Su piresi ve dondurulmuşkarides hakkında


cokmutluÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 22/04/2011
İl: Kahramanmaras
Mesaj: 1658
cokmutluÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 26 Eylül 2012 14:44
Ulvi hocam, bu anlattıklarınız harika bilgiler. Teşekkür ederim. Fakat kafama takılan bişeyi danışmak istiyorum size. Acaba bu fitoplankton denen şeyle yeşil su dediğimiz şey aynı mı? Bendeki suyun da kendisi açık yeşil ve berrak bir renkte, ama dediğiniz gibi kenardaki ve dipteki yosunlaşmalardan dolayı iyice yeşil gibi görünüyor. Şimdi bu bendeki fitoplankton mudur? Fitoplantkon değilse de farkı nedir? Yeşil su mu yoksa fitoplanton mu daha besleyicidir pireler için? Çok mu soru sordum bilmiyorum ama aklıma takılıyorlar. pire kültürü eklemeden önce bunları netleştirebilmek istiyorum...

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

BURHANERCANÇevrim Dışı

[C]2,1,104587[/C] [B]7564,3[/B]
Kayıt: 05/01/2011
İl: Istanbul
Mesaj: 1745
BURHANERCANÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 26 Eylül 2012 15:50
Merhaba bacım ben o kadar detaylı bilgiler sunamayacağım ancak sadece tecrübelerimi aktarabilirim. 

1-Balkonumda  boşta atıl durumda olan 25 litrelik akvaryuma 1 gün öncesinde su doldurdum.
2-500 ml pet şişe içerisinde su pirelerini temin ettim.
3-Su pirelerini aktardıktan sonra ana tankım da bulunan sudan bir bölüm 25 litrelik tanka ilave yaptım.
4-Herhangi bir ısıtıcı hava taşı vb. hiç birşey bağlamadım. 
5-Yemleme olarak da mayalar dan bahsediliyor gübrelerden bahsediliyor hiç birini evime sokmadım sokmayı da düşünmem 100 saf spirulina toz yada tableti 500 ml pet şişede çalkalayarak eritiyorum ve ne zaman yeşil suları berraklaşır sa o zaman sularına ekleme yapıyorum.

Önemli olan 10 günde bir az bir su değişimi ve çok sıcak bir yerde bırakmamak bunun dışında valla uyguladığım hiç bir şey yok ve sürekli ürüyor toplama işini de yavruları ellemeyip akvaryumun tepe kısmından bir köşesine ışık tutuyorum ışığa gelen canlıları geniş gözenekli file ile yakalayabiliyorum yada başka bir pet şişe ile içine doldurabiliyorum  ( Malum katongaların yanında fedailik yapan onlarca sarı prenses yavrusu olunca onları bu nimetten mahrum bırakmak istemiyorum ) zaten 15 gün sonrasında genelikle ölüyor su pirelerinin anaçları.

Karides konusunda gelirsek valla elle tutabilirmisiniz bilmem ama evet kaygandır özellikle balık avlamaya gittiğim zamanlar çok ayıkladığım olmuştur şahsen kendilerini. 
Ancak elinize hastanelerde kullanılan eldivenlerden geçirirseniz her türlü sıkıntının önüne geçmiş olursunuz.


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

cokmutluÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 22/04/2011
İl: Kahramanmaras
Mesaj: 1658
cokmutluÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 26 Eylül 2012 16:31
[QUOTE=BURHANERCAN]Merhaba bacım ben o kadar detaylı bilgiler sunamayacağım ancak sadece tecrübelerimi aktarabilirim. 

1-Balkonumda  boşta atıl durumda olan 25 litrelik akvaryuma 1 gün öncesinde su doldurdum.
2-500 ml pet şişe içerisinde su pirelerini temin ettim.
3-Su pirelerini aktardıktan sonra ana tankım da bulunan sudan bir bölüm 25 litrelik tanka ilave yaptım.
4-Herhangi bir ısıtıcı hava taşı vb. hiç birşey bağlamadım. 
5-Yemleme olarak da mayalar dan bahsediliyor gübrelerden bahsediliyor hiç birini evime sokmadım sokmayı da düşünmem 100 saf spirulina toz yada tableti 500 ml pet şişede çalkalayarak eritiyorum ve ne zaman yeşil suları berraklaşır sa o zaman sularına ekleme yapıyorum.

Önemli olan 10 günde bir az bir su değişimi ve çok sıcak bir yerde bırakmamak bunun dışında valla uyguladığım hiç bir şey yok ve sürekli ürüyor toplama işini de yavruları ellemeyip akvaryumun tepe kısmından bir köşesine ışık tutuyorum ışığa gelen canlıları geniş gözenekli file ile yakalayabiliyorum yada başka bir pet şişe ile içine doldurabiliyorum  ( Malum katongaların yanında fedailik yapan onlarca sarı prenses yavrusu olunca onları bu nimetten mahrum bırakmak istemiyorum ) zaten 15 gün sonrasında genelikle ölüyor su pirelerinin anaçları.

Karides konusunda gelirsek valla elle tutabilirmisiniz bilmem ama evet kaygandır özellikle balık avlamaya gittiğim zamanlar çok ayıkladığım olmuştur şahsen kendilerini. 
Ancak elinize hastanelerde kullanılan eldivenlerden geçirirseniz her türlü sıkıntının önüne geçmiş olursunuz.

[/QUOTE]

Burhan hocam teşekkürler.. Deneyimlerinizi paylaştığınız için de ayrıca teşekkür ederim. Bı sıcaklık konusunu merak ediyorum, çok yüksek olmayacak ama ne kadar düşük olabilir? Kışın balkonda mı dursayoksa evde mi? Eve aldım geçen hafta yeşil suyumu ama içerde güneş göremiyor. Balkona koysam mı diye düşünüyorum...

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

BURHANERCANÇevrim Dışı

[C]2,1,104587[/C] [B]7564,3[/B]
Kayıt: 05/01/2011
İl: Istanbul
Mesaj: 1745
BURHANERCANÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 26 Eylül 2012 16:41
Söyle söyleyebilirim 22-24 derece sıcaklıklar bence iyi ama daha üstü sıcaklar ömrünü kısalttığını biliyorum çok önceleri de beslediğim için buna dayanarak söyleyebiliyorum balkonda benim durmasına rağmen sabahtan akşama kadar güneş görüyor ancak etrafının bir bölümünü balkondaki ıvır zıvır eşyalar dolduruyor biraz o beni kurtarıyor şimdilik bu havalarda sorun yok ancak kışın evet balkon çok soğuksa sorun olabiliyor ve bu yüzden evin bir köşesinde beslemek isterseniz sorun ortadan kalkacaktır ortalıkta olmasın derseniz benim gibi dolaplı bir akvaryumunuzun alt kısmında üretime devam edebilirsiniz tankın yada sumpın verdiği sıcaklık yeterli olacaktır. Birde unutmadan belirteyim ben yemlemeyi sadece %100 saf spriluna tablet ile yaptığım için şöyle bir şeyle karşılaştım aman siz o duruma düşmeyin yemleme yapacağım günün bir gün öncesinden 2 adet tableti 500 ml pet şişeye koydum ve ertesi güne kadar erimesi için bıraktım çünkü gerçekten çok sert tabletler ve erimesi zor oluyor neyse ertesi gün allahım kapağını bir açtım ki o kadar iğrenç bir koku ki dayanılması çok zordu hemen çöpe döktüm suyu o günden sonra 500 ml şişede yemi eritene kadar çalkalıyorum öle taze taze veriyorum ve su piresi olan tankta hiç bir koku olmuyor.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

cokmutluÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 22/04/2011
İl: Kahramanmaras
Mesaj: 1658
cokmutluÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 26 Eylül 2012 16:51
Burhan hocam şişede erimesini bekleyene kadar veya da maraka çalar gibi salla salla dur pozisyonundan daha pratiği de olabilir aslında; havanda dövmek...  Sizce de işe yaramaz mı? 

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

BURHANERCANÇevrim Dışı

[C]2,1,104587[/C] [B]7564,3[/B]
Kayıt: 05/01/2011
İl: Istanbul
Mesaj: 1745
BURHANERCANÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 26 Eylül 2012 16:59
Elbette işe yarar ancak havanda spirulinanın bırakmış olduğu izler sonrasında havanın tokmağını kafamda hissetmek istediğimden dolayı kendimi çalkalamayı daha hayırlı buluyorum.

(Kadınlar bir çiçektir)

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

cokmutluÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 22/04/2011
İl: Kahramanmaras
Mesaj: 1658
cokmutluÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 26 Eylül 2012 18:09
Hocam allah iyiliğinizi versin emi....  TAhta havanda döverseniz kalır ama tunç havandakalmaz.. Eşiniz de sizi anlayışla karşılayacaktır eminim.. 

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Ulvi ÖzuğurÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 10/08/2012
İl: Istanbul
Mesaj: 1041
Ulvi ÖzuğurÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 26 Eylül 2012 21:49
Vallahi benim kabahatim yok Burhan arkadaşım, hatta ilk mesajımda fazla teknik detaya girmeden sadece yapılması gerekenleri, başarılı sonuç aldığım yöntemi yazacağım diye not düşmüştüm. Konu buralara geldi, belki sıkıcı oldu, bilmiyorum.
Ben yazınca tatmin edici olmuyor galiba bu sefer kitaptan konuşacağım :)

Fitoplankton Nedir?
Su ortamındaki besin zincirinin temelini, fotosentez yapabilen tek hücreli canlılar yani fitoplanktonik organizmalar oluşturmaktadır. Bu nedenle de yetiştiricilik çalışmalarında önemli bir yer tutmaktadır. Yetiştiriciliği amaçlanan su canlılarının bir çoğunun yavru (larval) dönemindeki besin zincirin ilk halkasını fitoplankton oluşturur. İkinci halkayı ise hayvansal plankton (zooplankton) oluşturur. Bir yetiştiricilik çalışmasında, üretimi amaçlanan canlının beslenmesinde ilk adımı oluşturan fitoplankton, eklembacaklı ve yumuşakçaların yetiştiriciliğinde doğrudan, çeşitli balık türlerinin larvalarının beslenmesinde kullanılan küçük yapılı hayvansal canlıların (Rotifer, Artemia, su piresi gibi) beslenmesi yoluyla da dolaylı olarak kullanılmaktadır. Bu nedenlerledir ki su ürünleri üretiminin ilk aşaması olan larva beslenmesinde fitoplanktonun önemi hem çok fazla hem de vazgeçilmezdir. 

YANİ

Gözümüzle göremeyeceğimiz kadar küçük bu canlılar, tıpkı karadaki bitkiler gibi fotosentez yaparak güneş enerjisini kimyasal enerjiye dönüştürürler ve dünyadaki hayatın devamlılığını sağlayan besin zincirinin ilk basamağını oluştururlar. Yani sudaki milyonlarca tür canlının ana besin kaynağıdır.

Şimdi geliyor dikkatle okuyun !!!

Bu canlılar da bazen ölümcül olabilmektedirler; özellikle evsel ve sanayi atıklarının çok olduğu bölgelerdeki kontrolsüz kirlenmenin etkisiyle ve uygun ortam şartlarında (ışık, sıcaklık ve gerekli nutrientlerin bulunduğu ortamlar) aşırı üreme yaparlar ve sudaki oksijeni tüketirler. Bunun sonucunda o bölgedeki tüm canlılar yok olur. Bu olaya tatli sularda bloom, denizlerde ise redtide denir.

Atın yalağından, pis derelerin kıyılarından vb koyu yeşil su diye alınan bu sular genelde çürükçül ortamdırlar ve kokuları olabilir. Pireler yaşayıp beslense de koku, kültür çökmesi gibi durumlar yaşanabilir.

Fitoplanktonlar günümüzde gıda sektöründe, kozmetik sanayinde, balık yetiştiriciliğinde ve ilaç sektörüne kadar pek çok alanda kullanılırlar.

Spirulina fitoplanktonun alasıdır zaten. 

Örnek bir çalışmadan alıntı

Ochrophyta bölümünden  Cyclotella meneghiniana, 
Ulnaria capitata ve Ulnaria danica; Chlorophyta bölümünden 
Carteria caudata, Chlamydomonas globosa ve Scenedesmus 
ecornis ilkbahar başlangıcında dominant türler olmuşlardır. 
Mayıs ayında  Spirulina major toplam fitoplankton 
yoğunluğunun % 89’unu oluşturarak, bütün istasyonlarda 
ilkbahar çoğalmasını yapmıştır.  
Bu ayda toplam organizma sayısı ml’de I. istasyonda 
1960 fert, II. istasyonda 8630 fert ve III. istasyonda III. 
istasyonda 5390 fert olarak kaydedilmiştir. Yaz başlangıcında 
fitoplankton yoğunluğunda hızlı bir azalma gözlenmiştir. Bu 
dönemde Spirulina major, Chroococcus dispersus, Microcystis 
auroginosa  (Cyanobacteria) ve  Scenedesmus ecornis 
dominant türler olmuşlardır.
http://jfas.ege.edu.tr/pdf/2011-1/28_1_2.pdf

Nedir?
Spirulina, sıklıkla "mavi-yeşl alg" olarak da anılan, filamentöz siyanobakteri (Cyanobacteria) cinsidir.
http://tr.wikipedia.org/wiki/Spirulina

Siyanobakteriler?
Siyanobakteriler (Cyanobacteria veya Cyanophyta) aynı zamanda mavi-yeşil algler, mavi-yeşil bakteriler olarak da bilinen enerjilerini fotosentez yolu ile elde eden bir bakteri dalıdır. İsmi bakterinin renginden gelir. (Yunanca: κυανός (kyanós); mavi demektir.) Denizdeki nitrojen çevriminin önemli bir bileşeni ve okyanusun pek çok yerinde özbeslenendir (ing: autotroph / Türkçe’de ototrof) ve ayrıca karada da bulunmaktadır.

2.8 milyar yıl öncesine ait fosilleşmiş oksijen üreten siyanobakterilerin stromatolitleri bulunmuştur.
http://tr.wikipedia.org/wiki/Siyanobakteri

Birde neden tablet ? Toz spirulina her yerde satılıyor. Karıştırmakla, çalkalamakla vs uğraşmazsınız. İlk mesajımda ki resimde görünen hap eczaneden alınma (acemilik döneminden) tabletin için toz dolu, son zamanlarda kilo ile alıyorduk biz, bir araştırmak lazım. Spirulinanında kalitesi var yalnız, işlenmiş ucuz spirulinaları sera/tetra amcamgiller yemlerinde kullanıp bizlere iteliyorlar.
Kolay gelsin.
Ulvi Özuğur2012-09-27 05:13:17

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

cokmutluÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 22/04/2011
İl: Kahramanmaras
Mesaj: 1658
cokmutluÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 26 Eylül 2012 23:48
Ben yazınca tatmin edici olmuyor galiba bu sefer kitaptan konuşacağım :)

Aman hocam, o nasıl laf öyle..

Hocam anlayabilmek için çabalıyorum fakat kapasitemin o kadar üstünde yazılar/makaleler paylaşıyorsunuz ki, gerçekten dimağım kitleniyor. Yeşil suyla fitoplankton ya aynı yada birbirine çok yakın değerler diye anladım yazınızı, buna yorumladım yani. Gerçekten ben evet veya hayır diye bir cevap bekliyordum. Bilmeden sizi kırmışım galiba ki yukardaki cümleyle giriş yapıp devamında oldukça bilimsel bir paylaşım yapmışsınız.... Ah keşke bu kadar bilgiyi anlayabilecek kapasitede olsam..
cokmutlu2012-09-27 00:09:59

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Ulvi ÖzuğurÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 10/08/2012
İl: Istanbul
Mesaj: 1041
Ulvi ÖzuğurÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 27 Eylül 2012 06:18
Yok alınganlıktan ötürü değil, hatta düzenleme girip silmeyi de düşündüm yanlış anlaşılırım diye. (mimikler yok sonuçta yazışma ortamında)

Basitten giderek konu biraz teknikleşti ya ona atıfta bulundum, sizi meraklı ve ilgili görünce takıldım biraz. Daha çok teknik detay arıyormuşsunuz gibi gelmişti, belli ki daha basit cevaplar arıyormuşsunuz.
Yalın anlatım taraftarıyım aslında ama benden öğretmen olmaz sanırım :) Olan halide ilk iki-üç mesajımda var, en yalını o vallahi o kadar oluyor :)
Pireler için zoo fito planktonuna, siyanobakterilere vs takılmayın elinizde mis gibi tarif var Burhan Beyin, diğer arkadaşların ve benim anlatımlarıma uygun kültürlerle başarıya ulaşırsınız, gerisi teferruat...

Son olarak söylemek istediğim, en iyisini bilmiyorum, muhtemelen bir çok şeyi yanlış biliyor uyguluyor olabilirim, bu konuyla bağlantılı alanlarda bilimsel pek çok araştırma, tez konusu yazılmış ve laboratuvar ortamında deneyler yapılmış. 
Sadece okuduklarımdan yaptığım çıkarımları ve uygulamalarımdan edindiğim tecrübelerimi paylaşıyorum. Hatasıyla, sevabıyla bu konuda aktarabileceklerim bu kadar, bedava canlı yemcilere kolay gelsin :)
Ulvi Özuğur2012-09-27 06:20:13

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

cokmutluÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 22/04/2011
İl: Kahramanmaras
Mesaj: 1658
cokmutluÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 27 Eylül 2012 09:28
Sabrınızve özveriniz için teşekkürler.... Anlayışınız için de.....

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

tremusaÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 05/08/2010
İl: Kahramanmaras
Mesaj: 499
tremusaÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 29 Eylül 2012 12:09
Makbule hanım ,bir böceksever olarak şunu hatırlatmalıyım ,su böcekleri 15 -25 derecedeki sulardan çok hoşlanırlar. Bu bağlamda en güzel başlangıç zamanı şu aralardır ve kış boyu devam eder. Şu an tohum karidesi kültürü üzerinde çalışma yapmaktayım. Daha öncede peri karidesi ,artemia,triops ,daphnia üzerinde çeşitli denemelerde bulundum. Hepsinde gördüğüm ortak özellik su sıcaklığı 27-28 ... diye tırmanmaya başladığında kültür zıvanadan çıkıyor ,ani ölümler başlıyor. Burada benimde payım yok değil. Hızlı gelişim için ufaladığım balık yemini maya ile karıştırıp dökmekteyim. Bu kültürü çok hızlı geliştiriyor. Ama sıcak artarken besinde çürüme hızlandığından suyun çabuk bozulmasına neden oluyor. Bu beslenme şeklinde su kokar. Ama en hızlı gelişimi bu şekilde yakalarsınız. Tabi kültür çökme ihtimalide o derece yüksektir. İnsanlar mayayı bu yüzden sevmiyor + hava desteği olmadan maya ölüm sebebidir.

Eğer niyetiniz kendi mikro dünyanızı beslemekse bu iş için kocaman bir akvaryumu feda etmeniz gerekecek. 200 - 300 litreden aşağısı zaten her hasattan sonra kültürün kendini toplaması için 30- 45  gün beklemeniz demek olacağından bu girişiminiz fantezi olarak tozlu raflarda kalacak. Su piresi öyle bir gecede nüfusunu 2 ye katlamaz. Doğan yavrularda 2 haftadan önce adam gibi üretime katılamayacağından adımlarınızı buna göre atmanız iyi olacaktır. Ayrıca mekan ne kadar daralırsa şartlar o derece hızlı değişebileceğinden emekleriniz 1 günde duman olabilir. Kararlıysanız 1 akvaryumun kapılarını o çok sevdiğiniz böceklere açmanız kaçınılmaz :) Öyle balkonlarda ufak bir kovada bakılan kültür sizin yavrularınızın dişinin kovuğuna yetmez :)

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

cokmutluÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 22/04/2011
İl: Kahramanmaras
Mesaj: 1658
cokmutluÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 29 Eylül 2012 14:47
Öyle balkonlarda ufak bir kovada bakılan kültür sizin yavrularınızın dişinin kovuğuna yetmez :)

Adem bey, sanıyorum ki istemesem de sizin bu fikrinize katılmak zorundayım...... Acı(masız) gerçekler deyip kabullenmek mecburiyet gibi görünüyor.....

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

MURAT ARSLANÇevrim Dışı

Kayıt: 11/09/2012
İl: Istanbul
Mesaj: 199
MURAT ARSLANÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 29 Eylül 2012 15:19
Selamlar... 1-2 sorum olacaktı
su piresı  ve  artemıa aynı şeymıdır?
ve bunları sadece yavru balıklaramı verebılrıız  buyuk balıklara veremıyormuyuz ?
son olarakta  balıklara verılıs seklı ne olmalıdır yanı sureklımı vermelıyız yoksa belırlı b oğunlerdemı ?


VE BU KONUYU FAVORİ OLARAK NASIL TAKIP EDECEĞİM :)

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir