Emers gözlem defteri


KeysÇevrim Dışı

Özel Üye
[C]6,1,117945[/C] [B]10482,3[/B]
Kayıt: 29/10/2011
İl: Ankara
Mesaj: 1462
KeysÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 20 Ekim 2014 02:54
Herkese merhaba.

Yavaş yavaş emers denemeleri yapacağım. Şimdilik bilgi topluyorum, video izliyorum vs. Şu an aklıma takılan bir soru var.

Tropica, dennerle gibi markalarda muhakkak vardır ama forumda arkaplan bitkilerinden herhangi birini emers olarak yetiştiren var mı acaba? Mesela rotala red. Emers olmaz mı? Atıyorum akvaryuma koydum ve güzelce yetişiyor. Boylanacağı zaman ne oluyor bitkiye? Yere doğru devam eder herhalde. Submers olduktan sonra da ne kadar düz bir form yakalayabilir?

Genelde zemin bitkileri denenmiş forumda. Ya da farklı tekniklerde nemli ortam bitkileri, anubias vs yetiştirilmiş. Ben dry start başlayıp suya adapte etmek istiyorum. Zemin bitkileri dışındaki bitkilerin tepkisini merak ettim. Başlangıç yaptıktan sonra burada ya da yeni bir konuda fazlaca soru ve gözlemle yer almaya çalışacağım. Bilgisi olan arkadaşlardan bu sorularla başlayarak yardım bekliyorum.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

suphi_navloÇevrim Dışı

Kayıt: 16/08/2012
İl: Usak
Mesaj: 214
suphi_navloÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 20 Ekim 2014 03:10
Her bitki emers yetişmez. Bunun için elimde bir web sitesi vardı ancak silmişim. Yanlış hatırlamıyorsam rotala red emers yetişir. Bitkiyi susuz ortama aldığınızdan sonra bitki sapı ve yaprakları kalınlaşıp gayet dik bir form yakalayacaktır. Emers bitkiler subemerslerden daha gösterişli kalın yapraklı ve bakımlı olur. (malesef öyle) adepte aşaması biraz zor bir dönem diye okudum. Bizzat kendimde edemedim. Size başarılar :)

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

KeysÇevrim Dışı

Özel Üye
[C]6,1,117945[/C] [B]10482,3[/B]
Kayıt: 29/10/2011
İl: Ankara
Mesaj: 1462
KeysÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 20 Ekim 2014 03:21
Teşekkür ederim hocam cevap için. İnsanlar özellikle emers bitkilerden çekiniyor. Forumda satışı bile pek yapılmıyor. Hatta özellikle belirtiliyor bitkiler emers değildir diye. Ama tropica sanıyorum hepsini emers yetiştiriyor. Kimse onu almam demez herhalde :) ben de denemek istiyorum. Eğer yolunda giderse bu konu altında yetiştirdiğim bitkileri akvaryumda devam ettireceğim. Başarısız olursam da konu yine de güncel kalsın ki yaptığım yanlışlar belli olsun.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Ümit BirkolÇevrim Dışı

Kurumsal Üye
Kayıt: 12/11/2007
İl: Izmir
Mesaj: 1533
Ümit BirkolÇevrim Dışı
Kurumsal Üye
Gönderim Zamanı: 20 Ekim 2014 09:03
http://www.akvaryum.com/Forum/bitki_seram-umit_birkol_k567233.asp konumda sorularınızın birçoğuna hatta şu an henüz kafanızda oluşmamış soruların bile bazılarına yanıt bulabileceksiniz.

Şu an sorduğunuz soruya ise şöyle yanıt vereyim. Ludwigia, Rotala, Hydrocotyle gibi bitkiler emers formda sürünücü bitkilerdir. Hygrophila, Alternanthera gibi türler ise akvaryumdaki gibidirler. Değişiklik olmaz. Emers bitki suya girdiği zaman yerçekimi etkisinden kısmen kurtulduğu için su yüzeyine doğru döner. Genellikle stem bitkiler formlarını da yeni duruma göre değiştirirler. Yani kıvrık falan pek kalmazlar.

Su dışında Eledoa, Cryptocoryne aponogetifolia, Vallisneria gibi türleri yetiştiremezsiniz. Bunların dışındaki hemen hemen bütün bitkiler hem emers formda hem de submers formda yetişebilir.

Emers formdan submers formda adaptasyon her zaman daha kolaydır. Yani bitkiyi doğrudan suyun içine koyduğunuzda bitkinin türüne göre birkaç hafta ile birkaç aylık süre içinde bitki adaptasyonunu sağlar ve submers formda hayatını devam ettirir. Bu süreçte yine bitkisine göre farklı bazı tepkiler verir. Bunların bazıları gözle görülür bazılarıysa görülmez bile.

Submers formdan emers forma adaptasyon ise bütün bitkiler için çok zordur. Bir kere diğer adaptasyon gibi ani şekilde yaptığınızda bitki kuruyacaktır. Uzun zaman içerisinde (birkaç ay) su seviyesi yavaş yavaş düşürülerek ve bu süreçte bitki üzerinde doğru gözlemler ve alınması gereken önlemler alınarak adaptasyon sağlanabilir ama dediğim gibi hem bitki için zahmetli hem de hobici için muhtemel hayal kırıklıkları yaşanan yorucu bir süreç olur. 

Dünyada ticari amaçla akvaryum bitkisi yetiştirenlerin tamamı mümkün olan bütün bitki çeşitlerini emers ortamda yetiştirirler. Dolayısı ile hobicilerin satın aldıkları bitkilerin %95'i de emers yetişmiş bitkilerdir. Bitkilerin akvaryumcuda suyun içinde olması o bitkilerin submers olduğu anlamına gelmez. 


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

MeisteRÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 06/05/2011
İl: Istanbul
Mesaj: 781
MeisteRÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 20 Ekim 2014 11:21
Emers yetistirme adina tecrubem yok ancak emers olarak Rotala Red ve Zeytin aldigimdan gozlemimi aktarabilirim. Rotala red emers formunda ufak yuvarlak yaprak ve sert dala sahip oluyor. Adaptasyonda asiri derecede yaprak dokuyor. Bendekilerin adaptasyonu 1 ay surdu. Zeytin ise emerste ince uzun yapraga sahipken akvaryum ortaminda fotograflarda gorunen haline giriyor. Yaprak dokmeden su alti formuna donmesi avantaji var. Bendeki zeytinlerin adapte olup uzamaya baslamasi 2 gun durmedi yani hizli bir adaptasyon yakaladigini gordum.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

KeysÇevrim Dışı

Özel Üye
[C]6,1,117945[/C] [B]10482,3[/B]
Kayıt: 29/10/2011
İl: Ankara
Mesaj: 1462
KeysÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 20 Ekim 2014 12:59
[QUOTE=MeisteR] Emers yetistirme adina tecrubem yok ancak emers olarak Rotala Red ve Zeytin aldigimdan gozlemimi aktarabilirim. Rotala red emers formunda ufak yuvarlak yaprak ve sert dala sahip oluyor. Adaptasyonda asiri derecede yaprak dokuyor. Bendekilerin adaptasyonu 1 ay surdu. Zeytin ise emerste ince uzun yapraga sahipken akvaryum ortaminda fotograflarda gorunen haline giriyor. Yaprak dokmeden su alti formuna donmesi avantaji var. Bendeki zeytinlerin adapte olup uzamaya baslamasi 2 gun durmedi yani hizli bir adaptasyon yakaladigini gordum. [/QUOTE]

Fatih Bey teşekkür ederim cevap için. Şu an da öğrendiğimiz ilk konu bitkilerin formunun biraz daha farklı olduğu. Suphi Bey de aynı şekilde belirtmişti. Adaptasyon kısmında da yapacak şeyler vardır muhakkak. Daha güzel şekilde atlatılabilinir.

Ümit Bey cevap için çok teşekkür ederim. Konunuzu aylar önce okumuştum zaten. Herkes imreniyordur o serayı gördükten sonra. Ama yanlış hatırlamıyorsam haftada on ton su kullandığım oluyor demiştiniz. Siz ciddi miktarda ve etkin metodlarla üretim yapıyorsunuz. Elbette sizin kadar başarılı olamayacağız.

Benim niyetim kendime 15-20 bitkilik, bir masanın üzerine sığacak bir sera kurmak. Her lazım olduğunda elimin altında birşeyler olsun istiyorum. Diğer amacım da dry start ve emers-submers geçişini gözlemlemek. Forumda sıkıntılı konulardan çünkü. Verebilirsem güzel bir örnek vermeyi amaçlıyorum bu konuda. Sizin dediğiniz gibi hemen hemen hepsi emers geliyor. Birçok avantajı var emers bitkinin. Alg sorunu yok, ciddi aydınlatma sorunu yok, co2, su değişimi, gübreleme sorunu yok. Bu nimetten faydalanmak lazım bence.

Konu ne kadar ilgi çeker bilmiyorum. Ama arada sırada göz atar doğru yanlışlarımızı belirtirseniz çok sevinirim. İzniniz olursa da konunuzda görüp faydalanabileceğimiz noktaları buradan paylaşmak istiyorum. Tekrar teşekkür ederim.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Ümit BirkolÇevrim Dışı

Kurumsal Üye
Kayıt: 12/11/2007
İl: Izmir
Mesaj: 1533
Ümit BirkolÇevrim Dışı
Kurumsal Üye
Gönderim Zamanı: 20 Ekim 2014 14:22
İzne gerek yok estağfurullah. İstediğiniz bilgiyi paylaşabilirsiniz.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

KeysÇevrim Dışı

Özel Üye
[C]6,1,117945[/C] [B]10482,3[/B]
Kayıt: 29/10/2011
İl: Ankara
Mesaj: 1462
KeysÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 17 Kasım 2014 21:26
Konuyu açıp kaçtık gibi oldu. Takip eden var mı bilmiyorum ama biraz güncelleme yapmak istedim. İlk iki fotoğraf iki hafta kadar önce çekildi. Ardından sistemi düzene soktum. Bitkileri ayırdım. Bir adet 23 watt tasarruflu ampul kulanıyorum. Günde 12-13 saat açık kalıyor. Hergün biraz havalandırma ve spreyleme yapıyorum. Sadece bitki torfu kullandım. Spreylemeyi de sadece su ile yapıyorum.

Anubias, fern ve pinnatifida birkaç gün önce eklendi.

Şu ana kadar cuba oldukça rahat gelişiyor.

Sp minileri tek tek dikmiştim gelişim fena değildi. Sonra söktüm. Satışa çıkardığım öbekler vardı. Onları deneme amaçlı olduğu gibi  bıraktım torfa.

Weeping moss ve anchor moss standart şekilde gelişiyor.


Yakında mini sera kuracağım. Sistem yine aynı olacak. Bu aralar hidroponik sistemleri araştırıyorum. Yazın fırsat olursa ufak bir hidroponik sistem de kuracağım. Bu yüzden şu anki emers sistem benim açımdan faydalı oluyor.

Hem emers hem de hidroponik sistemlerle ilgili tecrübeli arkadaşları bu başlığın altına bekliyorum.
























Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

berkesimÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 17/03/2013
İl: Ankara
Mesaj: 700
berkesimÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 18 Kasım 2014 09:58
Selamlar,
Yardımcı olur mu bilemiyorum ama konuyla ilgili profesyönel ve yarı profesyönel üreticilerden bilgi almıştım. Bu amcalar sistemlerindeki ( hidroponik için suyu, emers için toprağı ) sürekli çeşitli tipte ölçüm cihazlarıyla izleyip eksilen mineralleri ve değerleri güncel olarak takip ediyorlar. Bu cihazların fiyatları set olarak zaten hobici işi değil. Büyük firma tipi aletler.
Bu konuda denemeler yapan akvaryumcu-hobici arkadaşlarımız odaya co2 vermek, kaliteli nozle kullanmak dışında ancak ve ancak ph gibi bilindik değerleri ölçebiliyorlar.
Küçük bir emers denemesi için yaptığınız ve benim de uyguladığım en doğru metodlardan birisi bu aslında :)
Bi boy büyürse bizim için hidroponik sistem daha ölçülebilir oluyor. Akan suda eksilen nitrat fosfat vs. Ölçmek kolay. Pvc borulardan da sistem kurmak ucuz. Sistemi naylon muşambayla kapatıp seralamak, gün ışığından faydalanmak ve içeri co2 vermek de olasılıklar arasında.
Çok bilgim olmadan birkaç şey yazdım umarım konuyu yeniden kaynatmak mümkün olur.
Sevgiler saygılar

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

KeysÇevrim Dışı

Özel Üye
[C]6,1,117945[/C] [B]10482,3[/B]
Kayıt: 29/10/2011
İl: Ankara
Mesaj: 1462
KeysÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 18 Kasım 2014 13:10
Berk hocam teşekkür ederim bilgiler için.

Hidroponik sistemleri araştırıyorum. Sebze meyve üretenler dediğiniz gibi eksilen elementleri tamamlıyor. Ama daha hiç akvaryum bitkisi üretene denk gelmedim. Acaba dediğiniz gibi suya normalde kullandığımız gübrelerden ekliyor muyuz?

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

berkesimÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 17/03/2013
İl: Ankara
Mesaj: 700
berkesimÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 18 Kasım 2014 17:18
Bizim akvaryum kafalı sistemler için evet, profesyönel sistemler için hayır.

Tabi biz kurarsak ekliyoruz ama çok daha geniş kapsamlı olmalı. Söz gelimi nitrat dögüsü olmayacağı için her türlü azotlu bileşiği biz vermeliyiz. Bitkiselleri var hayvansal türleri var birsürü detayı var. Açıkçası ben işin içinde kaybolmuştum.
Hatırlarsan hocam senle gezerken bir akvaryumcuda 3 N tipli bir azot gübresi görmüştük ve bunun içeriğinin farklı tür olduğundan bahsedilmişti. Halbuki biz akvaryumda bu işi yemleme ve canlılarla yaptığımızı zannediyorduk. Sadece nitrat yeterli midir ? Gibi bir soruyla karşı karşıya kalıyoruz.

Bir araştırmaya göre bazı sucul bitkiler nitriti değil nitratı bazıları ise amonyağı daha çok harcıyor. Bu noktada hangisi nedir bilmek ve tek tip azotlu gübrenin içeriğinden emin olmak ve ölçmek gerekiyor.

Yani işin kimya boyutu artıyor.ana üreticilerinde setlerinde oto kontrol ve eş zamanlı eksileni takviye gibi otomasyon sistemleri mevcut. Dolayısıyla doğayı taklit etme oranı arttıkça iş kimyasını çözmeye dönüyor. Bu da beni sıktığı için fazla girmedim.

Serhat bey konuya çok hakim. Seraları var iş yerinde domates biber ekiyor. Buluşunca sormanızı tavsiye ederim :)

İş tabbiki azotla bitmiyor, her türlü mineral ve bileşiği hidroponik sistemde harici vermek gerekmeye başlıyor. İşi hidroponik yapan da bu zaten. Marulu hızlı üretmek için A verirken domates için B yi verince bol ürün alınıyor.Yok ben haricen uğraşmayacağım diyorsanız hidroponik sistem yapmanın anlamı yok. Bizimkiler "çakma" hidroponik oluyor. Sadece yosunu engellemek için hidroponik yerine sadece emers sistemde işin içine zengin humuslu toprak girdiği için durum daha uzun vadeli.

Tabi ben fazla didikliyorum. Her iki sistemi de derme çatma kurmak mümkün. Hatta akvaryumun üstüne bıraktığım parvula demetleri bile emers gibi büyüyorlar. Canlılar aslında o kadar dayanıklı ki, her ortama uyum sağlama kabiliyetleri var.

Bizim beklentimiz yosunsuz temiz bitki üretmekse emers biçilmiş kaftan. zaten humuslu toprakta herşey var ve ekstra gübre kullansanız da yosun olmuyor. Bitki max. Hızda büyüyor. Toprağı da zaten hevesiniz geçince değiştiriyorsunuz. Dolayısıyla fazla bir eksilme olmuyor topraktaki besinde.

Topraksız tarımın özü, 1 ton toprağın maliyetindense 1-2 kg gübreyi direk vermenin maliyetinin uzun vadede düşük olması ve ölçme ile maximum hızda ve kg bazında yüksek verim alınması. Bizim tek derdimiz yosun olmasın ise ne gerek var topraksız tarım yapmaya :))

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

KeysÇevrim Dışı

Özel Üye
[C]6,1,117945[/C] [B]10482,3[/B]
Kayıt: 29/10/2011
İl: Ankara
Mesaj: 1462
KeysÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 18 Kasım 2014 20:03
Arada gelip gidiyordum bu mesaj hiç iyi olmadı :D

Emers sistemin bazı avantajları var. Doğrudur. Ama benim istediğim hidroponik sistemi denemek. Yazın kendime uğraş çıkarmış olacağım. Arada kalmama neden olan şey sebze meyveleri yetiştirirken dediğiniz gibi a ve b diye adlandırılan besin eriyikleri eklenmesi,  düzenli ec ( sanıyorum tuzluluk, iletkenlik gibi bir kavramdı ) ve ph takibi ile yeniden düzenleme yapılması. Bu besin eriyiklerinin içinde birçok element var. Ama çoğunu kullanmıyoruz diye biliyorum akvaryum gübrelerinde. Kullanıyorsak da dolaylı yoldan sıvı gübrelerin içinde geliyordur.

Şimdi ben hidroponik sistemi kurup tüm sistemi aktif hale getirsem bile elimdeki bitkileri neyle besleyeceğimi bilmiyorum. Üstelik bunda bitki sınıflandırılması da gerekiyor. Zira her bitkinin ihtiyacı farklı oluyor sizin de dediğiniz gibi.

Ağaçlar.net adlı site oldukça faydalı bilgiler içeriyor. Kudret Tezel isimli tecrübeli bir abimiz var orada. Yanılmıyorsam burada da üyeydi. Aradım ama bulamadım. Aslında bir şekilde bu konuya entegre edebilsek çok iyi olur.

Keys2014-11-19 09:48:25

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

berkesimÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 17/03/2013
İl: Ankara
Mesaj: 700
berkesimÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 18 Kasım 2014 22:26
İşte bizim gübreleme dediğimiz hikaye besine dönüşüp karmaşıklaştıkça olaydan ben koptum. benim bilgilerim sadece yüzeysel. 
bilgilendirirlerse tabiiki ben de zevkle dinlemek isterim. belki de biz yüzeysel bildiğimiz için bize sıkıntılı geliyordur.
berkesim2014-11-18 23:37:34

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

KeysÇevrim Dışı

Özel Üye
[C]6,1,117945[/C] [B]10482,3[/B]
Kayıt: 29/10/2011
İl: Ankara
Mesaj: 1462
KeysÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 19 Kasım 2014 01:25
Kilolarca domates, çilek elde eden insanlar var :) ama bunun bizim yetiştirdiğimiz bitkilerdeki karşılığı nasıl olur bilmiyorum. Bu yüzden besin işini ayrıntılı öğrenmek gerek bence.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir