Kırma Balık Peşinde Koşmak


hexterhÇevrim Dışı

Kayıt: 07/09/2006
Mesaj: 12
hexterhÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 12 Eylül 2006 16:13
O yazıdaki amacım bu balıkların doğadada üreyebileceklerine dikkat çekmekten çok , flower horn , papağan vs. türlerini seven kişilerin alınabileceğiydi.

İnsanların fikirlerini almak istiyorsanız, sizin fikrinize ters düşen fikirlere alaycı tavırlarla yaklaşmayın

Ayrıca forumlarda, insanların "yunuslarım kırmamı?" sorusunu sorma sebepleri sizce o yunusların kısır olabileceği olamazmı?

Tabiki insanlar öncelikle safkan yunusu tercih eder.

İnsanların kendi balıklarını melezliyerek değerini düşürmesi sizin safkan balıklarınıza değer katıcaktır ve saf kan türleri korumak isteyen insanlar olacaktır dolayısıyla o türler korunacaktır.


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

serkandurmazÇevrim Dışı

Kayıt: 02/12/2005
İl: Istanbul
Mesaj: 202
serkandurmazÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 12 Eylül 2006 16:21

Ahmet Bey,

Kimseyi kırmak gibi bir niyetim yok, tekrar özür dilerim. Ama forumun başka bir sayfasında şu dakikalarda "kırma balık nasıl elde edilir" ile ilgili yöntemler anlatılıyor. Bunun karşısında da sessiz kalmak istemiyorum, o kadar.

Saygılarımla,


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

erciyesÇevrim Dışı

Kayıt: 10/10/2005
İl: Kayseri
Mesaj: 2545
erciyesÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 12 Eylül 2006 16:25
Gönül isterki farklı balıklar birbirleriyle eşleşmesin.Fakat karma akvaryumlar olduğu sürece bu tip balıklar olacaktır.Ayrıca her akvarist bu bilince sahip olmayacak ve kırma balıklar hızla yayılmaya devam edecektir...

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Altug AyhanÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 04/06/2006
İl: Elazig
Mesaj: 932
Altug AyhanÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 12 Eylül 2006 16:33
Arkadaşlar doğadada kırma cins bulunurmu?

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

gamzenurÇevrim Dışı

Kayıt: 09/09/2006
İl: Konya
Mesaj: 26
gamzenurÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 12 Eylül 2006 16:57

     Arkadaşlar herkese slm.Ben ilk akvaryumuma 3 sene evvel istanbul da bi ziyaret sırasında gördüğüm harika yunuslar sayesinde başladım.Yunus balıklarını akvaryumcudan yavru aldım.2 sene boyunca ne besledim.Ama o gördüğüm güzellikte balıklar olmadılar(Kafa yapıları)Sonradan öğrendimki kırmaymış.Ama yine de onları cok sevmiştim.Değiştirmek veya satmaya gönlüm razı olmadı.

      Cok talihsiz bir kaza sonucu balıklarımın hepsini kaybettim.Cok üzüldüm.Tekrar akvaryum kurmamayı düşünüyordum Fakat dayanamadım.Bir ay önce yeni bir akvaryum kurdum.Buseferki yunuslarımda kırma galiba.Bu siteye kaydolduktan sonra buna iyice emin oldum.


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

BalıkkralÇevrim Dışı

Kayıt: 21/11/2005
İl: Istanbul
Mesaj: 202
BalıkkralÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 12 Eylül 2006 18:07

Bakın iki türü yanyana koyduğunuz ve bunlar çiftleştiği için kırma türün oluşması doğada da gerçekleşen ve çeşitliliği arttıran etmenlerden biridir.

Keza akvaryumlarda baktığınız birçok tür laboratuvar şartlarında melezlendirilmiştir. Bu gün en basit yaklaşımla hepimizin bildiği lepistesler doğadaki kardeşlerinden çok daha çeşitli ve farklı renklere sahiptir...

Bir çok iyi varyete çeşitli çaprazlamalar sonucunda elde edilmiştir.

Melezlendirme olayına tepki, bu bağlamda çok genel kalıyor.

Yani sırf başka cinsle çiftleşsin diye başka cinsinden bir balığı amatörce yanlız bırakmak bence de çok etik değilken birkaç çeşit balığın kendi aralarında çiftleşmesi ve yeni varyeteler oluşması doğaldır.

Mutant tipi canlılar genelde genetikleriyle oynanan canlılardır. Kötü çaprazlamanın sonucu ölü doğumlar olur ya da kısır bireyler...

Eğer çok genelleme yaparak bu olaya bakarsak yine lepistesten örnek vereyim; ya sadece leopar, ya sadece king, ya da alman mı beslemek gerekmektedir? Eğer böyle düşünüyorsak hele ki plati ve kılıçkuyruk; moli ve velifera aynı tankta beslenmemeli diye mi düşünmeliyiz?

Albino düz dişikılıcımla, aykılıç erkeğimden olma albino erkek aykılıcıma herkes hayran kalırdı... Ama yenilenmeyen çiftlerimden oluşma kardeş çiftlerden daha kötü sonuçlar elde ettim... Bence bu daha tehlikeli...

Bu hobide mümkün olduğunca doğa şartlarını sağlamak önemlidir..

Artı burada balığı seçerken özelliklerine göre bir değer vermeniz de çok doğal... Ama ister kırma ister safkan olsun balık sizin akavaryuma girdikten sonra en değerli balık olmalıdır...


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

AlpBökeÇevrim Dışı

Kayıt: 16/11/2005
İl: Ankara
Mesaj: 935
AlpBökeÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 12 Eylül 2006 19:22

Doğada kırma balıklar bulunabiliyor örneğin kılıçkuyruk gerçi ben kılıçları kırma oalrak kabul etmiyorum çünkü platylerin kendi aralarında çiftleşmeleriyle ayrı bir tür ortaya çıkmış bunu bir diskusun türünden daha saf oalrak düşünmemiz mümkün.

Şahsen balıkları kırmaya karşıyım belki güzel sonuçlarda çıkabilir ama yinede kırma balık değil saf ırk balık beslemeyi herzaman tercih ederim emeğimin istediğim yere gidebilmesi için.

Bizim akvaryum ortamında kırdığımız nalıkların doğal hayata bir zararı olmaz.

Yunuslar elektra ile kırılıyorlar çünkü elektralar yunusalra göre daha çok,erken yavru veriyorlar.Ahlilerle üreyeceğini sanmıyorum çünkü ahli kendi renginde yani mavi renkte olan balıklara tabiri caizse kıldır ve asla ahat bırakmazlar.

Kırma balıkalrın bolluğuda tabiki dolaylı yollarla doğayı etkiler ama abartılacak kadar değil mesela kırma yunuslar çok satılır ise piyasada saf yunus kalmaz diye birşey yok eğer bu forumdaki gibi bilinçli akvaristler yunuslarını kırmazlarsa rahatlıkla saf yunuslar bulunabilir.


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Seçil-EdizÇevrim Dışı

Kayıt: 26/12/2005
İl: Izmir
Mesaj: 271
Seçil-EdizÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 12 Eylül 2006 22:30

          Ben milyonlarca yıllık doğal evrimle oluşmuş türlerin sebep ne olursa olsun bilinçli olarak melezlenmemesi gerektiğini düşünüyorum.       

           Arkadaşlar Victoria gölü son canlı dönemlerini yaşıyor. Ekosistemi altüst olmuş durumda. Ve bir süre sonra muhtemelen bazı türler sadece hobicilerin tanklarında kalmış olacak. Ve bu tanklar bu türler için adeta geri dönüşüm kutusu görevi üstlenecek. En azından tek ümit bu olacak. Doğayı yok etme hızımız düşünülürse gelecekte Malawi, Tanganyika ve diğer doğal alanların da benzer akibetle karşılaşacağını tahmin etmek zor değil.

           Doğaya gıptayla bakıyoruz, hayranlıkla izliyoruz. Ama yine de  kendimizi doğadan üstün tutup onun özenle renklendirdiği, şekillendirdiği canlıları değiştirmeye çalışıyoruz. Peki neden? Çünkü biz üstün ırkız, biz bu işi doğadan daha güzel yaparız, bizim keyfimizin istemesi yeterli, milyonlarca yıllık evrim bizden daha güzelini mi oluşturacak.

           Her fikre saygı duyuyorum. Ama bu isteğin asla doymayı bilmeyen insanoğlunun doyumsuzluk, tatminsizlik hislerinin ürünü olduğunu düşünüyorum. Ya da ticari çıkarların.

          Sadece düşüncelerim bu şekilde. Kimseyi eleştirmiyorum. Yanlış anlaşılmasın.

          Saygılar...


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir