bitkili akvaryum yeni 70*41*36(y)
mustafaerdogarÇevrim DışıKıdemli Akvarist
[B]6033,1[/B] [C]3,2,38529[/C]
Kayıt: 13/12/2007
İl: Istanbul
Mesaj: 2469
Gönderim Zamanı: 09 Aralık 2008 22:41
Başlık çok güzel gidiyor. Bol bol açıklama yapmanız, soru sormanız ve
hatta araştırıp kendi sorularınıza yanıtlar vermeniz gerçekten çok
güzel ve okuyanlar için faydalı diye düşünüyorum. Bu güzel
paylaşımlarınızın devamlı olması dileklerimle birlikte küçük bir tavsiyede
bulunayım. Gerçi kurulum aşamasında olduğunuz için belki planladığınız zaman gelmemiştir ama aklınızda olsun: Kahverengi alg için Otocinclus sp. kullanabilirsiniz;
oldukça etkilidirler.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 10 Aralık 2008 23:06
Mustafa bey, beğeniniz ve motivasyon için çok teşekkür ederim. Bu tank balıksız haliyle bile çok vaktimi alıyor. Ama rahatsızlık duymuyorum, tam tersine keyif alıyorum. Yalnız balık gelirse dikkatim başka yöne kayacakki bunu pek istemiyorum. Şimdilik balıklar yerine bitkileri gözlemlemek daha cazip geliyor. Yine de akvaryuma ilk girecek canlı otoclintus sp.
emreutku 2008-12-12 12:30:27
Sizin yazılarınızda geçen otoclintus ve amano karidesi hep aklımda zaten. Eşim karideslerden çekindiği için sanırım yalnız otoclintus alacağız.
12-12-2008
FAVORİ ALETİM
Otuz.com dan yaptığım alışverişte iptal etmeyi unuttuğum balık kepçesi. Siparişi iptal etmeyi unutunca eve geldi ve ilk günden itibaren en büyük yardımcım oldu. Onun sayesinde sabah akşam akvaryum içinde oluşan pislikleri rahatlıkla temizliyebiliyorum. iyiki varsın!
DIATOMLA MÜCADELE
Diatomun bugün haftası doldu. Akvaryum ise 20 günlük. Diatom (kahverengi alg), hafife alınacak gibi değil. Akvayumda arka tarafta bulunan çınarların yapraklarının çoğu etkilendi, ayrıca blyxa auberti yapraklarıda etkilendi. Yaprakların üzerlerine kahverengi alg kaplıyor. Bitkileri yerinden çıkarıp yapraklarını temizliyorum. Kahvrengi alg tüm yüzeylere çökmeyi seviyor sanki. Bitki yaprakları, cam yüzeyi, kum yüzeyi, taş yüzeyi. En çok oluştuğu yer ise kum ile camın kesişme yerleri, hem kumda hem camda var.
Akvaryum içinde en çok nerde var bu diye araştırdım. Kesin bir şey söylemek zor. Arka tarafta çınar ve diğer bitki yoğunluğu fazla olduğu için arka taraf kum ve camı daha az etkilenmiş, ön taraf ise boş olduğu için ön taraf kum ve cam yüzeyine daha fazla çökelme var.
Geçen süre içinde bitkilerde büyüdüler. Bol fotosentez ve büyüme oldu. Aklıma Bir şey geldi. Taşları kaldırdım ayrıca arka tarafta fazlaca bulunan çınarları geçici olarak ön tarafa aldım, ön tarafın gerçek sahipleri gelene kadar orda çınarlar bulunsun. Amacım bitkileri akvaryumun içine tamamen yaymak. Hem bitki yapraklarını daha iyi gözlemliyebileceğim, hemde kahverengi algı bakalım durdurabilecekmiyiz?
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 12 Aralık 2008 13:35
Emre bey,önceki sayfanızda zaten siz de belirtmişsiniz.Kahverengi alg benimde gözlemlediğim kadarıyla ilk kurulum evrelerinde bolca kendini gösteriyor. Kii beni de yaklaşık 1,5 ay uğraştırdı.Her defasında bitkileri sök yıka ,taşları çıkart ovala gına gelmişti. Dip çekimiyle alg'li kumu bile çekip yıkadım.Benim de eşiniz gibi karideslerle aram hiç hoş değil, onları devreye sokamadım o yüzden.
Ancak ben alg oluşum sebebini gözlemlerle bulmuştum,sıvı gübre. Başlangıçta bitki sayısı çok az olduğu için ve tabanda zaten kuvvetli misket gübre olduğu için gübre fazlası alg haline dönüşüyordu. Acaba gübrelemeden kaynaklı bir durum mu sizinkisi de? Bu iş tamamen deneme yanılma üzerine kurulu ben bunu anladım :)
Sıvı gübreyi btkilerim artana kadar tamamen kestim. 2 haftadır da su değişimi yaptığım günlerde sadece 4 damla ekliyorum ( en son 5 damla ekledim).Hali hazırda alg hiç yok.
Henüz 20.gündesiniz, ilerleyen günlerde muhtemelen sizin alglerde yok olacaktır.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 12 Aralık 2008 16:02
Fatmagül hanım yorumlarınız için teşekkürler.
Alg oluşumunda sıvı gübre kullanımına bağlı bir gözleminiz olmuş, bu doğru da olabilir. Ancak konunun okuyucular tarafından yanlış anaşılmasını istemem çünkü tam tersini düşünenlerde var.
Kendi akvaryumuma baktığımda
-- Bitkilerim 20 gün içinde bol fotosentez yaparak çok hızlı bir gelişme gösterdiler. Yakında nerdeyse bitki ekleyecek alan kalmayacak! Bunun için 3 şey lazım Işık-C02-Gübre
-- Ben birinci haftanın bitiminden bu yana tüm sıvı gübreleri kullanıyorum.
-- Işık ve C02 varken yalnız substratta bulunan misket gübrelerle bu hızlı büyümenin olması mümkün değil bana göre.
--Ayrıca sıvı gübrelemeyi daha birinci günden kullanmaya başlayan yabancı akvaristler var
-- Daha da önemlisi Tom Barr'e göre gübre fazlalığı alg oluşumunun nedeni değil. Aşağıdaki yazı Tom Barr'ın orijinal makalesi. Estimative Index, (EI) yani test kiti kullanmadan içerik tahmin yöntemine göre gübreleme metodu.
Türkçeye sayın Sinan Erenay tarafından çevrilmiş;
Tom Barr e göre CO2 yada gübre eksikliği yosun oluşumundan sorumlu.
Eğer ortamda yeteri kadar gübre varsa yosun oluşumunun %90-95 nedeni CO2 eksikliği yada dalgalanmaları. Yine sebeb ne olursa olsun Amonyak nitrite çevrilemediğinde yosun oluyor. (Dıatom yeni kurulum tanklarda görüldüğü için nedeni tam bilinmiyor)
Bu okulu destekleyen iki makale ekliyorum
Birincisi UK Aquatic Plant Society üyelerinden İçerik tahmin yöntemi ve yosun oluşumuyla ilgili harika bir derleme
İkincisi ise okuduğum onlarca yosun makaleleri içinde en çok beğendiğim
Dusko Bojic'e ait bir web sayfası. Dusko Bojic diyorki; CO2 var, gübre var hala yosun neden oluyor? MÜKEMMEL!
Sonuç olarak bende bu okulu benimsedim. Bitkilerin ihtiyaç duyduğu CO2 ve sıvı gübreleri (Nitrat, Potasyum, Fosfat, Mikro gübre, Demir) ortamda sürekli bulundurmaya çalışacağım(bu gübrelerin ortamda eksik olmamaları önemli, fazla olmaları değil! hele balık yokken! ve yeterli miktarda ışıkla (mümkün olan en az ışıkla) bitkileri büyütmeye çalışacağım.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 12 Aralık 2008 16:29
Akvaryumunuz gerçekten çok güzel. Akvaryumdaki co2 dağılımına bayıldım sanki her taraftan co2 fışkırıyor. Akvaryumunuzu iwagumi için düşünüyorsunuz biraz moss ekleyebilirsiniz kayalar moss sararsanız daha güzel olacaktır diye düşünüyorum. Ama tabiki zevk sizin nasıl isterseniz öyle olacak. Daha şimdiden çok güzel bir akvaryum olacağa benziyor. Şimdiden elinize sağlık....
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 12 Aralık 2008 21:52
Emre bey merhaba,kahverengi yosunlarınız tam zamanında çıkmış:)hiç gecikmezler tank oturunca kendiliğinden kaybolacaklar, ama bitkilerin üzerinde de olması can sıkıcı, meşe ağacından yapılmış mangal kömürü parçaları öneriliyor dış filtreye konmak üzere kahverengi yosun sorunu için.
Saygılar
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 12 Aralık 2008 23:57
Uğur bey, teşekkürler. Hem aktif karbon, hemde diatom ile ilgili web araştırmalarımda bahsettiğiniz bilgiye ulaşamamıştım. Aklıma dış filtredeki aktif karbon gelmiş, ne işe yarar bu diye düşünmüştüm.
emreutku 2008-12-20 00:20:47
Siz şimdi meşe ağacı kömürü diyince kafam biraz daha karıştı.
Bu arada konu açılmışken okuyan arkadaşlara aktf karbon konusunda bilgi verelim;
Aktif karbon daha çok maden kömürü, linyit kömürü, ağaç/odun, hindistan cevizi kabuğundan elde edilerek işlemden geçiriliyor..
Aktif Karbondaki aktif kelimesi, karbonun önce ısı işlemine tabi tutulup sonra buharlaşma, gaz yada kimyasal işlemlerden geçerek yüzey alanının ve gözenek sayısının artırılması işlemi. Böylece bir çay kaşığı büyüklüğündeki karbon, bir futbol sahası büyüklüğüne ulaştırılmış oluyor.
Yüzey alan büyüklüğü kadar gözenek hacmi ve genişliği de önemli.
Bazılarının gözenekleri küçük bazılarının gözenekleri büyük oluyor.
Daha sonra bu gözeneklerde gerçekleşen adsorbsiyon işlemi ile akvaryum ortamında istenmeyen koku, renk maddeleri, toz, organik partiküller tutuluyor. Tıpta aktif karbon ilaç zehirlenmelerinde kullanılır.
Benim anlamadığım şu; biryerde etkinliği 2 gün, bir yerde 1 ay deniyor. Herhalde farklı etkinliklerinden bahsedilyor. Bende eskisini çıkarsam yenisini kullansam farkedermi diye düşünmüştüm.
Bizim üstatların (Tunç Sönmezoğlu) makalesinde 1 ay kullanılacağı sonra çıkarılması gerektiği yazılmış. Yabancı forumlarda ise hiç çıkarılmadan kullanıldığında etkinliğinin geçeceği ancak bakteri ortamı olarak işe yaradığından bahsediliyor...
EK 18-12-2008
Kendi kullandığım fluval karbonun orijinal tanıtımı;
" Fluval Carbon
—a premium, research grade, low-ash carbon—improves water clarity and color, while also removing odors. Highly porous, it provides large amounts of surface area for adsorption of impurities. It effectively removes heavy metals, odors,discolorations, organic contaminants, and pollutants to leave your aquarium water crystal clear and sparkling. This product does not release phosphates.Carbon loses its activity without outward sign. Replace monthly to ensure that active adsorption is maintained. Carbon should always be removed when medication is being administered in aquarium water. Also, because carbon will adsorb a large percentage of the nutrients in plant fertilizer products, it should be used carefully when keeping live plants."
Yukarda bildiklerimize ek olarak düşük küllü karbondan bahsediliyor. Araştırdım; düşük küllü karbon, karbonun aktive edilmesi sırasında kalan kül. Bu külün miktarının az olması olumlu bir özellik. Çünkü kalan kül karbon aktivitesini azaltıyor. Ayrıca kalan külün PH yükseltici etkisi var. Külün az olması iyi yani.
İkinci konu tüm karbonların fosfat barındırması. Bunun içinde bir işlemden geçiriliyor ve fosfat minimuma indiriliyor.
Karbonun, aktivitesini hiç bir belirti vermeden kaybettiğinden bahsediliyor. Fluval, karbonun aktif adsorbsiyonun idamesi için karbonun ayda bir değiştirilmesini öneriyor. Son olarak karbonun bitkili akvaryumda besinleri yüksek oranda adsorbe ettiğinden dikkatli kullanılmasını isteniyor.
Fluval aktif karbon fotoğrafları;
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 13 Aralık 2008 10:33
Kafanızın karışmasının sebebi bu bilgilerin bilimsel olarak ispatlanmamış olmasından, bütün tecrübeler özetlendiğinde aktif karbon kısa bir süre sonra doyuma ulaşıyor ve doyumdan sonra saldığı madde aldığı madde kadar oluyor, bir nevi ne yararı ne zararı oluyor ama ben yine de çıkarmayı tercih ederim.Bu arada meşe ağacı kömürünü de Tunç sönmezoğlu arkadaşım önermişti ondan daha detaylı bilgi alabilirsiniz.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 13 Aralık 2008 18:55
Bitkiler için gün biterken,
Blyxa aubertii yapraklarında oksijen incileri
Not: yukardaki fotoğraf cam kenarına yakın blyxa'dan alınmıştır.
Cam kenarına çok yakın olmasına rağmen optik zoom ve makro moduyla ancak çekebildim.
ve cobomba furcata
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 16 Aralık 2008 19:37
16-12-2008 Bitkiler için gün sonu;
Bu Cobomba Furcata öyle hızlı büyüyorki, günde 1-1,5 cm cıvarında uzuyor. Bitkinin ulaştığı boya kaynaklardan bir bakayım dedim, maşallah 40-100cm uzunluğa erişiyormuş.
Büyük cobombo su yüzeyinde, daha önce ondan kestiğim 10 cm lik bölümde yanında duruyor ama büyümüyor. Diğer furcata' da hızlı bir şekilde büyüyor.
Küçük pembe furcatayı macro çekebilmek için akvaryumun ön kısmına aldım;
Büyük furcata su yüzeyine ulaştı;
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
mustafaerdogarÇevrim DışıKıdemli Akvarist
[B]6033,1[/B] [C]3,2,38529[/C]
Kayıt: 13/12/2007
İl: Istanbul
Mesaj: 2469
Gönderim Zamanı: 16 Aralık 2008 20:26
Emre Bey size birşey itiraf edeyim; açıkcası ilk gördüğümde furcata' nın öleceğini düşünüyordum. Çünkü bu bitki bakımı en zor akvaryum bitkilerinden birisidir ve sizde tankınızda yeniydiniz 
Ancak bitkinin ölmemesi hatta hızlı bir büyüme göstermesi olağanın üzerinde bir durum; gerçekten tebrik ederim. İleride bakamayacağınız bitki olmayacağını sanıyorum.
Bitkiye iyi baktığınız için şunları söylemek isterim izninizle. Şu an mevcut tüm lambalarınızı yakıyormusunuz bilmiyorum ancak gördüğüm kadarıyla bitkinin güzel pembe tonunu daha iyi gösterebilmesi ve sap üzerinde yaprak aralıklarının daha az olması (daha sık görünmesi) için daha fazla ışığa ihtiyacı var (özellikle aquarelle, aquastar tipinde mavi ve biraz yeşil tonlarda ışık veren ampullere). Tabi işin başka bir boyutuda bu miktarda ışığı sağladığınızda az ışıkla yetinen çınar gibi bitkilerinizin iyice yatay gelişim gösterecekleri. Dolayısıyla düzenlemede bitki seçimini ve bitkilerin davranışlarını göz önünde bulundurmakta fayda var.
mustafaerdogar 2008-12-16 20:27:55
Ancak bitkinin ölmemesi hatta hızlı bir büyüme göstermesi olağanın üzerinde bir durum; gerçekten tebrik ederim. İleride bakamayacağınız bitki olmayacağını sanıyorum. Bitkiye iyi baktığınız için şunları söylemek isterim izninizle. Şu an mevcut tüm lambalarınızı yakıyormusunuz bilmiyorum ancak gördüğüm kadarıyla bitkinin güzel pembe tonunu daha iyi gösterebilmesi ve sap üzerinde yaprak aralıklarının daha az olması (daha sık görünmesi) için daha fazla ışığa ihtiyacı var (özellikle aquarelle, aquastar tipinde mavi ve biraz yeşil tonlarda ışık veren ampullere). Tabi işin başka bir boyutuda bu miktarda ışığı sağladığınızda az ışıkla yetinen çınar gibi bitkilerinizin iyice yatay gelişim gösterecekleri. Dolayısıyla düzenlemede bitki seçimini ve bitkilerin davranışlarını göz önünde bulundurmakta fayda var.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 16 Aralık 2008 22:19
Mustafa bey, gerçekten cobomba furcata konusunda bende şaşkınım. Belki maltepe petin maharetidir!
emreutku 2008-12-19 19:41:36
Akvaryum 5 ışıklı olacak diye başladık ama 3 ışıklı oldu. Sıkışarak 4 adet floresan alıyor.
Bayram tatili nedeniyle bitkilerle gündüzleri ilgilenme fırsatım oldu. Yine bayram tatili vesilesiyle Saat 11.00-19.00 arası aralıksız ışıklandırma yapıyorum. ışıklandırma günde 8 saat, 3*18 watt. İkili flonun reflektörüde var. Floresan olarak Philips aquarelle, philips tld 90 de lux, slvania grolüx var. Şu anda 2 adet philips tld 90 de lux, 1 adet Philips aquarelle yanıyor.
CO2 saat 9.00-21.00 arası günde 12 saat veriyorum. CO2' in tanka iyi sirküle edildiğini düşünüyorum bu da bir avantaj olabilir. Yine aynı nedenle su veriş borusunun önüne bitki koymayacağım.
Bugün musluk suyunda nitrat ve fosfat olmadığını ögrendim.
Ayrıca red sea flora dose tablet gübrelerde yalnız mineral ve eser elementler varmış. İkinci haftadan beri sıvı NPK ve mikrogübre veriyorum.
Işıklandırma aralıksız 8 saat olunca Cobomba Furcatanın tüm halkalarının fotosentez yaptığını gördüm ve şaşırdım. Belki tek ve aralıksız yapmak avantajlı olabilir ama siz daha iyi bilirsiniz. Özellikle 7. ve 8. saatlede oksijen incileri artıyor.
Bu bitkinin ışıkla yeşillenmeye başlandığını düşünmeye başlamıştım ben. Su yüzeyi ışığa çok yakın 4cm filan, ama su yüzeyinde olan cobomba furcatanın başı tamamen pembe değil, daha çok yeşil. Halbuki altta kısa boylu furcatanın yaprakları pembe. Keşke daha kuvvetli ışığım olsaydı deneyerek anlardık. Ayrıca rahatsızlık veren yaprak aralıklarının fazla olması.
İnternette yaptığım araştırmalarda bu bitki ile ilgili düşündüğümden daha az kaynak çıktı.
İlginiz için teşekkür ederim
17-12-2008 "ELODEA KURTUL"
Mustafa beyin Cobomba Furcatanın hayatta kalmasından endişe duyması, aklıma Egeria Densanın (Elodae) gelmesine neden oldu. Bitkiler geldiği ilk günlerde eloedanın şoka girmesi ve hızlı bir biçimde eriyerek yok olması bende şaşkınlık ve üzüntü yaratmıştı. 14 günlük akvaryum fotoğrafına baktığımda (2.sayfa) kalan son 2 minik eloeda sapı gördüm. Önceleri arka sağ köşede yer alan elodeaları 2 minik sap olarak ön tarafa almıştım. Hatta o gün kızım zeynep peri elbisesini giyip sihirli değneğiyle kalan elodeaya “elodea kurtul” demişti. Aradan 10 gün geçti eloedalar kurtuldu. Su yüzeyine geldiler...
Birkaç fotoğraf; Alttaki elodealar
Su yüzeyine gelen elodealar, alttakilerin devamıdır...
Elodealar iki gündür su seviyesindeler,
fakat durun! Furcata ile elodea çok farklı?
Furcata sanki havaya kavuşabilmek için uzuyor, elodea ise su yüzeyine gelince kafayı çıkarmadı, kafayı su altında tutuyor. Furcata ise bütün halkayı su dışına çıkardı! Havada ne var? CO2 ve 02
18-12-2008
Bugün ögleye kadar müsaitim.
Sabah ilk işim furcatanın fotoğrafının çekmek oldu;
Saınrım çicek açaçak..
DIŞ FİLTRE TEMİZLİĞİ (FİLTRE ÇOK KİRLİ ÇIKTI)
Sonra %30 su değişimi yaptım, haftada 2-3 kez değişik oranlarda su değişimi yapıyorum. Son yaptığım su değişimlerinde akvaryumdan çıkan su kirli (yada kahverengi) görünüyor. İçimden bir ses artık dış filtre temizliği zamanı geldi diyor. Dış filtrenin fişini çektim. Filtre kovasındaki suyu başka bir kovaya döktüm. Tankın suyunu kullanarak süngeri duruladım. Sonuç inanılmazdı, çıkan suyun rengi koyu (çok koyu) kahverengiydi. 5-6 litrelik dış filtre suyu öyle kirliydiki 100 litre değil 1000 litrelik suyu bile hemen kirletecek kadar yoğundu. Elbette filtreyi temizlemek için geç kaldığımı anladım. Kurulumun 26. günündeyim, ve dış filte temizliğini kahverengi algı gördüğüm zaman yani tank 2 haftalıkkken yapmam gerekiyordu diye düşünüyorum. Aktif Kabonu çıkardım. Dış filtreyi tekrar çalıştırınca dış filtreden tam temizlenmemiş kahverengi pislikler akvaryum suyuna karışmaya başladı. 15 dakika bekledim. %75 su değişimi yaptım.
Sonradan dış filtre atığı içi kahverengi alg dolu kovanın fotagrafını çekmediğime pişman oldum....
19-12-2008
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 21 Aralık 2008 13:13
21-12-2008
emreutku 2008-12-21 13:21:55
Büyük furcata;
Büyük ve küçük birlikte;
Küçük furcata. Son iki gün daha çok pembe kırmızı renklenme oldu, 3 gün arka arkaya nitrat verdim ondanmı bilmiyorum?
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
mustafaerdogarÇevrim DışıKıdemli Akvarist
[B]6033,1[/B] [C]3,2,38529[/C]
Kayıt: 13/12/2007
İl: Istanbul
Mesaj: 2469
Gönderim Zamanı: 21 Aralık 2008 14:17
Merhabalar,
Işık miktarınızı 4 hatta 5 *18 watt olacak şekilde arttırabilirseniz sanırım kızarmama sorunu ortadan kalkacaktır. Eski pembe yapraklar maltepepetten aldığınızda da var olan yapraklar olabilir mi?
Elodea' larınızın kurtulmasına sevindim. Kızınızın gelip bizim tankalarımızada sihirli değneğiyle dokunmasını isterdim doğrusu Yinede siz Elodea' ların çok artmasına izin vermeyin derim. Allelopathy nedeniyle bu türe biraz temkinli yaklaşmak lazım diye düşünüyorum.
Dış filtre temizliğinizle ilgilide birşeyler söylemek istiyorum izninizle. Normalde yeni kurulan tanklarda biyolojik dengenin kurulma süreci nedeniyle ilk 3-5 ay kadar filtre temizliği yapılmaması tavsiye ediliyor. Tanktan çıkan suyu kullansanızda ve çok dikkat etsenizde bu tür temizliklerde bakteriyolojik populasyonda ciddi azalmalar görülmüş (nitrifikasyonun azalması, suda beyaz sis tabakası gibi belirtiler) Bunun dışında tankınızdaki suyun renginin değişmesi sizi bunu yapmaya sürüklemiş ve işin ilginç tarafı tankınızda henüz balık olmamasına rağmen filtreden oldukça kirli bir su çıkmış. Bu, bitkilerdeki çürümenin iyi düzeyde olduğunun yani baktirelirinizin iyi çalıştığının bir göstergeside olabilir.
Son birşey; akvaryumda bazı şeyleri büyük miktarlarda ve/veya birlikte yapmak, dengeleri bozduğu ve özellikle balık olduğu durumlarda kimi zaman ölümcül sonuçlar doğurduğu için önerilmeyen ve bence oldukça dikkat edilmesi gereken birşey. Bunlardan şuan aklıma gelenler; su değişimi; filtre temizliği, bitki budama, dip çekme (yüzeydende olsa), CO2 miktarını değiştirme, yemleme miktar ve sıklığının değişimi, bitki ve balık azaltma yada ekleme. Kısacası yapılan birçok değişikliği mümkün olduğunca yavaş ve aşamalı yapmak stabil (dolayısıyla sağlıklı ve başarılı) bir sistemin kurulması için çok önemli.
mustafaerdogar 2008-12-21 17:45:16
Işık miktarınızı 4 hatta 5 *18 watt olacak şekilde arttırabilirseniz sanırım kızarmama sorunu ortadan kalkacaktır. Eski pembe yapraklar maltepepetten aldığınızda da var olan yapraklar olabilir mi?
Elodea' larınızın kurtulmasına sevindim. Kızınızın gelip bizim tankalarımızada sihirli değneğiyle dokunmasını isterdim doğrusu
Yinede siz Elodea' ların çok artmasına izin vermeyin derim. Allelopathy nedeniyle bu türe biraz temkinli yaklaşmak lazım diye düşünüyorum.Dış filtre temizliğinizle ilgilide birşeyler söylemek istiyorum izninizle. Normalde yeni kurulan tanklarda biyolojik dengenin kurulma süreci nedeniyle ilk 3-5 ay kadar filtre temizliği yapılmaması tavsiye ediliyor. Tanktan çıkan suyu kullansanızda ve çok dikkat etsenizde bu tür temizliklerde bakteriyolojik populasyonda ciddi azalmalar görülmüş (nitrifikasyonun azalması, suda beyaz sis tabakası gibi belirtiler) Bunun dışında tankınızdaki suyun renginin değişmesi sizi bunu yapmaya sürüklemiş ve işin ilginç tarafı tankınızda henüz balık olmamasına rağmen filtreden oldukça kirli bir su çıkmış. Bu, bitkilerdeki çürümenin iyi düzeyde olduğunun yani baktirelirinizin iyi çalıştığının bir göstergeside olabilir.
Son birşey; akvaryumda bazı şeyleri büyük miktarlarda ve/veya birlikte yapmak, dengeleri bozduğu ve özellikle balık olduğu durumlarda kimi zaman ölümcül sonuçlar doğurduğu için önerilmeyen ve bence oldukça dikkat edilmesi gereken birşey. Bunlardan şuan aklıma gelenler; su değişimi; filtre temizliği, bitki budama, dip çekme (yüzeydende olsa), CO2 miktarını değiştirme, yemleme miktar ve sıklığının değişimi, bitki ve balık azaltma yada ekleme. Kısacası yapılan birçok değişikliği mümkün olduğunca yavaş ve aşamalı yapmak stabil (dolayısıyla sağlıklı ve başarılı) bir sistemin kurulması için çok önemli.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
