Parvula denemem


MSAÇevrim Dışı

[B]10504,3[/B]
Kayıt: 24/03/2013
İl: Gaziantep
Mesaj: 2550
MSAÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 10 Kasım 2014 15:52
Emers yetişen bitkiler genelde pek benzemez. Su içerisine girdikten sonra yeni filizler istediğiniz gibi çıkacaktır.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

diamondregisterÇevrim Dışı

Kayıt: 08/11/2007
İl: Bursa
Mesaj: 245
diamondregisterÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 10 Kasım 2014 17:33
[QUOTE=MSA]Emers yetişen bitkiler genelde pek benzemez. Su içerisine girdikten sonra yeni filizler istediğiniz gibi çıkacaktır. [/QUOTE]

Hatta bitkiyi sudan çıkartıp kokladım :) Petshop sahibi hayırdır beyfendi dedi. Dedim valla kusura bakmayın naneye benziyor :)))) Çünkü tropica videosunda biraz daha farklı bir görüntüsü vardı. Garip geldi. Bakalım yetiştirebilirsek yeni filizleri göreceğiz. Birde neonlar ile eklediğim rummy noselerim PH dalgalanmasından telef oldular. Bu konu baya beni yıktı ama yola devam. 

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

diamondregisterÇevrim Dışı

Kayıt: 08/11/2007
İl: Bursa
Mesaj: 245
diamondregisterÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 14 Kasım 2014 09:05
Biraz güncel foto ekleyelim. Parvulaları hala ekmek için sanki bir eksik var gibi hissediyorum. Yada cesretim yok hala...






Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

rizasirmanÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 14/08/2014
İl: Istanbul
Mesaj: 1030
rizasirmanÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 14 Kasım 2014 09:18
Enes Bey,

Tebrik ederim, çok güzel bir çalışma olmuş. Benim de daha önce bir parvula denemem oldu. Zeminde aquabasis pro kullanmışsınız sanırım. Eğer araya tel germediyseniz biraz daha beklemenizi ve su oturduktan ve hatta zemin biraz kirlendikten sonra dikmenizi tavsiye ederim. Parvulalar gerçekten zengin bir zemin istiyor. Hatta kurulumdan önce konuyu açmış olsaydınız zemine en alt katmana bir de torf eklemenizi tavsiye ederdim. Parvula ekerken de ekebildiğiniz kadar fazla miktarda ekmenizi önerebilirim. Biz hobiciler biraz sabırsızız ancak parvula da çok yavaş gelişiyor. Repens da çok güzel bir seçim olmuş.

Umarım gelişim tamamlandığında hedeflediğiniz görünüme ulaşırsınız. 
Ellerinize sağlık...

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

diamondregisterÇevrim Dışı

Kayıt: 08/11/2007
İl: Bursa
Mesaj: 245
diamondregisterÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 16 Kasım 2014 12:01
Bilgileri güncellemek gerekir ise

Kurulum tarihi 29 ekim 2014

Eklediğim otocinciluslardan 6 da 4 ü öldü. 10 adet rummynosenin hepsi öldü. 20 adet neon hala canavar gibi yem kapışıyorlar herhangi bir sağlık sorunu görünmüyor. Su yüzeyindeki jel tabakasını ısta surface skimmer ile 3 dakikada çözdüm. Müthiş bir berraklık var. Su değişiminden sonra tüm bitkilerde müthiş fotosentez gözlemliyorum. Su değişiminden sonra 4 ml seachem potasyum ekliyorum. Şimdilik gübre ve başka balık ilavesi düşünmüyorum. Parvula için hala erken gibi geliyor. Işıklar 15 te açılıyor 22 de sönüyor 1 grolüx 1 aquastar. Co2 11'de açılıyor 21 de duruyor saniyede 1 boluncuk. Yorumlara açığım.diamondregister2014-11-16 12:03:09

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

MSAÇevrim Dışı

[B]10504,3[/B]
Kayıt: 24/03/2013
İl: Gaziantep
Mesaj: 2550
MSAÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 16 Kasım 2014 13:00
Co2 yi 24 saat verseniz daha iyi olacak. Drop checker kullaniyorsunuz, sabah kalktiginizda mavi olmasi lazim. Parvula icin daha cok erken, kendi tankimdan biliyorum. Zemindeki aqubasisin devreye girmesi 4-6 ay arasinda degisiyor.  Beklemekte fayda var.MSA2014-11-16 13:01:42

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

diamondregisterÇevrim Dışı

Kayıt: 08/11/2007
İl: Bursa
Mesaj: 245
diamondregisterÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 16 Kasım 2014 16:19
[QUOTE=MSA] Co2 yi 24 saat verseniz daha iyi olacak. Drop checker kullaniyorsunuz, sabah kalktiginizda mavi olmasi lazim. Parvula icin daha cok erken, kendi tankimdan biliyorum. Zemindeki aqubasisin devreye girmesi 4-6 ay arasinda degisiyor.  Beklemekte fayda var.[/QUOTE]

Muhammed bey

4-6 ay mı hafta mı? Bana çok uzun bir süre gibi geldi. Kusura bakmayın tecrübem sizler kadar yok nacizane iç güdü diyelim. Eğer öyle ise yıkıldım 😓

Co2 konusuna gelince 24 saat verme taraftarı değilim ama periyodu sabah 8 de başlatabilirim. Daha önce 24 saat konusundan mütevellit vatoz larımı kaybettim...

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

MSAÇevrim Dışı

[B]10504,3[/B]
Kayıt: 24/03/2013
İl: Gaziantep
Mesaj: 2550
MSAÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 16 Kasım 2014 16:36
Bu sureyi baska bitkilerle gecirebilirsiniz. Tanki bos birakmayin, ne kadar yuklenirseniz o kadar iyidir. Vatozlar veya otolar co2 konusunda cok dayanikli canlilardir. En dayaniksizlari karideslerdir.  Kendi tankimda saniyede 8 damla veriyorum aydinlatma suresince. Hem oto hem de sakura karideslerim var. Olsa benimkilere olurdu. Aksine fasilali co2 vermek canlilari olumsuz etkileyeceklerdir.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

diamondregisterÇevrim Dışı

Kayıt: 08/11/2007
İl: Bursa
Mesaj: 245
diamondregisterÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 21 Kasım 2014 09:33
Sonunda parvulaları ekledim. Diğer bitkilerde fotosentez gözle görülür şekilde devam ediyor. PH 7,2-7,0 arasında dalgalanmakta. ışıklar hala 1 grolüx 1 aquastar günde 8 saat devam ediyor. sadece gün sonunda 2 grolüx 2 aquastar şeklinde 2-3 saat yakıyorum. pazar günü nitrat fosfat değerlerini jbl testler ile ölçerek makro eklemesine 8 ppm nitrat ona uygun oranda fosfat ve potasyum eklemesine başlayacağım. ışıklarıda günde 10 saate çıkaracağım. ışığı kesintisiz veriyorum bu arada. siestalı verdiğimde fotosentez gözle görünmüyor.





Ayrıca Gübrelemeye resimlerdeki bitki yoğunluğuna göre hangi aralıkta başlamam gerekir.
diamondregister2014-11-21 10:32:13

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ringoÇevrim Dışı

Özel Üye
[B]9364,1[/B] [B]8772,2[/B]
Kayıt: 25/01/2008
İl: Istanbul
Mesaj: 1288
ringoÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 22 Kasım 2014 17:31
Enes bey, 

eklediğiniz tablodaki azot fosfor oranlarına göre anlayacağınız üzere, azot fosfor oranını 10/1 ile 20/1 civarı arasında tutmanız gerekmektedir. Azot daha doğrusu nitratın 10-15mg/l civarında, fosfatın ise 1mg/l civarında olması iyidir. Bu aralık aşağı yukarı optimum verim alacağınız aralıktır. Bitkileriniz az olsa da fazla olsa da, akvaryumdaki suda azot fosfor miktarı bu kadar olmalı yani. Bu açıdan bitki yoğunluğu ile gübrelemeye başlama arasına esasen bir bağlantı bulunmaz. 

Gübreleme esasen, akvaryumda bitkilerin kullanabileceği  azot fosfor gibi bazı besin ve ca ve mg gibi mineral maddelerini bulundurmak olduğu için ve bunlarda musluk suyunuzda da belirli ölçülerde esasen bulunduğu için gübreleme başlamak için bir zaman aralığı belirleme tabiri esasen pek doğru değildir. Yani suyunuzda zaten gübre var aslında. Kısacası musluk suyunuzdan veya kullandığınız herhangi bir sudan hangi değerin ne ölçüde çıktığını bilmeniz gerekir. Mesela fosfat biraz belalıdır çünkü kimi musluk sularından 2mg/l ye kadar çıkabilmektedir. Aynı sudan yine 2mg/l nitrat çıkabilmektedir. Dolayısıyla azot fosfor oranı kafadan bozuktur zaten (arıtma su olduğu zaman oran bu kadar bozuk çıkabiliyor, yoksa doğadaki sular işleyiş bakımından 1/10 civarına otomatik yaklaşır, yani suyu doğa arıtırsa demek istiyorum). Ancak şunu belirteyim, azot fosfor oranı yukarıdaki aralıkta olmasa bitki gelişmez ille yosun olur diye de bir şey yok tabi. Başlangıç aşamasında yosun oluşmasının, bitkilerin gelişememesinin aslında daha öncelikli başka sebepleri vardır. 

Yeni kurulmuş akvaryumlarda en büyük sorun, nitrifikasyonun henüz tam kapasite çalışmaya başlamamış olmasıdır. Yani taban üstündeki kum dahil akvaryumunzdaki filtre dahil tam anlamı ile nitrifikasyon (biyolojik döngü) başlamadığı sürece yosun oluşumu muhtemeldir. Bu süreçte hobiciler suçu ışığa vesair atarlar. Nitrifikasyon şundan dolayı önemli, çünkü yosunların en sevdiği ve en iyi gelişebildiği besin türü amonyumdur (bu ekolojik bakımdan da çok önemlidir anlatırsam şimdi uzun olur). Nitrat vesairden pek besin alamıyorlar. İyi bir biyolojik filtrasyon oturduğunda amonyak/amonyumunuz nitirfikasyonla hızla nitrata çevrileceği için yosun oluşumunun önüne geçmiş olursunuz, böylece hem bitkileriniz yosunlar tarafından baskılanmaz hem de hızla gelişen yosunlar bitkilerin sudan kullanacağı besinleri kullanamayıp bunları bitkiler kullanır hale gelirler. Yani yosunla bitki arasındaki dengede, dengeyi bitkiler lehine döndürebilmeniz için birincisi akvaryumun belli ölçüde daha doğrusu önemli ölçüde oturması yani biyolojik filtrasyonunuzun tam kapasite çalışır hale gelmesi gerekir. 
İşte bunun için başlangıç aşamasında sudaki besin maddelerini artırırsanız bu size yani bitkilerinize yaramaktan çok yosunlara yarar ve yosun patlaması oluşur. Onun için başlangıç aşamasında besin gübre kullanılması pek tavsiye edilmez. Azot fosfor oranınız doğru olsa dahi, suda besin bolca olursa bolca yosununuz olur. Kısacası birinci aşamada biraz sabretmeniz gerekiyor. Bu husus azot fosfor oranının bozuk olmasından çok daha evleviyetlidir. Tabii bir husus daha var, bitkiler daha gelişmiş organizmalar oldukları için, kök salacak yeni su şartlarına uyum sağlayacak vesair sebeplerle gelişime başlamak için biraz süreye de ihtiyaç duyarlar. Mesela bir bakarısınız 2 ay yerinde sayan bir bitki bir bakarsınız bir anda adeta bir patlama ile  çoşar gider.

Bu açılardan eklediğiniz tablo fazla kafanızı karıştırmasın yani. Normalde azot fosfor oranınızı doğada olduğu gibi akvaryumunuz belli ölçülerde oluşturur zaten. Yukarıda değinmiştim neredeyse musluğunuzda 1/1 oranında gelen musluk suyunuz varken, üstüne balıklara hayvansal bir  yem attığınızda bu yemdeki azot fosfor oranı da  2/1 oranında bile olabiliyor. Ancak hiçbir akvaryumu test ettiğinizde mesela bir malawi akvaryumunda 100mg/l nitrat varken 50mg/l fosfat çıkmıyor normalde mantıken öyle çıkması gerekir. Çünkü fosfor, alüminyum demir ve kalsiyumla  çökme reaksiyonları yapan birşeydir. Yani mesela siz demir veya fosfat eklersiniz bir bakarsınız akvaryumda demir veya fosfat yok der sonra birdaha eklersiniz, sonra sonuç yine yosun olur. Çok uzamasın, kısaca şöyle söyleyeyim, bu tür maddeler dahası akvaryum suyunuz ile tabanınız arasında alışverişler vardır ve çeşitli denge reaksiyonları oluşur ve taban oturdukça burada oluşan çeşiti asitler bir çok besin maddesini ve iz elementleri ancak bitkilerin alacağı kullanabileceği formlara dönüştürülürler. 
Bu alışverişlerin doğru düzgün olabilmesi ve bu döngünün de düzgünce oluşabilmesi için kısacası akvaryumunuzun iyice oturması gerekmektedir. Bu da sizi pek mutlu edecek bir süre değil. 
Yani gübre kullanırken bütün bu hususları gözönünde bulundurarak gübreleme yapın. 
Bu süreç içerisinde mesela, sudaki besin maddelerini tavsiye edilen miktarların çok daha altında mümkün olduğunca doğru oranlarda bulundurun ( kh ve gh ınız da tavsiye edilen oranda olsun)  ve bitkiler gelişiyorsa besin miktarlarını kademeli bir şekilde artırırsınız. Yosun başlarsa besini kesersiniz. Mümkün olduğunca azot fosfor işini balıklara bırakmanızı, çok az potasyum kullanarak başlamanızı önerebilirim. Tabii su değişim sıklığı vesair hususlar bu noktada önemlidir. Ancak yeterince balığınız varsa bu size attığınız yem oranı ile birlikte bolca nitrat ve fosfat sağlar bilginiz olsun diğer taraftan kullandığınız su bile fazlası ile fosfat içerebilir dikkat edin. Siesta vesair işin biraz fantazi ve hikaye kısmıdır. Doğa nasıl ışıklıyorsa öyle ışıklayın gitsin. Bir de ne yaparsanız yapın ritmik olsun her gün yem atılıyorsa her gün yem olsun mesela 3gün yem 5 gün yem atmama gibi olmasın, sudan 3 günde bir %25 su değişiyorsanız, sonra bunu 15 güne çekip %30 yapmayın gibi. Bu husus, sudaki değerleri mümkün olduğunca stabil şekilde ve balık yada bitki dahil canlıların yeni şartlara  tekrar adaptasyon sorunu çekmeden gelişime devam edebilmeleri açısından mühim bir husustur. Yani sudaki tüm parametreleri belli bir mantıkla stabil halde tutmanız çok önemlidir. Bu nedenle hata yapmadığınız müddetçe daha sık ancak daha küçük su değişimi en iyisidir.

saygılar.


 ringo2014-11-22 19:02:18

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

HobbitÇevrim Dışı

Kayıt: 20/11/2013
İl: Ankara
Mesaj: 10
HobbitÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 23 Kasım 2014 00:51
Simdiden başarılı bir çalışma olacak gibi duruyor, bitkilerin gelisimlerini merakla bekliyorum.

Arka orta bölüm sanki biraz boş kalmış gibi görünüyor, oraya da uygun bazi bitkiler koyulabilir,

Elinize sağlık

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

FatihYildizÇevrim Dışı

Özel Üye
[C]2,1,156083[/C]
Kayıt: 04/01/2014
İl: Istanbul
Mesaj: 437
FatihYildizÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 23 Kasım 2014 01:23
Hayırlı uğurlu olsun. Parvula gerçekten acaip hava katan bir bitki. Gürleştikçe halı gibi oluyor ama budaması sonrası akvaryumun üstü ile altı arasında bir fark kalmıyor. :)) budananlar hoop yukarı çıkıyor. Bunun için yüzey filtrelerinden almanızı şiddetle tafsiye ederim.

Belki fikir olur diye benim tankım,


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

diamondregisterÇevrim Dışı

Kayıt: 08/11/2007
İl: Bursa
Mesaj: 245
diamondregisterÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 23 Kasım 2014 09:31
[QUOTE=ringo] Enes bey, 

eklediğiniz tablodaki azot fosfor oranlarına göre anlayacağınız üzere, azot fosfor oranını 10/1 ile 20/1 civarı arasında tutmanız gerekmektedir. Azot daha doğrusu nitratın 10-15mg/l civarında, fosfatın ise 1mg/l civarında olması iyidir. Bu aralık aşağı yukarı optimum verim alacağınız aralıktır. Bitkileriniz az olsa da fazla olsa da, akvaryumdaki suda azot fosfor miktarı bu kadar olmalı yani. Bu açıdan bitki yoğunluğu ile gübrelemeye başlama arasına esasen bir bağlantı bulunmaz. 

Gübreleme esasen, akvaryumda bitkilerin kullanabileceği  azot fosfor gibi bazı besin ve ca ve mg gibi mineral maddelerini bulundurmak olduğu için ve bunlarda musluk suyunuzda da belirli ölçülerde esasen bulunduğu için gübreleme başlamak için bir zaman aralığı belirleme tabiri esasen pek doğru değildir. Yani suyunuzda zaten gübre var aslında. Kısacası musluk suyunuzdan veya kullandığınız herhangi bir sudan hangi değerin ne ölçüde çıktığını bilmeniz gerekir. Mesela fosfat biraz belalıdır çünkü kimi musluk sularından 2mg/l ye kadar çıkabilmektedir. Aynı sudan yine 2mg/l nitrat çıkabilmektedir. Dolayısıyla azot fosfor oranı kafadan bozuktur zaten (arıtma su olduğu zaman oran bu kadar bozuk çıkabiliyor, yoksa doğadaki sular işleyiş bakımından 1/10 civarına otomatik yaklaşır, yani suyu doğa arıtırsa demek istiyorum). Ancak şunu belirteyim, azot fosfor oranı yukarıdaki aralıkta olmasa bitki gelişmez ille yosun olur diye de bir şey yok tabi. Başlangıç aşamasında yosun oluşmasının, bitkilerin gelişememesinin aslında daha öncelikli başka sebepleri vardır. 

Yeni kurulmuş akvaryumlarda en büyük sorun, nitrifikasyonun henüz tam kapasite çalışmaya başlamamış olmasıdır. Yani taban üstündeki kum dahil akvaryumunzdaki filtre dahil tam anlamı ile nitrifikasyon (biyolojik döngü) başlamadığı sürece yosun oluşumu muhtemeldir. Bu süreçte hobiciler suçu ışığa vesair atarlar. Nitrifikasyon şundan dolayı önemli, çünkü yosunların en sevdiği ve en iyi gelişebildiği besin türü amonyumdur (bu ekolojik bakımdan da çok önemlidir anlatırsam şimdi uzun olur). Nitrat vesairden pek besin alamıyorlar. İyi bir biyolojik filtrasyon oturduğunda amonyak/amonyumunuz nitirfikasyonla hızla nitrata çevrileceği için yosun oluşumunun önüne geçmiş olursunuz, böylece hem bitkileriniz yosunlar tarafından baskılanmaz hem de hızla gelişen yosunlar bitkilerin sudan kullanacağı besinleri kullanamayıp bunları bitkiler kullanır hale gelirler. Yani yosunla bitki arasındaki dengede, dengeyi bitkiler lehine döndürebilmeniz için birincisi akvaryumun belli ölçüde daha doğrusu önemli ölçüde oturması yani biyolojik filtrasyonunuzun tam kapasite çalışır hale gelmesi gerekir. 
İşte bunun için başlangıç aşamasında sudaki besin maddelerini artırırsanız bu size yani bitkilerinize yaramaktan çok yosunlara yarar ve yosun patlaması oluşur. Onun için başlangıç aşamasında besin gübre kullanılması pek tavsiye edilmez. Azot fosfor oranınız doğru olsa dahi, suda besin bolca olursa bolca yosununuz olur. Kısacası birinci aşamada biraz sabretmeniz gerekiyor. Bu husus azot fosfor oranının bozuk olmasından çok daha evleviyetlidir. Tabii bir husus daha var, bitkiler daha gelişmiş organizmalar oldukları için, kök salacak yeni su şartlarına uyum sağlayacak vesair sebeplerle gelişime başlamak için biraz süreye de ihtiyaç duyarlar. Mesela bir bakarısınız 2 ay yerinde sayan bir bitki bir bakarsınız bir anda adeta bir patlama ile  çoşar gider.

Bu açılardan eklediğiniz tablo fazla kafanızı karıştırmasın yani. Normalde azot fosfor oranınızı doğada olduğu gibi akvaryumunuz belli ölçülerde oluşturur zaten. Yukarıda değinmiştim neredeyse musluğunuzda 1/1 oranında gelen musluk suyunuz varken, üstüne balıklara hayvansal bir  yem attığınızda bu yemdeki azot fosfor oranı da  2/1 oranında bile olabiliyor. Ancak hiçbir akvaryumu test ettiğinizde mesela bir malawi akvaryumunda 100mg/l nitrat varken 50mg/l fosfat çıkmıyor normalde mantıken öyle çıkması gerekir. Çünkü fosfor, alüminyum demir ve kalsiyumla  çökme reaksiyonları yapan birşeydir. Yani mesela siz demir veya fosfat eklersiniz bir bakarsınız akvaryumda demir veya fosfat yok der sonra birdaha eklersiniz, sonra sonuç yine yosun olur. Çok uzamasın, kısaca şöyle söyleyeyim, bu tür maddeler dahası akvaryum suyunuz ile tabanınız arasında alışverişler vardır ve çeşitli denge reaksiyonları oluşur ve taban oturdukça burada oluşan çeşiti asitler bir çok besin maddesini ve iz elementleri ancak bitkilerin alacağı kullanabileceği formlara dönüştürülürler. 
Bu alışverişlerin doğru düzgün olabilmesi ve bu döngünün de düzgünce oluşabilmesi için kısacası akvaryumunuzun iyice oturması gerekmektedir. Bu da sizi pek mutlu edecek bir süre değil. 
Yani gübre kullanırken bütün bu hususları gözönünde bulundurarak gübreleme yapın. 
Bu süreç içerisinde mesela, sudaki besin maddelerini tavsiye edilen miktarların çok daha altında mümkün olduğunca doğru oranlarda bulundurun ( kh ve gh ınız da tavsiye edilen oranda olsun)  ve bitkiler gelişiyorsa besin miktarlarını kademeli bir şekilde artırırsınız. Yosun başlarsa besini kesersiniz. Mümkün olduğunca azot fosfor işini balıklara bırakmanızı, çok az potasyum kullanarak başlamanızı önerebilirim. Tabii su değişim sıklığı vesair hususlar bu noktada önemlidir. Ancak yeterince balığınız varsa bu size attığınız yem oranı ile birlikte bolca nitrat ve fosfat sağlar bilginiz olsun diğer taraftan kullandığınız su bile fazlası ile fosfat içerebilir dikkat edin. Siesta vesair işin biraz fantazi ve hikaye kısmıdır. Doğa nasıl ışıklıyorsa öyle ışıklayın gitsin. Bir de ne yaparsanız yapın ritmik olsun her gün yem atılıyorsa her gün yem olsun mesela 3gün yem 5 gün yem atmama gibi olmasın, sudan 3 günde bir %25 su değişiyorsanız, sonra bunu 15 güne çekip %30 yapmayın gibi. Bu husus, sudaki değerleri mümkün olduğunca stabil şekilde ve balık yada bitki dahil canlıların yeni şartlara  tekrar adaptasyon sorunu çekmeden gelişime devam edebilmeleri açısından mühim bir husustur. Yani sudaki tüm parametreleri belli bir mantıkla stabil halde tutmanız çok önemlidir. Bu nedenle hata yapmadığınız müddetçe daha sık ancak daha küçük su değişimi en iyisidir.

saygılar.


[/QUOTE]

İlyas bey üşenmeden sıkılmadan yazdığınız yazı için teşekkür ederim. Dediklerinizi çok iyi anladım. Gübrelemeye asıl başlamamın sebebi şudur. Bitkiler yoğun şekilde fotosentez yapıyorlar sadece flourish ve potasyum ekliyorum. Günde iki defada 20 adet neon tetrayı çok az miktarda besliyorum. Fakat yeşil renkli yapraklarda sararmalar oluşmaya başladı. 4x39 watt 8 saat kesintisiz ve sn iki damla co2 gündüz 12 saat ile sanırım makro az geliyor diyerek zamanın geldiğini hissettim. Yinede risk almamak adına 10 ppm potasyum 1 ppm nitrat 0,1 ppm fosfat 0,1 ppm demir 2ml flourish ekledim. Bakalım ne olacak. Zaten rotalalar besin i gördümü deliriyorlar. Bir nevi sigorta olarak görüyorum. Şimdilik 2 günde mi 3 gündemi devam etsem buna karar vermiş değilim. Pazartesi testlarimde gelecek o zaman girdi çıktıları sizler ile daha etkin paylaşıp yol alabileceğim. Bu arada kullandığım tüm gübreler seachem. Demir i bu yüzden günlük ve çok az miktarda eklemem gerektiğini biliyorum. Şelatlama tarzı bu şekilde.

Kuruluma başlamadan çok araştırdım. Ama işin içine girince doğrular değişebiliyor. Özellikle kullanılan bitki türleri ve kombinasyonları dahi olayın şeklini çok değiştiriyor.

Gerisi zaman bakalım ne olacak.









diamondregister2014-11-23 09:32:57

[QUOTE=FatihYildiz]
Hayırlı uğurlu olsun. Parvula gerçekten acaip hava katan bir bitki. Gürleştikçe halı gibi oluyor ama budaması sonrası akvaryumun üstü ile altı arasında bir fark kalmıyor. :)) budananlar hoop yukarı çıkıyor. Bunun için yüzey filtrelerinden almanızı şiddetle tafsiye ederim.

Belki fikir olur diye benim tankım,

[/QUOTE]

Fatih bey

Sizinde tankınız hoş duruyor gerçekten. Gübreleme co2 ve ışıklandırma hakkında biraz bilgi verebilirmisiniz. Özellikle ne zaman gübreleme hangi dozda başlandı şimdi nasıl bakteri kültürü kullandınız mı gibi detaylar benim için şu anda çok öenmli. Teşekkürler...

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

FatihYildizÇevrim Dışı

Özel Üye
[C]2,1,156083[/C]
Kayıt: 04/01/2014
İl: Istanbul
Mesaj: 437
FatihYildizÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 24 Kasım 2014 00:59
CO2 tüplü sistem kullanıyorum saniyede 1,5 damla 24 saat. ışıklandırma olarak 2x24w aquastar 2x24w grolux (sabah 08:00 açılıyor 18:00 kapanıyor / akşam 20:00 açılıyor 00:00 kapanıyor) Gübreleme ilk etapta 5 ml Reeflowers Aquaplants All Inclusive kullandım. son 1 aydır günlük 8ml NPK (azot fosfor potasyum) + 2ml Deep floramin FE kullanıyorum.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir