tubifex üretimi denemeleri


Mustafa KısacıkÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 29/10/2007
İl: Malatya
Mesaj: 274
Mustafa KısacıkÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 25 Şubat 2010 00:22
[QUOTE=aso2662] [QUOTE=mico] [QUOTE=a.bozkurt]Bilgisi olan olamayan herkes bişeyler yazmıs ben eskişehirde canlı yem işini yapıyorum. İstanbula izmirede yemın cogunu bız yolluyoruz ben burda zararı varmıs yokmus tartısmıcam eger kı üreticilerin hepsı bu yemı kullanıyosa bunda vardır bı keramet balıgı canlı yem kadar kondısyon kazandıran ve aynı zamanda buyten baska yem varsa söleyınde bızde bılelım, saglık zararı falan demısler o yemın nereden cıktıgı kımse bılmez kanalızasyon der gecerler öle sularda yem cıkmaz o asıtler yemı öldurur suyun cok pıs olamamısı gerek kı yemde oksıjen alsın uresın buyusun, ALLAHA şükür hala saglıgımızda bısı yok ölmedıkte her gunde sulara gırıyoruz bende daha görmedım canlı yemden ölen hastalanan adam bazı arkadaşlar ya cok tıtız yada bızım burlarda aprtman çocucu derler o cınsten herseyden ölduklerını yada hastalık kaptıklarını zannederler.saygılarımla sorusu olan olursa özelden cevaplamaya çalısırım...iyi akşamlar.. [/QUOTE]

Ahmet Bey zaten kimse" kesinlikle tubifex kullanmayın" demiyor ama balıklar açısından hemen hemen diğer bütün yemlerden daha besleyici olduğu ancak gelişigüzel kullanıldığında bazı riskler barındırdığı bu nedenle de kullanırken dikkatli olunması ve  iyi temzilenmesi gerektiği anlatılıyor. Yani büyük miktarlarda üretim yapan ve bu işin ticari kısmıyla ilgilenen biri için tubifex oldukça avantajlı ancak evde beslediğimiz 2-3 adet lepistes veya japon için tubifexle uğraşmak pek de gerekli değil açıkçası. Sonuç olarak canlı yemin diğer bütün yemlerden daha besleyici olduğu ve  kondüsyon kazandırma, üretim ve yavru büyütme açısından rakipsiz olduğu bir gerçek, bu konuda haklısınız. Bu olayın balıklar açısından olan kısmı. Bir de işin insanlarla ilgili olan tıbbi kısmı var. "Bilgisi olan olamayan herkes bişeyler yazmış" derken umarım işin bu tarafını kastetmiyorsunuzdur, zira açıklamalarınızdaki "apartman çucuğu" tabirinden balık üretimi konusunda engin tecrübelerinizin yanında ileri dercede tıbbi bilgi birikine sahip olduğunuz anlaşılıyor. Heralde siz şu ana kadar hastalanmamışsanız temiz olmayan sulardan bazı hastalıklar bulaşmasının kesinlikle imkansız olduğunu kanıtlamış oluyorsunuz öyle mi? Tıpkı "ben 40 yıldır sigara içiyorum ama kanser olmadım demek ki sigara kanser yapmaz" diyen biri gibi...
 Kardeş balıklarla ilgili kısmını gayet ıyı acıklamıssın,orda sölucek bsıeyım yok zaten bu konuları tartısmam yanı bergamayı herkes bilir onlarda muhendıs su ürünlerinden adamlar calısıyo oraya bile ayda 600 kg canlı yem kullanılıyo eger kötü bişey olsao adamlar kullanmaz. saglık yönune gelınce ben 24 yasındayım türkiyeye canlı yemın yüzde 70 eskişeirden gider ve ben bu yem işini yapan 3 nesil insan gördüm hiç birinde sağlık sorunları olmamıstır, babam 25 senedır işi budur herkeste tanır bende 9 senedır yapıyorum yani saglık yönunden sorun olan bı adam görmedım çoğu canlı yemcıyıde tanırım ama benım tanımayıp senın tanıdıgın saglık sorunu  olan bı canlı yemcı varsa sölede bizde bilelim kardes..


[/QUOTE][/QUOTE]

Sağlık sorunu olmuyor derken öldürücü bir hastalık kapmamış olduğunuz için hiçbirşey olmaz sonucuna varıyorsunuz ama eminim hayatınızda birçok kez ishal ateş bulantı kusma gibi rahatsızlıklar geçirdiniz( bu rahatsızlıklara neden olan onlarca mikrop var), heralde siz bu hastalıkları kendi kendine oluyor sanıyorsunuz ama yanılıyorsunuz, yeterince hijyenik olmayan çevre şartları, besinler içme sularından bulaşıyor ve bu hastalıklar özellikle küçük çocuklarda ve kimi zaman normal insanlarda ölümcül olabiliyor.

  "senın tanıdıgın saglık sorunu  olan bı canlı yemcı varsa sölede bizde bilelim kardes.."  Demişsiniz, hemen cevap vereyim; Neredeyse hergün 3-4 adet  çocuk veya yetişkin bu ve benzeri rahatsızlıklardan dolayı bana başvuruyor, yani tanıdıklarımın sayısı yüzlerle ifade ediliyor, bilmem anlatabildim mi?

    Sonuç olarak benim anlatmak istediğim: bu işle uğraştığınız için illa hastalık kapcaksınız diye bir kural yok, elbetteki enfeksiyon kapmadan bu işle uğraşan bir çok insan var ancak siz de taktir edersiniz ki bu iş öyle masa başı memurlık yapmak kadar da hijyenik bir iş değil o nedenle tedbirli olmakta fayda var. Tıpkı tuvalet ihtiyacımızı gideriyoruz diye illa hastalık kapmak zorunda olmadığımız gibi, ama yeterli temizlik sağlanmassa sadece tuvalet musluğuna dokunmak bile hastalanmamıza neden olabilir. Bu durumda birinin çıkıp " efendim ben yıllardır tuvalete girip çıkıyorum ama hastalanmadım, çevremdekiler de hastalanmadı demek ki tuvalete girip çıkarken dikkatli olmamıza önlem almamıza ve temizlik kurallarına uymamıza gerek yoktur çünkü sıfır risk vardır" demesi gibi birşey.
mico2010-02-25 01:26:31

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

bjkalleyÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 01/02/2003
İl: Yurtdisi
Mesaj: 9513
bjkalleyÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 25 Şubat 2010 17:05
[QUOTE=darkfreez]  Evet arkadaşlar bu başlığı açalı 10 gün olmasına rağmen tek bir cevap bile alamadım ve bende konu üzerinde kendim denemeler yapma kararı aldım.
[/QUOTE]

Geç olsun, güç olmasın


PARAZİTTEN ARINDIRILMIŞ TUBİFEX KURTLARI VE ÜRETİMİ

Bu makalede sizlere parazitten arındırılmış tubifex kurtlarının nasıl üretildiğini anlatacağım. Başlarken, bir yanlış anlaşılmayı da düzeltelim : tubifex kurdunun eti, parazitten arındırılmış ve sağlıklı bir besin olabilir. Sorun teşkil eden kurdun eti değil, ama kurdun yaşadıkları ve toplandıkları yer, özellikle de beslendikleri ortamdır.

Tubifex kurtları kırmızı toprak kurtlarına benzer olup, özellikle sulu veya yarı sulu habitatta bulunurlar. Bunların arasında suçlananlar ise, doğadan toplanan ve şeritkurt taşıyıcısı olanlardır. Ayrıca bulundukları habitat dolayısı ile bu kurtlar çok sayıda bakteriyel hastalık taşıyıcılarıdır.

Hedefimiz bu kurtları temiz bir ortamda, temiz ve hastalıktan arı gıda ile beslemektir. Bu gerçekleştiğinde, diskuslar için kırmızı toprak kurtları kadar güvenli bir yem olabilirler.

Yaşadığım bölge California’da 2 cins tubifex kurdu tespit ettim. Bunlardan biri çoğunlukla çamur zeminli bölgede bulunan ve renk olarak kırmızı kurtlara nazaran çok daha koyu hatta siyaha çalan renktedir. Dğer tür olan kırmızılar ise, akarsu kaynağının da içinden geçtiği kumluk bölgede bulduklarım. Bunları yumurta üreten tavuk çiftlikleri civarında buldum. İşte bunlar benim ürettiğim ve discus ve uaru’larımı beslediğim kurtlar.

Kültür kurtlarının elde edilmesinin yaşam döngüsü ve çevresel şartları şöyle olmalıdır.

En önemli factor oksijence zengin, atık ve yabancı madde olmayan sudur. Tubifex kurtları gövdelerinin ön kısımlarını kuma veya çamura gömerler. Çok küçük organik partiküllerden birçok bakterilere kadar pekçok şeyi yiyerek beslenirler. Bu kurtlar normal şartlarda yaşarken kuyruk kısımları kumun veya çamurun dışında kalacak şekilde kendilerini tabana saplarlar. Bunu yapmalarının amacı, akan suya vücudlarının maksimum temasını sağlamaktır. İşte bu yüzden yaşatıldığı çevrede yeterli oksijenin olması onlar için hayatidir. Yeterli oksijenin olmaması durumunda sadece birkaç kurt yaşamayı ve üremeyi becerebilecektir. Oksijen seviyesinin düşmesi, toplu ölümlere neden olur ve tüm işlemleri baştan başlatmanız gerekir.

Kurtların gaz alışverişi için solungaçları veya başka organları yoktur. Solunum deri yüzeyi tarafından yayılma yolu ile gaz değişimini sağlar.

Tubifex kurtlaı yüksek ısı, tuzluluk ve kurumaya karşı çok hassastırlar. Bu kurtları kültürlerken aklınızdan çıkarmamanız gereken noktalar bunlardır.


ÜREME

Bu kurtlar kaybedilen organlarını yeniden oluşturma ve iki veya daha fazla parçaya bölünerek yeni bireyler oluşturma gibi özelliklere sahip değillerdir. Aseksüeldirler.

Yani bu yaratıklar seksüel olarak ürerler. Üreme organları gövdelerinin karın kısmı civarındadır. Her bir kurt erkek ve dişi üreme organlarına sahiptir. Bir başka deyişle, hermaphroditic’lerdir.

İki cinsel organ arası transferi kapsayan çiftleşme sonrası spermler dişi üreme organı açıklığının arkasında bulunan keselerde depolanır. Bu döllenmiş yumurtalar daha sonra kozalar halinde saçılır. Aslında tüm bu üreme işlemi burada anlatılandan çok daha karmaşıktır ama, size bu anlatım yeterli fikri verecektir.

Saçılan ozalardaki yumurtalar birkaç gün içerisinde gelişir ve gelişim tamamlandığında yeni birey yumurtadan tam bir kurt olarak çıkar.


KULUÇKA KUTUSU

Yumrtadan yavru almak ve büyütmek için birkaç değişik uygulamalar yaptım ve kısıtlı bir alanda kullanılabilecek en başarılı yöntemin, pleksiglas kutu veya benim yaptığım gibi kontrplak kutuyu fiber elyafı ve reçine ile yalıtmak olduğunu keşfettim. Yaptığım kutu 120 cm X 120 cm kare tabanlı ve 30 cm derinliğinde ve üstü açıktır. Tabanına yüzme havuzu filtrelerinde kullanılan kumu iyice yıkayarak 10 cm yüksekliğinde döşedim.

İki adet pvc’den yapılma geri dönüş borularını kutunun yan kenarlarını delerek kutuya, diğer uçlarını da kutudan 90 cm yukarıya kurduğum 140 litrelik tanka bağladım. Bir 3. boruyu da pompa ile kutudan içi su sünger dolu 140 litrelik tanka su basması için bağladım. Pompa suyu bu boru vasıtası ile filter tankına çekiyor ve diğer iki boru da kutuya geri dönüş yapıyor.

Filtre tankımda sürekli tam güç ile çalışan 10 adet havataşım bulunmakta. Kültür kutusunun da 4 yanına bağlanmış spray çubuklarım 24 saat boyunca çalışarak su yüzeyini hızlı akımla hareketli tutuyor.

Bundan sonrası kolay. Ben kültürü akan suda çok iyi temizlenmiş 225 gram kırmızı tubifex kurdu kum tabana bırakarak başladım.

Burada bir ipucu vereyim, yaklaşık 4 kuşak sonra, aşılamadan kalma olasılığı bulunan parazitler tamamen yok olmuş oluyorlar. Yani her bir kuşak bir öncekinden daha az parazit ve bakteriye sahip.


YEM VE KURTLARI BESLEME

Kurtlara çok ince sayılabilecek hububat türevi yem veriliyor. Ben balık yeminin sade olanını elle toz haline getirerek veriyorum. Bazen yine toz haline getirilmiş yumurtalı şehriye de verdiğim oluyor. Bu yemleme çok az olmalı. Fazla yemleme kumun heman kirlemnesine neden olabiliyor ve bu durumda temzilik epey zor. Haftada bir kez kumu karıştırarak yenmemiş artıkların filter tarafından çekilmesini sağlıyorum. Bu esnada büyük-küçük tüm kurtlar filter tarafından çekilmeden hemen kuma geri saplanıyorlar. Elbette birkaç ölü kurda rastlamanız mümkün. Canlı kurtlar hemen toplanma, topak oluşturma eğilimde oluyorlar. Bu topakları da karıştırarak ölülerin canlılardan ayrılmasını ve filter tarafından çekilmesini sağlıyorum.

Bu bir kutu ile 2 haftada yaklaşık 225 ile 350 gr. arası kurt elde ediyorum. Aralarında uygun mesafe bırakarak üst üste birkaç kutuda daha fazla üretmeyi planlıyorum.

Bu şekilde üretilen kurtlarda, şeritkurt taşıyıcılığı veya başka probleme rastlamadım. Diskusların en sevdiği besini üretmek sadece biraz yer ve günlük zamana ihtiyaç gösteriyor.

Kaynak: http://www.akvaristler.org/forum/showthread.php?t=1719

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

RuPTuRÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 22/04/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 726
RuPTuRÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 25 Şubat 2010 19:00
Eline sağlık Refet.
Benim kafama takılan bu üretme işleminin nasıl bir yerde yapıldığı.Malum,berbat kokuyor meretler...
Saygılar.
bjkalley2010-02-25 19:30:08

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

bjkalleyÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 01/02/2003
İl: Yurtdisi
Mesaj: 9513
bjkalleyÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 25 Şubat 2010 19:35
Valla bana sorarsan en mantıklısı su piresi üretmek. Üremesi kolay, daha sağlıklı, yağlandırması az, balığa artemia gibi renk verir, dışındaki sert kabuğu sayesinde mineral bakımından daha besleyici ve yine bu tabaka sayesinde tropheuslar gibi otçul balıklara da verilebiliyor.Yanılmıyorsam Ad Köning's Tropheuslara hayvansal protein için tubifex gibi sümüğümsü yemler değil, su piresi gibi kabuklu ve sirindimi daha uzun süren yeler verin diyordu.

Tubifex kadar yaygın olmamasının sebebi üretimciler ve akvaryumcular için bereketsiz olması. Sayısı az, bir sürü akvaryumdaki bir sürü balığı doyuramaz ama hobici için tubifexden kat kat iyi bir seçim.

Saygılar,

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

RuPTuRÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 22/04/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 726
RuPTuRÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 26 Şubat 2010 00:06
Su piresi hakkındaki görüşlerinize katılıyorum.Hatta şu sıralar aranan damızlık artemiadan bile üstün olduğunu söyleyebilirim.Su piresi sudaki partikülleri süzdüğü için her türlü besini balığınıza canlı yem olarak verebiliyorsunuz.Sıcaklık sorunu yok ayrıca üremesi için.20 derecede gayet güzel ürüyor.Balığınız hastalandığında tek yapmanız gereken kulalnacağınız ilacı sularına karıştırmak ve yarım saat sonra su pirelerini toplayıp balığınıza vermek.Daha ne olsun...
Saygılar.
Not:Başkanım dememi yadırgadıysanız birdaha kullanmam Refet Bey :)

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Deniz ElkÇevrim Dışı

Kayıt: 08/01/2009
İl: Düzce
Mesaj: 111
Deniz ElkÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 23 Ocak 2011 22:45
Aim marka bi konserve kutusunda hazır halde olan tubifex aldım şuan açmaya korkuyorum!
Üstünde steril ortamda üretilmiştir yazıyor!
Kaldırıp çöpe atma moduna girdim valla

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

darkfreezÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 26/10/2006
İl: Bursa
Mesaj: 450
darkfreezÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 30 Ocak 2011 12:14
Refet Beye güzel makele için teşekkürler gerçekten de geç olsun güç olmasın :) Şu an için su presi fikri bencede çok daha mantıklı ama unutmamak gerekir ki ben bu denemeleri yaptığımda 2008 yılındaydık o zamanlar su presi bulmak pekte kolay değildi ama şimdi internetten bile rahatlıkla damızlık elde edilebiliniliyor ancak unutmamak gerekir ki su preleri de birçok parazite arakonaklık ediyorlar bu nedenle direk olarak doğadan toplanmış olan su prelerini almamak önemli benim için,  üretmeyi düşünen arkadaşların buna dikkat etmeleri gerekiyor

Saygılar

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

aykılıçÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 04/10/2006
İl: Eskisehir
Mesaj: 419
aykılıçÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 30 Ocak 2011 18:48
[QUOTE=tamer07]Tubifexin en yakın alternatifi Su piresi üretmenizi öneririm daha az çaba harcarsınız.Hme çok hızlı ürerler,hemde daha az risklidirler. [/QUOTE]
 
Üreticiler tubifex kullansın, hobiciler su piresi.  Böylece kavga da burda bitsin :)

+1: [T]118918,averkin[/T][T]227858,Tarik Celik[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

tanrikurtÇevrim Dışı

Kayıt: 30/11/2008
İl: Istanbul
Mesaj: 395
tanrikurtÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 17 Aralık 2011 23:21
[QUOTE=aykılıç][QUOTE=tamer07]Tubifexin en yakın alternatifi Su piresi üretmenizi öneririm daha az çaba harcarsınız.Hme çok hızlı ürerler,hemde daha az risklidirler. [/QUOTE]
 
Üreticiler tubifex kullansın, hobiciler su piresi.  Böylece kavga da burda bitsin :)
[/QUOTE]


Arkadaşlar hala bu konu var ve hala yanlış şeyler söyleniyor. Su piresinin ne kadar protein ihtiva ettiğini biri söyleye bilir mi?. Tartışma var ama bilinçsizce. Bence bunu tartışmakta çok anlamsız.


[QUOTE=aykut70]Bakterileri bi yere kadar antibiyotiklerle yok etmek mümkün ama virüslere karşı antibiyotikler işe yaramıyor.Modern tıp bile Grip virüsüne ilaç bulamazken Tubifexteki Hepatit virüsünü yok ediyorum demek çok iddalı olur.[/QUOTE]

Uzun zamandır araştırma yaptığım ve siteye giremediğim için şimdi cevap veriyorum. Evet hepatit vürüsünü yok ediyorum. Görmek isteyenleri de üretim haneme bekliyorum. Gerçekten merak edenler varsa buyursun güzel bi sohbet yapıp çaylarımızı içelim.
Saygılar...

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ardabeÇevrim Dışı

Kayıt: 28/06/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 33
ardabeÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 18 Aralık 2011 17:38
[QUOTE=aykut70]Bakterileri bi yere kadar antibiyotiklerle yok etmek mümkün ama virüslere karşı antibiyotikler işe yaramıyor.Modern tıp bile Grip virüsüne ilaç bulamazken Tubifexteki Hepatit virüsünü yok ediyorum demek çok iddalı olur.[/QUOTE]


yukarıdaki alıntı sadece örnektir.


uzun zamandır bu konuyu izler oldum. belkide kapanmıştır. konu için hep mereak etmişimdir. bu canlı yemi canlı olarak aldığınızda hastalık riski var diyen arkadaşlar sterlize eldilmişini kullan derler. :)

şimdi bunun bir matematiğine bir bakmakta fayda var. :)))

canlı olanı hastalık risti taşır bu doğru :) temizlenebilir bu da doğru ama hepatit b virüsü taşıma riskine birşey yapılamaz çünkü insanların taşıdığı zamanda da tedavi süresi çok meşakatli ve masraflı geçer..

şimdi gelelim sterlise kurutulmuş işlenmiş şekline :)) (neden gülüyorum biliyormusunuz. bunu hep dikte edenlerin süper unuttukları bir durum var.


hepatit B virüsünü taşıan Tubifex den bunu temizleyemezsiniz (firma nasıl temizliyormuş hiç sordunuz mu ? yada merak ettiniz mi ?) Yok....!

şimdi bir kötü durumda ben yazacağım....!!!

virüsler antibiotik ile yok edilemez ediliyor diyenle ayrıca tartışırım.. ilk önce diyenler dünya salık örgütüne yardımcı olan bazı bilim adamları üstüne bastıra bastıra antibiotiklerin kandırmaca ilaç olduklarını ispatlamasıdır.


gelelim kurutan sterlize eden firmalara :) ben bunların bir arkadaşım vasıtasıyla çinde nasıl üretildiklerini öğrendim. şöyle söylemekte yarar var. bırakın arkadaşların çoğu akvaryumda temizleyip beslesinler çünkü yaptıkları satılan kurutulmuş sterlize denilen üründen daha temiz....

sonra ...

şimdi tubifex üreticeksiniz sterlize ediceksiniz. sonra onu 5-10 TL kutulayacaksınız sonra son kullanıcıya kadar 15 TL ortalamalı satacaksınız :))) Mesela SERA firamsı tüm yemlerini çinde ürettiriyor. yada yaptırıyor. maliyet hesabından dolayı... bizim tubifex lerde burada toprağa açılan havuzcukların içinde sağdan soldan toplanan artıklar (çürük meyve sebze, hayvansal ürünler vb.) ile üretimi sağlanıyor.  sonra yakalınıyor. suyla temizleniyor. sonrada kurutuluyor ve paketleniyor.

ilaçlama :))) nerede çoğu zaman yok. varsada bu kurtların bağrsaklarını hızlı bir şekilde boşalttıran ilaçlar kullanılıyor. şimdi oldumu sterlize edilmiş kurutulmuş kurt... bir de konserve yaptıkmı tamamdır.


o yüzden canlı iken sterlize edilemeyen  hiçbir zaman sterlize edilemez. yani bunu yapan zaten fiyattı arttırmak zorunda dır. ben hatırlamıyorum 100 gr artemia fiyatı gibi satılan 100 gr lık kurutulmuş sterlize edilmiş bir ürün.

işin açıkçası akvaryumunda bu işi üretmek isteyen arkadaşlar belirli hijyen kurallarına uyup üretmesindeki riski fazla değildir.

ayrıca kısmet olursa bu arkadaşım tekrar çine gittiğinde bu üretim hanelerin olduğu yere tekrar gitmesini isteyip fotolarınıda çekmesini isteyecem. kurutulmuş steril patketlenmişlerde nasıl yapılıyor bilinsin diye....

saygılarımla

ayrıca ben bulamadığım için konuyu üretim ve araştırma boyutuna getiremedim. ama onuda yapacağım.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Mustafa KısacıkÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 29/10/2007
İl: Malatya
Mesaj: 274
Mustafa KısacıkÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 18 Aralık 2011 22:50
          Öncelikle şunu belirteyim; antibiyotikler hepatit de dahil olmak üzere virüslere etki etmezler. Virüsler için kullanılan ilaçlara antiviral denir, antibiyotik değil.  Ayrıca yukarıdaki bir cümlede eğer doğru anladıysam antibiyotiklerin kandırmaca ilaçlar olduğunun iddia edildiğini okudum. Antibiyotikler insanlık tarihi boyunca başka hiçbir ilacın ve tedavi yönteminin yapamadığı kadar fazla sayıda hayat kurtarmıştır. En ileri teknolojiyle üretilen kanser ilaçları bile tedavi edilen insan sayısı bakımından antibiyotiklerin yanına bile yaklaşamaz.

        Diğer konuya gelecek olursak;
        Üstüne basa basa tubifexin balıklara verilebilmesi için sterilize edilmesine gerek olmadığı anlatılmasına rağmen hala neden sterilzasyondan bahsediliyor anlamış değilim. Sterilizasyon cansız ortamlar için kullanılan bir terimdir ve o ortamda spor halindekiler de dahil olmak üzere tüm mikroorganizmaların öldürülmesi demektir. Tubifexi canlı tuttuğunuz sürece barındırdığı bakterileri, özellikle de virüsleri azaltabilirsiniz, kısmen temizleyebilirsiniz ancak tamamen temizlemeniz neredeyse imkansızdır. Tamamen temizlemenin tek yolu çok yüksek sıcaklıklarda bir dizi işlemden geçirmektir ki zaten sterilize ettiğiniz zaman tubifexin kendisi de bir canlı olduğundan o da ölür. Tubifexi balıklarımıza vermemiz için sterilize etmemiz de gerekmiyor zaten  biz insanların yediği hiçbir besin de sterilize değilken, hatta ağzımızın içi bile çeşit çeşit bakteri ve virüs kaynıyorken balıklara verdiğimiz yemleri sterilize etmeye çalışmak pek mantıklı olmasa gerek. Tek yapmamız gereken kabaca bir temizlik yaparak ve bazı ilaçlar kullanarak  zararlı mikroorganizmaların bazılarını  öldürerek elimizden geldiğince yok etmeye çalışmak, bazılarını da  sayısını azaltarak ( bakın tamamen yok etmek değil, sayısını azaltmak) hastalık yapabilme potansiyellerini düşürmektir. Bu şekilde temizlenmiş tubifex  elbette balıklara verilebilir. Kuru yem verdiğimiz balıkların bile sağlıklarıyla ilgili her şeyi takip ediyorken, tubifex verdiğimiz zaman  oluşabilecek hastalıklara karşı gözlerimizi kapatmamızın bir anlamı yok herhalde. Sonuçta az veya çok olduğu tartışmalı olmakla birlikte belli bir risk taşıyan bir yem çeşidi. Tubifexin bünyesinde canlı kalmayı başaran mikroorganizmaları bizim koşullarımızda tespit etmemiz mümkün değil maalesef. Yani gelişmiş bir laboratuvara sahip bir uzman değilsek, "efendim ben şu mikrobu temizledim görmek isteyenleri üretimhaneme beklerim" demenin anlamı yok, zaten gelsek de hepaptit virüsünü göremeyiz. Söz konusu mikroorganizmalar için yapacağımız tek şey balıklarımıza yedirdikten sonra sonuçları gözlemlemek. İnsan sağlığı için değerlendirecek olursak; nasıl ki günlük hayatta tuvalet gibi mikrop barındıran yerlere temas ettiğimiz zaman temizliğe önem gösteriyorsak, burada da aynı özeni ve dikkati göstermemiz gerekiyor, sonuçta aşağı yukarı aynı özellikte yerlerden toplanıyor. Yani özetle balıklarınıza verebilirsiniz ancak iyi gözlem yapmakta ve tetikte olmakta fayda var. Ha eğer dikkatli olmaya gerek yok, balıkların hastalanmayacağı ve kesinlikle ölmeyecekleriyle ilgili garanti aldım bir yerlerden diyen varsa o başka tabi.

      Not: Burada amaç sadece bilgi paylaşmak ve birbirimizden bir şeyler öğrenmek. Yazı dilinde bazen anlatılmak istenen duygu ve düşünceler tam olarak ifade edilemediği için bazı yanlış anlamalara yol açabiliyor. O nedenle istemeden kırıcı bir cümle kullandıysam şimdiden özür dilerim.
         
mico2011-12-18 22:51:35

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

tanrikurtÇevrim Dışı

Kayıt: 30/11/2008
İl: Istanbul
Mesaj: 395
tanrikurtÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 18 Aralık 2011 23:05
Tabiki tamamen yok etmek anlamsız. Ben şuna kızıyorum. Bu zararlı vermeyin. Zararları azaltıp bunu kullanmak varken neden insanları soğutuyoruz? Tubifexin sadece bir tane altarnatifi vardır oda evde yapılan dana yüreğinden mama. Su piresi vs. gibi şeyler onun yerini tutamaz. Gelelim virüsleri yok etme iddama evet çıkarıp göstermem ama hasta balığı ile gelenlerin balıklarını hiç bir ilaç kullanmadan iyileştirebilirim. Buda o virüsün yada organizmanın yok olduğuna işarettir. Peki ben bu aynı yöntemi tubifex e uygularsam ne olur? dışındaki yada bünyesindeki bi çok virüs bakteri ve mikroorganizmalar yok olur. Buda onun güvenli bir hale geldiğini gösterir. İlla görmek isteyen varsa da hiç üşenmem gider laboratuvar da test de yaptırırım. 

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

B. Uygar MitatÇevrim Dışı

Kayıt: 27/12/2011
İl: Eskisehir
Mesaj: 3
B. Uygar MitatÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 27 Aralık 2011 03:46
Herkese Merhabalar, 

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Moleküler Biyoloji Anabilim Dalı bünyesinde Tubifex tubifex canlısı üzerinde moleküler düzeyde çeşitli araştırmalar yapmaktayım. 

Öncelikle Tubifex tubifex'in laboratuvar ortamında yaşatılması konusunda pratik bilgilerini paylaşan tüm arkadaşlara teşekkür ederim. Gerçekten laboratuvara düzenek kurma konusunda güzel bilgiler aldım zira akvaryumculuk-balıkçılık hakkında hiç bir bilgim yok. 

Ardından şaşırtıcı şekilde hiç bilmediğim bir konuyla başlayan sohbetin bilgim dahilinde olan bir konuya yöneldiğini gördüm ve benim de üreticilere ve kullanıcılara faydamın olabileceği düşüncesiyle mesaj yazmak istedim. 

Tubifex'in çeşitli viral hastalıkların konakçısı olduğu doğrdur. Hepatit B hastalığına sebep olan HBV kan yolu ile bulaşan bir virüstür ve karaciğer iltihaplanmasına sebep olur. Açıkçası kontaminasyon riski oldukça yüksektir. 

FAKAT,

Bu halkalı solucan ile kan temasınız olmadığı sürece sorun yoktur. ( lütfen eldiven kullanın ) 

Bir solucanın HBV+ veya - olduğunu ancak genetik tarama testi yaparak anlamak mümkündür. Eğer bu testi yaptırabilirseniz kendinize bir koloni oluşturarak sıfır risk ile üretim yapabilirsiniz. ( Ben hiç bir laboratuvarın oldukça pahalı kitler kullanılarak gerçekleştirilen bu testi yapacağını zannetmiyorum. ) 

En azından benim bildiğim, bir solucanı öldürmeden ( uV ışığına vs. maruz bırakmadan ) virüsten arındırmanız mümkün değildir. Akan suda muhafaza ederek bağırsaklarını boşaltmanız sadece toksik atıkları ve solucanın yetiştiği kötü şartlardaki ortamın artıklarını uzaklaştıracaktır. Virüs DNA'sı konakçının DNA'sına entegre olarak kendi ürününü sentezler ve replike olur. 

Pratik anlamda üretim ve yaşatma konusunda denemelerini sunan arkadaşlara tekrar teşekkür ederim.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

LantisBeawolfÇevrim Dışı

Kayıt: 26/10/2010
İl: Istanbul
Mesaj: 46
LantisBeawolfÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 27 Aralık 2011 04:05

Tubifexin, taşıyıcı olma riski belli midir? Besin olarak tüketen balıkların taşıyıcı olma riski var mıdır? Mevcut virüsün sabuna yada anti bakteriyel sabunlara direnci var mıdır? Sağlam deriyi aşması mümkün müdür? Kan temasını açabilir miyiz, mesela hayvanın kanı ile temas sonrası enfekte olan el ile besine bulaşma olursa sindirim sistemi vasıtasıyla hastalık geçer mi?


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir