Vahşi Discus & Biyotop Oluşturma


Koksal GurkanÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 19/10/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 6964
Koksal GurkanÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 03 Aralık 2010 10:28
Abidin Bey,
Tam da fiiliyata girelim derken mutlaka bir şekilde tutturacağız. Başka yolu yok.
Önce teorik, sonra pratik, en sonunda gözü kapalı yapar hale geliriz belki bir gün...

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

cysteinÇevrim Dışı

Kayıt: 07/01/2010
İl: Istanbul
Mesaj: 179
cysteinÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 03 Aralık 2010 13:35
Abidin Bey,

Konunun gidişatını bozmamak için uzunca bir cevap yazmak istemiyorum. Balıkların diyetinde nelerin olması gerektiğini bunun biyokimyasal nedenlerini uzun uzadıya yazmaya çalıştım. Proteine bu kadar takılmanın anlamsızlığını ve yanlışlığını, yağların da diyetteki önemini dilim döndüğünce yazmaya gayret ettim. Bu bilgileri tek bilen kişi ben değilim elbette. Büyük üreticiler (Tetra, Sera, Tropical, vb.) bu bilgiler ışığında yem hazırlıyorlar. Merkeze bu firmalardan dilenen ticari yemi koyup, ilave olarak da bu hayvanların doğada tükettikleri besinlerden vermeye gayret etmek bence en doğru metod. Her zaman larva, kurt, solucan, vb. bulmak zor olduğuna göre o boşluğu ticari yem ile doldurur ama diğer seçenekleri de kullanırsınız.

Ha ben ampirik olarak tek bir besleme yolu bilirim derseniz boynum kıldan incedir. Size engel olmak gibi bir hakkım olamaz.

Şu ana kadar bir dünya yazı yazdım, yazdığım her şeye soru ile karşılık verildi. Bilimsel olarak neyin ne olduğunu açıklamaya çalışıyorum karşılığında sürekli soru soruluyor. Teoride ve pratikte farklılıkların olduğunu ben de kabul ediyorum ancak teoride Trikarboksilik Asit Döngüsü ne ise pratikte de odur. Dana yüreği uzaydan gelmiş bir protein kaynağı değilse içerdiği aminoasitler, bunların parçalanması, sindirilmesi, anabolik veya katabolik işlerde kullanılması hep bu teorik bilgilerde söylendiği gibi oluyor. Teorik bilgilere bakar pratiği buna göre inşa edersiniz. Yaşadığımız çağda her iş yapılmadan önce teoride didik didik ediliyor, yapılmak istenilen iş modellenip ölçülüyor. Bizim de yapacağımız işleri teoride didik didik etmeye hakkımız var diye düşünüyorum.

Saygılarımla..
cystein2010-12-03 13:37:34

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Kaan ERDALÇevrim Dışı

Kayıt: 16/06/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 452
Kaan ERDALÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 03 Aralık 2010 13:41
[QUOTE=darkruse] [QUOTE=Kaan ERDAL] [QUOTE=Köksal Gürkan] [QUOTE=Kaan ERDAL]...Bir ara çayımı içmeye gel de halledelim abi Dil%20Çikarma. Ben de tortu isterim... Tebessüm
[/QUOTE]

Tortu için elimdeki catappalarla her zaman hazırım, tabii Köksal abiye verdiğin demin az birazında ufak bir bardak çayda bana verirsen (yüssüzlüğün dibne vurdum yanlızBig%20smile) Bu arada benim genel gözlemim, tortu için dip bitkisi çok yardımcı oluyor. Ben filtrenin emiş borusunu yüzeye yakın tutmama rağmen serbest haldeki tortu vatozların ve cory lerin yardımı ile yüzmeye başlıyor ve filtre bir şekilde çekiyor. Şu anda yaklaşık 4 aydır bitkisiz bir şekilde sadece kütük ve tortudan oluşan amazon taklidim var, yavaş yavaş catappaların tortuları tabana kurulmaya başladı, özellikle erimesi zor olan sap kısımları gerçekte değişik bir ortam yarattı. Ben meşe palamudu vb bitkisel ürünlerin de tankalara kontrollü bir şekilde konulmasından yanayım. Zamanla mutlaka birikim yapacaklardır. Elma salyangozuda gerçekten dipte dışkı tortusu oluşturmada büyük rol oynuyor.

Tabii biyotop yapılacaksa canlı seçimide Köksal abinin dediği gibi çok önemli. Özellikle dip balıkları ve çürükçül diye tabir edeceğimiz kabuklu canlıların döngüde büyük etkileri olacaktır.




[/QUOTE]

Ne demek Fırat başımın üzerinde yerin var, önümüzdeki haftasonu planımızı yapalım, buyrun gelin hem 2 tecrübeli akvaristten tavsiyeler almak ve ortak düşünmek ayrı bir zevk de verecek bana ve faydalı olacak. Bu arada biyotop planlarımızı da konuşur, yapılması gerekenleri teati ederiz.Tebessüm

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

batuhanbayramÇevrim Dışı

Kıdemli Akvarist
[C]2,1,14686[/C] [B]2776,2[/B] [C]2,3,14686[/C]
Kayıt: 11/09/2006
İl: Istanbul
Mesaj: 4498
batuhanbayramÇevrim Dışı
Kıdemli Akvarist
Gönderim Zamanı: 03 Aralık 2010 13:59
        Discus biyotopu denemiş biri olarak naçizane düşüncelerimi söylemek istiyorum. Discuslar için oldukça büyük, yüksekliği standartlardan biraz daha fazla tankları tercih edilir.Aydınlatma abartılmamalı, belli bir loşluk sağlanmalıdır. Sonrasında akvaryumculardan temin edeceğimiz, köklerle dekoru oluşturup, zenine de açık renk ince taneli silis kum koyulur. Sonrasında bir doğa yürüyüşü yapılır ve Meşe ve benzeri doğada kendiliğinden kurumuş yapraklar bol miktarda toplanır.( Tam mevsimi ;)) Sonra iyice kaynatılıp akvaryuma bol miktarda dekoratif bir şekilde eklenir. Bu şekli ile biyolofik dengenin oturması için bir kaç ay beklendikten sonra (bence bir ay yeterlidir), Yetişkin ve sağlıklı alınan discuslar çok çok ciddi bir alıştırma ile tanka eklenir.

     Gelelim en önemli hususa: su değişimi. Tankımızın altında hazırlayacağımız , tankın en az 1/3 ü kapasitesinde bir dinlenme tankı hazırlanır. Bu tanka da akvaryumda bulunan kütüklerden ve yapraklardan biraz daha fazla miktarda (yüzdesel olarak) eklenir. Su değişimleri , balık yüküne bağlı olarak, minimum 4-5 günde bir olmak koşulu ile  bu tanktaki sudan yapılır. Elde bol miktarda yaprak bekletilir ve ilerde dinlendirme tankına kaynatılarak eklenir.

  Sürüden bir çift çıktığında aynı şartlarda bir üretim tankı oluşturmak gerekir. Evin büyüklüğü, hanımın uyumluluğu burda önem kazanır.Thumbs%20Up

Saygılar...

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

suatÇevrim Dışı

Kayıt: 10/07/2008
İl: Istanbul
Mesaj: 146
suatÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 03 Aralık 2010 14:06
Bedreddin bey
O yazının devamında altarnatif ürünler olup olmayacağı araştıralabilir de yazıyor.
Sizin yazdıklarınıza karşı bir görüş olarak değilde destekleyici bir görüş olarak yazmıştım ben o yazıyı.
Yazdıgınız konularda hemfikiriz önemli olan protein oranından cok içerdiği amino asitlerdir daha doğrusu esansiyel amino asitleredir yani vucut tarafından sentezlenemiyen muhakkak dısardan alınması gereken amino asitlerdir.
Dana yureği kullanılması sanırım bunun enkolay ve ucuz yoluyla elde edilmesi yontemi ama alternatifsizmi  tabiki değil. Belki üretici için olmazsa olmaz olabilir.(ticari kaygılardan dolayı)
Hobici için olmasa olmaz degildir

Saygılar




Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

cysteinÇevrim Dışı

Kayıt: 07/01/2010
İl: Istanbul
Mesaj: 179
cysteinÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 03 Aralık 2010 14:07
Köksal Bey,

Madem tek tek gidiyoruz. Bence kumdan başlayalım. Kum kesinlikle ve kesinlikle ince olmalı. Suya salınım yapmaması bir başka şart. Renk olarak açık renkli kumları seçmek yerinde olacaktır diye düşünüyorum. Ben çok ince silis kum tercih ettim kurulumumda, şu ana kadar şikayetçi olduğum tek konu bu kadar ince taneli olunca balıkların hareketi ile yükselip bitkilerin ve kütüklerin üzerinde birikiyor olması. Onun dışında büyük bir sıkıntı yaratmıyor. Hafiften tortulaşma başladı akvaryumda. Dışkıları ve çürüyen bitki yapraklarını temizlemiyorum. Birkaç milimetre kalınlığında taze tortu var dipte. 

İlk ölçümümde 6.5 olan pH yüzünden tankta kabuklu canlı düşünmedim. Bu nedenle tortu oluşumunda biraz yavaş gidiyor olabilirim. Bu konudaki deneyimlerinizi duymayı da isterim. Nispi düşük pH kabuklu canlılarda olumsuz bir duruma yol açtı mı, sizler hiç denediniz mi?

Kum ile ilgili önemli bir bilgi daha paylaşmak isterim. Kum bakterilerin tutunması için harika bir ortam yaratır. Çoğumuzun düşündüğü gibi bizi ilgilendiren bakteriler su içinde serbest halde dolaşmazlar. Tutunup yerleşebilecekleri ortamlar ararlar. Bunun farkında olan üreticiler de yüzey alanı çok geniş ve bakterilerin tutunmasına izin veren ürünler geliştirmişlerdir. Bioball, biyolojik sünger, vb. bir dünya ürün var piyasada. Hepsi de aynı amaca hizmet etmek için varlar, bakterilerin yerleşip koloni oluşturabileceği bir yüzey oluşturmak. Ben de SUMP'ımda Seachem De Nitrat ve Matrix ürünlerini kullanıyorum.

Saygılarımla..
cystein2010-12-03 14:15:37

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Kaan ERDALÇevrim Dışı

Kayıt: 16/06/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 452
Kaan ERDALÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 03 Aralık 2010 15:10
Bedreddin Bey, elma salyangozları amazon kollarının canlıları, 6,5 ph da ben 1 yıldır besliyorum, çay kullanımı (tanen oranının yüksek olması da önemli) kalsiyumu bağladığı için salyangoza özel yem atarsanız (mesela sera shrimp natural) kalsiyum içeriğinden dolayı kabukları güzel gelişecektir, bunu da tercihen gece yapın ki discuslar yiyip bitirmesin. Zaten ph dan önemlisi su sertliği, kh 1 den az, gh2-3 olmadığı sürece kabuklarda sıkıntı pek olmuyor. Üçü ilişkili ama ph biliyorsunuz direkt bağlı değil bu ikisine.

Tek sıkıntı bazı salyangozlarda ömür kısalığı oluyor, 4-5 ayda ölebiliyorlar 6,5 ph da. Ama 1 yıldır dana gibi olup pürüzsüz kabuğuyla yaşayan da var (nls thera+a yiyor sadece, belki faydası vardır) Bu arada değerlerimi de vereyim; ph 6,4, kh 1-2, gh 7
Kaan ERDAL2010-12-03 15:14:57

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Koksal GurkanÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 19/10/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 6964
Koksal GurkanÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 03 Aralık 2010 15:40
Bedrettin Bey,

Aslında tek tek gidelim diye bir şartım yok. Sadece ortada akvaryum yokken işe giriştiğimizi varsayıp sıfırdan hangi adımlarla bu işi yapacaksak o sırayla konuşalım. Her aşamada olayların adını koyalım ve sonraki aşamayı belirleyelim. Olur da öncekileri etkileyen bir durumla karşılaşırsak revize edelim diye düşündüm. Bu şekilde adım adım gibi ama yine de kısmen içiçe konuşulduğunda akıcı bir bütünlük sağlanır. Kuracak kişilere referans olacağını düşünürsek bir ordan bir burdan konuşulmamış olur.

Tamamen kendi adıma bakıyorum. İleride gerçekten işin başına geçip yapmaya karar verdiğimde akışı olması gerektiği gibi görmek isterim. Sanırım bunu herkes böyle ister. Aradaki yönlendirmelerim de tamamen bundan dolayıdır.

Salyangozlar discuslarla birlikteyken veya diğer yumuşak su ortamlarındayken hep kabuk erimesi ile karşılaştım. Önlem olarak ve onlar ayrı bir yerdeyken yumurta kabuklarını akvaryuma ekledim.



[QUOTE=batuhanbayram]... Sonrasında bir doğa yürüyüşü yapılır ve Meşe ve benzeri doğada kendiliğinden kurumuş yapraklar bol miktarda toplanır.( Tam mevsimi ;)) Sonra iyice kaynatılıp akvaryuma bol miktarda dekoratif bir şekilde eklenir.
...
[/QUOTE]
Deneyimi olan birisinden konuya yorum ve katkı almak güzel oldu. Umarım başkaları da aynı tarz paylaşımlarda bulunur.
Yaprak konusunda farklı uygulama tarzı olarak gördüğüm bir detay oldu. Yaprakları iyice kaynatıp koyunca suya herhangi bir şey salmazlar. Etkileri de olmaz. Bu durumda sadece dekoratif araçtan öteye gidemezler. Halbuki biz biraz da salınım yapıp suyu etkilemesini istiyoruz. Bunun mantığını konuşmak ve kısaca tartışıp netleştirmek yerinde olabilir. Bu tartışmanın sonuçlarını aynı zamanda şifalı bitkiler konusuna da referans olarak eklerim ve daha fazla kişiye katkı sağlarız.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

cysteinÇevrim Dışı

Kayıt: 07/01/2010
İl: Istanbul
Mesaj: 179
cysteinÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 03 Aralık 2010 15:58
Köksal Bey,

Dediğiniz bence de doğru. Yaprakları ön işlem olarak kaynatmakla içlerinde bulunan maddeleri büyük oranda ekstraksyona uğratmış oluyorsunuz. Kaynatma işleminin neden yapıldığını bilemiyorum ama bence yaprakları kaynatmadan durgun suda bir süre bekletip daha sonra ana tanka almak daha yararlı olabilir.

Amazon biyotobuna yaklaşılmak isteniyorsa en önemli şartlardan birisi de suyun hafif sarımtırak/kahverengimsi rengini yakalamak. Sudaki tannik asit, gallik asit, vb. derivatlar ve çürüyen organik malzemelerin de katılımı ile böyle bir renk oluşuyor. Bu rengi yakalamanın en doğal yolu çürüyen yapraklar ve köklerden faydalanmak sanırım. Başka doğal malzemeler kullanılıyor ise onları da duymak isterim. Ben kütükler yardımı ile kahverengimsi bir renk elde ettim suda, ancak tam olarak istediğim gibi değil renk. Biraz fazla koyu. Su değişimleri sonunda istediğim dengeye geleceğini düşünüyorum bu rengin de.

Saygılarımla..
cystein2010-12-03 16:06:58

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Koksal GurkanÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 19/10/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 6964
Koksal GurkanÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 03 Aralık 2010 16:10
[QUOTE=cystein]Amazon biyotobuna yaklaşılmak isteniyorsa en önemli şartlardan birisi de suyun hafif sarımtırak/kahverengimsi rengini yakalamak. Sudaki tannik asit, gallik asit, vb. derivatlar ve çürüyen organik malzemelerin de katılımı ile böyle bir renk oluşuyor. Bu rengi yakalamanın en doğal yolu çürüyen yapraklar ve köklerden faydalanmak sanırım. Başka doğal malzemeler kullanılıyor ise onları da duymak isterim. Ben kütükler yardımı ile kahverengimsi bir renk elde ettim suda, ancak tam olarak istediğim gibi değil renk. Biraz fazla koyu. Su değişimleri sonunda istediğim dengeye geleceğini düşünüyorum bu rengin de.

Saygılarımla..
[/QUOTE]
Suda bir de hafif bir bulanıklık oluyor. Onu da Ümit'in (dr.aqua) 5. sayfada paylaştığı melek akvaryumu resimlerinde görebiliyoruz. Toprak kullanımı bir anlamda bunu destekleyecek doğal materyallerden birisi oluyor. Ama kontrollü kulanmak gerekir.
Biyotop yapmanın mantığı doğğanın o bölgesinin mini bir kopyasını yapmaya çalışmak olarak özetlenebileceğinden discus biyotopundaki taban amazonun ilgili kolundaki tabanla aynı veya çok yakın olmalıdır. Silis kum, quartz kum, hagen kum, aquaclay, vs diyerek akvaryuma uygun ama biyotopa zıt bir kullanım doğru olmaz. Doğru yapı diğerlerini de destekler.
Black Water olarak geçen sıvılar var. Bunlar benzer ortamı yapay yoldan yaratmaya destek verecek ürünlerdir. Kullanıp kullanmamak ayrı bir konudur. Ancak biyotop şu an everimizde olmadığından kullanmakta bir sakınca olmaz. Biyotopa geçerken oluşturma sürecinde kullanıp kullanmayacağımızı tartışabiliriz. Ek destekler başlığı ile ele alabiliriz.
Dernekteki büyük akvaryumlarda şu an eklenmiş durumdadır. Sular sarımsı kahverengimsi bir renk almıştır. Sanki bakım yapılmıyor da su bozulmuş gibi görünüyor. Reis dernekteyken buna başka bir yorum yaptı ama yazarsam anında forumdan paketleyip atar... Kahkaha
Diğer yandan eklemenin sonucu tam da elde edilmek istenilen görüntüyü veriyor. Hafta sonu buluşma var. İsteyen gelip görebilir ve gelenlerle de tanışıp sohbet edebilir.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

dr.aquaÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 19/06/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 901
dr.aquaÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 03 Aralık 2010 17:04
[QUOTE=cystein] Köksal Bey,

Madem tek tek gidiyoruz. Bence kumdan başlayalım [/QUOTE]

Bence de aşama aşama giderek her konuyu ayrı ayrı incelemek çok güzel olur. Taban malzemesi hakkında bir kaç görüşümü sunmak istiyorum; Taban malzemesinin nasıl göründüğünden çok ne işe yaradığıyla ilgileniyorum. Görünüm elbette önemli fakat gözle görülen bir şey asla göz ardı edilmeyeceği için olayın görünmeyen ve bu sebepten dolayı pek önemsenmeyen kısmı hakkında yorum yapmak isterim. Akvaryumdaki taban malzemesini bir metropolün alt yapısına benzetiyorum. Üzerindeki yaşam kalitesini yükseltip yükünü hafifletebilmesi için akvrym taban malzemesinin nasıl olduğu önemlidir. Renk, cins, vs. dışında kumun miktarı daha da önemli. Ne kadar kum olursa, o kadar bakteri yuvası olur. Ne kadar bakeri olursa, su o kadar filtrelenir. Bakteri kolonilerinin fazla olabilmesi ve akvaryumda oksijensiz alan yaratabilmek için siz de biliyorsunuz ki, taban malzemesinin türüne de bağlı olarak ortalama 10 cm yükseklikte olması gerekiyor. Biyolojik filtreleme sisteminde oksijensiz alanı devre dışı bırakıyorsanız hiçbir işe yaramaz.




Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

darkruseÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 27/05/2008
İl: Istanbul
Mesaj: 513
darkruseÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 03 Aralık 2010 17:24
[QUOTE=Köksal Gürkan]
.... Black Water olarak geçen sıvılar var ......
[/QUOTE]

Bence su rengi için Black Water a gerek yok, catappa yapraklarının kullanımı suya zamanla istediğimiz rengi verecektir. Zate ben paket üzerinde Balckwater içeriğini hiç göremedim. Ne olduğunu bilmediğim şeylerden genellikle uzak dururum. Kahkaha

Ayrıyetten yaprakların kaynatılmasını da gereksiz görüyorum, daha önceden kurumuş çınar yapraklarını tankıma koyduğumda üzerindeki daha önce farketmediğim canlılar melek balıklına yem olmuştu, zamanla suyun içerisinde tortu halinide almışlardı.






Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Kaan ERDALÇevrim Dışı

Kayıt: 16/06/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 452
Kaan ERDALÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 03 Aralık 2010 18:35
[QUOTE=Köksal Gürkan] [QUOTE=cystein]Amazon biyotobuna yaklaşılmak isteniyorsa en önemli şartlardan birisi de suyun hafif sarımtırak/kahverengimsi rengini yakalamak. Sudaki tannik asit, gallik asit, vb. derivatlar ve çürüyen organik malzemelerin de katılımı ile böyle bir renk oluşuyor. Bu rengi yakalamanın en doğal yolu çürüyen yapraklar ve köklerden faydalanmak sanırım. Başka doğal malzemeler kullanılıyor ise onları da duymak isterim. Ben kütükler yardımı ile kahverengimsi bir renk elde ettim suda, ancak tam olarak istediğim gibi değil renk. Biraz fazla koyu. Su değişimleri sonunda istediğim dengeye geleceğini düşünüyorum bu rengin de.

Saygılarımla..
[/QUOTE]
Suda bir de hafif bir bulanıklık oluyor. Onu da Ümit'in (dr.aqua) 5. sayfada paylaştığı melek akvaryumu resimlerinde görebiliyoruz. Toprak kullanımı bir anlamda bunu destekleyecek doğal materyallerden birisi oluyor. Ama kontrollü kulanmak gerekir.
Biyotop yapmanın mantığı doğğanın o bölgesinin mini bir kopyasını yapmaya çalışmak olarak özetlenebileceğinden discus biyotopundaki taban amazonun ilgili kolundaki tabanla aynı veya çok yakın olmalıdır. Silis kum, quartz kum, hagen kum, aquaclay, vs diyerek akvaryuma uygun ama biyotopa zıt bir kullanım doğru olmaz. Doğru yapı diğerlerini de destekler.
Black Water olarak geçen sıvılar var. Bunlar benzer ortamı yapay yoldan yaratmaya destek verecek ürünlerdir. Kullanıp kullanmamak ayrı bir konudur. Ancak biyotop şu an everimizde olmadığından kullanmakta bir sakınca olmaz. Biyotopa geçerken oluşturma sürecinde kullanıp kullanmayacağımızı tartışabiliriz. Ek destekler başlığı ile ele alabiliriz.
Dernekteki büyük akvaryumlarda şu an eklenmiş durumdadır. Sular sarımsı kahverengimsi bir renk almıştır. Sanki bakım yapılmıyor da su bozulmuş gibi görünüyor. Reis dernekteyken buna başka bir yorum yaptı ama yazarsam anında forumdan paketleyip atar... Kahkaha
Diğer yandan eklemenin sonucu tam da elde edilmek istenilen görüntüyü veriyor. Hafta sonu buluşma var. İsteyen gelip görebilir ve gelenlerle de tanışıp sohbet edebilir.
[/QUOTE]

Black water içerikleri zamanla etkisini kaybediyor, bende microbe lift amazon bio colorant isimli ürün var, aşırı konsantre bir şey, uzun vadede bile şişenin bitmesi zor ama su değişimi olmasa da arada takviye yapmak unutulmamalı.

Gözlemlerime göre bu ürünün içeriğini bitkiler kullanıyor, çünkü pistiaların yoğun olduğu akvaryumda 3 günde falan su rengi eski haline geliyor. Sanırım sebebi tüketim. Ne dersiniz? (karbon kullanmıyorum, 500 gram kadar da 9-10 aydır filtre içinde duran zeolit var, onun çekebileceğini sanmam artık herhangi bir şeyi)
Kaan ERDAL2010-12-03 18:36:19

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

batuhanbayramÇevrim Dışı

Kıdemli Akvarist
[C]2,1,14686[/C] [B]2776,2[/B] [C]2,3,14686[/C]
Kayıt: 11/09/2006
İl: Istanbul
Mesaj: 4498
batuhanbayramÇevrim Dışı
Kıdemli Akvarist
Gönderim Zamanı: 03 Aralık 2010 19:28
        Yaprakların kaynatılması dezenfeksiyon için önemli. Ayrıca uzun süre dayanmalarını da sağlıyor. Kaynatma derken tabi saatlerce değil, 10dk kaynasa yeterli. Ayrıca kaynatılmış yapraklar suyun rengini iki günde muazzam boyutta değiştirdiğine bizzat Mustafa Erdoğar ve Ben şahit olduk, benim tankımda. Tanin salınımı miktarında belli bir azalma olacaktır tabi ama tamamen yok olması söz konusu değil.Kaynatılan yapraklar 5-6 ay bozulmadan kalabiliyorlar ama tecrübelerime dayanarak salınımlar 2 ayının sonunda tamamen bitiyor yada çok çok azalıyor.  Ayrıca çay bitkisi köklerinin en zengin tanin kaynakları olduğunu biliyorum ama kökleri filtrelerde kullanma düşüncemi daha uygulamaya geçirmedim. Dozajını da iyi ayarlamak lazım, keza fazlalığı zehirleyici etki gösterebilir. Konuyu çok beğendim, zevkle takip ediyorum. Teşekkürler. 
 
Saygılar...

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir