Bir Eminönü Macerası...

Merhabalar,

Yukarıdaki bir arkadaşımızın dediğine katılmamak elde değil.Balık ve diğer canlıların Latincesini forum dahil tüm akvaristlerden akvaryumcusuna kadar kaç kişi biliyor ki?Bunu bilmek zorunda mıydı akvaryumcular?Sonuç olarak türkçe konuştuğumuz vakit istediğimizi ucuza yada pahalıya eğri yada doğru bulabiliyoruz akvaryumculardan.Forum konseptine göre ve profilinizde okuduğum yaşınıza göre pek uygun bir hareket olmamış bence.Eğer latincesini aşılamak istiyor ve amacınız bu ise bunu yapabilirsiniz böyle bir uygulama başlatılabilir üzerinde projeler denenebilir tartışmalar yapılabilir fakat bunu yapmanın yolu bu değildir,forumun konsepti ve bir akvariste daha doğrusu hobiciye yakışan bu değildir.

Beni asıl üzen şu diyalog ;

Latince ismi aranan balık kardinal neon,bunun üzerine akvaryumcuya gidiyorsunuz ve latince adını soruyorsunuz haliyle bilemiyor (çok ayıp!) bunun üzerine (kardinal neonu göstererek) şu balıklar ne diyorsunuz ve kardinal neon cevabını alıyorsunuz.Empati kuruyorum ve bu adamın yerinde olmak istemezdim eminim sizde istemezdiniz.Velhasıl yapılan hoşbir şey değil bence hoş birşey olmadığı gibi burada yayınlanacak bişey de değil kanımca.

İstanbulda yaşayıpta eminönü'nden balık almayan varmı iyi kötü küçüklüğümden beri oraya giderim gezmektende çok zevk alırım.Oradakilerin çok çokta kötü ve bilgisiz olduklarını düşünmüyorum.

 Bence sizin boş zamanınız çokmuş gibime geldi.Maksat üzüm yemekten çok bağcıyı yormak olmuş 

Manava gidip Solanum lycopersicum 2 kilo olsun demeyi tercih etmem. Ama tercih edene de başarılar dilerim. Bu arada bu da domatesin latincesiymiş " google " sağolsun. :-)

O zamanlar yurtdışından daha yeni dönmüştüm. Saftım, naiftim.

Türkiye'deki bilimsel yaklaşım eksikliğinin, genetik nadanlıktan ziyade fırsat eşitsizliğinden kaynaklandığı, yeterli fırsat ve kaynak verildiği takdirde Türkiye'deki ticari akvaryumcular arasından da bir Laif DeMason, ya da hobiciler arasından bir Herbert Axelrod çıkabileceği gibi sapıkça inançlarım vardı.

Neyse ki, daha doktora başvurularım sırasında gerek Üniversite hocaları, gerekse de sizler gibi güzide dostlar sayesinde, bilimsel yaklaşımın bu ülkede insanın başına felaketten başka birşey getirmeyeceğini öğrendim, hayatım kurtuldu.

Yoksa mazallah, doktora yapıp bilim adamı olup, açlıktan geberecektim.

İlk başlarda uzun uzun anlatmaya çalışıyordum, yok amonyaktı, azot döngüsüydü, karbon döngüsüydü, bilimsel isimlerdi bilmemneydi diye.

Ne gerek var bunları bilmeye, öğrenmeye. Bilmeden balık beslenemez mi. Bal gibi beslenir, büyütülür, yavru bile alınır. Atarsın suya balığı, ölen ölür kalan sağlar bizimdir.

Bilimsel saçmalıklarla, bu işe vakti olan başka ülkelerin başka insanları uğraşsın.

Biz balığa demasoni der geçeriz. "Kim bu DeMason" diye merak etmek, zaman kaybından öte bir uğraş değildir.

Dediğim gibi, bu tür sapıkça fikirlerimden arındım, insanlara bilimsel adları sorup veya öğretmeye çalışıp onları üzmekten vazgeçtim. Mutlu oldum.

Zaten yukarıdaki yazıyı ibret-i alem olsun diye yazdım. Kendimi eleştirmek için, Eminönü esnafını değil. Siz siz olun, beslediğiniz balıkların bilimsel isimleriymiş, yok akvaryumun su kimyasıymış filan gibi saçmalıklarla vakit kaybetmeyin. Besleyin balığınızı, satın yavrunuzu işinize gücünüze bakın. Benim düştüğüm hataya düşme gafletinde bulunmayın. Yoksa hem komik duruma düşersiniz, hem de yerden yere vururlar sizi. wetfin2013-01-16 13:59:46

İroni için teşekkürler.

İroni yapılmış fakat ne kadar yerinde olduğu ne kadar konuyla alakalı olduğu tartışılır bence.Zira ben işin duygusal yönünden yaklaştım o akvaryumcunun yerine koyrum kendimi ve yorumumu yaptım.Her insan burada konuya

 ooo maşallah 10 numara paylaşım-hahahah süper-tebrikler süper çalışma-harikasınız!,fıkra gibi valla yarıldım

Demesi gerekmiyor herkes olumlu yapabildiği gibi olumsuz düşüncelerini de yazabilir.Burası forum ve insanlar paylaşımlarından olumlu yada olumsuz cevaplar alıyor kimisi tebrik kimisi antipati topluyor.Ben  görüşlerimi belirttim takdir foruma kalmış.Kimseyi üzmek yada kırmakta değildir amacım demeden geçmiyeyim sadece DÜŞÜNCELERİMİ BELİRTMEK.

Edit ;

[QUOTE=wetfin] döngüsüydü, bilimsel isimlerdi bilmemneydi diye.

Ne gerek var bunları bilmeye, öğrenmeye. Bilmeden balık beslenemez mi. Bal gibi beslenir, büyütülür, yavru bile alınır. Atarsın suya balığı, ölen ölür kalan sağlar bizimdir.
. [/QUOTE]

Demeden geçemiyeceğim durum sadece bu olsaydı bu forumda binlerce kişi toplanmazdı diye tahmin ediyorum.İnsanlar kendilerini ve akvaryum tecrübelerini geliştirmek için saatlerini bu dünyaya (forum ve akvaristliğe) ayırıyorlar takdir edersiniz ki.

Saygılar,
mclyucel2013-01-16 14:20:47

Yücel kardeşim,

Ben akvaryum hobisine giriştiğimde senin doğmana yaklaşık 10 yıl vardı daha. Çok hatalar yaptık, sen yapma diye yazıyorum bunları.

Öyle beslediğin balığın adını, soyadını seceresini filan öğrenmene, bunun için zaman kaybetmene gerek yok hiç.

At vatozu japonunun yanına, yaşarsa yaşar, yaşamazsa yenisini alırsın. Birisi tropik balıkmış, öbürü soğuk su balığıymış filan detay bunlar. Akvaryumcu da bu işten ekmek yiyecek sonuçta. Sen vatozunu 8-10 yıl, japonunu 20-25 yıl yaşatırsan, gariban akvaryumcu kime ne satacak da dükkanını çevirecek, çoluğuna çocuğuna ekmek götürecek???

(Not: Bu mesajda ironi filan yapmıyorum, sonuna kadar ciddiyim)
wetfin2013-01-16 15:57:16

Anlamadığım şey balıklarımızın öldüğüne sevinelim mi yani?Akvaryumcu çoluğuna çocuğuna nasıl götürüyorsa götürsün ben elimden geldiğince yaşatmaya çalışırım balığı.Yani şu yazdığınız ne ticarete ne hobiye uyuyor.Teşekkür ediyorum yaş hesaplamanız için saygılarımı sunuyorum.

Balığın isminin latincesini bilmekle akvaryumdaki döngülerin önemini bilmek arasında dağlar var. Amacınız hem eğlenmek hem de merakınızı gidermekmiş, yapmışsınız, saygı duyarım. Okurken ben de eğlendim açıkçası. Çaresizce yanlış anlamalarla verdikleri cevaplar da hoştu.

1 müşteri latincesini biliyor 999u Türkçesini.Adam çoğunluğa göre hareket ediyor diye tahmin ediyorum.

Neyse, ben aldım yine ağzımın payını, kestim sesimi....

[QUOTE=wetfin] Yücel kardeşim,

Ben akvaryum hobisine giriştiğimde senin doğmana yaklaşık 10 yıl vardı daha. Çok hatalar yaptık, sen yapma diye yazıyorum bunları.

Öyle beslediğin balığın adını, soyadını seceresini filan öğrenmene, bunun için zaman kaybetmene gerek yok hiç.

At vatozu japonunun yanına, yaşarsa yaşar, yaşamazsa yenisini alırsın. Birisi tropik balıkmış, öbürü soğuk su balığıymış filan detay bunlar. Akvaryumcu da bu işten ekmek yiyecek sonuçta. Sen vatozunu 8-10 yıl, japonunu 20-25 yıl yaşatırsan, gariban akvaryumcu kime ne satacak da dükkanını çevirecek, çoluğuna çocuğuna ekmek götürecek???

(Not: Bu mesajda ironi filan yapmıyorum, sonuna kadar ciddiyim)
[/QUOTE]

Bayy wetfin şöyle bir kısa anektod paylaşayım
Tuzlada yeni kurulmuş bir akvaryumcuya gidip bronz çöpçü almaya gittim değerli abim bana 1 hafta sonra dedi neden burda var dedim taşıma esnasında hastalık aldılar dedi ayıklama yapmadan veremem dedi
İlk akvaryum kurdugumda bir başka akvaryumcu abim de saolsun ciklet beslicemi bile bile değişik ismini bilmediğim bir çöpçü sattı baana malum son :) çöpçünün iskeletinden tırnak kalmış

Yani her esnaf da her esnafla aynı değil kanımca iyiyi kötüyü ayırmak lazım