Akvaryum Günlüğüm Araştırmam


pcqlockÇevrim Dışı

Kayıt: 18/12/2012
İl: Kayseri
Mesaj: 77
pcqlockÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 30 Ekim 2017 20:04
Öncelikle kendimi tanıtmak istiyorum. Ben her zaman araştıran yeni şeyler öğrenmekten yapmaktan zevk alan birisiyim. Yıllar önce kardeşime aldığım bir akvaryum ile akvaryum dünyasından bir teğet geçmem oldu geçen yıllar içerisinde kardeşim sizden birisi haline geldi. Ben ise bu yıl öğretmenlik yaptığım okulda öğrencilere bu işi sevdirmek ve ortamı güzelleştirmek amacıyla hemde süreçte edineceğim bilgilerin heyecanı ile başladım. Bu konuda 2 aylık sürede oluşan bilgi birikimimi paylaşmak yeni akvaristlere yol gösterici bir çalışma yapmak istiyorum. Evet bende yeniyim ancak okuduğum onlarca konuda yığınla bilgi var ve bir derleme çalışması gibi bir şeyin güzel olacağını düşündüm.

Akvaryum kurarken İlk etap tabiki ne istediğimiz. Tasarım.
Bitkili bir akvaryum mu olacak bitkisiz mi? ölçüleri ne olacak maddi imkanlar neler(ne yazıkki herşeyde olduğu gibi maddiyat her aşamada düşünülmesi gereken bir durum. tasarım olarak örnek tasarımlar google dan aratılarak incelenebilir. Hali hazırda tüm bilimlerin olduğu gibi akvaryumun da bazı tasarım akımlarından etkilenerek belli tasarım ölçütlerinin geliştirildiği unutulmamalı. Her ne kadar bilimsel açıdan kalıplara sokulmaya çalışılsada özgürsünüz. google da birsürü imkansız tasarım göreceksiniz. Kendi istediğiniz tasarımı oluştururken akvaryumu bir tual yada fotoğrafçının vizörü gibi de düşünebilirsiniz. altın oran açılar 3\1 kurallarını tasarım sırasında aklınızdan çıkarmasanız güzel olacaktır. Bana sorarsanız doğa herşeyin önüne geçecektir akışına bırakın :)
örnek:
1-Tasarım: bitkili bir akvaryum olacak. 80x60(h)x40cm ebatında olacak ve iwagumi tarzında olacak (ne dedik doğallık) geçelim diğer işlemlere ki maliyet hesaplayacağız.


Madem bitkili olacak hangi bitki olacak çünkü bu hem tabanı hem ışığı etkileyecek bir başlık. Benim işin içinden çıkamadığım en sonunda tecrübeli arkadaşların görüşlerine uymam gerektiğini düşündüğüm ve tecrübe ede ede öğrenmem gerektiğini anladığım bir konu. Benim gibi acemiyseniz bakımı ve ışık ihtiyacı düşük olan bitkileri seçmeniz başarı şansınızı artıracaktır. Bitkinizi seçtiniz diyelim. Buraya bir not düşmek istiyorum. bu konuda hangi bitki ne ister diye araştırdığınızda hepsinin yüksek ışık ve co2 (karbondioksit) takviyesi istediğini söyleyenler çıkacak. Benim okuduklarımdan anladığım ise bu ihtiyacın asıl nedeni akvaristlerin istedikleri manzaraya hızla ulaşmak istemeleri yani bitki aslında normal ışıkda da büyüyor. 10 balığın karbondioksidindede yaşıyor ama takviyeyi artırınca daha hızlı gelişiyor. Sonuç olarak ışığın ve co2 nin iyi olması gerçekten güzel sonuçlar verdiriyor. bu konulara aşağıda değineceğim.

2- İlk önce bakımı ve ihtiyaçları açısından parvulayı seçtim. Bazı akvaristlerin tavsiyesi cuba nın tasarımıma daha iyi oalcağı ve parvula bulamayışım ile cuba ya geçti.

Taban olarak genel tavsiye bitki toprağını hemen hemen her yazıda gördüm. ayrıca videolarda bakteri kültürü eklendiğinide gördüm. Bakteri kültürü bencede cok faydalı olacaktır. Ancak bütçe ve temin noktasında sıkıntılar yaşadığımdan fazla araştırmadım. lav kırığı hagen diatomit kedi kumu vs araştırmalarım oldu. bunlar aslında besleyici kumlar değil geçiş ve bakteri depolayan kumlar. kedi kumu ise yüksek nitrat saklama kapasitesi olan bir kum araya koyarsanız iyi olacaktır. bu konudada çok araştırma yapamayıp hızla karar verdim.

3- zemine bitki toprağı üstüne kedi kumu. onun üzerine lav kırığı koydum. tasarımımda nehir görüntüsünü vermek için beyaz olan bir kumile bu görüntüyü verdim. bitki ekeceğim kısımları hagen ile en son 2-3 cm kapatmayı düşünüyordum. ancak akvaryumcunun yalanlarına maruz kaldım. ve bu benim için büyük bir sorun oluşturdu. neden dersek. lav kırığına kubalarım tutunamadı. demekki kökü uzun olan bitkilere uygun bir zemin değil lav kırığı. ayrıca misket gübre vs. zeminde kullanırsanız iyi oalcaktır. çünkü zemin bitkiler için bir depo gibi zamanla hem balık artıklarını öğütecek bir yandanda suya besin sağlayacaktır.

Işık konusu
belkide en fazla kafa yorduğum konu. litre başı watt değeri vs. bana çok saçma geldi. okulumda bulunan bilim adamı bilgisine sahip biyoloji öğretmeni ile konuyu masaya yatırdım. kelvin değeri sıcaklık değeri ile alakalı bir değer olduğunu öğrendim yani kaç kelvin buna bakmaya gerek yok. asıl değer fotosentez için NM dalga boyu. bunun için hepinizin bildiği 450 ve 650 civarı zirve yapan lambalar lazım. silvina vs. yerine phiplips osram benzeri markaların 865 ve 827 kodlu t5 floresanlarını alabilirsiniz. bu markaların tüm lambalarını inceledim. sonuç kesinlikle bu lambalar. t5 mi led mi konusuna gelince kırmızı ve mavi ışık veren led ler ise kesinlikle kullanılabilir. dikkat edilmesi gereken bazı ledlerin ışığı boya ilede verilmekte. yani renginden çok yaydığı dalga boyu önemli mesela tavsiye ettiğim 827 kodlu floresan sarı renkli ama içerinde en fazla kırmızı renk tayfı bu floresanda var. led konusunda bulabilirseniz bazılarında nm yani dalga boyu değerleri mevcut. eğer onlardan bulursanız kaçırmayın daha kuvvetli ve nokta atışı ışığınız olur. yazının başında dediğim litre başı w değeri ise araştırmam ve tecrübem sonucunda eğer t5 veya t8 kullanıyorsanız doğru diyebilirim. ancak burada en ciddi sorun ısınmada ortaya çıkıyor. 250 litre akvaryumumda sadece 4 lamba bile son baharda ısıtıcıya iş bırakmıyor. ledler bu açıdanda önde....

Havalandırma ve CO2 konusunda ise okuduğum tüm yazılarda co2 konusunda bazı yanlışlar var. yine bilim adamı gibi kimya öğretmenimizden öğrendiğim durum. sudaki çözünmüş co2 miktarı Oksijenden bağımsızdır. yani karbondioksit çoğaldı diye oksijen azalacak değil. ancak balıklar açısından karbondioksidin çoğalması ciddi sorun çünkü oran olarakda karbondioksidin öne geçmesi sık nefes almalarına ve dolayısıyla ölmelerine neden olmakta. sonuç olarak balık varsa fazla co2 tehlikeli. ayrıca şelale filtreden dökülen su suya oksijen sağlarken karbondioksit de sağlar. zira suya karışan havada hem karbondioksit hem oksijen bulunur. suya co2 verme konusunda ise bir paylaşımda elekroliz ile karşılaştım.
Kapalı olan petşişenin tepesine bir delik açılıp hava hortumu bağlanır. ikinci bir delikten ince elektrik kablosu geçirilir ve hava kaçmayacak şekilde kapatılır. Kapağın içine gelen kablonun birinin ucuna paslanmaz çelik tel diğerine ise grafit yani kalem ucu bağlanır. grafit ile çelik tel birbirine paralel, değmeyecek şekilde ama 2-3mm uzaklıkta duracak şekilde sabitlenir. bu düzenek hazırken kapak kapatılır. sadece celik tel ve grafit suya girmeli. elektrik kablosu suya değmemelidir. kapağın dışında kalan kablo uclarından grafite bağlı olana + kutup çelik tel bağlı olana - kutup bağlanır. 16v dc yani doğru akım verilir. 10dk beklediğinizde kabarcıklar iyice çıkmaya başladığını göreceksiniz. miktarı artırmak için voltaj artırılabilinir. ama artırdıkça tehlike olacaktır. 32 v yi geçmeyin. Sonuç olarak Hidrojen ve CO2 çıkmakta. Hidrojen tehlikeli bir gaz olmasına karşın balıklar açısından bir zarar teşkil etmemekte. Bu yöntemin güzelliği zaman ayarlı prize bağlanabilmesi ve riskinin olmaması.

Şimdilik cubalarım çürümeye devam ediyor. sebebi büyük ihtimal ışık ve tutunamamaları. potasyum ve demir gübresi kullanmaktayım. Cubaların yanında hediye gelen parvulalarım ise gayet sağlıklı cubaların yerine onlarıda dağıtarak diktim. günlük ve öğrenme devam ediyor.

Beğenenler: [T]156707,hobiciakvarist[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

hobiciakvaristÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 18/01/2014
İl: Istanbul
Mesaj: 526
hobiciakvaristÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 01 Kasım 2017 09:00
Merhaba,

Konunuzun aşağıdaki forum alt başlığında olması gerekmektedir:

[URL]http://www.akvaryum.com/Forum/akvaryum_tanitimi_f33.asp[/URL]

Hobinizde başarılar dilerim.

Teşekkür Edenler: [T]139191,pcqlock[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir