Isıtıcının fişini çekme vakti...
Gönderim Zamanı: 16 Mayıs 2013 11:32
Kubilay bey,
Ben de diyorum ki; ısıtıcının fişinin takılı durması, gece-gündüz arasındaki ısı farkından kaynaklanacak dalgalanmaları engeller. Sonuçta bu dalgalanmanın getireceği zarar, prizde takılı duran ısıtıcının yaratacağı elektromanyetik alanın doğuracağı zarardan kat be kat fazla olacaktır.
Dediğiniz gibi, herkes kendi tankından kendisi sorumludur, isteyen ısıtıcısının takar, istemeyen takmaz ama "herkes ısıtıcısını çeksin fişten" gibi bir duyuruda bulunmak, insanları yanlış yönlendirmektir.
Ben de diyorum ki; ısıtıcının fişinin takılı durması, gece-gündüz arasındaki ısı farkından kaynaklanacak dalgalanmaları engeller. Sonuçta bu dalgalanmanın getireceği zarar, prizde takılı duran ısıtıcının yaratacağı elektromanyetik alanın doğuracağı zarardan kat be kat fazla olacaktır.
Dediğiniz gibi, herkes kendi tankından kendisi sorumludur, isteyen ısıtıcısının takar, istemeyen takmaz ama "herkes ısıtıcısını çeksin fişten" gibi bir duyuruda bulunmak, insanları yanlış yönlendirmektir.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 16 Mayıs 2013 11:42
Egemen bey gece gündüz arasındaki sıcaklık farkı ayın 15 i itibariyle azalır. Bu sebeple hobicilere gönül rahatlığıyla ısıtıcılarını fişten çekebileceklerini ilettim.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 16 Mayıs 2013 11:52
[QUOTE=aslan_kral] Fişi takılı olan ama çalışmayan bir prizden çıkacak olan elektro manyetik dalga için bile o fiş çekilebilir. Ayrıca her ne kadar çalışmasa da prizde takılı olması bile enerji sarfiyatını beraberinde getirir. Tabii fişi çekip çekmemek sizin elinizde ister çekersiniz ister çekmezsiniz.
Kirli elektrik denen bir kavram var. Tam da bu fişi çekilmeyen prizlerle alakalı... Elektro manyetik alanların insan biyolojisine ve fizyolojisine etkileri kanıtlanmışken fişi çekip çekmemek tabii ki sizin elinizde...
[/QUOTE]
O elektromanyetik dalganın alası duvarların içinde gizli. Gece yatarken bina ana giriş şartelini de indirelim öyleyse.
Bu arada gece gündüz ısı farkına hiç değinmiyorsunuz. Şimdilik havalar ortalama olduğu için sıkıntı yok ama gündüz sıcaklar bastırdığında en yüksek ve en düşük sıcaklık arasındaki fark suda 7-8 dereceyi bulabiliyor.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 16 Mayıs 2013 12:57
Doğrusunu isterseniz ben ısıtıcının fişini sökme taraftarı değilim.Ancak bir kaç hususa değinmek istiyorum.
Öncelikle balıklardaki daha doğrusu canlılardaki kışınla yazın arasındaki metabolizma hızı farkını elde edebilmek için o şartları sağlamak gerekir.Yani dışarıda kışta olsa ısıtıcı 24-26 derece ise o balık hala yaza ya da türe göre değişkenlik göstererek bahara göre hareket edecektir.
Ki bu yaz kış şartlarını sağlamakta hiç kolay bir iş değildir.Örneğin akvaryumda henüz üretilmemiş türlerin kış ya da yaz şartları sağlanarak bu balıklar üretilmeye çalışılır.
Yani kışın 26 derecede tutup yazın fişi tektiğinizde ev sıcaklığı 22-23 derece olursa balık tam tersini hissedecektir.Üstelik fiş söküldüğünde yazın oluşan gece gündüz ısı farkları balıkların daha da güçlü bir şekilde kış olarak hissetmesine neden olacaktır.
Ancak başka bir husus canlı doğuranların (yani bilindik olanlarıl lepistes,moli,velifera,kılıç,plati) tam olarak tropikal sayılamayacağı yönündedir.
Bu balıklar Orta Amerika da yani savan(yarı tropikal) ikliminde yaşarlar.Bu iklimde yazla kış arasında sıcaklık farkları(8-10 derece) vardır ve kuru nemsiz hava yüzünden(özellikle yazın) gece ve günsüz arasında sıcaklık farkları vardır(2-5 derece).
Bu iklimin diğer özelliğide Dünya da orta kuşakta kış yaşanırken savan iklimi yaz iklimini yaşar.Yanı kışın hava sıcak nemsiz kuru ve yağışsız,yazınsa serin-ılık nemli ve günler, belkide 1 hafta kadar sürecek yağışlara sahip bir havası vardır.O yüzden canlı doğuranların bu bilgiler ışında ve kendd düşünceme göre sıcaklık farkına karşı o kadar hassas olduğunu düşünmüyorum ki zaten evde olduğumuz için yazında kışında(zaten kombi,kalorifer yanıyor) ısı farkı çok olmayacaktır(2-3 derece) ki büyük akvaryumlar için bu ısı farkı en fazla 2 derecede kalır çünkü büyük bir su kütlesi(150-200 litre üstü) 7-8 saatte en fazla 2 derece farkeder.Örneğin önceleri en basit hastalık olan beyaz beneğe yakalandıklarında bu tarz sıcaklık farkları değil,su değişimleri ve su değişimi sırasında bilgisizce kumu iyice karıştırdığım zaman oldular.Biliniyorki beyaz benek parazitleri dipte yatıp bekleyen bir parazittir.Dipten kalkan onca pislik ve su değişimiyle kısa süreliğine zayıf düşen balıklarım beyaz benek oldu.Bir önemli hususta özellikle gece gündüz arasındaki sıcaklık farkı neme bağlı olduğu kadar gün ışığına da bağlıdır.
Örneğin o yüzden tam tropikal olan tetra,discus gibi türlerle beslenmemelidir ki zaten istedikleri su şartları tam tersidir.
Eğer bir discus akvaryumunda bu farklar olursa ya da tetra gibi tropikal türlerin,o balıklar muhakkak hastalanacak ve bazıları ölecektir.
Elektromanyetik dalgalar konusunda Aytaç beye katılıyorum.Örneğin filtre kat kat daha fazla elektromanyetik dalga yaymaktadır hem de bu dalgalar bizzat balıklar tarafından hissedilebilmektedir.
Uzun sözün özü ısıtıcı fişi istenirse çekilebilir ancak tür bu ısı farklarını kaldırabilecek özellikteyse(özellikle canlı doğuranlar için,malawi ve malawinin üst tafındaki nehir ve göllerde yaşayan cikletler ve türler,hindistan bölgesinde yani muson ikliminde yaşayan türler içinde uygundur) yapılmalıdır.Elektrik mastrafından kaçmak için ısıtıcıyı gündüz sıcaklığına ya da gündüz gece sıcaklık ortalamasına göre ayarlarsanız ısıtıcı çok az aralıklarla az yanacak ve elektirik mastafını büyük yönde artıracaktır ki bu da o sıcaklığa uygun türler için geçerli.
En önemli konuda eğer akvaryumunuz 5-10 litre gibi komik rakamlar değilse bu sıcaklık değişimi zaten istense de ani olmayacaktır.
malawi_cheart 2013-05-16 13:00:25
Öncelikle balıklardaki daha doğrusu canlılardaki kışınla yazın arasındaki metabolizma hızı farkını elde edebilmek için o şartları sağlamak gerekir.Yani dışarıda kışta olsa ısıtıcı 24-26 derece ise o balık hala yaza ya da türe göre değişkenlik göstererek bahara göre hareket edecektir.
Ki bu yaz kış şartlarını sağlamakta hiç kolay bir iş değildir.Örneğin akvaryumda henüz üretilmemiş türlerin kış ya da yaz şartları sağlanarak bu balıklar üretilmeye çalışılır.
Yani kışın 26 derecede tutup yazın fişi tektiğinizde ev sıcaklığı 22-23 derece olursa balık tam tersini hissedecektir.Üstelik fiş söküldüğünde yazın oluşan gece gündüz ısı farkları balıkların daha da güçlü bir şekilde kış olarak hissetmesine neden olacaktır.
Ancak başka bir husus canlı doğuranların (yani bilindik olanlarıl lepistes,moli,velifera,kılıç,plati) tam olarak tropikal sayılamayacağı yönündedir.
Bu balıklar Orta Amerika da yani savan(yarı tropikal) ikliminde yaşarlar.Bu iklimde yazla kış arasında sıcaklık farkları(8-10 derece) vardır ve kuru nemsiz hava yüzünden(özellikle yazın) gece ve günsüz arasında sıcaklık farkları vardır(2-5 derece).
Bu iklimin diğer özelliğide Dünya da orta kuşakta kış yaşanırken savan iklimi yaz iklimini yaşar.Yanı kışın hava sıcak nemsiz kuru ve yağışsız,yazınsa serin-ılık nemli ve günler, belkide 1 hafta kadar sürecek yağışlara sahip bir havası vardır.O yüzden canlı doğuranların bu bilgiler ışında ve kendd düşünceme göre sıcaklık farkına karşı o kadar hassas olduğunu düşünmüyorum ki zaten evde olduğumuz için yazında kışında(zaten kombi,kalorifer yanıyor) ısı farkı çok olmayacaktır(2-3 derece) ki büyük akvaryumlar için bu ısı farkı en fazla 2 derecede kalır çünkü büyük bir su kütlesi(150-200 litre üstü) 7-8 saatte en fazla 2 derece farkeder.Örneğin önceleri en basit hastalık olan beyaz beneğe yakalandıklarında bu tarz sıcaklık farkları değil,su değişimleri ve su değişimi sırasında bilgisizce kumu iyice karıştırdığım zaman oldular.Biliniyorki beyaz benek parazitleri dipte yatıp bekleyen bir parazittir.Dipten kalkan onca pislik ve su değişimiyle kısa süreliğine zayıf düşen balıklarım beyaz benek oldu.Bir önemli hususta özellikle gece gündüz arasındaki sıcaklık farkı neme bağlı olduğu kadar gün ışığına da bağlıdır.
Örneğin o yüzden tam tropikal olan tetra,discus gibi türlerle beslenmemelidir ki zaten istedikleri su şartları tam tersidir.
Eğer bir discus akvaryumunda bu farklar olursa ya da tetra gibi tropikal türlerin,o balıklar muhakkak hastalanacak ve bazıları ölecektir.
Elektromanyetik dalgalar konusunda Aytaç beye katılıyorum.Örneğin filtre kat kat daha fazla elektromanyetik dalga yaymaktadır hem de bu dalgalar bizzat balıklar tarafından hissedilebilmektedir.
Uzun sözün özü ısıtıcı fişi istenirse çekilebilir ancak tür bu ısı farklarını kaldırabilecek özellikteyse(özellikle canlı doğuranlar için,malawi ve malawinin üst tafındaki nehir ve göllerde yaşayan cikletler ve türler,hindistan bölgesinde yani muson ikliminde yaşayan türler içinde uygundur) yapılmalıdır.Elektrik mastrafından kaçmak için ısıtıcıyı gündüz sıcaklığına ya da gündüz gece sıcaklık ortalamasına göre ayarlarsanız ısıtıcı çok az aralıklarla az yanacak ve elektirik mastafını büyük yönde artıracaktır ki bu da o sıcaklığa uygun türler için geçerli.
En önemli konuda eğer akvaryumunuz 5-10 litre gibi komik rakamlar değilse bu sıcaklık değişimi zaten istense de ani olmayacaktır.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
