Balıklar neden hastalanır?


aslan_kralÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 31/07/2012
İl: Kayseri
Mesaj: 1411
aslan_kralÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 12 Haziran 2013 15:49
    İki büyük canlı doğuran tankım var 450 ve 420 litre hiç bir zaman tuz kullanmam. Arkadaşlar salt mixlerin salt combinezonların balıklara fayda sağladığı hiç bir bilimsel kaynakça doğrulanmamıştır. Yıllardır söylüyorum ve söylemeye de devam edeceğim bu tuz işi akvaryumcuların uydurmasıdır. Ben bu büyük akvaryumlarımda sayısını bilemediğim kadar çok canlı doğuran besliyorum. İlk başta herkes balıklarla başa çıkamayacağımı bir hastalıkta hepsini kaybedeceğimi söylüyordu. Ama benim bir felsefem var ve o felsefe doğrultusunda hareket ederek kimyasal ve tuz kullanmadan balıklarımı gayet sağlıklı bir şekilde büyütebiliyorum.
      Felsefemi gençlerin kulaklarına küpe olması açısından tekrar paylaşmak istiyorum." Balıklar hastalandıktan sonra harcayacağınız çabanın yarısını onlar hastalanmadan sarfederseniz sağlıklı balıklarınız olacaktır"
      7-8 çeşit ay kılıç var sayısını bilmediğim kadar çok, lepistes var sayısını bilmediğim kadar çok, 4 çeşit moli var sayısını bilmediğim kadar çok, veliferalar, çöpçüler, vatozlar, salyangozlar, canlı bitkilerle tam bir canlı hayat var akvaryumlarımda. 
      En güzel hastalıkla mücadele yöntemi balıklar hastalanmadan alınacak önlemlerdir. Peki balıklar neden hastalanır?
1- Ani ısı değişiklikleri
2- Nitrat patlaması
3- Fazla yem
4- Dışarıdan alınan balığın karantina akvaryumuna girmeden akvaryuma eklenmesi ( Kimsenin aklına bakteri çakışması gelmesin, bakteri çakışması akvaryumcuların uydurduğu bir hikayedir. Bunu da şöyle anlatayım kimsenin kafasında soru işareti kalmasın.
     Bakteri çakışması dediğiniz olayın adı aslında bakteri çakışması değildir. Bilimde böyle bir çakışmaya rastlayabileceğiniz herhangi bir kaynakta bulamazsınız. Bakteri çakışması hikayesi akvaryumcuların kendilerini savunma mekanizması için geliştirdikleri uydurma bir hikayedir. Gerçekle uzaktan yakından alakası da yoktur. 
     Nasıl çakışıyor bu bakteriler? Eski balığınızda bulunan bakteriler akvaryuma yeni eklenen balığın üzerindeki bakterilerle savaşa tutuşuyor kazanan bakteriler diğer balığın vucuduna yayılıp onu öldürüyor mu??? Asla ve kat'a böyle bir şey mümkün değildir. Yıllarca bu hikayeye bende inandım yeni aldığım balıklarda bu sorunu yaşardım akvaryumcularda hep aynı cevabı verirlerdi bakteri çakışması olmuştur. Çinde yaşayan hobici arkadaşıma yıllar sonra bakteri çakışmasının nasıl gerçekleştiğini sordum bu konu hakkında bilgi edinmek ve olayın aslını öğrenmek adına. Bakteri çakışması deyince zaten komik duruma düştüm Türkler akvaryumda bile savaş çıkarma niyetindeler dedi bana... 
     Balıklarda bu tür bakteriler vucut mukozasının hemen altında barınırlar. İnanın o mukozanın altında akvaryuma yeni bir balık girip girmediğini bilecek kadar zeki de değilller. Bu mukozanın altında hayatlarını idame ettiren bakteriler sürtünme yoluyla diğer balıkların vucutlarına da nufus ederler. Buraya kadar bir sıkıntı yok zaten. Daha sonra alışık olmadığı su değerlerindeki yeni bakteri bu duruma tepkisini vermeye başlar. Tepki verme konusunda son derece başarılıdırlar. Derken verdikleri tepkiler balıklarımıza sirayet ederler ve ölümler başlar. Ölümler başlar başlamaz akvaryumcumuza gider balıklarımızın öldüğünü söyleriz cevap her zaman aynıdır--- Bakteri çakışması olmuştur... Biz de yedik... 
     Peki ben bakteri çakışması diye bir şey olmayacağını, aslında balıkların neden öldüğünü dilimin döndüğünce anlattım. Peki ne yapmak lazım ???
     Kesinlikle karantina tankını öneriyorum. Dışarıdan balık aldığınızda, ana tankınızla aynı su değerlerine sahip karantina tankınızda yeni balıklarınızı en az 3 gün bekletin sonuçların olumlu olduğunu sizlerde göreceksiniz...
5- Uyumsuz balıklar
6- Su kalitesinin ve değerlerinin beklenen düzeyde olmaması
7- Kışın beklenen su sıcaklığının sağlanamaması
8- Yetersiz oksijen seviyesi
9- Hijyene dikkat edilmemesi
10- Deterjan, sabun vb. türevlerin akvaryuma bulaşması
11- Suya salınım yapan malzemelerin balıkları olumsuz etkilemesi. Örneğin çoğu bitkilerin köklerine sarılı olan kurşun ağır bir metaldir. Hobici arkadaşım o kurşunu çıkarmadığı sürece suya salınım yapar ve balıklara zarar verir. 
12- Stres faktörü

      Aklıma bir çırpıda gelenler bunlar. Evet balıklar hassas canlılardır ama ciddi anlamda özenli bir bakımla yüzünüzü fazlasıyla güldürebilecek canlılardır. Onları ne kadar çok severseniz  o kadar çok ilgilenirsiniz, ne kadar çok ilgilenirseniz de o kadar çok verim alırsınız. Bir şeyi itiraf etmek isterim ki bu hobide bana en zor gelen şey yeni aldığım bir yemi hanıma çaktırmadan diğer yemlerin arasında karıştırmak. Sürekli deneme iç güdüsüne sahip bir insan olduğum için balıklarım için en ideal yemlerin hangisi olduğunu deneyerek buluyorum. Zaten balıklarımda bir sefer yediği yeme bir daha ki sefere sıra geldiğinde o yemin tadını unutuyorlar. O kadar çok çeşitle besleniyorlar işte... Yazıma son verirken özellikle 12. maddenin içeriğinin oldukça büyük olduğunu vurgulamak isterim. Stresin sebepleri çoktur stresi önleyebilen bir çok kötü şeyin de önüne geçmiş olur...

Formumuz da bir çok konuda dikkatimi çeken şey, balıkları hastalanan hobici arkadaşlarımın bir panik havasıyla foruma sarılmaları. Benim bu konuda bir felsefem var ve yıllardır uyguladığım bu felsefeyi detayıyla anlatıp elimden geldiği, dilimin döndüğünce sizlere bu konuda yardımcı olmak istiyorum. Öncelikle felsefem : Balıklarınız hastalandıktan sonra harcayacağınız çabanın yarısını balıklarınız hastalanmadan önce harcarsanız daha sağlıklı balıklarınız olacaktır… Ben balıklarım hastalanmadan aldığım önlemlerle riskleri en aza indiriyorum kesinle kitabi bilgilerin yanında acı tecrübeler de zamanla doğruyu bulmamı sağladı.

        Pekala balıklarımızın hastalığa yakalanmaması için neler yapabiliriz? Aslında çok şey yapılabilir ama en başta yapılması gereken onların bizim dostumuz olduğunu iyice kavrayıp, dostlarımızı en iyi şekilde nasıl ağırlayabilirizi düşünmekten geçer…

 STRES: Balıkların psikolojisi aslında ülkemizde henüz bilinmeyen, çok fazla dikkat çekmeyen üzerinde çalışılmış çok fazla eser olmayan bir konu. Ama sonuçları düşünüldüğünde ciddi anlamda üzerine eğilinmesi gereken, sebep- sonuç ilişkisinin hobicilere anlatılması gereken temel bir konudur. Bu konu üzerinde çalışmalarım devam etmekte olup hobici arkadaşların güzel bir kaynağa kavuşmaları için ağır ama detaylı giden emeklerimi sizlerle paylaşmanın heyecanını şimdiden hissetmiyor değilim. Balıklarda da çok farklı psikolojilere rastlamak mümkündür. Bu farklı psikolojileri kitabımı edindiğinizde detayıyla okuyabilirsiniz. Stres, balık psikolojisinde çok önemli bir yer teşkil eder. Bu sebeple bizler ilk iş olarak stresi önlemenin yollarını bulmamız gerekiyor. Balığımızın strese kapılması demek besin zincirindeki halkalar gibi birbirine bağlı olarak bir çok hastalığı beraberinde getirir. Zincirleme gelişen olaylar karşısında hobici arkadaşım son çare olarak foruma sarılır ama iş işten çoktan geçmiştir.

            Bir balığı, uygun olmayan koşullarda beslerseniz balık yaşamına devam eder ancak balığın vücut fonksiyonları bu yaşamın sürerliğini sağlamak için ya yavaşlar ya da hızlanır. İşte bu fonksiyon değişimine stres denilmektedir. Stres balığın hastalıklara karşı direncini düşürürken, balığın yaralanma gibi durumlarda kendisini tedavi etmesine de engel olur. Balığınız eğer bir şekilde strese yakalandıysa ortamdaki bütün zararlı mikroorganizmaları bir mıknatıs gibi üzerine çeker. Bütün bunların üzerine stres balıkta solunum sorunlarına da yol açabilmektedir. Belirli bir seviyede stres tedavi edilebilir ve ölümcül olmayabilir ancak yüksek parametrelerdeki stres kesinlikle ölümcül olabilir. 
            Stresi önlemenin en güzel ve kolay yolu dikkatli bir gözlemle gerçekleşebilir. Arkadaşlar açık söylemek gerekirse ben forumda açılan konularda balığım aniden öldü, aniden şu oldu, aniden bu oldu gibi başlıklar yazanları okumuyorum. Balıklarımıza ANİDEN hiçbir şey olmaz! Açık ve net…

            Mutlaka ama mutlaka o balığın strese girmesine neden olan bir takım faktörler, dış etmenler, anormal gelişmeler olmuştur. Sebepsiz yere ölen bir balığın en geçerli sebebi sadece ecelinin gelmesiyle açıklanabilir. Bunun dışındaki bütün sebepler çevresel etkileşimlerin sonucu olarak görülür. Şimdi akılda kalması bakımından stresin sebeplerini maddeler halinde sıralayalım:

       1- Dinlendirilmemiş su kullanımı stres kaynağıdır.

       2- Suyun ph ve kh durumunun türe uygun olmaması stres kaynağıdır.

       3- Bazı türler az miktarda tuzlu sularda yaşarken bazıları tuzu tolere edemezler. Tuz dengesindeki yanlışlık stres kaynağıdır.

       4- Su koşullarındaki ani değişimler stres kaynağıdır.

       5- Suda çözünen oksijen miktarının azlığı stres kaynağıdır.

       6-Suyunuzun sıcaklığının beslediğiniz türe göre yüksek ya da alçak olması stres kaynağıdır.

       7- Sudaki amonyak, nitrit ve nitrat oranlarında ki yükselme stres kaynağıdır.

       8- Dış etmenler, dışarıdan akvaryuma el sokulması, özellikle çocukların akvaryumu görünce ellerini suya sokma istekleri stres kaynağıdır.

       9-Tank içerisinde balık başına düşen suyun   litre cinsinden değerinin balığın gereksinim duyduğundan az olması stres kaynağıdır .

       10- Yüksek miktarda ilaç kullanımı stres kaynağıdır.

       11- Barışçıl ve saldırgan türlerin bir arada beslenmesi stres kaynağıdır.

       12-Sürü yaşamı sergileyen türlerin yanlız bakılması stres kaynağıdır.

       13-Kullanılan yemin içeriği ve besin değerlerinin uygun olmaması stres kaynağıdır.

        Balığımız strese yakalandı ama biz bunun farkında değiliz, peki balığımızın strese yakalandığını nereden bilebiliriz???  Aslında en baştan beri dile getirdiğim günlük dikkatli gözlemin önemi burada ortaya çıkıyor. Günlük dikkatli gözlemde balıkların günlük olağan davranış şekillerini iyice idrak edebiliriz. Bunun dışında yapacağı bütün hareketler anormal hareketler olacaktır. Böylece balığımızın anormal bir aktivitesini anında anlayabiliriz. Sürekli saklanma hali, dışa fırlamış gözler, yem yememe durumu, yaralarının iyileşmemesi gibi çok çeşitli durumlar gözlemlenebilecek en önemli detaylardır.

       Tüm bu bilgiler ışığında artık balığımızın strese girdiğinden eminiz peki şimdi ne yapabiliriz??? İnancınız olsun balığın stresten çıkmasını sağlayabilmek onun strese girmesine engel olmaktan çok daha zordur. Bu sebep aslında benim felsefemi kuvvetlendiren en önemli donedir elimizdeki. Çok açık ve net söylüyorum balığınız strese girdikten sonra yapabilecekleriniz çok sınırlıdır. Size okuduğunuz ve sıkça karşılaştığınız konulardan anekdotlar sunarak felsefemi kuvvetlendireyim.

“--- Balığım resmen kendini hava motoruyla camın arasına sıkıştırmış. Yani istese yapamaz.” Katiyen katılmıyorum balığınız intihar etti, çünkü strese girmişti yaşama umudunu yitirdi ve hayatına son verdi.

“--- Balıklarım artık bunu adet haline getirdi sürekli dışarıya atlama istekleri mevcut hergün birilerini yerden topluyorum”  Arkadaşım aslında bu senin balıklarının atlama- sıçrama yeteneğinden kaynaklanmıyor, balığın strese girmiş ve tek çıkar yol olarak akvaryumun dışındaki huzurlu ölümü kendine uygun bulmuş.

“--- Benim balıklarım da salak gibi gidip yavruluğun arasına sıkışıyorlar kaç kere kurtardım yine aynısını yapıyorlar” Buna bir şey yazmayacağım siz anladınız zaten durumu…

     Çok fazla da uzatmak istemiyorum, biliyorum uzun olunca okumuyorsunuz. Birilerine faydamız olduysa ne mutlu bize...

 

aslan_kral2013-06-12 15:55:16

Beğenenler: [T]195471,marmoset[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

BaranAkkayaÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 03/07/2011
İl: Antalya
Mesaj: 1281
BaranAkkayaÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 12 Haziran 2013 19:49
Bence bu konu kitlenmeli ve başa tutturulmalı özellikle "hastalıklar ve ilaçlar bölümünde."

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir