Biolife Yüzen Akıllı Filtre C-160 YENİ SİSTEM


cihan7788Çevrim Dışı

Kayıt: 02/06/2015
İl: Antalya
Mesaj: 158
cihan7788Çevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 13 Haziran 2015 19:42
bende bitane daha alıp yeni akvaryum kurdum lepistes için çeşme suyu koydum dinlendiremeden hiç balık koymadım içine 3 gün boş çalıştı bi bakayım dedim süngerin içine bembeyaz olmuştu sünger akvaryumdaki  suyun bütün kirecini almıştı yıkadığımda çimento gibi kir çıktı eğer yeni akvaryum kurup bu filtreden alacaksanız 2-3 günden sonra yıkayın derim her nekadar 2 ay boyunca yıkamayın densede benim şahsi görüşüm yıkanması yönünde 2 günden sonra  

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Bora DemirtürkÇevrim Dışı

Kayıt: 22/12/2013
İl: Denizli
Mesaj: 178
Bora DemirtürkÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 14 Haziran 2015 18:51
[QUOTE=cihan7788]bende bitane daha alıp yeni akvaryum kurdum lepistes için çeşme suyu koydum dinlendiremeden hiç balık koymadım içine 3 gün boş çalıştı bi bakayım dedim süngerin içine bembeyaz olmuştu sünger akvaryumdaki  suyun bütün kirecini almıştı yıkadığımda çimento gibi kir çıktı eğer yeni akvaryum kurup bu filtreden alacaksanız 2-3 günden sonra yıkayın derim her nekadar 2 ay boyunca yıkamayın densede benim şahsi görüşüm yıkanması yönünde 2 günden sonra  [/QUOTE]

Herkeze merhabalar. Filtremizin en güzel taraflarından biri sudaki kireci dahi tutabilmesidir. Yeni kurulan akvaryumda sudaki kireci, kumun tozunu vb. filtre süngerin de ne yakaladıysa ve tuttuysa kesinlikle yıkamayın. 

Bu yakaladığı kireç vb tozların faydalı bakteri gelişimini hızlandırdığını, mükemmel temizliğin daha erken başlamasına yol açtığını yaptığımız denemelerde elde ettiğimiz güzel sonuçlardan biridir. Bu ve buna benzer bir çok sebepten dolayı filtre süngerini 2 aydan önce asla yıkamayın diye ısrarla anlatmaya özellikle çalışıyoruz. Bütün yaptığımız denemelerin sebeplerini ve sonuçlarını yazsak kitap olur. Kullanma kılavuzu bir sayfa olmasına rağmen okuyan sayısı çok az olduğunu gözlemliyoruz. Bu yüzden bazı çok önemli olan konuyu kısa ve öz 1 cümleyle anlatıyoruz. Filtremizin sünger havuzu dolup taşsada temizlik yapan bir mantığa sahiptir. Bu yüzden asla 2. veya 3. gün veya 2. 3. hafta asla sünger yıkamayın. 

Sadece şu olabilir. Akvaryumlardaki balık sayısı ve sudaki pislik deişken olabileceği için 40. ila 60. gün arası temizlik yapılabilir. Allah'ın biyolojik dengede oluşturduğu sistemde faydalı bakteri gelişimi eğer balıklarda rahatsızlık (parazit, mantar, beyaz benek vb.) yok ise, suda herhangi bir kimyasal madde, dezenfektan, ilaç vb maddeler yok ise  tahminen 20. ila 25. gün faydalı bakteri yapısı süngerde ve suda gelişmiş hale geliyor. Bu bakterilerin dengesini asla bozmadan, süngerde ve suda sayılarının artması ve sağlıklı bir şekilde düzenlerinin tam olarak oturması için 40 ila 60 gün zamanı süngere asla dokunmadan bu fırsatı onlara tanımamız gerekiyor. 

Filtremizin kullanıcıları bu ve daha bir çok sebepten kaynaklı birbirinden farklı farklı sonuçlar alacaklar. 

Kullanma kılavuzundaki basit fakat çok önemli bilgilerden faydalanabilmeniz aynısını uygulamanız ile mümkün.

Herkesin mükemmel sonuç alması için oluşturduk kılavuzu. 
Çünkü maalesef 30 yıllık akvaryumcu yum diyenler hala yeni kurulan akvaryuma mavi damla yani dezenfektan satabilmek için bundan akvaryuma dök suyun mikrobunu kırsın diye tavsiye ediyorlar. Hala, yeni akvaryum kuran biri 30 tane balık almak istediğinde hiç tereddütsüz satabiliyorlar. Detaya indiğimizde bu sektörde 1000 lerce yanlış uygulanan ve uygulatılan bilgiler dolu. Bütün bu yanlış bilgiler filtremizde ve akvaryum suyunuzda faydalı bakteri gelişimini engelleyen çok çok önemli unsurlardır.

Aslında bizlerin amacı filtre satmakla birlikte kullanıcılarımıza akvaryumun faydalı bakteri geliştirme sanatı olduğunu anlatmaya çalışmaktır. Çünkü hobici bu sanatın mantığını ve özünü tam olarak kavradığında, biolife filtremizin neler yapabildiğini tam olarak anlayabildiğinde ve etrafına anlatabildiğinde akvaryum sektörü kendini tamamen yenileyebilecektir.

Bu sanatı sizlere anlatabildiğimizde ve sizler başkalarına anlatabildiğinizde piyasalarda saçma sapan bir çok gereksiz malzemenin satılmasına gerek kalmadığı gibi sorunlu akvaryumlarda kalmayacak. 

Aslında sorunların bir çok sebebi akvaryumcuların doğru anlatacağı ve uygulatacağı bilgiden hemen anında para kazanamamasından kaynaklanıyor. Doğru bilginin ilerideki zamanda o müşteri ona gelirse paraya dönüşme ihtimali taşımaktadır. Fakat yanlış bilgi ve yönlendirme anında para kazandırıyor. Bu anlatmaya çalıştığım birçok akvaryumcu için geçerli olmasa da yaşanan bir gerçektir. Bu yüzden milyonlarca insanda akvaryumlar hakkında yanlış bilgiler yerleşmiş durumdadır.

Aynı konu dünya çapında malzeme üreten firmalar içinde geçerlidir. Akvaryumun faydalı bakteri geliştirme sanatı olduğunu ve bu sanatın patentini aldığımız mantıktaki basit bir filtre ve 1 parça süngerle yapılabildiğini anlatmış ve kullanıcılara sunmuş olsalardı bu sektörde şuan milyon dolarlar dönemezdi. Bu dev firmalar bu konuyu anlatmadıklarından ve anlatacak kişilerinde işine gelmediğinden her yıl milyon dolarlar gereksiz yere yurt dışına gidiyor. 

Su değerlerini mükemmel haline getirmek bu kadar basit filtreyle yani sadece süngerle olsaydı bunu yabancı, dünya devi firmalar düşünürdü diye düşünenler bu konuyu bir daha düşünün. Dev firmalar para kazandırmayacak hiçbir fikri düşünmezler, düşünmekte asla istemezler. 

Mükemmel, aylarca su değiştirmeye gerek olmayan, bulanıklık yaşanmayan, nitrat seviyesi düşük, hiç zahmetsiz bir akvaryum oluşturmak çok az paralarla en amatör biri tarafından dahi mümkün olabileceği biolife filtremiz ve doğru kullanan kullanıcılarımız sayesinde görülecek ve kanıtlanacaktır. 

Aynı zamanda çok az elektrik harcayarak mümkün olduğu da görülecek. 

Görüşmek üzere.
Herkese iyi çalışmalar.



Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

cihan7788Çevrim Dışı

Kayıt: 02/06/2015
İl: Antalya
Mesaj: 158
cihan7788Çevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 14 Haziran 2015 20:23
[QUOTE=Bora Demirtürk][QUOTE=cihan7788]bende bitane daha alıp yeni akvaryum kurdum lepistes için çeşme suyu koydum dinlendiremeden hiç balık koymadım içine 3 gün boş çalıştı bi bakayım dedim süngerin içine bembeyaz olmuştu sünger akvaryumdaki  suyun bütün kirecini almıştı yıkadığımda çimento gibi kir çıktı eğer yeni akvaryum kurup bu filtreden alacaksanız 2-3 günden sonra yıkayın derim her nekadar 2 ay boyunca yıkamayın densede benim şahsi görüşüm yıkanması yönünde 2 günden sonra  [/QUOTE]

Herkeze merhabalar. Filtremizin en güzel taraflarından biri sudaki kireci dahi tutabilmesidir. Yeni kurulan akvaryumda sudaki kireci, kumun tozunu vb. filtre süngerin de ne yakaladıysa ve tuttuysa kesinlikle yıkamayın. 

Bu yakaladığı kireç vb tozların faydalı bakteri gelişimini hızlandırdığını, mükemmel temizliğin daha erken başlamasına yol açtığını yaptığımız denemelerde elde ettiğimiz güzel sonuçlardan biridir. Bu ve buna benzer bir çok sebepten dolayı filtre süngerini 2 aydan önce asla yıkamayın diye ısrarla anlatmaya özellikle çalışıyoruz. Bütün yaptığımız denemelerin sebeplerini ve sonuçlarını yazsak kitap olur. Kullanma kılavuzu bir sayfa olmasına rağmen okuyan sayısı çok az olduğunu gözlemliyoruz. Bu yüzden bazı çok önemli olan konuyu kısa ve öz 1 cümleyle anlatıyoruz. Filtremizin sünger havuzu dolup taşsada temizlik yapan bir mantığa sahiptir. Bu yüzden asla 2. veya 3. gün veya 2. 3. hafta asla sünger yıkamayın. 

Sadece şu olabilir. Akvaryumlardaki balık sayısı ve sudaki pislik deişken olabileceği için 40. ila 60. gün arası temizlik yapılabilir. Allah'ın biyolojik dengede oluşturduğu sistemde faydalı bakteri gelişimi eğer balıklarda rahatsızlık (parazit, mantar, beyaz benek vb.) yok ise, suda herhangi bir kimyasal madde, dezenfektan, ilaç vb maddeler yok ise  tahminen 20. ila 25. gün faydalı bakteri yapısı süngerde ve suda gelişmiş hale geliyor. Bu bakterilerin dengesini asla bozmadan, süngerde ve suda sayılarının artması ve sağlıklı bir şekilde düzenlerinin tam olarak oturması için 40 ila 60 gün zamanı süngere asla dokunmadan bu fırsatı onlara tanımamız gerekiyor. 

Filtremizin kullanıcıları bu ve daha bir çok sebepten kaynaklı birbirinden farklı farklı sonuçlar alacaklar. 

Kullanma kılavuzundaki basit fakat çok önemli bilgilerden faydalanabilmeniz aynısını uygulamanız ile mümkün.

Herkesin mükemmel sonuç alması için oluşturduk kılavuzu. 
Çünkü maalesef 30 yıllık akvaryumcu yum diyenler hala yeni kurulan akvaryuma mavi damla yani dezenfektan satabilmek için bundan akvaryuma dök suyun mikrobunu kırsın diye tavsiye ediyorlar. Hala, yeni akvaryum kuran biri 30 tane balık almak istediğinde hiç tereddütsüz satabiliyorlar. Detaya indiğimizde bu sektörde 1000 lerce yanlış uygulanan ve uygulatılan bilgiler dolu. Bütün bu yanlış bilgiler filtremizde ve akvaryum suyunuzda faydalı bakteri gelişimini engelleyen çok çok önemli unsurlardır.

Aslında bizlerin amacı filtre satmakla birlikte kullanıcılarımıza akvaryumun faydalı bakteri geliştirme sanatı olduğunu anlatmaya çalışmaktır. Çünkü hobici bu sanatın mantığını ve özünü tam olarak kavradığında, biolife filtremizin neler yapabildiğini tam olarak anlayabildiğinde ve etrafına anlatabildiğinde akvaryum sektörü kendini tamamen yenileyebilecektir.

Bu sanatı sizlere anlatabildiğimizde ve sizler başkalarına anlatabildiğinizde piyasalarda saçma sapan bir çok gereksiz malzemenin satılmasına gerek kalmadığı gibi sorunlu akvaryumlarda kalmayacak. 

Aslında sorunların bir çok sebebi akvaryumcuların doğru anlatacağı ve uygulatacağı bilgiden hemen anında para kazanamamasından kaynaklanıyor. Doğru bilginin ilerideki zamanda o müşteri ona gelirse paraya dönüşme ihtimali taşımaktadır. Fakat yanlış bilgi ve yönlendirme anında para kazandırıyor. Bu anlatmaya çalıştığım birçok akvaryumcu için geçerli olmasa da yaşanan bir gerçektir. Bu yüzden milyonlarca insanda akvaryumlar hakkında yanlış bilgiler yerleşmiş durumdadır.

Aynı konu dünya çapında malzeme üreten firmalar içinde geçerlidir. Akvaryumun faydalı bakteri geliştirme sanatı olduğunu ve bu sanatın patentini aldığımız mantıktaki basit bir filtre ve 1 parça süngerle yapılabildiğini anlatmış ve kullanıcılara sunmuş olsalardı bu sektörde şuan milyon dolarlar dönemezdi. Bu dev firmalar bu konuyu anlatmadıklarından ve anlatacak kişilerinde işine gelmediğinden her yıl milyon dolarlar gereksiz yere yurt dışına gidiyor. 

Su değerlerini mükemmel haline getirmek bu kadar basit filtreyle yani sadece süngerle olsaydı bunu yabancı, dünya devi firmalar düşünürdü diye düşünenler bu konuyu bir daha düşünün. Dev firmalar para kazandırmayacak hiçbir fikri düşünmezler, düşünmekte asla istemezler. 

Mükemmel, aylarca su değiştirmeye gerek olmayan, bulanıklık yaşanmayan, nitrat seviyesi düşük, hiç zahmetsiz bir akvaryum oluşturmak çok az paralarla en amatör biri tarafından dahi mümkün olabileceği biolife filtremiz ve doğru kullanan kullanıcılarımız sayesinde görülecek ve kanıtlanacaktır. 

Aynı zamanda çok az elektrik harcayarak mümkün olduğu da görülecek. 

Görüşmek üzere.
Herkese iyi çalışmalar.


[/QUOTE]

Ben sizden yanayım Bora bey Antalyanın çeşmeden akan kireçli suyunu görseniz inanamazsınız okadar dolmuştu ki yıkamak zorunda hissettim kendimi :) tabiki de bundan sonra filtreyi yıkamayacağım çalışşın kendince iyi çaışmalar

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

MaviYesilÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 04/05/2007
İl: Antalya
Mesaj: 6873
MaviYesilÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 21 Haziran 2015 23:07
Filtre sistemi görüntü kirliliği dışında oldukça pratik ve etkili ancak benim değinmek istediğim husus, her yerde kullanılan şu afişteki yanıltıcı ifadeler: [IMG]http://s18.postimg.org/81dguumg9/169430965_tn120_0.jpg[/IMG]

Öncelikle A+++ enerji ibaresi kullanılmış. Bu sistemde elektrik tüketen herhangi bir unsur olmadığı için enerji tüketiminin belirtilmesi çok yanıltıcı. Ayrıca bu "A, A+, A++, A+++" gibi kriterleri üreticiler kendi kafalarına göre değil, bazı sertifikaları aldıktan sonra ürünlerinin üzerine yapıştırabiliyorlar.

İkinci olarak kullanılan "Mucize temizliğe tanık olun." ifaddesi yanıltıcı. Filtre yapı olarak biyolojik filtrasyon amacıyla tasarlanmış. Doğal olarak mekanik bir temizlik yapması söz konusu değil. Mucize temizlik'ten kasıt tam olarak ne demek biri bana açıklasın.

Üçüncü husus ise afişte bütün filtre sistemlerinin üzerine çarpı konulmuş ve hiçbirine ihtiyacınız kalmayacak denilmiş. Bu ifade iddialı bir cümleden çok, palavra saflarına yaklaşmış. Örneğin benim 200 litre bir tankım olsun ve bu filtreyi 5 wattlık bir hava motoru ile tek filtreleme sistemi olarak tankıma taktığımı düşünün. Filtrenin üzerindeki süngerden sizce saatte kaç litre su geçebilir? Filtre benim tankımdaki suyu biyolojik olarak kaç saatte filtreden geçirebilir? Eğer uygun şartlar hazırlanıp çok az canlı yükü ile bir sistem kurulursa hiçbir filtreye ihtiyaç olmadan da bir akvaryum işletilebilir. Ancak bu durumu 100 litrede 20 tane balık besleyen bir kişi için uygulayabilir misiniz? Sonuç olarak, bütün filtre sistemlerinin üzerine çarpı konulup, hiçbirine ihtiyacınız kalmayacak denilmesi palavradan başka bir şey değildir.

Üzerine çarpı konulan sistemlerden birisi de "SUNT SYSTEM" oalrak adlandırdıkları bir sistem. Ben bunu ilk başta çözemedim. "SUNT SYSTEM nedir?" diye internette baya bir gezindikten sonra elimde koca bir sıfır ile kala kaldım. Afişteki resme bakınca bunun "SUNT SYSTEM" değil de Sump sistemi olduğunu anladım. Bu filtrenin sump sisteminin yerini alacağını düşünmek hayal aleminde yaşamaktır.

Afişeteki "Aylarca su değiştirmeden..." ifadesine hiç değinmiyorum.

Açıkçası bu şekilde yanıltıcı reklamlarla satılmaya çalışılan bir ürünü ne kadar beğensem, ihtiyacım olsa da almam. Çünkü ben aldığım zaman bunlar bu gibi yanıltıcı reklamlarla haksız gelir elde etmeye devam edecekler.

Biolife yetkililerinden ricam şu saçma afişi artık değiştirin. Kimlere hazırlatıyorsunuz bu afşleri bilmiyorum ancak, bari "Sump sistemi"ni doğru yazsaydınız ya.

Beğenenler: [T]160920,BabySoul[/T][T]112159,Arturak[/T][T]150444,Ysfvlr[/T][T]143605,Hayrettin2014[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

BabySoulÇevrim Dışı

Kayıt: 16/04/2014
İl: Istanbul
Mesaj: 4186
BabySoulÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 21 Haziran 2015 23:42
Ufuk Bey, Ben Bora Bey'i daha önce eleştirmiştim bu filtreler konusunda ve kendisi olayı milliyetçiliğe kadar uzatmıştı. Tabi ki o afiş saçma olacak, saçma sapan su üzerine yüzen bir filtreyi dış filtre ve malzemeleri hatta sump sistemleri ile kıyaslamak akla ve mantığa aykırı. Hele bunu son zamanlarda bazılarının yaptığı gibi Türk malı bu diyerek kendi web sitesinde ithal floresan balastı satan Bora Bey'in hangi amaç için yaptığı açık ve nettir. Bana kalırsa olay tamamen diğer marka ürünlerini bu reklamlarla rencide ederek pastada benimde payım olsun ticari düşüncesinden başka birşey değildir..

Beğenenler: [T]112159,Arturak[/T][T]143605,Hayrettin2014[/T][T]151628,Mete Duru[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

MaviYesilÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 04/05/2007
İl: Antalya
Mesaj: 6873
MaviYesilÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 21 Haziran 2015 23:52
Savaş Bey,
Benim aslen filtre ile bir sorunum yok. Aksine sistemini ve tasarımını çok beğendim. Ancak bu afiş nedir ya? Bu yanıltıcı reklamdır. Şikayet durumunda firma ceza bile alabilir. Güzel bir ürün tasarlamış ve üretmişsiniz. İhtiyacı olanlar mutlaka alacaktır. Sonuçta pipo ve sünger filtre almaktansa ben bu filtreyi tercih ederdim. Çünkü çalışma prensibi çok etkili. Ancak böyle bir ürünü de yalan yanlış ifadelerle pazarlamaya çalışmak çok kötü. Alacağım varken almıyorum sırf bu yüzden.

Bora Bey dediğiniz kişi firma yetkilisi sanırım. Filtrenin kireci yakaladığından bahsetmiş yukarıda. Keşke sudaki kireci ayrıştırmak Bora Bey'in hayalindeki gibi kolay olsaydı. Sudaki kireci tuttuğunu sandığınız olay filtre medyası üzerindeki suyun buharlaşması sonucu geride kalan kireç ve tortudur. Bu şekilde bir filtrenin kireci bağladığını söyleyemezsiniz. Aynı durum akvaryum camlarında da olur. Su buharlaştıkça camlarda kireç ve alg kalıntıları kalır. O zaman ben de iddia ediyorum: Akvaryum camları en güzel kireç filtreleridir.

18 sayfanın tamamını okuyamadım. Daha kim bilir neler var.

Bu kadar güzel bir ürün, en çok bu kadar kötü bir şekilde tanıtılabilirdi.

Beğenenler: [T]112159,Arturak[/T][T]143605,Hayrettin2014[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

BabySoulÇevrim Dışı

Kayıt: 16/04/2014
İl: Istanbul
Mesaj: 4186
BabySoulÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 22 Haziran 2015 00:07
[URL]http://www.akvaryum.com/Forum/biolife_yuzen_filtre_(hayal_kirikligi)_k837555.asp[/URL]

Daha kim bilir neler var tabi..

Beğenenler: [T]112159,Arturak[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

MaviYesilÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 04/05/2007
İl: Antalya
Mesaj: 6873
MaviYesilÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 22 Haziran 2015 01:31
[QUOTE=BabySoul][URL]http://www.akvaryum.com/Forum/biolife_yuzen_filtre_(hayal_kirikligi)_k837555.asp[/URL]
i
Daha kim bilir neler var tabi..[/QUOTE]

Bu kadar palavra ve abartmalarla ürün tanıtımı yapılırsa, insanlarda da hayal kırıklığı yaratır tabi. Ürünün neyse onu yaz, insanlarda buna göre beklentiye girsin. İhtiyacı olan yine alacaktır zaten. Ürün modifiye edilmiş bir pipo filtre sonuçta. Abartmanın alemi yok.

Beğenenler: [T]112159,Arturak[/T][T]160920,BabySoul[/T][T]143605,Hayrettin2014[/T][T]93586,Bingul[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

serduganÇevrim Dışı

Kayıt: 22/04/2015
İl: Ankara
Mesaj: 35
serduganÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 23 Haziran 2015 17:20
Konuya yeni dahil olan arkadaşlar kötü niyetli bazı kişileri ciddiye almadan ürünü değerlendirmeli. Düşmanlık boyutundaki yorumlar ya kötü niyetten ya da (mesajların yazıldığı saatten yola çıkılarak) kafa güzelliğinden kaynaklanıyordur diye tahmin ediyorum.

Milliyetçilik, yerli malı söylemleri konusunda Bora Beyi herkesden fazla eleştirdim burada.

Su değişimi, dip çekimi konusunda ne kadar video yayınlarsa yayınlasın, ben bu temizliği herhalukarda yapacağımı da yazmıştım.

Sondan 1 önceki not: Ürünü 3 aydır filan kullanıyorum. 180 litrelik ana tankım için 2 adet kullanıyorum. 30cmlik 2 tane yavru tankım var, 1er tane bunlar için kullanıyorum. 40liraya 4 çıkışlı venusaqua 10w hava motoru kullanıyorum, ana tankımda iç filtre çalışıyor ek olarak. Enerji konusunda müthiş tasarruf sağladığı ortada. Yavru tankından 1 tanesi boş kaldığında ana tanka hava taşı bağlıyorum, onun görselliği hoşuma gidiyor.

Son not: Ürünü dış filtrelerle kıyaslamayı doğru bulmuyorum, ama pipo filtrelerle kıyaslamak ise vicdansızlık desem yeridir. Nev-i şahsına münhasır bir ürün. Mucize beklemeden kullananlar için bence en ideali. Görüntü konusunda da benim görüşlerim olumsuz. Suyun yüzeyini kaplıyor, ışığı engelliyor vs vs gibi ortada olan durumlar var. Alan zaten bunları bilerek alıyordur herhalde. Boyutlarının küçülmesi çok iyi oldu. Büyüklerini önermem.

Son cümle: Artılar, eksileri karşılaştırdığımda, yavru alan kullanıcılara kesinlikle öneririm. Görüntü mühim, enerji sarfiyatı, maliyet önemli değil diyenler tercih etmeyebilirler. Yani hava motoru kullanmıyorsanız bir daha değerlendirin. Çünkü en sessiz hava motoru bile, ortalama bir dış filtreden daha gürültülü çalışıyor.

Saygılarımla.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

BabySoulÇevrim Dışı

Kayıt: 16/04/2014
İl: Istanbul
Mesaj: 4186
BabySoulÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 23 Haziran 2015 18:03
Kötü niyet bence bir ürünün pazarlamasının, diğer bütün markaların ürünlerini hedef alıp kötüleyerek yapılmasıdır. İsteyen istediği saatte yazma özgürlüğüne ve düşüncesini paylaşmakta özgürdür. Burda benim karşı çıktığım nokta ürünlerini başka firmaların ürünlerini kötüleyerek(diğer markaların bütün yavruluk modellerinin resminin teşhir edilmesi) yavruluk ve kendi ürününü farklı bir klasmanda sunarak (dış filtre,sump) gösterilmesidir. Herhangi bir firma sahibi bu davranışını bu şekilde sürdürdürdüğü taktirde, eleştirmeye ve işin gerçeklerini söylemeye ben de devam edeceğim.

Beğenenler: [T]161022,trexxx[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

serduganÇevrim Dışı

Kayıt: 22/04/2015
İl: Ankara
Mesaj: 35
serduganÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 23 Haziran 2015 23:26
[QUOTE=maviyeşil][QUOTE=serdugan]Ürünle ilgili kimsenin bir sorunu yok Sinan Bey. Asıl sorun yapılan tanıtımların yanıltıcı olması. Kötü niyet ise insanlara "kafası kıyak" diye etiket yapıştırmaktır.[/QUOTE]

@ufuk bey
Üzerinize alınmanıza üzüldüm. Ben kadrolu bazı arkadaşlardan bahsediyordum. Kaybolup haftalar, aylar sonra her eleştiride aynı şeyleri ısıtıp ısıtıp buraya taşıyanlardan bahsediyordum. Hayal kırıklığı başlığı altında bir arkadaş süngerin iki parça olmasını eleştirmişti. Bu kadrolular işi öyle abarttılar ki, o sayfayı açan arkadaş bile isyan etti.

Tek derdim, ürünü alma konusunda buraya bakarak karar vermeye çalışanlara fikirlerimi iletmek. Mesajlarımdan da anlaşılıyordur sanırım.

Üzüntümü tekrar paylaşıyorum sizinle, lütfen üzerinize alınmayınız.

Saygılarımla.[EDIT]serdugan,2015-06-23 23:33:59[/EDIT]

Beğenenler: [T]160962,THERACULA[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

BabySoulÇevrim Dışı

Kayıt: 16/04/2014
İl: Istanbul
Mesaj: 4186
BabySoulÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 24 Haziran 2015 00:54
[QUOTE=Bora Demirtürk]Aslında bizlerin amacı filtre satmakla birlikte kullanıcılarımıza akvaryumun faydalı bakteri geliştirme sanatı olduğunu anlatmaya çalışmaktır. Çünkü hobici bu sanatın mantığını ve özünü tam olarak kavradığında, biolife filtremizin neler yapabildiğini tam olarak anlayabildiğinde ve etrafına anlatabildiğinde akvaryum sektörü kendini tamamen yenileyebilecektir.

Aynı konu dünya çapında malzeme üreten firmalar içinde geçerlidir. Akvaryumun faydalı bakteri geliştirme sanatı olduğunu ve bu sanatın patentini aldığımız mantıktaki basit bir filtre ve 1 parça süngerle yapılabildiğini anlatmış ve kullanıcılara sunmuş olsalardı bu sektörde şuan milyon dolarlar dönemezdi. Bu dev firmalar bu konuyu anlatmadıklarından ve anlatacak kişilerinde işine gelmediğinden her yıl milyon dolarlar gereksiz yere yurt dışına gidiyor.

Su değerlerini mükemmel haline getirmek bu kadar basit filtreyle yani sadece süngerle olsaydı bunu yabancı, dünya devi firmalar düşünürdü diye düşünenler bu konuyu bir daha düşünün. Dev firmalar para kazandırmayacak hiçbir fikri düşünmezler, düşünmekte asla istemezler.[/QUOTE]

Bu tür mantıksız ve diğer firma ürünlerine kötülemeler ısıtılıp ısıtılıp devam ettiği sürece elbette gereken cevap verilecektir. Kaldı ki kimse bir yere kaybolmaz, şahsen ben sadece biolife ürünlerinin başlıklarına yazsaydım, mesaj sayım 450 üstünde olmazdı sanırım.. Belki bazıları gibi 30-40 mesaj ile sınırlı kalırdım..

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

THERACULAÇevrim Dışı

Ziyaretçi Engelli
Kayıt: 17/04/2014
İl: Ankara
Mesaj: 736
THERACULAÇevrim Dışı
Ziyaretçi
Gönderim Zamanı: 24 Haziran 2015 01:36
Medenice tartisma ortamına girilmeden benim ve daha bir cok kisinin bilgi edinmesi icin kisa oz laf kalabalığı yapmadan görüşlerimizi belirtirsek daha yararlı bilgiler edinebilcegimiz kanaatindeyim saygilar.

Beğenenler: [T]173685,serdugan[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Bora DemirtürkÇevrim Dışı

Kayıt: 22/12/2013
İl: Denizli
Mesaj: 178
Bora DemirtürkÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 24 Haziran 2015 15:27
BIOLIFE’DEN MERHABALAR
AŞAĞIDAKİ YAZIMIZ BURADA VE BAŞKA YERLERDEDE HAKKIMIZDA YAZILMIŞ BÜTÜN YAZILARA TOPLU CEVAPTIR.
Öncelikle belirtmek isteriz ki bu yazıyı, Biolife markalı ürünlerimize, eleştirilerin ötesinde haksız bir şekilde saldırıldığını, ürünlerimizi kullanan ve kullanmak isteyenlerin bir şekilde yanıltılmak istendiğini görmemiz üzerine kaleme alıyoruz.ve bu nedenle bu başlıkla yayınlıyoruz. Yazımız biraz uzun lakin eleştirilere kapsamlı ve temelden cevap verebilmeyi uygun gördük. Markamızın tek gayesinin sektörün dev markalarına rağmen gerçekten işe yarar ürünler geliştirip, nihai kullanıcıya kaliteli, sonuç odaklı ve uygun fiyatlı ürünler sunmak olduğunu göreceksiniz.
Bizim firma olarak tek amacımız, tamamen yerli, akvaristlerin ihtiyaçlarını tam olarak karşılayan ve akvaristlerin bütçesini yormayan ürünler üreterek akvaristlerin bu keyifli uğraşıyı uzun zaman devam ettirmesini sağlamak, ülke ekonomisine ve sektöre katkıda bulunmaktır. %90’ı ithal ürünlerden oluşan bir çok ürünü daha kullanışlı , patentli, Türk malı ürünler haline getirmeye çalışıyoruz.
HODRİ MEYDAN!
Ülkemizde satılan yavrulukların özelliklerinin karşılaştırıldığı tabloyu bazı kişiler diğer ürünleri kötülemek olarak algılamış. Bizim hiçbir markayı ve ürünü kötülemek gibi bir gayemiz yok. Biz markaları ve ürünleri değil, çalışma sistemlerini eleştiriyoruz ve sadece kendi ürünümüzü diğer ürünlerle mukayese ediyoruz. Keşke bizim yavruluğumuzdan daha iyi bir ürün üretilse ve bizimle kıyaslansa. Diğer yandan biz bu tabloyu sadece nihai kullanıcılarla değil, sektörde söz sahibi olan ve sanki iyi bir şeymiş gibi ‘’BİZ TÜRK MALI SATMIYORUZ’ diyen ithalatçılarla da paylaştık.
(http://www.yavruluk.com/yavruluk-cesitlerinin-ozellik-ve-fiyat-karsilastirmasi/ )
Tablo karşısında onlar bile kendi ürünlerini savunamazken, tek cevapları “ama biz satıyoruz” olmuşken siz nasıl bu kadar savunabiliyorsunuz anlamak gerçekten zor. Biz Biolife yavruluğumuza, filtremize ve kuluçkalığımıza Su Ürünleri Fakültesi bulunan herhangi bir üniversitede, piyasadaki en ucuzundan en pahalısına kadar tüm ürünlerle teste tabi tutacak kadar güveniyor ve hodri medyan diyoruz. Testi kaybeden, Üniversite’nin isteyeceği 5 ila 10 bin Lira arasıdaki ücreti öder. Bu konuda sattığı/ürettiği ürüne güvenen ister Çinli, ister Alman üretici, isterse temsilcisi bizimle iletişime geçebilir. Özellikle bu konuda cevabınızı da bekliyoruz. Var mısınız ürünleri yarıştırmaya?
BIOLIFE YAVRULUK ÇİN’DE ÜRETİLSE 10 LİRA OLUR MU?
Şundan emin olabilirsiniz ki Biolife Yavruluk dünyanın lider markaları tarafından Çin’de veya başka bir ülkede üretilmiş olsaydı en az 100 lira öderdiniz. Çin’de veya başka ülkede üretim yaparak yüksek kar marjıyla çalışan firma size 1.000 liraya sattığı filtrenin yedek parçası olan 1.20 liralık süzgeçli boruyu 29 TL’ye satıyor. Yani neredeyse tam 29 katına. Bizim 11 parçadan oluşan, patentli, yavru öldürmeyen yavruluk ise sadece 17 - 24 TL. Yani bir ürünün Çin’de üretiliyor olması sizin o ürünü daha ucuza alacağınız anlamına gelmiyor. Bu konuda 100 lerce örnek verebilirim.
AKVARYUMCULAR BİLİNÇLENMELİ
Akvaryum keyfi, kullanışsız ve ihtiyacı karşılamayan ürünler yüzünden ızdıraba dönmüş durumda. Binlerce akvarist ve hobici, bıkıp usandığı için bu merakından vazgeçmiş veya vazgeçme noktasında. Akvaryum sektöründe satılan neredeyse her ürün binlerce su canlısının gereksiz yere ölmesine, vatandaşımızın parasının çöp olmasına, her yıl milyonlarca doların yurt dışına gereksiz yere gitmesine, nihayetinde de akvaryumcuların para kazanamamasına yol açıyor. Burada tek kazanan, pastanın en büyük dilimini yiyen yurtdışındaki üreticiler ve ithalatçı firmalar. Kaç tane akvaryumcu benim işlerim çok iyi diyebiliyor? Diğer yandan akvaryumcuların bir çoğu maalesef bu ürünler olmazsa para kazanamayacaklarını düşünüyor. Halbuki her satılan işe yaramaz ürünle bindiğimiz dalı kesiyoruz. Para kazanamıyoruz.
KULLANICILAR ASLINDA NE ALDIĞINI BİLMELİ
Akvaristlik bir tecrübe işidir. Ama basit bazı gerçekleri öğrenmek için neden yüzlerce hatta binlerce lira boş yere harcansın? Mesela bir akvarist dış filtrenin su kaçırma ihtimali olduğunu, 2-3 ayda bir içini yenilemek için para harcayacağını, en ufak bir parçası için 25-30 lira para talep edileceğini, hatta o parçayı bulamayacağını, tepe filtreyi, şelalele filtreyi satın aldığında akvaryumun kapağını kapatamayacağını bilmelidir. Bir iç filtre aldığında filtre temizliği yaparken tuttuğu tüm pisliği akvaryuma tekrar bırakacağını, piyasada en iyisi bu diyerek 59 liraya satılan büyük bir markanın yavruluğunu satın aldığında yavruluktaki ızgaradan yavruların döküleceğini, yavruların yem olacağını bilmelidir. Bu konuda bize hak vermeyecek tek bir kullanıcının dahi olmadığını düşünüyoruz. Dürüst satıcı olmak bunu gerektirir.
BIOLIFE “KRAL ÇIPLAK” DİYE BAĞIRIYOR
Akvaryum sektörü maalesef yıllardır iki nokta üzerine kurulu. Birincisi sürekli ürün satışı. İkincisi ise üretimi zorlaştırma. Ürün geliştiriciler yani sektörün kralları sürekli ürün satabilmek adına son kullanıcıyı ve su canlılarının yaşamını düşünmeden ürün üretiyor. Sebebi çok basit. Sürekli satış. Örneğin akvaryum hobisine yeni başlamış biri ilk önce basit bir iç filtre alır, memnun kalmadıkça sırayla hepsini dener. En az 4-5 filtre alıp çöpe attıktan sonra 250 ila 1.500 Lira aralığında bir para verip dış filtre alır. Gerçek bir su netliği ve temizliği sağlayamadığında veya su kaçırıp evi su bastığında akvaryum dahil her şeyi çöpe atar. Burada kim kazanıyor, akvaryumcu mu? Hayır. Kazanan sadece ürünü üreten ve ithalatçı firma.
İkinci ve önemli nokta ise ürünün üretim maliyetlerinin olabildiğince yüksek çıkmasını sağlayarak üretimi zorlaştırmak ve hobiciye sürekli malzeme satabilecek sebepler oluşturmak. Bir ürünün üretim kalıp maliyeti yüksek olduğunda ve satış miktarları hesaplandığında, kalıp maliyetini dahi çıkarmıyorsa hiçbir ülke ve üretici istese de benzeri bir ürün üretmez/üretemez. Bunu bilen sektör devleri, şekil bakımından gösterişli, yüzlerce farklı parçadan müteşekkil lakin işlevsel olarak işe yaramayan bu ürünleri, patent alma gereği bile duymadan her ülkede distribütörler ve toptancılar kanalıyla oluşturdukları algılar sayesinde rakip tanımadan, istedikleri gibi ve istedikleri fiyata satarlar. Bir nevi tekel oluşturulmuş olur. Bu, ürünleri ithal edenler için son derece güzeldir. Zira sadece o satar, parayı o kazanır. Ama bu nihai kullanıcılar için deyim yerindeyse ölümcüldür. Yerli ürünlere raflarında yer vermemelerinin asıl sebebi kalitesizlik değil, düşük kar marjlarıdır.
ISRARLA VURGULUYORUZ. TÜRK MALI ÜRÜN ÜRETTİĞİMİZ İÇİN GURUR DUYUYORUZ
Tamamen yerli ve ürün anlamında tüm rakiplerinden 10 kat daha iyi sonuç veren ürünlerimizi ürettiğimizde, ürünlerimizi büyük bir heyecanla ithalatçılara ve toptancılara sunduk. Birkaç istisna, mükemmel insanlar hariç çoğu masasından dahi kalkmadan, ürünü inceleme gereği bile duymadan “Biz Türk Malı Ürün Satmıyoruz” dedi. Biz kendi ülkemizde bu sözü duymayı içimize sindiremiyoruz. Bu yüzdendir ki sektörün en iyi markalarının ürünlerinden çok daha kullanışlı, daha uygun fiyatlı, işe yarayan ürünleri geliştirmeye ve üretmeye devam edeceğiz ve üstüne basa basa ve gururla söyleyeceğiz. Türk Patentli, Türk Malı ürünleri Türkiye’de üreteceğiz ve dünyayada satacağız!
DIŞ FİLTRE MANTIĞI SAÇMA BİR MANTIKTIR!
Biz Biolife olarak yaptığımız yüzlerce deneme sonrasında filtremize o kadar çok güveniyoruz ki, piyasada satılan en pahalı dış filtre de dahil olmak üzere hiç bir filtreyi rakip olarak görmüyoruz. İddiamızı bir adım öteye taşıyor ve şunu söylüyoruz. Markası modeli farketmez. Dış filtre mantığı filtrasyon yapmak için düşünülmüş en saçma filtre mantığıdır. Sektörün kralları tarafından hobicilerin cebindeki son kuruşa kadar almak için çok iyi kurgulanmış bir üründür. Sebebine gelince;
1. Akvaryum suyu gereksiz yere akvaryum dışına çıkarılıyor. Akvaryum dışına çıkan su, fitrenin herhangi parçası küçük bir sorun yaşadığında su kaçırma tehdidi oluşturuyor ve bu başa geldiğinde akvaryum suyunu dışarıya boşaltır. Yüzlerce litre suyun evinize vereceği zararı ve canlı kayıplarını siz düşünün.
2. Sistem akvaryum suyunu temizlik için akvaryumdan daha aşağıya indirdiği için gereksiz yere elektrik harcayarak tekrar yukarıya akvaryuma basmaya çalışır. Yukarıya suyu basabilmek için mecburen uygulanmak zorunda kalınan fazla kuvvet filtre içinde güçlü bir debi oluşturur. Bu da filtre içerisinde asıl temizliği yapan faydalı bakterilerin rahatça tutunmasını engeller.
4. Faydalı bakterilerin rahat tutunmasını sağlayan en masrafsız filtre malzemesi ince yapılı süngerdir. Fakat bu sünger kullanıldığında basınçlı suyu sağlıklı geçiremediği için sorun çıkartmaya başlar ve filtre sağlıklı çalışmaz. Çalışıyor görünse bile kısa bir süre sonra contalardan ve hortum bağlantı noktalarından kaçırmaya başlar.
5. Hızlı dönen suyun problem olduğu üreticiler tarafından bilinmesine rağmen bunu çözmek yerine su hızı kesilmeden bakteriler tutunabilsin diye seramik vb. ürünler icat edilmiştir. (Bir taşla iki kuş: Hem seramik satacak hem de saatte şu kadar su geçiriyor diye extra filtre satılacak)
6.Gereksiz icat edilen seramik vb. malzemelerin bir çoğu işe yaramadığı halde piyasalarda satılır. Kullanıcı alır ve para çöpe gider. İşe yarayanı da uçuk kaçık fiyatlarla satılarak 3 ayda bir değiştirilmesi gerekir. Kullanıcının sürekli filtreye para harcaması sağlanır.
Şimdi soruyoruz. Bu kadar sorunu olan bir sistemin sağlıklı olduğunu kim iddia edeblir?
PEKİ NEDEN HALA DIŞ FİLTRE SÜREKLİ YÜCELTİLİYOR?
6 maddede buna cevap verelim.
1. Sadece üretim maliyetlerini yükseltmek için yüzlerce parçadan oluşan, -her bir parça bir kalıp demektir. Her kalıp en az 10-30-50 bin lira demektir- ‘’kullanıcının yaşayacağı sorunlar asla düşünülmeden kurulan tekelci ticari uygulamalar sayesinde‘’ ürünün maliyeti hiç bir ülkede imal edilemeyecek kadar yükseltilmiştir. İmal etseniz bile birincisi pahalıya mal olacak, ikincisi milyon adet nasıl satacaksınız?
2. Ürün; çalıştığında gür şekilde su bastığı, büyüklüğü ve şekliyle göz doldurduğu, dahası çok teferruatlı göründüğü için herkesi etkileyecek ve temizliğinde güven uyandıracak şekilde tasarlanmıştır.
3. Tüm dış filtrelerde sistem aynıdır. Akvaryumdan su çekilir, filtre malzemelerinden geçirilir, tekrar akvaryuma basılır. En ucuzunda da en pahalısında da mantık aynıdır. Fakat ne hikmetse aynı kapasitedeki ürün farklı kalitelerde yapılır. Amaç her gelirdeki hobiciye ürünü bir şekilde satmaktır.
4. Piyasada, kullanıcı satın aldığı kalitede sorun yaşarsa bir üstünü alma güdüsü oluşturulmuştur. “Bir de bu modeli deneyin” denilerek kullanıcıya 2., 3., hatta 4. ürünü satmanın yolu açılmıştır.
5. Filtrenin iyi temizlik yapabilmesi için her üç ayda bir kullanıcısına içinde kullanılan, elyaf, kömür, seramik gibi extra malzemelerin satışına kapı açılmıştır.
6.Bütün dünyada milyonlarca satımı ithalatçılar sayesinde oldukça kolay olacağı için ürün maliyeti inanılmaz düşüktür. Hal böyle olunca ithalatçının kar marjı oldukça yüksektir. Doğal olarak para kazanan ithalatçı ürünün işe yarayıp yaramadığından çok kazanacağı paraya bakmaktadır.
7.İmalat mantığında , imal edilen ülkede 100 Tl ye satılabilen dış filtreyi istediğiniz kadar daha kaliteli yapın satışı 200 Tl yi geçemez. Nasıl oluyorda 1000 Tl ye kadar fiyatı çıkabiliyor.
Piyasada geçen sene 5-10 Tl ye satılan tül yavruluklar marka olduğunda kullanıcısına ve içine konulacak yavrulara hiçbir sistem farklılığı getirmediği halde 45 Tl ye satılıyordu. Aradan 1 yıl geçti diğer tül yavruluklar yine 5-10 Tl. Fakat marka olan tül yavruluk fiyatını 20-25 Tl ye düşürdü . Neden acaba? Sanırım daha önce ipek tül kullanıyordu. Bu sene ipek kullanmıyor herhalde.
Yine piyasalarda biolife Fx5 yavruluğumuzla aynı ölçülerde en ünlü firmanın yavruluğu şuan marka diye 59 Tl ye satılmaktadır. Bu en ünlü firmanın yavruluğunda yavru yaşatalımayacağınının sebebinin anlatılması vatandaşımız için nasıl bir sakıncası olabilir. 59 Tl verip neden kullanamadan, yavru büyütemeden çöpe atsın. Çöpe atılan ülkemizin parası. Aksini idda edene kapımız açık. Gidelim üniversite testine sonuçları görelim.
Piyasada araştırın 4-5 watlık 10-20 litre akvaryumlar için kullanılan iç filtreler 10-12 Tl ye satılıyor. Aynı ürün marka olduğunda 30-40-50 -80 TL ye kadar fiyatı çıkarılıyor. Bu filtrenin ağırlığı 0.200 Gr mı geçmez. 0.200 gr plastiği istediğiniz kaliteyi uygulayın, bakırlarını daha kalın kullanın, kutusunu daha kalite yapın imalata yansıyacağı maliyet artışı 2 Tl yi geçemez. Nasıl olyor da 12 liralık ürün en fazla 2 Tl lik maliyet artışıyla 80 Tl ye kadar satışa sunulabiliyor Ayrıca bu filtre mantığının işe yaradığını kim söyleyebilir.? Bilmeyen vatandaşımız bu kalite diye 80 Tl ye alabiliyor. İşe yaramadığını gördüğünde çöpe atıyor. Akvaryumu da bırakıyor. Yazık değimli?
Saymakla bitmeyecek kadar saçma sapan ürünler uçuk kaçık fiyatlara hiç kimse farkına dahi varmadan satılıyor ülkemizde. Bunları neden dile getirmeyelim.? Dile getirmenin vatandaşımıza nasıl bir kötülüğü olabilir.?
Canlı hayatı için satılan her malzemenin hayati önem taşıdığını, testlerden geçtikten sonra satılması gerekiyor diyerek Türkiye’de ilk defa Tarım Köy İşlerine dilekçe vererek bu konuyu gündeme getiren firmayız. Fakat maalesef sonuç alamadık. Onları ilgilendirmediklerini, onların konusu olmadığını ifade ettiler. Çok yakında bu konuyu su ürünleri fakültesinde gündeme getirmeye çalışacağız. Eğer devletimiz bu konuya destek verir ise emin olun çok ürün piyasalardan kendiliğinden kalkacaktır.
Bizim vatandaşımız için bir şeyler anlatmamıza dahi gerek kalmayacaktır.
SONUÇ
Büyük bir özveri ve Ar-Ge çalışmaları sonucunda geliştirerek sizlere sunduğumuz bütün ürünler, suda yaşayan canlıları hayatta tutan, akvaryum içindeki biyolojik dengeye birinci derecede önem veren ürünlerdir. Çıkardığımız her üründe biyolojik hayatın önemini göreceksiniz. Çünkü yıllardır satılan, işe yaramayan bir çok ürünün işe yaramama sebebi, suda yaşayan canlıya önem vermemesidir. Gözünüz gibi baktığınız, türüne göre bir tanesine yüzlerce lira ödediğiniz canlının sektör devlerinin gözünde önemi yok. Hatta balıklar ölsün ki çare olarak filtre satılsın, malzeme satılsın. Biz sudaki biyolojik yaşamın önemine ve südürülebilir olması gerektiğine inanıyoruz. Markamız da bu nedenle BIOLIFE’dır. Keşke Türkçemizde (Biyolojik Yaşamın) kısa ve akılda kalıcı bir karşılığı olsaydı. Eğer bu bir kusursa varsın tek kusurumuz bu olsun. Bize göre her sektörde Türk olmayı en güzel vurgulayan o sektörde ithal ürün satılmasına gerek bırakmayan ürünler sunabilmektir. Markanın kullanıcısına verdiği mesaj ve Türk markası olması bizce önemli olandır. Keşke dünya çapında binlerce markamız olsa. Yeter ki Türkiye’de üretilsin, dünyada satılsın. Önemli olan “vay be Türk malıymış” dedirtebilmektir. Olumlu eleştirilere her zaman açığız. Lakin bizi anlamsız ve lüzumsuz yere eleştirenlerin, konuşmak yerine bir marka oluşturarak, ortaya yeni bir sistem, yeni bir ürün koyarak ve dünyaya markasını kabul ettirerek bizi haksız çıkarması daha doğru olur. Biz de böylece sizleri örnek almış oluruz.
Bu arada bizlerde ister istemez eskiden 5 yıl önce aldığımız, stoklarımızda kalan ithal ürünleri çöpe atamıyacağımız için hala satmaktayız. Yalnız safımız belli. Bunların hepsini Türk malı haline getirmeye çalışmak.
Saygılarımızla....



Beğenenler: [T]172315,semih1298[/T][T]174752,cihan7788[/T][T]204025,drjaan[/T]
Teşekkür Edenler: [T]204025,drjaan[/T]
+1: [T]204025,drjaan[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir