Jeffrey Young- super sunmerahları

Bu başarıyı alırkende özellikle ortaya çıkan iki varyasyon supersun merah ve red valentine varyasyonlarıdır.

 

Ben Singapur diskus klubün üyelerinden biriyim. Bu balıkları da bu klupteki sevgili bir arkadaşımın yardımları ile temin ettim ve 3 gün önce getirttim. Henüz adaptasyon sürecindeler. Işık ve ani hareket ciddi boy bu balıkları tedirgin ediyor. Bu nedenle ancak birkaç kare çekebildim. İlerleyen günlerde tam renkleri oturup bana ve akvaryumlarına alıştıklarında çok daha güzel fotoğrafları bu başlığa ekleyeceğim.

 

Gene ilerleyen haftalarda Jeffrey'nin diğer dereceli balığı red valentine varyasyonunun güzel temsilcileri ulaşacak ve onlarında fotoğraflarını sizlerle paylaşacağım.

Saygılarla

Teşekkürler arkadaşlar.

Zamanında düzgün diskusu okadar çok aradım aradıkki.
Aldığım diskusların %80ni birkaç hafta içinde kaybederdim. Kalanda genelde bir işe yaramazdı.
Bizden önce de mutlaka bu ülkeye güzel diskus geldi. Ama nasıl geldi özel siparişle geldi. Kime geldi rahmetli İsmail Cem Beye geldi. Ya da özel olarak sayın Ömer Bey kendi gidip aldı getirdi vs.

Bora ile Alihanın dükkandaki konuşmalarda hep nasıl nerden araştırıp kafa yorarken birgün Hakan diye bir beyefendi geldi ve çekoslavakyadan gelen tropheuslardan bahseder olduk. Balıklar torbadan çıktı ve akvaryuma alınınca ağızlarındaki yavruları bıraktılar. İnanılmaz güzel balıklardı. Bu balıkları getiren ekibe Bora ulaştı ve diskus getirip getirmeyeceklerini sordu. Onlar da diskustan anlamadıklarını daha doğrusu kime yönlenebileceklerini bilmediklerini ifade ettiler. Bora bu ekibe Wayne'nin adres ve telefonlarını verdi. Beklemeye başladık. Birgün saat 0900 cıvarı hasta bakarken telefon geldi. Arayan Bora idi. Verdiği haberle inanın dünyalar benim oldu. Wayne ne ulaşılmıştı. Hatta o anda Wayne ile sonradan APC yi kuracak olan İhsan görüşüyorlardı ve bize hangi balıkların istenmesi gerekliliği soruluyordu. Bora kararını vermişti. Daha sonra neredeyse tüm ülkenin maze ihtiyacını karşılıyacak anaçlar sipariş edildi. 10 tane maze istemişti. Ben ise İhsana violet reflection istediğimi söyledim ancak tam olarak Wayne anlamamış olacakki telefonu İhsan Wayne veri ve ben bir anda Mr. Wayne ile konuşmaya başladım. Sonuçta bende maze ve spotted eruption istedim.
Balıklar sanırım 30 Martta İstanbula ulaştı. Ben uygun olmadığım için soğuk bir hafta sonu Bora ve Kadir Bey atlayıp İstanbula gittiler. Bense Ankara da dokuz doğurdum. Bir telefon geldi arayan Bora idi ve sesi hiç iyi gelmiyordu. Gelen balıklar kapış kapış gitmiş ve bizim mazelerin yarısı satılmıştı. Biraz üzüldüm ve birazda kızdım. Wayne ni bulan yönlendiren hatta türlere karar veren bizdik ama bize gelen balıklar başkasına satılmıştı. Bora ben hakkımdan vazgeçiyorum 10 tane kalan maze i sana alıp geliyorum dedi. Ben de olur mu öyle şey dedim onlar senin .Bana LSS den al gel dedim. Zorlu bir geri dönüşle gece yarısından sonra Ankaraya ulaştı ekip ve ben sanırım 0100 cıvarı buzla kaplı bir gecede Boranın evinden balıkları aldım. 0330 da balıklar adapte olup akavaryumda yüzüyordu ve dayanamayarak verdiğim yemi de kapışmışlardı. Bu balıklara 2 yıl baktık. Boranın balıkları sonradan belrttiğim üzere halen Türkiyenin maze ihtiyacını sağlayan anaçlar oldular. Sanırım 3 çift çıktı 10 balık içinden. Bendekiler ise sormayın. Anaçları üretim öncesi sterilize etme sevdasına en küçüğü 16-17 cmlik tüm anaç adaylarını kaybettim. Hayatımda çok az şeye ağlamışımdır yada beni ağlarken gören olmamıştır. Ama o gün beni eşim ilk kez ağlarken gördü. Hala o güzelim balıkları tankın altından yakalayıp torbalamam aklıma geldikçe gözlerim yaşarır. Uzun süre o tanka dokunamadım. Sonra diskustan moba ve tropheusa geçtim ama olmadı. Önce tanganikaları sonra tüm evdeki tankları sattım. Diskussuz olamadım ve yeniden yeni tanklar sipariş verdim. Atladım Almanyaya gittim. 2005 INTERZOO da bakındım. 2006 Duisburga gittim.Dönüşümde ilk vahşileri getirdim. Heckel, nhamunda ve tefe green (F1). Bunları bende yer olmaması üzere Boranın hazırladığı tanka yerleştirdik. Bora ilk gece amonyak yüzünden uyuyamadı ve balıkların başında bekledi. Gelen balıklar çok güzellerdi. Özellikle blue nhamundalar inanılmazdı. Ankara da bilen bilir Nejat bey bu işe uzun yıllar emek vermiş bir otördür. Öyle kolay kolay da balık beyenmez. Bu balıkları görünce inanılmaz beyendi.
Takiben Bora ile 2007 Aquaramaya yani Singapura gittik. İnaılmaz üretimhaneler gördük. Dönüşte benim 2006 Duisburgda tanıştığım Roy Khoo ya uğradık. Alllahtan Royu Singapura indiğimiz an aramışız. Çok sıcak kanlı bir insandı Roy ve bizi bir adrese davet etti. Ben önce anlamadım gideceğimiz yeri. Oraya ulaştığımızda bir bar-restorantta girdik üst kata çıktık ve bir ekibin toplandığını ve yemek yediğini gördük. O yemekte daha önce telefonda görüştüğüm Wayne, Andrew Soh, birçok tanınmış üretici, diskus kitap yazarının yanında Almanyada gene Duisburg sırasında tanıştığım Cengiz ve Roy vardı. Meğerse o yemek Royun diskusda yellow katagorisindeki şampiyonluğunu kutlamak içinmiş. Sonradan öğrendikki Roy bu katagoride 1 ve 2nci dereceleri almış. Uzunca sohbet sonrası ertesi sabah 1000 için üretimhanede görüşmek üzere randevulaştık.
Ertesi gün üretimhaneye gittiğimizde hemen gözümüze çarpan iki akvaryum oldu. Bunlarda şampiyonun yavruları vardı. İnanılmaz balıklardı. Sanki hepsi aynı tornadan çıkmıştı birbirlerinden farkları yoktu. O gün 12 balık için sipariş verdik. Aslında daha fazla balık lacaktık ama diğer varyasyonlardan da alma niyetinde idik. Ogün ayrılmadan önce Malezyalı bir diskus üreticisi geldi ve onunlada Roy bizi tanıştırdı. Onun arkasından Hindistanlı bir üretici daha geldi. Sonradan anladıkki gelen üreticiler kendi üretimhaneleri için yeni kan anaç adayları için gelmişler ve Malezyalı üretici bizin ayırttırdığımız balıkların olduğu 2 tankı komple kapattırmış. Tabi bizim 12 balık harici. Ama eğer birkaç saat geç kalsak yada Singapura gider gitmez Royu aramasak sanırım o balıkları alamayacaktık. Sonradan meşhur Royun super melonlarının sayısını arttırmak istesekte başaramadık ve 12 balıkla yetindik. Bu 12 balıktan 4 çift çıktı.Düşünün bu balıklara 1.5 yıl baktık. Daha birkaç ya önce üretim gerçekleşti. Üreyen çiftlerden birinin videolarını Bora foruma ekledi.
Bir çift bende ve bendekilerde larvaya bakma aşamasındalar.
Önce Wayne balıklarına 1.5 yıl baktık. Sonra bu balıklara aynı süredir bakıyoruz.
2008 de Bora ile hadi atlayıp Singapura gidelim dedik. Nisan 2008 de gittik. Bu seyahatten önce Singapur diskus klup üyeliğine başvurmuştuk ve kabul oldu. Biz artuk bu seyahatte bu klubün üyesi olarak üretimhaneleri çok özel odalara kadar girdik. Kimsenin alamayacağı balıkları alma şansımız oldu. Bu gezi öncesi gene uzun süredir takip ettiğimiz üretici Ivan Seah tı. Aslen Singapur havayollarında çalışan Ivan özellikle kırmızı türlerde ön plana çıkıyordu ve red passion ile ödüller almakta idi. Bir önceki sene gene ödül alan Ivanın üretimhanesine gidememiştik. Son anda üretimhane ziyaretinde Ivanın yeri listeden çıkartılmıştı. 2008 de gittik ve gezdik. Bir tankı alacağımızı söyledik kabul etti. Yanımızdaki diğer Singapurlular gözlerine inanmadı. Bırakın bir tankı birkaç balığı bile satmadığını özellikle yakın çevrenin Ivandan balık almasının imkansız olduğunu söylediler. Ivan asıl mesleği farklı olan ve hobi için bu işi yapan bir üretici ve balıklarını uzun yıllardır seçerek üretmiş ve sonunda red passionu elde etmişti. Yakın çevresine de bu balıkları asla vermeme gibi bir prensibi vardı. 20 adet kendine anaç olarak tuttuğu red passiona sulandık ama servet verseniz 1 tanesini vermem dedi. Bizde 2 inchlik balıklardan aldık. 2008 Mayıstan beri bunlara baktık. Bizde yer olmadığı için bir arkadaşımızın 1 tonluk tankında bakıldılar ve boylandılar. Artık onlarda ergenliğe adım atmak üzereler ve inanılmazlar. Yakında Bora red passionların fotoğraf ve videolarını ekleyecek.
Arkadaşlar benim evimde 3 tank var. Bunlar 300-300-400 litre. Borada ise 300 ve 400 litrelik iki tank var. Tüm bu özel balıklar ile bu kadar tank ile uğraşıyoruz.
Seçtiğimiz yeni varyasyonları getirip ortalama 1-1.5 yıl anaç hale getiriyoruz. Bu iş aslında çok zor. Sanılmasınki Singapurda balık ucuz. Kaliteli dereceli balık inanın çok pahalı hatta parasını verseniz dahi bulamıyabiliyorsunuz. Amerika ve Avrupa zaten bu balığı sırada bekleyerek alıyor. Bizler Bora ile beraber Singapur klup üyesi olarak ve oradaki dostlularımız sayesinde bu aşamayı halledebildik.
Benim kişisel gayem olmayanı, arzulananı, dereceli balığa öncelikle sahip olmak ve ülkeye getirmek. Bunların anaç hale gelmesini sağlamak ve doğru ellere giderek bizim yada diğer arkadaşların üretilmesi ve bu ülkede kaliteli diskus gen havuzuna katkı sağlanması. Benim misyonlarımda hedeflerden bazıları bunlar. Başka hedeflerim de var. Bunları da yeri gelince açıklıyacağım.
Jeffrey nin balıklarına gelince gerçekten çok güzel balıklar. Red valentine de ulaşınca sanırım ülkede solid kırmızı ve yellow katagorilerinde önemli gen havuzunu son derece üst düzey üreticilerden sağlamış olacağız.
Biraz uzun oldu ama içimde birikenleri bir daha yazmış oldum.

Saygılar.

Saygılar.

Çok teşekkür ederim.

 

Sadece yarışma birincileri yada dereceli balıkları değil gerçekten kaliteli diskusu da kovalamak lazım.
Singapurda bir eve gittik. Sanırım 60larında bir adam ve 80 lerinde babası 2 oda bakla sofa evde yaşıyorlardı. Ev gerçekten küçüktü ve evin olduğu yapı inanılmazdı. Bu bloklarda sanırım 1000 daire vardı. Bu evde inanılmaz güzel formda melonlar gördük. Örneğin bu adamın derecesi vs yok ama gerçekten güzel üretimleri vardı.
Daha çok yarışma olacak bende elimden geldiğince daha çok dereceli yada dereceli olmasada çok kaliteli yarışmaya girse derece alabilecek balık peşinde koşacağım. Ne zamanki ülkemden bu yarışmalarda derece alan üreticiler çıkacak ve bunların sayısı artacak, yada bu yarışmalara gitmeyen gidemeyen ama çok güzel diskuslar üreten üreticiler çıkacak o zaman artık yurtdışından balık peşinde koşmayacağım.

O zaman artık farklı bir amaç için farklı bir misyon için uğraşacağım.

Saygılar.

Bu gezi öncesi gene uzun süredir takip ettiğimiz üretici Ivan Seah tı. Aslen Singapur havayollarında çalışan Ivan özellikle kırmızı türlerde ön plana çıkıyordu ve red passion ile ödüller almakta idi. Bir önceki sene gene ödül alan Ivanın üretimhanesine gidememiştik. Son anda üretimhane ziyaretinde Ivanın yeri listeden çıkartılmıştı. 2008 de gittik ve gezdik. Bir tankı alacağımızı söyledik kabul etti. Yanımızdaki diğer Singapurlular gözlerine inanmadı. Bırakın bir tankı birkaç balığı bile satmadığını özellikle yakın çevrenin Ivandan balık almasının imkansız olduğunu söylediler. Ivan asıl mesleği farklı olan ve hobi için bu işi yapan bir üretici ve balıklarını uzun yıllardır seçerek üretmiş ve sonunda red passionu elde etmişti. Yakın çevresine de bu balıkları asla vermeme gibi bir prensibi vardı. 20 adet kendine anaç olarak tuttuğu red passiona sulandık ama servet verseniz 1 tanesini vermem dedi. Bizde 2 inchlik balıklardan aldık. 2008 Mayıstan beri bunlara baktık. Bizde yer olmadığı için bir arkadaşımızın 1 tonluk tankında bakıldılar ve boylandılar. Artık onlarda ergenliğe adım atmak üzereler ve inanılmazlar. Yakında Bora red passionların fotoğraf ve videolarını ekleyecek.

Bugün itibari ile 1 haftadır bendeler.

Halen karantinadalar ve 10 gün daha karantinada kalacaklar.

Günde 2 kez granül yem (tetrabits ve nls discus)

2 kez dana yüreği

1 kez donmuş artemia ve donmuş kan kurdu ile besleniyorlar.

Gün aşırı beyazkurt ile de ziyafet çekiyorlar.

 

 

 

 

 

 

Maşallah,renklerini göstermeye başlamışlar.

 

Saygılar,

 

Beslenmeleri günde iki kez kendi hazırladığım dana yüreği karşımı, 2 kez bits ve NLS discus formula, 1 kez beyaz kurt ve 1 kez artemia veya kan kurdu (donmuş) dönüşümlü olarak yapılmakta.