Oscar'ların çenelerinde görülen çıkıntı hakkında


K_CanSAHINÇevrim Dışı

Kayıt: 21/01/2013
İl: Istanbul
Mesaj: 83
K_CanSAHINÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 15 Haziran 2013 22:53
Arkadaşlar Merhaba,
 +24 cm olan bir çift eş tutmuş Tiger Oscar'ım var. 1 Oscarın sol yüzgecinde kırmızı leke vardı. Önce parazit sanmıştım. Hatta forumda bu konuda başlıkta açıp fikir sormuştum. Neyseki büyüdükçe sorun kalmadı.
 
Şimdi ise dikkatimi birşey çekti. Boyları 15 cm geçtikten sonra 1 tanesinin çenesinde çıkıntı çıkmaya başladı.Önceleri yaramazlık yapmıştı diye üzerinde durmadım. Ama sonrasında bir araştırma yaptığımda Oscar'ların %60'ında görülen bir durum olduğunu öğrendim. Bu durumada "chinple" diye isim takmişlar.
 
Bu çıkıntının yuva için zemin temizlği yaparken kullanıldığı bir hastalık olmadığı söyleniyor. Şimdi merak ettiğim. Bu sadece dişilere veya erkeklere özgü ise dişi erkek ayrımında kullanabilirmiyiz. Neden diyeceksiniz; yukarıda bahsettiğim gibi elimde eş tutmuş 1 çift var bir tanesinin çenesi gayet yuvarlak diğeri ise çenedeki çıkıntı ile sivri bir hal aldı. Genelde sivri çeneli olan zemini açmaya çalışıyor.
 
Raslantı olması muhtemel ama oscar besleyen ve tecrübeli arkadaşlardan görüş bekliyorum. Sadece dişi veya erkeklere özgümü yoksa bu türe özgü deformasyonmu merak ettim. Misal Alman kurtlarında düşük bel makbuldür ama normal bele sahip olanlarda var.
 
 
 
Keyifli Hobiler...

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

mehmetakselÇevrim Dışı

Kayıt: 11/03/2013
İl: Izmir
Mesaj: 778
mehmetakselÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 15 Haziran 2013 23:26
O söylenilende olabilir ve eğer bu balıklar aynı balıkların aynı zamanlı yavruları ise genetikte olabilir.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Cenk BildirÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 05/11/2010
İl: Istanbul
Mesaj: 2341
Cenk BildirÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 16 Haziran 2013 00:27

Astronot dışında birçok türde rastlanılan bir durumdur. Daha çok fiziksel temaslar (sürtme, vurma..) esnasında oluşan nasırımsı yapıdır. Temasların azalmasıyla küçülür artması ile büyür.   


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

K_CanSAHINÇevrim Dışı

Kayıt: 21/01/2013
İl: Istanbul
Mesaj: 83
K_CanSAHINÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 16 Haziran 2013 09:33
[QUOTE=Cenk Bildir]

Astronot dışında birçok türde rastlanılan bir durumdur. Daha çok fiziksel temaslar (sürtme, vurma..) esnasında oluşan nasırımsı yapıdır. Temasların azalmasıyla küçülür artması ile büyür.   

[/QUOTE]
 
 
Cenk Bey Merhaba,
 
Bilgiler için çok teşekkür ederim. Size katılıyorum. Ayrıca merak ettiğim, fiziksel temasları genellikle yuva hazırlamak için zemini eşelerken yaptıklarını biliyoruz. Çok düşük bir oranla parazit durumlarında oluyor. Onda da genelde vücut bölgelerini sürtüyorlar.
 
Şimdi ben bu çıkıntıyı ilk fark ettiğimde birbirlerne kur yapmaya başlamışlardı. Biraz sınırlayalım Güney Afrika Cichlid'lerinde yuvayı dişimi yoksa erkek balıkmı hazırlar. Belkide eş tutmuş balıkta dişi erkek fark etmez önemli olan alınan yavrudurda denebilir. Benimki sadece merak bu türlere ilişkin olarak daha fazla bilgi edinmek istedim. Yabancı kaynaklı forumlarda da bu çıkıntı dişi yada erkeklere özgüdür diye bir ibare görmedim.  
 
 
Konu dışı da bir bilgi vereyim. Bu bilgiyi bu konu başlığındaki merakla ilişkilendirebilirsiniz. Yıllar önce, gençliğimde diyelim cichlid yetiştirirken bir kaynaktan şöyle bir bilgiye ulaşmıştım. Akvaryum sıcaklığını 2-3 derece arttırıp 2 gün sonra ısıtıcıyı kapatıp akvaryuma buz kalıbı koyduğumuzda balıklar hemen yumurtlamaya başlamıştı. (Sonra bu teknikle baya üretim yapmıştım.) Baktığınızda şehir efsanesi gibi geliyor. Ama düşünüğünüzde baharla birlikte sıcaklık artar. Artan sıcaklıklarla yükseklerdeki kar ve buz tabakaları eriyip akarsulara dolar bu esnada ısınan su bir miktar yeniden soğur ve su tazelenir. Bu süreç balıkların vücut saatlerini devreye sokuyor sanırım. 
 
Şimdi buza gerek yok denebilir. Kış aylarında ısıtıcıyıda kapatınca su serinler ama buz kalıbının yavaş yavaş eriyerek taze suyun akvaryum suyuna karışması sanırım efektif olan. Tabi bunu 90'lı yıllarda yapardım. O zaman genelde balıklar hem yurtdışından gelirdi hemde zor bulunurdu. Şimdi ise yerli üretim ile kuşaklardır, akvaryum ortamında üretim yapılıyor. Bu içgüdüsel davranışlar yeni bireylerde ne kadar muhafaza edilebilmiştir merak ediyorum. Çok uzun oldu kusura bakmayın.
 
Keyifli hobiler...

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir