Japon Balığı yem değildir !


mustafakısacıkÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 16/11/2006
İl: Istanbul
Mesaj: 2661
mustafakısacıkÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 24 Aralık 2014 17:56
[QUOTE=starter]o japon balığının çırpınışları gözümün önünden gitmiyor. 

büyük balık küçük balığı okyanusta yesin...


[/QUOTE]



+ oo    



Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Muhammed İlkarÇevrim Dışı

Kayıt: 22/11/2014
İl: Istanbul
Mesaj: 111
Muhammed İlkarÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 24 Aralık 2014 18:15
Youtubeda akvaryum belgeseli izlerken bile sağda "Sharks eating Gold Fish","Lion Fish eating Gold Fish","Piranha eating Gold Fish" gibi saçma saçma başlıklar görüyorum sadistlik kokan.
Ne kadar tepki alsalarda bu tepki onları tahrik ediyor hoşlarına gidiyor. Ne desek boş dediğimiz insanlar kategorisine giriyorlar. Allah ıslah etsin ne diyelim.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Seçil TuranÇevrim Dışı

Kayıt: 29/10/2014
İl: Kocaeli
Mesaj: 74
Seçil TuranÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 25 Aralık 2014 19:53
Bir de fare varmış, ona hiç bakamıycam.. Allah akıl fikir versin ne diyim

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

VasfiÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 23/01/2011
İl: Istanbul
Mesaj: 789
VasfiÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 25 Aralık 2014 19:57
Canlıyı Canlıya yem yapmalarının yanında bir Yarış izler gibi efektli efektli anlatmaları bağırıp çağırmaları, bunlar nasıl insan. Her gördüğümü, her izlediğimi elimden geldiğince anladığımca şikayet ediyorum. Ama zevkle izleyenlerde olduğu için, arz talep meselesi Maalesef.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

FartherplaynonÇevrim Dışı

Kayıt: 12/08/2014
İl: Istanbul
Mesaj: 160
FartherplaynonÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 02 Ocak 2015 02:00
Bundan belgesel yapan biri vardı. Hamster'ı piranalarına atıyordu.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

celikgÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 22/01/2011
İl: Istanbul
Mesaj: 309
celikgÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 02 Ocak 2015 19:18
Sanırım biraz farklı düşünüyorum;
Balıklarımı beslemek için alet edevat, turlu meşakatle uğraşarak artemia yumurtası çıkartıyorum ve balıklarımı bir canlıyla besliyorum.
Benim ve sizin beslenmeniz için sayısız çiftlikte buyuk ve kucuk baş hayvan bakılıyor. Kesiliyor, neticede yine bir canlıyla besleniyoruz.
Bu iki durumda japon balıgından pek farklı değil. Doğal ortamdaki gibi kaçmak veya kurtulmak gibi bir şansları yok..

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

birolakdereliÇevrim Dışı

Kayıt: 21/12/2014
İl: Izmir
Mesaj: 38
birolakdereliÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 02 Ocak 2015 19:31
[QUOTE=Fartherplaynon] Bundan belgesel yapan biri vardı. Hamster'ı piranalarına atıyordu. [/QUOTE]


Maalesef ben beslerken bana özel mail atmışlardı halen sinir oluyorum.
İnsanın kendinle ilgili durum canlının canlıya yem olması .

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Çevrim Dışı

Ziyaretçi Engelli
Kayıt: 20/10/2013
İl: Istanbul
Mesaj: 818
Çevrim Dışı
Ziyaretçi
Gönderim Zamanı: 02 Ocak 2015 19:52
Canlı yem mevzusuna girersek çıkamayız. Etçil türler için yavruluktan erginliğe geçişte canlı yemin önemi saymakla bitmiyor. ''Cansız'' yemler asla aynı faydayı vermiyor. Canlı yem, balıkta olur, artemia da olur, türlü kurtlar ve larvalarda olur. Artemiayı veya kurtları, balıktan ayıramazsınız. Bu bir çeşit ırkçılık olur. Balık canlı ise diğerleri de canlı. E vermeyince de olmuyor. Balık yetiştirenler canlı yemin önemini faydasını zaten biliyor.

Veya çok daha yaygın bir başka örnek verilebilir. Salyangozda bir canlı, şirinde bir canlı. Akvaryumunuzu adi salyangoz bastığında hiç mi katil salyangoz veya makrakanta alıp tanka atmadınız. İlaç kullanıp zehirlemekten, alıp çöpe atmaktan daha doğal bir yöntem canlı yem yapmak. Mesela ben salyangozları zaman zaman kırıp bettalarıma yem yapıyorum, çünkü olması gereken bu. En doğal yöntem bu. Burada olmaması gereken bu olayı kayda alıp, zevkle(!) bunu izlemek, izlettirmek. Şahsen ben balıklarıma artemia, kurtçuklar veya salyangoz yedirirken izlemiyorum, atıp çekiliyorum kenara. Dediğim gibi canlı yem mevzusuna girersek eğer kolay kolay çıkamayız. Sonuçta besin piramidinde bütün canlılar başka bir canlının gıdası. İster yaratılış deyin, ister doğa kanunu deyin, bu böyle!

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

historicusÇevrim Dışı

Kayıt: 14/06/2012
İl: Izmir
Mesaj: 537
historicusÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 03 Ocak 2015 00:30
Yukarıda çok güzel bir söz vardı ona atıfta bulunmak istiyorum. "Doğal ortamdaki gibi kaçmak veya kurtulmak gibi bir şansları yok.."
Bir canlıyı diğerine yem edecekseniz eğer onun kurtulma şansı olmalı. Eğer yok ise bu sizin balığı elinizle paramparça etmenizle aynı şey. Durum doğalarında böyle oluyor olabilir. Ama doğanın evrensel bir yasası var; Seçilim. Yani iyi olanın yaşaması. Bu o şartlar için mecburi bir önem arzetmekte. Ancak biz ne yaparsak yapalım doğayı tam anlamıyla tanklarımıza getirmek mümkün değil. Bu Tropheus veya Malawi'nin otçul balıklarını besleyen birinin ben yosundan başka besin vermeyeceğim demesi gibi bir şey. Siz ne yaparsanız yapın doğadaki gibi bir beslenme sistemi oluşturamazsınız. Yalnızca taklit edersiniz,ederiz,ederim. Daha fazlası yok. O yüzden ricam en azından "insan" olabilmek adına bu vahşi davranıştan zevk alınmaması. Ve tabiki bu canlıların yem yapılmaması. Uzun konuşup sizi sıktı isem affola.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

theycallmealphaÇevrim Dışı

Kayıt: 11/05/2014
İl: Ankara
Mesaj: 142
theycallmealphaÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 05 Ocak 2015 13:25
Zaten piranhadan azıcık anlayan o balığa Japon vermez. Çünkü Japon balıklarını piranhaların yemesi bizim çölde kutup ayısıyla karşılaşmamızla aynı şey. Piranhaların sindirim sistemleri yaşadıkları bölgedeki yiyeceklere göre tasarlanmıştır. Yani piranhaya Japon vermek japondan çok piranhaya eziyet. O belgeseldeki üretici Utku Dalkılıç Abi'm her zaman der canlı yem kesinlikle zorunlu değildir, bunu başka besinlerden aynı değerd protein alınabilir.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

AliEmreÇevrim Dışı

Kayıt: 20/02/2013
İl: Aydin
Mesaj: 1420
AliEmreÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 07 Ocak 2015 10:18
Canlı yemler faydalı denilmiş. Bu su piresi,kurtlar ve artemia içinde geçerli. Bu canlıların hiç biri aynı ortamda yaşamıyor. Hiç te mecbur değiliz vermeye. Tropheus besliyorum damızlık altından aldım ve hiç canlı yem vermedim damızlık oldular. 4 tane yavrum var hiç canlı yem vermedim sağlıklı şekilde büyüyorlar. Canlılarımız için canlı yem şart değildir savunulamaz!


[QUOTE=BETTAMAN] Canlı yem mevzusuna girersek çıkamayız. Etçil türler için yavruluktan erginliğe geçişte canlı yemin önemi saymakla bitmiyor. ''Cansız'' yemler asla aynı faydayı vermiyor. Canlı yem, balıkta olur, artemia da olur, türlü kurtlar ve larvalarda olur. Artemiayı veya kurtları, balıktan ayıramazsınız. Bu bir çeşit ırkçılık olur. Balık canlı ise diğerleri de canlı. E vermeyince de olmuyor. Balık yetiştirenler canlı yemin önemini faydasını zaten biliyor.

Veya çok daha yaygın bir başka örnek verilebilir. Salyangozda bir canlı, şirinde bir canlı. Akvaryumunuzu adi salyangoz bastığında hiç mi katil salyangoz veya makrakanta alıp tanka atmadınız. İlaç kullanıp zehirlemekten, alıp çöpe atmaktan daha doğal bir yöntem canlı yem yapmak. Mesela ben salyangozları zaman zaman kırıp bettalarıma yem yapıyorum, çünkü olması gereken bu. En doğal yöntem bu. Burada olmaması gereken bu olayı kayda alıp, zevkle(!) bunu izlemek, izlettirmek. Şahsen ben balıklarıma artemia, kurtçuklar veya salyangoz yedirirken izlemiyorum, atıp çekiliyorum kenara. Dediğim gibi canlı yem mevzusuna girersek eğer kolay kolay çıkamayız. Sonuçta besin piramidinde bütün canlılar başka bir canlının gıdası. İster yaratılış deyin, ister doğa kanunu deyin, bu böyle!
[/QUOTE] Ben size katılmıyorum. Etçil olarak piranayı ele alırsak doğal ortamında ne kurt var ne de su piresi başka balıklar var elbette ama onların bile kaçma imkanı var. Hiç te zorunlu değil yani küçüklükten aldığın piranayı çok rahat dana yüreğine alıştırabiliyorsun. Salyangoz farklı katil salyangoz atsak da şahsen her kes de öyle mi bilmiyorum ama bende uzun bi aradan sonra tekrar yaşayan adi salyangozlar oluyor demekki kaçma ihtimali oluyor. Aslında ihtiyacımız olmadığı halde balık tutmak bile caiz değil. Büyük baş küçük baş çok farklı hiç bir insan et yemeden sağlıklı olamaz ihtiyaçtan dolayı kesiliyor. Kesinlikle size katılmıyorum.

Sanırım su piresi, kurtlar, artemia konusunda kararımı değiştirdim. Bu canlılar yem için üretildiği için bir sıkıntı olmadığını düşünüyorum. Bizim yemek için tavuk yetiştirmemiz gibi.

AliEmre2015-01-07 15:31:10

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

koyumavifonÇevrim Dışı

Kayıt: 31/12/2014
İl: Istanbul
Mesaj: 106
koyumavifonÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 07 Ocak 2015 20:36
Doğada canlılar birbirini yiyor doğanın kanunu bu elden bir şey gelmiyor su piresi bile vermekten yana değilim hiç bir canlı canlıya yem olmamalı kurban bayramı vs.hariç

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

HeisenbergÇevrim Dışı

Kayıt: 15/09/2011
İl: Ankara
Mesaj: 2494
HeisenbergÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 07 Ocak 2015 22:09
2 yıl önce bende bir hayvanın diğer hayvana verilmemesi tarafındaydım ama daha sonra su piresi ve artemşa gibi canlıların yaşamını araştırdım. Artemiaların 1 ay ve su pirelerelerinin 20-23 gün ömürleri olduğunu gördüm. Bu canlıların hareketlerine bakıncada su pireleri yukarı aşağı zoplıyor, gibi hareketler yapıyor , artemialar ise rastgele yüzüyorlardı. Daha sonra bu canlıların yem olmak için yaratıldığını düşündüm ve mantıklıda geldi. Evet doğada güçlü olan yaşıyor ama normal şartlarda balık olan göle su piresi atarsanız. Çoğalamaz ve ya artemia atarsanız çoğalamaz. Çünkü bu canlıların kaçma gibi bir iç güdüsüde yok. Bu yüzden güçlü olanın yaşaması olayıda ortadan kalkıyor. Evde özellikle denedim. Bir çubukla su piresini kovalar gibi hareketler yaptım. Hayvanda tık yok. Yine zıplama hareketlerine devam ediyor ve kaçmıyordu. Çubuğu dokundurdum. Dokunmanın verdiği kuvvetle azcık yana gitti. Buradanda kaçma iç güdüsünün yok olduğunu anladım. Artemiada böyle denemeler yapmadım ama büyük ihtimal kaçacaktır. Sonuçta bir karides türü ve su pirelerini beslemek yerine fazla olanlarını balıklara atmaya karar verdim , bence gayette mantıklıydı. Su pireleri partenogenezle ürediği içinde dişiler dışında üreme özelliklerinin olmadığınıda gözlemledim. Yani canlının canlı olmak için yaptığı tek şey hareket etmek ve yemek yemek olduğunu gözlemledim. Tabi bu erkek bireyde geçerli. Canlının beslendiklerine ve beslediklerine baktığımdada açıkça ortadaydı. Yiyebildiği tek şey mikroskobik algler ve maya hücreleri olduğunu gördüm. Beslediği canlılara bakrsak. Neredeyse her türlü canlının Su piresinin avcısı olduğunu gördüm. Zaten bu özelliklere sahip canlıların hepsininde yem olmak için yaratıldığı kanısına vardım. Bence su piresi, artemia, mikro kurt dışında canlı yem olabileceğini düşünmüyorum. Kurtlara gelirsek bu canlılarda yem edilebilir ama solucanların yem edilmemesi gerektiği kanısına vardım. Çünkü toprağı havalandırıp , bakımını farkında olmasalarda yapan canlı türüdür. Bu canlıların balıklara verilmesi toprakların kalitesinin düşeceği manasına geliyor. Buda doğa için çok büyük bir sorun olacaktır.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

oblomovÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 22/10/2010
İl: Ankara
Mesaj: 973
oblomovÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 07 Ocak 2015 23:01
Avci baliklara canli yem olarak japon baligi verilmelidir diyenler +1, verilmemelidir diyenler tesekkur koysun. Bakalim camiamiz bu konuda ne dusunuyor!

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir