emers su bitkileri yetiştirmek


MysteryÇevrim Dışı

Kayıt: 16/08/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 487
MysteryÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 23 Ağustos 2010 07:21
 Bizler substrattan , filtresine , ışığına , co2'ine kadar araştırıp koca bir tankı kullanarak bitki yetiştiriyoruz. Eğer bu bitkileri seri üretim yapmaya çalışsaydım kesinlikle masrafının altından kalkamazdım. Aklıma emers yetiştirmek için sistem kurmak geldi. 

 

 

 Örneğin plastik kutular yada biraz daha abartalım sadece glosso , cuba yetiştirebileceğimiz yükseklikte mesela 1 karış fakat çok geniş tanklarda yetiştiriyor olsaydık. Su değerlerinden ışığına kadar bir çok ayrıntıda kolaylık kazanmış olurduk. litre başına 1 walt değil , belki 10 waltluk florosanlarla avuç avuç kuba elde edebilirdik. Satın aldığımız markalı bitkiler özellikle taban bitkileri ya kaya yününde ya hindistan cevizi torfu ( sıkıştırılmış ) gibi topraksız hidroponik sistemler gibi ortamlarda geliyor. Bazıları lav kırığında saksılarda geliyorlar. Acaba aylarca akvaryumda uğraşmak yerine böyle yetiştirip sonrada akvaryuma aktarark düşük destekle , co2siz mesela yada daha ekonomik ışıklandırma sistemleriyle yaşatsak bir gelişme beklentisi olmadan daha mı kolay olur diye merak ettim.Fakat hiç bir yerde detaylı bir yazı bulamadım bunla ilgili. Eğer bilgili olan bitkiler varsa okumaya hazırım :) 

 

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Öğretmen AliÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 12/04/2009
İl: Bursa
Mesaj: 1210
Öğretmen AliÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 23 Ağustos 2010 10:31
http://www.bilyap.com/article/markali-amfibik-akvaryum-bitkileri/72 
Selamlar linkte Tropica firmasının emers bitki yetiştirmek hakkında ki yazısı vardır.Bildiğiniz gibi bu firma dünya çapında ün yapmış bir kuruluştur.
Yazıda............ Bazen su altında yetiştirilen bitkilerin akvaryumlar için daha uygun olduğu söylenir. Bu hiçbir bilimsel veri tarafından desteklenmeyen bir hurafedir.Şeklinde bir açıklaması vardır.Ancak akvaryumculardan aldığım bir çok emers bitkinin akvaryumlarda adaptasyonunda sorunlar yaşadım.Özellikle Cryptocoryne balansae,tütün,limon ciddi adaptasyon sorunları yaşıyor,ayrıca amazon(ecinadorus),cobamba form bozukluğu yaşıyor...kırmızı bitkilerin tamamına yakınını denedim düşük destekli tanklarda yaşatamadım.Ayrıca güller bir türlü adapte olmuyor doğru düzgün kök bile çıkarmıyor.En iyi uyumu Crypto wendtii de gördüm ...tabi bunların saksı fiyatlarıda oldukça pahalı.
Başka bir gözlemimde ;bitkilerin genelde dallar çok sert mesela limon ve tütünlerin gövdeleri ince bir ağaç dalı gibi...tabi bitki suyun dışına kadar çıkınca normal bir akvaryum bitkisi gibi suda yatıp, suyla paralel gelişmiyor,küçük bir ağaç gibi yukarı doğru uzuyor ve bu seferde suyun dışında kalan kısımları kuruyor.
Bu yazılar benim şahsi tecrübelerim.Akvaryumculardan aldığım saksılı bitkilerde Tropicanın logosu yoktu.Ama emers yetiştirilmişti.


Markalı amfibik akvaryum bitkileri

 

Yazan: Bilyap Aquaristic, İstanbul

Orjinal yazı: Claus Christensen, resimler: Tropica Aquarium Plants, çeviren: Bilyap Aquaristic

Akvaryum bitkilerinin çoğu amfibiktir Kurbağa gibi suyun içinde ve dışında yaşayabilen canlılara amfibik denir. On akvaryum bitkisinden dokuzu amfibik yaşam sürer, yani doğal biyotoplarında suyun hem dışında (ama suya yakın) hem de içinde yaşayabilir.

Örneğin akvaristlerin yakından tanıdığı Cryptocoryne (kripto), Echinodorus (amazon) ve Hygrophila (çınar ve diğer türleri) türleri hep amfibik bitkilerdir.

Kuraklık dönemlerinde nehir ve derelerin suyunun çekilmesiyle amfibik bitkiler, suyun içinden nemli kıyılara, yani submers (su altında) yaşamdan emers (su dışında) yaşama geçiş yaparlar. Kıyıda daha güçlü ışık ve nehrin taşıdığı verimli alüvyon tortuları sayesinde zenginleşmiş bir taban toprağı bulan bitkiler belirgin bir şekilde daha güçlü büyümeye başlarlar. Suyun dışında geçen bu kuraklık dönemlerini bitkiler çiçek açmak ve tohum vermek için fırsat bilirler. Aynı zamanda da yandan veya kökten yeni sürgünler vererek vegetatif (çiçeksiz, eşeysiz üreme) yayılmalarına da devam ederler. İşte ışığı ve besini bol buldukları bu dönemde bitkiler suyun altındaki yaşam için gerekli olacak enerjiyi depolarlar.

Yağmurlar yeniden başladığında nehir ve derelerin su düzeyi birkaç saat içinde metrelerce yükselir ve kıyıda yaşayan bitkiler, yeniden uzunca bir zaman için suyun altında kalmaya hazırlanırlar. Evrimleri süresince amfibik bitkiler, su üstünden (emers) su altı yaşamına (submers) geçiş yapma yeteneği kazanmışlardır. Bu geçiş döneminde bitkiler, emers yaşarken depoladıkları enerjiyi su altındaki farklı yaşam koşullarına (ışık, oksijen, karbondioksit, besin vs.) göre uyarlanmış yeni yaprak, kök ve gövde yapısını geliştirmek ve uyarlamak için kullanır. Örneğin suyun içinde büyüyen yapraklar genellikle daha ince, yumuşak ve yayvandır. Suyun dışındaki taşıyıcı niteliğine, suyun kaldırma kuvveti nedeniyle submers yaşamda daha az gereksinim duyulan ana gövde, suyun içinde daha ince ve yumuşak olma eğilimindedir.

Tropica'nın Aarhus'daki tropik su bahçelerinde, amfibik bitkilerin emers yaşamdan submers yaşama geçiş yapabilme özelliği üretim tekniğinde kullanılmış. Çok iyi tasarlanmış modern tekniklerle seralarda suni olarak tropik iklim şartları yaratılmış. Güçlü ışıklandırmayla Danimarka'nın kısa süren kış günleri uzatılmış. Havadaki nem oranı ve sıcaklık tropik iklim koşullarına göre ayarlanmış.

Tropica'da çalışan biyologlar, bitkilerin üretildiği sığ havuzları dolaşan suni dereciklere pompalanmak üzere çok özel bir sıvı gübre geliştirmişler. Havuzlarda sirküle ettirilen su elektronik cihazlarla sürekli olarak analiz ediliyor ve eksilen besinler otomatik olarak tamamlanıyor.

Bitkiler, mineral yünü (mineral wool) denilen özel bir substratta yetiştiriliyor. Mineral yününün, çakıl, toprak gibi klasik taban malzemelerine göre birçok avantajı var. Mineral yününün, oksijenin ve besin maddelerinin köklere rahatça ulaşmasını sağlayan gözenekli ve geçirgen bir yapısı var. Mineral yününde yetiştirilen bitkilerin köklerinin çok sağlıklı olduğu ince ve beyaz oluşlarından anlaşılabilir.

Uzak doğudaki havuzlarda yetiştirilen bitkilerde görülen kalın ve mavimsi kökler, bu bitkilerin balçık benzeri oksijensiz bir tabanda yetiştirildiğinin ve yanlış gübrelerin kullanıldığının bir işaretidir. Bu tür bitkiler, akvaryuma dikildiklerinde, önce uzun sürebilecek bir uyum sağlama dönemini aşmak zorundadırlar. Tropica'da optimal şartlarda yetiştirilmiş bitkilerin, doğadaki emers bitkiler gibi sağlıklı kökleri ve yedek besin depoları vardır. Plastik saksıları, aynı zamanda, bitkileri Tropica seralarından akvariste ulaşana kadar her türlü tehlikeden ve hasardan koruyan bir transport kabı görevini yapar.

Bitkilerin akvaryuma dikilmesi
Bitki akvaryuma dikilmeden önce kök dikkatlice saksıdan çıkarılır ve mineral yünü fazlalıklarından ayıklanır. Köklerin akvaryum tabanına iyi dağıtılması önemlidir; bir araya toplanıp yumak olmuş kökler kolaylıkla çürüyebilir. Kökler çok uzun veya sıksa, tabana daha iyi yayılabilmeleri için keskin bir makasla biraz kısaltılabilirler.

Yeni ortama uyum sağlama süreci
Akvaryuma dikilir dikilmez bitkinin su altı (submers) yaşama uyum süreci başlar. Emers yaşamda depolanmış olan enerji (besin deposu) bu geçiş sürecinde, submers yaşama uygun yaprakların büyütülmesi için kullanılır. Eski emers yapraklar zamanla çürüyüp düşmesi tamamen doğal bir gelişmedir.

Bazen su altında yetiştirilen bitkilerin akvaryumlar için daha uygun olduğu söylenir. Bu hiçbir bilimsel veri tarafından desteklenmeyen bir hurafedir. Gerçekte, submers yetiştirilen bitkiler, belirli su şartlarına göre geliştikleri için yeni dikildikleri farklı su şartlarına sahip bir akvaryuma uyum sağlayıp büyümekte önemli sorunlarla karşılaşırlar. Suyun sertiği (GH ve KH), pH, iletkenlik, nitrat düzeyi ve özellikle ışık, bitkinin su altındaki gelişimini etkileyen önemli faktörlerdendir. Submers yetiştirilmiş bitkiler, yeni su şartlarına uyum sağlamak için gerekli olan enerji deposuna büyük bir ihtimalle sahip değildir. Emers yetiştirilen bitkiler ise, doğada kuraklık ve yağmur dönemlerinde olduğu gibi, önündeki yeni ve farklı su şartlarındaki submers yaşama, dolayısıyla da akvaryumlara hazırlıklıdır.

Elodea, Cabomba, Vallisneria, Aponogeton türleri ve Barclaya longifolia gibi bazı bitkiler vardır ki sadece submers yaşayabilirler. Bu tür bitkiler, doğal olarak Tropica seralarında da yaklaşık 50 cm derinliğindeki havuzlarda su altında yetiştirilirler.

Marka logosuna dikkat!
Bitki beslenmesi ve üretimi alanındaki uzun yılların tecrübesi ve araştırma-geliştirmeleri, Tropica'nın kaliteyi garantileyen bir marka olmasını sağlamıştır. Bu kalite sayesinde, Tropica bitkilerinin akvaryuma uyum sağlama ve sağlıklı büyüme şansı çok yüksektir. Saksıları ve ambalajıyla stilize edilen Tropica bitkileri, saksılarındaki ve polietilen poşetlerindeki Tropica logolarından kolayca tanınabilirler. Böylece kalite ve güvence arayan akvaristler, gerçek Tropica bitkilerini daha düşük kaliteli, çoğunlukla Uzak Doğu'dan ithal edilen benzerlerinden ve taklitlerinden kolayca ayırtedebilirler. Tropica taklitleri, genellik olarak kötü şartlarda yetiştirildiği için zayıf düşmüş ve akvaryum şartlarına uyum sağlamakta çok zorlanan bitkilerdir. ("Tropische Aquarienpflanzen aus Dänemark", AQUARIUM HEUTE, sayı: 4/86)

 

Öğretmen Ali2010-08-23 10:49:28

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

mightymuratÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 28/11/2008
İl: Samsun
Mesaj: 1556
mightymuratÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 23 Ağustos 2010 12:24
Ali Bey bilgi için teşekkürler, malesef bu tür yetişen bitkiler çoğu zaman (çok para verilip alınmasına rağmen) akvaryumlarımıza adapte olmuyor ve çürüyüp gidiyorlar. Ben birkaç defa (Tropica değil sanırım) bu tür bitkilerden  aldım ve kısa sürede çürüyüp gitti. Bir videoda izledim tropica bitkisi akvaryuma konulmadan önce (plastik saksıdayken) koca kökleri ve koca yaprakları kesiliyor bitki deyim yerindeyse kuşa dönüyor ve akvaryuma öyle konuyor. Ama biz bu koca yapraklı bitkiyi büyüklüğüne heves edip alıyoruz ve iyide para ödüyoruz. Bitki büyük diye pahalıya satılıyor ama akvaryuma adapte olana kadar eğer şanslıysak epey zaman geçiyor yeni yapraklar çıkıyorsada küçük oluyor. Örneğin aldığım koca yapraklı anubiaslar su içinde küçük yapraklar çıkardı hep, bu yüzden alacağım zaman iri yapraklı olanları değil kökü iri ve uzun olanları almayı tercih ediyorum. Böylece kök üzerinde yeni yapraklar çıkaracak alan çok oluyor ve bitki daha kolay büyüyor. Profesyonel bitki akvaryumlarına( High Tech) sahip üyeler bu bitkileri adapte edebilmekte daha şanslılar ama bu tür akvaryumlara sahip olmayan kendim gibi üyelere tavsiyem kesinlikle bu tür bitkilerden uzak durmalarıdır. En iyi yöntem bu tür bitki alıp akvaryuma adapte ederek satan üyelerden temin edilmesidir. Sonuçta milli servetimiz çöpe gidiyor hiç birimiz kolay para kazanmıyoruz.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

onuruygunÇevrim Dışı

Kıdemli Akvarist
Kayıt: 30/07/2006
İl: Kocaeli
Mesaj: 7768
onuruygunÇevrim Dışı
Kıdemli Akvarist
Gönderim Zamanı: 23 Ağustos 2010 14:32
20'den fazla bitki türünü emers yetiştirmişliğim vardır. Ülkemiz piyasasında ticari olarak çok büyük zorlukları vardır. Genelde emers ortamda yetişen bitkileri satmak zordur, akvaryuma adaptasyonları sorunludur. Eğer kendiniz adaptasyon işelmlerini yerine getirip satacak olursanız o zaman piyasaya uygun ve talep edilebilir bir ürün sağlamış olursunuz ki bu da ticari boyutlardaki bitki sayısında başlı başına bir sorundur.
onuruygun2010-08-23 14:32:39

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

MysteryÇevrim Dışı

Kayıt: 16/08/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 487
MysteryÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 26 Ağustos 2010 04:00
 Tamda uzak doğudan gelen bitkilerin neden yarı fiyatına satıldığını, genetiklerinin mi oynandığını soracaktım. Bitkileri satın aldığım akvaryumcuda markalı bitkiler de ucuz uzakdoğu bitkileri de akvaryum içerisinde duruyor. Zaten bir süre tam su dolu ortama alışmış olmuyorlar mı ? Gerçi akvaryumcunun akvaryumuyla benimki arasında su değerleri farklı olacaktır biraz da olsa ama suların çekildiği  dönemden geçişi tamamlamış sayılmazlar mı? Adem TANIŞ2010-08-26 09:07:27

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Ramazan41-10Çevrim Dışı

Kayıt: 13/01/2011
İl: Kocaeli
Mesaj: 58
Ramazan41-10Çevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 21 Kasım 2011 09:58
Bitkiler hakında pek bilgim yok lakin biraz araştırdım  emrs  yöntemle üretilen bitkilerin tropical bir ortam şartları yerine getirilmesi şart yani bu durumda nem ve ışık  cok önemli bir rol oynuyor. Yukarıdaki makalşayi enine boyuna 3 5 kez okudum ve bazı bölgelerde kritik nitelikte  bölumlere rasladım.Örnegin : Tropica firamsının kimyagerleri özel üretilmiş bir sıvı gübere kulandıklarından bahsediyor ve adapdasyon sorununuda anlatmışlar. Bir arkadaşım yaklaşık 2 senedir bitkili bir akvaryumla ugarasıyor  ve bana söylediklerini size aynen aktarıyorum. (Ne zaman şahıslardan veya Tropica marka dışında bitki alsam akvaryumumda eridi yada   çürudü) gibi sözler sarf eti. Bende buna istinaden tropic markasını araştırdım. sonunda formda bu konuya denk geldim. Sanırım yanluş yapılan bir yer var bu konuda. En kısazamanda bu konuya aydınlık getirmek için arkadaşımla bir araya gilip bu konuyu enine boyuna ölçüp biçip sizlerle paylaşmayı planlıyorum.İyi bitkiler dileği ile.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Ümit BirkolÇevrim Dışı

Kurumsal Üye
Kayıt: 12/11/2007
İl: Izmir
Mesaj: 1533
Ümit BirkolÇevrim Dışı
Kurumsal Üye
Gönderim Zamanı: 08 Ocak 2013 17:39
Bitkilerin emers formları genellikle submers formlarına göre daha gösterişli olur. Bu da ticari anlamda albeni yaratır. Üstelik daha az maliyet ve su içinde olduğu gibi yosun vb. sorunlarla uğraşmadan bitki yetiştirilir. Ayrıca bitkiler size ulaşmadan önce kısa veya uzun süreli bir yolculuk yapar. Bu yolculuğa emers bitkiler submers bitkilere göre çok iyi tolerans gösterir. Emers bitkilerin akvaryuma adaptasyonu tamamen sizin o bitkinin submers formdayken ihtiyaçlarını karşılayabilmenizle alakalıdır. Eğer low tech bir akvaryuma rotala macrandrayı dikerseniz bitki kesinlikle ölecektir. Burada sorun bitkinin emers ya da submers olması değil sizin sağladığınız imkanlarla alakalıdır. Emin olun bitki submers olsa çok daha önce ölecekti.
Yetiştirdiğim bitkilerin tamamına yakınını emers formlarda temin ediyorum. Özellikle yetersiz ışık olduğu durumda bitkilerde bozulmalar söz konusu oluyor. Ama güçlü aydınlatma ve bunun yanında yeterince gübre ve Co2 takviyesi ile submres ortama adapte olmayacak bitki yok. Ancak cryptocoryne türleri gibi sert sulardan hoşlanan bitkileri 6.50 phda yetiştirmeye çalışmayın tabii ki...

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir