Tarçının Afrodizyak Etkisi


Koksal GurkanÇevrimiçi

Özel Üye
Kayıt: 19/10/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 6964
Koksal GurkanÇevrimiçi
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 25 Mayıs 2010 02:09
[QUOTE=burak_06]Alternatif tıbbı'n günümüzde de insanlar üzerinde ki etkileri tv programlarında dikkat ederseniz yoğunlukta gösterilmekte.Sonuçta ilaçlarda bitkilerden yapılıyor.Allah verdiği her derdin mutlaka dermanını vermiştir bundan kimsenin şüphesi olmasın.Ha biz bu dermanları daha yeni yeni farkediyoruz.Çağlar önce insanlar bunları bilerek yada bilmeyerek uyguladılar çok sağlıklı ve uzun yaşadılar...
Farkındamısınız bilmiyorum artık nesil yavaş yavaş güçsüzleşiyor.Yediğimiz içtiğimiz ürünler doğallığını kaybettiğinden bizde de erken yaşta sorunlar başlıyor.Demek istediğim tabiat ana nın bize sunmuş olduğu bu bitkilerden kullanım şekillerine uygun olarak faydalanalım.
 
Balıklarda deneme olayına da gelince,zaten denemeler genelde sağlıksız balıklarda yapılıyor şahsen ben öyle yapıyorum.E balığa sera bactopur vermekle tarçın yada ceviz yaprağı arasına ben bi fark göremiyorum.Artık ilaçlara para vermekten çok alternatif tıbbın gelişmesine katkıda bulunalım derim.
[/QUOTE]
Burak Bey'in yazısı üzerinden önce kendisine sonra genel olarak herkese bir kaç yorum yapmak istiyorum.
Burak Bey, yazmış olduklarınız Tarçın için değil genel anlamda bitkilere dair yorumlardır. Aslında çok da yerinde yorumlar olmuş. Ancak bunları önceki mesajlarda linkini verdiğim envanter ve uyarılar konusunda yazmış olsaydınız çok daha verimli olurdu. Hatta mümkünse o konuya da yazmanızı rica edeceğim.
Genel yoruma gelince, Burak Bey'e yazarken aslında herkese tekrar söylemiş olduğum konu üzerinden genel tartışamaları yapsak, işin yöntemleri, etik yanı, bilimsel bakış açısı gibi yorumları yazsak sadece Tarçın için değil tüm şifalı bitki kullanıcılarının yararına olurdu.
Tartışmalar bir yandan tartışma gibi geçerken diğer yandan faydalı bakış açıları katıyor. Herkesin eline, diline sağlık...

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

dr.aquaÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 19/06/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 901
dr.aquaÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 25 Mayıs 2010 02:18
[QUOTE=kaos402]TEST anladığınız anlamada denemek amacı gütmemektedir.Kan testi yaptırdığınız zaman bu bir denememi yoksa bilimsel bir TEST mi olur.Sorunuzun cevabını soru ile cevap vereyim.
 [/QUOTE]

Sizin bahsettiğiniz kan testi nicel gözlemdir. ''Bir ürün yada ilaç denenirken yada geliştirirken GÖZLEM yapılmaz.'' dediniz, ben de gerekli cevabı verdiğime inanıyorum. Daha iyi anlamanız için şöyle açıklayayım; ''Bir ürün yada ilaç denenirken GÖZLEM yapılır.'' Laboratuarda hayvanlar üzerinde denenir, sonra sonuçlarına göre bir de insanlar üzerinde denenir. Sizin sözünüz; ''Kan testi yaptırdığınız zaman bu bir denememi yoksa bilimsel bir TEST mi olur''  Cevap veriyorum; Tabiki bilimsel bir test olur. Biraz önce belirttiğim gibi kan testi nicel gözlemdir. Tekrarlıyorum ortada bir test-analiz varsa gözlem de vardır. Öncesinde butün bunların doğabilmesi için DENEMEnin yapılması gerekir. Hala anlamadıysanız; (sizin iddianıza ilişkin örnek veriyorum) Bir ilaç geliştirilirken, canlı ilacı içer vücudunda bir takım reaksiyonlar gerçekleşir, sonra o reaksiyonların nicel ve nitel gözlemlerler sonucunda analizi yapılır. Kan testi, kalp ritim kontrolleri, ölçüm aletleriyle yapılamayacak diğer gözlemler vs vs vs..  İlacın canlıya içirilmesi bir denemedir. Eğer deneme olmasaydı (yani ilaç içirilmeseydi kanda ilaca dair neyi görebilirlerdi) neyin analizini yapabilirlerdi ? Hangi reaksiyonların ? Hangi gelişmelerin? Aldığınız eğitimlere sözüm yok ama kendinizi bir gözden geçirin derim, mantıklı değilsiniz.

Ayrıca ben kontrollü deneyleri, laboratuarların gerekliğini, bilim adamlarını ve alınan eğitimleri hiçe saymıyorum önce bunu bilmelisiniz. Hiç bir cümlemde aksini iddia etmedim. Ancak sizin bilimle çelişkili cümlelerinize şahit oluyorum. ''Geliştirilebilir, laboratuar sonuçları v.s. gerekli kesin hükme ancak o zaman varılabilir'' deseniz anlayacağım ama ben aksini söylememişken siz direkt olarak ön yargı ve itiraz ile yaklaşıyorsunuz. Ön yargı ve sabit fikirli bir kimse yeniliklere kapalıdır ilerleyemez. Bu sebepten dolayı bilim adamlarının bir özelliğide ŞÜPHECİLİKtir. Herşeyi hemen reddetmezler veya kabullenmezler olaylara objektif yaklaşırlar. Böylece yeni buluşlar yapabilirler.
dr.aqua2010-05-25 04:01:48

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ashizaÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 22/11/2008
İl: Bursa
Mesaj: 182
ashizaÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 25 Mayıs 2010 02:30
Tarçın, ilaç şirketleri ve alternatif tıp konusunda ben de Onur gibi düşünüyorum.

Bunun dışında Köksal Bey lütfen yanlış anlamayın, foruma olan katkılarınızı çok olumlu bulmakla beraber yorum yaptığınız her başlıkta moderatör edasında yazılar yazmanız beni çok rahatsız ediyor. Keşke moderatör olsanız, can-ı gönülden isterim; lakin değilsiniz. İnsanları uyarma, başka başlıklara yönlendirme işini forum yöneticilerine bırakmanızı istesem kabalık etmiş olmam umarım. Forumu daha düzenli tutma çabanızı anlıyorum lakin zaten bu işi yapan insanlar mevcut. Hem onlara hem de yorum yazmış-yazacak üyelere haksızlık ediyorsunuz diye düşünüyorum. Kabalık ediyorsam özür dilerim, kusura bakmayın.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

CindoÇevrim Dışı

Kayıt: 10/10/2007
İl: Ankara
Mesaj: 1299
CindoÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 25 Mayıs 2010 02:36
Arkadaşlar,,
Ben konunun nerden nerye geldiğini anlamadım aslında her şey çok açık ve net yazılan yazılarda hep anlam var ama bizler ya anlıyamıyoruz yada anlamıyoruz.Konuda yazı yazarken kendimce yazmamayı hep müsait gördüm yazılanları hep takip ettim ve çağrı beyin her dediği yazıyı noktasından ,virgülüne kadar anladım ve katılıyorum. konuyu açan arkadaşımızında iyi niyetle açtığı ve bizim gibi akvaryistlerede katkısı olsun amacında bir fikir sundu ve bundada katılan katılır katımayan katılmaz balıklarına tarçın,ı dozunda kullanırsın yada kullanmazsın konu basit .Çağrı beyin dediği gibi Amerika kıtası varsa bir daha keşif etmenin anlamı yok..Bitkilerle ilaçların yapıldığını biliriz yani ham madde bitki çok basit ufak bir araştırmaylada hangi bitkinin neye yaradığınıda çok çabuk bilir ve öğreniriz buda basit.Ama çağrı beyin vurguladığı konuyu nedense gözden kaçırıyoruz unutmayın ilaç ile zehirlerin arasında tek fark dozdur ve minareller bile zehirleyici olabilir.Şimdi yine çağrı beyin yazdıklarıyla cevap veriyorum bir ilacın piyasaya çıkması yaklaşık 14 sene sürüyormuş ve bir maddenin canlılar üzerindeki etkisini gözlemleyerek. İlaç şirketleri milyonlarca dolar yatırım yapıyorlarmış koskoca 14 sene ve burda bitkilerin hafife alınmayacağını söylendiği halde.Arkadaş türkiye ne zaman birisi yararlı bir şeyler bulsa dış güçler hemen köstek oluyor demiş. O bitkiler yıllarca var idi ve yararlarıda biliniyordu.Ve ben yeni nesilin daha sağlıklı ve uzun yaşadığını iddia ederim ve yeni nesil boylarıda uzun.E balığa sera bactobur vermektense Tarcın yada ceviz yaprağı arasında fark nasıl göremezsin bunu hiç ama hiç anlam veremiyorum buda  tamamen yanlış 14 seneyi ve o kadar gözlemi ve etkisini hiçe sayarakmı.Şimdiki konu hastalıkların çareleri bulunmuşta insanlardamı saklanıyor yada gizleniyor.İlaç firmaları ne kadarda bu işten para kazanısa kazansın bunu tüm insanlıktan saklayamaz bunu yani kanserin tedavisini bulan insan tarihin sayfalarına altın harflerle geçer. benim kendi görüşüm insan sağlığı her şeyden önce gelir. Nasıl balıklarımız hastalanınca biz onlara elimizden gelen ne varsa ardımıza koymuyorsak insanlık adına kim olursa olsun faydalı şeyleri bulan saklıyamaz sunar zaten amacıda odur.Halil arkadaşım gibi bende tarçın konusuyla ilgili çokta fazla bir şey yazmak istemiyorum yanlış anlaşılmak ta hiç istemem saygı duyarım. Bende kendi fikirlerimi yazdım Bu da benim görüşüm saygılar...

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

RüzgardegirmeniÇevrim Dışı

Kıdemli Akvarist
Kayıt: 12/04/2006
İl: Manisa
Mesaj: 5919
RüzgardegirmeniÇevrim Dışı
Kıdemli Akvarist
Gönderim Zamanı: 25 Mayıs 2010 08:16
Konu başka yönlere meyil alsa da burda güzel şeyler paylaşılıp fikirler sunuluyor.Kimse birbirine hakaret etmediği sürece de bence problem yok.
 
Ayrıca dün gece de uyku sersemliğiyle yazmış olduğum yorumu düzeltmek istiyorum izninizle.Tıpa güvenmiyorum derken sadece işin ilaç sektörü kısmına güvenim zayıf.Yoksa bulunan bilgilere kesinlikle güveniyorum.Sadece kişisel görüşüm ilaç yapılırken hep tek etken maddeye bağlı kalınıyor olması problem oluşturuyor.Bitkisel ürünlerin avantajı ise bana göre birbirini destekleyen birçok ürünün bir arada kullanılması.
 
Taner Bey,eskiye göre daha sağlıklı olduğumuzu iddia etmişsiniz.Oysa ki tam tersidir.Birçok rahatsızlığın oranı çok daha fazla artmıştır.Eskiden salgın hastalıkların çaresi hemen bulunamadığı için birçok insan ölmekteydi.Evet,doğru şu an onların çaresi var ama muazzam bir oran kanser tipi hastalıklar yüzünden ölmektedir.Kemoterapiyle kurtulan nadir insanlar olduğu söylense de ben henüz çevremde rastlamadım.Çeşitli kanserlere yakalanan her yakınım malesef ki öldü.Bunlardan sadece birisi 1 aylık ömrün var denirken "Bir de bunu deneyeyim."mantığıyla başladığı bitkisel bir kürle hayata dönmüştür.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Koksal GurkanÇevrimiçi

Özel Üye
Kayıt: 19/10/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 6964
Koksal GurkanÇevrimiçi
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 25 Mayıs 2010 08:47
[QUOTE=ashiza]Tarçın, ilaç şirketleri ve alternatif tıp konusunda ben de Onur gibi düşünüyorum.

Bunun dışında Köksal Bey lütfen yanlış anlamayın, foruma olan katkılarınızı çok olumlu bulmakla beraber yorum yaptığınız her başlıkta moderatör edasında yazılar yazmanız beni çok rahatsız ediyor. Keşke moderatör olsanız, can-ı gönülden isterim; lakin değilsiniz. İnsanları uyarma, başka başlıklara yönlendirme işini forum yöneticilerine bırakmanızı istesem kabalık etmiş olmam umarım. Forumu daha düzenli tutma çabanızı anlıyorum lakin zaten bu işi yapan insanlar mevcut. Hem onlara hem de yorum yazmış-yazacak üyelere haksızlık ediyorsunuz diye düşünüyorum. Kabalık ediyorsam özür dilerim, kusura bakmayın.
[/QUOTE]
Dediğiniz gibi moderatör değilim ve olmak gibi bir isteğim de yok. Sadece yazarken doğru şekilde olmasını tercih ediyorum. Mod olarak Onur konunun içerisinde... Benim yazılarım ise sadece yönlendirme olmaktan öte değil. Uyarı hiç değil. Uyarılması gereken durumlarda "Hata Var" kısmını kullanırım. Haksızlık ettiğim kimse varsa özelden yazsın. Özür gerekirse özür dilerim. Yorum için teşekkürler.
Burada diğer tarafa yönlendirme konusuna gelince, Onur'la da diğer konuyu açmadan önce bir ara konuştuk. Burada kendi yorumumu paylaşayım.
Her konu kendi içerisinde görüşülsün. Genel bitki tartışması ise hepsinin toplu tartışıldığı bir yerde yer alsın. Bu sayede aynı tartışmalar çay, meyan kökü, tarçın, vb konuların içerisinde tekrar tekrar konuşulmasın. Gerekli noktada daha fazla katılımla ortak bir yerde konuşulsun.
Yazdıklarıma bakarsanız tartışmların çok faydalı olduğunu da belirtiyorum. Ama maalesef aynı konular her bir konuda 3-4 kişi tarafından tekrarlı konuşulabiliyor. Halbuki ortak noktada birleşip 8-10 kişi tartışsa çok daha iyi sonuçlar, derli toplu paylaşım ve tüm konulara referans olmaz mı?
Zaten bunu iki kere yazdım, gereken öneriyi getirdim ve yine yazmayacağım.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

canan numanÇevrim Dışı

Kayıt: 27/03/2008
İl: Istanbul
Mesaj: 733
canan numanÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 25 Mayıs 2010 08:57
Saygıdeğer arkadaşlar konuyu dağıtmak istemem ancak daha evvelki akşam gelen ve uykuyu çok seven bir arkadaşım anlatıyordu. (Sürekli Haftasonu Sabah Kahvaltısına çağırır kavga ederim uyuduğundanDil%20Çikarma)
Canan dedi filan arkadaşım tavsiye etti, her akşam istisnasız bir parça kabuk tarçın ile elma veya limon kabuğunu kaynatıp içiyormuş. Ben de denedim. 3 gündür sabah kendimi fırlatıyorum yataktan. İşe dinç gidiyorum. Nasıl erken kalkıyorum diye kendime şaştım. Derken aklıma geldi akşam içtiğim şey beni dinçleştirdi galiba diye.
 
İlk içme sebebi tarçın vücudun metobolizmasını hareketlendir diye birazcık da kilo verme amaçlı başlamış ama böyle bir etkisi olmuş arkadaşıma.
Hatta sohbet ettik demekki OSMANLI işi biliyormuş tatlıların üstüne tarçını döküyordu ki vücud kilo yapmasın şekere karşı gelsin diye belki. Aslında tüm tesadüflerde bir şahanelik var. Oda ALLAHın işi nasılda sütlü tatlılara yakıştıracak tad vermiş.
 
Bilemiyorum. Vardır bilimin açıkladığı bir şeyler ancak tarçını kendinizde sevdiklerinizle için balıklara bile iyi gelen etkileyen kimbilir bizlere daha nasıl etkileri vardır.Tebessüm
Saygılar.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

aydindogan79Çevrim Dışı

Kayıt: 26/11/2008
İl: Kayseri
Mesaj: 27
aydindogan79Çevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 25 Mayıs 2010 15:40
 
Yok,  14 yıl sürmeler yok doktor olmak gereklerle ilerleme sağlanamaz birileri elini taşın altına sokar bazen eli ezilir bazende yararlı bir buluş olur ama asla ve asla oturduğumuz yerden bişeyler olmaz belki 3-5 balığımız ölür ama hiç olmazsa ondan sonra tarçın balıklara yararlımı zararlımı tartışması olmaz en azından.
Erdal Hoca2010-05-25 22:34:30

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

kaos402Çevrimiçi

Kayıt: 16/10/2008
İl: Istanbul
Mesaj: 386
kaos402Çevrimiçi
Gönderim Zamanı: 26 Mayıs 2010 11:58
[QUOTE=f.torres]İlaç sektöründe dönen para hiçbir sektörde dönmüyordur belkide kanserin ilacıda bulunmuş olabilir ama kanserli hasta ölünceye kadar 5-6 ay boyunca çok pahallı ilaçlar bolca kullanılıyor ve ilaç firmaları bu işten ciddi paralar kazanılıyor kanseri tamamen yok eden ucuza mal edilebilen bir ilacı bulan kişinin ömrü uzun olmaz yada susması için bolca para alır kanımca.
İlaç firmaları bir şirkettir ve olabildiğince çok para kazanmak isterler doğal olarak yoksa kaç insan ölmüş kaç insan kurtulmuş onlara göre pek önemli olmaz sanırım onlara göre önemli olan tek şey ciroları olmalı.
[/QUOTE]
Genl bilgi olarak;
Kanseri önleyen ve tedavi edem birsürü etken madde,bitki ektiresi ve ilaç var ama uygulama yolları ve ilaçın etkinliğini artırmak,kanserli hücreye karşı olan seçiciliği ve son olarak taşıyıcılar ile ilgili bir sürü çözülememiş problem var. Bu problemleri gidermek için yapılan çalışmalar çok pahalı ve az sonuç verdiği için kanser ilaçları pahalı. Bu diğer ilaçlar içinde geçerli.
 
aydindogan79 yanlış anlamayın ,bu konuda ne kadar bilgi sahibisiniz bilmiyorum ama burda bilimsel olan ve bütün dünyaca çapında var olan gerçeklerden bahsediyoruz. Siz bunu inkar ediyorsanız ve gereksiz, boş şeyler olarak görüyorsanız saygı duyarım.Burdaki asıl konu yararlımı yarasızmı olması değil(Böyle anlaşılmışsa,konunun fazla dağılması yada benim anlatmak istediklerimi tam anlatamamış olma ihtimali olabilir).Bütün bitkilerin olumlu olumsuz etkileri vardır,burdaki konu yeteri kadar bilgi,doğru kullanım, etken maddeyinin değişik ortamlarda değişik sonuçlar vermesi gibi farklı konular.Yazıların hepsini okursanız fark edeceksiniz. Benim başından beridir savunduğum işe yarayıp yaramaması değil,sadece uygulama yöntemleri gibi konularda daha kesin bilgilerin olması gerektiği ve bizlerinde bu bilgileri kesin olarak elde etmeden yanlış kullanım olabileceğidir.Başka bir niyet yada düşünce yoktur. Saygılarımla
 
dr.aqua bizler bilim adamı degiliz.Şu an sizin ve benim aramda geçen diyalok bilimsel terimleri kullanarak tartışmaktan başka birşey değil.En iyisi daha fazla bu tarz yazılarla konuyu doldurmayalım.Ne siz beni,nede ben sizi düşüncelerimizden ve yorumlarımızdan caydırcak yada değiştirecek  durumda değiliz.
 
Bu kadar bilgi birikimi ve düşüncelerinize güvendiğinize göre ve bende bilgi birikimime,aldığım eğitime ve araştırmalarıma güvendiğime göre; sınavlarım bittikten sonra size uygun olursa detaylı bir proje başlatalım.Birbirine zıt fikirler her zaman işe yarar.Bunu yaparken Türkiyede Botanik ve kognozi alaında sayılı insanlardan olan hocamalrımdan da yardım alacağım. Burda birbirimizin fikirlerini ve düşüncelerin ve daha doğrusu bilgilerimizi baltalamaktansa bu tarz birşey yapmak herkes için yaralı olur. Tabi karar sizlerin. Herkese iyi günler
kaos4022010-05-26 12:18:27

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ZuckarÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 13/05/2010
İl: Istanbul
Mesaj: 3259
ZuckarÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 26 Mayıs 2010 15:07
Merhaba,
Benim 6 tane ramirezzim var ve artık eşleşme çağına geldiler 3.5 -4 cm civarında buya zıyı okudum ve denedim fakat söylenildiği gibi süzmek çok önemli ve ben enjektor (Tıbii) inesinin ucuna kullanılmamımış sigara izmarıtı takarak süzdüm çok berrak ve temiz solüsyon elde ettim ve 10 ml olarak suya yarım saat bir süreyle kattim. hiç bir problem görmedim.
gözlemleyebildiğim kadarıyla.

1 adet yanık kaldığını düşündüğüm meleğim daha iştahlandı ve büyüme göstermeye başladı.
katmadan önce ph 7 ve 6 arası dalgalanıyordu Co2 den dolayı
10 un üzerinde ölcüm sonucu 6 sabitlendi(cok hasas diil hazır kit)
ramirezzilerin en kücüğü renklendi büyüklerde pembeleşme başladı hatta ikisinide erkek olduğuna kanaat getirdiğim ama eşleşme davranışları göstermeye başladı simdi acaba hangisi dişi diye düşünmeye başladım.
sabahları tek taraftan hafif bir cizgi halinde güneş alıyordum 1 saat kadar buralarda alg oluşumu çok hizliydı ve o durum tamamen ortadan kakti hatta cesaretlenip 43 wattan 56 watta çıkardım ışıklandırmayı.

benim balıklar ergenlik doneminde olduğundan ilk anda çiftleşme ve yumurta göremedim ama her hafta düzenli yaptığım su değişimlerinden hemen sonra gördüğüm rahatlama ve daha haraketlenme eylemleri tarçından hemen sonrada gözlemledim ve tarcını eklediğimde 4. günüydü su değişiminden sonra. ve bu hafta 3 te bir değilde 4 te bir oranında değiştirdim.


Dediğim gibi ergenlik döneminde olmaları etkilenmiş olabilirim ama doğrudan afrodizyak etkisinden ziyade daha stabil ve uygun sartlar yarattığı yada doğada yağan yamurlar sonrası suya karısan maddelerin tarcınla eşdeğer olduğu ve doyısıyla suyu üremeye elverişli hale(balığın yumurtlama durumunda yumurtaların daha fazlasını hayatta tutabileceğini genetik olarak bildiği için) getirebildiği kanısı daha ağır bastı.

2 su değisiminde bir devam etmeyi düşünüyorum gelişme olursa eklerim.
Saygılar

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Koksal GurkanÇevrimiçi

Özel Üye
Kayıt: 19/10/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 6964
Koksal GurkanÇevrimiçi
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 26 Mayıs 2010 15:35
[QUOTE=Zuckar]Merhaba,
Benim 6 tane ramirezzim var ve artık eşleşme çağına geldiler 3.5 -4 cm civarında buya zıyı okudum ve denedim fakat söylenildiği gibi süzmek çok önemli ve ben enjektor (Tıbii) inesinin ucuna kullanılmamımış sigara izmarıtı takarak süzdüm çok berrak ve temiz solüsyon elde ettim ve 10 ml olarak suya yarım saat bir süreyle kattim. hiç bir problem görmedim.
gözlemleyebildiğim kadarıyla.

1 adet yanık kaldığını düşündüğüm meleğim daha iştahlandı ve büyüme göstermeye başladı.
katmadan önce ph 7 ve 6 arası dalgalanıyordu Co2 den dolayı
10 un üzerinde ölcüm sonucu 6 sabitlendi(cok hasas diil hazır kit)
ramirezzilerin en kücüğü renklendi büyüklerde pembeleşme başladı hatta ikisinide erkek olduğuna kanaat getirdiğim ama eşleşme davranışları göstermeye başladı simdi acaba hangisi dişi diye düşünmeye başladım.
sabahları tek taraftan hafif bir cizgi halinde güneş alıyordum 1 saat kadar buralarda alg oluşumu çok hizliydı ve o durum tamamen ortadan kakti hatta cesaretlenip 43 wattan 56 watta çıkardım ışıklandırmayı.

benim balıklar ergenlik doneminde olduğundan ilk anda çiftleşme ve yumurta göremedim ama her hafta düzenli yaptığım su değişimlerinden hemen sonra gördüğüm rahatlama ve daha haraketlenme eylemleri tarçından hemen sonrada gözlemledim ve tarcını eklediğimde 4. günüydü su değişiminden sonra. ve bu hafta 3 te bir değilde 4 te bir oranında değiştirdim.


Dediğim gibi ergenlik döneminde olmaları etkilenmiş olabilirim ama doğrudan afrodizyak etkisinden ziyade daha stabil ve uygun sartlar yarattığı yada doğada yağan yamurlar sonrası suya karısan maddelerin tarcınla eşdeğer olduğu ve doyısıyla suyu üremeye elverişli hale(balığın yumurtlama durumunda yumurtaların daha fazlasını hayatta tutabileceğini genetik olarak bildiği için) getirebildiği kanısı daha ağır bastı.

2 su değisiminde bir devam etmeyi düşünüyorum gelişme olursa eklerim.
Saygılar
[/QUOTE]
Bu dediklerinizini ne kadar zaman içerisinde yaptınız ve gözlemlediniz?
Anlattıklarınız hemen bir gün içerisinde olabilecek durumlar değil.
Bu da denemeleri uzun zamandır yaptığınız anlamına gelir. Çoğu kişi şu ana kadar tek atımlık denemeler yaptığından sizinki çok daha fonksiyonel bir deneme oluyor. Sürekli kullanım için de güzel bir örnek oluşturuyor. Sonuçları iyi olmasaydı da dediklerim geçerlidir.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Murad17Çevrim Dışı

Kayıt: 09/05/2010
İl: Batman
Mesaj: 50
Murad17Çevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 26 Mayıs 2010 17:50
Konu baya bi değişti. neyse konuya geri dönelim. ilk deferde yapmış olduğum tarçın uygulamasından bi fayda göremedim balıklarım oksijensiz klamış gibi su yüzeyine çıkmışlardı. belirli bi süre sonra akvaryumda su değişikliği yaptım. bu aralar balıklarım hepsi saklanıyordu. neden böyle yaptıklarınıda bilmiyorum hepsi halsiz kalmıştı. ilk denememde dinlenmiş soğuk su kullanmıştım bu sefer sıcak suyun içine tarçın attım soyuyana kadar beklettim ve süzüp balıkların suyuna ekledim. dün yaptım bunu ama balıklar bu sefer hemen yüzeye çıkmadı yani oksiijensiz kalmış gibi yapmadılar. şuan akvaryuma bakıyorum balıklar maşallah gayet sağlıklı görünüyo balıkların damızlık boylarında değil fakat unlara yakın boylarda. balıklar yemde yiyor. gayet memnunum bu sefer. yani üreme olayı gerçekleşmedi olabilir zaten balıklar daha küçük ama balıklarımda bi canlılık gördüm.
ilk yapmış olduğun sefer demekki ortam koşulları uygun değildi. ve akvaryumum kalabalıktı nufusu biraz düşürdüm herşeyn yolunda Şimdilik.
Teşekürler.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

neyzenÇevrim Dışı

Kayıt: 20/05/2009
İl: Konya
Mesaj: 6
neyzenÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 26 Mayıs 2010 19:28
[VID]http://www.megavideo.com/?v=U8U0J1AX[/VID]
 
 

Değerli Dostlarım cümleten merhabalar.....

 

Tarçın uygulamasını bende dün denedim.240 lt lik tankımda;Trop.Bemba,Trop.Duboisi ve Demasoni besliyorum, tankımda balık adedi hayli fazla, elden de çıkartamadım.

 

İlk saatlerde balıklarım havasız kalmış gibi su yüzeyine çıktılar, bu durumda bende panikledim, ilk yaptığım %10 su değişimi yapıp hava takviyesi yaptım,diğer tanka taşımayı dahi düşündüm,yaklaşık dört saat sonra balıklar kendine gelebildi.......

 

Bugün itibari ile balıklarımda eskiye nazaran hayli bir hareketlilik, yem yemede hayli bir iştah oluştu, bu durum inşallah kısa süreli olmaz,birbirlerine kur yapmalar şimdiden başladı bile....:)

 

Video görüntilerini sizlerle paylaşmak istiyorum foruma almayı becerebilirsem tabiki,çekimler cep telefonundan,görüntü kirliliğinden dolayı şimdiden özür dilerim....:)

 

 

 

Selametle kalın.........

 


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

aydindogan79Çevrim Dışı

Kayıt: 26/11/2008
İl: Kayseri
Mesaj: 27
aydindogan79Çevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 27 Mayıs 2010 09:11
[QUOTE=kaos402][QUOTE=f.torres]İlaç sektöründe dönen para hiçbir sektörde dönmüyordur belkide kanserin ilacıda bulunmuş olabilir ama kanserli hasta ölünceye kadar 5-6 ay boyunca çok pahallı ilaçlar bolca kullanılıyor ve ilaç firmaları bu işten ciddi paralar kazanılıyor kanseri tamamen yok eden ucuza mal edilebilen bir ilacı bulan kişinin ömrü uzun olmaz yada susması için bolca para alır kanımca.
İlaç firmaları bir şirkettir ve olabildiğince çok para kazanmak isterler doğal olarak yoksa kaç insan ölmüş kaç insan kurtulmuş onlara göre pek önemli olmaz sanırım onlara göre önemli olan tek şey ciroları olmalı.
[/QUOTE]
Genl bilgi olarak;
Kanseri önleyen ve tedavi edem birsürü etken madde,bitki ektiresi ve ilaç var ama uygulama yolları ve ilaçın etkinliğini artırmak,kanserli hücreye karşı olan seçiciliği ve son olarak taşıyıcılar ile ilgili bir sürü çözülememiş problem var. Bu problemleri gidermek için yapılan çalışmalar çok pahalı ve az sonuç verdiği için kanser ilaçları pahalı. Bu diğer ilaçlar içinde geçerli.
 
aydindogan79 yanlış anlamayın ,bu konuda ne kadar bilgi sahibisiniz bilmiyorum ama burda bilimsel olan ve bütün dünyaca çapında var olan gerçeklerden bahsediyoruz. Siz bunu inkar ediyorsanız ve gereksiz, boş şeyler olarak görüyorsanız saygı duyarım.Burdaki asıl konu yararlımı yarasızmı olması değil(Böyle anlaşılmışsa,konunun fazla dağılması yada benim anlatmak istediklerimi tam anlatamamış olma ihtimali olabilir).Bütün bitkilerin olumlu olumsuz etkileri vardır,burdaki konu yeteri kadar bilgi,doğru kullanım, etken maddeyinin değişik ortamlarda değişik sonuçlar vermesi gibi farklı konular.Yazıların hepsini okursanız fark edeceksiniz. Benim başından beridir savunduğum işe yarayıp yaramaması değil,sadece uygulama yöntemleri gibi konularda daha kesin bilgilerin olması gerektiği ve bizlerinde bu bilgileri kesin olarak elde etmeden yanlış kullanım olabileceğidir.Başka bir niyet yada düşünce yoktur. Saygılarımla
 
dr.aqua bizler bilim adamı degiliz.Şu an sizin ve benim aramda geçen diyalok bilimsel terimleri kullanarak tartışmaktan başka birşey değil.En iyisi daha fazla bu tarz yazılarla konuyu doldurmayalım.Ne siz beni,nede ben sizi düşüncelerimizden ve yorumlarımızdan caydırcak yada değiştirecek  durumda değiliz.
 
Bu kadar bilgi birikimi ve düşüncelerinize güvendiğinize göre ve bende bilgi birikimime,aldığım eğitime ve araştırmalarıma güvendiğime göre; sınavlarım bittikten sonra size uygun olursa detaylı bir proje başlatalım.Birbirine zıt fikirler her zaman işe yarar.Bunu yaparken Türkiyede Botanik ve kognozi alaında sayılı insanlardan olan hocamalrımdan da yardım alacağım. Burda birbirimizin fikirlerini ve düşüncelerin ve daha doğrusu bilgilerimizi baltalamaktansa bu tarz birşey yapmak herkes için yaralı olur. Tabi karar sizlerin. Herkese iyi günler
[/QUOTE]



kardeşim yazıkki seninde direttiğin ve dayattığın denenmiş bilimsel ilaçların bile mutlaka yan etkisi vardır olmazsada olmaz , belli bir hastalığın tedavisinde kullanılan ilaç bile aynı hastalığa sahip farklı hastalarda farklı yan etkiler gösterir.
bu konuda neden bu kadar ısrarcısın anlamıyorum illa denenmesi gözlemlenmesi gerekiyor ama tarçını alıpta bilimsel bi araştırmadan geçirip bu maddenin akvaryum balıklarına şu yararı ve şu zararı vardır diyecek bilimsel bi kuruluş olmadığına göre sözünü ettiğin kesin ve bilimsen verileri  bu tür denemelerle biz bulacağız, bu hobide yararlı bir bilgi edineceksek ve daha sağlıklı balık besleyeceksek ben şahsen böyle denemelerle bir kaç balığımı feda etmeye hazırım
Bu arada dün yazmış olduğum ve sadece gerginleşen ortamı yumuşatmak amaçlı olan yazımdan dolayı forum yöneticisi arkadaşlardan aldığım 2 adet özel mesajı da kınıyorum, özür dilerim sayın yöneticilerim  demekki ortamı yumuşatmak bu konuda bir iki espiri yapıp insanların arasındaki çatışmaları bitirip dostane olarak paylaşım yapmak bize göre değilmiş bir daha yazı yazarken size dost değilde text gibi bakmam gerektiğini hatırlattınız teşekkürler

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir