Bitki Akvaryumlarında Aydınlatma Hk.


AmraÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 20/04/2011
İl: Istanbul
Mesaj: 795
AmraÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 14 Mayıs 2011 02:50
Bitki Akvaryumlarında Aydınlatma Hk.
Aquatic-Gardeners.org 'da
Karen Randall tarafından yayımlanan
Lighting for the Planted Tank Makalesi hakkında
değerlendirme ve notlarım!


Bitkili Akvaryumlarda Aydınlatma:

1. Işığın yoğunluğu (güçlülüğü), spektrumundan önemlidir.
(Benim çıkarımım: daha zayıf ama uygun spektrumdan daha başarılısı;
daha güçlü ancak uygun olmayan spektrum bile olabilir!)

2. Akvaryum bitkileri, spektrumun mavi ve kırmızı alanlarında
ışığı daha etkin kullanırlar. Keza yeşil ve sarıda daha az
etkindirler; ancak bu demek değildir ki, ışığın yoğun olması
durumunda bu spektrumdan da faydalanamazlar!

3. Kırmızı ışık =ince ve boya doğru, mavi ışık= köküstü gelişimde
kalınlaştırmada faydalı olabilir.

4. Güçlü ışık eğer yanlış spektrumda da verilirse, alg oluşumunun
bir tetikleyicisidir.

Yazar, bir Amerikan düşüncesi olan "çoğu iyidir" düşüncesine
katılmadığını, galon başına 5 watt harcayanlarla karşılaştığını
ve bu konuda ki düşüncesini ise: "Böyle bir sistemi idare etmek
mümkün olmakla birlikte daha çok efor" gerektirir şeklinde
ifade etmektedir.

Yine yazarın düşüncesine göre, (derinliği normal bir tankta)
galona 3watt harcanarak halen kafi bitki gelişimi sağlanamıyorsa,
sorun kaynağı olarak başka yerlere bakmak gerekir.

AKKOR FLAMANLI LAMBALAR:

Akkor lambalar, akvaryum için uygun olmayan lambalardır.
Enerjisinin çoğu ısımaya gider. Diğer lambalara göre daha azı
akvaryumda ışık için kullanılabilir. İşletmek PAHALIDIR.
Yinede bitki gelişimine etkisi, kırmızı spektrumdaki gibi,
ince uzun, (sanırım aynı zamanda yapraklar arası uzun aralıklar) bitki gelişimidir.

CİVA BUHARLI LAMBALAR:
Civa buharlı lambalar, ABD pazarlarında henüz kafi derecede bulunmadığı
düşüncesi ile yazar tarafından tecrübe edilememiş olmakla beraber;
bunun önemli bir seçenek olacağı gibi göründüğünü düşünmektedir.
Kendi izlenimlerime göre de, civa buharlı lambalar özellikle "verimlilik"
açısından giderek tercih edilecek ve adı çok duyulacaktır.

METAL HALİDELER:

Metaller özellikle reef'çilerin en popüler tercihidir.
Çok güçlü ışık verebilirler, (bazen aynı ışığı vermek için düzinelerce
flüoresan bağlamak gerekebilir.)
flüoresan yüzeyine dokunduğunuzdan çok daha fazla ısındığını görürsünüz ANCAK;
Toplamda Metallerin ısı/ışık oranı flüoresanlara göre daha iyidir.
Yazara katılıyorum zaten daha önce bunu bizde yazmıştık;
Aynı watajda kullanılacak flüoresanın daha çok ısı, daha az ışık üreteceği
unutulmamalıdır!

Metaller, bitki tankları içinde şüphesiz önemli bir seçenektir.
Genel olarak metallerle ilgili forumda pek çok diğer yazılardan bilgiler
edinilebilir, bu yüzden yazıda bu konuyla ilgili bazı yerleri atlayarak pas geçiyorum.
Zaten bu konuda forumda külliyat mevcut. Ancak bitkicilerin tercih ettiği
aralığın 5000-6500K olduğuna dikkat çekelim!

Metallerin gücü kadar sayı olarak dağılımının da önemli olduğu, bazı durumlarda
tek bir güçlü metal yerine, iki adet yarı kadar güçlü metalin daha iş görür
olduğu ifade edilmiş.

YÜKSEK VERİMLİ VEYA ÇOK YÜKSEK VERİMLİ FLORESANLAR:

Yüksek Verimli Floreasan = HO olanlar.
Çok Yüksek Verimli flüoresan = VHO olanlardır.
İşte bunlar Sn. Dostlar, Metallerle rekabet edebilen flüoresanlardır.
Özellikle yüksek tank inşa edecek arkadaşlar, kararlarında
metalle/flüoresan arasında araştırma yapıyorlarsa. HO ve veya VHO
flüoresanları incelemeleri yerinde olur. Bu flüoresanlar özel balastlar
ve özel armatürlerde kullanılmalıdır. Yaptığımız iğreti, flüoresan
soketleri eritebilirler bu yüzden montajı ayrı dikkatle ele alınmalıdır.
Türkiye Piyasasında bunların bulunabilirliği, ucuzluğu vs. 'sini
araştıracak arkadaşlara kendi araştırmamı belirteyim; Çok zor bulunuyorlar.
Bir yerden flüoresanı bulursanız hemen 2-3 KOLİ alın, bir daha çok zor
bulunabilir. Çünkü düzenli talep ve rağbet görmeyen ürünlerin temininde
ülkemizde sıkıntı vardır.

BİLDİĞİMİZ NORMAL FLORESANLAR = T12LER

Yazar, mükemmel bir karşılaştırma ile çok çeşitli bitki tank flüoresanlarını
Yüksek Lümen oranı, Tam spektrum, 5000 ve 6500 K arasın renk sıcaklığı
(güneşe yakın olması için) ve renk kaplama indeksi (CRI) ile düşük maliyet
açısından karşılaştırmış. neticede çok az sayıda T12 flüoresanın bütün
parametrelerde yukarda kaldığını tespit etmiş. Bu noktada aslında bence
verilen gizli not: "Akvaryum Piyasası Özel Geliştirilmiş flüoresanları (T12)"
yaygın tüketilmesine rağmen esasen pekte matah olmayan sonuçlar verebilmektedir.

Forumda ve mevcut İSAK makalelerinde pek çok arkadaşımızın dikkat çektiği gibi
yazarda, kelvin oranına bakılmasının doğurabileceği yanlışlıklara dikkat çekmiş.
Dikkat edersek, akvaryumcularda gördüğümüz ithal -eşek yükü para- flüoresanların
üzerinde neredeyse sadece kelvin değerleri yazar!
Oysa bu tek başına spektral dağılımı vermez! Bazıları bir grafikle bunu gösterse de, burada
kişisel olarak (naçizane) düşüncem bu lambalar kullanım ömrüne bağlı olarak mesela 2-3 ay sonra
günde 12 saat kullanılırken nasıl bir spektral dağılım izliyorlar? Lambaların üzerinde verilen
grafik bence sadece ilk çalıştırma anında geçerlidir, zamanla oraya buraya (maviye, kırmızıya)
yamulmadığı nerden belli? dolayısıyla değişken ve dinamik bir spektral değişim varsa
o zaman flüoresanlar tartışmalı olur ancak bu sadece benim için bir soru işaretidir!. Emin değilim.
Keşke bu konuda da aydınlatıcı bir şeyler not düşülse idi!

Neyse, yazarın yazısına sadık, devam ediyorum...
Bir hususu çok güzel ifade etmiş, flüoresanların üzerinde eğer "M" görürsek veya 5000 ile 6500 K lık bir
flüoresan seçmişsek bunun İNSAN GÖZÜ için güneş ışığı gibi bir aydınlatma sağlayacağını
dolayısıyla bizim akvaryuma bakarken hoşlanacağımızı ifade etmiş. Eğer bu ışık sıcaklığında
bitkilerinde hoşlaşacağını istiyorsak, o zaman kırmızı ve mavi spektral dağılımlarına bakmak gerekir.
Ancak yukarda da belirttiğim gibi flüoresanların mesela ömrü 1 yıl diyenler, flroesanların bu süreden sonra
yoğunluğu (intensity) düştüğü için mi yoksa spektral dağılımı bozulduğu için mi böyle bir ömür biçiyorlar,
anlayamadım! Eğer Spektral dağılımda bir dinamiklik varsa, bu acaba nasıldır? Bir bulgusu veya bilgisi olup ta
beni aydınlatabilecek varsa sevinirim. Bu konuyu merak ediyorum doğrusu.

Daha sonra, flüoresanın lümen verimine bakın diyor. Lambayı taktığınız andan itibaren,
ölmeye başladığı için, sanırım bunu watt başına lümeni daha yüksek olanla başlayın demek için diyor.
Tabi bu durumda daha pahalı flüoresan satın alıyormuş gibi hissedebilirsiniz ancak bu daha AZ SIKLIKLA
lamba değiştirme demek olacağı için aslında sonuçta daha UCUZ da olabilir.

Lambaların çeşitliliği ile birlikte kullanılmasının bitki akvaryumlarda bir tercih olduğunu bildiren
yazar, bunun oldukça başarılı sonuçlar verebilen bir uygulama olduğunu düşünüyor. Bazı akvaristlerin
akvaryumunda, bazı spektrumlarda eksiklikler olduğunu düşündüğünde tek başına sıcak beyaz veya tek başına
soğuk beyaz bir flüoresan takmayı tercih ettiğini bildiriyor.

Çoklarının ise yöntem olarak, "tam bir spektruma sahip flüoresan" ile beraber "günışığı" nı birlikte
kullanmayı seçtiğini söylüyor. Bence bu en pratik ve bu meselelerle derinlemesine boğuşmak istemeyen
hobici arkadaşlarımız için en pratik T12 çözümü.

Actinic tüplerin bitki tanklarında yeri yoktur. Bitki büyümesindense, alg büyümesini uyardığı
Sn. Randall bildirmiş.

T12 'lerin ömürlerini uzatmak için yapılabilecek şeyler: e-balast kullanmak ve armatürün fazla ısınmasına
izin vermemek için soğutmaya çalışmak bunu için gerekirse, akvaryuma ayaklı basan armatür yapıp, flüoresanların
daha çok sirküle eden hava almasını sağlamak.

Flüoresanlar için maliyet hesabınızı yaparken, mutlaka değiştirme sıklığı maliyet hesabını da birlikte yapın.
En yüksek verim almayı hedefliyorsanız 6 Ayda bir, her halükarda ise 12 ayda bir yeni mermi sürün.
Zira ateş edemez hale gelmiştir.

ENERJİ DOSTU T8 FLORESANLAR:
T8'leri daha önce bir başka yazımda zaten detayıyla anlattığım için tekrar yazarın bu konudaki benzer notlarını
düşmüyorum o yazıma bakılabilir. Yazar kendiside bitki akvaryumlarında yıllardır T8 'leri tercih ettiğini ve
detaylı maliyet ve verimlilik hesapları ile T8' lerin bitki akvaryumları için önemini vurgulamıştır.

Bitkilerin sentez için FOTOPERİYODU:
Yazar bitkilerimizin çoğunun tropikal veya alt-tropikal iklimlerden gelmesi sebebi ile, 10 ile 14 saati geçmeyecek
aydınlatmanın gerekli olabileceğimi düşünmekte. Fotosentezin haddinden fazla zorlanmasının anlamsız olduğunu
fotosentezin sonuz olamayacağı gibi ihtiyaç bittikten sonra duracağını ve fakat alglerin daha uzun soluklu fotosentez ile
gelişmelerini arttırabilecekleri bildirilmiştir.

Eğer akvaryumda cam kapak varsa, temiz tutulmasının gerekliliği, aksi taktirde ırmağı geçip derede boğulacağını ifade etmiştir.
Metal kullananlara da belki de pek çoğumuzun sandığının aksine su yüzeyine mümkün olduğunca yakın monte edilmesini önermiş.

Sn. Randall'ın makalesini "kendi not, yorum ve bilgilerim dahilinde" incelemiş ve değerlendirmiş oldum.

Saygılarımla,

Alıntıdır.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

mavigöl77Çevrim Dışı

Kayıt: 16/02/2011
İl: Ankara
Mesaj: 14
mavigöl77Çevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 14 Mayıs 2011 14:48

Faydalı bilgi eline saglık


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir