çin malı ürünler

Örnek: hyundai i40 : Otomobil full donanımlı. Avrupada ki 9 markayı sağlamlık testlerinde yenmiş. Bütün uzmanlar malzeme işçilik kalitesini bırakın woswos yada opelle kıyaslamayı. Mercedesten hiç aşağı kalır yok diyor. Sonata ve genesis gibi lüx modellerine de bindiniz mi bilmem. İ flow modelini de araştırın. 

Bizim internette yorum yapan türk arkadaşlardan örnek: Hyundai hiç bir zaman alman arabalarına rakip olamaz.  

Gene rakip olamaz dediklerine bir veri.   

Çin malı denildiğinde herkeste bir önyargı oluşuyor ister istemez. Ancak burada ayırt edilmesi gereken bir durum var.

Aldığımız ürün gerçek Çin malı bir ürün mü? Yoksa aslen Avrupa ya da Amerika menşeili bir markanın Çin'deki fabrikasında üretilen bir ürün mü?

Mesela Atman. Halis muhlis Çin'li bir marka. Diğer yandan Eheim, bazı ürünlerini Çin'de üreten bir firma.

Sony markası da bazı ürünlerini Çin'de üretiyor. Bunlara gidip de Çin malı ürün demek doğru olmaz.

O yüzden bunu ayırt edip, tartışmayı ona göre şekillendirmekte fayda var diye düşünüyorum.

Benim bir diğer düşüncem ise, gerçek bir Çin markasının bile kaliteli mallar üretebileceğine inanıyor olmam. Yeter ki istesinler. Yeter ki öyle bir talepte bulunulsun.

Çinde maliyetler dünyanın birçok ülkesine göre çok çok daha düşük olduğundan fabrikalar , firmalar kısacası üreticiler Çin'i seçiyorlar.Elbetteki Çindeki insanlar yeteneksiz , kabiliyetsiz insanlar değiller.

Kendi iş yerimden örnek verecek olursam eğer ; Sektöründe Dünya lideri olan ve toplamda 37 ülkede fabrikası olan bir firmada çalışıyorum.Türkiye'de içlerinde olmak üzere diğer ülkelerdede yalnızca bir fabrikası bulunan şirketimin , çinde tam 8 fabrikası bulunuyor.Ürettiğimiz ürün aynı , kalitesi aynı , satış ücreti aynı ama tek fark burada örneğin ; 3 liraya üretilen ürün odada Türk lirasına göre 1 liraya üretiliyor.Yani buda demek oluyor ki iş veren çok daha fazla kar yapıyor.Dolayısı ile tüm Dünya üretimini yavaş yavaş Çin'e kaydırıyor.Bu hiçte anormal bir durum olmadığı gibi sanıyorum yakında aklınıza gelen herşeyde Made in PRC yazacak.

 

Tabi nerede  markaların o eski kalitrli ürünleri denilebilir, bu da çok doğru. Kim diyebilirki Adidas ın şu anki ayakkabıları 15 sene öncekilerden daha kaliteli. Kesinlikle değil, bu da bir gerçek.

 

Tabi nerede  markaların o eski kalitrli ürünleri denilebilir, bu da çok doğru. Kim diyebilirki Adidas ın şu anki ayakkabıları 15 sene öncekilerden daha kaliteli. Kesinlikle değil, bu da bir gerçek.

Değil. Ben de bu sizin düşündüğünüz gibi düşünüp, Eheim markasına güvenerek gidip Classic seri 2217 aldım. Sonuç; oldukça fazla sesli çalışan bir filtre. Hemen iade edip pro 2228 aldım hiç sorun yok.

Kaldı ki sorunlu mallar hep Çin malı Eheim'lar arasından çıkıyor. Ben hiç eski Alman üretimi bir classic serisi filtrenin sorunlu olduğunu duymadım.

Belki bu sorun belli bir partiyle ilgilidir.Belki daha sonra bu durum düzeltilmiştir sonraki partilerde, bilemiyorum.

Yani, Çin'li bir markanın kaliteli olup olmaması veya farklı menşeili bir firmanın Çin'de üretim yapması gibi durumların yanı sıra, bir de kaliteli markaların Çin'de üretilen ve sorunlu malları var. Konuya bu durum da dahil edilebilir.

 

Tabi nerede  markaların o eski kalitrli ürünleri denilebilir, bu da çok doğru. Kim diyebilirki Adidas ın şu anki ayakkabıları 15 sene öncekilerden daha kaliteli. Kesinlikle değil, bu da bir gerçek.

Değil. Ben de bu sizin düşündüğünüz gibi düşünüp, Eheim markasına güvenerek gidip Classic seri 2217 aldım. Sonuç; oldukça fazla sesli çalışan bir filtre. Hemen iade edip pro 2228 aldım hiç sorun yok.

Kaldı ki sorunlu mallar hep Çin malı Eheim'lar arasından çıkıyor. Ben hiç eski Alman üretimi bir classic serisi filtrenin sorunlu olduğunu duymadım.

Belki bu sorun belli bir partiyle ilgilidir.Belki daha sonra bu durum düzeltilmiştir sonraki partilerde, bilemiyorum.

Yani, Çin'li bir markanın kaliteli olup olmaması veya farklı menşeili bir firmanın Çin'de üretim yapması gibi durumların yanı sıra, bir de kaliteli markaların Çin'de üretilen ve sorunlu malları var. Konuya bu durum da dahil edilebilir.

 

Markaların farklı ülkelerdeki üretilen aynı ürünlerinin standartları tamamen aynıdır. Bunun tersi o markanın "marka değerinin" düşmesine ve ticari intihara neden olur. Toplumda şöyle bir kanı var. Ürün orijinal menşe ülkesinde üretiliyorsa kalitelidir değilse kaliteli değildir. O zaman Coca Cola nın bütün ürünlerinin Amerikada üretilmesi ve dünyaya buradan dağıtıldığı kabul edilmelidir. Çünki yıllardır içtiğimiz her kutusunun tadı aynıdır. Ama malumunuz üzere Coca Cola dünyanın pek çok yerinde üretim yapmaktadır. Hatta sanılanın aksine Mc Donalds ın mamüllerinin büyük bölümü Türkiye de üretilmektedir.

 

2217'ye gelecek olursak; ben 6-7 aydır kullanıyorum ve her hangi bir problem yok şimdilik, çokda memnunum. Size gelen ürün sizin talihsizliğiniz sadece. Benim itirazım sadece genelleme yapmak. Birde classic seriden satılan ürün sayı (tamamen atıyorum) belki 100.000, pro seri ise muhtemelen bunun ancak %10 veya %20 sidir (son dönemde bu dengeler değişiyor). Classic serideki satışın %10 u arıza yapsa 10.000 ürün olur. Pro seri ise %10 arıza yapsa 1.000-2.000 ürün yapar. Dolayısıyla şikayet sayılarının farklı olmasının sebebide budur zaten. Çok satılan üründen çok şikayet olması gayet normal. Diğeri çok satmıyorki şikayeti de çok olsun. Hem Eheim madem bilinçli olarak classic serinin kalitesini düşürecek veya Çin de üretilen ürünlerinin kalitesini düşürecek diğer tüm markalar gibi alt bir marka çıkarır (IBM-Lenove, Arçelik-Altus, Renault-Dacıa vs. gibi).

 

Markanın, Çin de üretilen ürünlerinde bilinçli olarak kalite düşüklüğüne gitmesi piyasa koşullarında ihtihar anlamına gelir. Akıllı bir tacirin bunu yapacağını hiç zannetmiyorum ve halen daha claccis serinin pro seriden daha kullanışlı olduğunu savunuyorum.

 

Eski ürünlerin daha kaliteli olduğu kuşkusuz. Zaten ayakkabı örneğinde de bunu açıkça dile getiriyorum. Bunu tartışmaya bile gerek yok. Ancak o eski kaliteli ürünleri almak bu günün fiyatına göre hayaldi. İnsanlar çocuklarını evlendirirken nasıl beyaz eşya alacağız diye kara kara düşünürlerdi. Adidas ayakkabı almakda 15-20 yıl önce aynen öyleydi. Bu günün parasına göre belki bir adidas ayakkabı 400-500 TL lere takabül etmektedir. O gün sayılı insanların ayağında Adidas ve Nike vardı. Bu gün hepimizde 3 er 5 er çift var.

 

Buradan da markalı ürünlerin tercih sebebi olunması gerektiği sonucuna varıyoruz. Tabi ki bu marka düşkünlüğü kerizlik boyutuna varmamalı. Çanta alırken şu meşhur her kızda çakması olan markanın çantasından da almamak lazım. :)

 

Markaların farklı ülkelerdeki üretilen aynı ürünlerinin standartları tamamen aynıdır. Bunun tersi o markanın "marka değerinin" düşmesine ve ticari intihara neden olur. Toplumda şöyle bir kanı var. Ürün orijinal menşe ülkesinde üretiliyorsa kalitelidir değilse kaliteli değildir. O zaman Coca Cola nın bütün ürünlerinin Amerikada üretilmesi ve dünyaya buradan dağıtıldığı kabul edilmelidir. Çünki yıllardır içtiğimiz her kutusunun tadı aynıdır. Ama malumunuz üzere Coca Cola dünyanın pek çok yerinde üretim yapmaktadır. Hatta sanılanın aksine Mc Donalds ın mamüllerinin büyük bölümü Türkiye de üretilmektedir.

 

2217'ye gelecek olursak; ben 6-7 aydır kullanıyorum ve her hangi bir problem yok şimdilik, çokda memnunum. Size gelen ürün sizin talihsizliğiniz sadece. Benim itirazım sadece genelleme yapmak. Birde classic seriden satılan ürün sayı (tamamen atıyorum) belki 100.000, pro seri ise muhtemelen bunun ancak %10 veya %20 sidir (son dönemde bu dengeler değişiyor). Classic serideki satışın %10 u arıza yapsa 10.000 ürün olur. Pro seri ise %10 arıza yapsa 1.000-2.000 ürün yapar. Dolayısıyla şikayet sayılarının farklı olmasının sebebide budur zaten. Çok satılan üründen çok şikayet olması gayet normal. Diğeri çok satmıyorki şikayeti de çok olsun. Hem Eheim madem bilinçli olarak classic serinin kalitesini düşürecek veya Çin de üretilen ürünlerinin kalitesini düşürecek diğer tüm markalar gibi alt bir marka çıkarır (IBM-Lenove, Arçelik-Altus, Renault-Dacıa vs. gibi).

 

Markanın, Çin de üretilen ürünlerinde bilinçli olarak kalite düşüklüğüne gitmesi piyasa koşullarında ihtihar anlamına gelir. Akıllı bir tacirin bunu yapacağını hiç zannetmiyorum ve halen daha claccis serinin pro seriden daha kullanışlı olduğunu savunuyorum.

 

Eski ürünlerin daha kaliteli olduğu kuşkusuz. Zaten ayakkabı örneğinde de bunu açıkça dile getiriyorum. Bunu tartışmaya bile gerek yok. Ancak o eski kaliteli ürünleri almak bu günün fiyatına göre hayaldi. İnsanlar çocuklarını evlendirirken nasıl beyaz eşya alacağız diye kara kara düşünürlerdi. Adidas ayakkabı almakda 15-20 yıl önce aynen öyleydi. Bu günün parasına göre belki bir adidas ayakkabı 400-500 TL lere takabül etmektedir. O gün sayılı insanların ayağında Adidas ve Nike vardı. Bu gün hepimizde 3 er 5 er çift var.

Levent bey, forumda üyeliğiniz çok yeni görünüyor. Bu sebeple eski konuları bilmemeniz veya okumamış olmanız normal. Sizden ricam; arama kısmında ''eheim mağdurları'' şeklinde arama yapmanız ve çıkan konunun tam 27 sayfasını okumanız. O zaman anlaşılır sanırım sorunlu filtrenin bana mı denk geldiği yoksa genel kronik bir sorun mu olduğu.

Sizin filtrenizden memnun oluşunuza sevindim. Ancak burada beklentiler de ön plana çıkıyor. Eski eheim kullanıcıları (buna ben de dahilim) şimdinin o sorunlu 2217'lerinden birinin sesini duyduğunda kesinlikle bir sorun olduğunu belirtir. Belki siz evin salonu gibi nispeten biraz daha sesli ortamda (tv sesi, ev ahalisinin konuşma sesi vs.) kullandığınızdan bunun farkına varamıyorsunuz. Filtre uyuduğunuz odada bulunsaydı değişebilirdi. Belki de gerçekten sorunsuz bir tanesi denk gelmiştir, olabilir tabi.

Ayrıca Classic serinin, Pro serisine göre kullanışlılık bakımından hiçbir avantajı olduğunu sanmıyorum. Kurması, sökmesi, temizlemesi, debisini ayarlaması, hortum bağlantılarını motor kısmından söküp takması vs. gibi her açıdan pro serisi classiclere göre çok daha kullanışlı ve rahat. Her iki seriyi de kullandığımdan biliyorum. Classic serinin belki de tek avantajı yapısından dolayı, kova içerisine giren suyun, filtrelenmeden çıkamayacak oluşudur. Ancak; bu durum pro serisinde de çok farklı değildir. Çoğu kişi sepetli yapısından dolayı sepet-filtre kovası arasından su kaçağı olacağını savunuyor veya tahmin ediyor. Durum böyle değil. Sepetler kovaya öyle bir oturuyor ki, su kaçağı pek mümkün gözükmüyor. Ayrıca suyun geçeceği koskoca sepet alanı varken, mikronluk bile olmayan (varsa tabi) ara boşluktan geçeceğini düşünmek de hata. Hadi oldu diyelim. 1050lt denilen (gerçek debi 850lt gibi birşey) bir filtrenin içinden saatte geçen 850lt suyun ne kadarı kaçak olarak sızacaktır ki?

Bu son paragraf konudan uzaklaştı sanırım ama özellikle belirtmek istedim bu durumu da.

Konuyla ilgili olarak da, üretimini Çin'e kaydıran firmaların, üretimde kullandıkları hammaddelerin de Çin'den tedarik edildiğini tahmin ediyorum. Yoksa Almanya'dan Çin'e hammadde gönder, üretim gerçekleşsin, tekrar geri al vs. Almanya'daki üretimle başa baş maliyete denk gelirdi heralde.

Hobi olarak elektro gitar çalıyorum. Gitar konusundan bildiğim üzere, USA veya JAPAN menşeili (ki en kaliteli gitarlar buralardan çıkar) markalar, üretimini Çin'de yaptırdıkları gitarların bütün maddelerini Çin'den tedarik ederler. Özellikle gitarın ağacı böyledir. Seri üretime yetiştirmek için kullanılan ağacın kurutulma işlemleri bile çok farklıdır. Bu da gitarın kalitesine ve nihayi olarak tonuna yansır.

Yani kısaca söylemek istediğim, üretimini Çin'e kaydırıp kalitesinden ödün vermiş markalar da olmuştur. Ama tam tersi şekilde, Çin'de üretime başlamaış ancak, aynı kalite çizgisini korumuş markalar da vardır.

Diğer yandan, Çin markaları arasında da kaliteli ve kalitesiz örnekler bulmak mümkün. Yani bu konuda ''Çin'de üretilen mallar kalitelidir veya kalitesizdir'' gibi kesin bir sonuca ulaşmak mümkün değil.