h2s (hidrojen sülfat) hakkında ustaların açıklayıcı bilgileri olsa


metamorfiksistÇevrim Dışı

Kayıt: 10/08/2011
İl: Van
Mesaj: 822
metamorfiksistÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 04 Mart 2013 20:55
H2s gazının insan metabolizması üzerinde çok ölümcül olduğunu yakın bir zamanda öğrendim.
havanın milyonda on u civarında solunması insanda geri dönüşü olmayan zehirlenmelere yol açabiliyor bazı kaynaklara göre..

Tabanımı ortalama 25 cm yüksekliğinde kumla döşedikten sonra gördüğüm kabarcıklar dikkatimi çekti ve araştırmaya karar verdim uzman olmayan biri için yeterli açık ve net bilgiler bulamadım olanlarda parça parça

Bitkilerin bu gazla teması anında çürüdüğü yazılmış
Bu durumda kumun kalın olması dezavantaj mıdır sırf bu yüzden akvaryumu boşaltıp yüksekliği daha az olan bir aklvaryum kurmayı düşünüyorum. Microbakter7 kullandıktan bir müddet sonra bunlar oldu

Benim gibiler için aydınlatıcı bilgilere sahp arkadaşlar yazarsa hepimiz çok şey öğrenmiş olacağız..
 
sitedeki bir konudan 2009 yılında onur beyin bir yazısını örnek verebilirim
http://www.akvaryum.com/Forum/dip_cekimi_k286375_sn19.asp

Bunlardan ayrı olarak hobicilerin ezberlediği bir H2S durumu var.Bu gaz yüzünden uzun süre denitrifikasyona öcü gibi bakıldı.
Ancak dengedeki sistemlerde H2S üretildikten sonra desülfüravibro bakterileri tarafından kükürte indirgenir.Sistemçin H2S üretme kapasitesi kumun kalınlığı ve sudaki sülfat iyonu miktarıyla doğru orantılıdır.H2S üreten bakteriler kendi ürettikleri gazdan olumsuz etkilendikleri için limit H2S değerine ulaştıklarında üretimi durdururlar ve desülfüravibro bakterileri tarafından yeterli düzeye indirilene kadar üretime geçmezler.Tabanla oynanmadığı ve tabiri caizse deşilmediği sürece fazla miktardaki H2S suya geçmeyecek kumda kalacak ve bakterilerin indirgemesi için bekler vaziyette duracaktır.

başka bir siteden alıntı

Akvaryumda çürük yumurta, tubifeks suyu veya kükürtlü hamam suyuna benzeyen koku.


Bu kokunun nedeni suda yeterli oksijenli ortamın bulunmamasıdır. Kum pipetiyle kum iyice karıştırılarak dip çekilmeli, su %50-%60 civarında değiştirilmeli, yeni suya önce su düzenleyici sonra bakteri kültürü katılıp çok iyi bir havalandırma ile yem vermeden akvaryum 2 gün karartılmalıdır. Bu durumun başka bir nedeni de uzun süreli elektrik kesilmesi sonrası filtrenin tekrar çalışmasıdır. Oluşan bu gaz (H2S) suda fazla miktarda bulunursa balıklar için de zehirleyicidir.

halit75022013-03-04 21:59:26

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ringoÇevrim Dışı

Özel Üye
[B]9364,1[/B] [B]8772,2[/B]
Kayıt: 25/01/2008
İl: Istanbul
Mesaj: 1288
ringoÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 07 Mart 2013 00:36
Halit bey, az çok bildiklerimi paylaşayım
Nitrifikasyon bakterilerinin üst katmanda oksijeni kullanmasıyla birlikte, kumun ilk bir iki cm lik kısmından itibaren oluşmaya başlayan oksijensiz bölgede, organik atıkların (mesela nitrat, cansız bitki kökleri vs) parçalanmasıyla azot ve kükürt gibi gazların yanında hidrojen sülfür, metan, hs gibi yan ürünler oluşabiliyor.
 
Hidrojen sülfür kumun altında kalıyor bu bölgeden dışarı çıkmak isteyen h2s ya s formunda akvaryumu terk ediyor yada oksijenli bölgedeki suyla temas edince oksitlenerek sülfat (so4) oluşturup zararlı formdan çıkıyor. (onun için akvaryum tabanının tümünün karıştırılması hiç tavsiye edilmez) Bir anda tabandaki bütün h2s i ortaya çıkartmış oluyoruz. (bir makaleden hatırladığım kadarıyla h2s in so4 e dönüşü 1-2 saatlik bir süreci alıyor)
 
Blr çok akvaristin akvaryumunda kum kalınlığı birkaç cm nin üzerinde olduğunu düşünürsek sık bakım yapılmayan dip çekilmeyen akvaryumlarda tabanda h2s olduğunu kabul etmek gerek (miktarı organik yükle tamamen ilişkili, karadeniz örneği) . h2s hernekar zehirleyici olsa da herşeyin azı karar çoğu zarar misali akvaryumda belli bir organik yük miktarının altında kaldığınız sürece (atıyorum mesela 150ppm nitrat)  tehlike arz edecek bir önem arz etmiyor. (her ne kadar çok zehirli dense de insan vucudu bile bu gazı üretebiliyor)  
 
Çoğu bitkili akvaryum taban kalınlığı yüksek olup, nitrifikasyon bakterilerinin çoğu filtrelerde bulunsa dahi belli bir kum derinliğinden sonra oksijensiz bölgeler bulunduğu ve bu bölgelerde, denitrifikasyon olduğunu kabul edebiliriz. Akvaryumuna göre her akvaryumda belli bir miktar organik yük olduğuna göre tabanda yukarıda sayılan gazların oluştuğunu ve bunların bitkilere bir zarar vermediğini varsayımsal olarak söyleyebilirim.
 
Azot döngüsü, kükürt döngüsü doğada böyle işlediğine göre akvaryumunuzda benzer bir sürecin oluşması, h2s in varlığına rağmen belki bitkiler veya kökleri için iyi birşeydir. (bu kısımı tamamen attım)
Çünkü bildiğim kadarıyla bitkili akvaryumlardan gübreleme +co2 ve fotosentez sonrası su değişimleri yapılarak eksilen bazı su içeriği tamamlanırken organik yük akvaryumdan uzaklaştırmaya çalışılıyor. (buradaki organik yükten kasıt no3 ten farklı bir şey tabii) Fakat bu benim için daha çok taşıma suyla değirmen döndürmeye benziyor. Acaba bataklık bitkileri ile başarılı sonuçlar alınabilir mi? bataklığın dibinde organik yük dolayısıyla h2s olduğunu varsaydım? 
 
Açtığınız konuda araştırıp ulaştığınız bilgileri, sonrasında akvaryumunuzda ki gözlemlerinizi paylaşmanız dileğiyle...
Saygılar.
 
ringo2013-03-07 01:17:08

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

metamorfiksistÇevrim Dışı

Kayıt: 10/08/2011
İl: Van
Mesaj: 822
metamorfiksistÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 07 Mart 2013 22:50
Teşekkürler ilyas bey verdiğiniz bilgiler için.. Bazı fikir yürütmeleri yapıyorum ama konuya tam anlamıyla vakıf olmadığım için hepsi havada kalıyor.. Bir çok yabancı sitede kum kalınlığının çok fazla olması yüklü miktarda h2s ve bunun sonucunda bitki kökleri balıklar ve hatta insanlar için toksik bileşik demek yazıyor.. Bunun yanında bir çok kişi de aksini iddia etmiş çok kalın kumun mükemmel bir doğal denge oluşturacağı hatta buna ulaşmak için bazı denitrifikasyon filtrelerinin olduğu yazılmış..
Dediğim gibi tecrübelerim ve uzman/deneyimli kişilerin yorumuyla olay daha net bir hal alacaktır

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ringoÇevrim Dışı

Özel Üye
[B]9364,1[/B] [B]8772,2[/B]
Kayıt: 25/01/2008
İl: Istanbul
Mesaj: 1288
ringoÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 08 Mart 2013 13:00
Halit bey,
Bu kadar toksik bir madde nasıl oluyor da bitki köklerini çürütmüyor diye düşünebilirsiniz.
 
Bildiğim kadarıyla bitkilerin kökleri tabanda h2s olan bölgeye oksijen taşıyarak, temas halinde bulundukları bölgedeki h2s i oksitleyerek h2so4 haline getirerek kökler civarında kendilerine güvenli bir bölge oluşturuyorar ve bu h2so4 sayesinde de tabandan besinleri almaları kolaylaşıyormuş.
 
Bitkili akvaryum da sonuca gitmenin elbet birçok yolu var. Bu yollardan bazılarında örneğin hitech bir akvaryumda o kadar su değiştirilirken tabanda h2s oluşmuyor olabilir. (organik yük devamlı boşaltılıyor çünkü). Oluşsa da zarar veriyor olabilir.
 
Tam tersine belki h2s li bir sistemde herşey minimum bir denge içinde bulunması gerekiyordur. Bu denge de ancak belki uygun bitkilerle az müdahale ile sağlanabilir. (biraz Valstad tarzı gibi)
Tüm bu hususlarda başarı yakalayan akvaristlerin deney ve gözlemlerinden yararlanmak gerekiyor.
 
 Fakat gözlemlediğim kadarıyla tabanda muhtemelen h2s olan akvaryumda tabanı karıştırmayıp sadece düzenli su değişimi yapsanız dahi yeterli bir başarıya ulaşabilirsiniz.
Zaman zaman tabanı karıştırıp h2s in düzenli bir şekilde akvaryumdan uzaklaştırıldığı bir akvaryum gözlemim olmadı. Daha iyi sonuç da verebilir. (tamamen tahminimdir) Ancak böyle akvaryumlar da devamlı bakım ve uğraş gerektirmekte. Ben de bunu pek sevmiyorum.
 
Saygılar.
 

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

metamorfiksistÇevrim Dışı

Kayıt: 10/08/2011
İl: Van
Mesaj: 822
metamorfiksistÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 08 Mart 2013 18:11
Bir müddet sonra sapla samanı karıştırmayıp tüm değişkenleri gerçekçi bir şekilde değerlendirebilirsem katkılar gözlemler ve araştırmalarla uygun bir sonuca gidebilmeyi umuyorum

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

metamorfiksistÇevrim Dışı

Kayıt: 10/08/2011
İl: Van
Mesaj: 822
metamorfiksistÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 14 Mayıs 2013 00:01
Baya bir sure geçmiş edindiğim tecrübe bu tabanda mutlaka gaz oluşuyor bu h2s midir bilmiyorum. Çürük yumurta kokusu değil ama ekşi hafif yak içi bir koku.. Tabanda aquabasis lav liriği üstüne sineklik ve hic canli yokken tetratec 1200 un sürekli calismasina rağmen bu koku oluştu. Yeni küçük bir akvaryum kurdum taban malzemesini cimartup camurlasmis haliyle yeni akvaryuma 4cm camurlasmis arada iri lav kiriklari olan haliyle serdim üstüne de yikadigim mana do kumu serdim sonuç 24 saat sonra odadaki ayni yakici koku. Hafif sirkeyi an duran, idrar veya çürük yumurta kokusu gibi olmayan, no2 no3un 0 olduğu bu kokunun ne olduğunu bi turlu anlayamadim. Su an yabani değiştirsem mi diye düşünüyorum ve oldukça can im sıkıldı

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

brapowÇevrim Dışı

Kayıt: 11/01/2016
İl: Istanbul
Mesaj: 1
brapowÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 11 Ocak 2016 22:41
Arkadaşlar akvaryumun ürettiği H2S gazından kendiniz için kormanıza gerek yok. İngilizceniz varsa aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz. Akvaryum canlılarına zarar vermesi içinde sudaki yoğunluğunun örneğin karidesler için 5 ppb üzerine çıkması gerekiyor.
Sizin kokuyu algıladığınız değer ise 0.03 ppb, yani aşırı bir gaz çıkışı yaşanması gerekiyorki bu da balıklar akvaryumdayken tüm organik yüklü ve kalın bir tabanı karıştırmakla anca ulaşılabilir. İnsanlara zararı ise 100000 ppb(100 ppm) ile basit belirtilerle başlıyor ve bu havayı en az 5 dakika boyunca solumanız gerekiyor. 600000 ppb (600 ppm) ve yukarısının en az 5 dakika solunması ise kalıcı sağlık sorunlarına yol açabiliyor,

http://reefkeeping.com/issues/2005-12/rhf/
[EDIT]brapow,2016-01-11 23:18:35[/EDIT]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Deniz DemircanÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 21/02/2010
İl: Istanbul
Mesaj: 1657
Deniz DemircanÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 16 Ocak 2016 21:25
Bu duruma 2-3 yıl önce kurulu olan bir tankımda rastlamıştım, kumu gayet karışık öylesine bir deneme tankıydı, kumun içinden gaz çıksa da ne beni de de içindeki canlıları öldürebildi, bitki konusunda haklı olabilirsiniz, çürüyen türler olmuştu.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir