7. Diskus Championat- Sonuçlar ve Resimler


Mert_TaşkıranÇevrim Dışı

Kayıt: 08/07/2006
İl: Istanbul
Mesaj: 661
Mert_TaşkıranÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 15 Ekim 2008 03:40
Merhaba arkadaşlar, hoşbulduk. 8 günlük yurtdışı seyahatinin ardından,  biriken işlerimin yoğunluğundan ancak vakit bulabildim.
 
İlk önce bu yarışmaya gitmeden önce bizlere duaları ve gönülleri ile destek olan ve bunu yazılarıyla dile getiren tüm discus aşıklarına, canı gönülden sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
 
Öncelikle dünyanın en büyük Discus Şampiyonası organizasyonu olan bu yarışmada yarışmak bile çok keyifli idi. Sonuçlar açıklanırken Celalettin Abi ile beraber yaşadığımız o heyecanı unutamıyorum. Bayrağımızı yanımda getirmiştim bir kupa aldığımız takdirde tüm dünyanın önünde bayrağı açacaktım. Bu sene nasip olmadı ama mücadeleye sabırla ve üstüne eklediğimiz tecrübelerimizle devam edeceğiz Allahın izniyle bir gün bayrağımızı o kürsüde açacağız.
 
 
Bu yılki şampiyonada, konuştuğumuz diğer üreticilerdeki genel kanı geçen seneye oranla özellikle hibritlerde çok daha kaliteli discusların geldiği idi. Hele Red kategorisinde Jeffrey'nin 1. balığı herhalde bu şampiyonaya gelmiş geçmiş Red Kategorisindeki en iyi balık diyebilirim. Hani önünüze bir tuval koysalar ve aklınıza gelen en güzel discusun resmini yapın deseler; ancak bu kadar olur hatta bu kadar olmaz bile.
 
Jeffrey'nin Red Kategorisindeki 1. Balığı
 
 
Çok canayakın sempatik Malezyalı kardeşimiz Jeffrey Yang
 
 
Ayrıca Japon'ya dan gelen Tokyo Pet'in sahibi Akira Ishinabe'nin Ring Leoparı'da muhteşem bir balık hepimiz bir çok ring Leopar görmüşüzdür ama böylesini ben çıplak gözle ilk defa görüyorum.
 
 
Karşılaştırma açısından 2006 ile 2008'in kazananlarının resimleri eve geldiğimde birkez daha inceledim bu yarışmaya geçen sene katılsaymışım ilk 5'in içinde olmak hiçte zor olmazmış.
 
2008 Derece Alanlar
 
 
2006 Derece Alanlar
 
 
Bu yarışmaya katılmadan evvel görselliğin puanlamada çok önemli olduğunu zannediyordum ama öyle olmadığını Shaifullah Yeng'in 330 tank nolu balığının deseni ile benim 296 tank nolu balığımın aynı desende olduğu halde o balığın nasıl 3. olduğunu açıklamalı puanlama tablosunda çok net görüyorsunuz.
 
330 nolu Pigeon Blood Kategorisinde 3. olan Balık
 
 
296 nolu Benim Balığım
 
 
Dünyanın her ülkesinden çok saygın diskus üretici ve bilirkişilerinin oluşturduğu jürinin gözünden inanın hiçbirşey kaçmıyor. Her balık için 7 ayrı kriter var her kritere 20 maximum puan veriliyor. Balığın göz renginden tutunda vücut orantısına renk kaltesinden tutunda finlerinin ve yüzgeçlerinin düzgünlüğüne kadar her şeye çok ayrıntılı bakıyor ve inceliyorlar. Caner Taşöz arkadaşımızın sorduğu soruya'da burdan açıklama getireyim. Jüri üyeri kesinlikle hiç kimseye sen uzaktan geldin senin balığının finleri biraz parçalanmış ama es geçelim falan demiyor herkese eşit ve adilane yaklaşılıyor. Şahsım adına en ufak bir şüphem yoktur ama bundan sonra nasıl balık istediklerini biliyorum bu kriterlere en uygun balıkla gitmeye çalışacağım tabi herkesde bu kriterleri biliyor onlarda aynı şekilde geliceklerdir.
Bizim bugün bu dünyanın önde gelen üreticileri ile aynı minderde olmamız bile ileriye dönük cesaretimizi arttırıp ufkumuzu genişletecektir. Eğer kuyruğumuzu kısıp bunlar bizden 50 sene 100 sene ilerde dersek ülkemizdeki diskusçulukta ve balıklarımızdaki kalitede sadece onlara endeksli olacaktır. Benim kendi yetiştirdiğim 30 yavru arasından seçip getirdiğim 2 diskusumla, adamların yılda ellerinden geçen 5000-10000 yavrudan seçip getirdiği diskuslarla yarışırıyoruz ama mücadeleye devam edersek onların 10-15 senede çaprazlamalarla çıkarttığı stabil ırkları onların nasıl Jack Wattley'den alarak sonrada ona rakip çıktığı gibi bizde onların o aradaki çaprazlamalarını satın alarak o senelerdeki açığı bir zaman böyle kapatıcağız. Sadece biraz sabır ve sistemli olmak.
 
Pigeon Blood kategorisinin 1. İtalyan Antonio Andrea Sassi ile aynı otelde kalıyorduk, sabahları kahvaltıda sohbet ediyorduk. Kendisi gördüğüm kadarı ile iyi bir üretici, üretimhanesi Milano'da ve hepsinin önünde iyi ve düzgün bir insan. Bence bu seneki birinciliğide hakediyor.
 
Vahşi konusunda'da aldığı kupalarla zaten kendini fazlasıyla kanıtlamış Ralf Battenberg bence Almanyada'ki en iyi vahşileri alabileceniz kişi. Ayrıca yine yabancı forumlarda adını sıkça duyduğumuz H&K Ornamental Fish'in sahibi Hudson Crizanto ile de Haiko Bleher'in standında tanıştık kendiside Brezilya'dan direk yükleme yapıyor. Vahşi konusuna değinmemin sebebi diskusun özünün aslında burda yatıyor olması, vahşilere baktığınızda görsellik olarak çok etkileyici olmasalarda genlerinin güçlülüğü ve discusun fiziksel özelliklerini en üst seviyede taşımaları dolayısı ile ayrıca hibritlere buradan ulaşıldığını düşünürseniz işin sonunda gönlünüzde bir vahşi çaprazlaması yatmaya başlıyor.
 
Ralf Battenberg
 
 
Bu diskuslar 10 aylık bir Alman Üretici'nin Discusları
 
 
Vahşi discus üstüne kitabı olan ömrünün yarısı Brezilya'da geçmiş bir kişi Haiko Bleher
 
 
 
Red Turkuaz konusunda gördüğüm kadarı ile Almanyada tek isim olmuş bunu fazlası ilede hakediyor Alexander Piwowarski. Bu standlardaki eş fiyatları 500 euro ile 1500 euro arası idi. Fiyatları yüksek ama bayağı emek vermiş. Asıl işi gözlükçülük olan bu üretici ayrıca discus üretimi ile uğraşıyor bir de ilginç birşey söyledi, balıklarının az zamanda nasıl bu kadar büyüttüğünü sorduğumda tanklara hava motoru yerine direk saf oksijen verdiğini belirtti.
 
Celalettin Aksoy - Alexander Piwowarski - Mert Taşkıran - Uygar Sanal
 
 
 
 
 
 
 
Yugoslav bir ressam arkadaşımız  tablonun fiyatı 250 €
 
 
Sevgili Yoldaşım Celalettin Abimizin Brown Kategorisinde 7. Olan Balığı
 
 
Jüri Özel Ödülü
 
 
Jeffrey Yang ve Tony Tan Kupa Alırken
 
 
Taiwan'dan Ku Siang Tang (LONG GONG SI HAI)
 
 
Almanya'nın Discus konusunda en büyük yayıncı kuruluşu ve Discus Live Dergisi'nin sahibi Bernd Degen ayrıca Şampiyona'nın Sponsorlarından
 
 
Discus Page Holland Standı
 
 
Almanya'daki DiskusPortal.de 'nin moderatörlerinden olan Sevgili Türk arkadaşımız discus aşığı Cengiz
Sağolsun her başımız sıkıştığında ne zaman çağırsak hemen gelir yardımcı olur kendisine çok teşekkür ediyorum.
 
 
295 nolu Tank'taki 40 balıkta 13.olan balığım ayrıca genel klasmanda 371 balıkta 86. oldu.
 
 
296 nolu Tank'taki 14. olan balığım
 
 
Genel Görünümler
 
 
 
 
 
Şampiyona Sonrası Balıkları Paketlerken
 
 
Gelecek sene bu yarışmaya katılmak isteyen arkadaşlarımız muhakkak olacaktır.  Daha evvelki yazılarımda da söylemiştim şampiyona ile ilgili tüm bilgi ve tecrübelerimi aktarmaya hazırım. En sık sorulan soru toplam masraf oluyor onu şimdiden cevaplandırayım. Aşağı yukarı 800-1000 € arası.
 
 
Saygılarımla,
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

enginkoc34Çevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 08/11/2007
İl: Gaziantep
Mesaj: 4780
enginkoc34Çevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 15 Ekim 2008 08:24

Bizi gururla temsil ettiniz,emeklerinize ve elinize sağlık.Umarım seneye daha iyi bir puanlama ile bitiririz yarışmayı.Çok güzel anlattınız baştan beri sanki bizde orada yarışıyor gibi olduk.Teşekkür ederim.

Saygılar.


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

medmarine2Çevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 16/10/2006
İl: Istanbul
Mesaj: 391
medmarine2Çevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 22 Ekim 2008 22:25
Mert Abi;
Emeğinize sağlık.Ben umuyorum ki bundan sonraki yarışmalarda sizlerin sayesinde ülkemizden birçok discus aşığı bu yarışmaya katılacaktır.Değerli bilgilerin için çok teşekkür ederim.Birde merak ettiğm bir konu var.İleriye dönük olarak oradan getirdiğiniz vahşi veya hibrit balık varmı?
 
Saygılarımla..

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

hasan öztamurÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 19/09/2008
İl: Istanbul
Mesaj: 954
hasan öztamurÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 23 Ekim 2008 17:35
Bizi gururla temsil ettiniz ve elinize sağlık.Daha nice başarılara.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Mert_TaşkıranÇevrim Dışı

Kayıt: 08/07/2006
İl: Istanbul
Mesaj: 661
Mert_TaşkıranÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 24 Ekim 2008 00:34
Bütün tebrik eden arkadaşlara şahsım ve Celalettin Abi adına teşekkür ederim.
 
 
[QUOTE=medmarine2]Mert Abi;
Emeğinize sağlık.Ben umuyorum ki bundan sonraki yarışmalarda sizlerin sayesinde ülkemizden birçok discus aşığı bu yarışmaya katılacaktır.Değerli bilgilerin için çok teşekkür ederim.Birde merak ettiğm bir konu var.İleriye dönük olarak oradan getirdiğiniz vahşi veya hibrit balık varmı?
 
Saygılarımla..
[/QUOTE]
 
İnşallah Soner, bizimde bütün temennimiz bunun üstüne, şahsım adına her türlü yardıma hazırım.  Önemli olan güvendiğiniz bir balıkla orda olmak ve büyük bir kalabalıkla ülkemizin adını duyurmak ve ufkumuzu genişletmek. Ve bunları yapmak için Almanya en iyi seçimdir. Çünkü gerçek anlamda Dünya Şampiyonası olan tek discus yarışmasıdır. Dünyada büyük üretici kim varsa hepsi orada. Hemen hemen bütün Avrupa veya Uzakdoğuda olsun bu tip yarışmalar düzenleniyor ama hemen hepsi yerel bir yarışmadan öteye geçmiyor. Mesela Almanya'daki Şampiyona'dan sonraki hafta Londra'da bir discus yarışması düzenlendi ben dahil hiç birimizin haberi olmadı. Yerel bir yarışmadan öteye gitmiyor.
 
Bu arada ilk vahşimi dönüşte getirdim. Nhamunda Lasanca türü, 20 balık arasından seçtim. Diğerlerinden ayrıcalıklı bir balıktı bunu aldım. Çok kaliteli olmazsa almıyorum sadece almış olmak için almam en iyiye gitmek için kalite şart. Daha sonra Almanya'dan tekrar vahşi türlerden getiricem. Çünkü işin özü vahşi çaprazlamaları.
 
 
Saygılarımla,
 
 

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

fishermanÇevrim Dışı

Kayıt: 08/11/2005
İl: Izmir
Mesaj: 176
fishermanÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 24 Ekim 2008 12:36

 

 

   Mert bey ülkemizi duisburg’ta bu yıl yalnız bırakmadığınız için sizi ve  celalettin beyi  kendi adıma  tekrar kutlar,  medeni cesaretlerinizden dolayı ayrıca sevgilerimi sunarım.

   Elinizde sizi TÜRKBAYRAK’lı hazır görünce gerçekten insan duygulanmıyor değil, fakat sizde takdir edersinizki, bize uzak olana ulaşmak, onu arzulamak,  istemek, kafaya takmak başladığınız işin yarısını bitirmekle eş değer. İnsanımız isterse herşeyi yapar, özellikle biz çılgın TÜRKLER. Bundan sonraki duisburgta yarışıp ülkemizi temsil edecek  arkadaşlarımın en az sizin kadar arzulu ve çoşkulu olacaklarından hiç kuşkum yok.

   Benim forumda  Bora beye yakındığım konu  şuydu aslında, sanırım kendisi tarafından tam anlaşılamadım veya ben anlatmak istediğimi kendisine tam iletemedim. Burada  kendisine konu dağılmasın diye  cevap yazma gereksinimi görmediğim gibi;  yorumunuda kamuoyuna bırakmıştım, yazarsam da Bora beyin belirtiği üzere konuyu dipsiz kuyuya atıp konunun başka yerlere çekilmesinden ve aynı zamanda da  yarışma sonrası  insanların şevkini kırmak  istemeyişimdendir.

   Sizinde belirtiğiniz üzere  ARTIK ZAMANI GELDİ  madem artık yavaş yavaş uluslararası yarışmalarda boy gösterip biz de varız demek istiyoruz, bu konuda celalettin beyle discus severlere bir öncü hareketi içinde  bulundunuz, orada kendinize yeni edinimler ve dostlar  kazandırdığınız muhakkak, hatta bir dahaki sefere nasıl bir balık götüreceğinizi şimdiden tasarlamışsınız.  Size şimdiden muvaffakiyetler dilerim.

   Fakat  bazı şeyleride görmezlikten gelmenin bir anlamı olmadığını düşünüyorum.

   Bora bey ve siz aslında discustan gayet iyi anlayan insanlarsınız, fakat her nasılsa savunduğunuz bu konuda ikinizide, kendinizle çelişkiye düşmüş gördüm, “ONLARIN BALIĞI İLE ONLARI VURMAK-GEÇMEK”, sözü  kulağa çok güzel geliyor. Buraya kadar çok iyi hatta mükemmel. İyide arkadaşlar kendimize masal anlatmaklada bu işler çözülmüyor. Uluslar arası bir arenadasınız ayağınızı yere sağlam basmak zorundayız. Bu iş bir kereye mahsus değil. Bakın üzerine basarak söylüyorum; bugün uzak doğuluların 8-9 sene önce uğraşıp demode ettiği cinsler bize yeni yeni geliyor. Ayrıca adamların bir sonraki duisburg’ta yarışmaya çıkaracağı  ırkları çoktan belirlediler. Şimdi herkes gibi bende  soruyorum elimizdeki bu balıklarlamı onları geçeceğiz. Benim anlatmaya çalıştığım mevzu bu. Yoksa adamları gözümde bende büyütmüyorum mutlaka bu işleri onlardan daha iyi yapılabilirliğinin kanaati içindeyim, fakat imkanlarımızın buna pek müsayit olmadığını beyan etmek istedim, ayrıca sonuçta  içimize sinsede sinmesede biz bu adamların balıklarını üretiyoruz durum bundan ibaret,  

   Sizin burada sunduğunuz çözüm yolu bence  şimdiden tartışma konusu, açığımızı onların yaptığı çaprazlamalarını satın alarak aradaki 10-15 senelik farkı bir şekilde kapatmaktan bahsetmişsiniz. İyide üstatım  karamsar olmak istemiyorum fakat TÜRKİYE şartlarında kaç kişi işini gücünü bırakıp, aile bütçesinden özel bir para ayırarak yurtdışına çıkıp  sizin söylediğiniz balıkları yerinde görerek  yeri geldiğinde büyük paralar verecek,  büyük emekler sonucu üretim ve büyütme gibi uzun bir süreç yaşayıp, ayrıca tekrar çaprazlama, seleksiyonlar  ile yeni bir ırk yaratacağımızı ve bu ırkın  bizi tatmin edeceği  şimdiden mubala konusu,  üretimler ve çaprazlamalar sonucu yeni bir tür yaratmanın bir  zaman dilimi nedir acaba? Ömrümüzden ne kadar gidecek. Her halde rakiplerimiz bu süre zarfında bizi beklemeyeceklerdir.  Hem sonra bu kadar para verdikten sonra yurt dışına çıkıp,  hiç üretim yapma  telaşına düşmeden,  kendi egomuzu bir şekilde tatmin edip, kendime karizma yaparım  diyorsanız, madem bu kadar para vereceğiz o zaman neden bu adamların ayaklarına gidiyoruz, madem öyle amazon nehrinden F0 vahşileri  alalım, yoksa F1’lerlemi  olur, bir şekilde yarışmaya da katılabiliriz.

   Tam bir handikap içindeyiz balığı kimden alacaksın onlardan,  kimden kopya çekeceksin  onlardan, nerden başlayacağımızı bilmiyoruz, elimizde bir programımız yok, iyi de adam sana emeğini bir seferde verirmi, ayrıca unutmayalımki bu adamlar 3  kuşaktır  discus üretiyor, aramızdaki uçurum farkı  işte burada  başlıyor. Fakat her işte olduğu gibi daha işi öğrenmeden, işin başka şeylerini öğrenmemizde üstümüze yok, belki buradan yırtabiliriz.

   Discus üretimi konusunda  biz de varız diyorsak, bunun hobici dayanışması ile olacağını, fakat benim akvaryum camiası içinde gördüğüm çekememezlik ve çamur atmaları başka bir sektörde  bu kadar görmek mümkün değildir. Sanırım  ticari rekabet anlayışı sonucu  insanların birbirlerinin varlığına tahammülleri kalmadığı gibi,  bırakın balık üretmeyi,

   Bireysel hırslarımızı bir tarafa bırakıp, önce kendimizi düzeltmemiz gerekiyor, bu işlere saygı çerçevesinde kimsenin kalbini kırmadan, birbirimizi baltalamaktan, çamur atmaktan vazgeçip  önce  iyiye nasıl gidebiliriz mücadelesinde vermekte yatıyor, sadece discus üretiminin bir yere kadar olup, gerekirse böyle organizasyonlara günler öncesinden lobi faaliyetlerine katılıp, yarışmaya katılacak arkadaşlarımızı bir şekilde maddi ve manevi  desteklemek, ayrıca dış camiada yeni dostlar edinmek gerekliliğine inanıyorum, bu işin yapılması için koşullar sağlanmalı gerek çekeslovakya örneği gibi bir kooperatifleşme,  modeli örnek alınmalı yoksa başka modellermi aranmalı ve gerekli şartlar (son elektrik zamları ortada) sağlandığı takdirde bizimde yurtdışına balık ihraç etmemiz hiç de uzak gözükmüyor, zaten bu balıkların arasından çıraracağız yarışmaya girecek balıkları, bunu da kamuoyunun takdirine bırakıp,  güzel bir rekabet ortamında bu işe bir hobi gözüyle devam edersek,  zaten başarı kendiliğinden gelecektir. Bora beyin belirttiği üzere, uzak doğuda ki üreticilerin üretimhanelerinde 2-3 ırk üzerine yoğunlaştığı, demek oluyorki her taraftan uzanmak yetmiyor bazen bu işe konulu yapmakta fayda var. Ben tekrar görüşümde ısrarlıyım F0 larla F1leri kırma metodlarını geliştirerek bir yere varabiliriz.

   İnşallah iyi bir konu yakalamışımdır şimdiden bütün arkadaşlarımın bu konuya kendi görüşlerini aksetmesini en azından TÜRKİYE olarak ilerideki dönemlerde ne yapabileceğimizi ve ülkemizi temsil edecek yarışmacıları hangi zor koşulları beklemekte olduğunu bilmekte yarar görüyorum.

   Uzun oldu kusura bakmayın aslında bu konuda o kadar söylenecek söz varki ilk aklıma gelen bunlar oldu. Forum için yeni bir tartışma konusu yarattığım için herkesten özür diler, saygılarımı sunarım kalın sağlıcakla…   

   

 


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Mert_TaşkıranÇevrim Dışı

Kayıt: 08/07/2006
İl: Istanbul
Mesaj: 661
Mert_TaşkıranÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 25 Ekim 2008 04:05
Caner Bey, inanın öyle güzel bir konu açmışsınız ki bende konu dağılmasın diye buralara girmiyordum. Ama madem artık konu açıldı bizde devam edelim.
 
Öncelikle samimi düşünce ve temennileriniz için teşekkür ederim. Aslında bende biraz sizin gibi yazdığımın tam anlaşılamadığından yakınıcağım. Tabi ki bizim uzakdoğuyu hemen bir anda geçtik hallettik gibi söylemlerle geçemeyeceğimiz aşikardır. Bizden çok çok öndeler. Ama ben bunun öyle çok ta zor olmayacağını anlatmak istedim. Yukarıda da belirttiğim gibi sizinde altını çizdiğiniz gibi, "işin özü vahşi çaprazlamalarıdır" yani F(0) ama F(0)'dan başlayarak yeni bir ırka  giderken önümüzde en az 5-7 yıl gibi uzun bir süreç var . Bende bir çözümden bahsettim. Mesela bir ırkı diyelimki 5 çaprazlamada çıkarıyorlar. Bende zamanı kısaltmak için onların bu arada yaptıkları çaprazlamaları alarak, (mesela F(3)'leri) süreyi kısaltmaktan bahsettim. Önce bu şekilde başlanır bu arada diğer F(0) çalışmalarımızda devam eder. İlerki zamanlarda da tamamı ile vahşiden F(0) çıkarttığımız hibritlerle katılırız. Bu süreçte sabırlı olunacak. Sistemli ve düzenli bir çalışmayla onlara adım adım yaklaşıcaz.
 
[QUOTE=fisherman]İyide üstatım  karamsar olmak istemiyorum fakat TÜRKİYE şartlarında kaç kişi işini gücünü bırakıp, aile bütçesinden özel bir para ayırarak yurtdışına çıkıp  sizin söylediğiniz balıkları yerinde görerek  yeri geldiğinde büyük paralar verecek,  büyük emekler sonucu üretim ve büyütme gibi uzun bir süreç yaşayıp, ayrıca tekrar çaprazlama, seleksiyonlar  ile yeni bir ırk yaratacağımızı ve bu ırkın  bizi tatmin edeceği  şimdiden mubala konusu,  üretimler ve çaprazlamalar sonucu yeni bir tür yaratmanın bir  zaman dilimi nedir acaba? Ömrümüzden ne kadar gidecek.,[/QUOTE]
 
Uzakdoğu'da da bütün hobiciler evinde ırk çalışması yapmıyor; bunu yapan belirli üreticiler o da hepsi değil düzenli ve sistemli bir çalışmanın ardında yıllar içinde yeni türlerini ortaya çıkarıyorlar.
 
Ülkemizde de şahsım adına kişisel gayretlerimle bu adımları atıyorum.  Bunu yaparken nereden başlayacağımızı ve nereye gitmek istediğimizi gayet iyi biliyoruz. Bu bilgi,deneyim ve tecrübeye sahibiz. Bilgimizin ve kısmetimizin el verdiği ölçüde son noktaya kadar mücadele edeceğiz.
 
[QUOTE=fisherman]Discus üretimi konusunda  biz de varız diyorsak, bunun hobici dayanışması ile olacağını, fakat benim akvaryum camiası içinde gördüğüm çekememezlik ve çamur atmaları başka bir sektörde  bu kadar görmek mümkün değildir. Sanırım  ticari rekabet anlayışı sonucu  insanların birbirlerinin varlığına tahammülleri kalmadığı gibi,  bırakın balık üretmeyi,
Bireysel hırslarımızı bir tarafa bırakıp, önce kendimizi düzeltmemiz gerekiyor, bu işlere saygı çerçevesinde kimsenin kalbini kırmadan, birbirimizi baltalamaktan, çamur atmaktan vazgeçip  önce  iyiye nasıl gidebiliriz mücadelesinde vermekte yatıyor,[/QUOTE]
 
İşte bunu çok mümkün görmüyorum.  Bütün dostluklar karşılıklı rahmani düşüncelerle başlar ama zaman içinde taraflardan birinin şeytani düşünceleri rahmani düşüncelerin önüne geçerse o zaman dostluk son bulur. Maalesef bu camianın en zayıf tarafı.
 
Konuyu özetlersek sizinle hem fikir olduğumuz F(0) ları çaprazlamak bu işin en doğrusudur. Ülkemiz şartlarında bunun zor bir süreç olacağını söyleyebilirsiniz ama 1 sene evvel discus üretenlerin sayısı bir elin parmağına geçmezken şimdilerde bu sayı epey arttı buda bize ilerde bunlarında mümkün olacağını gösteriyor. Kopya çekmek konusuna gelince bence kopya çekmek değilde; görüp öğrenmek ve kendi becerimizle birleştirerek değişiklerini üretmek daha doğru bir söylem olur.
 
Böyle güzel bir konu açtığınız için teşekkür ederim yorumlar geldikçe konu dahada derinlik kazanacaktır.
 
 
Saygılarımla,

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

balletusÇevrim Dışı

Kayıt: 30/03/2006
İl: Antalya
Mesaj: 224
balletusÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 26 Ekim 2008 02:36
    Caner bey globalleşen dünyada artık kopya cekme deyimi çok daha az kullanılmakta , evrimimizi gelişimimizi sürdüre bilmek adına arkadaşlarımızın bazen diğer ülkelerdeki meslektaşlarımızın bilgilerinden faydalanarak dünyamıza veya insanlığa faydalı olmaya calışıyoruz.Yani onların balığıyla onları vurmak tabiri artık bence pek doğru değil.Hatta kusuruma bakmayın kalleşce gibi geliyor.
 
    Sevgili Mert kardeşimizin de dediği gibi bizde discus akvaryumlarımıza daha yeni girdi.Bizler kültür olarak de evlerimizde pek hayvan beslemeyiz , bu maddi olarak da zor gibi geliyor.Alışılmış bir şey değil.
 
    Maslov'un  hayat piramidinde, insan hayatını gercekleştire bilmek için ilk önce temel ihtiyaclarını temin etmek durumundadır o da ; Karnını doyurmak ve başını sokup güvenle uyuya bileceği bir mekan , neslini devamettire bilmek için karşı cins yavrusu dünyaya geldikden sonra onunda karnını doyurmaya caalışıyor...v.s  v.s.Bu tür ihtiyacların sonundadan zirveye geliyor ve kendini gercekleştirmiş oluyor.Kendini gercekleştiren insanda yaratmaya başlıyor .Bu tür hobiler daha çok  kültürün bilgi birikiminin ve madi imkanlarıyla doğru orantılı olarak gelişiyor.
 
    Bazı insanlar söylemleride ego kelimesini kullanırken şahsen ben keyif aldığım veya bana zevk veren kelimesini kullanmayı yeğliyorum, böyle bir bilgi paylaşımı formundada madi imkanları doğrultusunda hobisini geliştirmeye calışırken ülkesini de yurt dışında temsil eden dostlarımıza manevi olara destek olmak bizlerin borcudur diye düşünmekteyim.Zaten onlar yollarını belirlemiş ilerlemeye çok tan başlamışlar bile.Kendilerini şahsen bir kez daha tebrik ediyor başarılar diliyorum.
  
NILYA2008-10-27 08:21:50

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Bora ÜnverÇevrim Dışı

Kayıt: 22/06/2006
İl: Ankara
Mesaj: 523
Bora ÜnverÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 26 Ekim 2008 17:49
[QUOTE=Bora Ünver]
Caner Bey ben bu fikrinize katılmıyorum.
 
Celalettin Aksoy Bey 37 katılımcıdan 30 unu elemiş 7. olmuş.İkinci katılışı.İlk katılışta diğer arkadaşımız 86 da 13. olmuş.
 
Yani daha ilk katılışta 1. lik alacak değiliz değil mi?Big%20smileBu olsaydı şaşardım zaten.Zaten vermezle dostlar.Koskoca Seyfullah Yeng bile ki yılların üreticisi kaç tane derece aldı??Bunlara dikkat.İsraillinin aldığı ödül internet üzerinden verilen oylardır.İyi balık ona lafım yok ama çok çok özel değil.İsrailde de diskus üretimi oldukça iyidir.Ülkede su yok ama üretiyorlar.kalite açısından sıkıntıları vardı ama bu ödülle bu konuyu da zorladıkları görülüyor. 
 
Ayrıca uzakdoğuluyu uzakdoğulunun balığı ile vururuz.Bu basit ama anaç seçimini ve üretim stratejisini iyi tespit ederek.
 
Nasıl şimdi Wayne nın müthiş ırklarının kanı Jack Watley Turkuazlara ki o da Schmidt-Focke Alman Turkuazlarına dayanıyorsa bizde yaparız.
 
Ancak anaç seçimi ve kaliteli anaçların Türkiye ye girmesi önemlidir.Bu ister uzakdoğudan, ister Amerikadan, ister Amazondan, isterse Mars tan gelsin(Marsta da su kalıntıları bulundu biliyorsunuzKahkaha) fark etmez.
 
Eğer F0 ve/veya F1 den yeni ırk çıkartacaksanız yine iyi anaç seçimi, üretim stratejisi ve programınızın, şans ve en az 5_10 yılınızın olması gerekir.iyi anaç seçmemişseniz ve iyi bir programınız yoksa ve bilginiz azsa bu 5-10 yılın sonunda elinizde koskoca bir hiç te olabilir.Yeni ırkı yakalamak kolay mı zannediliyor????KahkahaSeleksiyonlar.Sonra o diskuslar üreme çağı beklenecek tekrar yavrulardan seleksiyon sonra stabil olması gerekne yani en az fenotipik bazı özelliklerin(yeni ırk için yeni özelliklein) genden gene geçebilmesi gerekir.
 
Uzakdoğuya diskus amazon nehrinin yatağını değiştirerek gelmedi, oraya da Amerika ve Avrupadan gitti.Ancak onların tek avantajı iklimleri ve su.
 
Ancak dereceye giren çok üreticinin üretimhanelerini gördüm.Çok abartılacak büyüklükte olmadığı gibi ırk sayısı da 3-4 dür.Konsantre olabileceğiniz ve geliştirebileceğiniz oranda ırk ile ilgilenmek bunun birinci derecede kuralı.Büyürseniz üreticilikten çıkar toptancıya dönersiniz.
 
Kısacası uzakdoğuluyu uzakdoğulunun balığı ile vurursunuz.Nasıl Uzakdoğulu eskiden kendilerine Avrupa ve Amerikadan gelen diskuslar ile kendilerini vurduysa bizde yaparız.Ancak karıştırmayın ticari açıdan onları geçmemiz şu anki koşullarla imkansız.Ama onları yarışmalarda geçme şansımız çok çok yüksek.
 
Az olsun bizim olsun.Elebette her kategoride kendilerine rakip çıkartamayabiliriz.Ama ben inanıyorum ilk 3 e girecek diskular elde edebiliriz.
 
Uzun mu oldu?Ben şimdiden gelecek cevaplarla inşallah dipsiz bir kuyuya konuyu atmayız derimTebessüm
  
[/QUOTE]
 
Öncelikle yazımı tam alayım ki anlatmak istediklerim tam anlaşılabilsin.
 
1-Türkiye de vahşi diskus anaçları elinde tutan kaç kişi bulunmaktadır?Bakın anaç adayı diyorum.Yani çok iyi seçilmiş ve yeni ırklar elde edebileceğiniz oranda.Ben size söyleyeyim.Şu anda benim bildiğim tek kişi var.Celalettin Aksoy bey.Son derece doğru yolda olduğunda hemfikirim.Zaten böyle de olması gerekir.Ama kısa bir yol değildir ve şu anda üretimde de değildir.Yani vahşiXvahşi ile vahşiXhibrit üretimini basite indirgemeyin.Peki üretimi bırakın vahşiyi anaç olarak getirtip üretebilecek zamanda yaşatabilen kaç kişidir.Yine size söyleyeyim şu anda en uzun vahşi populasyonu elinde olan ve yaşatabilen Celalettin Beydir.Bakın bilemediklerim olabilir ama zaten kişisel üretimlerin dışında bir üretimhane kapasitesinden bahsediyoruz.
 
2-Vahşiyi aldığınız yer önemlidir.Çünkü vahşinin sterilizasyonu bildiğiniz ilaçlarla olmaz.Daha değişik ve uzun süreli yöntemleri vardır.Vahşi akvaryum oratmına adapte olduğunda hibritten daha dayanıklıdır ama taşıyıcı özelliğinden dolayı bir üretimhaneye sokulması ve/veya hibritlerle birleştirilmesi belli tecrübe ve sistemli sterilizasyon ister.Benim bu konuda tavsiye edeceğimi isimlerden bir tanesi Alman Battenberg dir.Vahşileri iyi adabpte etmesi ve temizlemesi büyük avantaj.Bana 2 sene gelen vahşiler de Alman battenberg den çıktılar ve son derece sağlıklılardı.Forumları izleyenler bilirler.
 
3-Eğer bir konuda başarı istiyorsanız A B C yi geçmeden Z ye ulaşmaya çalışırsanız başarızısızlık kaçınılmaz olur.Onun için büyük düşünmek önemlidir ama temkinli, bilinçli ve bilgi ile yürümek ayrıcalıktır.
 
4-Uzakdoğunun başarısı Avrupa ve Amerikayı taklitle başlamıştır.Avrupa ve Amerikanın başarısı da diskus konusunda doğayı taklitle başlamıştır.Bana Singapurda anlatılanlardan o zaman en adi diskusların Singapura gemilerle gelebildiği ve yaşayabilenlerin kapış kapış alındığı yönündedir.1996 ya kadar uzakdoğu dikus üretmesine rağmen kaliteyi tam yaklayamamıştı.Ama şimdi yakaladı ve bayağı da geçti.Çok çok önce bir çok üretimhane Avrupa ve Amerikada kapanmış ve Uzakdoğuya taşınmıştır.Anaçlarla berber.Şimdi sorarım size uzak doğu elindeki iklim ve su imkanları ile Amerika ve Avrupayı kendi silahı ile vurmamış mıdır?Vay kalleşler mi diyelim?Hiç hoş bir tabir de değildir onu da belirteyim!
 
Uzun lafın kısası yukarda alıntı yaptığım yazım ile altında ki yazım benim yıllardır düşüncelerimdir.Bunu beni tenıyan bir çok kişi ile de yüzyüze konuşmuşluğum vardır.Vahşi nin hibrit kanına katılması gerektiğini Türkiye de forum ortamlarında yazmaya başladığım 2002-2003 yılından beri söylemekteyim.Ama yeni ırk yanlızca vahşiXvahşi ve vahşixhibritten elde edilmez onu da belirteyim.
 
Bunlara rağmen her üretici stratejisini bilgisi, tecrübesi ve incelemeleri doğrultusunda kendisi belirler.Türkiye de ne durumdayız onu da sizlerin kendi görüşlerine bırakıyorum?
 
Hepinize sevgiler saygılar ve iyi üretimler dilerim.Tebessüm
Bora Ünver2008-10-26 18:32:51

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Mert_TaşkıranÇevrim Dışı

Kayıt: 08/07/2006
İl: Istanbul
Mesaj: 661
Mert_TaşkıranÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 08 Kasım 2008 10:50

Daha önce fotoğraflarla sizlerle aktardığım Şampiyona görüntülerinin şimdide birbirinden güzel video görüntüleri ile sizlere sunuyorum. Tetra,Sera JBL gibi firmaların yanında Alman ve Uzakdoğulu Discus üreticilerinin Standlarına konuk olucaksınız. Ayrıca 50 Tonluk Dev Tank ve 25 cm'lik yarışma'nın en büyük discus'unuda keyifle izleyin.

Şampiyon Adaylarına gelince onlar başka bir alem, söyliyecek birşey yok seyredin kararı siz verin. 

Ayrıca yakın bir zamanda sizlere bir başka sürprizimde olucak. Keyifli seyirler..

 
 
Saygılarımla,

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

hasan öztamurÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 19/09/2008
İl: Istanbul
Mesaj: 954
hasan öztamurÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 14 Kasım 2008 01:20
[QUOTE=Mert_Taşkıran]

sizlere bir başka sürprizimde olucak. Keyifli seyirler..[/QUOTE]

Bizi meraklandırdın şimdiden merak ediyorum.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir