CALVUS DEMOSONİ S.PRENSES

Sarı prenses hem otçul hem etçildir ancak ağırlıklı olarak otçul beslenir. Yani yanlış yazmadım. Mbuna familyası ağırlık olarak otçul beslenir. Mbunalar makalesini okumanızı öneririm. Demasoni hakkında ise neredeyse %90 otçul beslenen bir türdür. Bu türlere yani mbunalara protein ağırlıklı yem verirseniz kısa sürede bu malawi balıklarında yağlanma görürsünüz..

 

Tabii ki hayvansal proteinli yemler verirseniz bütün balıklar yiyecektir ama bu, o balıkların tamamının etçil olduğu anlamına gelmez. Altuğ Bey haklı. 

 

Malawi mbunalarının ağırlıklı diyeti otçul olmalıdır. Aksi takdirde güzelliğini kaybetmiş, yağlanmış, ve mutsuz balıklara dönüşürler. Mesela; Aradaki farka bakın.

 

 

 

 

Sanırım açıklayıcı olabilmiştir....

 

İnternet üzerinden ulaşılabilinecek Türkçe kaynaklar sınırlıydı. Türkçe yazılmış ve Türkçe'ye çevrilen kitaplar iki elin parmaklarını geçmiyordu. Hoş şimdi de kitap konusu çok farklı değil ya... Yabancı dil bilmeyen hobiciler bilgiye ulaşma yolunda çok da şanslı değillerdi kısacası, belirli bir kesimin dışında.

 

Gerek bizim sitemizin katkıları, gerekse bilgi paylaşım ağlarının artışı bu açığı kapatma yolunda önemli yollar katettirdiler. Bu önemli gelişmeler artık bilgiye ulaşmamızı kolaylaştırdı. Sitemizde önemli sayıda çevrilmiş makale, forum yoluyla paylaşılmış hatırı sayılır miktarda bilgi mevcut. Bu artacak da.

 

Burada hobicilere düşen görev, bazen bilimsel bilgileri göreceli tecrübelere tercih ederek bu bilgileri uygulamak ve sonuçları görmektir.

 

Otçul beslenen balıkları etçil besinlerle besleyerek balıkları öldürmeyebiliriz. Belki üremelerini de engellemiş olmayız. Fakat orta ve uzun vadede mutlaka zarar vermiş oluruz. Gerek anatomik yapısına, gerekse ömrüne ve sağlığına müdahalede bulunmuş oluruz. Hatta daha uzun vadede nesillerine etki edecek değişikliklere yol açma yolunda etki etmiş oluruz.

 

Ama araştırmacıların, akademistlerin yazdığı makaleleri ve kitapları ciddiye alarak söylediklerini uygularsak emin olun daha doğru işler yapmış oluruz.

 

Balıkları üretme hırsı ile yapılan kimyasal ve hormonal müdahaleler, yanlış ve zamansız kusturma gibi kar amaçlı üretici mantığı, hobicilerinde mantığı haline gelmiş durumda. Bu beni inanılmaz üzüyor. Hobici ve üretici mantığı 10 yıl öncesiyle aynı değil maalesef. O zamanlar balıklar daha güzeldi, daha sağlıklıydı. Süreç içerisinde yanlış uygulamalar balıkları değiştirdi. Bu sadece sarı prenses ve diğer cichlid çeşitleri ile ilgili bir konu değil. Lepistes'den tutunda aklınıza gelen birçok türe kadar böyle.

 

Tüm bunları göz önüne alırsak, doğru ve etik bir akvaristlik için önce, en azından doğru diyeti uygulayalım. Bu konuda herkes bir hemfikir olsun ki, diğer problemleri tartışmaya başlayalım.

 

Sağlıklı ve bilinçli bir hobi hayatı için önümüzde çözmemiz gereken çok problem var. Küçükleri konusunda hemfikir olamazsak işimiz zor...

 

 

 

 

 

Tüm bunları göz önüne alırsak, doğru ve etik bir akvaristlik için önce, en azından doğru diyeti uygulayalım.

[/QUOTE]

 

İşde bu yüzden aşağıdaki link'e yorumlarınızı yazmanızı istiyorum.