Cüce Amerikan Dünyası


Koksal GurkanÇevrimiçi

Özel Üye
Kayıt: 19/10/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 6964
Koksal GurkanÇevrimiçi
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 26 Kasım 2014 19:20
Yazdığım zaman birebir benim yaptığımı yapın diye yazmıyorum. Isıtıcı genelde kullanmıyorum ama gerekirse kullanırım. Bunu detaylı açıkladım. Filtrelemede farklı yöntemlerim var. Dip çekimini camacam akvaryumda hiç yapmadan 8-10 cm tortu oluşturup, içerisinde amonyak döngünü oluşturduğum oldu. pH seviyesini 3.5 gibi garip seviyelere kadar düşürdüğüm, hatta o seviyede yavru bakan çifti gördüğüm oldu. Bunlara karşılık, diğer pek çok kişi gibi epeyce balığımı da kaybettiğim bir çok durumla karşılaştım. Hepsi uzun zamanın deneyimi ve bir çok parametrenin bir arada gerçekleşmesine dayalı uygulamalardır. Tekil bakıldığında sadece ısıtıcı, sadece filtre, sadece yem, vb garip durabilir. Bunu uygulamaya kalkan kişiler tüm parametreleri denkleştiremeyebileceğinden olumsuz sonuçlarla karşılaşılması da muhtemeldir. O yüzden genel önerileri takip etmek, yani doğru sistem, ısıtıcı, filtre, aydınlatma, vb kriterleri uygulamak çoğunluk için doğrudur.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

fahrisinanÇevrim Dışı

Özel Üye
[B]12342,1[/B]
Kayıt: 24/09/2013
İl: Istanbul
Mesaj: 1348
fahrisinanÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 27 Kasım 2014 09:13
Bir tank gördüm geçenlerde internette, tank 30lt, içinde bir parça mangrow var, ısıtıcı yok, sünger filtrenin üzerini yosun-alg kaplamış, dipte en ince yerde 1cm tortu, yoğun sümüksü alg var. Moss kaplanmış mangrow'da algle yer kapışıyor, su ciddi anlamda partiküllü. 

Ama adam kuyu suyu kullanıyor, memleketi Norveç, muhtemelen o su, çok yumuşak bir su ve nerdeyse saf su kıvamında, kimyasallardan, moleküler seviyedeki etkilerden arınmış durumda, bir de RO filtreden geçiriyormuş. Biz RO su bile kullansak birçok etmeni suyumuzda barındırıyoruz.

Köksal haklı, bu işler milyon parametreyle oluyor, sen 30lt'de canlı yaşatamayabilirken adam filtreyi bile nerdeyse bir kenara bırakmış, içinde de Apisto ve 30-40 yavrusuna bakıyor.

Köksal'ın dediği gibi genelgeçer uygulamalar bence balıklarını kaybetmek istemeyenler için daha güvenli yol.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

demarankÇevrim Dışı

Kayıt: 27/11/2014
İl: Istanbul
Mesaj: 3
demarankÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 27 Kasım 2014 09:20
PH'ın 3.5 olması ortamı yaşanamayacak kadar asitli yapmaz mı?

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

bilentungulÇevrim Dışı

Yönetici
[B]11883,3[/B]
Kayıt: 04/06/2012
İl: Yurtdisi
Mesaj: 1405
bilentungulÇevrim Dışı
Yönetici
Gönderim Zamanı: 27 Kasım 2014 09:33
[QUOTE=demarank]PH'ın 3.5 olması ortamı yaşanamayacak kadar asitli yapmaz mı?[/QUOTE]
 
Aytek bey,
 
Evet 3.5 çok düşük bir değer ancak aşağıda linkini koyduğum gibi balıkların yuvası buralar.
 
 
Benim beslediğim filamentosus için ise 4 değeri yazılmış sitemizde ancak 3.5 ph'a da sağlıklı balıkların sorun çıkartmayacağını düşünüyorum. Stabil olması suyun çok önemli.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

darkauraÇevrim Dışı

Kıdemli Akvarist
Kayıt: 02/11/2010
İl: Istanbul
Mesaj: 4253
darkauraÇevrim Dışı
Kıdemli Akvarist
Gönderim Zamanı: 27 Kasım 2014 11:01
Aynen işin içinde bir sürü parametre var. Hobide gördüğüm bu işin hiç bir mutlak kuralı ve mutlak doğrusu yok. Taban tabana zıt iki yöntem aynı başarılı sonucu verebiliyor. Ne yaptığını biliyorsan, sonuçlarını tahmin edebiliyorsan, tankın gidişinden ve balığın davranışlarından durumu okuyabilcek kadar tecrübeliysen, her şekilde aynı sonuca varabilirsin, en tabu kabul edilen kuralları çiğneyebilirsin. Eğer yaptıklarının sonuçlarını görebilcek kadar tecrübe yoksa Köksal beyinde dediği gibi en sağlıklısı başkalarının tecrübe ile test ettiği kurallara sıkı sıkıya bağlı kalmaktır. Eski bir deyişde söylendiği gibi: Kuralları çiğnemek için önce kuralları öğrenmelisin. 

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

bilentungulÇevrim Dışı

Yönetici
[B]11883,3[/B]
Kayıt: 04/06/2012
İl: Yurtdisi
Mesaj: 1405
bilentungulÇevrim Dışı
Yönetici
Gönderim Zamanı: 27 Kasım 2014 11:11
[QUOTE=darkaura]Aynen işin içinde bir sürü parametre var. Hobide gördüğüm bu işin hiç bir mutlak kuralı ve mutlak doğrusu yok. Taban tabana zıt iki yöntem aynı başarılı sonucu verebiliyor. Ne yaptığını biliyorsan, sonuçlarını tahmin edebiliyorsan, tankın gidişinden ve balığın davranışlarından durumu okuyabilcek kadar tecrübeliysen, her şekilde aynı sonuca varabilirsin, en tabu kabul edilen kuralları çiğneyebilirsin. Eğer yaptıklarının sonuçlarını görebilcek kadar tecrübe yoksa Köksal beyinde dediği gibi en sağlıklısı başkalarının tecrübe ile test ettiği kurallara sıkı sıkıya bağlı kalmaktır. Eski bir deyişde söylendiği gibi: Kuralları çiğnemek için önce kuralları öğrenmelisin. [/QUOTE]
 
Heh işte ! Benim de önceden bahsettiğim buydu. Altına imzamı atarım...

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

fahrisinanÇevrim Dışı

Özel Üye
[B]12342,1[/B]
Kayıt: 24/09/2013
İl: Istanbul
Mesaj: 1348
fahrisinanÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 27 Kasım 2014 11:24
Ben şahsen 1 senedir apistoyla yatıp kalkıyorum, sürekli okuyorum, araştırıyorum. Hala her okuduğum yeni şeyde vay anasını ne çok bilmediğim şey var deyip daha da meraklanıyorum, acayip hoşuma gidiyor.

Arkadaşlar telefonla arayıp yavru istiyor, konuşuyorum, bakın diyorum şu şu şu koşullar gerekir vs. Zaten ilana da yazmışım ama adam ısrarcı, bana o zaman kayıp olacaksa 4 tane değil 8 tane gönder diyor. Yaw ben göz göre göre gözüm gibi büyüttüğüm balığı sana öldür diye niye göndereyim? Hevesli olmak güzel de, bu çocuk oyuncağı değil ki? Harbiden belli koşullar lazım. Bunu anlamak neden zor anlamıyorum. Kuralları iyi bilmelisin, sonra baktın oluyor, yürüyor, şöyle yapsam tolore edilir gibi bir kanı oluşur ordan yürürsün.

İşte bir işi düzgün yapmak için gerçekten bilgi sahibi olmak lazım, yoksa yazık, zamana, emeğe ve bizim kadar yaşama hakkı olan balığa yazık.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ELPRESACANARİOÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 14/12/2008
İl: Ankara
Mesaj: 3290
ELPRESACANARİOÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 27 Kasım 2014 23:43
Benim cüce cichlidler ile ilgili şöyle bir gözlemim var; takip ettiğim kadarıyla cüce cichlid besleyen yabancılar da bizim gibi besliyor, yaşatamama, üretememe sıkıntısı çekiyor. Ama cüce cichlidlere tamamen odaklanmış, ciddi bir zaman ve emek harcayan kişiler başarılı oluyor. Mesela facebookta Leif Apisto Johansen var. Ciddi bir şekilde apisto üzerine hayat kurmuş. Bir çok türü de besliyor ve üretiyor. Acaba biz yeterince özen gösteremiyor, odaklanamıyor muyuz? Üretimlerimiz bile çoğu zaman bilinçli bir şekilde değil. 

Yabancı dilim olmadığı için kendisi ile iletişime geçemiyorum ama gerçekten nasıl bu kadar başarılı olduğunu merak ediyorum. 

Çünkü bu iş deneme yanılmayla öğrenilecek bir şey değil. Bir canlının hayatı söz konusu. Gerçekten sağlıklı bir şekilde yaşatıp, üretmek istiyorum. Balığı alırken acaba ne kadar yaşatabilirim diye bir kaygı içerisinde olmak istemiyorum. Bu yüzden, kendisini bu türlere adamış, tecrübeli, başarılı kişilerden sonuna kadar faydalanmak lazım. Fahri Abi'nin de dediği gibi, bir işi düzgün yapmak için bilgi sahibi olmak lazım. 

Bilgi konusu açılmışken; bu balıkları gerçekten nasıl sağlıklı bir şekilde yaşatır ve üretebiliriz, bu konuya biraz yoğunlaşalım bence.

Bu arada arkadaşlar bakınırken bir kaç türe denk geldim. 

Apistogramma Gigas. Etkileyici renklere sahip.




Apistogramma sp. "Alto Tapiche".





Apistogramma sp. "Matses". Nijsseni ile Panduro yeterince karışıyordu, bir de bu geldi .









ELPRESACANARİO2014-11-28 02:04:05

Beğenenler: [T]186525,mirat[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

bilentungulÇevrim Dışı

Yönetici
[B]11883,3[/B]
Kayıt: 04/06/2012
İl: Yurtdisi
Mesaj: 1405
bilentungulÇevrim Dışı
Yönetici
Gönderim Zamanı: 28 Kasım 2014 08:16
Bence kendini Leif ile kıyaslama, kendi tecrübelerin ve bizlerle onun tecrübelerini harmanla... Zaten onun kadar balıklara zaman ayırma şansın yok. Adam profesyonel yapıyor, bu onun işi.
 
Daha önce de belirttim, Leif tanka 5 adet catappa atıyor diye senin de atmana gerek yok, yada Bilen 20 adet atıyor diye bunu da yapmamalısın. Bildiğim kadarıyla su değişimlerini haftada %30 oranında yapıyor, bende 12 adet tank varken bile bu kadar su değişimi yapabileceğimi zannetmiyorum ki, Leif'de çok daha fazlası var. Kaldı ki bu sayfada çoğu kişi su değişimi özellikle sadece eksildikçe yapar, neden ? Çünkü bizim su kaliteli değil, işlemlerden geçmesi yada çok bekletilmesi gerekir. PH oranını vs geçiyorum kaliteliden kastım suyun geçtiği boruların pisliğinden tutunda, temizlensin diye sulara katılan kimyasallara kadar bir çok etken var.
 
Toplamda 2.000 lt lik tankların olsa ve herhafta %30 su değişimi yapsan 600 lt haftada su değişimi yapman gerekir. Hadi bakalım beklet o suyu nerede yapabilirsen. Hanımada su faturasını görünce, akvaryum suyunda şifa olduğunu söyleriz artık...
 
DIY sistem filtre kullanıyordu sanırım bazı tanklarında da. Apistogramma fazla akıntı sevmez mantıklı hareket bence ancak bizler için değil işte. DIY daha fazla uğraş demek ve zaman kaybettiriyor.
 
Geçen aylarda elemanın biri çıkmış bir set yaptırmış ve paylaşmıştı. İnanın bırakın Apistoyu ben o tanklara Betta bile koyamam, ama adam üretim tanklarım dediğinde gelen tepkiler üzerine dünyada ki diğer üreticilerin tanklarından resimler paylaşmaya başladı ki, ne kadar ufak tanklar olabildiğini göstersin. Onların bunu yapıyor olması işin doğruluğunun ispatı olamaz.
 
Amatör ruh ile elimizdeki imkan ve zaman dahilinde en iyisini yapmalıyız. Geri kalan herşey takdir-i ilahi.
bilentungul2014-11-28 08:33:43

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

fahrisinanÇevrim Dışı

Özel Üye
[B]12342,1[/B]
Kayıt: 24/09/2013
İl: Istanbul
Mesaj: 1348
fahrisinanÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 28 Kasım 2014 09:32
Leif Norveç'te tabiatın pırıl pırıl olduğu, bol yer altı suları olan, gölün, ırmağın bol olduğu, yeşilin her santimetreyi kapladığı bir yerde oturuyor. Yağmur toprağa indiği anda süzülmeye başlıyor oralarda. İsveç'e gittim, 2 ay kadar kaldım, hemen hemen aynı iklim, tehmin edebiliyorum. Çeşme suyunu direkt içersin Bursa'daki gibi. Resimlerini de paylaştı. 

Adam kuyudan su çekiyor, çektiği su 5.5PH, iletkenliği mükemmel, hiçbir yabancı kimyasalla tanışmamış su. Her pazar %30 su değişimi yapıyor, tanklar müstakil villasının bodrumunda bütün müştemilatı kaplıyor. 

Ne sorunuz varsa iletirim. Ama dediğim gibi durum bu, koşullarımız çok farklı. İstanbul'da çok büyük masraflar yapılmadan büyük çapta Apisto üretimi imkansız.

Ama evinizde bu işi yapacaksanız da, sabır gerekiyor, okuyun. Gerekli ekipmanı da almalısınız, RO filtre mesela.

Eğer kendisine sorunuz varsa direkt sorabilirim, O forumun adminlerinden biriyim, messenger'da direkt mesajlaşıyoruz. Önümüzdeki yaz inşallah ziyarete gideceğim, davet etti gitmezsek olmaz.


fahrisinan2014-11-28 09:33:36

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Omer_MGÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 04/09/2010
İl: Eskisehir
Mesaj: 1673
Omer_MGÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 28 Kasım 2014 09:53
Her şey su kalitesinde bitiyor.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ELPRESACANARİOÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 14/12/2008
İl: Ankara
Mesaj: 3290
ELPRESACANARİOÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 28 Kasım 2014 13:22
Sanki büyük su arıtma cihazları kullanıyor gibi bir şey kalmış aklımda, fotoğrafları vardı diye hatırlıyorum. Uygun su değerleri için bazı işlemler yapıyor sanıyordum. Merak ettiğim de uygun su değerleri için neler yaptığı idi. Yanlış hatırlıyorum ya da başkasıyla karıştırdım sanırım. 

Balıkları alırken acaba yaşatabilir miyim korkusu içinde alıyorum. Beslediğim türler arasında en keyif aldığım apistolar oldu. Bu yüzden beslemeyi çok istiyorum fakat yaşatamama korkusu buna engel oluyor. Yerli üretim alsam, neredeyse piyasada yerli üretim apisto yok. Kakadular bile kayboldu. 

En iyisi RO filtre almak sanırım. Hiç değilse standartları biraz daha yükseltebilirim. 

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

LaetacaraÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 31/10/2014
İl: Ankara
Mesaj: 353
LaetacaraÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 28 Kasım 2014 13:56
Gerçi bu noktada bir öneri ve yorum yazmaktan korkar olduk, haşlanmamak ve azar işitmemek için ama. Furkan bey, Ankara'da çok apistocu yok, varsa bile burada yazışan arkadaşlardan ciddi bir birikime sahip ve belli sınırlar dahilinde de olsa üretim yapan benim de sizin de arkadaşınız olan Eşref bey var. Bu arkadaşımız kakadudan kaç nesil sayamadım, pandurodan en az 2 nesil yavru büyüttü. Sağolsun hem bedava dağıttı, hem de cüzzi rakamlarla sattı çevreye. Şimdi de zor bulunan ve Türkiye'de sosyal medyadan üretildiğine benim en azından şahit olmadığım hongsloi üretti. Ben ilk batından bir erkek bile aldım, dişiye eş olarak. Eğer ciddi uğraşılırsa Ankara'da bile yine belirteyim belli düzeyde üretim, büyütme veya besleyebilen arkadaşlar mevcut. İyi günler...     dorsigera2014-11-28 13:58:29

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

fahrisinanÇevrim Dışı

Özel Üye
[B]12342,1[/B]
Kayıt: 24/09/2013
İl: Istanbul
Mesaj: 1348
fahrisinanÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 28 Kasım 2014 14:06
İlanlara bakın arkadaşlar, üretenler var. Bu forumdan bile bulabilirsiniz.

Akvaryumcudan alacağınız balığın "tutması" ihtimali çok düşük. Dikkatli ithalat yapan, gelen apistoyu özel hazırlanmış koşulda bakan birkaç yer var. Gerisi yalan.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir