GDOlu Ürünler Canlılar


mesutokÇevrim Dışı

Kıdemli Akvarist
Kayıt: 10/04/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 17993
mesutokÇevrim Dışı
Kıdemli Akvarist
Gönderim Zamanı: 21 Ocak 2014 14:51


Doğada kendi başına gerçekleşmesi mümkün olmayan, sadece laboratuvar ortamında genetik değişiklik sonucu üretilen organizmalara “Genetiği Değiştirilmiş Organizma (GDO)” denir. Örneğin mısıra bir bakteriden alınan genin yerleştirilmesi ancak labaratuvar ortamında ve insan eliyle gerçekleşir.

Böyle bir uygulamayla akrep geni taşıyan pamuk, tavuk genli patates ve balık genli domates yapılabilir. Genetik olarak değiştirilmiş ürünlerin kültürünün yapıldığı alanların 1996 - 2001 arasındaki dönemde 1.7 milyon hektardan 52.6 milyon hektara kadar genişlediği tahmin edilmektedir. Bu çalışmalar zararlılara daha dayanıklı, yabani otlara karşı daha dayanıklı, yağ kalitesi daha yüksek, raf ömrü daha uzun, verimliliği daha yüksek ürünler elde etmek için yapılmaktadır. Ancak GDO lu ürünlerin insan sağlığına ne tür zararlar vereceği bilinmiyor.

Bazı uzmanlar genetiğiyle oynanmış ürünlerin alerji başta olmak üzere organ yetersizliği, bağışıklık sisteminin çökmesi, kanser, kısırlık gibi sorunlara neden olacağını belirtmektedir. Viyana Üniversitesi’nde fareler üzerinde yapılan araştırmalarda GDO’lu domatesleri yiyen farelerin üç nesil sonra kısırlaştığı görülmüştür.

mesutok2014-01-21 14:58:37

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

muslim kavakÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 22/05/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 3448
muslim kavakÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 21 Ocak 2014 15:02
İnsan oğlunun para uğruna kendi kendini yok etme çalışmaları.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

mesutokÇevrim Dışı

Kıdemli Akvarist
Kayıt: 10/04/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 17993
mesutokÇevrim Dışı
Kıdemli Akvarist
Gönderim Zamanı: 21 Ocak 2014 15:05
Bir yandan bu tür yiyeceklerin genleriyle oynarken doğaldan uzaklaştırıyoruz ama, insanoğlunun her gıdaya vücudun bir tepkisi olurmuş, bu tür gıdaları alınca beden şaşırıyormuş ve ayrı bir mekanizma devreye sokmaya çalışıyormuş ve tabi o zaman birçok uyumsuzluklar işte konuda yazıldığı gibi hastalıklar şunlar bunlar ortaya çıkıyor, dahada çıkacaktır herhalde. 
Tahmin ettiğim kadar hobidede yeni balık türlerinin elde edilmesi konusunda, gizliden gizliden genetikten çokça faydalınıyor düşüncesindeyim. Acayip acayip balık türleri ortaya çıkmaya başladı aslından çok uzak görüntüler sergileyen.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

PoyrazKaptanÇevrim Dışı

Kayıt: 01/10/2013
İl: Izmir
Mesaj: 199
PoyrazKaptanÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 21 Ocak 2014 15:06
Her zaman söylüyorum bu genetikçiler başımıza eninde sonunda bir iş açacaklar,biz belki görmeyiz ama milyonlarca yıldır süre gelen kainat düzenine kuş kadar beyniyle hükmetmeye çalışan insanoğlu eninde sonunda kendini de yok edecek bir bozulmaya neden olacaktır.


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

mesutokÇevrim Dışı

Kıdemli Akvarist
Kayıt: 10/04/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 17993
mesutokÇevrim Dışı
Kıdemli Akvarist
Gönderim Zamanı: 21 Ocak 2014 15:11
Eskiden kızamıktan, veremden topluca insanlar ölürmüş, en basit hastalıktan toplu ölümler olurmuş ülkelerde o zamanlar tıp yeteri kadar gelişmediği için, şimdide bu fazlaca ölümlere gdo'lu yiyeceklerin verdiği sebeplerden rastlanacakmış gibime geliyor, çünkü bu kodumuza uymayan yiyeceklere vücudumuzun vereceği savunma tepkisinden oluşacak olumsuz tepkilere uyumsuzluklara v.b sebeplerden oluşacak hastalıklara hasarlara tıp çözüm bulana  kadar yeni yeni belalar insanları çok uğraştıracak gibi gözüküyor önümüzdeki 50 yıl içinde. mesutok2014-01-21 15:13:54

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

bayramsesÇevrim Dışı

Kayıt: 04/07/2013
İl: Istanbul
Mesaj: 573
bayramsesÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 21 Ocak 2014 15:21
Valla ne yiyeceğimizi bilemez olduk, her geçen gün şu zararlı bu zararlı diye birsürü haber çıkıyor. Hangisi gdo lu hangisi sağlıklı çok çözemesemde biraz konu dışı olsada şöyle bir tavsiyede bulunabilirim ancak; mümkün olduğu kadar dışarıdan yemek yemeyin, evde hazırlayıp yiyin. Sağlıklı günler dilerim.


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

DrklvntylmzÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 03/08/2013
İl: Içel
Mesaj: 314
DrklvntylmzÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 21 Ocak 2014 15:22
Aslında olanları ve olacak olanların hepsini insan kendi eliyle yapıyor.Her tarafı deniz ve toprak parçasıyla kaplı olan ülkemiz de bırakın insan besinini afedersiniz ama eşşeğin bile arpasını yurt dışından almakta.Bundan 10 yıl önce olan bir Diyarbakır karpuzu maalesef artık raflar da yer almıyor.Sebepleri çok açık aslında.Ben gümrük işiyle uğraşıyorum.Gözlemlediğim bir olaydır ki Türkiye de ekmeğimizin için de ki una kadar yurt dışından alıp üretiyoruz.İthalatın çok olduğu ihracatın da buna bağlı olduğu ülkeler de aslında GDO dan laf etmek biraz yersiz kalıyor.Şuan dalından kopardığım herhangi bir meyvenin vitamin oranından bile şüphe ederken bir marketten aldığım sebze,meyve veya bakliyatın değerlerinden söz etmek de mantıksızca geliyor.Bunu tersine döndürmek gene insanlar da bitiyor.Yapılacak olanlar başından beri belliyken bizler ise hep tam tersini yapmaya çalışıyoruz.Son yıllar da kanser gibi hücrelerden kaynaklanan hastalıklar aldı başını gidiyor.Bu tip hastalıklara sebep olan nedenler bilinmek de fakat uygulama olmadığı için de git gide artmakta.Sanırım bu tip olayların artık önüne geçilemeyecek.Çünkü dünyada rant sağlamış firmalar buna engel olacaktır.Örnek vermek gerekir ise sigara kanseri tetiklediği bilinmek de ama bu sigarayı üretip insanlara sunan firmalar kapatılamamakta. Biz bunları yedik ,içtik ve tükettik umarım bizden sonra gelecek olan nesil bunlara maruz kalmaz.Saygılarımla... Drklvntylmz2014-01-21 15:23:52

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

mesutokÇevrim Dışı

Kıdemli Akvarist
Kayıt: 10/04/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 17993
mesutokÇevrim Dışı
Kıdemli Akvarist
Gönderim Zamanı: 21 Ocak 2014 15:23
Myostatin ilacı kullanılarak kaslandırılmış normaldan 2 hatta 3 misli büyütülmüş canlılar, bu hayvanlar sadece normal yaşamlarına devam ederek bu ilaçlar sayesinde vücutlarına verildikten sonra bu devasa boyuta kaslanmaya ulaşıyorlar hiçbir çaba göstermeden yürüyerek diyelim, ve geçen sene bu ilaçlar kullanılmış hayvanlar ülkemizede girdi haberlerde myostatinden bahsedildi ama halk o neki deyip geçti. İlaç Hücrelerde suyu fazlaca tutuyor büyüme engelleyen genin işleyişini durduruyor araştırdığım kadar ve büyüme durmuyor artıyorda artıyor. Vücut hücreler su topluyor zaten o sebeple bu tür hayvanların etlerinden çok su çıkıyor pişirirken. Ömürleri fazla sürmüyor ve hayvanlarda çeşitli hastalıklarada rastlanıyor.
Myostatiyn kullanılmış bazı canlı örnekleri.




mesutok2014-01-21 15:26:04

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Mete DuruÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 11/09/2013
İl: Istanbul
Mesaj: 1510
Mete DuruÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 21 Ocak 2014 15:26
Ben bunu akvaryum işiyle bağdaştırmaya çalışıyorum ancak hep kötü sonuçlar geliyor aklıma. Zamanında üstadlar tarçını keşfetmişler ancak sonu hüsran olmuş. Şimdi gdo yerine koyabileceğimiz balıkların rengini belirginleştiren yemler uzun vadede kısır bırakıyor. Ben elimden geldiğince gdo lu ürün kullanmamaya çalışıyorum. Ancak önümüzdeki 10-20 yıl içinde GDO kanseri-gribi v.b. hastalıklar çıkarsa piyasaya açıkçası hiç şaşırmam.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

DrklvntylmzÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 03/08/2013
İl: Içel
Mesaj: 314
DrklvntylmzÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 21 Ocak 2014 15:30
Mete bunları kullanırken senin ruhun bile duymaz.Ambalajına yazmıyorlar maalesef.Senin zamanın da yoktur ama ben çok iyi hatırlarım ilkokulda bizlere FINDIK dağıtırlardı.Biz de sevinirdik ama o fındıkların nereden geldiğini şimdi çok daha iyi anlıyorum ;)

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

mesutokÇevrim Dışı

Kıdemli Akvarist
Kayıt: 10/04/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 17993
mesutokÇevrim Dışı
Kıdemli Akvarist
Gönderim Zamanı: 21 Ocak 2014 15:32
[QUOTE=Drklvntylmz]Aslında olanları ve olacak olanların hepsini insan kendi eliyle yapıyor.Her tarafı deniz ve toprak parçasıyla kaplı olan ülkemiz de bırakın insan besinini afedersiniz ama eşşeğin bile arpasını yurt dışından almakta.Bundan 10 yıl önce olan bir Diyarbakır karpuzu maalesef artık raflar da yer almıyor.Sebepleri çok açık aslında.Ben gümrük işiyle uğraşıyorum.Gözlemlediğim bir olaydır ki Türkiye de ekmeğimizin için de ki una kadar yurt dışından alıp üretiyoruz.İthalatın çok olduğu ihracatın da buna bağlı olduğu ülkeler de aslında GDO dan laf etmek biraz yersiz kalıyor.Şuan dalından kopardığım herhangi bir meyvenin vitamin oranından bile şüphe ederken bir marketten aldığım sebze,meyve veya bakliyatın değerlerinden söz etmek de mantıksızca geliyor.Bunu tersine döndürmek gene insanlar da bitiyor.Yapılacak olanlar başından beri belliyken bizler ise hep tam tersini yapmaya çalışıyoruz.Son yıllar da kanser gibi hücrelerden kaynaklanan hastalıklar aldı başını gidiyor.Bu tip hastalıklara sebep olan nedenler bilinmek de fakat uygulama olmadığı için de git gide artmakta.Sanırım bu tip olayların artık önüne geçilemeyecek.Çünkü dünyada rant sağlamış firmalar buna engel olacaktır.Örnek vermek gerekir ise sigara kanseri tetiklediği bilinmek de ama bu sigarayı üretip insanlara sunan firmalar kapatılamamakta. Biz bunları yedik ,içtik ve tükettik umarım bizden sonra gelecek olan nesil bunlara maruz kalmaz.Saygılarımla... [/QUOTE]

Haklısın bu diyarbakır karpuzunu bir üreticiyle konuşmuştum tesadüfen adam neler neler anlatmıştı geçmişte olmayış sebeplerini, İsrailli bir firma yanılmıyorsam, geçen haberlerde izledim tüysüz tavuk üretmiş tavuk çok çabuk sürede büyüyor birkaç haftada kesilecek düzeye geliyor ve hiç tüy yok, bunu yiyen insanda düşünmemiş lazım ne tür yan etkileri olacak.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

DrklvntylmzÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 03/08/2013
İl: Içel
Mesaj: 314
DrklvntylmzÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 21 Ocak 2014 15:39
[QUOTE=mesutok][QUOTE=Drklvntylmz]Aslında olanları ve olacak olanların hepsini insan kendi eliyle yapıyor.Her tarafı deniz ve toprak parçasıyla kaplı olan ülkemiz de bırakın insan besinini afedersiniz ama eşşeğin bile arpasını yurt dışından almakta.Bundan 10 yıl önce olan bir Diyarbakır karpuzu maalesef artık raflar da yer almıyor.Sebepleri çok açık aslında.Ben gümrük işiyle uğraşıyorum.Gözlemlediğim bir olaydır ki Türkiye de ekmeğimizin için de ki una kadar yurt dışından alıp üretiyoruz.İthalatın çok olduğu ihracatın da buna bağlı olduğu ülkeler de aslında GDO dan laf etmek biraz yersiz kalıyor.Şuan dalından kopardığım herhangi bir meyvenin vitamin oranından bile şüphe ederken bir marketten aldığım sebze,meyve veya bakliyatın değerlerinden söz etmek de mantıksızca geliyor.Bunu tersine döndürmek gene insanlar da bitiyor.Yapılacak olanlar başından beri belliyken bizler ise hep tam tersini yapmaya çalışıyoruz.Son yıllar da kanser gibi hücrelerden kaynaklanan hastalıklar aldı başını gidiyor.Bu tip hastalıklara sebep olan nedenler bilinmek de fakat uygulama olmadığı için de git gide artmakta.Sanırım bu tip olayların artık önüne geçilemeyecek.Çünkü dünyada rant sağlamış firmalar buna engel olacaktır.Örnek vermek gerekir ise sigara kanseri tetiklediği bilinmek de ama bu sigarayı üretip insanlara sunan firmalar kapatılamamakta. Biz bunları yedik ,içtik ve tükettik umarım bizden sonra gelecek olan nesil bunlara maruz kalmaz.Saygılarımla... [/QUOTE]

Haklısın bu diyarbakır karpuzunu bir üreticiyle konuşmuştum tesadüfen adam neler neler anlatmıştı geçmişte olmayış sebeplerini, İsrailli bir firma yanılmıyorsam, geçen haberlerde izledim tüysüz tavuk üretmiş tavuk çok çabuk sürede büyüyor birkaç haftada kesilecek düzeye geliyor ve hiç tüy yok, bunu yiyen insanda düşünmemiş lazım ne tür yan etkileri olacak.
[/QUOTE]

Abi ben askerliği Isparta da Ulaştırma olarak yaptım.Askerlik den daha çok otobüs şöförlüğü yaptım da diyebilirim.Sürekli devre boşlukların da komutanları geziye götürürdüm.Aliköy veya gelendost tarafında bende bir çiftçiyle konuştum.Sanırım orada İsrailler tarla kiralayıp ürün yetiştiriyorlarmış.Buraya kadar normal.İlginç olan tarafı ise ekim yapılan arazi bir daha hiç bir şekil de ürün vermiyormuş.Diyarbakır karpuzu sadece bir örnek.Şuan özellikle domatesi baz alırsak bile neler çıkar içinden.Yerli ürünlerimizin fidanını geçtim şuan tohumunu bile bulamıyoruz.Aslında herşeyi bir kenara da şuan insanın bile düzgününü bulamıyoruz ;)

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Umut81Çevrim Dışı

Kayıt: 07/09/2013
İl: Istanbul
Mesaj: 1178
Umut81Çevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 21 Ocak 2014 15:59
Abi artık savaş taktikleri değişti savaşlar artık top , tüfek , tank falan filanla değil beyinle yapılıyor Bilgisayar mesela en basit örnek insanı tembelleştiriyor , asosyelleştiriyor , Omurga ve Gözlere olumsuz etkisi tartışılmaz , yaydığı radyasyonda cabası hangimiz bu bilgisayar denilen aleti bilinçli kullanıyoruz ? bence toplasak ülkemizde bilgisayar kullananların % 10 yada %15'i bilinçli kullanıcıdır , şöyle bir haber gördüm ;

http://www.ntvmsnbc.com/id/25400238/ böyle bir aletle aynı evde yaşıyoruz çoğumuz :)

ve Bu bilgisayarlar yokken bende yoktum yani milenyum çocuğuyum kendimi bildim bileli evde bilgisayar eksik olmadı ancak siz bilirsiniz abilerim ? şimdi nerde o misket oynayan , gecelere kadar sokaklarda oynayan , mahalle maçları yapan ,gezen tozan çocuklar ? kalmadı valla :)

bu GDO meseleside aynı şekilde insanlarda Kanser , üreme hücrelerinde azalma vb. etkileri var malesef bir Ürünün GDO'lu olup olmadığını anlamak imkansızdır en azından tüketici olarak . günlük tükettiğimiz şeylerin çoğunda Domates, Patates , Zeytin ve yeşillikler çoğunda GDO var .

Geçtiğimiz Hafta köyden büyük babaannem geldi :) ufak bir tarlamız var orada Domates , Salatalık , kabak  falan yetiştiriyoruz . gelirken babaannem sağolsun salatalık , domates ve ıspanak getirmiş ama yok böyle bir domates pazardan aldıklarımızla arasındaki tek benzerlik bence adı ve şekli , ben kendi kendime bu domates ise bizim bu güne kadar yediklerimiz ne ? müthiş bir kokusu vardı diğer getirdikleride aynı şekildeydi . tabiki herkezin böyle köyden organik alıp yeme şansı yok ama mutlaka herkezin semtinde , mahallesinde köy ürünleri satan şarküteri tarzında yerler vardır oralar bence en iyisi , sütümüzü , peynirimizi falan herşeyimizi ordan alıyoruz biz domates falan yine mecbur pazar, market gibi yerlerden alınıyor ama ne kadar az GDO okadar kaliteli yaşam :) çok yazdım biliyorum kusura bakmazsınız aralarda kopukluk olmuş olabilir ( Öğretmenim kompozisyon yazmakta pek yetenekli değilsin demişti :) bu tarz uzun yazılar yazarken pek başarılı değilim malesef :) İyi Hobiler , İyi günler.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

mesutokÇevrim Dışı

Kıdemli Akvarist
Kayıt: 10/04/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 17993
mesutokÇevrim Dışı
Kıdemli Akvarist
Gönderim Zamanı: 21 Ocak 2014 16:14
Haklısın Yılmaz, eski torak çiftçiler hala yaşıyor, bence bu bir devlet politikası olmalı, herşey para ile değil bilinçlenmek bunlara karşı savunma mekanizmaları oluşturmak lazım. Eski toprak çiftçilerimizde ölmeden, desteklenerek mümkün olduğunca doğaldan uzaklaşmadan nasıl bu ülkede organik tarım tekrar oluşturulur, çok zor bir mevzu gibi geliyor, bunu etkileyen birçok şart var, iklim değişiklikleri, geri dönülmez hatalarımız kayıplarımız gibi, belkide birşeyler yapılabilir ama ne zaman, nasıl ?

Evet umut artık çocuklar birçok şeyi doğada oynamaya korkuyor, eskiden biz kar yağdığında belimize kadar kara girer oynardık korkmazdık, şimdiki çocuklar karda sokağa çıkmaya korkuyor, kardan korkuyor. Doğa gittikçe yok oluyor dediğin gibi sayemizde yeşilden uzaklaşıyoruz, uzun yıllar oluyor çıplak ayakla toprağa basmıyoruz bile. Çocukluğumuzda bizim bir domatesi kesince kaç metre ileriden kokusu alınırdı, dediğin gibi şimdi adı domates.
mesutok2014-01-21 16:18:27

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir