Şelale Akvaryum


deliorman2010Çevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 04/03/2011
İl: Istanbul
Mesaj: 257
deliorman2010Çevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 13 Nisan 2011 23:39
Osmanlida devleti erkan toplanti yapacagi odada musluklar acik birakilirmis ki konusmalar dinlenmesin diye..boyle bir akvaryumu sirketlerin toplanti odasina koyacaksiniz veya merakli komsularinizin sizi dinlememesi icin salonunuza  espirisi bir yana cok hos ve degisik bir akvaryum 

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

citronxÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 29/11/2006
İl: Istanbul
Mesaj: 5773
citronxÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 14 Nisan 2011 12:02
Zafer Bey'in söylediği ayrıntı gerçekten çok iyi düşünülmüş ve Osmanlı zamanında ki ince ayrıntıların önemine iyi bir örnek olmuş. Divan toplantılarında Sadrazam,Vezir-i Azam lar ve diğer devlet görevlileri toplantı halindeyken padişah toplantıyı odanın üzerindeki kafesli pencereden izler,toplantıda beğenmediği yada uygun bulmadığı şeyler konuşulduğunda pencereyi kapatır gidermiş ve toplantıda orada noktalanırmış mesela. Bu akvaryumda aklıma başka bir bilgiyi paylaşma isteği uyandırdı. Edirne de üniversiteyi okuduğumdan,çok gitme fırsatım oldu ve Edirne ye gidenlerin mutlaka ziyaret edip en az Selimiye kadar görülmesi gereken Beyazıt Külliyesini görmelerini tavsiye ederim. Akıl hastalarının su sesi ve ney sesi ile tedavi edildiklerini ,günümüzün rehabilitasyon merkezlerinin o dönemde nasıl işlediğinin bir kanıtı gibi aslında. Yani kısacası su sesi iyidir 
Umarım beğenirsiniz...

"Sultan II. Bayezıd Külliyesi Sağlık Müzesi", "Edirne Sağlık Müzesi", Edirne'de, İkinci Beyazıt Külliyesi'nin Darüşşifa ve Tıp medresesi yapıları içinde hizmet veren, Trakya Üniversitesibünyesindeki müze.

Külliye içinde 1488'den beri yer alan darüşşifa (hastane), 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı'na kadar aralıksız 400 yıl boyunca önceleri her türlü hastaya; sonraları sadece ruh ve akıl hastalarına hizmet vermiş bir sağlık kuruluşudur. Geçmişte hastalarının müzik, su sesi ve güzel kokularla tedavi edildikleri bu tarihi mekân, 1997 yılından bu yana Trakya Üniversitesi tarafından sağlık müzesi olarak düzenlenmiş, 2000 yılında Darüşşifa'nın Şifahane kısmı Ruh Hastalarını Readaptasyon Derneği'nin katkılarıyla Psikiyatri Tarihi Müüzesi haline getirilmiştir. Ayrıca Külliyenin bir parçası olan ve darüşşifanın yanında yer alan tıp medresesi de 2008 yılında müzenin 15. yüzyılda tıp eğtimini sergileyen bir bölümü olarak hizmete açılmıştır[1].

Müzede, hekimliğin gelişmesi ve değişik sağlık hizmetleri hakkında geniş bilgiler içeren pavyonlar bulunur. Şehrin turizm hayatına önemli bir katkısı vardır, Selimiye Camii’nin ardından Edirne’de en çok ziyaret edilen ikinci mekândır[2].

2004 yılında Avrupa Konseyi Avrupa Müze Ödülünü, 2007 yılında ise Avrupa Kültür Mirası - Mükemmellik Kulübü En yi Sunum Ödülünü kazanmıştır[3].

Darüşşifa ve Tıp Medresesi hakkında [değiştir]

Darüşşifa-iç avlu

Darüşşifa ve bitişiğindeki Tıp Medresesi, II. Beyazıt'in 1484 yılında Akkirman seferlerinden elde ettiği ganimet gelirleri ile 1484-1488 yılları arasında yaptırılan külliyenin birer parçasıydı. Darüşşifa'da tedavi hizmeti ücretsiz verilmekteydi. Medresede okuyan öğrenciler, darüşşifadaki uzman hekimler yanında yetiştirilmekteydi.

1850’li yıllardan sonra darüşşifa, sadece ruh hastalarının tecrit edildiği bakımsız bir kurum haline geldi. 1877-1878 Osmanlı - Rus Savaşı’nde Edirne işgale uğradığında içindeki hastalar İstanbul’a gönderildi. 1896 yılında şifahane onarım gördü ve bir süre daha ruh hastalarının tecrit edilmesinde kullanıldı. 1916’ya kadar hizmet vermeyi sürdürdü.

Darüşşifanın, Trakya Üniversitesi bünyesinde Sağlık Müzesi’ne dönüştürülmesi çalışmaları 1993 yılında başladı. Ruh Hastalarını Readaptasyon Derneği'nin katkılarıyla 2000 yılında Şifahane kısmı, Psikiyatri Tarihi Bölümü olarak düzenlenmiştir Tıp Medresesi, Uluslararası Rotary 2420.Bölge Guvarnörlüğü işbirliği ile müzenin bir parçası olarak düzenlenerek 2008 yılında hizmete girdi. Bu bölümde, 15. Yüzyıl tıp eğitimi mankenlerle canlandırılmaktadır.

Müze haline dönüştürülen Darüşşifa'da akıl hastalarının tedavi edilişini canlandıran bir oda.


Müzeyi oluşturan yapılardan darüşşifa, iki avlu ve şifahane olmak üzere üç bölümden oluşur:

  • Birinci avluda, poliklinikler (göz mütehassısı, cerrah, nöbetçi odaları), kiler, özel diyet mutfağı, bekçi odaları, akıl hastaları tecrit odası, ilaç olarak kullanılan şurupların pişirildiği mutfak ve personel odaları bulunurdu.
  • İkinci avluda 4 oda ve 2 sofa bulunur. Geçmişte odalardan ikisi ilaç deposu ve eczane olarak, diğer ikisi de üst düzey personelin kullanımına tahsis edilmişti.
  • Şifahane bölümü, hastanenin yataklı kısmıdır. Bu bölüm 6 kışlık oda ile 5 açık sofadan oluşmaktadır. Sofalardan 4'ü yazlık yatak odası biri de musiki sahnesidir. Odalar ve sahne büyük ve yüksek bir kubbeyle örtülü şadırvanlı bir salon etrafında çevrelenmiştir. Odaların dış bahçeye, iç salona açılan pencereleri vardır. Ortadaki büyük kubbenin tepesindeki fenerden gelen ışık iç mekânı aydınlatır ve havayı, pis kokuları dışarı atar. Bir merkez çevresinde toplanmış hasta odaları az personelle hizmet verilmesini sağlar. Personel tüm odaları kolaylıkla gözetleyebilir ve gereğince acil olan hastaların yardımına koşarlar. Bu bölümün yapısında akustik sistemi de oldukça hassastır. Haftada üç gün verilen musiki konserleri yankılanmadan binanın her tarafından rahatça dinlenebilir.

Tıp Medresesi, 18 öğrenci odası, bir dershane ve bunların açıldığı bir orta avludan oluşur. Bu bölüm bekçi odası, öğrenci odaları, uygulamalı eğitim odası, müderris odası, dersane ve kütüphane olarak mankenlerle canlandırılmıştır


http://tr.wikipedia.org dan alıntıdır.




citronx2011-04-14 12:09:19

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ilkerfidanboyÇevrim Dışı

Kayıt: 06/01/2011
İl: Kirsehir
Mesaj: 183
ilkerfidanboyÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 14 Nisan 2011 13:07
Akvarumda hoş bu Darüşşifa ile ilgili bilgilerde bu siteyi gerçekten çok seviyorum her konuda bilgileniyoruz.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

sorceresÇevrim Dışı

Kıdemli Akvarist
[C]2,1,108164[/C] [C]2,2,108164[/C] [B]13373,3[/B]
Kayıt: 05/03/2011
İl: Ankara
Mesaj: 4092
sorceresÇevrim Dışı
Kıdemli Akvarist
Gönderim Zamanı: 14 Nisan 2011 17:08
Faruk abi paylaşımınız çok güzel olmuş. İlker beyinde dediği gibi bu sitede her konuda bilgileniyoruz. Eskinin mimari yapılarına zaten hayranım. Bugünün teknolojisiyle yapılamayacak yapılar mevcut. Herşey çok ince ve estetik düşünülmüş. Ne varsa eskilerde var gerçekten... Günümüzde olan tek şey internet ve bol bol silah...
sorceres2011-04-14 18:21:31

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

yeseviÇevrim Dışı

Kayıt: 05/07/2009
İl: Denizli
Mesaj: 601
yeseviÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 20 Nisan 2011 21:48
[QUOTE=citronx] Zafer Bey'in söylediği ayrıntı gerçekten çok iyi düşünülmüş ve Osmanlı zamanında ki ince ayrıntıların önemine iyi bir örnek olmuş. Divan toplantılarında Sadrazam,Vezir-i Azam lar ve diğer devlet görevlileri toplantı halindeyken padişah toplantıyı odanın üzerindeki kafesli pencereden izler,toplantıda beğenmediği yada uygun bulmadığı şeyler konuşulduğunda pencereyi kapatır gidermiş ve toplantıda orada noktalanırmış mesela. Bu akvaryumda aklıma başka bir bilgiyi paylaşma isteği uyandırdı. Edirne de üniversiteyi okuduğumdan,çok gitme fırsatım oldu ve Edirne ye gidenlerin mutlaka ziyaret edip en az Selimiye kadar görülmesi gereken Beyazıt Külliyesini görmelerini tavsiye ederim. Akıl hastalarının su sesi ve ney sesi ile tedavi edildiklerini ,günümüzün rehabilitasyon merkezlerinin o dönemde nasıl işlediğinin bir kanıtı gibi aslında. Yani kısacası su sesi iyidir 
Umarım beğenirsiniz...

"Sultan II. Bayezıd Külliyesi Sağlık Müzesi", "Edirne Sağlık Müzesi", Edirne'de, İkinci Beyazıt Külliyesi'nin Darüşşifa ve Tıp medresesi yapıları içinde hizmet veren, Trakya Üniversitesibünyesindeki müze.

Külliye içinde 1488'den beri yer alan darüşşifa (hastane), 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı'na kadar aralıksız 400 yıl boyunca önceleri her türlü hastaya; sonraları sadece ruh ve akıl hastalarına hizmet vermiş bir sağlık kuruluşudur. Geçmişte hastalarının müzik, su sesi ve güzel kokularla tedavi edildikleri bu tarihi mekân, 1997 yılından bu yana Trakya Üniversitesi tarafından sağlık müzesi olarak düzenlenmiş, 2000 yılında Darüşşifa'nın Şifahane kısmı Ruh Hastalarını Readaptasyon Derneği'nin katkılarıyla Psikiyatri Tarihi Müüzesi haline getirilmiştir. Ayrıca Külliyenin bir parçası olan ve darüşşifanın yanında yer alan tıp medresesi de 2008 yılında müzenin 15. yüzyılda tıp eğtimini sergileyen bir bölümü olarak hizmete açılmıştır[1].

Müzede, hekimliğin gelişmesi ve değişik sağlık hizmetleri hakkında geniş bilgiler içeren pavyonlar bulunur. Şehrin turizm hayatına önemli bir katkısı vardır, Selimiye Camii’nin ardından Edirne’de en çok ziyaret edilen ikinci mekândır[2].

2004 yılında Avrupa Konseyi Avrupa Müze Ödülünü, 2007 yılında ise Avrupa Kültür Mirası - Mükemmellik Kulübü En yi Sunum Ödülünü kazanmıştır[3].

Darüşşifa ve Tıp Medresesi hakkında [değiştir]

Darüşşifa-iç avlu

Darüşşifa ve bitişiğindeki Tıp Medresesi, II. Beyazıt'in 1484 yılında Akkirman seferlerinden elde ettiği ganimet gelirleri ile 1484-1488 yılları arasında yaptırılan külliyenin birer parçasıydı. Darüşşifa'da tedavi hizmeti ücretsiz verilmekteydi. Medresede okuyan öğrenciler, darüşşifadaki uzman hekimler yanında yetiştirilmekteydi.

1850’li yıllardan sonra darüşşifa, sadece ruh hastalarının tecrit edildiği bakımsız bir kurum haline geldi. 1877-1878 Osmanlı - Rus Savaşı’nde Edirne işgale uğradığında içindeki hastalar İstanbul’a gönderildi. 1896 yılında şifahane onarım gördü ve bir süre daha ruh hastalarının tecrit edilmesinde kullanıldı. 1916’ya kadar hizmet vermeyi sürdürdü.

Darüşşifanın, Trakya Üniversitesi bünyesinde Sağlık Müzesi’ne dönüştürülmesi çalışmaları 1993 yılında başladı. Ruh Hastalarını Readaptasyon Derneği'nin katkılarıyla 2000 yılında Şifahane kısmı, Psikiyatri Tarihi Bölümü olarak düzenlenmiştir Tıp Medresesi, Uluslararası Rotary 2420.Bölge Guvarnörlüğü işbirliği ile müzenin bir parçası olarak düzenlenerek 2008 yılında hizmete girdi. Bu bölümde, 15. Yüzyıl tıp eğitimi mankenlerle canlandırılmaktadır.

Müze haline dönüştürülen Darüşşifa'da akıl hastalarının tedavi edilişini canlandıran bir oda.


Müzeyi oluşturan yapılardan darüşşifa, iki avlu ve şifahane olmak üzere üç bölümden oluşur:

  • Birinci avluda, poliklinikler (göz mütehassısı, cerrah, nöbetçi odaları), kiler, özel diyet mutfağı, bekçi odaları, akıl hastaları tecrit odası, ilaç olarak kullanılan şurupların pişirildiği mutfak ve personel odaları bulunurdu.
  • İkinci avluda 4 oda ve 2 sofa bulunur. Geçmişte odalardan ikisi ilaç deposu ve eczane olarak, diğer ikisi de üst düzey personelin kullanımına tahsis edilmişti.
  • Şifahane bölümü, hastanenin yataklı kısmıdır. Bu bölüm 6 kışlık oda ile 5 açık sofadan oluşmaktadır. Sofalardan 4'ü yazlık yatak odası biri de musiki sahnesidir. Odalar ve sahne büyük ve yüksek bir kubbeyle örtülü şadırvanlı bir salon etrafında çevrelenmiştir. Odaların dış bahçeye, iç salona açılan pencereleri vardır. Ortadaki büyük kubbenin tepesindeki fenerden gelen ışık iç mekânı aydınlatır ve havayı, pis kokuları dışarı atar. Bir merkez çevresinde toplanmış hasta odaları az personelle hizmet verilmesini sağlar. Personel tüm odaları kolaylıkla gözetleyebilir ve gereğince acil olan hastaların yardımına koşarlar. Bu bölümün yapısında akustik sistemi de oldukça hassastır. Haftada üç gün verilen musiki konserleri yankılanmadan binanın her tarafından rahatça dinlenebilir.

Tıp Medresesi, 18 öğrenci odası, bir dershane ve bunların açıldığı bir orta avludan oluşur. Bu bölüm bekçi odası, öğrenci odaları, uygulamalı eğitim odası, müderris odası, dersane ve kütüphane olarak mankenlerle canlandırılmıştır


http://tr.wikipedia.org dan alıntıdır.




[/QUOTE]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

MEHMET3323Çevrim Dışı

Kayıt: 17/04/2011
İl: Hatay
Mesaj: 46
MEHMET3323Çevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 22 Nisan 2011 18:33
Güzel bir şey düşünülmüş akvaryum için.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

s7e7v7e7nÇevrim Dışı

Kayıt: 13/12/2008
İl: Bolu
Mesaj: 122
s7e7v7e7nÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 23 Nisan 2011 23:01
Yaz aylarında suyun ısınma sorunu olabilir 

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

KOCADEMSAHÇevrim Dışı

Kayıt: 19/10/2008
İl: Istanbul
Mesaj: 45
KOCADEMSAHÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 21 Mayıs 2011 12:00
İlk defa görüyorum değişik bir akvaryum.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir