Sprirulina


umit06Çevrim Dışı

Kayıt: 29/08/2012
İl: Ankara
Mesaj: 210
umit06Çevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 19 Eylül 2012 19:46
Yemde bulunan  Sprirulina hakkında biraz araştırma yaptım düşündümde bizim yememiz gereken bitkiyi yemlere karıştırmışlar balıklara veriyormuşsuk  niçin derseniz aşağıya açıklamalarını copy paste yaptım.

 Basit bir su yosunu görüntüsündeki spirulina, doğadaki en zengin biyolojik değerde bitkisel proteine sahip olan besindir. İçerdiği protein oranı %65 dir ki bu rakam en yakın rakibi olan soya fasulyesinin yaklaşık 2 katıdır. Doğadaki en zengin organik demir oranına sahiptir. Ispanaktan 58, dana ciğerinden 28 kat daha fazla demir içerir. Doğadaki en zengin B-12 vitaminine sahip besindir. En yakın takipçisi dana ciğerine göre 2-6 kat fazla B-12 vitamini içerir.Bilindiği gibi B-12 vitamini kırmızı kan hücrelerinin yapımında ve sinir sistemi fonksiyonları için gereklidir.  

 

*   Doğadaki en zengin antioksidan kaynaklarındandır. Vitamin B-1, B-5 ve B-6, mineraller olarak çinko, magnezyum ve bakır, aminoasitlerden methionine ve süper antioksidan olan beta-karoten, E vitamini ve selenyum içerir.


*   Doğadaki en zengin E vitamini içeren besindir. En yakınındaki buğday filizinden 3 kat yaklaşık daha fazla E vitamini içerir. 

 

*   Doğadaki en zengin Gamma Linoleik Asit (GLA) içeren besindir. En yakın çuha çiçeğinden 3 kat fazla GLA içerir. GLA yağ birikintilerinin çözülmesini sağlar. Böylece kalp rahatsızlıklarının önlenmesinde rol oynar ve kötü kolesterolü düşürür. 

 

*   %1'lik klorofil oranıyla en yüksek klorofil içeren besinlerdendir. Yeşil rengi içerdiği magnezyum iyonundan gelir. 

 

*   Sütten kat kat fazla kalsiyum içerir. Kalsiyum kemikler ve nöral iletim için gereklidir. 

 

 

Ayrıca ABD Ulusal Kanser Enstitüsü (NCI) spirulina'daki sulfolipitlerin HIV (AIDS) e karşı dikkat çekici ölçüde aktif olduklarını, düzenli dozlarda alınmasının anti-viral faaliyetleri hızlandırdığını, bağışıklık sistemini teşvik ettiğini, böbrek toksisitesini ve radyasyon kaynaklı hastalıkların şiddetini azalttığını belirlemiştir. 

 

Rahatlıkla sindirilebilen Spirulina, gastrit, ülser gibi mide rahatsızlıklarında destek tedavi olarak öneriliyor. Mide ameliyatları sonrası hastalara ilk besin olarak Spirulina verilmesi halinde ameliyat komplikasyonlarının en aza indirgendiği de belirlenmiş. Spirulina ilaç olmadığı için kullanımda bir üst sınır yok, çünkü o bir besin maddesi, istediğin kadar tüketebiliyorsun. 

  

Yosun, bazı zehirlenmelerde de etkili. Özellikle radyasyon düzeyini düşürücü etkisi, bilim insanlarına cazip geliyor. Çernobil kazası sonucu yüksek radyasyon almış çocuklar üzerinde yapılan deneylerde başarılı sonuçlar elde edilmiş. Bu yosunla beslenen çocuklarda radyasyonun diğerlerinden daha çok düştüğü saptanmış.


Yosun, krem, maske, sabun, şampuan ve cilt renklendirici ürünlerde kullanılabiliyor. Araştırmalar, yosunun cilt metabolizmasını desteklediğini ve keratin oluşumunu önlediğini gösteriyor. Cilt yanıklarında da tedavi edici etkiye sahip.

 

Spirulina düzenli kullanıldığında ağız ve vücut kokularını da yok ediyor. 

Doğal yeşil rengi gıda boyası olarak kullanılıyor. Elde edilen gıda boyası, hem besleyici hem de zararlı değil. 

 

 


Yosun, ilaç yapımında da kullanılıyor. Bazen direkt bazen de içeriğinden ekstrakte edilen karoten, fikosiyanin, ksantofil, linoleik asit gibi maddeler ilaçlara katılıyor. 

 

Yosunların bir özelliği de besin olarak suda bulunan nitrat, fosfat, amonyum gibi tuzları bünyelerine alarak organik hale dönüştürmeleri. Spirulina ile atık sular temizlenebiliyor.Özellikle atık suların temizlenmesini sağlama özelliği ile bulunmaz doğal bir özelliğe sahip. 

 

 Bunun yanı sıra kırmızı ve beyaz kan hücrelerinin üretimini teşvik ediyor. Bu nedenle kansızlık sorunu olanlar için de muhteşem bir kaynak spirulina. Ayrıca yine içinde bulunan alfalinolenik asit sayesinde kolestrolün seviyesini düzenlemek, kan basıncını ayarlamak, hücre yenilenmesini sağlamak ve dinamizm kazandırmak gibi görevleri de başarıyla yerine getiriyor.


  NASA astronotlarına besin tableti yapılması amacıyla bu yosun çeşidi üzerinde çalışmalar yapmış. 2000’li yıllarla birlikte Birleşmiş Milletler ve Dünya Tarım Örgütleri tarafında bu besinin hem çocuklar hem de yetişkinler için çok faydalı olduğu kabul edilmiş. Amerika, Japonya, İsrail, Tayvan, Tayland gibi ülkelerde üretilen spirulina'nın üretimi ülkemizde de başarılmış. Nedir ki bu başarı demeyin; örneğin İsrail sıcak iklimine rağmen bunu başaramamış! Çünkü spirulina yetiştiriciliği özel koşulları ister.


Aklınızda yemde bulunan besin maddeleriyle ilgili bir bilgi varsa cevap yazalım ki insanlar maddelerin ne olduğunu anlayarak alsınlar ve balıkların hangi besin maddeleriyle hastalıklara nasıl dayanıklı olması için kullanılmış bilerek alalım....


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

3rturkÇevrim Dışı

Kayıt: 03/09/2011
İl: Kayseri
Mesaj: 207
3rturkÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 19 Eylül 2012 19:54
Bahsettiğiniz gibi bu yosun zaten bir çok kişi tarafından tüketilmektedir. Yurt dışında çok yaygın tüketimi olmasına karşın ülkemizde henüz pek yaygın değildir. Yosunu ılık suda bekletip direk olarak içmek, kek veya pastalara koyarak tüketmek gibi halleri mevcuttur. (:

Ben de balıklarımı yosun ağırlıklı yemler ile besliyorum. Çok faydası var, tavsiye ederim.
3rturk2012-09-19 19:55:49

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

alimutluÇevrim Dışı

Kayıt: 17/11/2011
İl: Izmir
Mesaj: 226
alimutluÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 19 Eylül 2012 20:12
Kardeşim vermiş olduğun bilgiler çok yararlı bilgiler ve bu bilgileri bizimle paylaştığın için teşrkürler.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

umit06Çevrim Dışı

Kayıt: 29/08/2012
İl: Ankara
Mesaj: 210
umit06Çevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 19 Eylül 2012 20:19
Bide alfaalfa bitkisi var 

 Alfalfa bitkisinin içerdiği manganez ise önemli bir eser mineraldir. Manganezin vücutta; cinsiyet hormonu sentezi, sinir gelişimi ve fonksiyonu, doğal öldürücü hücrelerin (bağışıklık sistemi ile ilgili) harekete geçirilmesi gibi görevleri vardır. Alfalfa' nın diğer faydaları ve kullanım alanlarını şöyle sıralayabilirim; Sağlıklı kemik gelişimi ve kemiklerin korunması, artrit, kireçlenme ve mafsal iltihabı semptomlarının iyileştirilmesinde destek, iştah açıcı ve iyi bir besleyici, anemi, kansızlıkta kan değerlerinin iyileştirilmesine katkı, idrar yolları, böbrek ve idrar kesesi rahatsızlıkları, böbrek taşı veya kumu düşürmek için yardımcı ve idrar artırıcı, sistit (cystitis) iyileştirici, karaciğer, kan ve böbrekleri temizleyici (detoxifier), Hipofiz bezi fonsiyonlarını destekleyici etki, Gut, damla hastalığı, kabızlıkta rahatlatıcı, Estrogen (östrojen) üretimine ve kan şekerinin ayarlanmasına yardımcı

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir