Şu yanık konusu


MithrilÇevrim Dışı

Kayıt: 26/04/2006
İl: Istanbul
Mesaj: 499
MithrilÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 14 Aralık 2006 11:18

Bu forumdan o kadar çok yararlı şey öğrendim ki bunu inkar etmek yalancılık olur. Ama öğrenipte hoşlanmadığım bir konu varsa şu yanık konusu.

Evet yanık discus deyimi. 20 Tane kadar discusum tankımda mesut mutlu yaşayıp gidiyorlar. Bunlar 6 aylık yavrular. Kimi hızlı gelişiyor kimi yavaş ve ben bu forumda okuduklarımdan dolayı az gelişen ve çok gelişen discuslarıma yanıklar, yanık olmayanlar diye bakmaya başladım. Onların birer canlı olduğunu YANIK olsalar bile değerli olduklarını maalesef bu forum yüzünden unutmaya başladım. Ben balıklarımı en güzel benim balığım yarışmasına sokmayacağım, ben balığımı gözünü para bürümüş tüccar akvaryumcuların eline bırakmayacağım. Ben balığımı evimde elimden geldiğince besleyip uzun yaşatmaya çalışacağım.

Renkleri şöyle, şekilleri böyle, sertifikası falancadan, ırkı şu, modeli bu demeden sadece besleyeceğim. Bu düşünceme katılmayan mutlaka olacaktır. Herkesin fikrine saygılıyım ama bu benim fikrim. Akvaryum meselesinin özünde evinizde bir hayvan beslemek yatmalı (bu yine benim fikrim). Safkan olmasada, belki bir yüzgeci kopuk olsada yada tek gözü kör olsada, yanık olsada.

Ortaya çıkıp en safkan en özenilen balıklarının resimlerini sergileyen arkadaşlar elbette olacaktır ve hatta ülkemizi yurt dışında temsil etsinler ve başarılara imza atsınlar bizde millet olarak övünelim. Ama ben safkan bir 750 dolarlık köpek beslemek yerine köpek barınaklarından birine gidip bakıma ihtiyacı olan, bir eve ihtiyacı olan köpek almayı tercih ederim.  

Ben discuslarıma yanık dedirtmem, bu yüzdende burada fotoğrafını yayınlamam. O benim balığımdır yanık yada az pişmiş olması değildir önemli olan. Benim için önemli olan yaşamasıdır, benimle yaşaması. Ben balıklarımı seviyorum yanık olsalarda olmasalarda. Bu yüzden konuyu sizinle paylaşmama rağmen balıklarımı paylaşmamayı tercih ediyorum. Çünkü az gelişen balığımın yanık denilerek aşağılanmasını, sınıflandırılmasını ve sanki balık değilmiş gibi değerlendirilmesini istemiyorum.

Herkese sağlıklı balıklar,

Mithril2006-12-14 11:39:38

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

AtlanticÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 20/08/2006
İl: Istanbul
Mesaj: 1691
AtlanticÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 14 Aralık 2006 11:25

Kemal Bey,

Çok güzel yazmışsınız, ben de sizinle aynı duyguları paylaşıyorum. Yanıkta olsa, o sizin discusunuz. Gerisi boş... Tebrik ederim sizi

Saygılar,

 


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

MithrilÇevrim Dışı

Kayıt: 26/04/2006
İl: Istanbul
Mesaj: 499
MithrilÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 14 Aralık 2006 11:31

Sayın Olgay Bey, teşekkür ederim katıldığınız için. Farklı görüşleri olan bana katılmayanlarda olacaktır ama herkes fikirin söyleyecek kadar özgür olmalı. Yoksa fikrini söyleyenler ve söyleyemeyenler olarak sınıflara ayrılırız. Balıkların sınıflandırılmasından hoşlanmıyorum. Kim neyi beğeniyor kendine neyi yakın buluyorsa onu beslesin, ama balığını sınıflandırmasın düşüncesini taşıyorum. Az gelişen balığım az gelişmişse bu balığın suçu değil.

Sağlık balıklar,

olgi2007-05-25 21:57:56

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

AtlanticÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 20/08/2006
İl: Istanbul
Mesaj: 1691
AtlanticÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 14 Aralık 2006 11:44

Tabiki balığın suçu değil Kemal Bey. Bir çok arkadaş eminim sizinle aynı fikirde olacaktır. Yada şöyle diyelim, içinde gerçek hayvan sevgisi olan bir çok arkadaş aynı fikirde olacaktır.

Bence önemli olan discusun sizinle beraber sağlıklı ve mutlu yaşaması, sizi tanıması. Discus çok sosyal ve çok özel bir balık. Hiç bir balığa benzemiyor. Discus' unun yanık kalmasını hiç kimse istemez, ama kaldıysa da dediğiniz gibi bu onun suçu değil... Ayrım yapılmaması ve aşağılanmaması görüşündeyim.


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

kocalogluÇevrim Dışı

Kayıt: 12/12/2006
İl: Istanbul
Mesaj: 15
kocalogluÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 14 Aralık 2006 11:53
aynı düşüncelere katılıyom.bendede yaralı balıklar var yaralı dıye onları atamam.takı son nefeslerini verene kadar beslerim ve gözüm gibi bakarım onlar benım çocuklarım gıbı.insan çocuklarına nasıl kıyamazsa bende kıyamam.bazen elimizde olmadan yaralanmalar ,hastalıklar oluyo olsun varsın yinede balıklarımızı yaşatmak bizim en kudretli görevimizdir.soluk veya canlı renk.yaralı veya saglam ,yavru verir vermez ben bunlara bakmam yaşıyolarmı.yuvalarında azda onla mutlularmı benım için en büyük mutluluk budur.saygılar

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ahmetondulÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 11/08/2006
İl: Bitlis
Mesaj: 253
ahmetondulÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 14 Aralık 2006 12:08

 Kemal bey size katılıyorum.Ben hayvan severim ne tür olursa olsun ne cins olursa olsuın bütün hayvanları seviyorum ve severek besliyecemde bunu ben istediğim için değil elimde değil bütün hayvanları seviyorum ve severekde besleyeceğim.Saygılar


spalt2006-12-14 18:14:36

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

feyzalÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 24/06/2006
İl: Istanbul
Mesaj: 1677
feyzalÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 14 Aralık 2006 12:14
Bravo Kemal bey.Çok güzel yazmışsınız.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

MithrilÇevrim Dışı

Kayıt: 26/04/2006
İl: Istanbul
Mesaj: 499
MithrilÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 14 Aralık 2006 12:16

Sayın Olgay ve Berkan hassasiyetiniz için teşekkür ederim.

Duyarlılık tüm yaşama karşı olmalıdır. Çevremizde ne varsa kısaca hepsine. Çok üzülerek bu forumda bazı şeyleri okudum. Örneğin zebra balıklarına değersiz denildi, bazı bitkilere çok hızlı geliştikleri için akvaryumunuzdan çıkarın tavsiyeleri verildi. Kime göre değersiz? Görecelerimizi ne yada kim belirliyor? Bir akvaryumcunun ağzından dökülen kelimeler bizi yönlendirmemeli, içimizdeki hayvan sevgisi bizi yönlendirmeli diye düşünüyorum.

Bu durumda en iyi akvarist evine beslemek için balık satın almayan ve bu şekilde balık ticaretini desteklemeyen, dolayısıyle tüm balıkların kendi doğal yaşam alanlarında kalmasına destek veren midir? Yoksa zaten doğal yaşam alanından kopartılıp getirilen bu balıkların yaşam mücadelesine elinden geldiğince destek verenmidir? Yoksa her ikiside mi?

Çok uzun oluyor yazılarım galiba özür dilerim.

 

Ahmet bey ve Mert bey sizlerede ben hassasiyetiniz için teşekkür ederim. Umarım bu fikirlerim sizler gibi birçok arkadaşımız tarafından destek görür ve balıklarımıza yanık, ucuz, değersiz gibi sıfatlar takmaktan vazgeçip onlar için ne yapabiliriz onu tartışabiliriz.

Okuyan 155 kişi yorumlayan 4 kişi, işte bu konudaki hassasiyet oranımız. İnsanlar sadece okuyor belki kimileri giriyor bakıyor yazıyı uzun buluyor ve okumadan çıkıyor. Millet olarak okumama huyumuzun ortaya çıktığını görüyorum. Keşke birisi çıksaydı da "Arkadaşım ben senin fikrine katılmıyorum" diyebilseydi.

Saygılarımla,

Mithril2006-12-14 13:42:0

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Bora ÜnverÇevrim Dışı

Kayıt: 22/06/2006
İl: Ankara
Mesaj: 523
Bora ÜnverÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 14 Aralık 2006 15:17

Kemal bey fikirlerinize katılmamak mümkün değil.Ama hobi içinde bazı konuları birbirinden ayıramayız.Örneğin akvayumdaki balıklarımızın akvaryumda üretilseler de bir şekilde atalarının doğal ortamdan geldiği ve bu populasyonun bozulmaması için belli aralıklar ile doğal rotamdaki türleri ile çiftleştirilme yoluna gidilmesi zarureti.Ama kontorllu ve doğa kuruluşlarının raporlamaları doğrultusunda.Ticareti bu konudan ayırt etmek gibi.Ticaret olmazsa biz nasıl balıklarımızı alacağımız ya da seçici olacağımız bir ortam oluşabilir?

Değer ise hobiciye aittir.Onun için bir karides türü veya çok hızlı büyüyen bir bitki değerli olabilir.Sakıncaları var mıdır bu tartışılabilinir.Yani akvayum ortamında çok hızlı büyüyen bir bitki popülasyonu akvaryum içinde dengeler açısından sakınca yaratır mı bu tartışılır.Ama değer vermek dediğiniz gibi göreceli bir kavramdır ve herkes bu olaya saygı duymalıdır.

 

Eğer bu hobi içindeysek bu hobinin etik kuraları olduğuna inanıyorum.Ama bazı gerçekleri de hobi içinde kabullenmezi gerek ve kontrollu olmak gerek.Yukarda değindiğim gibi doğa kuruluşlarının raporlamaları doğrultusunda.

 

Daha önce Dernek çatısı altında buna benzer bir konuda görüş belirtmiştim.Buraya da eklemek isterim.

Bana göre akvaryum hobisi etik.Ancak hobinin etik kuralları var görüşündeyim.

Akvaryum hobisi ile ilgilenen kişilerin ilgili canlı üzerinde çalışmaları, beceri, sabır ve ilgilenecek zamanının olması gerekmekte.Birçoğumuz bu hobide ahlaki ve etik konuları karıştırdığımızı düşünüyorum.

Doğanın katledilmesi yanlızca bu hobinin suçu olmadığı gibi paydası ise çok çok küçük, ancak zincirin elbette bir parçası.Ancak bu parça içindeki en masumu.

Savaşlar, atom bombaları, nükleer santral faciaları, kimyasal atıklar, yeni yerleşim yerlerinin açılması gibi.

Örneğin discusların doğal ortamdaki amazonlarda yerlileri tarafından yenmesi mi yoksa akvaryumda bu balıkların yukarda da vurgulamaya çalıştığım şekilde başarılı olarak yetiştirilip üretilmeleri mi etik açıdan rahatsızlık verici?Ya da Tanganyika gölü canlıları için geçerli olan bir soru da olabilir ve çoğalabilir?


Ancak etik ve ahlaki açıdan bizim bu hobiye karşı sorumluluklarımız olduğuna inanıyorum.

-En başta canlıya saygı.Bu bir salyangozda olsa, bir saz da olsa mutlaka öldürmeden ve hastalandırmadan akvaryumlarımızda başarılı sistemlerde yaşatılmalıdır.


-Kültür akvaryumculuğuna yönelmek.Bu olay tatlı suda yaygın, denizde de özellikle Amerika, Almanya, İngiltere gibi ülkeler yapabiliyorlar ve devlette destekliyor.

-Üretimde türün özelliklerini(sağlık, form vb) bozmadan başarılı üretimler yapmak.

-Hobide canlının hayatına ve neslinin devamını sağlıyıcı konularda kendimiz mutlaka geliştirmek.Bilgi, beceri ve tecrübelerimizi devamlı güncel ve doğru tutmak.

-Kapasitemizin üzerinde bakamayacağımız kadar balık almamak.Bence az ve öz balıklar, bitkiler alınmalı.

-En başta deniz ve tatlı su canlılarının çok çok hassas olan türlerinin akvaryum ortamında başarılı bir şekilde yetiştirelimeyeceklerse doğal ortamdan koparılmamaları taraftarıyım.Benim görüşüm akvaryum ortamında üretilebilen ve üreyen canlıların bu hobide yeri var.Vahşi de olsa, akvaryum ortamında eğer bir canlı neslinin devamını sağlayacak bir ortamı biz akvaristler sağlıyabiliyorsak, kişisel görüşüme göre o balık bence mutludur.

-En başta bu işin ticaretini yapanlardan bu canlılara karşı saygı beklerim.Binlerce balığın transfer şekli, yollanmadan önceki bakımları, geldiklerinde gösterilen özen bence önemli.Benim hobici olarak eve aldığım maksimum 30-40 balık yanında ithal edilen binlerce balığın hangi şartlarda geldikleri önemli.



  


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

tolgao2000Çevrim Dışı

Kayıt: 24/05/2005
İl: Ankara
Mesaj: 2284
tolgao2000Çevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 14 Aralık 2006 15:26
Düşüncelerinize katılıyorum, yanık da olsa sakatta, o bizim balıklarımız, sorumlulukları var üstümüzde,

Ancak sitede geçen yanık terimleri balıkları aşağılamak yada elemek olduğunu sanmıyorum aksine bir diskuscuğun yanık kalmaması için neler yapılabilir bu bilgiler çıkarılabilir keza yanık bir discus artık üreyemez ve sürekli dayak yer ömrü kısalır, biz bunu engellemek için yanık ve yanıkların oluşumunu bu sitede uzunca tartışmalıyız...

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Bora ÜnverÇevrim Dışı

Kayıt: 22/06/2006
İl: Ankara
Mesaj: 523
Bora ÜnverÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 14 Aralık 2006 15:29
Evet bu konuda ayrı bir konu.Tolga beye katılıyorum.Yanık discus kelimesinin kullanımı kesinlikle bir aşağılama olarak görümemelidir.Bu discus bakımında bir eksikliktir.Buna discus bakan kişi özen göstermelidir.Ama yanık kalan bir diskus sevilmez veya bakılmaz diye birşey de yok.Kemal beyin dediği gibi zevkler ve renkler konsudur ve göreceli bir olaydır.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

MithrilÇevrim Dışı

Kayıt: 26/04/2006
İl: Istanbul
Mesaj: 499
MithrilÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 14 Aralık 2006 16:28

Sevgili Bora bey yazdıklarınızı saygı ve hayranlıkla okudum. Konu ele alış şekliniz, ciddiyetiniz ve bakış açınızı daha önceden de bildiğim için şaşırmadım. Neredeyse bu sitedeki tüm yazılarınızı okumuş biri olarak beni anladığınızı ve bana hak verdiğinizi görüyorum. Eğer elinize bir meşale alıp beni takip et derseniz en ön sırada yürüyeceğime emin olabilirsiniz.

Hem yeni başlayan arkadaşlara, hemde başlamış ilerleyen arkadaşlara siz ve sizin gibi bilinçli akvaristlerin öncülük ettiklerini görmek mutluluk verici. Göreceli kavramlar üzerinde durmamak gerekir. Dediğiniz gibi canlıları yetiştiren, satan, konuşan ve yazan herkesin saygı göstermesini beklemektir amacım.

Tolga beyin dediği gibi YANIK aslında bir tanımdır aşağılayıcı bir değer içermez. Katılıyorum. Ama benim özellikle kendimde gözlemlediğim bir duygudan yola çıkarak yanık diskus deyimi üzerinde konuşuldukça gitgide aşağılayıcı bir anlam taşımaya başlaması gibi tehlike arzedici bir noktayı tartışmaya açmak istedim. Discuslarımızdan bahsederken yada resimlerini incelerken "o balık yanık kalmış" deyimini kullanış şeklimiz bende gitgide gelişim yavaşlığı gösteren balıklarımın diğerlerinden daha kalitesiz, daha verimsiz, daha çirkinmiş gibi bir hisse kapılmama neden olduğunu düşündüm.

İnsanları düşünelim. Hepimiz insanız. Ama kimisi uzun boylu (sulak yerde büyümüş tabiri) kimisi ise kısa boylu. Kimi güzel kimi çirkin, kimi beyaz tenli kimisi ise yanık...Ama tüm insanlar saygıyı hakediyor. Balıklarla insanları karşılaştırmak ne kadar doğru bilmem ama her iki canlının da tabiatın bir parçası olduğunu düşünürsek global fikirler doğrultusunda tüm canlıların saygıyı hakederek doğayı dengeli paylaşması ve birbirlerine saygı göstermesi gerekiyor.

Hassasiyetiniz için her ikinizede teşekkür ederim.

Saygılarımla,

 

Mithril2006-12-14 16:33:29

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Bora ÜnverÇevrim Dışı

Kayıt: 22/06/2006
İl: Ankara
Mesaj: 523
Bora ÜnverÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 14 Aralık 2006 16:59
Kemal bey o meşalenin ucundan hepimizin tutması gerekir.Bu yöndeki gelişimler ve oluşumlar içerisindeyiz.Akvaryum.com da bunlardan bir tanesi.Burdan bu güzel sitenin başarısı için çalışan tüm yönetim ve başta Batur beyi kutlamak gerekir.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

MithrilÇevrim Dışı

Kayıt: 26/04/2006
İl: Istanbul
Mesaj: 499
MithrilÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 14 Aralık 2006 17:13

Batur beyi nezdinizde tebrik ediyorum. Bu siteyi bu seviyede tutmayı elbetteki tek başına başarmamıştır. Ben tüm ekibi de tebrik ediyorum. Düzeyli, seviyesi ve yararlılığı ile bize böyle bir sitenin kazandırılması için emeği geçen herkese teşekkür ederim.

Meşalenin aydınlattığı yolda giderken gelişimlerinizi ve oluşumlarınızı izleyecek ve size her zaman bunun sorumluluğunu hatırlatarak ilerlemeniz için elimden gelen yardımı yapacağım. İlerlediğimiz bu yolda gelecek olan her türlü eleştirilerin yapıcı ve sistemi daha ileriye götürecek şekilde değerlendirileceğine inanıyorum.

sağlıklı balıklar,


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir