Antibiyotikler

Terramycin

Dış parazit hastalıklarında kullanılmış, kuruk erimesi, funguslar, ağız ve baş kısmınada oluşan pamukcuklar v.b

Chloromycetin

Pulları kısmen ve tamamen dökülen balıklarda kullanılmıştır. Pulları tamamen yada büyük oranda dökülen balık, ayrı tanka ayırılıp, 10 litre suya 600 mg uygulanılmıştır, tadavi sonucu yüzde yüz iyileşme görünmeye bilir. Bir iki pul dökülmesinde hemen tedavi gerektirmez, yaşlı balıklarda  ara ara pul dökülmesi olur ve normal balıklardada zaman zaman iki üç tane pul düşer ve yerine tekrar gelir.

 

Oxytetracycline hydrochloride

Balıklarda yıpranan dış mukozaya yaralara yerleşen, parazitlerin sebep olduğu enfeksiyonlarda kullanılmıştır.

İyi bildiğim, yaşadığım ortak tecrübe diyebilirim. Paylaşımlarınız için kendi adıma teşekkür ederim.

Murat Bey ticari kaygıyı bir yere kadar anlarım. Kişinin yada kuruluşun hakkıdır, açıklamaya bilir, ekmeğini yemek ister, çünki o bulmuştur yada ne biliyim o icat etmiştir. Bunu bir yere kadar yine anlarım. Ama bilinen, kullanılan, başarısı kanıtlanmış ve paylaşılmış bir oluşum saklanırsa, o zaman işin rengi değişir. Hadi bunada kızmıyorum. Peki bildiğini yada tecrubesini, bilindiği ve kanıtlandığı halde umursamamak ne demek? İşte ben buna çok kızıyorum. Benim kastetmek istediğim işte onlardı. O havada gezen burnunu kırarlar bir gün. Öyle bir çıkmazın içine girersinki, öyle bir belaya bulaşırsınki, yavrudan anaçlarına bir anda ne olduğunu anlamadan ellerin bom boş kalır. O zaman dank eder insanın kafasına. Ben ne yaptım der ama iş işten geçer. İşte biz paylaşalımki bu hataya düşmeyelim. 

İçi kıpır kıpır, 3-4 ay parasını biriktirmiş, kafasına koymuş misal veriyorum discus alacak. Gönlü bir hoş, ayakları kanatlanmış, tankını hazırlamış, su dengesini oturtmuş, gözü hiç birşey görmüyor koşa koşa gitmiş almış discuslarını benim öğrenci hobici kardeşim, atmış tankına. Discus pahalı balık, para yok ne yapsın 6 adet yavruyu zor vermişler. Onuda kaktımışlar. Üstüne üstlük bide hastalanmış balıklar. Kararmış, bozarmış ölecek hayvanlar. 3-4 aylık giden harçlığınamı yansın, tankına verdiği emeğemi yansın bir çare ne yapacak? Hemen foruma bir konu açacak, bilenden medet bekleyecek. Anaa noldu? kimse oralı olmadı. Medet bekledikleri burnu havada oralı bile değil. Niye? onların parası bol çünki. Sorun değil onlar için. "Amaan canım sende, ölürse ölsün Alamanyadan bir parti daha getirtirim ne olacakki." Ama benim zavallı kardeşim balıklarını kaybedecek. Akabinde balıktan soğuyacak, hobiyi bolayacak. 2. bir şansıda yok. Kalbi kırık, gözü yaşlı bakakalacak akvaryuma, sonra boşaltacak tankını. Ya kömürlüğe kaldıracak, ya forumda ilan verecek, 3e 5e bakmadan haraç mezat çıkaracak elden. Yada üstüne bir örtü çekecek hayallerini süsleyen sevdası bir başka bahara kalacak. 

Yok, yok ağalar yok, ben buna müsade edemem. Varın sizde müsade etmeyin. Bildiğiniz ölçüde elinizi taşın altına sokun. Dara düşene yardım edelim. Bildiğimizi paylaşalım. Hiç birşey yapamazsak sırtını sıvazlayalım, moral verelim. Balıkları kurtarmışız, kurtaramamışız hiç önemli değil. Yeterki safımız belli olsun...

[QUOTE=mesutok]10 yıl japon besledim, 10 yıllık yüzde yüz elde ettiğim tüm başarılarımı, besleme, üretim, tedavi, balık psikolojisi ne varsa hepsini sazansıgillerde uygulamalı paylaştım, paylaşmaktayım. Balıklar sağlıklı yaşadıkça, sahipleri mutlu oldukça, buda bana yetiyor. Herkes dogrulugundan emin olduğu tecrübelerini paylaşırsa, buda bakmakla yükümlü olduğumuz canlıları daha mutlu ve sağlıklı yaşatacaktır. İnsanı insan yapan paylaşmaktır, bilgide paylaştıkça yayılır, egoistce onları saklamak, insanca bir yaklaşım değildir, insan paylaştıkça büyür, öğrettikçe öğrenir, kendini tazeler. Balık deyip geçmemek lazım, sahiplerini tanıyorlar, ruhsal yakınlık kuruyorlar sahipleriyle. 10 yıl bir japon balığıyla aynı odada yaşadım, hareketleriyle herşeyi anlatıyordu bana, balık olmaktan çıkıyor sahibiyle bir şekilde ortak bir ileşitim kuruyorlar.[/QUOTE]

Mesut Bey Abim... Ne güzel 10 yıllık bir tecrube sahibisin ve kendince mutlak doğruların var bu konuda öyle değilmi? Hani şu yazılan çizilenler varya bilimsel araştırmalar, teoriler. Onlara tezat düşen bence bir çok kanıtladığın tecruben vardır mutlaka. Dikkat et onları paylaşırken; Sonra 3-5 günlük biri karşına çıkıp, senin o 10 yıllık tecrubene, ağarttığın saçlarına, 40 yaşının saygısına bakmadan, bilimsel deneyleri makaleleri okuyupta "bunlar mutlaka doğrudur, adamı yanlış yönlendirme, seni kınıyorum, bilmiyorsun bu ...nu git mektebinden oku" diyerek sana bir saygısızlık etmesin. Desenki "ben yapıyorum işte bu bu işin doğrusudur. Bu buraya tezattır" yok anlamaz seni. Birde derlerki "ben yaptım oldu mantalitesiyle hareket etme, insanları yanlış yönlendirme, bak burda adam yazmış, çizmiş, denemiş, olmuş."diye canını sıkmasınlar. Üzülürüm sonra. Senden çok üzülürüm. Abim sende heba ettiğin 10 yılınla, aynada baktığın ağarmış saçlarınla kalıverirsin ortada. Ne söyleyeceğinide bilemezsin. 

Neyi ifade etmeye çalıştığımı, umarım anlatabilmişimdir. Onu diyeceğim bunları görüpte duyunca, insanın bildiğinide paylaşası kalmıyor. Ama şu yukarıda anlatmaya çalıştığım çaresizlik yokmu? İşte o heves ve o hüsran benim elimi kolumu bağlıyor.

Mehmet kardeşim, seni çok üzmüşler, seni gel japoncu yapalım bizim bölümde hiç üzülmezsin, hem japonların yüzlerce değişik renkleri var türleri var. Tankında genişse, birçok türü bir arada uyumlu beslersin. Evel Allah bilgi birikimi paylaşımı, olarak bayagıda iyi bir düzeye ulaştı, bizim japon bölümü.