Balıklarda Beslenme


aslan_kralÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 31/07/2012
İl: Kayseri
Mesaj: 1411
aslan_kralÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 21 Mart 2013 09:31


       Gözümüz gibi baktığımız balıklarımız uzun ve sağlıklı bir yasam için vitamin, mineral, eser elementler ve bitkilerle takviye edilmiş besinlere ihtiyaç duyarlar. Yemleme balıklarımızın hayatının idamesi, büyüyebilmeleri ve üreyebilmeleri için hayati bir öneme sahiptir. Aslına bakarsanız en güzel yemleme balığın doğal ortamında tükettiği besinlere yakın yemlemeyle gerçekleşir. Bizler için bu pek mümkün olmadığı için sunni yemlerin içerisinde balığın doğada tükettiği besinlere en yakın ve balığın gereksinimlerini en güzelşekilde karşılayacak olan içeriğe sahip yemleri tercih ediyoruz. ( Tabii canlı artemia, su piresi , kabuklu canlıları da saymadan geçmek olmaz) Her balık yemindeki vitaminler ve yağlar, balıkların yağı yakabilmesi için gereken orandadır. Özellikle kış aylarında balığın metabolizması yavaşladığı için yağlanma oranı yaz aylarına göre daha çok olur. Kısacası hobici arkadaşım yazın verdiği oranda kışın yem vermemeli mevsimsel olarak değişiklikler yapmalıdır.

Balıkların beslenmesi

        Balık yemleri en modern teknoloji ile vitaminleri, mineralleri ve bitkilerin özünü koruyan dikkatli bir kurutma işlemi ile üretilmiştir. Yemler parazitlerden tamamen arınmıştır. Akvaryum balıkları, beslenme alışkanlıklarına göre doğada suyun farklı katmanlarında yaşarlar. Bu yüzden akvaryumunuzda bulunan süs balıklarının bazıları su yüzeyine yakın yüzer, diğerleri ise ortalarda dolaşmayı tercih eder ya da dipte yiyecek ararlar.
         Bütün balıkların yiyeceklerini alabilmeleri için, bu grupların her biri için doğru besin çeşidini kullanmak son derece önemlidir. Burada yem çeşitliliğinin çok olmasının önemi ortaya çıkıyor. Benim de insanlara yıllardır sorduğum sorunun cevabının püf noktası da aslında burada. Ne diyordum insanlara ben? Acaba hergün dürüm yeseniz bıkmazmısınız? Tabi ki her gün dürüm yeseniz hepiniz de dürümden bıkarsınız. Peki ya hergün aynı 1 liralık yemi attığınız balığınız… Sizce o bu yemi yemekten bıkmıyor mu?? Şöyle çeşitli yem verilse, balıklarınızın beslenme şekillerine göre yem almayı tercih etsek nasıl olur? Üzülerek söylemek isterim ki  çoğu arkadaşım balığın beslenme şeklini göz ardı edip kendi sevdiği yemi alıyor ya da fiyat olarak en uygununu alıyor. 

Balıklar ne zaman ve nasıl beslenir?

       Akvaryum balıklarınızı mümkünse günde iki veya üç kez, iki ile beş dakika arasında bitirebilecekleri küçük miktarlarda besleyin. Yemi suyun yüzeyine mümkün olduğunca eşit şekilde dağıtın. Balıklar protein, karbonhidrat, yağ, vitaminler, mineraller ve su ister. Proteinle balıkların kemikleri, kasları ve diğer unsurları gelişir. Buradan da anlaşılacağı üzere genç ve yavru balıkların proteine erişkin balıklardan daha çok ihtiyacı olur. Karbonhidratlar enerji için şarttır. Son otopsimde balığın karaciğerinin aşırı yağlı olmasına vücudunda aşırı karbonhidrat tutmasına ve bununda karaciğerde yağlanmaya neden olduğu teşhisini koymuştum. Karbonhidrat dengesi yemler için çok önemlidir ve besinin %15 ini geçmemelidir.  Her zaman tavsiye ettiğim vitamin ise balığın sağlığına katkıda bulunurken bağışıklık sisteminin gelişmesine de yardımcıdır. Aslına bakarsanız ben tablet vitamin kullansam da en değerli vitaminin yemlerin içerisindeki vitamin olduğunu bilen bir hobiciyim. Yine de duramıyorum tablet vitamin veriyorum. Ben soda dediğimde bana tepki gösterenlere buradan özellikle vurgulamak isterim ki soda sudaki mineral değerlerinin üst seviyelere çıkarılması için bizlere yardımcı olan , en kolay bulabildiğimiz mineral deposudur. Bunun yanında su değişimleri de mineral seviyesinin artmasına yardımcıdır.

Fazla besleme

       Yemler balıkları besledikten bir saat sonra hala akvaryumun tabanındaysa, aşırı yemleme yaptığınızı söylemek için müneccim olmaya gerek yoktur. Göz kararı bir sisteminiz olsun ve o sistemden şaşmayın derim. Arta kalan yemleri eğer çöpçünüz yok ise dip süpürgesiyle çekmenizi tavsiye ederim. Suda bekleyen yem suyun kalitesinin bozulmasına, döngünün yavaşlamasına ve zararlı bakterilerin çoğalmasına sebebiyet verir. Bunun sonucunda da istemediğimiz durumlarla karşılaşabiliriz. Hobici arkadaşım en başta dikkatli olacak…

Mamul yem:

       Milletimizin genel karakteristiği gereği mucitlik genlerimizde var. Çeşitli materyallerden yem üretme her hobicinin denediği bir uğraştır. Bu konuda kimseye yapmayın etmeyin demeyeceğim. Sadece göz önünde bulundurulması gereken en önemli noktanın balığınızın neye ihtiyacı olduğunu ve bunun ne kadarlık bir ihtiyaç olduğunun iyi tespit edilmesi gerektiğidir. Ben şahsen bu konuda kendime pek güvenemediğimden sadece brüksel lahanasını zaman zaman yem olarak kullanıyorum. Bunun yanında canlı yem olayı oldukça popüler seviyededir. Bir çok hobici artık kendi yemini yetiştirme gayreti içerisine girmiştir. Su piresi kültürü, artemia kültürü, solucan, karides, böcek larvaları aklıma gelen en popüler canlı yemlerdir. Balıklarımıza vereceğimiz canlı yemlerin bakteri taşımayacak, hastalık getirmeyecek kalitede olmasına dikkat edilmesi zorunludur.

Sunni Yem:

Balıklarınız için en iyisini uzmanların, mühendislerin bildiği fikrine sahipseniz piyasada satılan sunni yemlerden faydalanırsınız. Piyasa da bulabileceğiniz sunni yemleri sıralayacak olursak;

--- Palet yem: Dibe batan ve suda yüzen çeşitleri vardır.

--- Tablet yem: Cama yapışan ve dibe çökenleri vardır.

--- Tane yem: Dipte yaşayan balıklar için üretilen direk dibe çöken yemlerdir.

--- Pul yem: Suya atıldığında önce yüzen tüketilmediği taktirde dibe çöken yemlerdir.

--- Daphnia: Kurutulmuş su piresidir su üzerinde yüzer batmaz. Canlı kültürü de satılmaktadır.

--- Artemia: Kurutulmuş artemia, yumurtadan çıkarılmış vaziyette sunumu yapılmış bir yemdir. Ayrıca uğraşmaya gerek yoktur.  Hidrasyon için 5 dakika akvaryumdan alınan suda bekletilip daha sonra balıklara servis edilmesini tavsiye ediyorum. Bir kısmı batar bir kısmı yüzer. Yumurta şeklinde satılan artemialar zaten hepinizin malumu, yumurtadan çıkartma aparatıyla bol hava ile 24 saat içerisinde yumurtalarından çıkan artemiaları canlıolarak servisedebilirsiniz.

--- Tubifex: Piyasa da kurutulmuş tubifexte bulunur canlı tubifexte. Canlılarının rengi kan kırmızısı olup balıkların oldukça rağbet ettiği bir yerdir. Yaşama yerleri oldukçapis yerler olduğu için canlılarının bakteri barındırmayacak kalitedeolmalarına dikkat edilmelidir. Bu kaliteyi anlamakta zorlanıyorsak bu yemden uzak durmakta fayda var diye düşünüyorum.

--- Kan kurdu: Yine canlı ve kurutulmuş formları mevcuttur. Şahsen çeşit olsun diye ara öğünlerde balıklarıma servis ettiğim kurutulmuş çeşitidir. Bakteri riskinden dolayı canlılarından uzak durmakta fayda var…

    Journal of  fishers sciences’in yaptığı bir araştırmaya göre lepistesler üzerinde yapılan bir deneyle bu balıklar 5 farklı yem mixiyle beslenip bu yem mixlerinden balıklara en faydalı olanının tespit edilmesi amaçlanmıştır. Buna göre artemia, su piresi, ticari balık yemi + Artemia, ticari balık yemi + su piresi, ticari balık yemi denenmiştir. 60 günün ardından yapılan ölçümlerde en iyi gelişim artemia ilaveli ticari balık yeminde tespit edilmiş olup en az gelişim ise su piresi ile beslenen balıklarda görülmüştür. Bu çalışma su piresinin tek başına balıkların yeterli seviye de büyümesi için uygun olmadığını bizlere göstermiştir. Bu sebepledir ki bu tip yemleri her zaman ara öğün olarak balıklarıma servis ediyorum. Aslına bakarsanız yazdıkça yazasım gelse de çok fazla uzun olunca okumadığınızı bildiğim için konuyu burada sonlandırmayı uygun buluyorum. Son olarak zamanla kendime felsefe yaptığım sözümü sizlerle tekrar paylaşmak istiyorum. Balıklarınız hastalandıktan sonra harcadığınız çabanın yarısını onlar hastalanmadan gösterirseniz çok sağlıklı balıklara sahip olabilirsiniz. Selam ve sevgiyle sağlıklı balıklar...

       Özel mesaj yoluyla bir çok arkadaşım balıklarımı hangi yemlerle beslediğimi soruyor işte cevabı...

        Ve akvaryumun son hali, kenardaki bitki görünümlü rafyayı tamamıyla kaldırdım. Her ne kadar görenler fikire bayılsalarda en güzeli doğal olanı mantığıyla rafya bitkileri kaldırıp yerlerine çam diktim oldukça da güzel oldu...







Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

sinokyoÇevrim Dışı

Kayıt: 07/03/2013
İl: Isparta
Mesaj: 158
sinokyoÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 21 Mart 2013 09:44
Paylaşımınız için çok teşekkür ederim. Oldukça yararlı olmuş

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

aslan_kralÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 31/07/2012
İl: Kayseri
Mesaj: 1411
aslan_kralÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 21 Mart 2013 10:03
[QUOTE=sinokyo]Paylaşımınız için çok teşekkür ederim. Oldukça yararlı olmuş[/QUOTE]

       Rica ederim, uzun süredir yem konusunda forum üyeleri mesajlarla soru soruyorlar, yazdığım makaleyi tüm bu sorulara cevabi nitelikte yazdım. Resimlerde yavru balıklara hangi yemi kullandığım diğer balıklara hangi yemi kullandığım belli oluyor zaten...

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

MELİH GONCÇevrim Dışı

Kayıt: 12/03/2013
İl: Istanbul
Mesaj: 47
MELİH GONCÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 21 Mart 2013 10:35
Fotoğraflar biraz daha net olsaydı daha güzel olurdu.ellerine sağlık

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

aslan_kralÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 31/07/2012
İl: Kayseri
Mesaj: 1411
aslan_kralÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 21 Mart 2013 10:51
[QUOTE=MELİH GONC]Fotoğraflar biraz daha net olsaydı daha güzel olurdu.ellerine sağlık[/QUOTE]

       SAMSUNG S4 ün çıkmasını bekliyorum o çıkınca fotoğrafların kalitesi de artacak...


BİLGİLENDİRME: Yönetimden aldığım mesajla makalemin bir kısmının bir siteden alıntı yapıldığı iddiası beni derinden üzmüştür. Yıllardır bu işin içerisinde olan birisi olarak yıllardır bir yerlerde yazıyorum zaten. Arşivimde bir çok makalem ve sohbet niteliğinde yazım mevcut. Bunları bugün bu siteye koyuyorum yarın buradan alıp ismimi kullanmadan kesip kırpıp başka bir yerde kullanabiliyorlar. Hiç bir zaman bu gibi işlerde hukuki hakkımı aramayı düşünmedim. Sebebi yazılarımı ne kadar çok kişi okursa o kadar çok insana faydam olur mantığıydı.
      Umarım kitabım hazırlandığında okuyucularım biz bunu daha önce şu sitede okumuştuk demezler. 98 yılında yazmaya başladım ve 98 yılından beri bir çok sitede makalelerim yayınlandı. Vakit buldukça yazdıklarımı derliyorum ve yine vakit buldukça bazı bilgileri bu gibi sitelerden paylaşıyorum. Bunun yanında vakit buldukça da çeviri yapıyorum. Umarım bu bilgilendirme yazısıyla değerli yönetimimiz beni anlamıştır. Yönetimin bana yolladığı linkte yazımdan belli kısımlar kesilip kırpılarak yayınlanmış. Yazılarımdan rahatsız olunuyorsa bu bana direk söylensin lütfen, ama böyle itham edilmek, sormadan etmeden infaz edilmek hoş olmuyor.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir