BU İŞKENCEYE ORTAK OLMAYIN !

atalarımız boşuna sed yaptırtmamıs bunlara.....

Geçen gün tankın dibindeki irice yem artığını maşa ile almaya çalışıyordum. benim bettam çok meraklıdır, özellikle maşalara karşı. hemen gelir olay yeri inceleme yapar. dirseğim aniden masadan kayınca maşayı bettanın ağzına çarptım istemeden. içim cız etti birden. 2 saat balığı incelemedim canını yaktım mı diye, bir şey oldu mu diye. birde balığı elime alıp ona şırıngayla boya enjekte ettiğimi düşünüyorum da, tüylerim diken diken oluyor.

Aslında hepimizin payı var bu vahşette. sistemin para kaynağıyız hepimiz. akvaryum adına aldığımız en ufak şey sektörü büyütüyor. sektör büyüdükçe böyle görüntüler sıkça oluyor, olacakta maalesef. biz almasak dünyada bir sürü insan alacak.

hepimiz rengarenk özel tür bir betta, lepistes, discus vs. sahibi olmak istiyoruz. ve bu balıkların doğada böyle olmadığını biliyoruz. bu balıkların akvaryumumuza gelmeden geçirdiği süreci ise gözardı ediyoruz. hepimiz herhangi bir balığın ÖZEL TÜRüne sahip olmak isteriz. hiçbir canlının özel türünün olmadığını, özel tür dediğimiz o canlıların çok uzun yıllar süren denemelerin, laboratuvar çalışmalarının bir sonucu olduğunu biliyoruz.

Uzun lafın kısası Umut bey, açtığınız konu kaşındıkça kanayacak bir konu. keşke hepimiz doğal ortamlarını yaratmaya çalıştığımız balıkların, DOĞAL OLANLARIna  bakmayı tercih etsek en azından, belki de milyonlarca canlının laboratuvarlar da deney malzemesi olmasını engellerdik. ama hangimiz evlat gibi sevdiğimiz balıklarımızdan ayrılabiliriz o da tartışılır. 

Yani ne yardan geçebiliyoruz, ne de serden...