir sürü tonunu hatta farklı birçok rengi bir arada taşıyan balıkları görüyoruz. Bu durumda rengi belirleyen bir proteinin bile birsürü geni varken  o  rengi veren diğer proteinler, o rengin diğer tonları, her bir renk için aynı şekilde uzayıp gider liste.

    2--Başka bir kabullenmemizi söyleyecek olursak; biz oluşan yavruları görerek konuşuyoruz, ama kaçırdığımız çok önemli birşey var ki oluşan milyonlarca üreme hücresinden belki de çok küçük bir bölümü yavru olarak dünyaya geliyor ve biz de bu yavruların hangi renge sahip olduklarını, içlerinde kaç tanesinin albino kaç tanesinin bilmem ne renk olduğunu görüp ona göre çıkarımda bulunuyoruz. Halbuki bizim gördüğümüz yavrular gerçek sayının yüzbinde biri bile değil.  Bu durumu destekleyen bir diğer önemli nokta da dayanıklılıktır. Yani albinoluk bir ya da birkaç genin eksikliği ya da yanlış çalışması sonucu ortaya çıkıyor.  ( bu arada belirtmeden geçmemek gerekir ki gerçek albinoluktan bahsediyorum yani balığın doğal rengi sarı ya da beyazsa durum çok daha karmaşık bir hal alır, zaten bunu yazının başında da belirtmiştim) Bu durumda hastalık olarak kabul ettiğimiz ve hangi genlerin yanlış ya da eksik çalıştığını bilmediğimiz bir durumun yaşama şansını da azalttığını unutmamalıyız. Yaşama şansını azaltmak ifadesinden sadece doğan yavruların yaşayabilmesi anlaşılmasın, üreme hücreleri durumundan başlayarak olgunlaşma, dışarı atılma, döllenme ve daha sayamadığımız birçok aşamada yaşam şanslarını kaybederler. E doğal olarak da siyah renge sahip kardeşlerine göre sayıları çok ama çok az olur hatta kimi zaman hiç albino olmaz.

    3-- Bir başka olay da bazı genlerin cinsiyet kromozomlarına bağlı olarak aktarıldığıdır. Yani bu bahsettiğimiz binlerce proteinden bir kısmı cinsiyet kromozomları üzerindeki genlere bağlı olabilirler. Yani başka bir ifadeyle bazı özellikler sadece anneden bazıları sadece babadan, bazıları hem anneden hem babadan ama cinsiyetler arası etki gücü farklı olarak kalıtılır. Yani hem anneden gelir hem babadan gelir ama anne daha  baskındır ya da baba. Bu durumda çiftleştirdiğimiz vatozlardan annenin mi yoksa babanın mı albino olduğuna göre durum değişir.
   
     Ayrıca unutmamak gerekir ki anne ve baba homozigot siyah olsalar bile üreme hücreleri oluşurken renk genleri bozulabilir bu durumda homozigot siyah anne ve homozigot siyah  babadan albino yavrular oluşabilir. Nitekim herhangi bir mutasyon, etkilediği hücredeki tek bir genin tek bir alelini yok edeceği ya da değiştireceği gibi, ilgili genin her iki alelini, birkaç genin tamamını, çok uzun bir gen dizisini, bir kromozomu ya da 46 kromozomun tamamını değiştirebilir ya da yok edebilir( insandaki kromozom sayısını yazdım, cüce vatozda kaç adet kromozom olduğunu bilmiyorum) . Hatta sadece çekirdekteki kromozomları bozmakla yetinmez, tıpkı çekirdek gibi kendine özel kalıtım materyaline sahip olan mitekondri gibi organellerin şifresini bile bozabilir. Oluşan deformasyonun büyüklüğüne bağlı olarak, küçük renk ya da özellik değişikliğinden tutun da sakatlıklara hatta ölüme kadar varabilen sonuçlar doğurabilir.
 
    Yani demek istediğim şudur ki rengin belirlenmesi hakkında kitaplar dolusu bilgiye sahip olsak bile açıklayamadığımız karanlıkta kalan çok fazla şey var ve biz bunları aydınlatmadıkça iddia ettiğimiz her noktada yanılgılarımız olacak ve karşımızda tezimizi çürütecek sayısız olayla yüzleşeceğiz.
  
    Yanıldığım noktalarda bana yardımcı olacak arkadaşlara şimdiden teşekkür ederim, saygılar...
mico2008-11-26 04:15:36

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Mustafa KısacıkÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 29/10/2007
İl: Malatya
Mesaj: 274
Mustafa KısacıkÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 24 Temmuz 2010 14:56
Ben de albino cüce, albino longfin ve L144  hepsini aynı akvaryumda beslemeyi düşünüyorum. Türler arası eşleşme olmasını istemiyorum, bu konuda deneyimi olan var mı içinizde?

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir