Bilinçli Akvaryumculuk ve Bilinçli Akvaristlik


istanbul34Çevrim Dışı

Kayıt: 30/05/2012
İl: Istanbul
Mesaj: 27
istanbul34Çevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 24 Ağustos 2012 09:28

A. İnsanlar neden akvaryum hobisiyle uğraşırlar?

Binlerce insanın bir hobi olarak akvaryumlarla uğraşmasının altında kuşkusuz biribirinden çok farklı motivasyonlar yatıyor. Bu motivasyonların en yaygın olanlarını burada kısaca özetlemeye çalışacağım. Bir parça abartılı ve köşeli olmasına rağmen bence bu tür bir analiz, bilinçli akvaryumculuğun popüler akvaryumculuktan kesin çizgilerle ayrılabilmesi açısından önem taşıyor.

Dekoratörler:

Bazıları –tahminen büyük çoğunluk- oturma odası veya salonlarına renk katacak canlı bir dekorasyon istedikleri için akvaryum alırlar. Balıkların biyolojisiymiş davranışlarıymış onları fazla ilgilendirmez. Hatta birçoğu balıkların yemek ve üremek dışında bir davranışı olduğunu bilmez bile... Büyük masraflara yol açmadığı sürece arasıra kendini gösteren balık ölümlerine engel olmak için dahi okuyup biraz bilgilenmeye ayıracak ne zamanları, ne de ilgileri vardır. Tabi ki bir balık öldüğünde üzülürler, ancak daha fazla okuyacak kadar da değil. Onları ilgilendiren, ödedikleri paraya değecek güzel bir dekorasyona, canlı bir vitrine sahip olmaktır. Onlar için uyumlu türlerin anlamı, bir araya geldiklerinde istenen görsel kompozisyonu yaratacak renkte ve şekildeki balıklardır.

Balık koleksiyoncuları ve büyük ustalar:

Bazıları, genellikle kendilerini akvaryumculuğun ustası kabul eden yıllanmış hobiciler, gerçek ciddi akvaryumculuğun değerli türler beslemek ve üretmek anlamına geldiği yanılgısı içinde yaşamlarını sürdürürler. Onları ilgilendiren balıklar ender bulunan veya bakımı zor, pahalı türlerdir. Nesiller boyunca uygulanan suni seleksiyona dayalı üretimin ürünleri olan, doğallıklarından uzaklaşmış abartılı renk ve biçimlerdeki suni ırklar da bu büyük ustaların ilgi alanına girer. Buna karşılık, kolay veya ucuz balıklarla ya da çevrecilik (environmentalism) gibi para etmeyen duygusallıklarla kaybedecek zamanı yoktur büyük ustanın.

Büyük usta mağrur ve gururludur; öyle olur olmaz tartışmalara girmez, çünkü o artık birtakım şeyleri aşmış ve kimseden öğrenecek birşeyi kalmamıştır.

Balık koleksiyonculuğunu çok ileri noktalara götürmüş olan büyük usta, yıllanmış pul koleksiyoncularının akvatik eşdeğeri sayılabilir. Büyük usta pratik düşünür; balığa değer katacak renk ve desenler gibi elle tutulur üretim sonuçları getirmediği sürece doğal habitatlar ve doğal davranış biçimleri onu ilgilendirmez. Dolayısıyla renklendirici yem karışımları, suni üretim yöntemleri ve PVC boru bağlantıları gibi konularda gerçek bir uzman olmasına rağmen doğal ekolojiler konusunda şaşılacak kadar bilgisizdir.

Hiç kuşku duymayın, Pigeon Blood veya Marlboro Diskus, balongöz japon, tülkuyruklu altın Ramirezi gibi doğal güzelliklerinden uzaklaşmış hilkat garibesi suni ırklar büyük ustaların eserleridir.

Pet severler, petçe sevilenler:

Bazıları, Astronotlarının (iri bir cichlid türü) elden yem yemesinden fena halde hoşlanırlar. Onlara göre, sahibini gören Astronotun yem sevinciyle dans etmesi bu hobinin en mutluluk verici anlarından biridir. Hatta "beni şahsen tanıyor, başkaları için böyle dans etmiyor" diyerek balıklarıyla gurur duymaları bile mümkündür. Ancak doğal olarak zavallı Astronotun bütün dikkatini sahibine yöneltmesi için yanlız beslenmesi gerekir.

Bu tür petsever hobiciler, muhabbet kuşlarını konuşturmaya meraklı kuşseverlerin (!) akvatik eşdeğeri sayılabilir. Başarıyla konuşturulabilmeleri için erkek muhabbet kuşlarının daha çok küçükken dikkatlerini dağıtan hemcinslerinden ayrılıp tamamen yanlız yetiştirilmeleri gerekir. Kuşbesler petseverlere göre bu zalim muamele tamamen normaldir çünkü kuşlarının konuşmaktan zevk aldığını düşünürler. Sonuçta petin neden hoşlanacağına karar veren genellikle sahibidir. Bu nedenle bir pet-insan ilişkisinde kaybeden taraf çoğunlukla pet olur.

Doğurtgan üreticiler:

Bazı hobiciler tabir yerindeyse çiçek vazosunu bile doğurtmayı başarırlar. Onlara göre akvaryumculuğun gerçek mutluluğu üretimdir. İşe önce Lepistes gibi basit ve sonradan küçümsenecek bir balıkla başlanır. Lepistes üretimi başarıldıktan sonra sıra örneğin Betta gibi biraz daha zor bir balığa gelir. Böylece kolaydan zora doğru, bütün engeller sırayla aşılarak akvaryumculuk kariyerinin zorlu merdivenlerinde basamak basamak yükselinir ve sonunda Diskus veya Altum Melek gibi en zor türlerin üretimiyle uğraşan büyük ustalık mertebesine ulaşılır. Doğal habitatlar, davranış biçimleri, biyoloji vesaire üretime bir katkı sağlamadığı sürece ilgi alanına girmez.

Utanarak belirtmeliyim ki, bu doğurtgan üretici tipi bana biraz kendi gençlik yıllarımı (İlkokul, Ortaokul) anımsatıyor, ancak bir farkla: Ben doğal habitatlar ve biyoloji konularıyla kendimi bildim bileli ilgiliydim.

Terminatörler:

Bazıları, balıklarının sivri dişleriyle et koparmasından veya diğer balıkları parçalamasından inanılmaz bir haz duyarlar. Bu nedenle de, genel eğilim olarak Kırmızı Piranha veya Astronot gibi büyük etçil balıklar beslerler.

Bu tür hobiciler, köpeklerinin insanları korkutmasından veya diğer köpekleri hırpalamasından hoşlanan Pitt Bull sahiplerinin akvatik eşdeğeri sayılabilir. Her iki grup da, içlerindeki şiddet eğilimlerini petlerinin kişiliğinde tatmin etmeye çalışır.

Ve nihayet:

Bilinçli akvaristler:

Bilinçli akvaristler, akvaryum hobisiyle uğraşanlar arasında, neslinin tükenmemesi için acilen koruma altına alınması gereken acınası küçük bir azınlıktır. Bilinçli akvaristler, akvatik (sualtı) canlılarının doğal davranışlarını kendi doğal ortamlarında izlemekten hoşlanırlar. Onlar için akvaryumculuk veya daha genel anlamda akvaristik, bilimle sanatın bir karışımıdır; bir yandan canlıların doğal güzelliğini izlemekten estetik bir haz duyarken, bir yandan da canlılar arasındaki ilişkileri açıklayan biyolojik kuralları bilimsel anlamda merak ederler.

Bilyap olarak akvaristik kelimesine, İngilizce karşılığı olan aquaristic yani akvaryumculuk kelimesinden daha geniş bir anlam veriyoruz:

Aquaristic: Akvaryumculuk (the art and science of keeping aquarium)

Aquarist: Akvaryumculukla uğraşan kimse (one who keeps an aquarium)

Akvaristik: Sualtı canlılarını izleme ve biyolojik açıdan anlama bilim ve sanatı

Yukarıdaki akvaristik tanımımıza bağlı olarak akvarist de, sualtı canlılarına ilgi duyan, onları gözlemekten, onlar hakkında bilgi toplamaktan zevk alan kişi oluyor. Yani akvarist olmak için mutlaka bir akvaryum sahibi olmak gerekmiyor; örneğin canlıları gözlemek için denizlerde dalmayı seven bir kişi de bize göre bir akvarist, hatta olur olmaz deniz canlılarını sadece sahiplenme egosu uğruna akvaryuma hapseden bir hobiciden çok daha iyi bir akvarist...

Bizim akvaristik tanımımız, biyolojinin bir kolu olan limnoloji (limnology) bilim dalıyla iki açıdan ayrılıyor: Birincisi, akvaristiğin ilgi alanı limnolojide olduğu gibi tatlısuyla sınırlı değil, ikincisi akvaristikte sadece bilimsel meraklar değil, işin sanat yönü de (izlemedeki görsel zevkler) önemli bir rol oynuyor.

Bilinçli akvarist, canlıların doğal davranışlarını gözlemenin peşinde olduğu için genellikle biyotop akvaryumlarına ilgi duyar. Bu nedenle bolca okur; doğa tarihi, evrim, su biyokimyası gibi biyolojinin temel konuları hakkında genellikle geniş bir kültüre sahiptir. Bilinçli akvarist herşeyden önce çevrecidir ve bizzat akvaryumcuk hobisinin fauna saptırmasına (fauna bastardization), sorumsuz canlı avına, aşırı enerji tüketimine, ambalaj-yoğun ürünlerle çevre kirlenmesine yol açarak doğaya zarar vermesine kesinlikle karşıdır.

Özeleştiri yapmasını da bilir; şurası gerçektir ki, akvaryumculuk hobisi denizlerdeki mercan ekolojilerine bugüne kadar yarardan çok zarar vermiştir. Bilinçli akvarist tül kuyruk melek veya balongöz japon tipi suni ırklardan hoşlanmaz; tam tersine, balıkların doğal renk, biçim ve davranışlarını saptıran suni seleksiyona dayalı üretim yöntemlerine karşıdır. Bilinçli akvarist tek tek canlıları veya türleri değil, bütünü yani ekolojiyi düşünür; buna ekolojik yaklaşım da diyebiliriz.

Bilinçli akvariste göre değerli değersiz canlı ayrımı yoktur çünkü en basitinden en karmaşığına kadar her canlının ekolojide çok önemli bir nişi (ecological niche) doldurduğunu bilir. Ayrıca şunu da bilir: Bir su piresi bile, insan eliyle üretilebilen en karmaşık makinadan, örneğin bir uçak veya bir bilgisayardan, binlerce kat karmaşıktır.

Bilinçli akvariste göre balıklar, bitkiler ve bütün diğer sualtı canlıları, sadece doğal, ya da en azından doğala yakın ortamlarda yaşatılmalıdır. Örneğin doğada yüzlerce metre gezme alanı olan Astronot gibi avcı bir balık kesinlikle bir akvaryuma hapsedilmemelidir.

Bilinçli akvarist, herhangi bir türü almadan önce, türün sadece pH, GH, sıcaklık gibi fiziksel gereksinimlerini değil, davranış özelliklerine bağlı gereksinimlerini (sosyal, teritoryal, gölgesever, geniş yüzme alanı vs.) de göz önünde bulundurur. Balığın sadece yaşıyor ya da ürüyor olması bilinçli akvarist için bir ölçü değildir. Düşünülecek olursa, aslanlar ve hatta insanlar bile kafeslerde yaşatılıp üretilebiliyorlar. Bilinçli akvarist için ölçü, türün bütün doğal davranış repertuarını sergileyebiliyor olmasıdır; buna sadece kendi türleriyle değil, farklı türden canlılarla olan ilişkiler de dahildir.

Bilinçli akvarist, türlerin doğal davranışlarını sergilemelerine olanak vermeyen suni ortamlara hapsedilmelerine iki yönden karşıdır:

  1. Etik ve çevrecilik anlayışı yönünden
  2. Görsel estetik yönden; doğal davranışları izlemeye meraklı olduğu için sınırlı hapis ortamlarında gözlem bilinçli akvarist için zaten ilginç değildir.

Piyasada akvaryum balığı diye satılan türlerin çoğu, bilinçli akvariste göre aslında fiziksel ve davranışsal gereksinimleri göz önünde alındığında normal ev akvaryumlarına kesinlikle hapsedilmemesi gereken türlerdir. İnsanların türleri ve doğal yaşamı tanıması açısından belgesel filmlerin yanında, doğal habitatlar araştırılarak hazırlanmış büyük halk akvaryumları (biyotop havuzları) bir çözüm olabilir.


Kaynak : http://www.bilyap.com

istanbul342012-08-27 17:02:36

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

egemen1903Çevrim Dışı

Kayıt: 14/09/2006
İl: Ankara
Mesaj: 2740
egemen1903Çevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 24 Ağustos 2012 11:29
Bence burada yazanlar yurt dışındaki hobicileri ilgilendiriyor. Yada oldukça gelişmiş bir bilinç ile bu işi yapanları ki ülkede çok fazla yok.
Bizim ülkemizde hangi balığı hangi koşullarda ve kaç litrede bakmanın gerektiği anlayıp ona göre bu işi yapmak yeterli. Bana göre de çok gelişmiyor ve gelişmeyecekte. Hala ben şu balığı şöyle bakıyorum şöyle baktım gayet güzel ve sağlıklı, bilmem kaç yıldır bakıyorum diyorlar.
Daha baktığı balığın sağlıklı olup olmadığını bile anlayamıyor millet. Birde gelip burada konulara yazıyorlar okuyan soranlarda o şekilde bilip kabulleniyorlar. Doğrusunu yazınca işlerinede gelmiyor, yanlış olan yorum daha çok hoşlarına gidiyor daha kolay olduğu için doğruya sırt çeviriyorlar. Buda işte bizim insanımızın daha bu hobiye hazır olmamasından kaynaklanıyor.
Ben japon balığı bakıyorum, en basit, ilk deneyim balığı gözüyle bakılıyor ve daha bu balığın ne olduğunu bile bilmiyor insanlar. 1.5 liralık fanus balığı, 20 litrelik kap denecek bir akvaryumda 5 tane bakıp 1 yıl yaşadı diye kendini hobici sanan ve deneyimli kabul eden geri bir bilinç sahibi kişiler tarafından yapılıyor bu hobi. yurt dışında 100 lerce dolara satılan bir balık, discus ile aynı şekilde bakılan ve değer gören bir tür. Bizde 3 ay kıytırık 1 liralık suriye japonu besleyince hobici oluyor millet.
Yıllardır aynı şey, bir gıdım ilerleme olmadı, sadece bir elin parmağı kadar bu balığa gönül veren kişi çıktı. Kalan aynı hala 15 litrede 5 balık beslemeye çalışıp ben bunu yaptım oluyor hakkını verdim sanan insanlar. Forumda en çok yazdığım yazı şudur o hacimde japon beslenmez, japon tek tür bakılması gereken bir balıktır. Ama değişen bir şey yok hala aynı. Çünkü insanlarımız doğruyu değil kendi yaptıklarının onaylanmasını istiyor daha çok. 
Forumda bir ara dip çekimi, nitrat, nitrit, amonyak döngüsü, yararlı bakteriler vs bir sürü muhabbet geçti, dip çekmenin gerekli olmadığı hatta dipte oluşan biriken tortuların (yenmeyen yem değil balık artıkları) faydalı olduğu su değişiminin su yüzeyinden yapılırsa daha iyi olacağı ispatlandı... ama hala millet dip çekme peşinde. nerede kaldı bilinç? gözüme hoş gelmiyor deyip sokuyor hortumu akvaryuma millet. ee anlatıyorsun bak diyorsun... yok hala aynı. 
Son olarak forumda çok gördüğüm benim yazılarıma cevap olarak yazılan şu cümleye sinir oluyorum. Arkadaşımız genç kardeşimiz heves etmiş, hevesini kırmayalım, bırakalım yapsın... Bu şu demek bırakalım, alsın balıkları öldürsün, sakat bıraksın, ilerde daha iyi bir hobici olur. Yaa bırakın bu gelecekte adam olur havalarını olana kadar kaç balığı telef edecek? kaç kişiye ben yaptım oldu bak diye yol gösterip kendi gibi hobicikler katacak?
Ben buna karşıyım, akvaryum hobisi; zaman, para, sevgi, bilgi ve istek gerektiren bir hobi. Yapacak kişi var yapamayacak kişi var. Yapamayacak kişiyi bırakalım ilerde düzelir deyip hoş görmüyorum ben. yapamıyorsa yapmasın ilerde koşulları düzelince yapsın. 50 litrede frontoza kolonisi bakmaya çalışan adama ne yapıyorsun sen deyince bırak hevesini kırma ilerde daha iyi bir hobici olur diyemem ben. öğrenciyim imkamlarım bu kadar..o zaman imkanların olduğu zaman yap, seviyorsan zaten bıkıp bırakmazsın.
Daha çok ekmek yemeli hobicilerimiz. Çok iyiler yok değil, ama bu işi düzgün yapanlar toplamın %2-3 falan denk geliyordur bence.

Şekil 1A: 
egemen19032012-08-24 11:49:07

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

istanbul34Çevrim Dışı

Kayıt: 30/05/2012
İl: Istanbul
Mesaj: 27
istanbul34Çevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 24 Ağustos 2012 13:56
Evet söylediklerinize aynen katılıyorum ülkemizde öncelikle herkesin balık olsun veya başka bir canlı olsun bu canlılara verdiği değeri ödediği para miktarı kadar değil gerçekten o varlığın bir yaşam formu olduğu ve bizi yaratan cenabı ALLAH ın yarattığını unutmadan bakması gerektiği bilincinde olması gerekmekte ki iyi bir yerlere gelelim ama tüketim ve ticari amaçlar güden bir toplum zihniyetinden ne zaman kurtulabilirsek o zaman bu durumda olması gereken bir hal alır diye umut ediyorum...

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir