SOYU TÜKENMEKTE OLAN Mangarahara BALIĞI


PSYHOPATÇevrim Dışı

Kayıt: 02/08/2012
İl: Gaziantep
Mesaj: 138
PSYHOPATÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 11 Mayıs 2013 11:46

Londra Hayvanat Bahçesi soyu tükenme tehlikesi çok yüksek bir balığa eş arıyor.

Mangarahara cichlid türü tropik balığın vahşi doğada soyu tükenmiş durumda.

Akvaryumlarda üç adet var ama bunların hepsi erkek.

Ellerindeki balığı "gözalıcı şekilde çirkin" şeklinde tanımlayan Londra Hayvanat Bahçesi bu erkeklere uygun bir dişi bulma arayışında.

Böylece bir tür koruma programı başlatabilmeyi umuyorlar.

Erkeklerin ikisinin 12 yaşında olması nedeniyle de durum oldukça acil.

Bu balıklar isimlerini, ilk kez bulundukları, Madagaskar'ın Mangarahara ırmağından alıyor.

Irmakta kurulan barajlar bu balığın doğal yaşam alanını alt üst ettiği için doğada soyunun tükendiği düşünülüyor.

Çirkin bekarlara eş aranıyor

Bu balıklardan hayatta olan ikisi Londra, biri de Berlin hayvanat bahçelerinde.

Berlin Hayvanat Bahçesinde bir dişi vardı.

Ancak çiftleştirme girişimi tarjediyle sonuçlandı; erkek balık dişisini öldürdü.

Londra Hayvanat Bahçesi yetkilileri dünyanın dört bir yanındaki akvaryumlarla irtibara geçip, erkek balıklara eş aradı.

Ancak bu aramadan bir sonuç çıkmadı.

Şimdi umutları özel kolleksiyonlardan birinde bir dişinin bulunabilmesi.

Bunun için de kamuya yönelik çağrılar yapılıyor.

Yetkililerden Brian Zimmerman pek de umutlu olmadığını söylüyor ve ekliyor:

"Bence bu balık türünün hayatta kalma ihtimali sıfırla, çok düşük arasında bir yerde".

Londra Hayvanat Bahçesi elinde dişi cichlid olanlardan fishappeal@zsl.org adresine e-posta göndermelerini rica ediyor.



Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

AHMETÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 02/09/2006
İl: Istanbul
Mesaj: 1891
AHMETÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 13 Mayıs 2013 09:32
Emre teşekkürler paylaşım için, kendimize gelmemize veya biraz düşünmemize belki katkı sağlar.

Doğamızı hızla katlediyoruz denizlerimizde canlı sayısı hızla düşüyor nesilleri tükeniyor.
Benim çocukluğumda Sarıyerde denizde abilerimiz şuaniçin devboy levrekler kalkanlar vs yakalardı şimdi 20 cm yakalanınca vaybe diyoruz o tarihlerde 20 cm levrekleri tekrar suya bırakırlardı, marmarada kaç çeşit balık kaldı göllerimiz ne durumda tatlısu balıklarının türleri ve yaşam alanları ne oldu bak görüyoruz bir tür daha yok olmakta duymadığımız bilmediğimiz kaç tür yok oldu doğayı korumak sahiplenmek lazım iş işten geçmeden. 
Trakya tarafının ve istanbula dahi su ihtiyacı için destek olan dev su kaynaklarının yanında Ormanların ortasında artık dev taş ocakları olduğunu bunların 100 lerce metre derinliğe kadar kazıldığını ve kaynaklara zararlarını kaç kişi biliyor...

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

enginmerterÇevrim Dışı

Kayıt: 11/04/2013
İl: Konya
Mesaj: 58
enginmerterÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 14 Mayıs 2013 10:28
Ahmet bey son derece haklısınız. Ben bu işin içinde olan biri olarak amacım tartışma yaratmak değil ama şu gerçeği de unutmamamız gerektiğini düşünüyoruz. Hayatımız da artık her şey elektrikli aletler üzerine kurulu. 1-2 saatlik elektrik kesintisinde ortalığı ayağa kaldırıyoruz. Balıkların göç yollarını engelliyor baraj kurmayalım, çevreyi kirletiyor HES ve Termik santraller kurmayalım, insan sağlığına zararlı Nükleer santral kurmayalım. Bu şartlar altında önce insanımız bazı şeyleri kabullenmek zorunda yanlış mı düşünüyorum? NOT: Herkes içindekileri söylesin ama lütfen kırıcı olmayalım, amaç muhabbet etmek.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

AHMETÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 02/09/2006
İl: Istanbul
Mesaj: 1891
AHMETÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 14 Mayıs 2013 14:25
Engin bey Kırılacak birşey yok hayatın gerçekleri evet haklısınız bazı gerçekler ve gereksinimler var vazgeçemediğimiz bunu kazanmak için başka şeylerdende vazgeçiyoruz,  elektrik için su kaynaklarından vazgeçip baraj yapıyoruz (ben baraja karşı biriside değilim çare yok) ama bununla birlikle doğada elden gidiyor bunada çare yok.

Bu örneklerden birtanesiydi ben denizlerimizi, ormanlarımızıda yok ediyoruz bunada dikkat çekmek istemiştim, Taş çıkarmak için sökülen ağaçlar kaç yılda o boya geliyor hadi onuda geçtik yenisi neden dikilmiyor.

Aslında gerektiği kadar kullanıp gereksinim dışına dokunmamayı ögrenmemiz lazım biz bunu malesef ögrenemedik, uzun oldu kısa bir örnek vereceğim sahilde yürüyorum olta balıkçıları var 2 kova balık yakalamış hala olta sallıyor, soruyorum satacakmısın diye yooo diyor eve götüreceğim peki yarın gelecek başka birisi ne bulup yakalayacak, bunu öğrenmedikçe bir adım ileri gidemeyiz buna kendimde dahil kimse şahşi olarak üstüne alınmasın. Ama herkes biraz payçıkarsın
Saygılarımı sunuyorum.

AHMET2013-05-14 14:34:45

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

enginmerterÇevrim Dışı

Kayıt: 11/04/2013
İl: Konya
Mesaj: 58
enginmerterÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 14 Mayıs 2013 15:11
Haklısınız Ahmet bey biz doyumsuzuz malesef. Maden ocakları için çok keskin yaptırımlar var aslında. Kestiğiniz ağaçlar için ağaç dikmeniz gerekiyor. Doğaya verdiğiniz her zararı yerine yenisini koyarak gidermeniz gerekiyor. Bunu özel sektör için bu kadar ağır yapan bir devlet kendi kurumlarının verdiği zararlar karşısında suskun kalıyor. Sonuçta herşey insan olmakta bitiyor. GÜzelim cennet vatanımız giderek betonarme ve çöl oluyor malesef.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir