Sarı Prensesler ve Stres..!


FatyÇevrim Dışı

Kayıt: 08/07/2011
İl: Kirklareli
Mesaj: 89
FatyÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 20 Ekim 2011 16:20
Herkese Merhaba.

Sarı prensesler genelde tek tür beslendiğinde ürkektirler. Bunun hem genetiksel bir yapıdan hemde akvaryumda ki etkenlerden çıkarabiliriz. 

 * Akvaryum çok kalabalık bir ortamda kurulu olabilir.

 * Bir çok balık gibi sarı prenseslerde kırmızı ve yeşil renkli cisimleri severler ama kırmızı ve yeşil parlak ışık onları korkutur aynı zaman da diğer canlı renklerden de hoşlandıkları gibi koyu ve çizgili renklere karşı streste yapabilirler.

 * Akvaryumun içerisinde bulunan kötü şartların organizma üzerindeki fizyolojik ve psikolojik etkisi yani stres, Stresin canlıya balığa etkisi çok büyüktür..

1- Stresin en önemli sonucu immün yani bağışıklık sisteminin zayıflamasıdır. Ortamdaki istenmeyen zorlayıcı koşullar, yani stres sebepleri bağışıklık sistemine olumsuz etki yapar. Bunun sonucu olarak da balıklarımız direncini kaybeder. Hastalıklara açık hale gelirler. Akvaryum ortamında bulunan aynı tür balıklardan biri veya birkaçı hastalanırken, diğerlerinde hastalık belirtisi görülmez. Aradaki fark bağışıklık sisteminin gücü ile açıklanabilir. Stresin en kötü sonucu balığın ölümüdür.

2- Stres altında olan balık renklerini sergileyemez. Her zaman canlı görmek isteğimiz balıklarımızın renkleri solar, üzerinde normal olmayan lekeler oluşur.

3- Doğrudan beslenme, geniş ortam, kaliteli su ile alakalı olsa da, strese maruz kalan balık dolaylı yoldan normal bir gelişim gösteremez. Olması gerekenden daha küçük kalır.

4- Uygun koşulların sağlanamaması sebebi ile balık üreme görevini yerine getiremez. Bunu pek çok stres sebebine bağlayabiliriz. Kötü su koşulları, güven duygusunun yerleşmediği ortam, saldırgan türlerin bulunmasını örnek olarak verebiliriz.

A. Dış Faktörler ile Etkilenme

Akvaryumlara etki eden temel dış faktör insan unsurudur. Akvaryumlarımızı ne kadar iyi izole eder, ne kadar az müdahalede bulunursak o kadar fazla stresten uzak tutmuş oluruz.

1- Akvaryumlar ani hareketlere açık, orta alanda olmamalıdır. Dış hareketlilik balıkları rahatsız edecektir. Nispeten hareketliliğin uzak olduğu bölgeler akvaryum kurulumu için uygundur.

2- Akvaryum titreşim yaracak unsurlardan uzak olmalıdır. Yüksek şiddette yayın yapan ses sistemleri gürültü açısından etki yaratabileceği gibi, oluşturacakları titreşim balıkları olumsuz etkiler.

3- Aynı balık üzerinde abartılı sayıda flaşlı fotoğraf çekimi yapmakta bir başka stres kaynağıdır.

4- Uygun olmayan balık transferi stres faktörüdür. Balık nakli başlı başına bir konu olsa da, akvaryumlara yeni alınan balıklar adaptasyon sorunu yaşamaktadır. Bu süreç onlar için oldukça yorucu ve uzun olabilir. Konumuz çerçevesinde değerlendirilmeli ve gerekli tedbirler alınmalıdır.

5- Balıkların sürekli ortam değişikliğine maruz kalması stres faktörüdür. Özellikle yumurta tutmuş ya da hamile balıkların yavru alma kaygısı ile sürekli ortam değiştirmeleri yanlış bir uygulamadır. Bu işleme bir kez karar verilmeli ve sık müdahaleden uzak durulmalıdır.

6- Gereksiz kimyasal kullanımı ve dozunda kullanılmayan ilaçlar stres faktörüdür. Balıkta görülen rahatsızlığın tedavisi mümkün olduğunca farklı bir ortamda yapılmalıdır. Özellikle bulaşıcı bir hastalık değilse ana tankta tedavi uygulanması son derece yanlıştır. Bir balığı kurtarmak için uğraş verirken, diğer balıklar gereksiz yere rahatsız edilmiş olur. Tedavide karantina tankı kullanılmalıdır.

B. Ortam Faktörleri ile Etkilenme

Ortam faktörleri, balığın yaşam alanındaki olumsuz etkenler olarak karşımıza çıkmaktadır.

1- Türün uygun olmayan hacim ve alanda beslenmesi stres faktörüdür. Balık demek yüzmek demektir. Yeterli alan bulamayan balık stres altında kalır. Taban balıkları içinde yeterli dolaşma alanı yaratılmalıdır.

2- Kötü su şartları stres faktörüdür. Düzenli su değişimi yapmak ve uygun yaşam alanını oluşturmak gerekir.

3- Uygun su değerlerinin olmaması bir başka faktördür. Beslediğimiz türün hangi sertlikte, hangi ısıda suya ihtiyaç duyduğunu iyi bilmek gerekir.

4- Gerektiğinden fazla şiddette ışık kullanımı stres faktörüdür. Bizim gözümüze hitap eden bir ışık düzeni balıkları aşırı rahatsız edebilir. Yine buna bağlı olarak ani açılan ışık balıklarda stres yaratır. Kimi zaman bu durum kalıcı hale gelir ve saklanan balıklar bulundukları ortamdan çıkmazlar. Bunu en aza indirmek için önce oda ışığı ve akvaryumda birden fazla lamba varsa kademeli olarak açılması gerekir. Bitkili akvaryumlarda nispeten yüksek şiddette ışık kullanılır. Yeterince gölgelik alan yaratılmasına özen gösterilmelidir.

5- Işıkların gece boyunca açık kalması stres faktörüdür. Unutulmamalıdır ki balıklarda uyur. Bu süreç onların metabolizmalarını güçlendirmesi ve enerji toplaması için gerekli bir zaman dilimidir. Yine gece dolaşan ve avlanan türler, sürekli ışıklı bir ortamda rahat edemez ve yaşamsal etkinliklerini yerine getiremezler.

6- Uygun olmayan taban malzemesi stres faktörüdür. Doğada rastlamadığımız pembe, mor renkle boyalı, iri taneli taban malzemelerinden uzak durmak gerekir. Balığımıza uygun kalınlıkta ve özellikte taban malzemesi tercih edilmelidir. Türüne göre, üreme bölgelerini kumları şekillendirerek belirlediklerini, saklanma alanları oluşturduklarını ve hatta yaşamlarının bir bölümünü kum altında geçirdiklerini unutmamak gerekir.

7- Bize göre dekor, onlara göre yaşam alanı olan malzemeler mutlak suretle bulundurulmalıdır. Bu malzemeler türe göre değişir. Bitkiler, kayalar, kütükler, hatta salyangoz kabukları bile bazı türler için vazgeçilmez ve olmazsa olmazlardandır.

8- Gereğinden fazla sirkülasyon olmamalıdır. Balığın fiziksel olarak yorulmasına neden olduğu gibi, bu zorlu ortam stres faktörü olarak karşımıza çıkmaktadır. Akvaryumlarımıza uygun, ergonomik filtre ve dalga motorları kullanılmalıdır.

C. Sosyal ve Fiziki Faktörler ile Etkilenme

Türümüzün sosyal davranışlarına uygun ortam yaratılmalı ve yaşam alanı içerisindeki fiziki olumsuzlukların önüne geçilmelidir.

1- Balıklar tür olarak birbiri ile uyumlu olmalıdır. Çok geniş kapsamlı olan bu konuda, aynı habitattan olmayan türlerin aynı ortamda bakılmasının, herhangi biri için stres faktörü doğuracağı vurgusunu yapmakla yetineceğiz.

2- Erkek ve dişi sayısının orantılı olmasına dikkat edilmelidir. Baskı altında kalan balığın sürekli panik halinde olduğu unutulmamalıdır.

3- Sürü balıklarının yeterli sayıda bir arada bulundurulması gerekir. Yalnız kalmaları üzerlerinde bir baskı oluşturacak, kimi zaman bu baskı diğer türlere yansıyacaktır. Bazı türler korumasız kalırlar, bazı türler agresif tavırlar sergilerler, bazı türlerde saklanarak ortamdan uzaklaşırlar.

4- Aynı habitattan olmalarına karşın farklı mizaçlı balıklar bir arada bulundurulmamalıdır. Sürekli baskıcı saldırgan bir tür, daha uysal türleri rahatsız edecek ve akvaryumda bir stres faktörü olarak yerini alacaktır.

5- Eş tutan ve üreme dönemine girmiş balıklar türdeşlerine göre saldırgan bir tavır içine girerler. Bu gibi durumlarda eşlerin olduğu kadar, eş tutmamış balıklarda stres altında kalacaktır. Mümkün olduğunca eşler ayrı bir ortamda bakılmalıdır.

6- Çevik ve hareketli balıklar ile, hantal yavaş hareket eden balıklar bir arada bulundurulmamalıdır. Sürekli yüzen bir balık etrafında karşılaşacağı diğer balıklardan etkilenir. Aynı şekilde durağan bir balık kendisine çarpılmasından veya sürekli etrafının hareketlilik olmasından hoşlanmaz. Karma akvaryumlarda türe göre taban, orta alan ve yüzey balıkları doğru tercih edilmelidir. Aynı bölgede yoğunlaşacak fazla sayıda türden uzak durulmalıdır.

Görüldüğü gibi bir veya birden fazla neden balıklarımızı, akvaryumlarımızı ve dolayısıyla bizleri etkiler. Birden fazla stres faktörünün bir araya gelmesi ile telafisi mümkün olmayan durumlar karşımıza çıkabilir. Anlam veremediğimiz pek çok durumun cevabı yukarıdaki satır aralarında gizlidir. Stressiz bir ortam yaratmanın temel koşulu beslediğimiz türün özelliklerini iyi bilmekte yatar. “Benim akvaryumum da her şey yolunda, hiçbir tür diğeri ile uğraşmıyor” ya da “Bu kadar şey yazılmış, fakat benim hiç sorunum yok” diyenler olabilir. Ancak şu var ki her şey siyahsa, içinde beyazı görmek mümkün olamaz.

Stres tedavisi mümkün olmayan bir rahatsızlık olmamakla birlikte, temel koşulların sağlanması stres sonucu erozyona uğramış bir balığı, normal hayatına döndürmekten daha zor değildir.

Stressiz bir hayat dilerim.. hem size hem balıklarınıza..


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ahmetberk06Çevrim Dışı

Kayıt: 25/12/2010
İl: Ankara
Mesaj: 428
ahmetberk06Çevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 20 Ekim 2011 18:07
Sp lerle ilgili güzel bi makale olmuş tebrik ederim.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

TitWobbleÇevrim Dışı

Kayıt: 31/07/2011
İl: Balikesir
Mesaj: 391
TitWobbleÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 20 Ekim 2011 18:46
Güzel makale. Artık Sarı Prensesim karardı hasta mı gibi konular azalır inşallah.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ÇAVUŞOĞLUÇevrim Dışı

Kayıt: 15/10/2011
İl: Aydin
Mesaj: 148
ÇAVUŞOĞLUÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 20 Ekim 2011 20:18
[QUOTE=Faty]
Herkese Merhaba.

Sarı prensesler genelde tek tür beslendiğinde ürkektirler. Bunun hem genetiksel bir yapıdan hemde akvaryumda ki etkenlerden çıkarabiliriz. 

 * Akvaryum çok kalabalık bir ortamda kurulu olabilir.

 * Bir çok balık gibi sarı prenseslerde kırmızı ve yeşil renkli cisimleri severler ama kırmızı ve yeşil parlak ışık onları korkutur aynı zaman da diğer canlı renklerden de hoşlandıkları gibi koyu ve çizgili renklere karşı streste yapabilirler.

 * Akvaryumun içerisinde bulunan kötü şartların organizma üzerindeki fizyolojik ve psikolojik etkisi yani stres, Stresin canlıya balığa etkisi çok büyüktür..

1- Stresin en önemli sonucu immün yani bağışıklık sisteminin zayıflamasıdır. Ortamdaki istenmeyen zorlayıcı koşullar, yani stres sebepleri bağışıklık sistemine olumsuz etki yapar. Bunun sonucu olarak da balıklarımız direncini kaybeder. Hastalıklara açık hale gelirler. Akvaryum ortamında bulunan aynı tür balıklardan biri veya birkaçı hastalanırken, diğerlerinde hastalık belirtisi görülmez. Aradaki fark bağışıklık sisteminin gücü ile açıklanabilir. Stresin en kötü sonucu balığın ölümüdür.

2- Stres altında olan balık renklerini sergileyemez. Her zaman canlı görmek isteğimiz balıklarımızın renkleri solar, üzerinde normal olmayan lekeler oluşur.

3- Doğrudan beslenme, geniş ortam, kaliteli su ile alakalı olsa da, strese maruz kalan balık dolaylı yoldan normal bir gelişim gösteremez. Olması gerekenden daha küçük kalır.

4- Uygun koşulların sağlanamaması sebebi ile balık üreme görevini yerine getiremez. Bunu pek çok stres sebebine bağlayabiliriz. Kötü su koşulları, güven duygusunun yerleşmediği ortam, saldırgan türlerin bulunmasını örnek olarak verebiliriz.

A. Dış Faktörler ile Etkilenme

Akvaryumlara etki eden temel dış faktör insan unsurudur. Akvaryumlarımızı ne kadar iyi izole eder, ne kadar az müdahalede bulunursak o kadar fazla stresten uzak tutmuş oluruz.

1- Akvaryumlar ani hareketlere açık, orta alanda olmamalıdır. Dış hareketlilik balıkları rahatsız edecektir. Nispeten hareketliliğin uzak olduğu bölgeler akvaryum kurulumu için uygundur.

2- Akvaryum titreşim yaracak unsurlardan uzak olmalıdır. Yüksek şiddette yayın yapan ses sistemleri gürültü açısından etki yaratabileceği gibi, oluşturacakları titreşim balıkları olumsuz etkiler.

3- Aynı balık üzerinde abartılı sayıda flaşlı fotoğraf çekimi yapmakta bir başka stres kaynağıdır.

4- Uygun olmayan balık transferi stres faktörüdür. Balık nakli başlı başına bir konu olsa da, akvaryumlara yeni alınan balıklar adaptasyon sorunu yaşamaktadır. Bu süreç onlar için oldukça yorucu ve uzun olabilir. Konumuz çerçevesinde değerlendirilmeli ve gerekli tedbirler alınmalıdır.

5- Balıkların sürekli ortam değişikliğine maruz kalması stres faktörüdür. Özellikle yumurta tutmuş ya da hamile balıkların yavru alma kaygısı ile sürekli ortam değiştirmeleri yanlış bir uygulamadır. Bu işleme bir kez karar verilmeli ve sık müdahaleden uzak durulmalıdır.

6- Gereksiz kimyasal kullanımı ve dozunda kullanılmayan ilaçlar stres faktörüdür. Balıkta görülen rahatsızlığın tedavisi mümkün olduğunca farklı bir ortamda yapılmalıdır. Özellikle bulaşıcı bir hastalık değilse ana tankta tedavi uygulanması son derece yanlıştır. Bir balığı kurtarmak için uğraş verirken, diğer balıklar gereksiz yere rahatsız edilmiş olur. Tedavide karantina tankı kullanılmalıdır.

B. Ortam Faktörleri ile Etkilenme

Ortam faktörleri, balığın yaşam alanındaki olumsuz etkenler olarak karşımıza çıkmaktadır.

1- Türün uygun olmayan hacim ve alanda beslenmesi stres faktörüdür. Balık demek yüzmek demektir. Yeterli alan bulamayan balık stres altında kalır. Taban balıkları içinde yeterli dolaşma alanı yaratılmalıdır.

2- Kötü su şartları stres faktörüdür. Düzenli su değişimi yapmak ve uygun yaşam alanını oluşturmak gerekir.

3- Uygun su değerlerinin olmaması bir başka faktördür. Beslediğimiz türün hangi sertlikte, hangi ısıda suya ihtiyaç duyduğunu iyi bilmek gerekir.

4- Gerektiğinden fazla şiddette ışık kullanımı stres faktörüdür. Bizim gözümüze hitap eden bir ışık düzeni balıkları aşırı rahatsız edebilir. Yine buna bağlı olarak ani açılan ışık balıklarda stres yaratır. Kimi zaman bu durum kalıcı hale gelir ve saklanan balıklar bulundukları ortamdan çıkmazlar. Bunu en aza indirmek için önce oda ışığı ve akvaryumda birden fazla lamba varsa kademeli olarak açılması gerekir. Bitkili akvaryumlarda nispeten yüksek şiddette ışık kullanılır. Yeterince gölgelik alan yaratılmasına özen gösterilmelidir.

5- Işıkların gece boyunca açık kalması stres faktörüdür. Unutulmamalıdır ki balıklarda uyur. Bu süreç onların metabolizmalarını güçlendirmesi ve enerji toplaması için gerekli bir zaman dilimidir. Yine gece dolaşan ve avlanan türler, sürekli ışıklı bir ortamda rahat edemez ve yaşamsal etkinliklerini yerine getiremezler.

6- Uygun olmayan taban malzemesi stres faktörüdür. Doğada rastlamadığımız pembe, mor renkle boyalı, iri taneli taban malzemelerinden uzak durmak gerekir. Balığımıza uygun kalınlıkta ve özellikte taban malzemesi tercih edilmelidir. Türüne göre, üreme bölgelerini kumları şekillendirerek belirlediklerini, saklanma alanları oluşturduklarını ve hatta yaşamlarının bir bölümünü kum altında geçirdiklerini unutmamak gerekir.

7- Bize göre dekor, onlara göre yaşam alanı olan malzemeler mutlak suretle bulundurulmalıdır. Bu malzemeler türe göre değişir. Bitkiler, kayalar, kütükler, hatta salyangoz kabukları bile bazı türler için vazgeçilmez ve olmazsa olmazlardandır.

8- Gereğinden fazla sirkülasyon olmamalıdır. Balığın fiziksel olarak yorulmasına neden olduğu gibi, bu zorlu ortam stres faktörü olarak karşımıza çıkmaktadır. Akvaryumlarımıza uygun, ergonomik filtre ve dalga motorları kullanılmalıdır.

C. Sosyal ve Fiziki Faktörler ile Etkilenme

Türümüzün sosyal davranışlarına uygun ortam yaratılmalı ve yaşam alanı içerisindeki fiziki olumsuzlukların önüne geçilmelidir.

1- Balıklar tür olarak birbiri ile uyumlu olmalıdır. Çok geniş kapsamlı olan bu konuda, aynı habitattan olmayan türlerin aynı ortamda bakılmasının, herhangi biri için stres faktörü doğuracağı vurgusunu yapmakla yetineceğiz.

2- Erkek ve dişi sayısının orantılı olmasına dikkat edilmelidir. Baskı altında kalan balığın sürekli panik halinde olduğu unutulmamalıdır.

3- Sürü balıklarının yeterli sayıda bir arada bulundurulması gerekir. Yalnız kalmaları üzerlerinde bir baskı oluşturacak, kimi zaman bu baskı diğer türlere yansıyacaktır. Bazı türler korumasız kalırlar, bazı türler agresif tavırlar sergilerler, bazı türlerde saklanarak ortamdan uzaklaşırlar.

4- Aynı habitattan olmalarına karşın farklı mizaçlı balıklar bir arada bulundurulmamalıdır. Sürekli baskıcı saldırgan bir tür, daha uysal türleri rahatsız edecek ve akvaryumda bir stres faktörü olarak yerini alacaktır.

5- Eş tutan ve üreme dönemine girmiş balıklar türdeşlerine göre saldırgan bir tavır içine girerler. Bu gibi durumlarda eşlerin olduğu kadar, eş tutmamış balıklarda stres altında kalacaktır. Mümkün olduğunca eşler ayrı bir ortamda bakılmalıdır.

6- Çevik ve hareketli balıklar ile, hantal yavaş hareket eden balıklar bir arada bulundurulmamalıdır. Sürekli yüzen bir balık etrafında karşılaşacağı diğer balıklardan etkilenir. Aynı şekilde durağan bir balık kendisine çarpılmasından veya sürekli etrafının hareketlilik olmasından hoşlanmaz. Karma akvaryumlarda türe göre taban, orta alan ve yüzey balıkları doğru tercih edilmelidir. Aynı bölgede yoğunlaşacak fazla sayıda türden uzak durulmalıdır.

Görüldüğü gibi bir veya birden fazla neden balıklarımızı, akvaryumlarımızı ve dolayısıyla bizleri etkiler. Birden fazla stres faktörünün bir araya gelmesi ile telafisi mümkün olmayan durumlar karşımıza çıkabilir. Anlam veremediğimiz pek çok durumun cevabı yukarıdaki satır aralarında gizlidir. Stressiz bir ortam yaratmanın temel koşulu beslediğimiz türün özelliklerini iyi bilmekte yatar. “Benim akvaryumum da her şey yolunda, hiçbir tür diğeri ile uğraşmıyor” ya da “Bu kadar şey yazılmış, fakat benim hiç sorunum yok” diyenler olabilir. Ancak şu var ki her şey siyahsa, içinde beyazı görmek mümkün olamaz.

Stres tedavisi mümkün olmayan bir rahatsızlık olmamakla birlikte, temel koşulların sağlanması stres sonucu erozyona uğramış bir balığı, normal hayatına döndürmekten daha zor değildir.

Stressiz bir hayat dilerim.. hem size hem balıklarınıza..

[/QUOTE]
 
Kendi beslediğim balıkla ilgili bi yazı okumak hosuma gidiyor ama böle güzel detaylı ve saf anlatılınca insan daha cok iştahlanıyor zevk alıyorsun yaptığın işten.. Ellerine sağlık fatih kardeş.. 
 

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Akın ESERÇevrim Dışı

Kayıt: 21/01/2010
İl: Adana
Mesaj: 595
Akın ESERÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 20 Ekim 2011 23:13
Güzel bir makale olmuş tebrikler.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

SarıalibeyÇevrim Dışı

Kayıt: 22/01/2010
İl: Trabzon
Mesaj: 238
SarıalibeyÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 21 Ekim 2011 00:36
Yararlı Bilgiler benim için çok faydalı oldu.Emeğinize sağlık

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

rokeÇevrim Dışı

Kayıt: 19/05/2011
İl: Istanbul
Mesaj: 74
rokeÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 21 Ekim 2011 02:13
Tebrikler tüm detaylarıyla ve tüm faktörleri açıklıyarak gayet başarılı bir makale olmuş

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

FatyÇevrim Dışı

Kayıt: 08/07/2011
İl: Kirklareli
Mesaj: 89
FatyÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 22 Ekim 2011 01:25
[QUOTE=pasha09]
Kendi beslediğim balıkla ilgili bi yazı okumak hosuma gidiyor ama böle güzel detaylı ve saf anlatılınca insan daha cok iştahlanıyor zevk alıyorsun yaptığın işten.. Ellerine sağlık fatih kardeş.. 
 [/QUOTE]
[QUOTE=Sarıalibey]Yararlı Bilgiler benim için çok faydalı oldu.Emeğinize sağlık [/QUOTE]
[QUOTE=roke]Tebrikler tüm detaylarıyla ve tüm faktörleri açıklıyarak gayet başarılı bir makale olmuş [/QUOTE]
Herkese teşekkür ederim. Sarı prensesleri uzun zamandır besliyorum çok ilginç durumlara şahit oldum.
Sarı prenseslerle alakalı herkese elimizden geldiğince Akvaryum forum ailesi olarak yardımcı oluruz.
Bizlerde bu sitedeki üsdatlarımızın tecrübelerinle yola çıktık..

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir