Kadın Akvaristler

Merhabalar,

Bana da kimse destek olmamıştı. Üniversitedeyken kendi çabalarımla akvaryumcuları gezerek, muhabbet ederek ve internetten araştırarak kendimi geliştirdim diyebilirim (geliştirmeye de devam ediyorum). Öğrenciyken paramın çoğunu akvaryumlara harcardım. İlk olarak tropikal (canlı doğuranlarla) başlamıştım. Sonra çiklite geçtim. En başta minik bir akvaryumla başlamıştım (65 cmlik) Şimdi evde 9 akvaryumum var. 2si hariç hepsi 1 m ve üstü. Özellikle dip çekimi müthiş bir dert ancak yılmak yok. Çalışmaya devam. Sağlıklı balıklar...

Duygu Hanımın yavrularını geçenlerde akvaryumcuda görmüştüm, hatırladığım kadarıyla Sarı Prenses'lerdi.. Bu işe gönül vermiş ve hakkıyla yapmaya çalışan bayan bir akvarist!

Kendisini tebrik ediyorum..

Sağolun arkadaşlar,

İnanıyorum ki, gün geçtikçe sayımız artacak. Çünkü akvaryum sevgisi cinsiyet tanımıyor. Balıklarımızın bulundukları ortam çok önemli, koşullar ayarlandıktan sonra ürememeleri için hiç bir mani yok. Ahli ve sarı prensesten oldukça iyi verim alıyorum. Sıra iyişallah yunus ve kadangolarımda. Şu anda elimde 1000'e yakın büyümekte olan bebişim var. Bugün ilk kez balığımın yavrusundan da yavru aldım. Torun sahibi oldum yani. Çok güzel bir duyguydu. Hiç balığı yavrulamayan arkadaşlarımızın da bu güzel duyguyu tatması dileklerimle... 

Aslında evde 7 muhabbetim var. 2 de sultan papağanım vardı. Ama vermek zorunda kaldım, müthiş ses yapıyorlardı. Ailemin yanında da bir sürü kedi ve 2 köpeğimiz var. Hayvan sevgisi pek sınır tanımıyor yani  Sanırım biraz abartıyorum ama hayvan sevgimin de önüne geçemiyorum.

 Duygu Hanım sizin üstünüze hayvansever tanımam bugünden sonra.Cennet papağanını deneyin birde sultan papağanından daha canlı ses çıkartırlar

Murat bey,

Çok sağolun. Hepimiz zaten bu hobiye gönül vermemiş olsak, saatlerce internette "acaba yeni bir şeyler öğrenebilir miyim?" ya da "birilerine yardımcı olabilir miyim?" diye araştırır mıydık?

Nazar olayına gelince başıma o kadar çok şey geldi ki, nazara inanmamak mümkün değil. Örneğin bir arkadaşım evime gelirdi, bir balığıma bakıp "ay, ne güzelmiş" dedikten 2 saat sonra sağlıklı balığımın yan döndüğünü çok gördüm ben. En son yaşadığım olay ise en üzücüsüydü. 20 cmlik masmavi ahli erkeğimi aynı şekilde kaybettim, yaz tatilinde balıklarıma bir süre nişanlım bakmıştı (o da benim sayemde akuarist oldu) Sevdiği bir arkadaşını getirmiş bir gün yanında, arkadaşı da çok beğenmiş. Hatta "bana sat" falan demiş. Nişanlımda Duygu bütün balıkları verir ama onu asla demiş. Balık 2 gün sonra benbeyaz kesilmiş, 1 hafta içinde de ölmüş. Tahminim kayalar yüzünden kendini bir şekilde yaralayıp mantar olmuş. o balığı o kadar severdim ki, kocaman olmasına rağmen efendi ve sakin bir balıktı. 2 gün içinde 3 dişiyi döllediği zamanlar olmuştu ve kesinlikle yaşlı değildi. Neyse nazar denilen şey bence var. Artık evime yabancı kimseyi sokmuyorum. Birisi geldiği zamanda çok huzursuz oluyorum. 

Merhabalar,

Ben Yiğit beye katılmıyorum. Çevremde neredeyse hiç akuarist bayan yok. Akvaryumculara da çok sık gider, saatlerce kalırım. Orada da karşılaşmadım. Eskişehirde öğrenciyken 1 tane ancak vardı. Belkide büyük şehirlerde (Ankara, İzmir, İstanbul) sayılarımız daha fazladır.