Orta ve Doğu Avrupa
Bu bölüm hazırlanma aşamasındadır. Önerilerinizi ve gördüğünüz eksiklikler ile hataları buraya tıklayarak bize yazabilirsiniz.
Uzun ve sert geçen kışlarıyla Orta ve Doğu Avrupa sanılanın aksineGüney Avrupa kadar zengin bir biyo-çeşitliliğe sahiptir. İç kısımlara doğru gittikçe sertleşen iklim şartlarına bağlı olarak bu çeşitlilik azalır. Uzun süren kışlar boyunca doğal hayat adeta uykuya dalar. Zaten bu dönemde tatlı suların büyük çoğunluğu buz tutar. Yüzeyde oluşan buz tabakası içeride ısıyı hapsederek canlıların kışı geçirebileceği bir ortam sağlar. Bahar aylarında eriyen buzullar ile su seviyesinde ciddi yükselmeler yaşanır. Bu taşkın dönemi kısa sürer. Buradaki çeşitli karasal ve sucul moss türleri, likenler ve diğer mevsimlik türler baharda tekrar canlanır. Bölgedeki akarsu ve göllerin su değerlerine bakacak olursak pH'ın 6,5-8,5 arasında değiştiğini görebiliriz. Su sıcaklığı ise kışın sıfırın altına düşse bile bunun kademeli ve doğal yoldan gerçekleştiğini unutmamalıyız. Yaz aylarında ise bu değer 21-22 °C civarlarına kadar çıkar. Canlı türlerine bakacak olursak sazan gibi omnivorlar ile yayın, turna, levrek (Perca fluviatilis) gibi iri avcılar Orta ve Doğu Avrupa'da, özellikle de Rusya'da oldukça yaygındır. Bunların bir kısmı yerli tür iken çoğu yerde sportif olta balıkçılığı ve geçimlik balıkçılık için insan eli ile taşınmıştır. Daha kuzeylere çıktıkça canlı çeşitliliği iyice azalır. Turna, levrek ve mevsimlik göçünün ilk ve sonlarında tatlı sularda bulunan somon balıkları en yaygın balık türleridir. Horozbinalar, taşısıran (Cobitis taenia) gibi loachlar ve taşaltı balığı (Cottus Gobio) gibi gobi türleri vardır. Çeşitli yengeç ve kerevitlerin (Astacus sp.) yanı sıra yarasa kulak salyangozları, midyeler, viviparus salyangozları ve teke olarak adlandırılan karides türü yine bu bölgelerin tatlı su canlılarıdır. Kış aylarında soğuyan suyla beraber bitki varlığı ve canlı hareketliliği azalan bu alanlarda bahar aylarından itibaren hareketlilik tekrar başlar. Güney Avrupa'daki türler ile benzerlik gösteren Avrupa'nın aquatic bitkileri elodea, tilki kuyruğu, gül, su mercimeği, su sümbülü, najas, nilüfer (nymphaea), littorella uniflora, potamogeton lucens ve potamogeton perfoliatusdur. Ayrıca bölgede moss çeşitliliği göze çarpar. Willow ve stringy başta olmak üzere oldukça ilginç karasal mosslar da bölgede bulunur. Bölgedeki bitki çeşitliliği Güney Avrupa ile birlikte Ortadoğu ile de benzerlik gösterir. Bir Orta-Doğu Avrupa biyotopu yapılacaksa bu bölgelerde ince unsurlu kum bulmak zordur. Bölge buzul aşındırmasına uğramış bölgelerden akarak gelen sulardan oluşur. Buzul aşındırması ile koparılan iri unsurlar akıntının azaldığı yerlerde birikerek enkaz görüntüsü oluşturur. Renk olarak bej ve kahve tonlarındaki aşınmış, yuvarlak hatlı taşlar ile birkaç parça akvaryumda kullanmaya uygun kök kullanılabilir. Akvaryum ortamına uygun pek küçük tür bulunmadığı için bu bölgeye ait bir biyotop akvaryumu ciddi hacimler gerektirecektir. Bölgedeki en ufak canlılar sürü özelliği gösteren Leucaspius delineatus, ülkemizde acı balık olarak bilinen Rhodeus sericeus ve yine ülkemizde tanınan ve köylerde çakıl balığı olarak anılan Pseudorasbora parva'yı sayabiliriz. Bunların haricinde neredeyse tüm Dünya'da olduğu gibi gambusya ve güneş levreği (Lepomis gibbosus) bu bölgede de istilacı konumda olmasına rağmen yerel bir tür kadar yaygındır.
Uzun ve sert geçen kışlarıyla Orta ve Doğu Avrupa sanılanın aksineGüney Avrupa kadar zengin bir biyo-çeşitliliğe sahiptir. İç kısımlara doğru gittikçe sertleşen iklim şartlarına bağlı olarak bu çeşitlilik azalır. Uzun süren kışlar boyunca doğal hayat adeta uykuya dalar. Zaten bu dönemde tatlı suların büyük çoğunluğu buz tutar. Yüzeyde oluşan buz tabakası içeride ısıyı hapsederek canlıların kışı geçirebileceği bir ortam sağlar. Bahar aylarında eriyen buzullar ile su seviyesinde ciddi yükselmeler yaşanır. Bu taşkın dönemi kısa sürer. Buradaki çeşitli karasal ve sucul moss türleri, likenler ve diğer mevsimlik türler baharda tekrar canlanır. Bölgedeki akarsu ve göllerin su değerlerine bakacak olursak pH'ın 6,5-8,5 arasında değiştiğini görebiliriz. Su sıcaklığı ise kışın sıfırın altına düşse bile bunun kademeli ve doğal yoldan gerçekleştiğini unutmamalıyız. Yaz aylarında ise bu değer 21-22 °C civarlarına kadar çıkar. Canlı türlerine bakacak olursak sazan gibi omnivorlar ile yayın, turna, levrek (Perca fluviatilis) gibi iri avcılar Orta ve Doğu Avrupa'da, özellikle de Rusya'da oldukça yaygındır. Bunların bir kısmı yerli tür iken çoğu yerde sportif olta balıkçılığı ve geçimlik balıkçılık için insan eli ile taşınmıştır. Daha kuzeylere çıktıkça canlı çeşitliliği iyice azalır. Turna, levrek ve mevsimlik göçünün ilk ve sonlarında tatlı sularda bulunan somon balıkları en yaygın balık türleridir. Horozbinalar, taşısıran (Cobitis taenia) gibi loachlar ve taşaltı balığı (Cottus Gobio) gibi gobi türleri vardır. Çeşitli yengeç ve kerevitlerin (Astacus sp.) yanı sıra yarasa kulak salyangozları, midyeler, viviparus salyangozları ve teke olarak adlandırılan karides türü yine bu bölgelerin tatlı su canlılarıdır. Kış aylarında soğuyan suyla beraber bitki varlığı ve canlı hareketliliği azalan bu alanlarda bahar aylarından itibaren hareketlilik tekrar başlar. Güney Avrupa'daki türler ile benzerlik gösteren Avrupa'nın aquatic bitkileri elodea, tilki kuyruğu, gül, su mercimeği, su sümbülü, najas, nilüfer (nymphaea), littorella uniflora, potamogeton lucens ve potamogeton perfoliatusdur. Ayrıca bölgede moss çeşitliliği göze çarpar. Willow ve stringy başta olmak üzere oldukça ilginç karasal mosslar da bölgede bulunur. Bölgedeki bitki çeşitliliği Güney Avrupa ile birlikte Ortadoğu ile de benzerlik gösterir. Bir Orta-Doğu Avrupa biyotopu yapılacaksa bu bölgelerde ince unsurlu kum bulmak zordur. Bölge buzul aşındırmasına uğramış bölgelerden akarak gelen sulardan oluşur. Buzul aşındırması ile koparılan iri unsurlar akıntının azaldığı yerlerde birikerek enkaz görüntüsü oluşturur. Renk olarak bej ve kahve tonlarındaki aşınmış, yuvarlak hatlı taşlar ile birkaç parça akvaryumda kullanmaya uygun kök kullanılabilir. Akvaryum ortamına uygun pek küçük tür bulunmadığı için bu bölgeye ait bir biyotop akvaryumu ciddi hacimler gerektirecektir. Bölgedeki en ufak canlılar sürü özelliği gösteren Leucaspius delineatus, ülkemizde acı balık olarak bilinen Rhodeus sericeus ve yine ülkemizde tanınan ve köylerde çakıl balığı olarak anılan Pseudorasbora parva'yı sayabiliriz. Bunların haricinde neredeyse tüm Dünya'da olduğu gibi gambusya ve güneş levreği (Lepomis gibbosus) bu bölgede de istilacı konumda olmasına rağmen yerel bir tür kadar yaygındır.
Biyotoptan Görüntüler
Biyotoptaki Balıklar
- Bleher's Biotope's
- Tanganyikan Cichlid in Their Natural Habitat
- Malawi Cichlid in Their Natural Habitat
- Chris Lukhaup
- Peter Barnes
- Hans van Heusden
- Monga Bay Biotopes
