tahir baba( cüce vatoz)- yavrularım öldü syf-18


AmraÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 20/04/2011
İl: Istanbul
Mesaj: 795
AmraÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 25 Ağustos 2011 09:40
Abla balığın yapısına yani anatomisine bakınca yerde yapışık duran füze gibi durmuyormu ?
şelale başlarında yine suyun hızlı akdığı kısımlarda balık oraya yapışıp akan suyun ters istikametinde yüzmeyi çok seviyor ayrıca kendi gücü ile koparamadığı yosun parcalarını azıyla sıkıca kavrayıp hızlı akan suda suyun civudunu kamcılamsına izin veriyo ve yosunu kökünden koparıyo bu 1
2 mutlaka ama mutlaka mangrow kökü olmasının  nedenine gelince
Kuşun midesinde taş vatozun midesinde ağac parcaları öğütür yemleri vatoz yavrusu yabani  hayatda doğar domaz yapışır ağac köküne kütükle beraber sürüklene sürüklene büyür taki kendini kurtarana kadar
ve sakına mangrow göklerini kaynatmayın 
bende 15 yılık mangrow kökü var halen suda ve sünger gibi oldu artık :))
aslında çok şey var ama hangisini anlatim .
Hadi bir tiyo daha benden sana fitoplankton bulabilirseniz hepisin dökün suya su yemyeşil olsun balıklar görünmiçek derceye gelsin bunu su beraklaşdıkdan sonra yeniden yapın akvaryumda sadece pipo filitre olacak hava taşını da çok az calışdıracaksiniz bakın 6 ayda damızlık boya gelen vatoz yavrusu 3 ayda ne hale geliyo ben bunları anlatıyom ama bazı üretici arkadaşlar tepeme binecek .
Amra2011-08-25 09:49:35

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

GÜVENÇevrim Dışı

Özel Üye
[B]4250,1[/B] [C]2,2,23556[/C]
Kayıt: 06/03/2007
İl: Ankara
Mesaj: 2190
GÜVENÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 25 Ağustos 2011 10:16
Vay Aytekin kardeş maşallah döktürüyorsun. yakında vatoz üstadı diyelim sana.Dur ben de sorayım sana anlamadığım konuları

Neden mangrov kökünü kaynatmıyoruz?
Fitoplankton  neyin nesi ne etkisi var vatozlara?
Üretici arkadaşlar tepene binerse bana havale et görelim kim kime kızacak





Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

cokmutluÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 22/04/2011
İl: Kahramanmaras
Mesaj: 1658
cokmutluÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 25 Ağustos 2011 11:33
Aytekin bey, gerçekten nasihatleriniz için teşekkür ederim, fakat ilk etapta mecburum cücelerimi tropheus tankına koymaya, bütçe sebebiyle böyle bir kısıtlamaya gitmek durumundayım, cüce tankımı boşaltıp sp yavru tankı yapacağım.
 
Mangrow kökünü herkes neden kaynatıyor bilmiyorum ama ben ilk aldığımda dezenfekte etmek için kaynatmıştım, sonra bi kez de istenmeyen canlılardan temizlemek için kaynatmak zorunda kalmıştım. Onun haricinde sıklıkla kaynatılmaması gerektiğini düşünüyorum ben de.. Akıntı konusunda ise çok haklısınız, mutlaka faydası vardır, hem o ip gibi uzayan dışkılarını da ancak yüksek br akıntı temizleyebilir heralde.. Fitoplankton ise nasıl elde edilir bilmiyorum. Tankımın kurulumuna ilk başladığımda taşları cam bir kabda yosunlanmak üzere güneşe bırakmıştım, biraz saf spirulina atarak sa yosunlanmayı hızlandırmıştım. Vatozlarım ilk geldiğinde hemen bu taşları ve o yeşil suyu tanka dökmüştüm, yaklaşık 10gün kadar sudaki bulanıklık devam etmişti ve mutlu görünüyorlardı. Eğer bu fitaplanktonlar bu benim hazıladığım yeşil su ise, sıklıkla bunu yapabilirim.. Ama belki de kültürü gerekiyordur, o konuda bilgim yok.
 
Bu fitaplanktonların ne olduklarını bir araştırayım dedim ve dünya üstündeki tüm düzenin ve hatta iklim olaylarının temelinde bu fitaplanktonların olduğunu gördüm.. Yaratılış mucizeleri ile orantılı olarak anlatılan bir makale buldum, aşağıya ekliyorum..
-------------------------

Dünyadaki Atmosferi Koruyucu Mikro Canlılar: Fitoplanktonlar

“Dünyanın akciğerleri nelerdir?” diye bir soru sorulsa buna her zaman için “bitkiler ve ormanlar” cevabı verilecektir. Ancak %70’i su olan Dünyamızda ormanların oranı %10’u bile bulmaz. Fakat yine de birçok in-sanın ormanların ihtiyacımız olan oksijenin tamamını karşıladığı yolunda ortak bir kanaatleri vardır. Oysa atmosferin temizlenmesinde ormanlardan daha etkin olan bir canlı grubu vardır. Gözle görülmeyen bu canlı grubu fitoplanktonlardır.

•Fitoplanktonların özellikleri nelerdir?

•Fitoplanktonlar hangi sebeplerden dolayı önemlidirler?

Deniz altındaki pek çok canlının temel besini bitkisel ve hayvansal olarak ikiye ayrılan planktonlardır. Planktonların varlığında bir azalma, balinalardan küçük deniz canlılarına kadar pek çok canlı için tehlike oluşturur. Bu mikroskobik canlıların önemi sadece bununla sınırlı değildir. Özellikle bitkisel planktonlar, dünya üzerindeki çeşitli dengelerin sağlanmasında önemli görevler üstlenmişlerdir.

Fitoplanktonlar bitkisel planktonlardır ve temel olarak deniz akıntılarıyla sürüklenen tek hücreli mikroskobik organizmalardan oluşurlar. Bu canlılar, genellikle okyanus yüzeylerinde yaşamakla birlikte, göl, gölet, nehir ve derelerde de bulunmaktadırlar. Boyutları 0,002-1 mm arasında değişen ve sahip oldukları klorofil nedeniyle yeşil renkli olan bu canlıların gözle görülebilmesi mümkün değildir. Kutup bölgelerine yakın soğuk sularda çoğalan fitoplanktonlar buradan tüm okyanuslara yayılarak Yüce Allah’ın kendilerine emrettiği çok önemli görevleri yerine getirirler.

Fitoplanktonlar Dünyanın Oksijen İhtiyacını Karşılar

Bütün canlıların hayatlarının devamı ve büyüyüp gelişmeleri için, enerjiye ihtiyaçları vardır. Bilindiği gibi canlıların enerji ihtiyacı güneşten karşılanır. Güneşten gelen enerji bitkilerin bünyesinde olan klorofil hücreleri sayesinde kimyasal enerjiye dönüşür ve bu sırada inorganik maddelerden organik maddeler oluşur. Diğer canlılar ise besin ve enerji ihtiyaçlarını bitkileri yiyerek karşılarlar. Bitkilerin gerçekleştirdiği bu olay, fotosentez olarak adlandırılır. İşte fitoplanktonlar karadaki bitkilerin yaptığı bu işlemi klorofil pigmentleri sayesinde okyanuslarda yapar. Bu mikro canlılar, yaptıkları fotosentez işlemleri sırasında havadaki karbondioksiti emer ve ihtiyacımız olan oksijenin % 80’den fazlasını atmosfere verir. Yaşam süreleri bir ya da iki gün ile sınırlı olan ve mikroskop yardımı olmadan göremediğimiz fitoplanktonlar dünya üzerindeki bitkilerin ürettiği oksijenden çok daha fazlasını üreterek dünyanın temel oksijen kaynağını oluştururlar.

Şüphesiz yaşamımızı devam ettirmemizi sağlayan bu detaylı ve kusursuz sistemi yaratan Alemlerin Rabbi olan Yüce Allah’tır.

“Gece ile gündüzün art arda gelişinde (veya aykırılığında), Allah’ın gökten rızık indirip ölümünden sonra yeryüzünü diriltmesinde ve rüzgarları (belli bir düzen içinde) yönetmesinde aklını kullanan bir kavim için ayetler vardır.” (Casiye Suresi, 5)

Fitoplanktonlar Bulutların Oluşmasında Rol Oynayan “Dimetil Sülfür” Adlı Maddeyi Atmosfere Verirler

Fitoplanktonlar, iklimin ılımanlaşması ve bulutların şekillenmesinde önemli bir rol üstlenen kükürt temelli bir bileşik olan dimetil sülfürün (DMS) sentezlenmesinden de sorumludurlar. Dimetil sülfür, “Kokkolifor” adı verilen fitoplankton grubu tarafından atmosfere verilir ve denizin hemen üstündeki havada oksijenle reaksiyona girerek katı taneciklere (sülfat) dönüşür. Su buharı, sülfat içinde yoğunlaşarak bulutları meydana getirir. Bu bulutlar da güneşten gelen radyasyonu geri yansıtarak gezegeni olması gerekenden daha soğuk, yani şimdiki ısısında tutar. Dolayısıyla bu canlılar, gezegenin ısısını dengeleyecek kadar etkili ve önemli bir özelliğe sahiptirler.

Atmosfer ısınmaya başladığında fitoplanktonların aktivitesi artar ve DMS, yani dimetil sülfür gazı üretmeye başlarlar. Bu küçük canlıların bu maddeyi nasıl ve neden ürettikleri henüz tam olarak anlaşılamamıştır. Bir görüşe göre DMS hücrenin salgıladığı bir atık maddedir. Diğer bir iddiaya göre de hücreler zarar gördüklerinde düşmanlarına karşı korunmak için toksik, yani zehirli bir asit salgılamaktadırlar. Virüs veya planktonların saldırılarına uğrayan fitoplanktonlar, işte bu nedenle büyük miktarda DMS salgılar. Bu hipotez doğrulansa da bir fitoplanktonun bu maddeyi neden bazı zamanlarda fazla miktarda bazı zamanlarda da az miktarda salgıladığı henüz anlaşılamamıştır. Bu canlının söz konusu maddeyi salgılaması, daha çok ihtiyaca yönelik olmaktadır. Fitoplanktonlar, sıcaklığa göre üretim miktarını değiştirmektedirler. Hedef, yeryüzünün soğutulması olduğundan fitoplanktonlar, DMS üretimini tropik bölgelerde daha fazla, daha soğuk bölgelerde daha az yapmaktadırlar. Ellbette bu canlıların bu maddeyi çevrenin ihtiyacına göre algılayıp salgılaması mümkün değildir. Bu canlıların sahip oldukları bu bilinç, Yüce Allah’ın üstün aklı ve ilminin tecellisidir. Bu gerçek, bir Kuran ayetinde şöyle haber verilir:

“İşte Rabbiniz olan Allah budur. O’ndan başka ilah yoktur. Herşeyin yaratıcısıdır, öyleyse O’na kulluk edin. O, herşeyin üstünde bir vekildir.” (Enam Suresi, 102)

Fitoplanktonlar Karbon Dengesinin Korunmasından Sorumludur

Yılda yaklaşık iki milyar tonun üzerindeki karbon, okyanuslarda yaşayan fitoplanktonlar aracılığı ile emilir. Bitkilerin daha hafif olan “karbon 12” içeren gazları kullanmaları ve bu durumda “karbon 13” gazının atmosferde birikmesine rağmen okyanusların karbon gazı konusunda seçici olmaması ve deniz suyunda çözünmüş karbondioksiti fotosentezle bünyelerine alma oranının yüksek olması atmosferin temizlenmesinde önemli bir rol oynar. Karbondioksit özellikle soğuk okyanus sularında kolayca çözünürken fitoplanktonlar ve deniz bitkileri hızla çözünmüş karbonla beslenerek atmosferin temizlenmesine önemli katkı sağlarlar. Bilindiği gibi karbondioksit, toplam sera etkisinin tek başına %50 kadarından sorumludur. Atmosferdeki karbondioksit miktarının ve dolayısıyla sera gazı seviyesinin kontrolünde, fitoplanktonların büyük bir payı vardır. Yüce Allah bu canlıların sayısını çok fazla yaratarak atmosferdeki karbon dengesinin sağlanmasına vesile olur.

Rabbimiz yaratışındaki üstünlüğü bir Kuran ayetinde şöyle haber vermiştir:

“… Elbette Allah, Kendi emrini yerine getirip-gerçekleştirendir. Allah, herşey için bir ölçü kılmıştır.” (Talak Suresi, 3)

Fitoplanktonlar Okyanuslardaki Sudaki Organik Maddeleri Büyük Miktarda Artırırlar ve Besin Zincirinin Temelini Oluştururlar

Fitoplanktonlar sudaki organik maddelerin miktarını arttırarak suda yaşayan organizmaların besinlerini de artırırlar. Dolayısıyla alglerin bulunduğu sular son derece verimli ve diğer canlıların yaşaması için oldukça elverişlidir. Aynı zamanda suların yenilenmesi açısından da temizleyici bir rol oynarlar. Doldurucu, hatta yapıcı özelliklere sahip olanlar, kıyı ve diplerin biçimini ve niteliğini değiştirirler.

Fitoplanktonlar suda yaşayan diğer bitkilerle birlikte besin zincirinin ilk basamağını oluşturur. Pek çok balık türünün yaşaması için temel besin kaynağı olan bu canlılar, balıkların yanı sıra böcekler, su kuşları, foklar, penguenler ve balinaların da besin kaynağıdır. Özellikle Kuzey Pasifik Okyanusu ve Bering Denizi fitoplankton sayısının fazla olduğu bölgeler oldukları için diğer canlı türlerinin de sayısı artmakta ve bu bölgeleri tür açısından son derece zengin hale getirmektedirler.

Atmosferin Dengesinin Korunmasında Büyük Görevler Üstelenen Fitoplanktonları Yaratan Yüce Allah’tır

Yeryüzünün oksijen ve aynı zamanda besin kaynağı olan, bulutların oluşumuna etki ederek iklimi düzenlemede önemli görevler üstlenen fitoplanktonlar, denizdeki en küçük canlıdan kara üzerinde yaşayan en büyük hayvana, hatta insana kadar tüm varlıklara çeşitli şekillerde fayda getiren üstün bir yaratılış harikasıdır. Sadece kendi hayatını devam ettirmekle kalmaz, başka canlıların bedenlerine girip onlara da fayda sağlarlar. İşte bütün bunlar, Allah’ın mutlak varlığını görmek isteyenler için büyük ve benzersiz delillerdir. Yüce Allah bu konuda şöyle buyurmaktadır:

De ki: “Göklerin ve yerin Rabbi kimdir?” De ki: “Allah’tır.” De ki: “Öyleyse, O’nu bırakıp kendilerine bile yarar da, zarar da sağlamaya güç yetiremeyen birtakım veliler mi (tanrılar) edindiniz?” De ki: “Hiç görmeyen (a’ma) ile gören (basiret sahibi) eşit olabilir mi? Veya karanlıklarla nur eşit olabilir mi?” Yoksa Allah’a, O’nun yaratması gibi yaratan ortaklar buldular da, bu yaratma, kendilerince birbirine mi benzeşti? De ki: “Allah, herşeyin Yaratıcısıdır ve O, tektir, kahredici olandır.”” (Ra’d Suresi, 16)

Fitoplanktonlar Endüstride Nasıl Kullanılıyorlar?

Bazı fitoplanktonlar, temel enerji olarak ışık ve CO2 kullanırlar. Kimileri ise basit organik maddelerden kompleks organik maddeler üreterek bunlarla beslenirler. Bu mikro canlıların kullandıkları ve ürettikleri enerjinin miktarını anlayabilmek için şu örneği verebiliriz. Atlantik Okyanusu’ndaki günlük enerji zincirinde, bir yaz gününde okyanus yüzeyine güneşten ulaşan enerji miktarı 2 milyar kaloridir. Bu enerjinin %99.5’i yansıtılır ve dağıtılırken sadece %0.5’lik bir oran 1.670.000 gr. besin üretmek amacıyla fitoplanktonlar tarafından kullanılır. Bu canlılar, bunun %32’sini karbondioksit olarak alır, %8’ini ise organik madde olarak eritir ve dışarı atarlar. %8’lik oran, gezegenin ihtiyacı olan organik madde miktarıdır. Söz konusu döngü ile bu organik madde diğer canlılara iletilmiş olur.

Fitoplanktonların sahip oldukları bu özellikler, onların çok yönlü olarak kullanılmasını sağlar. Çeşitli yiyeceklerin, ilaçların ve diğer endüstriyel ürünlerin kullanımında doğrudan kullanıldıkları gibi, çeşitli ürünlerin yapımında da çok önemli bir etkendirler. Bu ürünler, çeşitli yiyeceklerin, tıbbi ve kozmetik ürünlerinin yapımında da kullanılmaktadır. Allah, bu küçük canlıyı, pek çok faydaya vesile kılmıştır. Elbette bu, üstün güç sahibi Yüce Rabbimiz’in büyüklüğünün bir başka önemli delillerinden biridir.

Diatomlar Yüce Allah’ın Nimet Olarak Yarattığı Çok Özel Bir Fitoplankton Türüdür

Atmosferin korunması ve ekolojik açıdan önemli görevler üstlenen fitoplanktonları oluşturan tek hücreli suyosunlarına örnek olarak, yüzeyleri geometrik biçimlerle bezeli olan silisli kapsülleri sayesinde kolaylıkla tanınan, diatomlar gösterilebilir. Binlerce yıl önce denizlerde ölen diatomlar petrol yataklarının kaynağını oluşturmaktadır. Diatomlar ayrıca pek çok balık ve balina gibi suda yaşayan canlılar için önemli bir besin kaynağı oluşturmaktadır. Aynı zamanda balık yağında bulunan D vitaminini de sağlamakla sorumludurlar. Allah bu küçük canlıyı balığa rızık olarak yaratmış, ardından onu balığa ve balığı besin olarak kullanan insana yararlı hale getirmiştir. Bilindiği gibi, balık yağı insanın gelişimi için oldukça değerli bir besindir.

Bunların yanı sıra diatomlar endüstriyel olarak da kullanılmakta ve çeşitli maddelerin filtre edilmesini ve yalıtılmasını sağlamaktadırlar. Bu canlılar özellikle silis, nitrat ve fosfatın canlılar için kullanılabilir hale gelmesinde de son derece etkilidirler. Hatta belirli şartlar altında kirli su kaynaklarının saf hale getirilmesini de sağlayabilmektedirler. Bu işlemlerin pek çoğu günümüzün laboratuvar şartlarında bile gerçekleştirilemezken, bir hücre zarı ve kloroplasttan ibaret olan tek hücreli bir canlının adeta bir kimya laboratuvarı gibi çalışması elbette onun kendi becerisi değildir. Onun, dışarıdaki karbondioksitten, ürettiği oksijenden, karbonun canlılar için öneminden, balık yağındaki D vitamininden haberi bile yoktur. O, sadece üstün özellikleriyle kendisine yüklenmiş görevleri yerine getirir. İşte bu nedenle ilhamla hareket eder. Ona bu ilhamı veren, onu yaratan, onu canlılığın varlığı için gerekli kılan üstün güç, yeri göğü ve bunların içinde bulunan her şeyi “Ol” emri ile yaratan Allah’tır. Rabbimiz bir ayetinde şöyle buyurmaktadır:

“Onu istediğimizde herhangi bir şey için sözümüz, ona yalnızca “Ol” demekten ibarettir; o da hemen oluverir.” (Nahl Suresi, 40)


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

AmraÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 20/04/2011
İl: Istanbul
Mesaj: 795
AmraÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 26 Ağustos 2011 03:09
Sadak allah hul azim sadaka rasurullah .
çok güzel anlatmış ablacım alın işte ne güzel tefekür sebebi olur bu  makale.
Abla sana nekadar istersen saf fitoplankton yolaya bilirim .ö.m at hem su pirelerini de onunla beslersin balıklara verirsin süper olur tertemiz su piresi kültürü yaparsaın .
Amra2011-08-26 03:12:19

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

kazım_öcaldıÇevrim Dışı

Özel Üye
[C]2,1,51106[/C] [C]2,2,51106[/C]
Kayıt: 14/06/2008
İl: Adana
Mesaj: 1887
kazım_öcaldıÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 26 Ağustos 2011 22:01
Yavruları 3 ayda büyütmek,damızlık boya getirmek bence hoş değil.Bırakın hayvanlar doğal süreçlerini yaşasın,zamanı geldiğini ona tabiat söyleyecektir ve gerekeni yapmasını sağlayacaktır.Siz sadece cücelere verebileceğiniz en iyi ortamı hazırlayın.Erken büyütme çabasına girmeyin derim.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

cokmutluÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 22/04/2011
İl: Kahramanmaras
Mesaj: 1658
cokmutluÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 26 Ağustos 2011 23:52
Aytekin hocam teşekkür ederim.. Ama cevabımı alamadım sanırım, bu oluşturmuş olduğum yeşil su fitoplankton mu içeriyor? Yoksa kültürü mü gerekiyor? Su piresi elimde hiç yok, bu ostracodalar da kendiliğinden oluştu.. Yani beslememe gereken su pirelerim yok, ha belki ilerde kültür alabilirim eş dost vesilesiyle, nezaketiniz için teşekkür ederim..
 
Kazım hocam size de katılmamak elde değil, inanın balıkların gün içindeki saatleri bile biliyor olduğunu düşününce elbette hızlı büyümeleri sağlanmış olsa da sanki üremeye hemen başlamazlarmış gibi geliyor.. Yani ışığı ne kadar yakarsak yakalım, dışarda günün battığını bilip uyku moduna geçiyorlar, sabah da isterse kara perde çekelim pencerelere yine de bileceklerdir günün doğuşunu.. Üremek için de elbetteYüce Yaradanın onlara verdiği yetileri ve iç güdüleri kullanacaklardır..

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

AmraÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 20/04/2011
İl: Istanbul
Mesaj: 795
AmraÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 27 Ağustos 2011 02:24
Evet abla yeşi su tamamiyle fitoplankton içeriyo .

[QUOTE=kazım_öcaldı]Yavruları 3 ayda büyütmek,damızlık boya getirmek bence hoş değil.Bırakın hayvanlar doğal süreçlerini yaşasın,zamanı geldiğini ona tabiat söyleyecektir ve gerekeni yapmasını sağlayacaktır.Siz sadece cücelere verebileceğiniz en iyi ortamı hazırlayın.Erken büyütme çabasına girmeyin derim. [/QUOTE]

Bakın tabiki hızlı büyütme cabası değil caba yanık kalmadan en güzel forum larıyla büyütmek ki forum oturdukdan sonra geçin karşısına seyredin bende  gold ghost melekler var 5 ayda damızlık oldular şunan  için bölge ve eş edinme savaşlarını seyretmek mütiş sevkli ki bizde yanık kaldı kaygısı çok önemli .
Amra2011-08-27 02:29:05

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

cokmutluÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 22/04/2011
İl: Kahramanmaras
Mesaj: 1658
cokmutluÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 07 Eylül 2011 01:01
Benim cüceler maaşallah en küçüğü 4,4cm en büyüğü de 5cm oldu.. Sanki hafiften böyle çook dikkatli bakınca ufacık bıyık gibi bişeyler görünüyo gibi hızlı büyüyenlerde ama emin değilim.. Kaç cm boya geldiklerinde bıyıkları çıkar, dişi erkek ne zaman belli olur acaba? Bi de bunların gözlerinde çentik var, Aytekin hocamın makalesinde gördüğüme göre çentik varsa cüce vatoz değildir gibi bişey yazıyordu.. Kafam karıştı..
Çok seviyorum onları, ve büyük ihtimal trop tankına değil, şimdikinden belki biraz daha küçük ama yine sırf kendileri için dekore edilmiş bir tankta olacaklar, mangrow kökünden ayrılmak zorunda kalmayacaklar..   Eşime anlattım durumu, onlar nasıl rahat ederse onu hazırlayalım dedi.. Akvarist yapıcam onu da.. Öğrenmeye başlıyor yavaştan..
 
Ha bi de bunlar neden yeşil nokta yosununu yemiyor yaa..


 
 
 
Videolara bakınca boy farkı belli oluyor.. İlk videodaki soldaki salatalığın üstünde duran sanırım en baskın erkek olacak, ki tahminime göre 2 erkek var bu haylazların arasında.. O solda duran haylaz, kendi kemirdiği salatalığa yaklaşanı kovalıyor.. Sadece bir tane ufaklığın gelip kemirmesine sesini çıkarmadı diyordum ki, ben makinayı kapatıp geri açarken onu da kovaladı ve maalesef kovalama anını yakalayamadım ben de.. Ama süper kavga ediyorlar yaa, kertenkele gibiler..
 
[VID]http://www.izlesene.com/video/7-cucelerim1-46ms/4440987[/VID]
[VID]http://www.izlesene.com/video/7cucelerim2-46ms/4441143[/VID]
[VID]http://www.izlesene.com/video/7cucelerim3-46ms/4441201[/VID]
cokmutlu2011-09-07 19:24:03

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

AmraÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 20/04/2011
İl: Istanbul
Mesaj: 795
AmraÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 07 Eylül 2011 20:35
Abla balıklar çok güzel çüce vatozlar zaten sizin diyet programınla çabuk yavru alırsınız bıyık olayına gelince .
Üsteki erkek aldaki dişi .

Ve burda da yumurtlama işlemi onu da görsel olarak paylaşayım dedim .
[VID]http://www.youtube.com/watch?v=yS1O2GyLTag&feature=player_embedded[/VID]
[VID]http://www.youtube.com/watch?v=5S0o46CYHmg&feature=player_embedded[/VID]
Amra2011-09-07 20:36:48

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

cokmutluÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 22/04/2011
İl: Kahramanmaras
Mesaj: 1658
cokmutluÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 07 Eylül 2011 21:55
Aytekin hocam, bu teknik bililere vakıfım, ki zaten o üreme videolarını dönüp dönüp izledikten sonra cüce vatoz türüne başlama kararı almıştım.. Merak ettiğim bu gözlerdeki ufak çentik nedir, neden yeşil nokta yosunu yemiyorlar ve kaç cm olunca bıyıklar çıkacak? Neyse, bekleyip göreceğiz sanırım.. Teşekkür ederim.. cokmutlu2011-09-07 22:01:09

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

demokrasiÇevrim Dışı

Kayıt: 30/12/2010
İl: Ankara
Mesaj: 209
demokrasiÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 08 Eylül 2011 12:26
7 Cüceler büyümüşler ablacım. salatalığı bir güzel yiyorlar, ayrıca bilgilendirmeler için teşekkürler.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Bjk.merveÇevrim Dışı

Kayıt: 27/12/2010
İl: Ankara
Mesaj: 966
Bjk.merveÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 21 Eylül 2011 14:45
2 haftadır ses yok cücelerden ablacım gelişme varmı?

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

cokmutluÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 22/04/2011
İl: Kahramanmaras
Mesaj: 1658
cokmutluÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 21 Eylül 2011 22:39
Canım, gözlerinde oluşan çentikleri araştırıyorum.. O yüzden konuma epeydir yazamadım, haklısın yani.. Bu çentikler hi-fin vatozların gözlendek çentikler gibi aynen, ama cüce olduklarından eminim, hatta bıyıkların yerleri belli olmaya başladı bile..
 
En büyüğü şuan 5,8cm.. Boy farkına bakarak cinsiyet tahmini yapacak olursam, tahminen 4e 3d.. Sanıyorum resimlerden d görülebildiği gibi bıyıklar terlemeye başlamış.. Ha şu çentiklere hala açıklama yapan da yok.. Aytekin hocam??????? Siz biliyorsunuzdur kesin..
 

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

cokmutluÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 22/04/2011
İl: Kahramanmaras
Mesaj: 1658
cokmutluÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 23 Eylül 2011 10:13
Cücelerimin tankını bugünlerde yeni yerine taşıyacağım kısmetse.. Led aldık beyaz, acaba cücelere de kullansammı diye düşünüyorum ama emin değilim.. Ne dersiniz?

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir