Bitkili Canlıdoğuran Tankı

  • Değerli arkadaşlarım; orta okul biyoloji derslerinden hatırlayacağımız üzere Karbondioksit ("Co2") fotosentez için "olmazsa olmaz" bir unsur. Oda sıcaklığında sıvı halde bulunan Co2; her sıvı, doymuş buhar basıncı, içinde bulunduğu kapalı kaptaki buhar basıncına eşitlenene kadar buharlaşacağından ve yerçekimi nedeniyle dünya da bir kapalı kap olduğundan, karşımıza gaz olarak çıkar. Dolayısıyla bu gaz halindeki Co2'i, bitkilerin fotosentez yapabilmesi için suda erimiş halde bulunmalıdır.

    Suyun da, içinde erimiş halde bulunan malzemeyi "taşıyabileceği" bir kapasitesi vardır. Bu da demektir ki; örneğin suda ne kadar fazla Oksijen ("O2") varsa, o kadar az Co2 bulunma şansı vardır. Dolayısıyla, canlıdoğuranların ihtiyaçlarını karşılamak üzere sık bir şekilde bitkilendirdiğimiz tankımızda, mutalaka hava taşları, hava ile çalışan filtreler gibi, hava tertibatımızı yeniden düzenlemeliyiz. Bu konuda, ne kadar hava sağlayan malzeme koyacağımız, tankımızın büyüklüğüne ve eklemeyi düşündüğümüz bitki sayısına göre değişiklik gösterir.

    Canlıdoğuran tankları, bir çok diğer tanka göre çok daha sık bitkilendirilmiş olduğundan, balıkların ve diğer canlıların yaptığı solunum, bitkilerimizin Co2 ihtiyacını karşılamaya yetmez. Bu da bizim, tankımıza dışarıdan Co2 vermemizi gerektirir. Tanka Co2 takviyesi yapabilmek için izlenen temel iki yol vardır. Bunlardan birisi, Co2'in basınç altında sıvı halde bulunduğu ortamlardan aktarmak, diğeri de çok basit bir DIY projesi ile yapabileceğimiz ve fermantasyon sonucu sağlanan Co2'i tankımıza veren bir sistemdir. Buradaki ilk sistem, amatör hobiciler ve tankı çok büyük olmayan kişiler için gereksiz bir külfet getirecektir. Tanka Co2 takviyesi yaparken unutulmaması gereken çok önemli bir nokta vardır. Tankımıza suni olarak Co2 ekledikçe, suyumuzun pH'ını da değiştirmiş oluruz. Sudaki Co2 seviyesi arttıkça pH seviyesi düşer.

    Çeşitli kaynaklarda daha az belirtilse de, tanktaki her litre su için 2 watt enerji harcayacak bir lamba kullanmak en idealidir. Tropikal bitkiler de, tıpkı tropikal balıklar gibi gece-gündüz eşitliği bulunan ekvatoral bölgeden geldiği için, günlük 12 saat ışıklandırmaya ihtiyaç duyarlar.

    Işıklandırma için, sıradan ucuz lambalar kullanmanızı tavsiye etmem. Belki fluoresan ya da daha profesyonel ışıklandırmaya göre biraz daha ucuz olabilir ama, özellikle yaz aylarında suyu ısıtıyor olması ciddi bir sorun. Genellikle, 3-4 günde bir, tankta alg oluşumunu engellemek için ışıklarımızı kapalı tutarız. Ancak canlıdoğuranlar iyi birer alg tüketicisidir. Bu durumda, ışıkları ne kadar açık tutarak, tankta ne kadar alg oluşumuna izin verileceği biraz da hobicinin bilgi birikimine bağladır. İstenmeyen alg oluşumunun önüne geçmenin bir diğer yolu ise UV filtre kullanmaktır. UV filtre, sudaki tek hücreli canlıların DNA yapılarını bozarak canlıları ortadan kaldırmaktadır.

    Sık şekilde bitkilendirilecek tankların derin değil; aksine sığ ve geniş olmasını öneririm. Çok yüksek tanklarda, çalışma zorluğunun yanı sıra; ışıklandırma tabandan uzaklaşmaktadır. Işık kaynağının tabandan uzak bulunması, başta Java Moss gibi kısa bitkilerin, tankımızda yayılması yerine uzamasına sebep olur.

    Benim kişisel izlenimlerimden sonra, bir çok değerli bilgi zaten sitemizde mevcut olduğu için, sizi bazı kaynaklara yönlendireceğim.





    Yazan: Sertaç CAN

Üye Yorumları