Yoksa Siz Halâ Dip Mi Çekiyorsunuz?


ELPRESACANARİOÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 14/12/2008
İl: Ankara
Mesaj: 3290
ELPRESACANARİOÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 29 Kasım 2014 02:06
Hiç dip çekimi yapmadığım halde tortu oluşmuyor. Su cam gibi, tertemiz. Ama son su değişikliğinden sonra balıklarda bir sürtünme başladı (Filtre süngerini de temizlemem gerekti, bunun da etkisi olabilir). Tortu oluşturmayı nasıl hızlandırabilirim? Nitratı düşürmem gerekiyor. 

Bir de iletkenlik konusunda çalışmalarınız var mı?  

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

celalabayÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 28/05/2012
İl: Istanbul
Mesaj: 2996
celalabayÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 29 Kasım 2014 07:54
[QUOTE=Cüneyt ERGÜN][QUOTE=celalabay][QUOTE=ringo]Bu planarya denilen canlı, bir nevi canlı yem değil miydi?
Ben mi yanlış hatırlıyorum.

Planarya veya başka bir şey, herşey aynı alg ve yosunlar gibi bir dengenin parçası aslında, attığınız yem planarya olmasa nitrat fosfat olacak bu açıdan ne mahsuru var. Balıklara bir zararı olmadığını hatırlıyorum. Ayrıca doğru düzgün filtrasyonu olan bir sistemde de böyle bir canlı oluşmuyor. Oluşsa benim görmem lazım gelirdi. Genelde yeni kurulan akvaryumlarda görülebiliyor. Hobiye ilk başladığım zamanlarda camın üstünde gördüğümü hatırlıyorum.

Tabii bu canlıyı görürseniz birşeylerin ters gittiği doğru olabilir. Ama neyin ters gittiği bayağı bir tartışılır yani.
Diğer taraftan planaryadan şikayet etmek canlı yemden şikayet etmek gibi bişey olur.


Saygılar.[/QUOTE]

Tam konunun uzerine denk geldi, hemen paylaşayım...

Bir nevi test için dip çekimini iptal edip sadece 3 günde 1 %20 kadar su çekerek ekleme yaptım. Çektiğim su da dipten değil üstlerdendi...

Dün akşam balıklarda bir durgunluk sezdim. Kankurdunu görünce akvaryumdan atlarcasına üşüşen balıklarda ilgisizlik gördüm. 

Biraz detaylı bakayım şu ilgisizlere derken camda 2-3 mm kadar boyu olan, beyaz sülük gibi hareket eden canlılar gördüm... Hep dedikleri planarya bu muydu! diyerek araştırmalar yaptım ki maalesef planarya olduğunu teyit ettim. Allahtan bir akvaryumum şu anda 4 vatoza ev sahipliği yapıyordu ki bu akvaryumda önceden yine discus beslemiştim. Kültür olarak yabancı değildi.. Hemen ısıyı aynı seviyeye çekerek bütün balıkları transfer ettim. 


Kimse kusura bakmasın, artık bu teze inanmam mümkün değil.. Yoğun bir diyetle beslenilen balıklarda bu deneyimi şahsen tecrübe ettim. 

Hata bende, doğru bildiğim şeyi deneme amaçlı da olsa farklı yaptım. Sonucunu da gördüm. 

Yazdıklarım birçok kişiye ve tezine ters düşüyor, belki ne halt etmeye bu konuyu karıştırıyorsun diyecekler. 

Nasıl ki bazı arkadaşlar discus a başlayacakları korkutmayın, bu yazdıklarınız doğru değil diyor ise, bende tecrübe ile sabit bir doğrumu paylaşıyorum ve noktayı koyuyorum.


Cok faydalı bir başlık fakat tartışmaya ciddi anlamda açık. Polemik yaratmak istemem :)
Bu konu ya yazdığım son mesajdır.
Saygılar, sevgiler.
[/QUOTE]

Celal bey merhaba,

Herkes doğru bildiğini ve kendine uygun olanı yapmakta serbesttir, kimsenin sizi yargılamaya veya yanlış yapıyorsun deme hakkına sahip değil, ancak malum konu da uzun uzun neyin neden olduğu ve nasıl yapılması gerektiği anlatılmış, tercih sizin, fakat daha önce hem bu konuda hem discus başlığı altında birkaç defa yazdım, 2 adet tankım var, 80x40x55 ve 160x60x60, her ikisininde de kurulumdan beri kesinlikle hiç dip çekimi yapmadım (bu kurulumlar yaklaşık 2 seneliktir) (bu kurulumdan öncekiler de ise toplam 3 sene dip çekimi yapılmadı), sadece su değişimi, düzenli ve sürekli olarak dondurulmuş yem kullanıyorum, ne planarya sorunum oldu ne de başka bir şey, bir önceki kolonimde sadece 2 defa beyaz benek oldu, sorunsuz kolayca atlatdım, yemleme ise günde 3 defa, sabah kuru yem, akşam 17.00-18.00 gibi kan kurdu, akşam saat 21.00 gibi de dondurulmuş artemia, krill, siyah sinek larvası vb. veriyorum, 22.00-22.30den itibaren de uyku zamanı, haftada 2-3 defa, bazen bir defa, ama genellikle 2 defa yapmaya çalışıyorum,%20-30 civarında doğrudan çeşmeden su değişimi yapıyorum, çevremde de bu şekilde dip çekimi yapmadan sadece su değişimi yapan bir çok kişi var, ki bunların bir kısmı diskus besliyor, diskus tankım da diskus dışında, L144 cüce vatoz, albino tül kuyruk vatoz, red fantom tetra, 1 çift bolivan ram, kırmızı burun, orange venezuela ve tül kuruk albino coryler bulunmakta, hiç bir tür de durgunluk vb. bir gözlemim olmadı.

Diğer taraftan suyu dipten, üstten vs. çekerek su değişimi yapmanızın çektiğiniz su ile uzaklaştırdığınız nitrat vs. oranına herhangi/hiçbir bir etkisi yok, daha önce suyu dipten çekiyordum
şimdi üstten çektim de olmadı gibi düşünmeyin.

Tam tersine bu diskus tankını ilk kurduğumda dip çekimi yapmadığımdan dolayı kum gözüme biraz kararmış geldiği için de dip çekimi yaptım ve kum ile de biraz oynadım ve müteakiben tank da ki bütün balıklarda kuma ve dekorlara sürtünme başladı, bu durumun düzelmesi de neredeyse 2 haftayı aldı ve düzenli olarak bakteri kültürü aşılaması yaptım (doğru veya yanlış bilmiyorum ama aklıma gelen ilk ve tek çözümdü), dolayısı ile sizin de dediğiniz gibi, herhangi bir şekilde asla bu fikiri savunanlar olarak kusurunuza bakmayız ama maalesef biz de bu tezimizin yanlış olduğuna inanmamız, yıllardır yaptıklarımız neticesinde mümkün değil, yani yıllardır bunu yapmasam ve bunu da diskus ile yapmasam, bu yazılanlara bir an tereddüt ile bakabilirdim, netice de sizin gibi benimde de bu konuda edindiğim tecrübelerim ortada. 


[/QUOTE]


Cüneyt Hocam, Cüneyt abim :)

Tecrübelerini ve paylaştıklarını iyi bilirim, ki birçoğu benim için kaynak mahiyetindedir. 

En başından beri benim savunduğum şey ile sizin söyledikleriniz arasında fark yok..

Günde iki defa beslediğiniz balıklarınız ve oturmuş bir döngü için dip çekimi şart olmadığını, hatta dip çekiminin olumsuzluklara sebebiyet ereceğini bende defalarca yazdım ve hali hazırda 320x40x60 lık malawi tankımda uuygulamaktayım. 

Dip çekimini yapmaya mecbur kaldığım tank 540 litre ve 33 adet yavri (6-10 cm arası) discusumun olduğu ve günde minimum 5 defa beslenen yavrular için geçerli. Birçok yavru büyüten kişi bu yemleme oranını yüksek tutar ve buna paralel olara mecburi su değişimi yapar.

Aynı şekilde Gürol bey de bu konuda bana katılıyor. Dipte kalan yem parçaları çürümesi halinde planarya oluşumuna davet çıkarabiliyor. Discus lar malawiler gibi anında saldırıp yemi tüketemiyor, ağırdan gdiyorlar bildiğiniz gibi.. Normalde bu durumun önüne geçmek için de atılan yem eğer tüketilmediyse en geç 15 dk içinde dipten çekerim. Bunu da bilgisine güvendiğim tecrübeli bir abimden öğrendim. 

Sadete gelecek olursak şahsi fikrimi yine tekrarlıyorum :)

Biyolojik döngünün oturduğu, balık yükünün uygun olduğu her kavaryumda gönül rahatlığı ile dip çekimi yapmadan balıklar beslenebilir. Dip çekiminin faydadan çok bazı durumlarda zarara sebep olduğu da aşikardır.

balık yükü normal veya biraz üstte, sık sık protein ağırlıklı besleme yapılıyor ve biyolojik döngünün bu meydana gelen atıkları (tüketilmemiş yem, dışkı gibi) dönüştüremediği durumlarda (genelde bütün yavru akvaryumlarında sık sık yemleme yapılır, boylanma ve en ideal form için) bu su değişimi ve dip çekimi şarttır :)

Şahsi fikrim. 

Aslında bana alıntı cevap yazanlar bütün yazdıklarımdan sadece son paragrafı dikkate alıyor olması can sıkıcı :D Aslında aynı tezi savunmuyor muyuz? Yoksa ben mi biraz inatla üsteliyorum :)


[QUOTE=Acil Stop]Celal bey planarya ve nematod yumurtaları şebeke suları ile akvaryumlarımıza girebilir. Zaten çoğunlukla da öyle giriyor. Daha önceki mesajlarımda da belirtmiştim eğer tabana yenmemiş yem düşüyorsa dip çeksenizde çekmesenizde bu büyük bir sorundur. Kendi kendine çürüyen yemler nematod, planarya gibi canlıların kolaylıkla üremesine olanak sağlarlar. Daha önce açtığım konularda vardı ilk kurulumumda ve hiç yem atılmamış bir tankta nematodlar bol miktar üredi. Bu asalak canlıları dip çekiminden bağımsız düşünmek gerekiyor.

Konumuza dönecek olursak eğer CO2 sağlanan bitkili bir akvaryum değilse dış filtre bile bence çok verimli bir filtrasyon çeşidi değil. Akvaryumun büyüklüğüne göre bir ya da birden fazla pipo filtre veya düşük debili bir hamburg filtre yaparak sadece haftalık su değişimi ile çok daha verimli bir biyolojik filtrasyon sağlanır. Eskiden bu kadar elektrikli cihaz yokken balıklar daha sağlıklıydı.
[/QUOTE]

Şebekeden bu canlıların gelebiliyor olması ürkütücü :(

Filtrasyon olarak şahsen 1200 L/H dış filtre ve 1000 L/H şelale tip filtre kullanıyorum ben. Ama yeterli olmuyor tabi yüke göre.

Bilgilendirme için ayrıca teşekkür ederim. 
celalabay2014-11-29 07:58:14

[QUOTE=ELPRESACANARİO]Hiç dip çekimi yapmadığım halde tortu oluşmuyor. Su cam gibi, tertemiz. Ama son su değişikliğinden sonra balıklarda bir sürtünme başladı (Filtre süngerini de temizlemem gerekti, bunun da etkisi olabilir). Tortu oluşturmayı nasıl hızlandırabilirim? Nitratı düşürmem gerekiyor. 

Bir de iletkenlik konusunda çalışmalarınız var mı?  
[/QUOTE]

Biyolojik döngüsü sağlıklı bir şekilde oturmuş ideal akvaryumlarda dip çekimi gerekli değildir. Sizin duruma sebep olan etken, Filtre süngerini muhtemelen çeşme suyu ile temizlemiş olmanız. O filtre süngerini akvaryumdan çekilen su ile temizlemeniz gerekir. Ayrıca tertemiz olana kadar değil, biraz kirli kalması da öneri olabilir. 

Bakteri döndüsü bozulduğundan dolayı bu sürtünmeler ile karşılaşıyorsunuz. 

Çözüm için iki yöntem önerebilirim;

1- Sera Nitriveç alıp filtrenizin içine, direk temizlediğiniz süngerin kendisine uygulayabilirsiniz..
2- Eğer ciddi anlamda sorun gözlemlemiyorsanız hiç dokunmayın.. Birkaç güne tekrar normale dönecektir.


iletkenlik olayı aslında daha önemli bir durum.. Beslediğiniz türler nedir bilmiyorum, ama eğer malawi, tanganyika gibi türler besliyor ve tuz kullanıyorsanız iletkenlik tavan yapabilir.. Balıklarda ani ve hızlı hareketler, hızlı nefes alıp verme gibi belirtileri de vardır. Aslında bir anda suya elektrik veriyorsunuz ve onlar da kaçışıyor gibi bir görselle karşılaşabilirsiniz. 

İletkenliği düşürmek için osmos suyu kullanılabiliyor fakat fazla düşüreceği için önermem.. Ölçe ölçe eklemekte fayda var. Öte yandan sadece normale dönsün istiyorsanız en ideal çözümü belirli oranlarda su değişimidir. :)

Bazı arkadaşlar ısrarla tuz kullanmayı önerse de, eğer akvaryumda ihtiyaç yoksa kesinlikle kullanmayınız..

Tuzu mineralleri için katmak elbette isteriz.. Ama akvaryumcularda öyle bir tuz ben daha göremedim...

SAğlıklı balıklar dilerim. 

Teşekkür Edenler: [T]106146,mesut alak[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

RüzgardegirmeniÇevrim Dışı

Kıdemli Akvarist
Kayıt: 12/04/2006
İl: Manisa
Mesaj: 5919
RüzgardegirmeniÇevrim Dışı
Kıdemli Akvarist
Gönderim Zamanı: 29 Kasım 2014 08:22
Celal Bey sizin de vurguladığınız üzere buradaki asıl problem balık yükü ve yenmeyen yemlerdir. Yani yine dışkıların özünde oluşturduğu bir sorun değil. Bizim de ifade etmeye çalıştığımız durum budur. 

Çok balık yükü olduğunda duruma şöyle bakmak gerekiyor. Esasında kum ve tortulu sistemlerde zamanla mikroorganizma döngüsüne anaerobikler ve fakültatif anaerobikler hakim olur. Bu elbette istediğimiz bir hadise. Zira bu mikroorganizmaların oksijen tüketimi minimal oluyor. Bu şartların hakim olmadığı sistemdeki mikroorganizmalar ise ağırlıklı aerobik mikroorganizmalardır. Bunlar ise metabolizmalarının devamlılığı için ciddi miktarda oksijen harcayabilirler. 

Kısacası dönüp dolaşıp döngünün oturmayışına geliyoruz. Konunun başlarında da söylemiş olmam lazım. Bir kere zaten popülasyonun kalabalıklığından bahsediyorsak orada artık ilk olarak dip çekimini konuşmayız. Orada ilk bahsedilmesi gereken aşırı yoğunluktur. Muhtemelen sizin gördüğünüz o belirtiler de sudaki oksijen seviyesinin düşmesi ve artık yemlerden kaynaklı yükselen amonyak vb. maddeler. 

Sağlıklı günler efendim.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

celalabayÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 28/05/2012
İl: Istanbul
Mesaj: 2996
celalabayÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 29 Kasım 2014 11:50
[QUOTE=Rüzgardegirmeni]Celal Bey sizin de vurguladığınız üzere buradaki asıl problem balık yükü ve yenmeyen yemlerdir. Yani yine dışkıların özünde oluşturduğu bir sorun değil. Bizim de ifade etmeye çalıştığımız durum budur. 

Çok balık yükü olduğunda duruma şöyle bakmak gerekiyor. Esasında kum ve tortulu sistemlerde zamanla mikroorganizma döngüsüne anaerobikler ve fakültatif anaerobikler hakim olur. Bu elbette istediğimiz bir hadise. Zira bu mikroorganizmaların oksijen tüketimi minimal oluyor. Bu şartların hakim olmadığı sistemdeki mikroorganizmalar ise ağırlıklı aerobik mikroorganizmalardır. Bunlar ise metabolizmalarının devamlılığı için ciddi miktarda oksijen harcayabilirler. 

Kısacası dönüp dolaşıp döngünün oturmayışına geliyoruz. Konunun başlarında da söylemiş olmam lazım. Bir kere zaten popülasyonun kalabalıklığından bahsediyorsak orada artık ilk olarak dip çekimini konuşmayız. Orada ilk bahsedilmesi gereken aşırı yoğunluktur. Muhtemelen sizin gördüğünüz o belirtiler de sudaki oksijen seviyesinin düşmesi ve artık yemlerden kaynaklı yükselen amonyak vb. maddeler. 

Sağlıklı günler efendim.[/QUOTE]

Mesajımı okuyup da yanıt yazmış olmanızdan dolayı ayrıca teşekkür etmek istedim :)

Budur..

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ELPRESACANARİOÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 14/12/2008
İl: Ankara
Mesaj: 3290
ELPRESACANARİOÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 29 Kasım 2014 13:41
[QUOTE=celalabay]
[QUOTE=ELPRESACANARİO]Hiç dip çekimi yapmadığım halde tortu oluşmuyor. Su cam gibi, tertemiz. Ama son su değişikliğinden sonra balıklarda bir sürtünme başladı (Filtre süngerini de temizlemem gerekti, bunun da etkisi olabilir). Tortu oluşturmayı nasıl hızlandırabilirim? Nitratı düşürmem gerekiyor. 

Bir de iletkenlik konusunda çalışmalarınız var mı?  
[/QUOTE]

Biyolojik döngüsü sağlıklı bir şekilde oturmuş ideal akvaryumlarda dip çekimi gerekli değildir. Sizin duruma sebep olan etken, Filtre süngerini muhtemelen çeşme suyu ile temizlemiş olmanız. O filtre süngerini akvaryumdan çekilen su ile temizlemeniz gerekir. Ayrıca tertemiz olana kadar değil, biraz kirli kalması da öneri olabilir. 

Bakteri döndüsü bozulduğundan dolayı bu sürtünmeler ile karşılaşıyorsunuz. 

Çözüm için iki yöntem önerebilirim;

1- Sera Nitriveç alıp filtrenizin içine, direk temizlediğiniz süngerin kendisine uygulayabilirsiniz..
2- Eğer ciddi anlamda sorun gözlemlemiyorsanız hiç dokunmayın.. Birkaç güne tekrar normale dönecektir.


iletkenlik olayı aslında daha önemli bir durum.. Beslediğiniz türler nedir bilmiyorum, ama eğer malawi, tanganyika gibi türler besliyor ve tuz kullanıyorsanız iletkenlik tavan yapabilir.. Balıklarda ani ve hızlı hareketler, hızlı nefes alıp verme gibi belirtileri de vardır. Aslında bir anda suya elektrik veriyorsunuz ve onlar da kaçışıyor gibi bir görselle karşılaşabilirsiniz. 

İletkenliği düşürmek için osmos suyu kullanılabiliyor fakat fazla düşüreceği için önermem.. Ölçe ölçe eklemekte fayda var. Öte yandan sadece normale dönsün istiyorsanız en ideal çözümü belirli oranlarda su değişimidir. :)

Bazı arkadaşlar ısrarla tuz kullanmayı önerse de, eğer akvaryumda ihtiyaç yoksa kesinlikle kullanmayınız..

Tuzu mineralleri için katmak elbette isteriz.. Ama akvaryumcularda öyle bir tuz ben daha göremedim...

SAğlıklı balıklar dilerim. 
[/QUOTE]

Evet, çeşme suyu ile yıkadığım için oldu sanırım. Aşırı değil ama yine de olmasını istemem. Tortu oluşturma konusunda bir öneriniz var mı?

Şuan beslediğim balıklarda iletkenlikle ilgili bir sorun yaşamıyorum fakat daha önce beslediğim apistogramma pandurini'lerde yüksek iletkenlik sonucu yavruların yumurtadan çıkmaması sorunu ile karşılaşıyordum. 

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

celalabayÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 28/05/2012
İl: Istanbul
Mesaj: 2996
celalabayÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 29 Kasım 2014 16:31
Tortu için bakteri kültürü kullanabilirsiniz. 
iletkenlik discus yumurtalarının çıkması için de önemli olup, sadece yumurtlama ve larva döneminde osmos cihazları ile ölçülü kullanılabiliyor. Yok ona gerek yok derseniz sadece yavru zamanı damacana sulardan da alabilirsiniz. 

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ringoÇevrim Dışı

Özel Üye
[B]9364,1[/B] [B]8772,2[/B]
Kayıt: 25/01/2008
İl: Istanbul
Mesaj: 1288
ringoÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 29 Kasım 2014 17:49
Celal bey,
bu konu içerisinde o kadar çok detay var ki, hangisini yazayım diye düşünürken hepsi kalıyor, bazen de temel bazı şeyler söyleyerek okuyanların diğer sonuçları vesair kendilerinin oluşturmasını bekliyorsunuz. En azından ben öyle yapıyorum.

Dip çekimi derken elbette ki dibinde kum olan bir akvaryumdan bahsedildiğini özellikle zikretmeye gerek olmasa gerek. Bu konu özelinde asıl vurgulanmak istenen husus, aynı dış filtrenizin içinde olduğu gibi tabanda, tabandaki kum, çakıl toprağın içinde de biyolojik hatta biyokimyasal bir sürecin yürüdüğü ve bu süreci mümkün olduğunca bozmadan bu süreçten yararlanılması gerekliliği üzerine kurulu. 
Siz nasıl ki yeni başlayan bir hobiciye hergün filtresini açıp temizlemesini önermeyeceğiniz gibi bu konuya yazanlardan aynı bu örnekte olduğu gibi, filtrenizi hergün temizlemeyin demeye çalışıyorlar.
Bu temeli kavradıktan sonra uygulama yöntemleri üzerine elbet konuşulur. Esasen daha önce bazı şeyler yazacaktım ancak sizin bir arkadaşımızın eklediği discus yavruları ve yem yemeleri ile ilgili bir yorum yapmanızı da bekledim esasen. 

Ben kestirmeden yazayım, belki tarışılan konuya yanlış bir yerden yaklaşıyoruzdur. 
Niye önce şunu düşünmüyoruz, balıklarınız attığınız yemin niye tamamını tüketmiyorlar veya yere düşen yeme niye tenezzül etmesinler. Bir taraftan bunu düşünelim bir taraftan da atıyorum bu sorunu çok sevdikleri ve suda dağılmayan canlı yem vesair şekillerde çözdük diyelim. 
Burada belirteyim aslına yavru balıkların suyu kirletme hususunda şöyle bir avantajlarıda bulunmaktadır. 
Büyük boy balıklar artık büyüme sonlandığı için attığınız yemdeki tüm element ve mineralleri esasen suya aynen tekrar geri verirler. Ancak yavru balıklar attığınız yemdeki içeriği büyüyebilmek için bünyelerine alırlar. Yani aslında bir bakıma küçük balıklar suyu daha az kirletmiş olurlar. Diğer taraftan balık büyüklüğü esasen bir hacim ölçüsü olduğundan boyu diğerinin iki katı büyük olan bir balık diğerinden esasen yaklaşık 8 kat büyük olur. Yani 10cm lik bir discusunuz 5cm lik olanlardan yaklaşık 8 tane eder. Ancak büyüme ilerledikçe metabolizma hızı vesair düşer dolayısıyla belki 8 kat fazla yem tüketmez ancak yavru balığında avantajları vardır demek istiyorum. Diğer taraftan büyüme hızını sınırlamamak için sudaki nitrat ve fosfatı mümkün olduğunca düşük tutmak vesair de gerekeceğinden yavru balıklarda daha fazla su değişimi kaçınılmaz olacaktır. Ancak bu hususlar ile biyolojik ve biyokimyasal filtrenizi bozmanız arasında esasen pek bir bağlantı bulunmaz. 
Diğer taraftan hobici tabandaki biyokimyasal süreci ve faydalarını anladıktan sonra " Efendim, yemler suda dağılıyor, tabanda kalıyorun pek çok çözümü olabilir. Mesela birisi der ki, üste cama cam büyük bir akvaryum kurun aynı büyüklükte bir sump da altına yapın ancak bu sumpta aynı akvaryum gibi olsun dibinde kumu vesair bulunsun der, sonra yemlemede kafa motorunu durdurup yemleme sonrası cama camın dibini size temizlemeyi tavsiye edebilir. Konunun A kısmını geçemediğimiz için B kısmı ile ilgili tabi kimse yazamıyor. Tüm bunların yanında tabanda kum olmayan bir akvaryumdan dip çekmedim deyip şu oluştu demenizin anlamını da esasen kavrayamadığımı belirtmek isterim. Bir diğer husus da .........bunların oturmuş akvaryumlarda olacağını söylemenize rağmen  akvaryumun oturmasına izin vermeyecek bir tarzı savunmanız anlaşılabilir olmuyor. 

Benim önceki yazıda discus suyu hakkında kısaca madde madde yazdığım hususlar, birtakım hobici vesair kişilerin dediği şeyler değildir.  Biz discusun adını duymamışken bu balığı anavatanından getirenler vesair bu balık hakkında Akademik incelemeler vesair yapmışlar. Kısacası  birsürü akademik makalenin özetidir orada yazdıklarım. Ama söyleneni doğru okumak ve anlamak gerekir. Adam suda neden klor veya kloramin olmasın demiş biraz düşünmek diğer hususlarla beraber değerlendirmek lazım. 
Klor kloramin dediğimiz şeyin etkisi nedir neye zarar veriyor? Bu maddeler aslında suda bulunan balık gibi gelişmiş organizmalara zarar vermiyorlar, öyle olsa idi siz de klorlu su içseniz zehirlenebilirdiniz, bunların asıl zarar verdiği ve öldürdüğü şeyler suda bulunan çeşitli bakteri veya microorganizmalardır. Yani aslına en basit örnekle suda amonyak ve nitrit olmasın diye klor ve kloramin olmaması gerekiyor. Yine bunun gibi suda amonyak ve nitrit olmaması için de klor olmaması gerekiyor, nitrat ve fosfat olmaması için de çok daha karmaşık olmasına rağmen esasen böyle. Eğer filtrasyonun tüm kademelerinden yararlanılması hususu göz ardı edilse idi suyunuzda bir miktar klor kloramin olabilir de diyebilirlerdi.
Şimdi bir arkadaşımız geliyor diyorki konuyu okumadım, ama çok zararlı kimyasal suda birikir örneğin klor diyor. Başka bir arkadaşımız da doğal olarak kızıyor sinirlerine hakim olamayıp başka şeyler yazıyor. 
Burada bir anket yapmıyoruz ki sizin fikriniz veya bizim fikrimiz diye bir şey esasen yok, varsa bilgi ve tecrübelerimizi paylaşmaya çalışıyoruz. Yasin arkadaşımıza teşekkür edip yazdıklarına katılmışsınız bu gerçekten garip oluyor. 
Şöyle yazayım klor aslında bir gazdır dolayısıyla suda birikmesinden sözetmek pek mümkün değildir. Bir de halk arasında ve bu konuda da yaptığımız gibi bir dezenfektan yerine de kullanılır bu tabir. Klor gazını suya verdiğinizde de oluştuğundan olsa gerek, klor gazını veya sodyumhipoklorit ca hipokloriti suya kattığınızda suda ocl hocl (hipoklorit) diye bir madde oluşuyor, bazen buna da klor diyoruz, bunlar da suda amonyak varsa veya çeşitli organizmaları öldürdüklerinden zaten oluşuyor, amonyakla birleşerek kloramin oluşturuyorlar. ocl hocl gibi klor ile klor amin suda dezenfektan özellik gösteriyorlar. Yani çoğu bakteri ve küçük organizma türünü öldürüyorlar. Amonyağa bağlı olmayan klor ise sudan kısa sürede uçabiliyor. Neyse işte tabii arakdaşımız klorür demek istemiş, bir orasını anlıyoruz da sizler den aynı anlayışı göremiyoruz. ..... suda çok "tehlikeli kimyasal klorür" birikebilir demek istiyor. Tecrübesiz bir hobici okusa ciddiye alacak yani. Suda klorür nasıl birikecek, bu konuda su değişmeyin diyen var mı yok, buharlaşan suyu musluk suyu ile ekleyin diyen var mı o da yok. Klorür nasıl birikecek yahu. Ayrıca klorür birikene kadar neler birikir neler. Herneyse  siz de sadece sizin fikrinize yakın buldunuz diye buna katılıyorsunuz öyle mi yani. 

Ben sizin yerinizde olsam, bu konuyu okuduktan sonra şu soruları sorardım.
Diskus akvaryumu kuranlardan bazıları mangrow kökü vesair kullanıyorlar veya tavsiye ediyorlar ya. 
Arkadaşlar kumun arasından organik atıkları toplamak için dibi bu kadar mıncıklarken, organik bir kökü suya niye koyuyoruz diye sorardım. Tabii önce kökün organik bir yapı olduğunu anlamalarını beklemeniz gerekecek. Organik atıklar üzerine bu kadar hassasiyet gösterenler nasıl peat kullanmaktan bahsedebiliyorlar onu sorgulardım.  Balıklarınızın neden hastalıklara karşı bu kadar hassas kaldığını, dibe düşen yemleri  yemekte neden nazlandıklarını sorgulardım. Doğada 20cm olan balık hobicilerde nasıl 30cm olabiliyor onu sorgular, aya giden bir astronoton yer çekiminden kurtulup boyunun uzaması gibi birşey mi, bitkiye potasyumu fazla verdiğinizde yaprakların fazla büyümesi ancak birim hacimde kuru ağırlığın yani kalınlık ve etliliğin azalması gibi yani halk arasında kof diye tabir ettiğimiz bir durum mu oluşuyor onu sorgulardım. 

Tüm bu konuya yazılanlardan anlayacağınız üzere kimse dipte kalan bir yemi ille orada bırakın diye birşey söylemiyor. Bu konuda hassasiyet gösterilen ve önem verilen husus dipteki kumun çakılın toprağın biyolojik ve biyokimyasal filtrasyonunuzun bir parçası olduğu yapacağınız tüm uygulamaları bu hususu göz ardı etmeden yapmanız gerekliliği üzerinedir. Asıl söylenen tabanınızın aynı dışfiltrelerde olduğu gibi fazlaca kurcalanmaması burada oluşan ekolojiyi temelinden bozmamanızdır. Tabiiki akvaryum oturacak vesair ancak konunun oralarına zaten gidilemiyor bile, taban o kadar mıncıklanırsa nasıl oturacak ki.

Saygılar.





Beğenenler: [T]78548,Edge[/T]
Teşekkür Edenler: [T]78548,Edge[/T]
+1: [T]78548,Edge[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

teodolit2Çevrim Dışı

Kayıt: 09/02/2011
İl: Ankara
Mesaj: 166
teodolit2Çevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 19 Aralık 2014 10:16
Bu konuya çok yorum yapılmış ama bende katkı vermek istedim.Onur beyin dediği gibi düşünüyorsum bende ve uzun süre sadece su değişimi yaptım, maalesef ortalama ayda bir iki balık kaybım oluyordu.Ben hep baska sebepler arıyordum ama bir gün 3 balık kaybedince dip çekimine bir başlayım dedim. yaklaşık 3 aydır nazar değmesin 1 balık kaybım oldu sadece oda hasta bir balıktı.Akvaryumum 100 litre ve hafta bir yada iki haftada bir çekim yapıyorum.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

VasfiÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 23/01/2011
İl: Istanbul
Mesaj: 789
VasfiÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 19 Aralık 2014 10:20
Konuyu Uzun Süredir Takip Ediyorum ve Bütün Sayfalarını Okudum, 
Konuyu Takip Etmeye Başladığımdan Beridir ( Yaklaşık 1 sene Olacak ), Ana Tankımdan Hiç Dip Çekimi Yapmadım, Sadece Azalan Suyu Tamamladım, Çok Şükür Tankımda En Ufak Bir Sorun Yok, Bitkili Olduğu İçin, Arz Talep Dengeside Oturdu Haliyle, Canlı Doğuran Türleri Besliyorum. 

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

seniorÇevrim Dışı

Ziyaretçi Engelli
Kayıt: 27/11/2008
İl: Eskisehir
Mesaj: 609
seniorÇevrim Dışı
Ziyaretçi
Gönderim Zamanı: 19 Aralık 2014 16:11
[QUOTE=Vasfi]Konuyu Uzun Süredir Takip Ediyorum ve Bütün Sayfalarını Okudum, 
Konuyu Takip Etmeye Başladığımdan Beridir ( Yaklaşık 1 sene Olacak ), Ana Tankımdan Hiç Dip Çekimi Yapmadım, Sadece Azalan Suyu Tamamladım, Çok Şükür Tankımda En Ufak Bir Sorun Yok, Bitkili Olduğu İçin, Arz Talep Dengeside Oturdu Haliyle, Canlı Doğuran Türleri Besliyorum. 
[/QUOTE]

Akvaryumunuzdaki canlılar su ortamına alışmış.Dışarıdan en son ne zaman yeni balık getirdiniz? Yada akvaryumunuzdaki canlıları birkaç gün başka bir akvaryuma götürün.Bakalım her iki durumdada sonuç nasıl olacak? Sadece azalan suyu tamamlayarak akvaryuma mineral eklersiniz.Akvaryum suyu buharlaşarak azalır ama o mineraller hala o suyun içindeler.Siz her yeni su eklediğiniz zaman bu mineral sayısı artmakta.Balıkarınız doğal olarak yaşadıkları ortama uyum göstermekte.Fakat dışarıdan gelen sizin su şartlarınıza uyum sağlamamış balık bu akvaryumunuzda çok zorlanacaktır.Yada sizin akvaryumdan çıkan bir balık benim akvaryumda kısa sürede ölebilir.Sizin balıklarınızın o akvaryumda sorunsuz yaşaması su kimyasının çok iyi olduğu anlamı taşımaz.Dışarıdan gelen her canlı doğuran sizzin akvaryumunuzda bkısa süre sonunda sağlıklı olarak yaşama amaçları olan üreme döngüsüne katılıyorsa lafım yok.Ama kuyruk büzüp sallanarak bir köşede bekliyorsa en kısa sürede dip çekimine başlayın..
senior2014-12-19 16:12:59

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Cüneyt ERGÜNÇevrim Dışı

Kıdemli Akvarist
Kayıt: 05/01/2009
İl: Ankara
Mesaj: 1205
Cüneyt ERGÜNÇevrim Dışı
Kıdemli Akvarist
Gönderim Zamanı: 19 Aralık 2014 16:30
[QUOTE=senior][QUOTE=Vasfi]Konuyu Uzun Süredir Takip Ediyorum ve Bütün Sayfalarını Okudum, 
Konuyu Takip Etmeye Başladığımdan Beridir ( Yaklaşık 1 sene Olacak ), Ana Tankımdan Hiç Dip Çekimi Yapmadım, Sadece Azalan Suyu Tamamladım, Çok Şükür Tankımda En Ufak Bir Sorun Yok, Bitkili Olduğu İçin, Arz Talep Dengeside Oturdu Haliyle, Canlı Doğuran Türleri Besliyorum. 
[/QUOTE]

Akvaryumunuzdaki canlılar su ortamına alışmış.Dışarıdan en son ne zaman yeni balık getirdiniz? Yada akvaryumunuzdaki canlıları birkaç gün başka bir akvaryuma götürün.Bakalım her iki durumdada sonuç nasıl olacak? Sadece azalan suyu tamamlayarak akvaryuma mineral eklersiniz.Akvaryum suyu buharlaşarak azalır ama o mineraller hala o suyun içindeler.Siz her yeni su eklediğiniz zaman bu mineral sayısı artmakta.Balıkarınız doğal olarak yaşadıkları ortama uyum göstermekte.Fakat dışarıdan gelen sizin su şartlarınıza uyum sağlamamış balık bu akvaryumunuzda çok zorlanacaktır.Yada sizin akvaryumdan çıkan bir balık benim akvaryumda kısa sürede ölebilir.Sizin balıklarınızın o akvaryumda sorunsuz yaşaması su kimyasının çok iyi olduğu anlamı taşımaz.Dışarıdan gelen her canlı doğuran sizzin akvaryumunuzda bkısa süre sonunda sağlıklı olarak yaşama amaçları olan üreme döngüsüne katılıyorsa lafım yok.Ama kuyruk büzüp sallanarak bir köşede bekliyorsa en kısa sürede dip çekimine başlayın..
[/QUOTE]

Sanırım bir yanlış anlaşma söz konusu, isterseniz konuya baştan sona bir göz atın.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

VasfiÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 23/01/2011
İl: Istanbul
Mesaj: 789
VasfiÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 19 Aralık 2014 16:39
[QUOTE=senior]
Akvaryumunuzdaki canlılar su ortamına alışmış.Dışarıdan en son ne zaman yeni balık getirdiniz? Yada akvaryumunuzdaki canlıları birkaç gün başka bir akvaryuma götürün.Bakalım her iki durumdada sonuç nasıl olacak? Sadece azalan suyu tamamlayarak akvaryuma mineral eklersiniz.Akvaryum suyu buharlaşarak azalır ama o mineraller hala o suyun içindeler.Siz her yeni su eklediğiniz zaman bu mineral sayısı artmakta.Balıkarınız doğal olarak yaşadıkları ortama uyum göstermekte.Fakat dışarıdan gelen sizin su şartlarınıza uyum sağlamamış balık bu akvaryumunuzda çok zorlanacaktır.Yada sizin akvaryumdan çıkan bir balık benim akvaryumda kısa sürede ölebilir.Sizin balıklarınızın o akvaryumda sorunsuz yaşaması su kimyasının çok iyi olduğu anlamı taşımaz.Dışarıdan gelen her canlı doğuran sizzin akvaryumunuzda bkısa süre sonunda sağlıklı olarak yaşama amaçları olan üreme döngüsüne katılıyorsa lafım yok.Ama kuyruk büzüp sallanarak bir köşede bekliyorsa en kısa sürede dip çekimine başlayın..
[/QUOTE]

En son iki Hafta önce Kambur bir Lepistes eklemiştim, bir sıkıntı olmadan tankta geziyor.
Söylediklerinizi de dikkate alırım tabi ki,
Teşekkür ederim.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

seniorÇevrim Dışı

Ziyaretçi Engelli
Kayıt: 27/11/2008
İl: Eskisehir
Mesaj: 609
seniorÇevrim Dışı
Ziyaretçi
Gönderim Zamanı: 19 Aralık 2014 18:37
[QUOTE=Cüneyt ERGÜN][QUOTE=senior][QUOTE=Vasfi]Konuyu Uzun Süredir Takip Ediyorum ve Bütün Sayfalarını Okudum, 
Konuyu Takip Etmeye Başladığımdan Beridir ( Yaklaşık 1 sene Olacak ), Ana Tankımdan Hiç Dip Çekimi Yapmadım, Sadece Azalan Suyu Tamamladım, Çok Şükür Tankımda En Ufak Bir Sorun Yok, Bitkili Olduğu İçin, Arz Talep Dengeside Oturdu Haliyle, Canlı Doğuran Türleri Besliyorum. 
[/QUOTE]

Akvaryumunuzdaki canlılar su ortamına alışmış.Dışarıdan en son ne zaman yeni balık getirdiniz? Yada akvaryumunuzdaki canlıları birkaç gün başka bir akvaryuma götürün.Bakalım her iki durumdada sonuç nasıl olacak? Sadece azalan suyu tamamlayarak akvaryuma mineral eklersiniz.Akvaryum suyu buharlaşarak azalır ama o mineraller hala o suyun içindeler.Siz her yeni su eklediğiniz zaman bu mineral sayısı artmakta.Balıkarınız doğal olarak yaşadıkları ortama uyum göstermekte.Fakat dışarıdan gelen sizin su şartlarınıza uyum sağlamamış balık bu akvaryumunuzda çok zorlanacaktır.Yada sizin akvaryumdan çıkan bir balık benim akvaryumda kısa sürede ölebilir.Sizin balıklarınızın o akvaryumda sorunsuz yaşaması su kimyasının çok iyi olduğu anlamı taşımaz.Dışarıdan gelen her canlı doğuran sizzin akvaryumunuzda bkısa süre sonunda sağlıklı olarak yaşama amaçları olan üreme döngüsüne katılıyorsa lafım yok.Ama kuyruk büzüp sallanarak bir köşede bekliyorsa en kısa sürede dip çekimine başlayın..
[/QUOTE]

Sanırım bir yanlış anlaşma söz konusu, isterseniz konuya baştan sona bir göz atın.
[/QUOTE]

Yanlış anlama sözkonusu değil.Kişisel görüşüm tüm dünyada'da kabul edilen adına ister dip çekimi deyin,ister su değişimi deyin işlemin yapılmasıdır.Her zaman örnek alıp,akvaryumlarımızı benzetmeye çalıştığımız doğa bile bu su değişimini,su döngüsü ile mükemmel şekilde yapmakta iken suda yaşayan canlıların kısmi insan müdahaleleri ile yaşamlarını devam ettirmede sıkıntılar çekerken.tamamen insan kontrolünde olan akvaryumlardaki canlıların su değiştirmeden sağlıklı kalmaları mümkün değildir.İstisnalar kaideyi bozmaz..

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

melektrikciÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 05/08/2010
İl: Antalya
Mesaj: 678
melektrikciÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 19 Aralık 2014 20:35
[QUOTE=senior][QUOTE=Cüneyt ERGÜN][QUOTE=senior][QUOTE=Vasfi]Konuyu Uzun Süredir Takip Ediyorum ve Bütün Sayfalarını Okudum, 
Konuyu Takip Etmeye Başladığımdan Beridir ( Yaklaşık 1 sene Olacak ), Ana Tankımdan Hiç Dip Çekimi Yapmadım, Sadece Azalan Suyu Tamamladım, Çok Şükür Tankımda En Ufak Bir Sorun Yok, Bitkili Olduğu İçin, Arz Talep Dengeside Oturdu Haliyle, Canlı Doğuran Türleri Besliyorum. 
[/QUOTE]

Akvaryumunuzdaki canlılar su ortamına alışmış.Dışarıdan en son ne zaman yeni balık getirdiniz? Yada akvaryumunuzdaki canlıları birkaç gün başka bir akvaryuma götürün.Bakalım her iki durumdada sonuç nasıl olacak? Sadece azalan suyu tamamlayarak akvaryuma mineral eklersiniz.Akvaryum suyu buharlaşarak azalır ama o mineraller hala o suyun içindeler.Siz her yeni su eklediğiniz zaman bu mineral sayısı artmakta.Balıkarınız doğal olarak yaşadıkları ortama uyum göstermekte.Fakat dışarıdan gelen sizin su şartlarınıza uyum sağlamamış balık bu akvaryumunuzda çok zorlanacaktır.Yada sizin akvaryumdan çıkan bir balık benim akvaryumda kısa sürede ölebilir.Sizin balıklarınızın o akvaryumda sorunsuz yaşaması su kimyasının çok iyi olduğu anlamı taşımaz.Dışarıdan gelen her canlı doğuran sizzin akvaryumunuzda bkısa süre sonunda sağlıklı olarak yaşama amaçları olan üreme döngüsüne katılıyorsa lafım yok.Ama kuyruk büzüp sallanarak bir köşede bekliyorsa en kısa sürede dip çekimine başlayın..
[/QUOTE]

Sanırım bir yanlış anlaşma söz konusu, isterseniz konuya baştan sona bir göz atın.
[/QUOTE]

Yanlış anlama sözkonusu değil.Kişisel görüşüm tüm dünyada'da kabul edilen adına ister dip çekimi deyin,ister su değişimi deyin işlemin yapılmasıdır.Her zaman örnek alıp,akvaryumlarımızı benzetmeye çalıştığımız doğa bile bu su değişimini,su döngüsü ile mükemmel şekilde yapmakta iken suda yaşayan canlıların kısmi insan müdahaleleri ile yaşamlarını devam ettirmede sıkıntılar çekerken.tamamen insan kontrolünde olan akvaryumlardaki canlıların su değiştirmeden sağlıklı kalmaları mümkün değildir.İstisnalar kaideyi bozmaz..
[/QUOTE]

siz konuyu yeterince okumamışsınız, bir kere konu da su değişiminin gerekli olduğu ifade edilmiştir zaten karşı çıkılan dip çekimidir, ikisi birbirinden ayrılmıştır yani 

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir