NAZAR Duası ve meali


AmraÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 20/04/2011
İl: Istanbul
Mesaj: 795
AmraÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 18 Eylül 2011 23:40

Nazar haktır. İnsana, hayvana ve hatta cansıza da nazar değer. Nazar hastalık yapar, hatta öldürür. Kadınlara ve çocuklara daha çok tesir eder.


Peygamberimiz, nazar ile ilgil olarak,”Nazar insanı mezara, deveyi kazana sokar” “Hoşa giden bir şeyi görünce,


"Maşaallah la kuvvete illa billah"


denirse o şeye nazar değemez.” buyurdu.

Sabah-akşam, 3 defa

“Bismillahillezi la yedurru maasmihi şeyün fil erdi vela fissemai ve hüvessemiulalim

okuyan, büyü, nazar ve zulümmden korunur.”


Göz değene, Peygamber efendimizin bildirdiği şu tavizi okumalıdır:

“Euzü bi-kelimatillahittammati min şerri külli şeytanın ve hammatin ve min şerri külli aynin lammetin.”



Nazar değen kimseye şifa için Ayet-el-kürsi, Fatiha, Muavvizeteyn (Felak ve nas)  ve Kalem suresinin son iki ayetini okumak ve üzerinde taşımak da çok faidelidir.Herkes, bilhassa nazarı değen kimse, beğendiği birşeyi görünce “Maşaallah” demeli, ondan sonra, ne söyliyecekse, o şeyi söylemelidir. Önce Maşaallah deyince, nazar değmez.

Büyüklerimizin bildirdiği Nazar Duâsı şöyle:



İmam-ı Rabbani hazretleri, talebeleri ile, uzak bir yere giderken, gece, bir handa kaldılar. (Bu gece bir bela zuhur edecektir. [Besmele ile] (Bismillâhillezî lâ yedurru me’asmihi şey’ün fil erdı ve lâ fissemâi ve hüves-semî’ul alîm) duasını üç defa okuyun) buyurdu. Gece büyük yangın oldu. Her odada eşyalar yandı. Duayı okuyanlara bir şey olmadı. Dert, bela, fitne, hastalık, nazar, sihir ve zalimlerin şerrinden korunmak için, sabah akşam, İmam-ı Rabbani hazretlerinin bildirdiğini hatırlayarak, 3 defa okumalıdır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Bismillâhillezî lâ yedurru me’asmihi şey’ün fil erdı ve lâ fissemâi ve hüves-semî’ul alîm) duasını sabah 3 kere okuyana, akşama kadar, akşam okuyana da, sabaha kadar hiç bela gelmez.) [İbni Mace]

Arkadaşlar çok önemli olan konu ise :
Maşaallah kırmızı ile
yazdığım Maşaallah da ki iki (A) yı da vurgulamak bu çok ama çok önemli yoksa lafız manasını yitiriyo aynısını
İnşaallah da da var
Aynen şu şekilde Maşa-Allah  İnşa-Allah
bu şekilde okunursa Allah c.c nazarı muhafaza eder
Bunları Okurken şu fakir aytekin kardeşinize de duağnızı eksik etmeyin Dua ile kalın ............
Amra2011-09-18 23:53:49

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

aykutayhanÇevrim Dışı

Kayıt: 16/06/2011
İl: Istanbul
Mesaj: 93
aykutayhanÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 19 Eylül 2011 00:10
ALLAH razı olsun çok güzel olmuş bende
MEHMET TALU HOCANIN konuyla ilgili yazısını paylaşayım


Nazar, Arapça “nazara” kelimesinden dilimize geçmiş olup bakış, bakma anlamındadır. Dilimizde ise nazar kelimesi, kem (kötü) gözün, kem bakışın neden olduğu göz değmesi anlamında kullanılmaktadır. Arapça’da göz değmesi için isabetül-ayn tabirini kullanılmaktadır.


Dinimizce nazar yani göz değmesi haktır, gerçektir. Ebu Hureyre (R.A.)dan rivayete göre Hz.Peygamber (S.A.V.) Efendimiz “Göz değmesi olayı doğrudur, haktır.”1 buyurmuştur.


Müfessirlerin birçoğu “O inkâr edenler Zikr’i (Kur’an’ı) işittikleri zaman, neredeyse seni gözleriyle devirivereceklerdi…”2 ayet-i kerimesinde geçen “gözleriyle devirivereceklerdi” ifadesini nazar (göz değmesi) manasında tefsir etmişlerdir.


Nazarın nedeni duygu yoğunluğudur. Nasıl ki öfke bedende belli bir etkiye sahipse, kıskançlık veya aşırı sevme, beğenme gibi duygular da göz üzerinden dışarıya etki edebilmektedir. Bu nedenle insan bilerek veya bilmeyerek nazar edebilir.


Nazar kavramının batıdaki ifadesi, psikokinezidir. Nazar olayında iyi niyet ve yoğuşmaya göre alıcı ile verici uçlardan geçen bir “ark” oluşmaktadır. Gıbta, övünme, imrenme gibi dostça duygular, hatta ebeveynlerin; çocuklarına sevgisi, nazarın küçük dozda uğratma sebebidir. Nazara uğrayan kişi,ÇOK SIK ESNER VE SIKILIR. Asıl uğursuz nazar, "HASET" duygusundan gelişir. Bu duyguda, düşmanlık, kin ve intikam mevcuttur. Nazarın dozajında bu haset duygusunun şiddeti çok önemlidir. Haset duygusu ne kadar şiddetli olursa, nazarın gücü de o kadar şiddetli olur.


Nazar olayı eşyanın özelliklerindendir, bir eserdir, görünür. Fakat sırrının ve sebebinin ne olduğu Hak Teâlâ hazretlerinden başkasına malum olmaz. 


Yani nazar batıl değil, haktır. Nazara inanmak günah değildir. Günah ve batıl olan, nazardan korunmak için nazar boncuğu gibi din dışı adetlere inanmak ve bunlardan medet ummaktır.


Bu konuda halk arasında en çok yaygın olan inanışlar nazar boncuğu takmak, iğde dalı takmak, kurşun dökmek, tuz çevirmek, üzerlik yakmak vb. inanışlardır. Ancak, bunların tıp yönünden bir faydası olmadığı gibi, bâtıl inançlar devam ettirildiği için de bu tür davranışlar dinimizce haram kılınmıştır.


Resûlullah (S.A.V) Efendimiz nazarlık kullanmayı yasaklamış, bu gibi şeyleri üzerinde taşıyan kimselerin bey’atlerini kabul etmemiştir.3

Kurşun döktürmek de nazar boncuğu gibi bidat ve batıl inançlardan olup kesinlikle caiz değildir.

Nazarı hak kabul eden dinimiz, bundan korunmanın ve tedavinin çaresini de göstermiştir.

Nazardan ALLAH Teâlâ’ya sığınmalıdır. Abdullah b. Amir (R.A.) den rivayete göre Resûlullah (S.A.V) Efendimiz buyurmuştur ki:
“Kendisinin veya kardeşinin bir şeyi bir kimsenin hoşuna gidince bereketle dua etsin. Çünkü göz deymesi haktır.”4 Bereketle dua ise, şöyle yapılır:

“TebarekALLAH’ü ahsenü’l-halikine. ALLAH’ümme barik fîhi = Yapıp yaratanların en güzelini yapan ALLAH ne yücedir! Ne güzel yaratmış! Ey ALLAH’ım ona bereket ihsan eyle.”5

Bizlerce “MaşaALLAH, Tebarekâllah = ALLAH’ın dilediği oldu, ALLAH bereketli kılsın” denilmesi yaygındır.

Enes b. Malik (R.A.) den rivayete göre Resûlullah (S.A.V) Efendimiz:
 “Her kim hoşuna giden bir şeyi görünce:
“مَا شَاءَ اللهُ لاَ قُوَّةَ إِلاَّ بِاللهِ = MaşaALLAH. Lâ kuvvete illa billah = MaşaALLAH kuvvet yalnız ALLAH’ındır”6 derse ona göz zarar vermez.”7 diye buyurmuştur.


Nazara karşı korunma niyetiyle okunacak duaların başında Felak-Nas, Fatiha ve ayete’l kürsi gelmektedir.8  Her mümin bu duaları sık sık okumalı, ailesine de okutmalıdır. Ayrıca, Kalem suresinin 51. ve 52. ayetlerinin de nazara karşı tedavi edici özelliğinin bulunduğu söylenmektedir.

dipnot

(1) Buharî, Tıb 36, Libas 86; Müslim, Selâm 41, 42; Tirmizî, Tıb 19; Muvatta, Ayn 21; Ah¬med b. Hanbel, I, 274, 294
(2) Kalem suresi: 51
(3) Neseî, Zinet, 17; İbn Mace, Tıb, 39
(4) A. b. Hanbel; No:15273; 3/447
(5) Heysemi, Mecmau’z-Zevaid; 5/109
(6) Kehf sûresi:39
(7) Heysemi, Mecmeu’z-Zevaid; 5/109
(8) İbn Mace, Tıb, 34; Buhârî, Deavât, 12


aykutayhan2011-09-19 00:11:06

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir