Bakteri çakışması


mavi1979Çevrim Dışı

Kayıt: 27/04/2010
İl: Kocaeli
Mesaj: 44
mavi1979Çevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 26 Ekim 2013 23:54
  1. Yaklaşık 3 yıldır discus besliyorum,300 litrelik bi tank ve eheim 2073 dış filitre kullanıyorum tankım cama cam 8 adet 16 ile 18 cm arası şov discus tankım var,ortalama 50 ile 80 litre arsı günlük su deyişimi yapıyorum .bu discusları 2 kaynaktan satın aldım ve yaklaşık 1 yıldır besliyorum.    Discuslarım penang,lss,turkuaz ,melon ve leopart türleri .Uzun zamandır blu diamont discus arıyordum   hobici bir arkadaşımdan buldum 1 adet alıp akvaryuma karantina uygulayıp ekledim balığı ekledikten bir ay sonra hiç yapmadığım birşey yaptım dış filitreyi çeşme suyu ile yıkadım bakteri kültürünün kayıp olacağını bilerek,çünkü akvaryumda pipo filitrem var.bitkaç gün sonra hiç hesapta yokken blue diamont diamont aldığım arkadaştan 2 adet balık daha aldım bayram arefesi ben eve balıkları getirdiyimde acil işlerim çıktı nede olsa balıkları aldığım yerden balık 1 ay öncede almıştım karantine uygulamadan balıkların suyunu benim tankıma karıstırmadan tanka balıkları ekledim.   3 gün sonra balıklarımdan 1 tanesi üst finleri kısık yüzgeçleri kapalı ve saklan ma eğiliminde gördüm yeme de tepki vermiyordu bi 50 litre su deyiştirdim .malum bayram ziyaretleri fln yani 5 gün sabah akvaryumun ışıklarını yaktığımda şok oldum balıklarım kararmış finleri ,kısık ,yüzgeçleri kapalı ,yeme tepki vermiyor,balıklar saklanmaya çalışıyordu ne yapacağımı şaşırdım.birşey dikkatimi çekti sonradan eklediğim 3 tane normaldi ,işte o an bakteri çakışması yaşadığımı anlamıştım .nette hep okumuştum ama başıma ilkdefa geldi.frumlardan bakteri çakışmasını araştırdım ve tedaviye başladım.  3 kaşık kaya tuzu eritip döktüm.  100 litreye 1 permosol eritip yavaşyavaş tanka döktüm(3 adet permesol)     ısıyı 33,34 derceye getirdim.   ama durum iyice kötüye gidiyordu balıklar yüzgeç kısımlarında bezazlaşma şişkinliik gibi renkleri iyice karardı suyun üstüne doğru toplandılar. Gece saat 23 gibi gündüz aramıştım çalıştığı için bana dönememişti ERVİN PAŞA beni aradı durumu yaptıklarımı anlattım bana dış filitreyi permesol uyguladıktan sonra kapattınmı diye sordu kapatmamıştım .sil baştan akvaryumu kurmam gerektiğini bakteri kültürümün çöktüğünü ve bakteri çakışmasına neden olan 3 balığı aynı tankta arayı bölerek ayırmamı söyledi.  gece 24 de dış filitremi yıkadım elyafını deyiştirdim ve seranın bakteri kültürü vardı elimde onu dış filitrenin içine ,dinlendirme tankına döktüm.sabaha kadar dış filitrem bir kovaya bağlı olarak 50 litre çalıştırdım.  sabah kalktığıda tankımda sadece hava motorum çalışıyordu odada berbat bi koku olmuştu .         balıkları akşamdan filitreyi bağladığım kovaya aktardım.                                                                       tankı komple boşaltıp yıkadım suyu yeniden ekledim ısıyı 30 cektim.filitreyi takıp balıkları ekledim.      birgün sonra yem attım balıklar tepki vermedi bende su piresi aldım balıklara aynı gün verdim ,balıklar su piresini yediler ardından bits attım yediler .4 veya 5 defa yemleme yaptım çok iştahlı olmasda yem yedi balıklar akşam yatarken cok az dip pisliğini çektim .                                                ertesi gün balıklarda bariz düzelme vardı 2 tanesi hariç balıklar normale döndüler şu an çok şükür balıklarım hiçbirşey olmamış gibi.biraz usun oldu ama kıssadan hisseye sizsiz olun karantine yapmadan bırakın discusu lepistesi bile tanka eklemeyin. ben belkide balıklarımı kaybedebilirdim ucuz  atlattım. ervin paşaya tekrar tsk 
mavi19792013-10-27 00:14:45

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

byyilmazÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 28/09/2010
İl: Ankara
Mesaj: 1249
byyilmazÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 27 Ekim 2013 00:40
Büyük bir tehlikeyi,çok ucuz atlatmışsınız geçmiş olsun. Yaşamış olduğunuz bu kötü deneyim hem size hemde bizlere büyük bir emsal olacak bilgi paylaşımınız için teşekkürler.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Oguzhan_otoÇevrim Dışı

Özel Üye
[B]3747,3[/B]
Kayıt: 07/10/2008
İl: Ankara
Mesaj: 613
Oguzhan_otoÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 27 Ekim 2013 01:17
Bu olay zaten cok riskli gecmis olsun.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

cömert-istanbulÇevrim Dışı

Kayıt: 10/12/2012
İl: Istanbul
Mesaj: 121
cömert-istanbulÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 27 Ekim 2013 03:58
 Uyarı  : Genelde forumlara Uzun yazarım, uzun yazı okumayı sevmiyorsanız okumayın.

Bu bakteri çakışması lafını zamanında  kim uydurdu neden uydurdu bilemem ,  ama size rahatlıkla söyleyebilirim bakteri çakışması denilen bir olay yoktur.

 Bir daha yazayım,  bakteriler birbirleşiyle ne çakışır, ne  çatışır, ne  dalaşır , nede başka bir şey yapar..   İnternette bir sürü yazı okursunuz , kırık plak gibi aynı ifadeler yazılır..   bir takım bakteriler çakışır.. Ancak hangi takım bakteriler , durduk yere ne sebeple  çakışır sorularına  cevap olabilecek  tek bir kelime bulmazsınız.

 Peki ne oluyorda dışardan balık eklendiğinde akvaryumda özellikle yeni gelenlerde olumsuzluklar yaşanır...Yazılanı okuduğunuzda  gerçekte olan olayın bakterilerin etkileşimiyle olmadığını göreceksiniz.
.

Nerdeyse tüm canlılarda sindirim , bağırsaklarda yaşayan faydalı  bakterilerin besini kimyasal boyutta parçalaması  sayesinde olur. Yani bu bakteriler olmasa canlı yediği gıdasını sindiremez. Tıpkı insanlarda olduğu gibi balıklarında bağırsaklarındaki faydalı bakterilerin sayesinde balık yediği besini sindirir.

 Bu bakteriler ölürse ne olur ? Elbette her ne kadar attığınız yemi yesede , sindirim olamayacağı için balık hem yediklerinden dolayı tıkalı vaziyette , hemde beslenemez durumda olduğu için ölüm kaçınılmaz olur.

Peki balığın bağırsaklarında yaşayan bakteri balık canlıyken neden ölür ?
 Cevabına oldukça şasıracaksınız.  Bizim yüzümüzden ölürler.

 Daha büyük yazayım. BİZİM YÜZÜMÜZDEN ÖLÜRLER  . Daha doğrusu doğru bildiğimiz yanlış uygulamalarımız yüzünden ölürler.


Evet aslında bakteri çakışması yoktur. daha doğrusu bir balığın bağırsaklarındaki bakteriler çıkıp bir başka balığa girip , bağırsaklarına ulaşıp , oradaki bakterileri öldürmezler. 

 Balıklarımızı hem satıcılar hemde , bizzat biz   öldürüyoruz. hemde iyi bir şey yaptığımız zannederek kendi elimizle öldürüyoruz. Peki bu nasıl oluyor ?

Öncelikle her ortamda hastalık yapıcı madde mikrop , virüs ve bakteri bulunduğunu , canlının savunma mekanizmasının bu patojenlerle her zaman mücadele ettiğini bilmemiz gerekir. Soluduğumuz havadan , yediğimiz besine kadar her yerde bu patojenler mevcut.

 Uzun sürecek   Balık sevkiatlarında , balık sıcak ve soğuk ortamlar göreceği için , satıcı  balıkların beyaz benek olmamasını için genelde suyuna dezenfektan  bir madde olan  acriflavin ekler. ( bizim ev tipi dezenfektanların, sanayii tipi )ve  balığın vücudundaki ve özellikle  bağırsaklarındaki  faydalı bakterileri yok eder.  Ayrıca uygun olmayan makliye şartlarında balık uzun süreli stress hormonları salgıladığından, nakil suyunda bol miktarda hormon ve dezenfektana maruz kalır.

 ( Köpekbalıklarının ana havuzlarına alınmadan önce  stress havuzlarına konulmasının sebebi budur. balıklarda bu hormon salgılama  olayı o kadar etkilidir ki , direkt ana tanka konulursa , bu balığın salgıladığı hormondan , aynı türdeki diğer balıklarda etkilenir , ki akvaryumlarımızda yaşanan olayda aslında budur. Örneğin dışardan bir balık eklendiğinden , mevcut cichlidler kafayı yemiş gibi davranırken çöpçüler hiç oralı bile olmazlar. Köpekbalıkları stress havuzlarında normal davranış gösterene kadar ana havuzlarına alınmazlar. )

 Balık geldiği gibi  toptancı akvaryumlarına açılır. Balık aynı zamanda ani değişen ph , kh ve dh etkilerinede maruz kalır. perakendicler toptancılardan aynı gün aldıkları balıkları kendi akvaryumlarına açarlar. yine farklı ph , kh ve dh oranlarının yanı sıra birde toptancı akvaryumundaki dezenfektan balığı yine hırpalarken , hobici alır evine götürür. Üstelik poşet ezilmesin diye iyice sıkılırki iç basınç iyice artar , Tutar kendi akvaryumuna açar.

Balık aynı gün içinde 3. kez farklı ph, kh ve dh oranları ile karşılaştığı gibi hobici birde KARANTİNA yapyorum diye extra dezenfektan ve bunca yıldır akvaryumda ne için kullanıldığını halen anlayamadığım sofra tuzu ile banyo yaparak , balığın üzerinde yeterince stress yokmuş gibi birde tuzlu ortamın ozmotik basıncını ekler.

 Neticede elinizde farklı su kimyasına kısa zamanda 3 kez maruz kalmış , savunma mekanizması çökmüş , stressi tavan yapmış , kullanılan dezekfektanlardan dolayı vücudundaki tüm faydalı bakterileri zarar görmüş bir balık kalır.

 Üstüne üstlük birde yemlerseniz , balık yemi yiyecek ancak sindiremeyecktir. Bu durumda balık için ölüm oranı çok yüksektir .

 Bu durumla karşılaşmamak için ne yapmak lazım ?

 Bırakın farklı ülkeleri ülkemizde her şehin su kimyası bile birbirinden farklıdır. Öncelikle balık alacaksanız kendi bulunduğunuz ilden ve yerel üreticiden  alacaksınız.

Poşetlere hava basıp sıkmak yerine uygun bir kapaklı taşıma kapı ya alacaksınız ya da yapacaksınız.

 Karantina yapmak istiyorsanız ayrı bir küçük akvaryumda ve balığın tamamen kendi suyunda tutacaksınız asla dezenfektan kullanmayıp balığın faydalı bakterilerine zarar vermeyeceksiniz. Bırakın tuz atmayı , Tuzu akvaryum ile aynı odaya bile koymayacaksınız.Ana akvaryumda alacağınız suyu karantina akvaryumuna ilave edip alıştıracaksınız.

 Eğer ithalat günü balık alırsanız, birde karantina yapıyorum diye  metilen mavisi veya kontra iyot basıp birde tuz basarsanız balığınızın son savunma kırıntılarınıda , kendi elinizle öldürürsünüz. Bu balıık ölüncede panik yapıp tüm sistemi dezenfekte ederseniz , tüm sisteminizdeki ( Balık+ filitredeki ) faydalı bakterileride öldürürsünüz.

 Balığınız ölürse , sebebini bilmediğiniz için  satıcıya sorarsanız size elbette "bakteri çakışması" diyecektir. Bu tamamen yanıltıcı bir ifadedir. Bu duyan bir kişi iki balığın bakterilerinin bir çeşit savaşa girdiğini zannetmektedir. Eğer gerçekten de böyle bir şey olsaydı bir balık ölürken diğerininde ölüme yakın ciddi şekilde rahatsızlanması gerekirdi.

 Gerçekte olan olay. nakil esnasında yapılan yanlış uygulamalardan dolayı balığın  savunma ve sindirim sisteminin tamemen çökmesidir. Bu yüzden ölür. bu şekilde bir balık aldığnız , tıpkı filitrelerinizde olduğu gibi bakteri oluşumunu beklemeniz gerekir. Bu ara yemleme yapılmaz.  Balık 5 gün kadar aç kalabilir. bunda bir sıkıntı olmaz. Ancak yemlerseniz sindiremeyip tıkanacakdır.  kuyruk ve yüzgeçlerini kısması ve pullarının şişmesi bunun göstergesidir.

 Bakteri çakışması yerine Balığın "savunma ve sindirim sisteminin çökmüş olması" daha anlaşılır bir ifadedir. Gerçektede yaşanan olay budur.


  Hazır lafını etmişken, bu vesileyle kontra iyot diye satılan kimyasal  sıvının balık ile uzaktan yakından olamayan bir amaçla üretilmeye başlandığını ve aslında bir kuş ilacı olduğunu da belirtelim.

 Yakınınzda kuş dernekleri varsa yaşlılara sorun. gaga mantarlarına eskiden ne kullanırmış kendiniz duyun. Kendi kontra iyot şişenizi gösterin , Bakalım görünce  size ne diyecekler ? Şişe tasarımı bile değişmedi.

 İyot  aslında kimyasal bir kurutucudur.Mantar üzerine dökülürse mantarı kurutarak yok eder.Kuş gagalarına eskiden kontra iyot sürülürdü. hatta çocukken dudağımız uçuklasa yine kontra iyot sürülürdü. neden oldu ne zaman oldu bilemiyorum bir anda akvaryum ilacı oluverdi.

 3 damla 5 damla derken tüm şişeyide boşaltsanız , balık Over doz olmuyor. Çünkü bu bir ilaç ancak akvaryum ilacı değil.

 Beyaz beğene etkilimi ?   kısmen evet.
 Balık mukozasına etkilimi ? evet  kurutur.
 Gapsamaları etkilermi ?  evet
 Bu durumda Faydasından çok zararı olmuyormu ? Evet.
 Ucuzmu ? evet
 Her akvavumcu bunu balık ilacı diyemi satıyor ? evet.

 Ama aslen balık ilacı değil. Mantar ilacı.Kurutarak etkiliyor. Tuzdan ve kontra iyottan uzak durun.

Yok ben kullanmayı seviyorum diyorsanız , tercih sizin istediğiniz kadar kullanın. tuzu kürekle dökün iyi gelir. Sonrada bakteri çakışması oldu diye avunun
cömert-istanbul2013-10-27 03:02:12

Beğenenler: [T]178865,ziyasenkaya[/T][T]182203,Mehmet1212[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

EEROLÇevrim Dışı

Kayıt: 03/10/2009
İl: Kocaeli
Mesaj: 67
EEROLÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 27 Ekim 2013 05:30

Muhammed dostum geçmiş olsun. Duyduğumda çok üzülmüştüm atlattığına bir okadar sevindim. Kalan iki tanesi de en kısa zamanda toparlar inşallah.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Abidin AcunÇevrim Dışı

Kayıt: 04/04/2006
İl: Ankara
Mesaj: 428
Abidin AcunÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 27 Ekim 2013 11:35
Sayın Cömert Özen bey, size bazı sorularım olacak. Ben uzun uzun yazmayı sevmiyorum, öz ve kısa yazmayı seviyorum :)

1. Hiç discus besledinizmi ?
2. İki grubu birleştirdiğimizde , başka yerden,  dışarıdan aldığımız, yeni gelen discusa ( genelde) bir şey olmuyor da evde baktığımız discuslar neden hastalanıyor yada ölüyor ?
3. Bu konuda akademik çalışmalarınız oldu mu, laboratuvar deneyleri  yaptınız mı , bu konularda ilmi bilgileriniz var mı ?

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Oguzhan_otoÇevrim Dışı

Özel Üye
[B]3747,3[/B]
Kayıt: 07/10/2008
İl: Ankara
Mesaj: 613
Oguzhan_otoÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 27 Ekim 2013 11:41
Peki sayin cömert bey biz ithal almıyoruz yerli discus alıyoruz,2 farkli ureticiden alinan ve ayni tank ka birakilan balıklar da bu su değerlerinin farkliligi cakisiyor, biz bakteri kelimesini burda duymadık ilk kez bakterilerin yararli olani da var zararli olanida kimse bagirsaktan cikar digerine girer diye birşey demiyor da zaten ama yasanan tecrübe lere yoktur demek yerinde olmaz.

Tek kaynaktan alinmasi daha uygundur her zaman icin.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

cömert-istanbulÇevrim Dışı

Kayıt: 10/12/2012
İl: Istanbul
Mesaj: 121
cömert-istanbulÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 27 Ekim 2013 18:14
Abidin bey

Herkezin görsel zevki görecelidir. Diskus bazıları için harikulade bir tür iken,  benim  o kadarda  ilgimi çekmiyor. Dolayısıyla hiç diskus beslemedim ,beslemeyede pek niyetim yok açıkcası..Su an lepistes besliyorum. İnanın aşırı zorluyor.

Biyolog veya Su ürünleri mühendisi olmadığım için ismimin önünde bu konu ile direkt alakalı akademik bir ünvanım yok. Sizin varsa bu konu hakkındaki bilgi ve deneyimlerinizi  zevkle okurum.
kaynak verebiliyorsanız merakla incelerim.

Böyle bir ünvanım olmadığı içinde  yaptığım çalışmaya pekte ilmi bir çalışma denilemez. Bir kaç varyete lepistesi üretmeye çalışıyorum. Bunlarla alakalı elimden geldiğ,i kadarıyla bir bakcrosing çalışmam var.

Akvaryuma yeni gelmiş , Yoğun stress altındaki bir balığın davranışlarını hastalık gibi yorumlayıp, bu başlığı açan Muhammed bey gibi diğer balıkları kourma amaçlı , Permasolu basarsanız , ana tankınızdaki biyolojik sistemi de temelden bozacağınız için önceden sağlıklı olan balıklarınızında bağışıklık sistemini kendi elinizle çökertirsiniz.

 Netice genelde büyük bir kırılım olabildiği için , sebep sonuç ilişkisi aramaya başlarsınız. Kimse kendisinde kabahat bulmadığı gibi kimse doğru bildiğinin aslında yanlış olabileceğinide kolay kolay kabullenmez.Çoğunluk doğru dediği için mevcut bilgi doğru varsayılır. Bu durumda toplu ölüm sebebi olarak , bakteri çakışması varmış gibisinden bir açıklama , çok rahat kabullenebilinir.


Yazdıklarım nerdeyse hepimizin doğru bildiği bir takım bilgilerle çelişiyor.  Önceki yazdıklarım ile alakası sorusu olan varsa bekliyorum. Hepsine toplu cevap vereceğim.



Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

mavi1979Çevrim Dışı

Kayıt: 27/04/2010
İl: Kocaeli
Mesaj: 44
mavi1979Çevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 27 Ekim 2013 18:53
Cümert by yazınızı okudum .yanlış anlaşılma olmasın benim eklediğim discuslar 15 dk yoldan kapaklı pilastik kutuda yolculuk yaptılar.eklediğim balıklarda hiçbir sıkıntı yok .benim bir senedir beslediğim çok saglıklı balıklarım balık ekledikten 1 gün sonra benim bakteri çakışması diye bildiğim duruma maruz kaldılar.çok şükür su an tüm balıklarım normale döndü.Ben bunları paylaştım çünkü biçok defa netten okudum başıma gelince frumları araştırdım çok net bir tedavi yöntemi bulamadım bende hatalı bir tedavi uyguladım bir nusubet bin nasiatten iyidir ben test ettim.  hobici arkadaşım da akvaryumuna benim gibi balık eklemesin .

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

cömert-istanbulÇevrim Dışı

Kayıt: 10/12/2012
İl: Istanbul
Mesaj: 121
cömert-istanbulÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 27 Ekim 2013 20:54
Muhammed bey

Siz kendi doğru bildiğinizi yapmışsınız.Burada anlatmaya çalıştığım asıl mesele , gerek aşırı doz dezenfektandan  dolayı ve gerekse balığın sevkiatı esnasında yoğun stress'e girmesinden sebepli bağışıklık sistemindeki ciddi çöküştün ve balığıın dengesiz tavırlarının  "bakteri çakışması" şeklinde yorumlanması ve durumu düzeltmek için dezenfektan , tuz gibi kimyasallarla balığı dahada beter hale getirmemiz.

 Bu teşhiste cümlenin içinde  "bakteri" kelimesi geçmesinden dolayı , hobicinin tankına zarar verici bakteri girdiğinden şüphelenerek  tekrardan gereksiz dezenfektan uygulamaların yapılmasının aslında aslında sorunu çözmekten çok , çok daha fazla sorun yaratacağıdır.


Yakın zaman kadar balığın stresse girmesinin ne olduğunu bile bilmezken , şimdi bu stressin aslında ne kadar zararlı  sonuçlar doğurabileceğini yeni yeni kavramaya başlıyoruz.

 Keyhole chiclid ve severum chiclid besleyenler tarif edeceğim durumu çok iyi bilirler.

 Bu türleri korkuttuğunuz vakit öyle hızlı bir hormon salgılanımı olurki , Keyhole türüne isimini veren anahtar deliği deseni anında kaybolurken kafa bantları soluklaşır. Keza bende zamanında krem rengi severum vardı. Severumda korktuğu an bir anda kararır.  Eğer korkutan etmen her ne ise devam ediyorsa balık bir köşeye saklanır.Yemlenmeye bile çıkmaz ve biz daha ne olduğunu bile idrak edemeden  ölür.


     Bu forumda bile dikkatinizi çeken bir takım  sorular olmuştur. Balığım saklanıyor veya bitkileri  dekorları söküyor diye.

 Bizler özellikle chicild türlerini edinirken alınan balığın  doğal ortamındaki durumunu araştırmıyoruz. Alınan tür  kumulcumudur ? yoksa kayalıkçımı ? avı nedir ? avcısı kimdir diye merak etmeden , birbirinin avcısı  bir sürü türü bir akvaryuma tıkıştırıyoruz.

 Sonradan da başlık açıp balığım bitkileri dekorları  neden söktüğünü soruyoruz. Kumulcu balığa , bitkili  dekor yapmışisınız. Balık strese girer ve ortamı kendine göre düzeltmeye çalışır ve elbette söker bitkiyi.

Veya kayalıkçı balığı dımdızlak bir akvaryuma koymuşsunuz , illaki filitrenin altına saklanır. Elbette stressi tavan yapmış şekildedir.


    Bu sorulara gelen cevaplar mevcut bilgiyle çelişincede eski bilgi ışığında davranmaya devam ediyoruz. Taa ki O türü beslemeyi bırakana kadar.


 İnsan beyni ilginçtir Muhammed bey . Bilinmeyeni , tanıdık  bir bilinenle bağdaştırmaya meyilldir.
Rorshach testi gibi ( Mürekkep lekesi ) her bakan ayrı bir şey görür. Aynı lekeye Kimi kelebek görürken kimi ejderha der.  Akvaryumlarımızdada böyle bir durum var. Ortada bir olay var , aynı olaya  iki kişi bakıyor , ikiside farklı şeyler söylüyor. Aynı soruya bambaşka cevaplar gelebiliyor. herkez kendi tecrübesi ve kendi doğru bildiği verilerle  bir takım sonuçlar söylüyor. De burada yegane sıkıntı tecrübeyi oluşturan bilginin aslında ne olduğu ..

 Akvaryuma bir parça metilen mavisi ve bir parça tuz at. hastalık durumunda verilen en genel tavsiyedir değilmi ? Ne kadar metilen mavisi ? at kafana göre. peki ne kadar tuz ? Biraz at.
Bizim insanımızın gönlü bol. çay kaşığıyla başlar olayı çorpa kepsesi boyutlarına taşır.

 Sofra tuzunun, yani bildiğimiz İYOT'lu tuzun akvaryum ortamında ne işi  var arkadaşlar? Balığın doğasında iyotlu tuz mu varki tanklardaki ortama tuz atılması tavsiye ediliyor..

 İyot kurutucu bir kimyasal. Önceleri bakteriyel kökenli hastalıklar için , ayrı bir kapta , çok kısa süreli kontra iyot ve tuz banyoları tavsiye edilirken , şimdi internet kullanımıda yaygınlaşınca ,direkt akvaryum ortamına atılması tavsiye ediliyorda , bu tavsiyeyi eden neden ediyor ? nasıl ediyor ? kendisi bile bilmiyor. Çünkü o kişiye bu bilgi doğru diye öğretilmiş.Kendi doğrusuna göre bunu yapmazsanız olmaz.

  İnternette bakteri çakışması ile alakalı yazıların tümüne bakının ,her biri birbirinden alıntı yapıldığı için  hepsi  bazı bakteriler diye başlar. hangi bakteriler ? ve hangi etmenlerden dolayı neden çakışıra bir cevap bulamazsınız. Çakışma denilince ne anlıyorsunuz ??

 Eğer açıklama şöyle olsaydı.

 Üretim esnasında bir patojene ( hastalık yapıcı her türlü etmen ) bir şekilde bağışıklık kazanmış ve taşıyıcı hale gelmiş bir balık , bir başka akvaryuma konulduğu vakit , bünyesindeki patojen akvaryumdaki bu patojene bağışıklık kazanmamış canlıları , bu balıkların bağışıklık sistemi bu patojenle başedemeyeceği için  hasta edip öldürür. Bu patojenlerde şunlardır diye bir liste olsaydı. Bunu yazanı alnından öperdim. Bu patojenlere en iyi nasıl müdahale edebileceğimi araştırırdım..

  Şu tabiri yllardır çok duyarım. "Biz cichlidsciyiz". Siz kimsiniz ? Tekil kişi neden çoğul kullanır ?  "ben cichlidciyim"  demek bu kadar mı zordur ? da İllaki Biz cichlidciyiz denir. Bu kelimeyi ilk kim uydurmuştur ? neden böyle demiştir.? Ama kulağa hoş geliyor olsa gerek nerdeyse her cichlids besleyen bu tabiri kullanır. Keza diskuscuyuz kelimeside böyle. Kulağa hoş  geliyor herhalde...

 Bakteri çakışması kelimesininde  kulağa hoş geldiğini düşünüyorum. Gayette bilimsel duruyor. Ama yanlış çağrışımlar yaptığı için bence bu kelimeyi bu şekilde kullanmak iyi değil.

 Bu yüzden şahsen ben bu olaya "bağışıklık sisteminin çökmesi" denilmesini daha uygun bulurum.
 Dezenfektan ve tuza saldırmadan evvel araştırma yapmak lazım.
cömert-istanbul2013-10-27 20:57:15

Beğenenler: [T]190412,gyurtalan[/T][T]178865,ziyasenkaya[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Abidin AcunÇevrim Dışı

Kayıt: 04/04/2006
İl: Ankara
Mesaj: 428
Abidin AcunÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 27 Ekim 2013 22:10
[QUOTE=cömert-istanbul]Abidin bey

Herkezin görsel zevki görecelidir. Diskus bazıları için harikulade bir tür iken,  benim  o kadarda  ilgimi çekmiyor. Dolayısıyla hiç diskus beslemedim ,beslemeyede pek niyetim yok açıkcası..Su an lepistes besliyorum. İnanın aşırı zorluyor.

Biyolog veya Su ürünleri mühendisi olmadığım için ismimin önünde bu konu ile direkt alakalı akademik bir ünvanım yok. Sizin varsa bu konu hakkındaki bilgi ve deneyimlerinizi  zevkle okurum.
kaynak verebiliyorsanız merakla incelerim.

Böyle bir ünvanım olmadığı içinde  yaptığım çalışmaya pekte ilmi bir çalışma denilemez. Bir kaç varyete lepistesi üretmeye çalışıyorum. Bunlarla alakalı elimden geldiğ,i kadarıyla bir bakcrosing çalışmam var.

Akvaryuma yeni gelmiş , Yoğun stress altındaki bir balığın davranışlarını hastalık gibi yorumlayıp, bu başlığı açan Muhammed bey gibi diğer balıkları kourma amaçlı , Permasolu basarsanız , ana tankınızdaki biyolojik sistemi de temelden bozacağınız için önceden sağlıklı olan balıklarınızında bağışıklık sistemini kendi elinizle çökertirsiniz.

 Netice genelde büyük bir kırılım olabildiği için , sebep sonuç ilişkisi aramaya başlarsınız. Kimse kendisinde kabahat bulmadığı gibi kimse doğru bildiğinin aslında yanlış olabileceğinide kolay kolay kabullenmez.Çoğunluk doğru dediği için mevcut bilgi doğru varsayılır. Bu durumda toplu ölüm sebebi olarak , bakteri çakışması varmış gibisinden bir açıklama , çok rahat kabullenebilinir.


Yazdıklarım nerdeyse hepimizin doğru bildiği bir takım bilgilerle çelişiyor.  Önceki yazdıklarım ile alakası sorusu olan varsa bekliyorum. Hepsine toplu cevap vereceğim.


[/QUOTE]

Cömert bey, sizinle tanışmasak ta, siz cömert insansınız, muhtemelen de iyi bir insansınız insanlara yardımcı olmak istiyorsunuz :) Benimde amacım sizinkinden farklı değil . Amacımız bu işi bilen ve tecrübeli insanlardan doğruyu öğrenmek. O amaçla "siz discus besledinizmi"  diye sordum. Af edersiniz eşşekkten düşenin halinden eşşekten düşen anlar :)

Konumuza dönecek olursak, sizin yazdıklarınızın çoğuna katılmakla beraber ( dediğiniz gibi balıkları  bizlerin hataları daha çok öldürüyor) adına bakteri çakışması denilen olay üzgünüm ama gerçekten var ve bu konuda iddialı kişiler, ciddi üreticiler dahi çok balıklarını kaybettiler.  Bu yüzden çok zararlara uğradılar, ben uzak doğuyada gittim ordaki üreticileride ziyaret ettim onlar bu işin ciddiyetini biliyorlar, kapıdan girmeden elinizi yıkamadan galoş giymeden üretimhanelerini gezdirmiyorlar. Bu hastalık nedeniyle komple balıklarını kaybederek işşiz dahi kalabiliyorlar.

Bunun adına bizler bakteri çakışması diyoruz ( geleneksel) siz başka bir adda verebilirsiniz önemli değil gerçek olan ve çoğu zaman görülen başka yerden gelen özelliklede yurt dışı kaynaklı discusları tedbirini almadan diğerlerine karıştırdığımızda bu  bakteriyi veya mikrobu tanımayan bizdeki discuslar rahatsızlanıyor ve iç içe girerek ölme derecesine geliyor. Bu durumu inanın ben defalarca yaşadım ve bu konuda çok araştırmalarım oldu .

Bu dediklerimi anlaya bilmeniz için discusu beslemeniz ve karıştırmanız gerekir, sevebilirsiniz veya  sevmeye bilirsiniz bu balığa bakmadan, beslemeden bu balık veya balıkla alakalı fikir yürütülmesini doğru bulmuyorum. Bu işin acemisi ve yeni başlayacakları yanlış yönlendirmiş oluyoruz. 

Daha öncede söyledim yine tekrar ediyorum, balık bakma işi öğrenilecekse önce discus beslenmeli ondan sonra hangi balığa bakacaksanız bakın hiç önemli değil.
Abidin Acun2013-10-28 10:56:16

Beğenenler: [T]170591,pek1[/T][T]178865,ziyasenkaya[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Oguzhan_otoÇevrim Dışı

Özel Üye
[B]3747,3[/B]
Kayıt: 07/10/2008
İl: Ankara
Mesaj: 613
Oguzhan_otoÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 27 Ekim 2013 23:19
Ben discuscuyum ve besledigim balikla ilgili bilgisi olmayan birinin bu tür konuşmasını uyugun bulmuyorum. Lepistes forumlarında başarılar size.Besledigim baliktan gayet memnunum.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

cömert-istanbulÇevrim Dışı

Kayıt: 10/12/2012
İl: Istanbul
Mesaj: 121
cömert-istanbulÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 27 Ekim 2013 23:24
Abidin bey

Konu içinde yazanlar diskus beslediği için ,  biyolojik denge ve su kimyasallarının önemimin farkındalar.

Aslında ikimizde benzeri şeyler söylüyoruz. Siz bakteri diyorsunuz ben patojen.

 Patojen kavramı çok daha geneldir. Bu bakteri yanı sıra , virüs , parazit veya kimyasalda olabilir.
Bu durum her zaman yaşanabilecek ve oldukça dikkat edilmesi gereken  bir olay.

 İsrarla dikkat çekmeye çalıştığım konu , Bir balığın yolculuk için yoğun konantrede dozunda dezenfektan ile boğulması ve naaakil şartlarından dolayı stressten dolayı gösterdiği davranış bozukluklarının hastalık zannedilmesi ve sonrasında yapılanlar .


   Madem ki uzakdoğulara kadar gidip , kaynakları ziyaret edebildiniz , orada görmüş olabileceğinizi tahmin ettiğim , size çok tanıdık gelebilecek bir örnek vereyim.

 Tubifex. Ne yaptığınızı bilmeden kullanırsanız oldukça ölümcüldür. Ancak ne yaptığınızı biliyorsanız oldukçada besleyici ve büyütücü bir yemdir. uzun süreler ne kadar temizlerseniz temizleyin , ne kadar dezenfektan kullanırsanız kullanın , tubifex öldürücü varsayıldı.

 Peki dünyanın dezenfektanı kullanıldığı halde tubifexi ölümcül kılan sebep nedir ?

 Yaşadığı batalık ve çamurlu ortamlarda , toprakta eriyik halde bulunan ,Besinini almak için bünyesine aldığı  çamurdaki metan gazı. Balıklar için ölümcül olan patojen budur.
Yani balığı tubifex veya birt başka organizma öldürmez. İçindeki toprakta bulunan metan gazı zehirler.

 Uzak doğulular bunları özellikle ılık suda ve devamlı akan suda tutarak , içindeki metan dolu bileşiği tamamen kusana kadar yıkarlar. Metan patojeninden temizlendiğinde tubifex özellikle büyüme için iyi bir besindir. Belki spiral tubifex havuzu görmüşsünüzdür diye belirteyim dedim.

 Son kez yazayım. gerekmedikçe başkada yazmamayı düşünüyorum. bakteri çakışması veya bir takım bakteriler çakışır kelimeleri  , oldukça yanıltıcı çağrışımlar yapmaktadır. . Yeterli ve doğru bilginiz yoksa bunu durumu iyileştirmek yerine çok daha kötü hale getirmekte oldukça mümkündür.



 Ayrıca "balık bakma işi öğrenilecekse önce discus beslenmeli ondan sonra hangi balığa bakacaksanız bakın hiç önemli değil." bu sözünüze pek katılmıyorum.

 Dünyada cehebnnem azabı yaşamak neymiş , bir nebze anlayabilmek için varyete lepisteslerle tanışın bence. 3 nesil kayıpsız yavru almaya çalışın mesela. Size tavsiyem RREA Red lace Snake skin olabilir. Normal lepistes gibi,  hatta normal balık gibi bakmaya çalıştığınzıda sizi deliye çevirecek, cinnet geçirmenin nasıl bir şey olduğunu ufakta olsa anlayabileceksiniz.

 ( Elbette bu dediğmi yapmayın.  Varyete mi aman uzak durum.)

Beğenenler: [T]155808,mabhaz[/T][T]178865,ziyasenkaya[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Abidin AcunÇevrim Dışı

Kayıt: 04/04/2006
İl: Ankara
Mesaj: 428
Abidin AcunÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 28 Ekim 2013 00:19
Cömert bey, konumuz tubifex veya lepistes değil, balık trasnsfer hataları hiç değil. konuyu açan arkadaşımız başından geçenleri anlatmış, başka insanların bu hastalığı yaşamaması için uyarmaya çalışmış teşekkür ederiz.

İşin aslı yukarıda bahsedilen, bizim bakteri çakışması, başkalarını balık humması, sizin patojen dediğiniz hastalık gerçekmiii değilmi, bu hastalık konumuz olan discusu etkiliyormu etkilemiyormu ? Ben diyorumki yıllardır discus besliyorum defalarca yaşadım siz discus dahi bakmadım lepistes diyorsunuz.

Lütfen insanları yanlış bilgilendirmeyelim, bu hastalık vardır ve bu işi çok iyi bilen ünlü üreticilerinde başına gelmiştir. Sizin bahsettiğiniz balık transfer hataları doğrudur, balık hasta olmasa dahi ilaçlanarak bizler tarafından öldürüldüğü de doğru ona diyeceğim yok. 

Lepisteste de benzer durumlar oluyor, lepistes konumuz değil onu ve tubifex konusunuda ayrıca başka konuda yazabiliriz.  

Neden bakteri çakışması deniyor, birleştirilen iki ayrı gurubun birisine  hiç bir şey olmazken diğeri etkileniyor o nedenle adına bakteri çakışması denmiş.  Haa sizin teknik imkanlarınız vardır oturur bu hastalığı laboratuvarlarda incelersiniz bu hastalığa sebep olan canlıyı bulursanız gerçek adını bizde öğrenmiş oluruz :)


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir