Göl ve Zebra Çiftleri


undesirableÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 06/10/2006
İl: Istanbul
Mesaj: 800
undesirableÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 29 Kasım 2006 11:17

Şahsen tüm olanaklarımla karşı çıkacağım bir uygulamadır.Sırf bu zenginleştirme çalışmaları yüzünden ekolojisi tamamen bozulmuş,bir çok tanıdığı bu uygulamalar yüzünden işsiz kalmış bir bölgenin çocuğu olarak bu uygulamalarıda,yapanlarıda destekleyenleride tüm çevreci kişiliğimle kınıyorum ve bu iyi niyetli fakat yanlış uygulamadan uzaklaşmaya davet ediyorum.

Bursanın Orhangazi ilçesinde doğdum büyüdüm.İznik Gölü kıyısında kurulmuş verimli ovalara sahip müthiş doğal güzelliğe sahip tarım ve endüstrisiyle ve bir zamanlar balıkçılık faaliyetleriyle ülke ekonomisine yadsınamayacak katkıda bulunan bir ilçedir Orhangazi.Küçüklüğümde babam ve bir çok büyüğümle zaman zaman kıyıdan bazende kayık ve tekneyle sayısız yayın,aynalı sazan ve sarı balık tuttuğumuzu ve gölün her yerinde bu türlere çok sık rastlandığını hatırlarım.Üstelik numunelik değil her seferinde çıkarılabilen balıklardı.Sık sık boyu 2 metreyi ağırlığı 100 kiloyu aşan yayın balıklarını balık pazarında görür hiç de şaşırmazdık.Ta ki fransızlarla ilgisi olduğu söylenen bir projenin uygulanmaya başlamasına kadar.Latincesini bir türlü bulamadığım yörede gümüş balığı olarak tanınan büyüklüğü 10cm civarı görünüşte şirinmi şirin bu canlı ekosisteme dahil edildikten sonra ne eskisi gibi yayın kaldı ne yerel sazan türleri nede canım sarı balıklar.İlk etapta bu gümüş balıklarının adaptasyonu projeyi üretenleri mutlu etsede ekosisteme verdiği zarar tahmin edilemeyecek boyutlara vardı.Ağlarını her seferinde boş çeken balıkçılar araştırma talep ettiler.Sonuçsa çok ilginçti.Önceleri diğer büyük yerel türlere yem olacağı sanılan bu gümüş balığının inanılmaz bir hızla üreyip yayın,sarı balık ve sazan türlerinin yumurtalarını ''soykırım'' yaparcasına tükettiği anlaşıldı.Şimdilerde ise koca bir av sezonunda bir buçuk metrenin üzerine çıkan ya bir yada iki tane yayın balığı çıkarılabiliyor.Fotoğraflarla hatırlanan o devasa yayınlardan ve sarıbalıklardan ise şimdi efsane diye söz ediliyor.

Buda yetmiyormuş gibi yakın bir tarihte israil sazanı olarak bahsedilen ancak sazanla ilgisi olmayan bu balık,bilinmeyen bir sebeple iznik gölü ekosistemine dahil edilip zaten çıkmazda olan yerel türlerin yaşam olanağını biraz daha zorlaştırmıştır.Atılan her ağ bu lezzetsiz ve bol kılçıklı dolayısıyla ekonomik değeri olmayan israil sazanlarıyla dolup taştığından bir çok balıkçı tanıdığım mesleğini sürdürememektedir.

BU bahsettiğim sadece ekolojik bozukluğun benim gözlemlediğim yönüdür.Unutmayalım ki göl ekosistemi sadece balıklardan oluşmaz.

Zaman ayırıp okuyan herkese teşekkürlerimi sunar konuya bu pencereden bakmalarını dilerim.

Saygılar...

undesirables2009-09-17 12:22:08

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

erdemkilic81Çevrim Dışı

Kayıt: 17/10/2006
İl: Izmir
Mesaj: 165
erdemkilic81Çevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 29 Kasım 2006 11:47

yiğit arkadaşım sana sonuna kadar katılıyorum. Zaten doğal seleksiyon içinde göllerin hakim türleri oluşur ancak bıu doğal bir olay değil. insan eli değen her ekosistem ne yazıkki bozuluyor. Evet biz hobiciler için gölde çiklid görmek hoş olabilir ama orada yaşayan canlılar için pekde hoş değil sanırım. Umarım zebralar o göle zarar vermez...


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

MERTEKÇevrim Dışı

Kayıt: 30/10/2006
İl: Burdur
Mesaj: 36
MERTEKÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 30 Kasım 2006 15:17
Selamlar.Arkadaşlar bir konu bu kadar uzar mı?Neyse asıl size anlatmak istediğim göldeki zebralar zebra değilmiş.Zebraya çok benzeyen bir soğuk su balığı . Herhangibir tropikal balıkla akrabalığı yok ama bu balığın kafasında çok büyük bir şişlik var.Yani akvaristlerin deyimiyle balık kafa yapmış.Balık gölün kıyısında yaşayabilmiş yani gölün ortalarında veya deinliklerde yaşayamamış.Yakalayanlardan biri akvaryuma atmış ama balık yaşamamış.Yani sürekli bir motor sürkülasyonuna ihtiyacı var.Göle başka bir balık atılmamasının sebebi göldeki sazanların nesilleinin tehlikeye atılmak istenmemesi.Alabalık denemişler ama o yıl sazan sayısında azalma olmuş.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

EmpyrÇevrim Dışı

Kayıt: 25/12/2005
İl: Istanbul
Mesaj: 330
EmpyrÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 04 Aralık 2006 22:04
Bunca muhhabbet öylesineymiş. :)

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir