Bolivian Ram İzlenimleri


roanwolfÇevrim Dışı

Kayıt: 31/07/2007
İl: Ankara
Mesaj: 91
roanwolfÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 15 Ekim 2011 12:17
Bolivian Ram Macerası-1

Latince Adı: Microgeophagus altispinosa
Habitatı ve Anavatanı: Brezilya, Bolivya
Beslenme Biçimi: Hem etçil, hem otçul.
Davranış Biçimi: Barışçıl
Kendi Türlerine Davranışı: Barışçıl
Yüzme Seviyesi: Dip
Sıcaklık: 24-28 °C
En Fazla Büyüdüğü Boy: 10 cm
En Az Akvaryum Hacmi: 60 litre
Su Sertliği: Yumuşak
pH: 5.5 - 6.5

      Yukarıdaki özellikler Bolivian Ram’ların hemen hemen her sitede bulabileceğiniz standart özellikleridir. Fakat bu özellikleri beslediğimiz Ram’lerde ne kadar görebiliyoruz. Ben bu yazımda biraz bundan bahsetmek istiyorum.

Balıkların Satın Alınması:

      Bu konuda maalesef pek bir seçeneğimizin olmadığı aşikar. İthalat ile ülkemize sokulan bu tür gereken ilgiyi yeterince görmediğinden midir yoksa ticari olarak kar payı düşük olduğundan mıdır pek iyi koşullarda Türkiye’ye girmiyor. Birçok defa bu türü satın almama rağmen her seferinde ölümle sonuçlanması çok canımı sıkmıştı. Her ne yaparsam yapayım bir türlü yaşatamıyordum aldığım balıkları, Elimden geldiği kadar suyu yumuşatmaya çalıştım, yemlemelerine ve dip çekimlerine fazlasıyla özen gösterdim. Yinede Bolivian Ram’lerim her seferinde öldüler. O zaman Anladım ki bu balıklar ya gönderildiği ülkede düzenli bakılmıyorlar ya da ithalatı sırasında pek özen gösterilmiyor.
      Forumdan tanımış olduğum Cem Abim (Kayalıer) ürettiği yavruların bir kısmını bana getirdiğinde ise gerçekten çok mutlu olmuştum. 22 yavrunun elime ulaşması ile macerama kaldığım yerden devam edebilecektim artık. Balıklardan 10 tanesini bir dostumuza verdikten sonra elimde kalan 12 yavru ile beraber yaşam savaşımız tekrar başlamış oldu. Yavruları daha çok küçükken almıştım.

Akvaryuma Adaptasyonları ve Gelişimleri:

      Fakat bir taraftan da umutluydum artık. Çünkü yavrularımın doğum yeri Türkiye idi :D  Bu birçok problemi yaşamadan yeni tanklarına adapte etmemi sağladı. İlk etapta 65 cm’lik bir akvaryuma balıkları koydum. Balıkları ilk koyduğumda neredeyse başından hiç ayrılmadan 12 saat kadar nöbet bekledim. Su konusunda büyük bir avantajım vardı tabi. Memleketten dönüşte balıklar için 2 damacana su getirmiştim. Suyu aldığım yer devamlı su sirkülasyonu olan bir göl. Su değerleri ise Amazon Nehri’ne paralel seyreden bir yapıya sahip. Gerçi tam manasıyla eşdeğer diyemem ama birçok açıdan Ankara’nın şebeke suyuna göre mükemmel diyebilirim. İlk etapta taban malzemesi olarak dere kumu kullandım ve elimde olan yaklaşık 10-12 kök anabiası akvaryuma yerleştirdim. Aydınlatma ise sadece 1 adet 15w grolüx ile yapılıyordu. Yemlemede ise kuru yem olarak Flora, spriluna tablet, canlı yem olarak ta artemia kullanıyordum. Belirli bir süre balıkları bu tankta tuttum. Yanlış hatırlamıyorsam 2 ay kadar sonra Daha geniş bir akvaryuma aldım balıkları ve aydınlatma da değişikliğe gidip, 1 adet 18w aquarella ve 1 adet 18w grolüx aydınlatma ile yeni tanka geçiş yaptım. Balıklarım da yeni yerlerine çok çabuk uyum sağladılar. Yeni akvaryum ise 180 litre civarı idi. Burada balıkların gelişiminin ilk akvaryuma göre daha iyi olduğunun farkına vardım. Filtreleme işini ise ilk etapta pipo filtre, daha sonraları ise içini tıka basa doldurduğum ekol 15 ile yapıyordum. Bu sırada yemlemede biraz değişikliğe gittim. Kuru yem olarak flora, granugreen, tetra vegetables yemlerini kullanmaya başladım, Arada spriluna tablet ile destekliyordum. Haftada iki kez artemia ve beyaz kurt ile de canlı yem takviyesi yapıyordum. Zaman ilerledikçe balılar renklenmeye başladı. Artık şeffaf bir yapıdan doğal renklerine giden bir süreç başlamış oldu. Bu arada bu türü beslemek isteyen arkadaşlara bir tavsiyede bulunmak isterim;
      Genel olarak baktığınızda cichlid alt türlerinde eleme işlemi yapan insanlar erkek fazlasını elemek için boyutlarına göre iri olanları belli aralıklarla akvaryumdan çıkarırlar. Bu türde ise olay o kadar kolay olmayabilir sizin için. Balıklarım neredeyse damızlık hale gelene kadar boyutları arasında pek bir fark olmadığını gözlemledim. Neredeyse eşdeğer bir büyüme eğrisi gösterdiler. Baktım ki olacak gibi değil, akvaryumdan hiç balık çıkarmadım ve büyütmeye devam ettim.
 
Cinsiyet Tayini:

     İşin en zor kısmı burasıydı benim için. İnternet ortamında taramadığım kaynak kalmadı neredeyse. Fakat her girdiğim sitede birbirinin aynı olan bir metin karşıma çıkıyordu.
‘’ Cinsiyet Ayrımı: Dişiler; erkeklerden biraz daha küçük olurlar ve biraz daha renksiz olurlar. Dişi erkek ayrımı zordur. Erkeklerin arka yüzgeçleri daha büyük ve sivri uçludur. Dişilerinki daha yuvarlaktır. ‘’
Artık bu yazıyı görmekten bıkmıştım çünkü balıklarımı burada belirtilen özelliklere göre ayıramıyordum. Biraz daha araştırma sonucunda bazı kaynaklarda daha farklı yöntemler kullanıldığını gördüm. Bunlardan birincisi erkeklerin kuyruk uçlarındaki sivriliklerin dişilere göre daha belirgin olmasıydı, bir diğeri ise sırt yüzgeçlerinin başladığı yerdeki siyah kısmın dişiye göre daha uzun olduğuydu. İlki zaten ilk kısımın zaten bana bir faydası dokunmamıştı. İkinci kısımda yazdığım yönteme gelince; Balıklarımdan iki tanesi bu yöntemi incelediğim zamanlarda eş tuttu. Fakat gördüm ki balıklarımın ikisi de yapı olarak birbirine çok benziyorlardı. İkisinde de kuyruk uçları sivriliği birbirine çok yakındı ve sırt yüzgeçlerinin siyah kısmı neredeyse ikisinde de aynı uzunlukta idi. Ancak balıkların eş tuttukları da gün gibi ortada. İkinci yöntem de beni pek tatmin etmedi böylelikle. Balıklarım eşti ama hangisi dişi hangisi erkek bunu bilemiyordum. Şunu da söylemeden geçemeyeceğim iki balıkta birbirine kur yapıyor ve her ikisi de titriyordu bu arada. Tek eşi balıkların diğer türlere göre daha sosyal bir aile yapısına sahip olduğunu birkaç yerde okumuştum ve bu işimi iyiden iyiye zorlaştırdı maalesef. Araştırmaya devam ettim yine. Kısa bir süre önce farklı bir metot buldum. Aşağıdaki iki fotoğraf yardımıyla cinsiyet tayini hakkında bulduğum şeyleri paylaşmak istiyorum şimdi.



      Üstteki  fotoğrafa bakarsanız vent açıklığının arka yüzgece doğru dar bir açı yaptığını ve daha dar, sivri bir yapıda olduğunu görürsünüz. Bu bizim erkeğimiz işte. Alttaki fotoğrafta ise vent açıklığı daha geniş ve oval bir yapıda ve ayriyeten erkeğinkine göre daha geniş bir açı ile direk aşağıya bakıyor. Burada kullandığım fotoğraflar çok net değil ama akvaryumunuzda baktığınızda bunu daha iyi fark edeceğinize eminim. Bir diğer belirgin bir fark ise benimde kendi balıklarımda gözlemlediğim vücut biçimi. İlk fotoğraftaki erkeğin vücut yapısı dişiye göre zayıf görünüyor. İlk başlarda bunun gelişimsel evrelerde yaşanılan bir farklılık olduğunu düşünmüştüm (az yem yeme, parazit vs.) Fakat sonra baktığımda bütün dişilerimin tombul, erkekleriminse zayıf olduğunu gördüm. Ancak yine söylemek istiyorum. Elimde olan 12 balığı da ne arka yüzgeçlerinden, ne sırt yüzgeçlerinden, ne de kuyruk sivriliğinden ayırt edebildim.  Eş tutan çiftim dün ilk kez yumurtladı ve yumurtalar sanırım gece olunca yendi. Bu sırada bir çiftim daha oldu akvaryumda…

Erkek Balık



Dişi Balık




      Tür olarak bana mı böyle denk geldi bilmiyorum ama eş tutmalarına rağmen pek bir agresiflik gözlemlemedim. Akvaryumda kiraz karidesler ile beraber yaşıyorlar. Bir keresinde bir karidesi balığımın üzerinde gezinirken bile gözlemledim. Yani benim bu konudaki şaka ile karışık yorumum; Eğer akvaryumunuzda bu tür başka bir tür ile kavga ediyorsa suçlu kesin diğer balığınızdır :D



Akvaryum ve Su Şartları:

       Balıkları 26-27 derece arasında bir su sıcaklığında besliyorum. Ph 6.5 civarı. Herhangi bir ilaç kullanmıyorum. Pek de iyi bakmıyorum aslında bu ilaç mevzusuna. Sadece arada aklıma gelirse deep sıvı gübre ve Göl suyu kalmadığında ise ph düşürmek için çay ilave ediyorum. Benim Akvaryum hacmi olarak yorumum her zaman imkanlar dahilinde beslenebilecek en büyük akvaryumda beslemek. Bolivian Ram’lerin gerçek renklerini görmek istiyorsanız mutlaka suyun ph aralığını 5.5-6.5 aralığına çekmeli ve akvaryumu bitkilendirmelisiniz. Daha önceki deneyimlerimde bu balıkları cama-cam akvaryumlarda da besledim ama bitkili bir akvaryumdaki renk çeşidini ve sağlıklı bir ortamı yakalaması biraz zor oldu. Genelinde balıklar stres altında idi. Vücutları devamlı kararıyor her zaman köşe bucak kaçıyorlardı. Şu an dere kumu yerine silis kum kullanıyorum. Aslında dere kumu her zaman tercihim olmuştur ama balıkların habitatından mıdır bilinmez kumu eşeleme istekleri çok fazla oluyor. Silis kuma geçişim elimdeki zemin kumunun bir sebepten ötürü bozulması sonucu olmuştu. Fakat şimdi iyi ki geçmişim diyorum.

Beslenme:

      Balıklar tür itibariyle hem otçul hem de etçil bir tür. Yani omnivor besleniyorlar. Besin ihtiyaçlarını karşılarken buna her zaman özen göstermeliyiz. Beslenme ile ilgili çok fazla seçeneğimiz mevcut. Yem olarak genelde bitkisel ağırlıklı pul yemleri tercih ediyorum. Balıklar granül yemlere karşı pekte beklediğim tüketimi göstermediler. Sert olduğu için olsa gerek, yemleri ağızlarında çiğneyip tükürüyorlar. Pul yemleri daha rahat sindirdiklerine şahit oldum. Havansal yem ihtiyaçlarını ise artemia ve beyaz kurt ile sağlıyorum. Ancak bu kadar sınırlı bir besin mönüsüne sahip değiller. Eğer sağlıklı yollardan bulunabiliyorsa birçok canlı yemi hiç sorun çıkarmadan tüketiyorlar. Su piresi, tekir kurusu, kıyılmış karides eti benim verdiğim diğer canlı yemler. Buradan da anlayacağınız gibi sindirebilecekleri her türlü yemi kaliteli ve taze olmak şartı ile bu balıklara verebiliriz.

Üretim:
 
      Bu kısımda söyleyebileceğim çok fazla şey bulunmuyor aslında. Ancak geldiğim aşamaya kadar şunları söyleyebilirim;
      Bolivian Ram alacağınız zaman hemen gidip genç iki balık alırsanız (1 dişi 1 erkek), bunlar ille de eş olacak diye bir şey yok. Yanlış bir inanış var bizde. 1 dişi 1 erkek balık aldığınızda mutlaka o balıkların eş olmalarını istiyoruz. Ancak bu o kadar da kolay değildir. Bu nedenle biraz sayıyı fazla tutup kendi eşlerini kendilerinin seçmelerini sağlarsanız daha iyi olur. İlk durumda da büyük ihtimalle eş tutacaklardır ( sağlık balıklarda tabi) ama bu olasılığı arttırmak yine bizim elimizde unutmayalım. Akvaryumun yükünü abartmamak kaydı ile daha fazla bireye bir arada bakmak her zaman daha iyi sonuçlar verecektir. Siz sağlıklı ortamı sağladığınız sürece balıkların eş tutmamaları gibi bir ihtimal yok denecek kadar az olur bu durumda. Ben sadece balıkların düzenlerini kurup onları kendi hallerine bıraktım. Onun dışında hiçbir çabam olmadı ve şu an 2 çiftim var elimde. Bundan sonraki aşamada yumurtaları yemezler ve yavru alabilirsem. Onu da sizinle yine buradan paylaşacağım.



Diğer Balıklar ve Akvaryum Canlıları İle Uyumu:

      Birçok tetra türü, lepistes, kribensis, ramirezi, diğer canlı doğuranlar ile sorunsuz besledim. Benim akvaryumumda şu an lepistesler, elma salyangozları, 2 otto ve 1 sae, birkaç kiraz karidesi  ile rahat bir şekilde yaşıyorlar. Fakat balıklar eş tuttuğu ve yumurta aldıkları için bu sayıyı yakın zamanda biraz azaltmam gerekecektir. Ama yukarıda da belirttiğim gibi bir balık Bolivian’la anlaşamıyorsa suç kesin diğer balıktadır :D

      Burada yazdığım şeylerin büyük bir kısmı kendi deneyimlerim ve gözlemlerimin sonucudur. İçeriğin çok az bir kısmı bilimsel nitelik taşımaktadır.


      Yazımı bitirmeden önce şunu söylemek isterim. Güney Amerika Cüce’lerinden biri olarak da bilinen bu türe gerçekten ülkemizde pek kıymet verilmemekte. Fakat eş tuttuğunda ve bir aile olduklarında bu canlıların balık olamayacak kadar sosyal bir yapıya büründüğüne şahit oluyorsunuz. Değişik türlere yönelmek isteyenlere tavsiyemdir.
     Bu akvaryumu kurmamda emeği geçen herkese teşekkür eder, sağlıklı balıklar dilerim.

                                                                                                                         Bilgehan Yılmazer

Bolivian Ram Macerası-2


Herkese merhaba…
Yazdığım ilk makalede balıkların habitatı, beslenmesi, gelişimleri ve cinsiyet tayini hakkında bilgi vermiştim. Bu ikinci bölümde ise üreme davranışlarına değineceğim. Eş tutan diğer çiftim, ilkinden 3 gün sonra yumurtladı. Bu sefer geçte olsa onları kameraya çekme şansı buldum. İlk etapta compact makine ile video kaydı yapıyordum. Makineyle daha önce video kaydı almadığım için kalitesi hakkında bilgim yoktu. 1 dakikalık bir kayıttan sonra kontrol ettim ve video kayıt özelliğinin berbat olduğunu öğrendim. :(  Daha sonra video kamera ile kayıt aldım. Fakat ben kamerayı bulup içine boş kaset ayarlayana kadar yumurtaların yarısına yakını dökülmüştü. Kalan kısmı sizinle paylaşıyorum. (Upload sırasında site bu dosyayı Flv formatına çevirdiği için kalite kaybı yaşanmıştır)

Çiftleşme

[VID]http://www.dailymotion.com/video/xd0c8g_bolivian-ram-ciftleyme_animals[/VID]

Bu süreç yaklaşık olarak 30dk ile 45dk arasında sürdü. Gördüğünüz üzere dişi bir miktar yumurta bırakıyor. Erkek bu süreçte alanını korumakla meşgul. Sonra erkek balık gelip yaprak üzerindeki yumurtaları döllüyor. Bu seferde alanı koruma görevi dişi balıkta. Herkes üzerine düşen görevi yerine getiriyor.


Kuluçka Süreci


Bu süreçte dişi balık devamlı yumurtaların başında idi. Erkek balıksa alanı koruyor ve ortalıkta geziniyordu sadece. Fakat 1. günün gecesinde Talihsiz bir olay yaşadım. Vantuzlu çöpçülerimden biri yumurtalarım bulunduğu yaprağın yakınlarında gezinirken bir kuyruk hareketiyle yumurtalara bir miktar kum sıçrattı. Dişi balık yumurtalara yapışmayan kum tanelerini temizledi fakat kalanına dokunmadı. Sazan kadar olan iki vantuzlu çöpçü ve bir adet saeyi akvaryumdan çıkardım o gece. Artık balıklar daha rahat hareket ediyorlardı.





İkinci gün gözlemlerim devam etti. Yumurtaların bir kısmı malum sebepten mantarlaştı. Bu beni çok üzdü işte. Fakat aynı gün bir şeyi fark ettim. Dişi balık yumurtaları yemeye başlamıştı. İlk seferde normaldir deyip ne kadar sürede yumurtaları yiyeceğini gözlemeye başladım. Biraz daha dikkatli baktığımda dişi balığın yumurtaları rastgele değil de belirli yerlerden yediğini gördüm. Hiç aklıma gelmeyen bir şey oldu ve Dişinin sadece mantarlaşan yumurtaları yediğini gördüm. Resmen ayıklıyordu onları. O kadar nazik davranıyordu ki. Bazı yerlerde üst üste binen yumurtalar vardı ve o alanda mantarlı yumurta varsa dokunmamaya özen gösteriyordu. Dişi bu süreçte elinden geldiği kadar mantarlı yumurtaları ayıkladı.

Mantarlaşan Yumurtalar







Yumurtalar artık şeffaf yapısını yitirmişti. Üzerindeki karartılar belirginleşmeye başladı. Yumurtalar olgunlaşıyordu artık. 2. gün de böylelikle sona erdi.

 3. gün kalktığımda yumurtaların çoğunun olmadığını fark ettim.





Bir kısmı zaten mantarlı olduğu için yenmişti ama yinede birçok yumurta kayıptı. Akvaryumu ve Bolivian çiftini gözlemeye devam ettim. Dişi ve erkek balık, yumurtaların bulunduğu yaprak ile yaptıkları yuva arasında gidip geliyordu. Bu arada da yumurtaların olduğu yaprağa her geldiklerinde 1-2 yumurtayı yediklerini gördüm. Neden bilmiyorum ama içimden bir ses müdahale etmemi söyledi ve yumurtaları ayırmayı düşündüm. Yaprağı sarsmadan anabiası yerinden çıkardım. O kadar yavaş davranmama rağmen yumurtaların bir kısmı döküldü. Anabias elimdeyken tekrar fikir değiştirip eski yerine bitkiyi geri diktim. Balıklar tekrar nöbetleşe yumurtalar ve yuva arasında mekik dokumaya başladılar ve arada da bitkiyi dikerken yuvaya doldurduğum kumu boşaltmaya başladılar. Bu süreçte yumurtalar teker teker gidiyordu yine. İlk sefer için normal bir şey olduğunu düşündüm ve kendi hallerine bıraktım.

Ancak daha sonra olayın gidişatına müdahale etmenin ne kadar yanlış olduğunu bir çift Bolivian Ram bana çok iyi gösterdi. Yumurtaları Ağızlarına alıyorlardı, bu doğruydu fakat ağızlarında geveledikten sonra geri tükürdüklerini fark ettim. Doğa ana ile şaka olmaz, ona karışılmaz, Bunu bir kez daha görmüş oldum. Balıklar yumurtaları ağızlarına alıp yumurta zarını (memeliler için plasenta) temizleyip ufacık yavruları geri tükürüyorlardı. İşte o an D-SLR makinemi sattığıma ne kadar pişman oldum anlatamam size. Çünkü bu olayı elimdeki kamera ile görüntülemem mümkün değildi. O an Canon 7D D-SLR ve 100mm macro lens ile neler yakalayabileceğimi düşündükçe hala sinirlerim geriliyor >:(   (Bu arada fotoğrafları video kamera ile çektim. Video kamera 8 yıl öncesinin teknolojisi olmasına rağmen elimdeki compact fotoğraf makinesinden kat kat iyi fotoğraf çekiyor. Allah Zeiss objektifleri üretenden razı olsun :) )

Yumurtaları alıp balık olarak tükürme işlemi bir müddet sürdü ve çok az sayıda yumurta yaprak üzerinde kaldı. Uzun bir süre kalan yumurtalara dokunmadılar. Çıkan yavruları yuvaya taşımışlardı. Yavrular serbest olarak yüzemiyorlar fakat kuyruk hareketleri ile yerlerini belli ediyorlardı. Dişi balık yuvanın yanından ayrılmadan bekliyor, erkek ise sağda solda yavru topluyordu.



[VID]http://www.dailymotion.com/video/xd10m5_bolivian-ram-yeni-yavru_animals[/VID]

Bu 3 gün içinde 2 önemli hata yaptım. Birincisi vantuzlu çöpçüleri akvaryumdan uzaklaştırmamak oldu. Eğer vantuzlu çöpçülerim  boyut olarak bu kadar büyük olmasa sorun yaratacaklarını düşünmüyorum ama bu boydayken (10 cm civarı) dişi ve erkek balık ne kadar uğraşsa da yumurtalardan uzak tutamıyordu. Durum böyle olunca da yumurtaların kuma bulanması ve bir bölümünün mantarlaşması kaçınılmaz oldu. Aynı ortamda salyangozlarımda var. Dişi ve erkek balık, salyangozlardan biri ne zaman yumurtalara veya yuvaya yaklaşsa itekleyerek oradan uzaklaştırıyordu.


Son olarak bu balıkların sosyal bir tür olduklarını biliyordum ama bu kadar ebeveyn içgüdüsüne sahip olmaları beni şaşırttı doğrusu. Eğer yavrular yaptığım bunca hataya rağmen hayatta kalırsa gerçekten şanslıyım. Siz siz olun doğa anaya karışmayın ;)

Herkese Sağlıklı balıklar dilerim…

Bilgehan Yılmazer
roanwolf2011-10-15 13:03:33

Beğenenler: [T]189258,XOCOH38[/T][T]221958,HXYLMZ37[/T]
Teşekkür Edenler: [T]221958,HXYLMZ37[/T]
+1: [T]221958,HXYLMZ37[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

akunakiÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 14/06/2010
İl: Gaziantep
Mesaj: 413
akunakiÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 15 Ekim 2011 19:10
Bilgehan bey maşallah çok güzeller ramlariniz gelişmeyi merakla bekliyorum inş 4 haftadan belli gelmeyen ramlar gelecek hafta geliyor bizim akvaryumculara heralde :) akunaki2011-10-15 19:10:56

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

roanwolfÇevrim Dışı

Kayıt: 31/07/2007
İl: Ankara
Mesaj: 91
roanwolfÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 15 Ekim 2011 22:21
[QUOTE=akunaki] Bilgehan bey maşallah çok güzeller ramlariniz gelişmeyi merakla bekliyorum inş 4 haftadan belli gelmeyen ramlar gelecek hafta geliyor bizim akvaryumculara heralde :) [/QUOTE]

Makale eski biraz. 1-1.5 sene önce yazmıştım. Baya bi yavru aldım. Şu an elimde 6 çift kaldı işte....

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

werneriÇevrim Dışı

Kayıt: 21/07/2010
İl: Zonguldak
Mesaj: 28
werneriÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 05 Ocak 2012 01:17
Şimdi okuyabildim ama gerçekten süper bir makale sizi tebrik eder ve teşekkürlerimi sunarım, Bolivian ram sahibi olmakla beraber çok fazlaca bilgim yoktu ama dikkat çektiğiniz noktalar ve öneriler çok güzel. Teşekkür ederim.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

LordAeronÇevrim Dışı

Kayıt: 04/03/2010
İl: Konya
Mesaj: 261
LordAeronÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 16 Şubat 2012 12:02
http://www.akvaryum.com/Forum/bolivyan_ram_k550081.asp
Öncelikle elinize sağlık bütün Bolivyan ram alanların yaşabileyeceği sorunlara açıklık getirmeye çalışmışsınız.Yukarda verdiğim linkte  yeni almış olduğum iki ram var.Cinsiyet konusunda ne kadar araştırma yapsamda kesin bir karar veremedim.Yanlış anlamadıysam tecrübelerinizden,erkek dişiye göre biraz daha küçük kalıyor.Vent kısımları  daha dar açılı,dişilerinki ise oval.Ama sitede erkeklerin daha iri olduğu yazıyodu.Demekki bu durum genelleme getirmiyor yada sizdeki durum genelden farklı.Konuma bakarak tecrübeleriniz doğrultunuzda yardımlarınızı bekliyorum.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

RooneyÇevrim Dışı

Kayıt: 09/03/2012
İl: Izmir
Mesaj: 58
RooneyÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 17 Mart 2012 18:54
Ramirezi deil mi bu Bolivian Ram?

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ferhataydemirÇevrim Dışı

Kayıt: 13/12/2011
İl: Elazig
Mesaj: 44
ferhataydemirÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 06 Ağustos 2012 15:04
Güzel bir çalışma olmuş.  Ellerinize sağlık bende çok uğraştım, ama bır türlü yaşatamadım.15 Gün önce 4 tane daha aldım. Şeytan kulağına kurşun çok şükür,şu an bir şey yok,ayrıca tavsiyeleriniz uyacağım.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

selsorÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 23/03/2012
İl: Istanbul
Mesaj: 438
selsorÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 13 Mart 2014 14:53
Bolivian Ram besleyenler çoğalıyor.
Bu makale gerçek gözlem içerdiği için tazelemek istedim.
Nacizane benim ekleyeceklerim :

Su şartlarını güzel tolere edebiliyorlar.
Yumurta döktükleri zaman ayırdınız ayırdınız, yavrular çıktıktan sonra bir 10 gün hiç su değişimi bile yapmayın. 
Dekorla kesinlikle oynamayın. 
2 hafta sonra önce erkek balığı, bir kaç gün sonra da dişi balığı ayırın.
Yumurtalar çıkmaya yakın sıcaklığı kademeli yükseltin(27-29 derecelere kadar)
Yavrular çıktıktan sonra çeşmeden direk su eklemeyin.
Yaklaşık 28 günde 1 yumurtluyorlar.
Tek eşli oldukları gibi 1 erkek birden fazla dişinin yumurtalarını dölleyebiliyor.
Bitkili tanklarda renkleri mükemmel oluyor.

Yukarıdaki saydıklarımın çoğunu tecrübe ederek öğrendim.
Yani benim yaptığım hatalardır çoğu.





Beğenenler: [T]189258,XOCOH38[/T]
Teşekkür Edenler: [T]189258,XOCOH38[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

muratzngnÇevrim Dışı

Kayıt: 23/05/2013
İl: Sivas
Mesaj: 894
muratzngnÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 28 Mart 2014 09:17

Bolivian ramlar için suyu yumuşatmak için akvaryuma ne eklenebilir.


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

selsorÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 23/03/2012
İl: Istanbul
Mesaj: 438
selsorÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 28 Mart 2014 15:53
[QUOTE=murat5883]

Bolivian ramlar için suyu yumuşatmak için akvaryuma ne eklenebilir.

[/QUOTE]

Kök ekleyebilirsiniz.
Dış filtre kullanıyorsanız, moss peat diye bir ürün var. Ondan azar azar koyarak yumuşatabilirsiniz.
Forumda bir çay tarifi vardı onu da deneyebilirsiniz.



+1: [T]189258,XOCOH38[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

zekigonlumÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 25/09/2013
İl: Ankara
Mesaj: 1269
zekigonlumÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 12 Ağustos 2017 04:23
Gözleme dayalı güzel bir konu olmuş.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Hylmz37Çevrim Dışı

Kayıt: 24/03/2020
İl: Istanbul
Mesaj: 113
Hylmz37Çevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 08 Mayıs 2021 11:35
[QUOTE=roanwolf]



font color="Red"Bolivian Ram Macerası-1/font

Latince Adı: Microgeophagus altispinosa
Habitatı ve Anavatanı: Brezilya, Bolivya
Beslenme Biçimi: Hem etçil, hem otçul.
Davranış Biçimi: Barışçıl
Kendi Türlerine Davranışı: Barışçıl
Yüzme Seviyesi: Dip
Sıcaklık: 24-28 °C
En Fazla Büyüdüğü Boy: 10 cm
En Az Akvaryum Hacmi: 60 litre
Su Sertliği: Yumuşak
pH: 5.5 - 6.5

      Yukarıdaki özellikler Bolivian Ram’ların hemen hemen her sitede bulabileceğiniz standart özellikleridir. Fakat bu özellikleri beslediğimiz Ram’lerde ne kadar görebiliyoruz. Ben bu yazımda biraz bundan bahsetmek istiyorum.

font color="Red"Balıkların Satın Alınması:/font

      Bu konuda maalesef pek bir seçeneğimizin olmadığı aşikar. İthalat ile ülkemize sokulan bu tür gereken ilgiyi yeterince görmediğinden midir yoksa ticari olarak kar payı düşük olduğundan mıdır pek iyi koşullarda Türkiye’ye girmiyor. Birçok defa bu türü satın almama rağmen her seferinde ölümle sonuçlanması çok canımı sıkmıştı. Her ne yaparsam yapayım bir türlü yaşatamıyordum aldığım balıkları, Elimden geldiği kadar suyu yumuşatmaya çalıştım, yemlemelerine ve dip çekimlerine fazlasıyla özen gösterdim. Yinede Bolivian Ram’lerim her seferinde öldüler. O zaman Anladım ki bu balıklar ya gönderildiği ülkede düzenli bakılmıyorlar ya da ithalatı sırasında pek özen gösterilmiyor.
      Forumdan tanımış olduğum Cem Abim (Kayalıer) ürettiği yavruların bir kısmını bana getirdiğinde ise gerçekten çok mutlu olmuştum. 22 yavrunun elime ulaşması ile macerama kaldığım yerden devam edebilecektim artık. Balıklardan 10 tanesini bir dostumuza verdikten sonra elimde kalan 12 yavru ile beraber yaşam savaşımız tekrar başlamış oldu. Yavruları daha çok küçükken almıştım.

font color="Red"Akvaryuma Adaptasyonları ve Gelişimleri:/font

      Fakat bir taraftan da umutluydum artık. Çünkü yavrularımın doğum yeri Türkiye idi :D  Bu birçok problemi yaşamadan yeni tanklarına adapte etmemi sağladı. İlk etapta 65 cm’lik bir akvaryuma balıkları koydum. Balıkları ilk koyduğumda neredeyse başından hiç ayrılmadan 12 saat kadar nöbet bekledim. Su konusunda büyük bir avantajım vardı tabi. Memleketten dönüşte balıklar için 2 damacana su getirmiştim. Suyu aldığım yer devamlı su sirkülasyonu olan bir göl. Su değerleri ise Amazon Nehri’ne paralel seyreden bir yapıya sahip. Gerçi tam manasıyla eşdeğer diyemem ama birçok açıdan Ankara’nın şebeke suyuna göre mükemmel diyebilirim. İlk etapta taban malzemesi olarak dere kumu kullandım ve elimde olan yaklaşık 10-12 kök anabiası akvaryuma yerleştirdim. Aydınlatma ise sadece 1 adet 15w grolüx ile yapılıyordu. Yemlemede ise kuru yem olarak Flora, spriluna tablet, canlı yem olarak ta artemia kullanıyordum. Belirli bir süre balıkları bu tankta tuttum. Yanlış hatırlamıyorsam 2 ay kadar sonra Daha geniş bir akvaryuma aldım balıkları ve aydınlatma da değişikliğe gidip, 1 adet 18w aquarella ve 1 adet 18w grolüx aydınlatma ile yeni tanka geçiş yaptım. Balıklarım da yeni yerlerine çok çabuk uyum sağladılar. Yeni akvaryum ise 180 litre civarı idi. Burada balıkların gelişiminin ilk akvaryuma göre daha iyi olduğunun farkına vardım. Filtreleme işini ise ilk etapta pipo filtre, daha sonraları ise içini tıka basa doldurduğum ekol 15 ile yapıyordum. Bu sırada yemlemede biraz değişikliğe gittim. Kuru yem olarak flora, granugreen, tetra vegetables yemlerini kullanmaya başladım, Arada spriluna tablet ile destekliyordum. Haftada iki kez artemia ve beyaz kurt ile de canlı yem takviyesi yapıyordum. Zaman ilerledikçe balılar renklenmeye başladı. Artık şeffaf bir yapıdan doğal renklerine giden bir süreç başlamış oldu. Bu arada bu türü beslemek isteyen arkadaşlara bir tavsiyede bulunmak isterim;
      Genel olarak baktığınızda cichlid alt türlerinde eleme işlemi yapan insanlar erkek fazlasını elemek için boyutlarına göre iri olanları belli aralıklarla akvaryumdan çıkarırlar. Bu türde ise olay o kadar kolay olmayabilir sizin için. Balıklarım neredeyse damızlık hale gelene kadar boyutları arasında pek bir fark olmadığını gözlemledim. Neredeyse eşdeğer bir büyüme eğrisi gösterdiler. Baktım ki olacak gibi değil, akvaryumdan hiç balık çıkarmadım ve büyütmeye devam ettim.
 
font color="Red"Cinsiyet Tayini:/font

     İşin en zor kısmı burasıydı benim için. İnternet ortamında taramadığım kaynak kalmadı neredeyse. Fakat her girdiğim sitede birbirinin aynı olan bir metin karşıma çıkıyordu.
font color="Blue"‘’ Cinsiyet Ayrımı: Dişiler; erkeklerden biraz daha küçük olurlar ve biraz daha renksiz olurlar. Dişi erkek ayrımı zordur. Erkeklerin arka yüzgeçleri daha büyük ve sivri uçludur. Dişilerinki daha yuvarlaktır. ‘’ /font
Artık bu yazıyı görmekten bıkmıştım çünkü balıklarımı burada belirtilen özelliklere göre ayıramıyordum. Biraz daha araştırma sonucunda bazı kaynaklarda daha farklı yöntemler kullanıldığını gördüm. Bunlardan birincisi erkeklerin kuyruk uçlarındaki sivriliklerin dişilere göre daha belirgin olmasıydı, bir diğeri ise sırt yüzgeçlerinin başladığı yerdeki siyah kısmın dişiye göre daha uzun olduğuydu. İlki zaten ilk kısımın zaten bana bir faydası dokunmamıştı. İkinci kısımda yazdığım yönteme gelince; Balıklarımdan iki tanesi bu yöntemi incelediğim zamanlarda eş tuttu. Fakat gördüm ki balıklarımın ikisi de yapı olarak birbirine çok benziyorlardı. İkisinde de kuyruk uçları sivriliği birbirine çok yakındı ve sırt yüzgeçlerinin siyah kısmı neredeyse ikisinde de aynı uzunlukta idi. Ancak balıkların eş tuttukları da gün gibi ortada. İkinci yöntem de beni pek tatmin etmedi böylelikle. Balıklarım eşti ama hangisi dişi hangisi erkek bunu bilemiyordum. Şunu da söylemeden geçemeyeceğim iki balıkta birbirine kur yapıyor ve her ikisi de titriyordu bu arada. Tek eşi balıkların diğer türlere göre daha sosyal bir aile yapısına sahip olduğunu birkaç yerde okumuştum ve bu işimi iyiden iyiye zorlaştırdı maalesef. Araştırmaya devam ettim yine. Kısa bir süre önce farklı bir metot buldum. Aşağıdaki iki fotoğraf yardımıyla cinsiyet tayini hakkında bulduğum şeyleri paylaşmak istiyorum şimdi.

a href="#" target="_blank"a href="http://img683.imageshack.us/img683/5781/user7666pic392112296450.jpg" class="highslide" onclick="return hs.expand(this)"img src="http://img683.imageshack.us/img683/5781/user7666pic392112296450.jpg" style="max-width: 320px;" //a/a

      Üstteki  fotoğrafa bakarsanız vent açıklığının arka yüzgece doğru dar bir açı yaptığını ve daha dar, sivri bir yapıda olduğunu görürsünüz. Bu bizim erkeğimiz işte. Alttaki fotoğrafta ise vent açıklığı daha geniş ve oval bir yapıda ve ayriyeten erkeğinkine göre daha geniş bir açı ile direk aşağıya bakıyor. Burada kullandığım fotoğraflar çok net değil ama akvaryumunuzda baktığınızda bunu daha iyi fark edeceğinize eminim. Bir diğer belirgin bir fark ise benimde kendi balıklarımda gözlemlediğim vücut biçimi. İlk fotoğraftaki erkeğin vücut yapısı dişiye göre zayıf görünüyor. İlk başlarda bunun gelişimsel evrelerde yaşanılan bir farklılık olduğunu düşünmüştüm (az yem yeme, parazit vs.) Fakat sonra baktığımda bütün dişilerimin tombul, erkekleriminse zayıf olduğunu gördüm. Ancak yine söylemek istiyorum. Elimde olan 12 balığı da ne arka yüzgeçlerinden, ne sırt yüzgeçlerinden, ne de kuyruk sivriliğinden ayırt edebildim.  Eş tutan çiftim dün ilk kez yumurtladı ve yumurtalar sanırım gece olunca yendi. Bu sırada bir çiftim daha oldu akvaryumda…

Erkek Balık

a href="#" target="_blank"a href="http://img46.imageshack.us/img46/278/malevent.jpg" class="highslide" onclick="return hs.expand(this)"img src="http://img46.imageshack.us/img46/278/malevent.jpg" style="max-width: 320px;" //a/a

Dişi Balık

a href="#" target="_blank"a href="http://img28.imageshack.us/img28/6112/femalevent.jpg" class="highslide" onclick="return hs.expand(this)"img src="http://img28.imageshack.us/img28/6112/femalevent.jpg" style="max-width: 320px;" //a/a


      Tür olarak bana mı böyle denk geldi bilmiyorum ama eş tutmalarına rağmen pek bir agresiflik gözlemlemedim. Akvaryumda kiraz karidesler ile beraber yaşıyorlar. Bir keresinde bir karidesi balığımın üzerinde gezinirken bile gözlemledim. Yani benim bu konudaki şaka ile karışık yorumum; Eğer akvaryumunuzda bu tür başka bir tür ile kavga ediyorsa suçlu kesin diğer balığınızdır :D

a href="#" target="_blank"a href="http://img687.imageshack.us/img687/6224/sany0544.jpg" class="highslide" onclick="return hs.expand(this)"img src="http://img687.imageshack.us/img687/6224/sany0544.jpg" style="max-width: 320px;" //a/a

font color="Red"Akvaryum ve Su Şartları:/font

       Balıkları 26-27 derece arasında bir su sıcaklığında besliyorum. Ph 6.5 civarı. Herhangi bir ilaç kullanmıyorum. Pek de iyi bakmıyorum aslında bu ilaç mevzusuna. Sadece arada aklıma gelirse deep sıvı gübre ve Göl suyu kalmadığında ise ph düşürmek için çay ilave ediyorum. Benim Akvaryum hacmi olarak yorumum her zaman imkanlar dahilinde beslenebilecek en büyük akvaryumda beslemek. Bolivian Ram’lerin gerçek renklerini görmek istiyorsanız mutlaka suyun ph aralığını 5.5-6.5 aralığına çekmeli ve akvaryumu bitkilendirmelisiniz. Daha önceki deneyimlerimde bu balıkları cama-cam akvaryumlarda da besledim ama bitkili bir akvaryumdaki renk çeşidini ve sağlıklı bir ortamı yakalaması biraz zor oldu. Genelinde balıklar stres altında idi. Vücutları devamlı kararıyor her zaman köşe bucak kaçıyorlardı. Şu an dere kumu yerine silis kum kullanıyorum. Aslında dere kumu her zaman tercihim olmuştur ama balıkların habitatından mıdır bilinmez kumu eşeleme istekleri çok fazla oluyor. Silis kuma geçişim elimdeki zemin kumunun bir sebepten ötürü bozulması sonucu olmuştu. Fakat şimdi iyi ki geçmişim diyorum.

font color="Red"Beslenme:/font

      Balıklar tür itibariyle hem otçul hem de etçil bir tür. Yani omnivor besleniyorlar. Besin ihtiyaçlarını karşılarken buna her zaman özen göstermeliyiz. Beslenme ile ilgili çok fazla seçeneğimiz mevcut. Yem olarak genelde bitkisel ağırlıklı pul yemleri tercih ediyorum. Balıklar granül yemlere karşı pekte beklediğim tüketimi göstermediler. Sert olduğu için olsa gerek, yemleri ağızlarında çiğneyip tükürüyorlar. Pul yemleri daha rahat sindirdiklerine şahit oldum. Havansal yem ihtiyaçlarını ise artemia ve beyaz kurt ile sağlıyorum. Ancak bu kadar sınırlı bir besin mönüsüne sahip değiller. Eğer sağlıklı yollardan bulunabiliyorsa birçok canlı yemi hiç sorun çıkarmadan tüketiyorlar. Su piresi, tekir kurusu, kıyılmış karides eti benim verdiğim diğer canlı yemler. Buradan da anlayacağınız gibi sindirebilecekleri her türlü yemi kaliteli ve taze olmak şartı ile bu balıklara verebiliriz.

font color="Red"Üretim:/font
 
      Bu kısımda söyleyebileceğim çok fazla şey bulunmuyor aslında. Ancak geldiğim aşamaya kadar şunları söyleyebilirim;
      Bolivian Ram alacağınız zaman hemen gidip genç iki balık alırsanız (1 dişi 1 erkek), bunlar ille de eş olacak diye bir şey yok. Yanlış bir inanış var bizde. 1 dişi 1 erkek balık aldığınızda mutlaka o balıkların eş olmalarını istiyoruz. Ancak bu o kadar da kolay değildir. Bu nedenle biraz sayıyı fazla tutup kendi eşlerini kendilerinin seçmelerini sağlarsanız daha iyi olur. İlk durumda da büyük ihtimalle eş tutacaklardır ( sağlık balıklarda tabi) ama bu olasılığı arttırmak yine bizim elimizde unutmayalım. Akvaryumun yükünü abartmamak kaydı ile daha fazla bireye bir arada bakmak her zaman daha iyi sonuçlar verecektir. Siz sağlıklı ortamı sağladığınız sürece balıkların eş tutmamaları gibi bir ihtimal yok denecek kadar az olur bu durumda. Ben sadece balıkların düzenlerini kurup onları kendi hallerine bıraktım. Onun dışında hiçbir çabam olmadı ve şu an 2 çiftim var elimde. Bundan sonraki aşamada yumurtaları yemezler ve yavru alabilirsem. Onu da sizinle yine buradan paylaşacağım.

a href="#" target="_blank"a href="http://img504.imageshack.us/img504/6281/sany0542.jpg" class="highslide" onclick="return hs.expand(this)"img src="http://img504.imageshack.us/img504/6281/sany0542.jpg" style="max-width: 320px;" //a/a

font color="Red"Diğer Balıklar ve Akvaryum Canlıları İle Uyumu:/font

      Birçok tetra türü, lepistes, kribensis, ramirezi, diğer canlı doğuranlar ile sorunsuz besledim. Benim akvaryumumda şu an lepistesler, elma salyangozları, 2 otto ve 1 sae, birkaç kiraz karidesi  ile rahat bir şekilde yaşıyorlar. Fakat balıklar eş tuttuğu ve yumurta aldıkları için bu sayıyı yakın zamanda biraz azaltmam gerekecektir. Ama yukarıda da belirttiğim gibi bir balık Bolivian’la anlaşamıyorsa suç kesin diğer balıktadır :D

      Burada yazdığım şeylerin büyük bir kısmı kendi deneyimlerim ve gözlemlerimin sonucudur. İçeriğin çok az bir kısmı bilimsel nitelik taşımaktadır.


      Yazımı bitirmeden önce şunu söylemek isterim. Güney Amerika Cüce’lerinden biri olarak da bilinen bu türe gerçekten ülkemizde pek kıymet verilmemekte. Fakat eş tuttuğunda ve bir aile olduklarında bu canlıların balık olamayacak kadar sosyal bir yapıya büründüğüne şahit oluyorsunuz. Değişik türlere yönelmek isteyenlere tavsiyemdir.
     Bu akvaryumu kurmamda emeği geçen herkese teşekkür eder, sağlıklı balıklar dilerim.

                                                                                                                         Bilgehan Yılmazer

font color="Red"Bolivian Ram Macerası-2/font


Herkese merhaba…
Yazdığım ilk makalede balıkların habitatı, beslenmesi, gelişimleri ve cinsiyet tayini hakkında bilgi vermiştim. Bu ikinci bölümde ise üreme davranışlarına değineceğim. Eş tutan diğer çiftim, ilkinden 3 gün sonra yumurtladı. Bu sefer geçte olsa onları kameraya çekme şansı buldum. İlk etapta compact makine ile video kaydı yapıyordum. Makineyle daha önce video kaydı almadığım için kalitesi hakkında bilgim yoktu. 1 dakikalık bir kayıttan sonra kontrol ettim ve video kayıt özelliğinin berbat olduğunu öğrendim. :(  Daha sonra video kamera ile kayıt aldım. Fakat ben kamerayı bulup içine boş kaset ayarlayana kadar yumurtaların yarısına yakını dökülmüştü. Kalan kısmı sizinle paylaşıyorum. (Upload sırasında site bu dosyayı Flv formatına çevirdiği için kalite kaybı yaşanmıştır)

font color="Red"Çiftleşme/font

[VID]http://www.dailymotion.com/video/xd0c8g_bolivian-ram-ciftleyme_animals[/VID]

Bu süreç yaklaşık olarak 30dk ile 45dk arasında sürdü. Gördüğünüz üzere dişi bir miktar yumurta bırakıyor. Erkek bu süreçte alanını korumakla meşgul. Sonra erkek balık gelip yaprak üzerindeki yumurtaları döllüyor. Bu seferde alanı koruma görevi dişi balıkta. Herkes üzerine düşen görevi yerine getiriyor.

font color="Red"
Kuluçka Süreci/font

Bu süreçte dişi balık devamlı yumurtaların başında idi. Erkek balıksa alanı koruyor ve ortalıkta geziniyordu sadece. Fakat 1. günün gecesinde Talihsiz bir olay yaşadım. Vantuzlu çöpçülerimden biri yumurtalarım bulunduğu yaprağın yakınlarında gezinirken bir kuyruk hareketiyle yumurtalara bir miktar kum sıçrattı. Dişi balık yumurtalara yapışmayan kum tanelerini temizledi fakat kalanına dokunmadı. Sazan kadar olan iki vantuzlu çöpçü ve bir adet saeyi akvaryumdan çıkardım o gece. Artık balıklar daha rahat hareket ediyorlardı.

a href="#" target="_blank"a href="http://i39.tinypic.com/33wmy45.jpg" class="highslide" onclick="return hs.expand(this)"img src="http://i39.tinypic.com/33wmy45.jpg" style="max-width: 320px;" //a/a

a href="#" target="_blank"a href="http://i41.tinypic.com/lh6yr.jpg" class="highslide" onclick="return hs.expand(this)"img src="http://i41.tinypic.com/lh6yr.jpg" style="max-width: 320px;" //a/a

İkinci gün gözlemlerim devam etti. Yumurtaların bir kısmı malum sebepten mantarlaştı. Bu beni çok üzdü işte. Fakat aynı gün bir şeyi fark ettim. Dişi balık yumurtaları yemeye başlamıştı. İlk seferde normaldir deyip ne kadar sürede yumurtaları yiyeceğini gözlemeye başladım. Biraz daha dikkatli baktığımda dişi balığın yumurtaları rastgele değil de belirli yerlerden yediğini gördüm. Hiç aklıma gelmeyen bir şey oldu ve Dişinin sadece mantarlaşan yumurtaları yediğini gördüm. Resmen ayıklıyordu onları. O kadar nazik davranıyordu ki. Bazı yerlerde üst üste binen yumurtalar vardı ve o alanda mantarlı yumurta varsa dokunmamaya özen gösteriyordu. Dişi bu süreçte elinden geldiği kadar mantarlı yumurtaları ayıkladı.

Mantarlaşan Yumurtalar

a href="#" target="_blank"a href="http://i44.tinypic.com/inr8g3.jpg" class="highslide" onclick="return hs.expand(this)"img src="http://i44.tinypic.com/inr8g3.jpg" style="max-width: 320px;" //a/a

a href="#" target="_blank"a href="http://i39.tinypic.com/20j0gmd.jpg" class="highslide" onclick="return hs.expand(this)"img src="http://i39.tinypic.com/20j0gmd.jpg" style="max-width: 320px;" //a/a

a href="#" target="_blank"a href="http://i42.tinypic.com/2q01q9y.jpg" class="highslide" onclick="return hs.expand(this)"img src="http://i42.tinypic.com/2q01q9y.jpg" style="max-width: 320px;" //a/a

Yumurtalar artık şeffaf yapısını yitirmişti. Üzerindeki karartılar belirginleşmeye başladı. Yumurtalar olgunlaşıyordu artık. 2. gün de böylelikle sona erdi.

 3. gün kalktığımda yumurtaların çoğunun olmadığını fark ettim.

a href="#" target="_blank"a href="http://i41.tinypic.com/34np3sy.jpg" class="highslide" onclick="return hs.expand(this)"img src="http://i41.tinypic.com/34np3sy.jpg" style="max-width: 320px;" //a/a

a href="#" target="_blank"a href="http://i41.tinypic.com/34q1np1.jpg" class="highslide" onclick="return hs.expand(this)"img src="http://i41.tinypic.com/34q1np1.jpg" style="max-width: 320px;" //a/a

Bir kısmı zaten mantarlı olduğu için yenmişti ama yinede birçok yumurta kayıptı. Akvaryumu ve Bolivian çiftini gözlemeye devam ettim. Dişi ve erkek balık, yumurtaların bulunduğu yaprak ile yaptıkları yuva arasında gidip geliyordu. Bu arada da yumurtaların olduğu yaprağa her geldiklerinde 1-2 yumurtayı yediklerini gördüm. Neden bilmiyorum ama içimden bir ses müdahale etmemi söyledi ve yumurtaları ayırmayı düşündüm. Yaprağı sarsmadan anabiası yerinden çıkardım. O kadar yavaş davranmama rağmen yumurtaların bir kısmı döküldü. Anabias elimdeyken tekrar fikir değiştirip eski yerine bitkiyi geri diktim. Balıklar tekrar nöbetleşe yumurtalar ve yuva arasında mekik dokumaya başladılar ve arada da bitkiyi dikerken yuvaya doldurduğum kumu boşaltmaya başladılar. Bu süreçte yumurtalar teker teker gidiyordu yine. İlk sefer için normal bir şey olduğunu düşündüm ve kendi hallerine bıraktım.

Ancak daha sonra olayın gidişatına müdahale etmenin ne kadar yanlış olduğunu bir çift Bolivian Ram bana çok iyi gösterdi. Yumurtaları Ağızlarına alıyorlardı, bu doğruydu fakat ağızlarında geveledikten sonra geri tükürdüklerini fark ettim. Doğa ana ile şaka olmaz, ona karışılmaz, Bunu bir kez daha görmüş oldum. Balıklar yumurtaları ağızlarına alıp yumurta zarını (memeliler için plasenta) temizleyip ufacık yavruları geri tükürüyorlardı. İşte o an D-SLR makinemi sattığıma ne kadar pişman oldum anlatamam size. Çünkü bu olayı elimdeki kamera ile görüntülemem mümkün değildi. O an Canon 7D D-SLR ve 100mm macro lens ile neler yakalayabileceğimi düşündükçe hala sinirlerim geriliyor >:(   (Bu arada fotoğrafları video kamera ile çektim. Video kamera 8 yıl öncesinin teknolojisi olmasına rağmen elimdeki compact fotoğraf makinesinden kat kat iyi fotoğraf çekiyor. Allah Zeiss objektifleri üretenden razı olsun :) )

Yumurtaları alıp balık olarak tükürme işlemi bir müddet sürdü ve çok az sayıda yumurta yaprak üzerinde kaldı. Uzun bir süre kalan yumurtalara dokunmadılar. Çıkan yavruları yuvaya taşımışlardı. Yavrular serbest olarak yüzemiyorlar fakat kuyruk hareketleri ile yerlerini belli ediyorlardı. Dişi balık yuvanın yanından ayrılmadan bekliyor, erkek ise sağda solda yavru topluyordu.

a href="#" target="_blank"/aa href="#"a href="http://i43.tinypic.com/dtyrr.jpg" class="highslide" onclick="return hs.expand(this)"img src="http://i43.tinypic.com/dtyrr.jpg" style="max-width: 320px;" //a/a

[VID]http://www.dailymotion.com/video/xd10m5_bolivian-ram-yeni-yavru_animals[/VID]

Bu 3 gün içinde 2 önemli hata yaptım. Birincisi vantuzlu çöpçüleri akvaryumdan uzaklaştırmamak oldu. Eğer vantuzlu çöpçülerim  boyut olarak bu kadar büyük olmasa sorun yaratacaklarını düşünmüyorum ama bu boydayken (10 cm civarı) dişi ve erkek balık ne kadar uğraşsa da yumurtalardan uzak tutamıyordu. Durum böyle olunca da yumurtaların kuma bulanması ve bir bölümünün mantarlaşması kaçınılmaz oldu. Aynı ortamda salyangozlarımda var. Dişi ve erkek balık, salyangozlardan biri ne zaman yumurtalara veya yuvaya yaklaşsa itekleyerek oradan uzaklaştırıyordu.


Son olarak bu balıkların sosyal bir tür olduklarını biliyordum ama bu kadar ebeveyn içgüdüsüne sahip olmaları beni şaşırttı doğrusu. Eğer yavrular yaptığım bunca hataya rağmen hayatta kalırsa gerçekten şanslıyım. Siz siz olun doğa anaya karışmayın ;)

Herkese Sağlıklı balıklar dilerim…

Bilgehan Yılmazer




editededitIDroanwolf/editIDeditDate2011-10-15 13:03:33/editDate/edited[/QUOTE]
Ellerinize sağlık keşke fotoğraflar gitmeseydi

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir