Kücük kaplusum buyugun kafasını ısırdı


Dj_ReXÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 05/04/2009
İl: Mugla
Mesaj: 596
Dj_ReXÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 29 Nisan 2009 02:27
[QUOTE=murad]Kaan Bey, üreme olgunluğuna gelen kaplumbağalar hemcinslerine karşı oldukça saldırgan olabiliyorlar bu yüzden saldırma ve kavga sebepleri stresten ziyade üreme olgunluğuyla alakalı.
Akvaryum ortamında baskınlık ve hiyerarşi mücadelesi ağır yaralanmalar ve hatta ölümle sonuçlanabilir, yol yakınken önlem almak en doğrusu.
[/QUOTE]

İşte onun adı da ergenlik stresi değil midir?

Birincisi: Kaplumbağa kaplumbağayı öldürmez arkadaşlar. Siz strese girmemesi için uygun ortam hazırlayın yeter ki . En az 10 cm derinliğinde bir kuru alanınız olsun. Kaplumbağalarınız cinsel olgunluğa eriştiği zaman rahat etsin. Akvaryumda fazla erkek bulundurmak iyi değil. 2D 1E oranı sorunsuz işleyecektir uygun koşullarla.Alın size hiyerarşi düzeni. Zamanı gelince alınmayan önlemlerin sonuçları sonra bilinçsiz kişiler tarafından kaplumbağaların sırtına yükleniyor. Ben buna karşıyım.

İkincisi: Herkes kaplumbağam cam gibi yetişsin istiyor. E bırakın biraz da kendileriyle kavga etsinler, kur yapsınlar. Bunlar doğal ortamın gereklilikleri. Kabuğundaki ufak bir çizikten ya da boynundaki ufak tefek darbelerden hayvan ölmez.  Şimdi herkes yazmış ayırın diye. E o zaman bütün çiftleri ayıralım bu doğru mu olur?  1e 1d varsa mutlaka kur yapma, rahatsız etme olacak haksız mıyım?

Malesef lafta kalıyor bilinenler.Türkiye'de okuma,araştırma,bilgi edinme çok az. İnsanlar gözünün önündekileri bile okumuyor malesef ülkemizde."Kaplumbağamın gözü şişti" diye milyon tane başlık var. Kimse hayvanına zarar gelsin istemez; eminim ki o telaşla bu başlığı açıyorlardır ama bilinçli toplumlarda bu böyle değil bakarsanız. Biz bilinçlenirsek bütün sorunlar kalkacak, yeter ki birazcık okuyalım,öğrenelim, yorumlayalım.


Saygılar.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

muradÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 08/10/2007
İl: Usak
Mesaj: 2323
muradÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 29 Nisan 2009 04:03
[QUOTE=Dj_ReX] [QUOTE=murad]Kaan Bey, üreme olgunluğuna gelen kaplumbağalar hemcinslerine karşı oldukça saldırgan olabiliyorlar bu yüzden saldırma ve kavga sebepleri stresten ziyade üreme olgunluğuyla alakalı.
Akvaryum ortamında baskınlık ve hiyerarşi mücadelesi ağır yaralanmalar ve hatta ölümle sonuçlanabilir, yol yakınken önlem almak en doğrusu.
[/QUOTE]

İşte onun adı da ergenlik stresi değil midir?

Birincisi: Kaplumbağa kaplumbağayı öldürmez arkadaşlar. Siz strese girmemesi için uygun ortam hazırlayın yeter ki . En az 10 cm derinliğinde bir kuru alanınız olsun. Kaplumbağalarınız cinsel olgunluğa eriştiği zaman rahat etsin. Akvaryumda fazla erkek bulundurmak iyi değil. 2D 1E oranı sorunsuz işleyecektir uygun koşullarla.Alın size hiyerarşi düzeni. Zamanı gelince alınmayan önlemlerin sonuçları sonra bilinçsiz kişiler tarafından kaplumbağaların sırtına yükleniyor. Ben buna karşıyım.

İkincisi: Herkes kaplumbağam cam gibi yetişsin istiyor. E bırakın biraz da kendileriyle kavga etsinler, kur yapsınlar. Bunlar doğal ortamın gereklilikleri. Kabuğundaki ufak bir çizikten ya da boynundaki ufak tefek darbelerden hayvan ölmez.  Şimdi herkes yazmış ayırın diye. E o zaman bütün çiftleri ayıralım bu doğru mu olur?  1e 1d varsa mutlaka kur yapma, rahatsız etme olacak haksız mıyım?

Malesef lafta kalıyor bilinenler.Türkiye'de okuma,araştırma,bilgi edinme çok az. İnsanlar gözünün önündekileri bile okumuyor malesef ülkemizde."Kaplumbağamın gözü şişti" diye milyon tane başlık var. Kimse hayvanına zarar gelsin istemez; eminim ki o telaşla bu başlığı açıyorlardır ama bilinçli toplumlarda bu böyle değil bakarsanız. Biz bilinçlenirsek bütün sorunlar kalkacak, yeter ki birazcık okuyalım,öğrenelim, yorumlayalım.


Saygılar.
[/QUOTE]
 
Stres gelip geçici bir olgudur fakat üreme olgunluğuna ulaşan kaplumbağaların mücadeleleri hiç bir zaman bitmez, doğada yer sıkıntısı söz konusu olmadığı için yenilen veya hırpalanan taraf uzaklaşarak kendisini kurtarabilir fakat akvaryum ortamında biz ayırmadığımız sürece maalesef kaçıp kurtulma şansı olmaz.
 
Dişi erkek oranlamasına gelince doğal ortamlarında bu canlılar baskın dişinin kontrolündeki küçük guruplar halinde yaşıyorlar fakat akvaryum ortamında bu sosyalleşme daha farklı cereyan ediyor sadece üreme ve kurlaşma faaliyetleri dışında yer ve yem kavgası da işin içine giriyor.
 
Ve kendi tecrübelerimle aktarayım kaplumbağa eline fırsat geçerse başka bir kaplumbağayı öldürür hatta yemeye dahi çalışır.
 
Bırakalım kavga etsinler kur yapsınlar mantığıyla olaya yaklaşmak doğru bir yaklaşım değil, son olarak şunu söyleyebilirim; kabuk boyu 7-8 cm lik bir kaplumbağayla 18-20 cm lik bir kaplumbağanın davranışları birbirinden oldukça farklı boyut büyüdükçe sıkıntılar ve ihtiyaçlar fazlalaşıyor.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

holysafraÇevrim Dışı

Kayıt: 16/12/2008
Mesaj: 29
holysafraÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 29 Nisan 2009 06:26

Slider türlerinde YAMYAMLIK ; sizler kaplumbağalara neler yapıyorsunuz ki hayvanlar böylesine çıldırabiliyor anlayabilmiş değilim...


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Dj_ReXÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 05/04/2009
İl: Mugla
Mesaj: 596
Dj_ReXÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 29 Nisan 2009 12:42
[QUOTE=murad][QUOTE=Dj_ReX] [QUOTE=murad]Kaan Bey, üreme olgunluğuna gelen kaplumbağalar hemcinslerine karşı oldukça saldırgan olabiliyorlar bu yüzden saldırma ve kavga sebepleri stresten ziyade üreme olgunluğuyla alakalı.
Akvaryum ortamında baskınlık ve hiyerarşi mücadelesi ağır yaralanmalar ve hatta ölümle sonuçlanabilir, yol yakınken önlem almak en doğrusu.
[/QUOTE]

İşte onun adı da ergenlik stresi değil midir?

Birincisi: Kaplumbağa kaplumbağayı öldürmez arkadaşlar. Siz strese girmemesi için uygun ortam hazırlayın yeter ki . En az 10 cm derinliğinde bir kuru alanınız olsun. Kaplumbağalarınız cinsel olgunluğa eriştiği zaman rahat etsin. Akvaryumda fazla erkek bulundurmak iyi değil. 2D 1E oranı sorunsuz işleyecektir uygun koşullarla.Alın size hiyerarşi düzeni. Zamanı gelince alınmayan önlemlerin sonuçları sonra bilinçsiz kişiler tarafından kaplumbağaların sırtına yükleniyor. Ben buna karşıyım.

İkincisi: Herkes kaplumbağam cam gibi yetişsin istiyor. E bırakın biraz da kendileriyle kavga etsinler, kur yapsınlar. Bunlar doğal ortamın gereklilikleri. Kabuğundaki ufak bir çizikten ya da boynundaki ufak tefek darbelerden hayvan ölmez.  Şimdi herkes yazmış ayırın diye. E o zaman bütün çiftleri ayıralım bu doğru mu olur?  1e 1d varsa mutlaka kur yapma, rahatsız etme olacak haksız mıyım?

Malesef lafta kalıyor bilinenler.Türkiye'de okuma,araştırma,bilgi edinme çok az. İnsanlar gözünün önündekileri bile okumuyor malesef ülkemizde."Kaplumbağamın gözü şişti" diye milyon tane başlık var. Kimse hayvanına zarar gelsin istemez; eminim ki o telaşla bu başlığı açıyorlardır ama bilinçli toplumlarda bu böyle değil bakarsanız. Biz bilinçlenirsek bütün sorunlar kalkacak, yeter ki birazcık okuyalım,öğrenelim, yorumlayalım.


Saygılar.
[/QUOTE]
 
Stres gelip geçici bir olgudur fakat üreme olgunluğuna ulaşan kaplumbağaların mücadeleleri hiç bir zaman bitmez, doğada yer sıkıntısı söz konusu olmadığı için yenilen veya hırpalanan taraf uzaklaşarak kendisini kurtarabilir fakat akvaryum ortamında biz ayırmadığımız sürece maalesef kaçıp kurtulma şansı olmaz.
 
Dişi erkek oranlamasına gelince doğal ortamlarında bu canlılar baskın dişinin kontrolündeki küçük guruplar halinde yaşıyorlar fakat akvaryum ortamında bu sosyalleşme daha farklı cereyan ediyor sadece üreme ve kurlaşma faaliyetleri dışında yer ve yem kavgası da işin içine giriyor.
 
Ve kendi tecrübelerimle aktarayım kaplumbağa eline fırsat geçerse başka bir kaplumbağayı öldürür hatta yemeye dahi çalışır.
 
Bırakalım kavga etsinler kur yapsınlar mantığıyla olaya yaklaşmak doğru bir yaklaşım değil, son olarak şunu söyleyebilirim; kabuk boyu 7-8 cm lik bir kaplumbağayla 18-20 cm lik bir kaplumbağanın davranışları birbirinden oldukça farklı boyut büyüdükçe sıkıntılar ve ihtiyaçlar fazlalaşıyor.
[/QUOTE]

Kendi tecrübeniz bir olguyu doğru yaptığınızı göstermez. Belki sizde de yanlışlıklar vardı bunu bilebilir miyiz?

Demek ki birçok insan burda hangi yemi versek diye düşünürken bunları çatır çatır üreten Amerikalılar hiçbir şey bilmiyorlar, böyle yazdığınıza göre. Neyse daha fazla yazmak gereksiz, sizin doğrunuz yazdığınız, benim inandığım ve gözlemlediğim olgu da bu.Bu değişmeyecek gibi görünüyor. Tekrar inandığımı ve yaptığımı söylüyorum."Doğru koşullarda kaplumbağa kaplumbağayı bırakın yemeyi öldürmez! "Snapping turtle larla  beslemiyoruz sliderlarımızı.  Sliderlarla besliyoruz.
Dj_ReX2009-04-29 12:44:38

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

MissSevdaÇevrim Dışı

Kayıt: 11/09/2008
İl: Yurtdisi
Mesaj: 1479
MissSevdaÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 29 Nisan 2009 12:44
Kaan bey bizler bunları uydurmuyoruz ben şahsen burada çok görüyorum kaplumbağalar birbirilerine saldırdıklarını. Hatta biri diğerini öldürüpte yemesini şartlar süper olmasına rağmen. Zayıf bir kaplumbağanın diğer kaplumbağalarda asla şansı yok. Erkek cinsel erginliğe ulaştığında dişiyi rahat bırakmaz dişide bir zaman sonra bıkıp onu ısırmaya başlar. Yani akvaryum ortamında kaplumbağaları yıllarca sorunsuz beslemek imkansız. Bunun stressle alakası yok.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

OzgurAksoyÇevrim Dışı

Kayıt: 12/02/2008
İl: Balikesir
Mesaj: 175
OzgurAksoyÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 29 Nisan 2009 13:43
[QUOTE=Dj_ReX]Kesinlikle ayırmak gerekli demeyi yanlış buluyorum. Bir tane tırnak kırılmasıyla da bir şey olmaz ayrıca.

Şunu belirtmekte fayda var. 120 litre akvaryumda 4-5 tane 10 cm civarı slider rahatlıkla kavga etmeden yaşayabilir. Yeter ki onları baştan strese sokmayın. Strese girmeyen bir hayvan kimseye saldırmaz Onlara güven verin. Yemlemenin haricinde de sevgi gösterin. Kesinlikle yaptıkları kavgalara karışmayın. Onları ortamlarıyla baş başa bırakırsanız kendileri bir çıkar yol bulacaklardır.

Amaç onlara en doğal ortamı hazırlamaksa, yapılması gereken budur. Çok fazla rahatsız etmeyip, yeri geldiğinde de sevgi bağı kurmak. ;)
[/QUOTE]

Kaplumbağaları strese sokmayın onlar uslu uslu yaşar demişsiniz size soruyorum strese hiç bir şekilde sokmadığım kaplumbağalarımı neden bir gün akvaryum tamamen kan olmuş ve dişi erkeğin penisine yapışmış şekilde buldum ? Bu kavgayı sizin dediğiniz gibi ayırmasam erkek kaplumbağam şu an yaşamıyor olurdu. Buna vicdanınız izin verir miydi ? Doğal ortamdan kasıt birbirlerini görmek zorunda kaldıkları bizim yeterli onlar için hapishaneden farksız akvaryumları mıdır?

[QUOTE=Dj_ReX]İşte onun adı da ergenlik stresi değil midir?

Birincisi: Kaplumbağa kaplumbağayı öldürmez arkadaşlar. Siz strese girmemesi için uygun ortam hazırlayın yeter ki . En az 10 cm derinliğinde bir kuru alanınız olsun. Kaplumbağalarınız cinsel olgunluğa eriştiği zaman rahat etsin. Akvaryumda fazla erkek bulundurmak iyi değil. 2D 1E oranı sorunsuz işleyecektir uygun koşullarla.Alın size hiyerarşi düzeni. Zamanı gelince alınmayan önlemlerin sonuçları sonra bilinçsiz kişiler tarafından kaplumbağaların sırtına yükleniyor. Ben buna karşıyım.

İkincisi: Herkes kaplumbağam cam gibi yetişsin istiyor. E bırakın biraz da kendileriyle kavga etsinler, kur yapsınlar. Bunlar doğal ortamın gereklilikleri. Kabuğundaki ufak bir çizikten ya da boynundaki ufak tefek darbelerden hayvan ölmez.  Şimdi herkes yazmış ayırın diye. E o zaman bütün çiftleri ayıralım bu doğru mu olur?  1e 1d varsa mutlaka kur yapma, rahatsız etme olacak haksız mıyım?

Malesef lafta kalıyor bilinenler.Türkiye'de okuma,araştırma,bilgi edinme çok az. İnsanlar gözünün önündekileri bile okumuyor malesef ülkemizde."Kaplumbağamın gözü şişti" diye milyon tane başlık var. Kimse hayvanına zarar gelsin istemez; eminim ki o telaşla bu başlığı açıyorlardır ama bilinçli toplumlarda bu böyle değil bakarsanız. Biz bilinçlenirsek bütün sorunlar kalkacak, yeter ki birazcık okuyalım,öğrenelim, yorumlayalım.
[/QUOTE]

Kaplumbağanız cam gibi yetişmesin arada kavga etsinler kadar yanlış bir düşünce görmedim. İçinizde biraz hayvan sevgisi varsa onları kavga ederken görmekten rahatsızlık duyarsınız. Akvaryumda hiyerarşi düzenine gelirsek kimi akvaryumlarda bu düzende hayvanlar sorunsuz yaşıyor diye diğer akvaryumlarda da kavga çıkmayacağı garantisi verebilir misiniz ?

[QUOTE=Dj_ReX]Kendi tecrübeniz bir olguyu doğru yaptığınızı göstermez. Belki sizde de yanlışlıklar vardı bunu bilebilir miyiz?

Demek ki birçok insan burda hangi yemi versek diye düşünürken bunları çatır çatır üreten Amerikalılar hiçbir şey bilmiyorlar, böyle yazdığınıza göre. Neyse daha fazla yazmak gereksiz, sizin doğrunuz yazdığınız, benim inandığım ve gözlemlediğim olgu da bu.Bu değişmeyecek gibi görünüyor. Tekrar inandığımı ve yaptığımı söylüyorum."Doğru koşullarda kaplumbağa kaplumbağayı bırakın yemeyi öldürmez! "Snapping turtle larla  beslemiyoruz sliderlarımızı.  Sliderlarla besliyoruz. [/QUOTE]

Doğru koşullarda kaplumbağalar birbirlerine saldırmaz diyorsunuz başka bir forumda olay geçtiği için size özelden attığım linke bakın. 500litre akvaryum 1e 4d düzen. Kaplumbağalar kafası 50kuruş büyüklüğünde. sonra yanlarına bebek kaplumbağa konuyor ve ölümden zor kurtuluyor. En son mecburiyetten boy oranları yarı yarıya 2erkek ekleniyor. 2 gün hiç bir sorun yok ama sonra bir tane erkeğin kafası kopuyor ve yeniyor. Bu linki bir inceleyin. Sizin başınıza gelmedi diye hemen genelleme yapmayın.

Huleyn2009-04-29 13:43:43

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

holysafraÇevrim Dışı

Kayıt: 16/12/2008
Mesaj: 29
holysafraÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 29 Nisan 2009 13:46
Sevda Hanım bu dediğiniz olay yine bakım hatasıdır . Kaplumbağalar eğer yavruluktan beri bir koloninin üyesi değilse , ergenliğe girdiğinde yanında daha olgun bireyler olmadığı için sınırsızdır . Disipline edilmediği içinde nasıl davranacağını bilemez .
 
Ancak yavruluktan itibaren bir koloni bünyesinde büyüyen kaplumbağalarda asla bu tür davranış bozuklukları görülmez .
 
Eğer birkaç yanlış örneği temel alıp SOSYAL YAŞAM süren bu hayvanları yalnızlığa mahkum edeceksek ;
o halde ülkemizde BAKIRKÖY RUH ve SİNİR HASTALIKLARI HASTAHANESİndeki hasta insanları da birileri örnek alıp hepimizi tek kişilik odalara kapatmalılar değil mi ?
 
Siz kendinizi düşünün eğer aileniz olmasaydı (edinilmiş bilgi aktarımı ) dişlerinizin bile nasıl fırçalanacağını öğrenemeden belki hayata veda ederdiniz .
 
Hayvanları önce gladyatör talimlerine tabi tutup , yıllarca ayrı besleyip sadece yem zamanları ona bir iki görünüp sonra da kalkıp bu hayvan diğerini parçalar diyorsanız , elbette haklısınız zaten TERÖR KAMPları da tıpkı sizin uyguladığınız sistemlerle canlı bomba yetiştiriyor .
 
SADECE ve SADECE DOĞAYI ÖRNEK ALIN . DOĞAL OLMAYAN HERŞEY TEHLİKELİDİR: Dolayısıyla sizlerde doğasına aykırı yetiştirdiğiniz için kaplumbağalarınız hiçbir zaman sağlıklı RUH durumunda bulunamayacak ve dünyaya acaba bundan bir ısırık alsam yenir mi gözüyle bakacak .
 
KUSURA BAKMAYIN AMA BURDA TEK SUÇLU BESLEYENDİR .
 

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

OzgurAksoyÇevrim Dışı

Kayıt: 12/02/2008
İl: Balikesir
Mesaj: 175
OzgurAksoyÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 29 Nisan 2009 14:01
[QUOTE=holysafra]Sevda Hanım bu dediğiniz olay yine bakım hatasıdır . Kaplumbağalar eğer yavruluktan beri bir koloninin üyesi değilse , ergenliğe girdiğinde yanında daha olgun bireyler olmadığı için sınırsızdır . Disipline edilmediği içinde nasıl davranacağını bilemez .
 
Ancak yavruluktan itibaren bir koloni bünyesinde büyüyen kaplumbağalarda asla bu tür davranış bozuklukları görülmez .
 
Eğer birkaç yanlış örneği temel alıp SOSYAL YAŞAM süren bu hayvanları yalnızlığa mahkum edeceksek ;
o halde ülkemizde BAKIRKÖY RUH ve SİNİR HASTALIKLARI HASTAHANESİndeki hasta insanları da birileri örnek alıp hepimizi tek kişilik odalara kapatmalılar değil mi ?
 
Siz kendinizi düşünün eğer aileniz olmasaydı (edinilmiş bilgi aktarımı ) dişlerinizin bile nasıl fırçalanacağını öğrenemeden belki hayata veda ederdiniz .
 
Hayvanları önce gladyatör talimlerine tabi tutup , yıllarca ayrı besleyip sadece yem zamanları ona bir iki görünüp sonra da kalkıp bu hayvan diğerini parçalar diyorsanız , elbette haklısınız zaten TERÖR KAMPları da tıpkı sizin uyguladığınız sistemlerle canlı bomba yetiştiriyor .
 
SADECE ve SADECE DOĞAYI ÖRNEK ALIN . DOĞAL OLMAYAN HERŞEY TEHLİKELİDİR: Dolayısıyla sizlerde doğasına aykırı yetiştirdiğiniz için kaplumbağalarınız hiçbir zaman sağlıklı RUH durumunda bulunamayacak ve dünyaya acaba bundan bir ısırık alsam yenir mi gözüyle bakacak .
 
KUSURA BAKMAYIN AMA BURDA TEK SUÇLU BESLEYENDİR .
 
[/QUOTE]

Kaplumbağalarım nerdeyse doğduklarından beri beraber yaşıyor. Fakat erkek ergenliğe ulaşıtığı andan itibaren kavgalar başladı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz ? İnsan ve hayvanları bir tutmak, daha öncede belirtiğim gibi bizim için ne kadar büyük olursa olsun kaplumbağalar için hapishane olacak bir yerde doğadan bahsetmek, kaplumbağaların birbirine saldırmasını ruhsal bozukluk olarak değerlendirmek çok yanlış düşüncelerdir.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

holysafraÇevrim Dışı

Kayıt: 16/12/2008
Mesaj: 29
holysafraÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 29 Nisan 2009 14:24
Özgür bey siz sanırım beni yanlış anladınız . İfade ettiğim bebek kaplumbağaların beraber olması değil .
 
BEBEKLİK DÖNEMİNDEN ERGENLİĞE VE SONRASI DÖNEMLERDE ADULT
 (YETİŞKİN) KAPLUMBAĞALARLA YAŞAMALARI ki böylelikle onlar ergen olunca YETİŞKİNLER onları frenleyebilsin.
 
Mesela kendinizi düşünün 13-16 yaş aralığı aileniz olmasaydı ( ya da aileye bağlılığınız ve saygınız ve kurallara uymama durumunda uyarılmanız)  ; bugün hangi koşullarda olurdunuz ?
 
Evet RUHSAL BOZUKLUKLAR demişsiniz , bırakında hakkında DOKTORA TEZİ verdiğim bir konuda bilgiye sahip olayım (DÜŞÜNCE SİZİNKİLER ; BENİMKİLER YILLARA DAYALI ARAŞTIRMALAR ve BİLİMSEL VERİLER )
 
Bu arada FELSEFE dersi de vereyim ; DÜŞÜNCE yanlış diye yorumlanamaz !!!  Yanlış olan tutumlar ve davranışlardır mesela HAKKINDA SADECE KULAKTAN DOLMA BİLGİLERE SAHİP OLDUĞUNUZ BİR KONUDA YORUM YAPMAK GİBİ .
 
Gençlerin bu heyecanına ve ilgisine bayılıyorum.
 
 (SAYGILAR!)

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

OzgurAksoyÇevrim Dışı

Kayıt: 12/02/2008
İl: Balikesir
Mesaj: 175
OzgurAksoyÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 29 Nisan 2009 15:01
[QUOTE=holysafra]
Özgür bey siz sanırım beni yanlış anladınız . İfade ettiğim bebek kaplumbağaların beraber olması değil .
 
BEBEKLİK DÖNEMİNDEN ERGENLİĞE VE SONRASI DÖNEMLERDE ADULT
 (YETİŞKİN) KAPLUMBAĞALARLA YAŞAMALARI ki böylelikle onlar ergen olunca YETİŞKİNLER onları frenleyebilsin.
 
Mesela kendinizi düşünün 13-16 yaş aralığı aileniz olmasaydı ( ya da aileye bağlılığınız ve saygınız ve kurallara uymama durumunda uyarılmanız)  ; bugün hangi koşullarda olurdunuz ?
 
Evet RUHSAL BOZUKLUKLAR demişsiniz , bırakında hakkında DOKTORA TEZİ verdiğim bir konuda bilgiye sahip olayım (DÜŞÜNCE SİZİNKİLER ; BENİMKİLER YILLARA DAYALI ARAŞTIRMALAR ve BİLİMSEL VERİLER )
 
Bu arada FELSEFE dersi de vereyim ; DÜŞÜNCE yanlış diye yorumlanamaz !!!  Yanlış olan tutumlar ve davranışlardır mesela HAKKINDA SADECE KULAKTAN DOLMA BİLGİLERE SAHİP OLDUĞUNUZ BİR KONUDA YORUM YAPMAK GİBİ .

Gençlerin bu heyecanına ve ilgisine bayılıyorum.
 
 (SAYGILAR!)
[/QUOTE]

Bebeklik ve ergenlik dönemlerindeki kaplumbağaların yetişkin kaplumbağalarla beraber yaşamasını söylemişsiniz. Tamam, peki bu nasıl olucak ? Bebek kaplumbağalarımız ergenliğe geçerken hata yapmasın diye yanlarına büyük kaplumbağa alacağız yoksa zaten akvaryumda yaşmakta olan büyüklerin yanına bu "bebeklerde doğru düzgün yetişsin" diye bebek kaplumbağalarımı bırakacağız. Her iki durumda da büyükler küçük kaplumbağalara büyük olasılıkla saldıracaktır. Dediğiniz durum ancak doğada olabilir.

Ruhsal bozukluk olarak algılanmaması gerektiğini bunun içgüdüsel olduğunu kastettim.  Ayrıca ben bilgi sahibi olmadığınızı değil yanlış bilgi sahibi olduğunuzu düşündüm ve malesef bilgiler üstünde ne kadar çok çalışılırsa o kadar doğrudur diyemiyoruz. Bu yüzden ben tez yazdım senin dediklerin yanlış demek yeterli değil.

Düşüncelerin suç bile sayıldığı toplumda ben yanlış düşünce demişim çok mu ? Şaka bir yana hatamı belirtiğiniz ve düzelttiğiniz için teşekkür ederim.Size sormak istediğim bir soru var; "Yanlış olan tutumlar ve davranışlardır mesela HAKKINDA SADECE KULAKTAN DOLMA BİLGİLERE SAHİP OLDUĞUNUZ BİR KONUDA YORUM YAPMAK GİBİ . " demişsiniz  peki bilgi sahibi olduğumu düşündüğüm bir konuda yorum yapmam yanlış bir tutum mudur ?

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

holysafraÇevrim Dışı

Kayıt: 16/12/2008
Mesaj: 29
holysafraÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 29 Nisan 2009 15:21
En azından karşımda boş birinin olmaması sevindirici ...
 
İlk soruya cevap : Öncelikle ergenlik dönemini aşmış bir dişi alacaksınız , 5 yaşında olacak bu yaştaki bir dişi kesinlikle yavrulara zarar vermiyor . Sonra yanına yavruları veya 1-2 yaşındaki kaplumbağaları yerleştireceksiniz.
Ayrıca çoğu üretici dişi ve bebekleri bir arada tutar , erkekleri ayrı besler ve sadece çifleşme döneminde bir araya getirir . Ben bunu onaylamıyorum çünkü böyle durumlarda erkek gerçekten aşırı derecede saldırgan oluyor .
Oysa beraber bakıldığında erkek ALFA dişiye asla kafa tutamıyor ve sadece kur hareketleri ile yetiniyor .
 
Bunun da çıkmazları var ; eğer birden çok erkek varsa muhakkak mücadele ederler ve baskın erkek diğerlerini dişilerden uzak tutmak ister ancak ALFA dişi bu saldırgan erkeği uzaklaştırır .
 
Siz bu tür durumlara şahit olduğunuzda bakıcı olarak bu erkeği uzaklaştırmalsınız ve çifleşme dönemi sonunda tekrar gruba dahil olabilir . Gerçekten bazı erkekler aşırı agresif olabiliyor .
 
ALFA dişi asla bir başka kaplumbağanın sürüsündeki bir bebeğe veya dişiye zarar vermesine tahammül edemez ancak gözü korkan erkek de bir iki uyarı ısırığından sonra asla agresif tavırlar sergileyemez .
 
(İstisnaları muhakkak vardır , bunlar genel eğilimler. Özellikle çifleşme mevsiminde hayvanları strese sokmayın . Mesela gün boyu yanan kurualan lambaları onları çılgına çevirmek için yeterlidir . )
 
2. yazınız ; bence gençliğin verdiği bir savunma mekanızması .Ayrıca içgüdü kanun değildir , bir teoridir . Evrimcilerin uzantısıdır . Oysa ben ve yaradılış ekolü savunucuları SALT İÇGÜDÜ diye birşeyi kabul etmiyoruz . Mesela insan içinde herşeyi bilir fakat hatırlatılmalı diye FELSEFİ GÖRÜŞ de var fakat aksi de var. Biz hayvanların da tıpkı insanlar gibi gen aktarımı yanında edinilmiş bilgi aktarımı olduğunu savunuyoruz . Bize en büyük yardımcı yine hayvan psikolojisi mesela şempazeler gün geçtikçe daha kullanışlı mızraklar yapıyor (doğada). Oysa yavrular yanlarından alındıklarında bu süreç hiç yokmuş gibi davranıyorlar .(Eğer iç güdüsel olsaydı onlarda doğuştan dedeleri gibi olurdu ancak olmuyor)
 
Son paragraf toplumu biz oluşturuyoruz ve evet bu konuda bilgi sahibi olmadığınıza eminim . Sizin yorumlarınızı gerçek sanan insanları hataya sevk edeceğiniz için yeterli donanım ve bilgiye sahip olmadığınız konularda yorum yapmak TEHLİKELİ ve YANLIŞTIR .
 
holysafra2009-04-29 15:22:39

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

MissSevdaÇevrim Dışı

Kayıt: 11/09/2008
İl: Yurtdisi
Mesaj: 1479
MissSevdaÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 29 Nisan 2009 15:39
Kemal bey hayvanlarla insanları bir tutmanız oldukca tuhafıma gitti. Onlar insan değil biz kaplumbağa değiliz ikimiz değişiğiz onların tek bir görevi var yani biz insanlarla hayvanları bir tutamazsınız. Kaplumbağalar akvaryum ortamında tek başına mükemmel yaşarlar. Biz akvaryumda veya tek bir odada başka biri tarafından bakılmıyoruz. Şimdi size soruyorum 20 yıl beraber yaşayıpta birden tartışıp birbirini yaralayan kaplumbağaları siz aynı akvaryumdamı tutacaksınız? Sizce bu insanlığa yakışan birşeymi? Eğer biz bu hayvanları besliyorsak tartışmalarındada doğrusunu yapıp ayırmamız gerek. Kaplumbağalar tartıştığında özür dilerim birdaha yapmayalım hadi kardeşim demezler. O yer veya yem onların olana kadar savaşırlar, gerekirse diğer kaplumbağayı ortadan kaldırırlar size kesinlikle ama kesinlikle katılmıyorum ve dediğiniz bana mantıklı gelmiyor.
MissSevda2009-04-29 15:47:11

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

holysafraÇevrim Dışı

Kayıt: 16/12/2008
Mesaj: 29
holysafraÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 29 Nisan 2009 15:44
Sevda hanım ben yukarda yazdım zaten ne yapmanız gerektiğini neden aynı soruyu tekrarlıyorsunuz .
 
Ayrıca hayvanlar ve insanlar birbirine o kadar benziyor ki sadece biz fazla BENCİL olduğumuz için fark etmiyoruz .
 
Biz insanlar apartmanda yaşıyoruz oysa bu doğamıza aykırı hepimizin geniş ormanlık alanlarda köy hayatı sürmemiz gerekirdi.
 
İnsanlar savaşmıyor mu ? Birbirini öldür müyor mu ? Ben TR de özür dileyen insan görmedim desem yeridir .
 
Kaplumbağanın görevi demişsiniz ? Ne görevleri varmış ?
 
Ben sizin için tekrarlıyorum : Ben ayırmayın demedim , sadece eğer birbirini öldürüyorlarsa burda KATİL BAKICIDIR dedim .
 
Tamam o zaman ben amirlerime söylerim Sevda hanıma araştırmalarımız mantıklı gelmedi , yeni baştan tüm verileri inceler size haber veririz .
 
 
holysafra2009-04-29 15:46:08

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

OzgurAksoyÇevrim Dışı

Kayıt: 12/02/2008
İl: Balikesir
Mesaj: 175
OzgurAksoyÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 29 Nisan 2009 15:49
[QUOTE=holysafra]En azından karşımda boş birinin olmaması sevindirici ...
 
İlk soruya cevap : Öncelikle ergenlik dönemini aşmış bir dişi alacaksınız , 5 yaşında olacak bu yaştaki bir dişi kesinlikle yavrulara zarar vermiyor . Sonra yanına yavruları veya 1-2 yaşındaki kaplumbağaları yerleştireceksiniz.
Ayrıca çoğu üretici dişi ve bebekleri bir arada tutar , erkekleri ayrı besler ve sadece çifleşme döneminde bir araya getirir . Ben bunu onaylamıyorum çünkü böyle durumlarda erkek gerçekten aşırı derecede saldırgan oluyor .
Oysa beraber bakıldığında erkek ALFA dişiye asla kafa tutamıyor ve sadece kur hareketleri ile yetiniyor .
 
Bunun da çıkmazları var ; eğer birden çok erkek varsa muhakkak mücadele ederler ve baskın erkek diğerlerini dişilerden uzak tutmak ister ancak ALFA dişi bu saldırgan erkeği uzaklaştırır .
 
Siz bu tür durumlara şahit olduğunuzda bakıcı olarak bu erkeği uzaklaştırmalsınız ve çifleşme dönemi sonunda tekrar gruba dahil olabilir . Gerçekten bazı erkekler aşırı agresif olabiliyor .
 
ALFA dişi asla bir başka kaplumbağanın sürüsündeki bir bebeğe veya dişiye zarar vermesine tahammül edemez ancak gözü korkan erkek de bir iki uyarı ısırığından sonra asla agresif tavırlar sergileyemez .
 
(İstisnaları muhakkak vardır , bunlar genel eğilimler. Özellikle çifleşme mevsiminde hayvanları strese sokmayın . Mesela gün boyu yanan kurualan lambaları onları çılgına çevirmek için yeterlidir . )
 
2. yazınız ; bence gençliğin verdiği bir savunma mekanızması .Ayrıca içgüdü kanun değildir , bir teoridir . Evrimcilerin uzantısıdır . Oysa ben ve yaradılış ekolü savunucuları SALT İÇGÜDÜ diye birşeyi kabul etmiyoruz . Mesela insan içinde herşeyi bilir fakat hatırlatılmalı diye FELSEFİ GÖRÜŞ de var fakat aksi de var. Biz hayvanların da tıpkı insanlar gibi gen aktarımı yanında edinilmiş bilgi aktarımı olduğunu savunuyoruz . Bize en büyük yardımcı yine hayvan psikolojisi mesela şempazeler gün geçtikçe daha kullanışlı mızraklar yapıyor (doğada). Oysa yavrular yanlarından alındıklarında bu süreç hiç yokmuş gibi davranıyorlar .(Eğer iç güdüsel olsaydı onlarda doğuştan dedeleri gibi olurdu ancak olmuyor)
 
Son paragraf toplumu biz oluşturuyoruz ve evet bu konuda bilgi sahibi olmadığınıza eminim . Sizin yorumlarınızı gerçek sanan insanları hataya sevk edeceğiniz için yeterli donanım ve bilgiye sahip olmadığınız konularda yorum yapmak TEHLİKELİ ve YANLIŞTIR .
 
[/QUOTE]

İlk yazdıklarınızı gerçekten denediniz mi ?

İkinci yazdığınıza burası yaratılış-evrim tartışması yapılacak bir yer olmadığı için cevap vermiyorum.

Son paragrafta yazdıklarınızı bende sizin için düşünüyorum.

Yazdığınız tezi bizlerle paylaşmak ister misiniz ? Belki bir şeyler öğreniriz.



Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir