İşte Amerikan Rüyası

 

Bir japon veya koi balığıyla amerikanların ve özellikle oscarların hastalıklara karşı olan direnci kıyaslanmamalı.

Oscarlar tedaviye çok çabuk cevap veren bir bünyeye sahiptir.

İmkanınız varsa fotoğraflayarak hastalıklar ve ilaçlar bölümüne konu açın daha sağlıklı yorumlayalım. 

Ali Bey'in balığında göz fungusu yok.Çünkü gözlerde buğulanma olmadığından sadece dışa doğru fırladığından bahsediyor.

Şu an bende misafir bulunan gurami ve bettayıda bu akşam vereceğim.

Bundan sonra akvaryumda;

1 adet erkek Gt

1 adet erkek Zebra

3 adet SD

4 adet Tetrazon

2 adet 1e 1d melek kalmış olacak.

Amerikan ekledikçe elimdeki balıklarıda elden çıkartacağım.

 

Sizlere kısaca canlı doğuranlar gitmeden önce yaşadığım bir olayı anlatmak istiyorum. Sanırım anlatacağım olay Green Terror'ün avlanma stratejisi.

 

İlk olarak ışıkları kapattım.Biliyorsunuz ki bende ki Gt karanlıkta aktif hale geliyor. Işıkları kapattıktan sonra Handycam'ın gece görüşünü açtım ve beklemeye başladım. Işıkların kapanması ile Gt inanılmaz bir hale büründü. Resmen sakin balık gitti ve yerine terör estiren bir balık geldi. Gt öncelikle sarı ve kırmızı renkli balıklara saldırıyor. Akvaryumun sağ ön ve sol ön köşeleri onun avını tuzağa düşürdüğü bölgeler. Sağ bölgede önce zebra vardı. Gt zebranın dibine kadar geldi, ve hiç dokunmadan geri çekildi. Ardından büyük bir hızla sol köşeye gitti. Bu esnada sol köşede kırmızı ay kuyuk kılıç vardı. Ay kuyruğu köşeye sıkıştırdı. Balık sanki kepçedeymiş gibi çırpınmaya başladı. Lakin Gt daha dokunmamıştı bile.Gt sonra kuyruğu yukarıda olacak şekilde iyice dik bir pozisyon aldı ve hamleyi yaptı. Tabi ki kılıç kaçtı. Sonra hiç durmadan sağ köşeye gitti Gt. Burada bulunan sarı renkli dişi kılıcı gözüne kestirdi. Yine aynı dik pozisyonda köşeye kadar takip etti. Balık yine çırpındı. Gt atak yaptı ve balığı ağzına aldı. Ama oradan uzaklaştırırcasına akvaryumun ortasına doğru fırlattı. Kılıcın boyutunun büyük olmasından dolayı, kılıç birşey olmamış gibi devam etti yoluna. Daha sonra gece lambasını açarak bu duruma bir son verdim.

Ama şunu anladım ki;

gece olunca akvaryumda inanılmaz bir stres oluşuyor.Gece lambasını yakmazsam bu kovalamaca tüm gece devam edecekti eminim ve bir kurban mutlaka olacaktı. Anlayamadığım şey bu balığı gece bu hale getiren ne? Avlanma iç güdüsü desem, öldürdüğü balıkları yemiyor. Eğer ölümcül yara aldıysa diğerlerinin önüne atıyor,onlar yiyor. Sanki balık gece olunca atış talimi yapıyor gibi.

Gt'nin akvaryumda dokunmadığı balıklar;

Cüce vatozlar, makrakanta, melekler, gurami, sd ve zebra. İlk hedefleri canlı doğuranlar ve tetrazonlar. Şu an canlı doğuranlar olmadığı için tetrazonlar resmen ateş hattındalar.

Tetrazonları akvaryumdan çıkartırsam bu sefer büyük bir olasılık Silver'lara sataşacak. Tetrazonlar bir nevi dikkat dağıtıcı rolündeler.

Ama gece o manzarayı gördükten sonra, bu işin pek adil olmadığına kanaat getirdim.

O yüzden en kısa sürede Amerikan cichlid edinip, akvaryumda ki değiş tokuşu yapmam gerekiyor.

 

Bu arada arkadaşlar Ankarada Şubatın 7'sinde toplanalım lütfen.

Şimdiden söylüyorum, şehir içi ve dışından tüm amerikancı arkadaşları bekliyorum. Ara ara dile getireceğim.

Plan şekillenir yine ama ilk etapta bende toplanır sohbet ederiz diyorum evim müsait ve merkezi bir yerde, ayrıca çok yakınlarımda 3 büyük balık şthalatçısı toptancı, bir büyük üretimhane, bir tane de çok büyük malzeme topyancısı da var gezebiliriz topluca, sonrasında derneğe gideriz diyoruz. Hiç görmedim gitmedim üye de değilim ama olmak isterim. Katılmanızı dilerim.

 

 

Bir japon veya koi balığıyla amerikanların ve özellikle oscarların hastalıklara karşı olan direnci kıyaslanmamalı.

Oscarlar tedaviye çok çabuk cevap veren bir bünyeye sahiptir.

İmkanınız varsa fotoğraflayarak hastalıklar ve ilaçlar bölümüne konu açın daha sağlıklı yorumlayalım. 

Evet başka bir başlık daha iyi olacak. Şimdi kovada olduğundan yandan çekemem ama üstten bir fotoda da büyüme belli olur bariz şekilde, bir tedaviye başladım inşallah dediğiniz gibi olur. Onu iyileştirebilirsem satmaktan sonsuza kadar vazgeçeceğim. Yorumunuz yüreğime su serpti, zira diğer arkadaşların dediği gib 3 ay böyle dolaşıp sonra gözünün patlaması , düşünmek bile istemiyorum.

Dost acı söyler tabiki gerçekleri duymak isterim. Hem bu yorumlar şu yorgun halimle duş alıp yatmak üzere iken beni aksiyona zorladı.

Teşekkürler ilginize dostlar iyi ki varsınız.

 

Sağlıklı Balıklar,

Burada denileni yapmaktan ve dua etmekten başka bir çözüm yok.

Vücudun değişik yerlerine yerleşebilir ama gözde ise göz fırlar, bu durumda oradan mikrop saçılır heryere balığınızı öldürün kendiniz demiş ya. Tedavi şansı da yok denecek kadar az.

Tarife benzemeyen tarafı gözde kahverengi benekler yok Allah'tan.

İçim karardı ben yatıyorum dostlar, iyi geceler.

Tetrazonlardan biri daha gitmiş. Diğerini canlı doğuran bulunan akvaryuma attım. Şu an tankta

1 gt
1 zebra

2 melek
3 sd

3 cüce vatoz - 2 makrakanta var.

 

Akşam ışığı tekrar kapattım, ama kamera geçici olduğu için bu sefer antrenin ışığını açarak gözlem yaptım. Gt ışık kapanınca çevrede küçük balık aradı. Önce dişi meleğe gitti dokunmadan döndü. Silver dolar'lar ise ağzının kenarlarında dolaşmasına rağmen birşey yapmadı. Vatozlara zaten sert kabuktan ve dikenden dolayı dokunmuyor. Makrakanta ile aynı yerde yanyana yaşıyorlar.Yani onunlada ilgili bir sorun yok.

Tek sorun, SD'ler kalan bitkilerimide tırtıkladılar sanırım. Tank şu an ilk bitkisiz haline döndü.3-5 kök saz vardı, onuda dibinden budamış haylazlar.

Pazar günü oldukça kapsamlı bir dip çekimi yapacağım. Bitki işini çok isteme me rağmen bir türlü düzen tutmadı. Ben canlı doğuranlar yiyor sanıyordum ama sanırım asıl bitki yiyiciler SD'lermiş.

Ayrıca dediğin gibi çok hızlılar ve çok çabuk büyüyorlar.

Elimdeki tüm balıklara (makrakanta ve cüceler hariç) biri talip oldu. Şu an onu düşünüyorum. Satıp, Ümit ve Aydın'la organize olup Bursa'dan

1e 1d Sajika, 1e 1d Severum, 1e 1d rainbow'mu alsam diyorum. Yoksa elimdekilerle idare edip, Şansal Abi ve Engin'i bekleyip cüceye mi geçiş yapsam bilmiyorum.

Dün 2 akvaryumcu ile görüştüm. Rainbow ve Severum üretirsen yaruları biz alırız dediler. Şu an için beklemedeyim.

Saygılar..

 

 

Saygılar.

Saygılar.

Engin doğru söylüyor,canlı doğuranlar kesinlikle bitkiye zarar verecek şekilde bitki yemezler.Barış Cüce için bencede düşün,ama bitkili tank istiyorsan öneririm.Hatta tembelliği bırakırsam seni kandırmak adına bu akşam 1-2 foto koyacağım.Rainbow ve severum veya diğer americanlar.Alırım diyen akvaryumculara sen her ay düzenli 100 er adet alırmısın diye sor?Ki burada Engin haklı.Büyük americanlar genelde 1 batında 300-1000 arası yavru veriyor ve eşler düzene oturdumu bu devamlı ayda bir tekrarlanıyor.Dolayısıyla bu klasik arz talep olayı.Dar bir alanda bu kadar yavruyu üretmen ve sürekli pazarlamasını sağlaman mümkün değil.Tecrübe konuşuyor unutma....

Zaten kanmaya acayip müsait bir yapım var :). Ayrıca bu şahane huyum olan maymun iştahlılıkla birleşince önünde durulmaz bir hal alıyor :):):).

Senden fotoğraf bekliyorum mutlaka. Aylık üreme olayını ben düşünmemiştim. Bu konuda haklısın. İlk ay alır sonra alır,üçüncü ayda 200 yavru elimde kapı kapı gezerim.

Aslında akvaryumumdan gayet memnundum. Taki hasta gelen Teksasların ve ateş ağızların ölmesine kadar. Birde bitkiler yem olunca iyice deli oldum. Ben yemleri canlı doğuranlar yedi sanıyordum.Engin'den buradada özür dilerim :) MSN'den baya ısrar etmiştim onlar yedi diye. Ama dün akşam SD'lerden birini bitki didiklerken görünce anladım ki boşuna günahını almışım yavrucakların :)

Sanırım akvaryumda bitki olmasını istiyorsam, SD'lere veda edeceğim. Aslında Green Terror'ümü stmayı hiç istemiyorum. Çünkü çok zor bulduğum bir tür. Bu yüzden belki güvendiğim bir abim var. Ona geçici olarak verebilirim.

Ayrıca cüce'de beslesem elden çıkartmam zor olacak.Bunun farkındayım.

Bu şehirde Amerikan'ın cücesine devine yer yok abi :):)

 

Şansal abi belki yeni resim ekleyerek aklını çeler.

Saygılar.

En iyisi Şansal Abi bizi Bursaya transfer etsin :):)