Mato Grosso Do Sul Biyotopu/coxim-brezilya

[K]Brezilya’ nın Mato Grosso do Sul Eyaletindeki Taquari Nehri’nin Coxim Kasabasından Geçen Küçük Bir Dere Biyotopu[/K]

[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/205902/210320240035421.jpg[/IMG]

Ölçüler:60x40x40
Canlı Türleri:Apistogramma trifasciata, Hyphessobrycon herbertaxelrodi
Bitki Türleri: Amazon frogbit ve eleocharis parvula.
Filtrasyon ve Işıklandırma: Dophin cf-300 filtre, 20 watt 6500k samsung smd led armatür.
Tasarım ve Dekorasyon: Geven (flamewood) ve kekik çalıları, doğadan toplanan kuru dallar ve yapraklar. 5-1mm krem renk silis kum.


Merhaba dostlar!

Biliyorum; başlık biraz uzunca oldu ama ‘nerenin biyotopu bu kardeşim’ sorusuna dıdımın dıdısının dıdısı şeklinde, tikele doğru bir cevap gerek. Biyotop gibi biyotop başlığı! Araştırırken takip edilen yolun en detaylı adresi! Aha da şurası! Biyotop akvaryum başlığı işte! ‘Mato Grosso do Sul, Orman Deresi, Coxim, Brezilya’ da başlık olabilir fakat dikkat çekmek istediğim şeye tam olarak hizmet etmeyecekti. Biyotop akvaryum kavramının ne olduğunu açıklamak için konuda anlatılan herşeyin adresi bir başlık olduğunu düşünüyorum. Benim ve merak edenlerin de nasipleneceği, biyotop akvaryumun nasıl olması gerektiğine dair donelerin içinde olduğu bir konu olmasını istiyorum. Biyotop akvaryum teriminin hala tam olarak anlaşıldığını düşünmeyenlerdenim. Bir çok biyotop konumda bu duruma değinmiştim. Lütfen ukalalık veya çok bilmişlik olarak algılanmasın ama hobiye başladım başlayalı uzmanlaştığım bir alan. Son iki-üç yıldır da uluslararası ortamlarda ihtiyolog ve biyologlarca da takdir edildiğimden, bu konu hakkında yazıp-çizmek ve tartışmak birazcık hakkımdır diye düşünüyorum. Ben saksı değilim kardeşim 😊!

Beslediğimiz canlıların doğal habitatlarını merak eden dostlarım ‘Biotopia’ youtube hesabına denk gelmiştir. Hala izlemedinizse sevgili arkadaşım Tai Strietman’ ın kanalına muhakkak göz atın. Küçük tetraların, chiclidlerin, Ludwigia, Eleocharis ve nilüferlerin cirit attığı, Pantanal bölgesinin o muhteşem su altı videolarına hayran kalmamak elde değil! Sizi bilmiyorum ama beni muazzam bir şekilde büyülüyor! Her bir karesi ayrı bir dünya! Bu hobiyle belli bir müddet zaman geçirdikçe insan tuhaf bir bağımlılığa düşüyor. Özellikle doğal bir sistem oluşturma gayreti taşınıyorsa doğada gördüğümüz her taş, kuru dallar ve yapraklar, ağaç köklerinin saçakları vs kendilerini evinizdeki akvaryumda bir tema içerisinde hayal ettiriyor. Artık o materyallere sıradan değil, algıda seçici ve bile isteyeci bir gözle bakıyoruz. Su altı görsellerinde zihnimize düşen her anın gölgesi, çevremizdeki botaniklere ve taşlara yansıyor. Ha bir güvercinin takla atmasından alınan bir haz ha bir dal parçasının kıvrımlarını akvaryum içerisinde hayal etmek! Allah’tan ıslık çalıp peşi sıra koşturmuyoruz bu ilgimizi yaşarken 😂. Belki de ben sadece böyle düşünüyorum. Biraz da mesleğin vermiş olduğu bir hassasiyettendir. Her kıvrımı, ışığı, gölgeyi bir tabloymuş gibi hayal etmektendir; kim bilir? Öze dönecek olursak, bir şekilde bu hobiyle aramızda bir bağımlılık oluşuyor. Su altı habitatlarını olabildiğince aslına uygun akvaryuma taşıma gayreti de, bu hobideki nihai hedefim. Ancak o zaman balık beslemekten ve hobimden keyif alıyorum. Canlıları, doğal ortamlarına benzer bir yapay ekosistemde izlemek, bu sistemdeki makro-mikro yaşamların uyumunu takip etmek, o döngüye kapılmak.. Gerçek habitatların videolarını izlerkenki aldığım hazzı veriyor bana. Evet, ana aktörler balıklarımız belki; gelin görün ki canlı bitkiler, çürümeye başlamış yaprak parçaları, algler ve mantarlar bu koronun olmazsa olmazı benim için. Doğada tüm bunlar ve fazlası varsa muhakkak her birinin bir işlevi vardır. Bitkiler azot döngüsüne, çürükçüller faydalı asitlere, kuru boranikler hümin, tanen ve saklanma alanlarına, algler, fungiler, biyofilmler ve mulmlar karbon/azot döngüsü ve doğal besin yataklarına dönüşümde hizmet ediyorlar. İşte bu sistemi oluşturup izlemek ana prensibim. Bir biyotop akvaryumda olması gereken her şey! Bazen tek bir türün yaşadığı bir bölge, bazen de komünite bir ortam. Aynı doğadaki gibi!

Tai’ nin videolarını izlerken Coxim kasabasında küçük bir derenin görüntülerini çektiği şu videoya denk gelmiştim;
[VID]https://youtu.be/qYreZVRWwNc?si=brEtoaCqDcM8Qjdj[/VID]
Siyah neon tetralar (Hyphessobrycon herbertaxelrodi) ve Apistogramma trifasciataların aynı ortamda bulunduğu bir dereydi. İki türe de ülkemizde ulaşmak mümkün. Üstelik videoda bahsi geçen bitkiler de bulunuyor. Elimizde biyotoptaki zemin tipinden bitkisine, canlısına ve diğer detaylarına ait oldukça yeterli bir video da var! Videoyu çeken de bölge hakkında daha fazla detay alabileceğim, ara sıra yazışıp fikir paylaştığım bir instagram arkadaşım! Daha ne olsundu? Bunun dışında referans verilebilecek siteler, makaleler ve canlı taksonomisine ait bilgileri de bulmak kolay. Bölge, çok bilindik bir yer olduğu için araştırılıp döküman hazırlamak ve biyotopunu yapmak için gayet ulaşılabilir durumda. Toparlamak gerekirse, tam anlamıyla ve nokta atışı bir biyotop kurmak için elimizin altında her şey var. Lego seti kurmaya benzetirsek, her parça eksiksiz ve önümüzde de kurulum kılavuzu varsa o set kolay yapılır. Bundan sonrası, videodaki materyallerin benzerlerini bulup nehirdeki sahnelerden harmanlanan bir tema ile doğal ve göze hoş gelecek şekilde yeniden bir biyotop oluşturmak. Aklıma takılan yerleri ve merak ettiklerimi de Tai’ye danışarak giderdim ve nihayetinde yukarıdaki görselin çıktığı bir biyotop kurdum. Kendisi hayran kaldığını söyledi sağolsun 😊.

Profilden, sağ taraftan açık suya uzanan bir kıyıyı ağaç kökleri ve kuru bitki parçacıklarıyla tasvir etmeye çalıştım. Videodaki görselde zemindeki kumda yer yer çakıl taneleri de bulunmakta ama nasıl olsa kuru yaprak ve köklerin tortularıyla kumun yüzeyi zamanla kapanacağı için kullanmayı tercih etmedim. 05-1 mm silis kum serdim zemine. Geven (flamewood) çalılarının dokusu ve kıvrımları, suda çözünmeye başlayan köklere ve devrik dallara benzediği için oldukça doğal, estetik ve kullanılası bir materyal olduğu için bu biyotopta da kullandım. Esasen Fransız Guyanası’ndan bir biyotopu taklit ettiğim şu tankın modifiye edilmiş halidir diyebiliriz:

[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/205902/250120220052421.jpg[/IMG]
Tankın konusu [URL=https://www.akvaryum.com/Forum/canceler_deresi_biyotopu_-_fransiz_guyanasi_k980545.asp]burada.[/URL]

Tabandaki tenellumları söküp yatay ve dikey eğimli kökleri daha da artırarak, tabana biraz daha hareket vererek farklı bir konsepte çevirdim. Kıyıdan suya uzanan, çeşitli bitkilere ve genç ağaçlara ait saçak görünümlerini ise kekik çalıları ve doğadan topladığım kuru botaniklerle oluşturdum.
[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/205902/210320240015521.jpg[/IMG]
Tüm bunları yaparken suyu bile boşaltmadan hallettim (Önceki kurulumdan kalan canlılar çıktıktan sonra). Ana temayı tamamladıktan sonra suyun 3/1 lik kısmını sifonlayıp taze su ekledim. Önceki kurulumla benzer su değerleri taşıdığı için suyu tamamen değiştirmedim. Tai, 80-90 ms bir iletkenliğin, 6 küsür bir pH değerinin olduğunu söylemişti. 50 ppm ve 6.8’lik bir pH vardı zaten. Öylece devam ettim. Yıl içerisinde kurak-yağışlı sezon boyunca uç değerler görülmediği için bu parametreler biyotop için de oldukça uygun. Hafif tanen lekeli bir dere olduğundan suyun sararmasına da izin verdim. Bunu kuru yapraklar ve kökler halletti zaten. Ayrıca katkı kullanmadım. Videoda trifasciataların yaşadığı kıyı kesimde pek canlı bitki görmediğim için birer tutam eleocharis parvula ektim bazı kısımlara. Kimi tuttu kimi çürüyüp gitti. Tutan da değmeyin bana modundaydı 😊. Genellikle su üstü bitkileri kullanmayı tercih ettim. Kıyı ve akıntının az olduğu bölgelerde yaygın bir türdü; videoda olmasa bile kullandım. Bölgenin bitkisi olması yanında ben azot canavarı olduğu için kullanmayı tercih ettim. Filtrasyona katkıları muazzam. Dileyen dostlar ‘atık su arıtımında su üstü bitkileri’ yazarak bu konuda onlarca bilimsel yayına ulaşabilir. Bazen iki haftada, bazen üç haftada bir %10’luk su değişimleri yaptığım halde ölçtüğüm nitrat 0 mg üzerinde olmamıştır. Bir çift trifasciata ve dokuz siyah neon, yaklaşık 70-75 litre su ile bu bitkiler ve filtredeki medyalar azot yükünü fazlasıyla omuzlamış desek yanılmayız. Yeri gelmişken, dophin cf-300 marka küçük dış filtre kullandım. İçerisinde seachem matrix, 30 ppi biyolojik sünger ve sera crystal clear toplarından kullandım. Debisi çoğunlukla düşse de tanka yettiğini söylemeliyim. Sonradan su sızdırmaya başlaması dışında memnundum. Ucuz etin yahnisi böyle oluyor.

Biyotoplarda aydınlatma tercihim led projektörler ve spot lambalar olsa da bu tankta samsung marka smd led armatür kullandım. Selahattin Fidan (sfaqua) yapmıştı. Neden projektör veya spot? Işık akışını yaymadan, direkt tabana düşürdüğü için su yüzeyindeki dalgalanmaların aksi, balıkların, bitkilerin ve dekorun gölgesi güneş ışığındaki gibi bir hal alıyor. Görüntü daha gerçekçi oluyor. Gönül isterdi ki kessil tuna sun marka bir spot kullanayım; henüz o kadar zengin değilim 😊. Genelde 6000-6500k renk sıcaklığı olan aydınlatmalar iş görüyor. Öğle vakti güneş ışığının renk sıcaklığı 5700-6500k arasında değişiyor mevsime göre.

Biyotopun su değerleri ve genel görünümüne değinmiştik; nehir sistemi ve lokalizasyonundan da bahsedeyim.
[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/205902/210320240019061.jpg[/IMG]
Paraguay nehir drenajına bağlanan Taquari Nehri’nin küçük bir kolu bu biyotop. Derenin adı yok. Enlem-boylam bilgilerini Tai’ nin tariflerine göre buldum. Videodaki o köprüyü bile buldum google earth’da 😊. Mato Grosso do Sul eyaletinin Coxim şehrinde bu bölge. Brezilya’nın güneyinde. Tanklarımızda baktığımız çoğu Güney Amerika bitkisinin anavatanı Pantanal bölgesinde. Bitki ve canlı çeşitliliği açısından zengin bir bölge.

Konu girişinde ‘kırmızı’ tonla belirttiğim ve nedenlerini sıraladığım başlık geyiğinin detayları da böyleydi. Bir biyotop tankı, ana hatlarıyla nasıl olur, hangi yollar izlenir, nelere dikkat edilirin özeti budur. Bir biyotopta biyotik ve abiyotik elemanlar kadar onların ne oranda ve nasıl bir düzende bulunduğunu gösteren yazılı-görsel dökümanlar da önemlidir; hatta kılavuzdur. Bu kılavuz ne kadar detaylı ise kurulacak biyotop da o kadar biyotoptur. Devlette belge ne ise, biyotopta da o’dur 😊. Hele bir de yarışmaya katılım varsa! Şunu da diyebilirsiniz; ‘E kardeşim, referans videoda su hafif bulanık, senin tankın gayet ferah’? Yağmurlu bir gün olduğundan suyun bulanık olduğuna da değinmişti Tai. Taquari nehri dünyanın en büyük alüvyon havzası diye geçiyor. Yağışlar illa ki suyu bulandırabilir. Ben net halini görmeyi tercih ettim ve olsa nasıl olurduyu hayal ettim. Bir de dikkat ederseniz, görüntülerdeki gibi çal-çamur ne varsa taklit etmekten ziyade evimde izleyeceğim, göze hoş gelen bir tasarım yapmak istedim. Aslına benzeyen ama ondan uzaklaşmadan..

Canlı seçimi, av avcı durumu, tank hacmini verimli kullanma gibi diğer detayları da sonraki güncede paylaşmayı umuyorum. Tankı bozalı çok oldu. Zamanında paylaşmamıştım. Biyotop akvaryum kurmada örnek olduğunu düşündüğüm için paylaşmak istedim. Forum aynı zamanda hobi günlüğüm de oluyor; güzel bir arşiv oluşturuyorum kendime. Paylaşmak, bu hobiyi yapılır kılan ve güzel dostluklara sebep olan bir süreç.

Tankın videosu:
[VID]https://youtu.be/3AFuII7k9O8?si=KgwbwzAttGEc_qJN[/VID]

Not: Trifasciatalar için Harun Yıldırım, kekik çalıları için Cem Altay abilerime teşekkür ederim.

Görüşmek üzere; keyifli hobiler![EDIT]ArifhbsAquatics,2024-03-23 01:02:41[/EDIT]

Arif Bey çok bilgilendirici ve görsel olarak uzun zamandır hayalini kurduğum bir tank, deneyimlerinizden istifade etmek için bir kaç soru sormak istiyorum, ben naçizane 140 litrelik bir karma orta-güney amerika ciklet tankı kurdum ve hemen hemen 4 ay tamamlanmak üzere, çeşitli kimyasal çözeltiler ve filtre medyalarıyla (ph minus, torf , katyon reçine, cichlid salt) su sertliğimi 10 tds, pH'ımı 6.8-7,5 aralığına kadar çektim ve son bir kaç haftadır jbl tropol gibi ürünlerle suyu hazırlamaya çalışıyorum, nihai hedefim black water'a geçiş yapmak, black water hakkındaki fikirleriniz nelerdir? tavsiye edermisiniz? benimki gibi bir tank böyle bir uygulamaya hazır mıdır? türlere problem olur mu şeklinde kaygılarım var, siz ne düşünürsünüz?

[QUOTE=Orhan76]Arif Bey çok bilgilendirici ve görsel olarak uzun zamandır hayalini kurduğum bir tank, deneyimlerinizden istifade etmek için bir kaç soru sormak istiyorum, ben naçizane 140 litrelik bir karma orta-güney amerika ciklet tankı kurdum ve hemen hemen 4 ay tamamlanmak üzere, çeşitli kimyasal çözeltiler ve filtre medyalarıyla (ph minus, torf , katyon reçine, cichlid salt) su sertliğimi 10 tds, pH'ımı 6.8-7,5 aralığına kadar çektim ve son bir kaç haftadır jbl tropol gibi ürünlerle suyu hazırlamaya çalışıyorum, nihai hedefim black water'a geçiş yapmak, black water hakkındaki fikirleriniz nelerdir? tavsiye edermisiniz? benimki gibi bir tank böyle bir uygulamaya hazır mıdır? türlere problem olur mu şeklinde kaygılarım var, siz ne düşünürsünüz?[/QUOTE]

Teşekkürler Orhan Bey;

Orta-Güney karması için 10 tds gibi bir değeri neden hedeflediniz? Orta Amerikan grubu genelde orta ve sert sularda yaşayan canlılar. Osmoregülasyon dengeleri için iyi bir değer olmayabilir; ilerleyen süreçte sorun çıkabilir sağlıklarında. Yine, orta amerikan grubu varsa blackwater da pek mantıklı değil. Hafif sarı bir su makul görünüyor. Dediğim gibi madem iki kıta karması var, tds değerinizi 100-200 bandında tutmanız blackwater tanka geçmekten daha öncelikli olmalı.

[QUOTE=ArifhbsAquatics]

Teşekkürler Orhan Bey;

Orta-Güney karması için 10 tds gibi bir değeri neden hedeflediniz? Orta Amerikan grubu genelde orta ve sert sularda yaşayan canlılar. Osmoregülasyon dengeleri için iyi bir değer olmayabilir; ilerleyen süreçte sorun çıkabilir sağlıklarında. Yine, orta amerikan grubu varsa blackwater da pek mantıklı değil. Hafif sarı bir su makul görünüyor. Dediğim gibi madem iki kıta karması var, tds değerinizi 100-200 bandında tutmanız blackwater tanka geçmekten daha öncelikli olmalı.[/QUOTE]

Aslında bir miktar daha sertliği azaltmak istedim fakat tankta iç filtre kullandığım için sanırım sınırlı kimyasal filtrasyon 300mg/lt nin dahi ustunde olan sertliği ancak bu noktaya kadar getirmeme müsade etti diyebilirim. Black water konusunda orta amerikan grubu için aynı endişelere sahip olduğum için ben de açıkçası çok acele etmemiştim. Sizin söylediğiniz gibi hafif sarı bir suyla ilerlemek çok daha mantıklı olarak görünüyor. Tekrar bilgilerinizi ve farklı görüşlerinizi paylaştığınız için teşekkür ederim.

[QUOTE=Orhan76]

Aslında bir miktar daha sertliği azaltmak istedim fakat tankta iç filtre kullandığım için sanırım sınırlı kimyasal filtrasyon 300mg/lt nin dahi ustunde olan sertliği ancak bu noktaya kadar getirmeme müsade etti diyebilirim. Black water konusunda orta amerikan grubu için aynı endişelere sahip olduğum için ben de açıkçası çok acele etmemiştim. Sizin söylediğiniz gibi hafif sarı bir suyla ilerlemek çok daha mantıklı olarak görünüyor. Tekrar bilgilerinizi ve farklı görüşlerinizi paylaştığınız için teşekkür ederim.[/QUOTE]

Rica ederim Orhan Bey. Dediğim gibi; tds değerlerinizi 100-200 bandına getirirseniz daha iyi olur. 10 tds çok düşük.

Gayet güzel, enteresan ve heyecan verirci [:3]
Çok güzel bir anlatım ve detaylı bilgiler içerin bir konu olmuş yine Arif kardeşim. Ellerine sağlık.[:iyi:]
Ahh o Trifler ahhhh.... [:)))][:D]

[K]İkinci Bölüm[/K]

Siyah neon ve apistogramma trifasciataların habitatından esinlenip oluşturduğum bu biyotopta dokuz adet siyah neon ve bir çift trifasciata bakmıştım. Tankı 30-32 cm şeklinde su ile doldurdum. Biraz sığ bir görüntü olsun istemiştim. Dekor ve kumu çıkınca 70-75 litre su hacmi kalıyordu. Buna göre balık sayısı ve dekorun yerleştirilmesi önemliydi. Tanka yukarıdan bakıldığında, sol arka köşeden sağ ön köşeye doğru diyagonal yerleştirilen kök dizilimi sayesinde açık kumluk alan ve bolca yatay-dikey ve çapraz yönlere doğru konumlandırılan kökler görülmekteydi. Bu sayede trifasciatalar için kumla haşır neşir olacakları alanlar ve özellikle üreme dönemlerinde dişi ve erkeğin kullanacağı optik engeller oluşturuldu. Yumurta dizmek, eş baskısından korunmak ve yavrulara sağ selamet bakmak açısından bu mühimdi; tankta siyah neon gibi bir predatör de varken. Üste yerleştirilen çalı-çırpıların ise tabana loş alan düşürmek ve yavru apistoların saklanmalarını sağlamak gibi bir görevi vardı. Şöyle ki, aşağı yukarı bir aylık olduklarında anneleri tarafından dışlanmaya başlayacaklar ve tabanda her ne kadar kök, yaprak olsa da bu onların sağ selamet gizlenmelerini pek sağlamayacaktı. Tek tehdit anneleri değil, tankın her alanında gezen siyah neonlar da vardı. Yavrular ortaya çıktıktan sonra gözlemlediğim şey tam olarak buydu. Zamanlarının çoğunu o ince çalılar altında, anneleri ile birlikte geçiriyorlardı. Yetişkin bir siyah neon, trifasciata dişisinden daha heybetliydi. Hyphessobrycon türleri paracheirodonlar dan daha atik, çevik ve korkusuz bir tür. Yem zamanında bile trifasciata çiftine kafa tuttuklarını görüyordum. Av-avcı durumunu tam olarak bu olay yansıtmıyor. Tetralar kendi yavrularını bile yiyen türler olduğundan, av-avcı örneğine bu tankta rastlanmıyor. Herhangi bir biyotopta da rastlanmaması gerekir; etik ve vicdanen ve sürdürülebilirlik açısından bu böyledir. Sadece biyotopta değil, herhangi bir akvaryumda da durum böyledir. Av-avcı durumunu simule etmek için ne yapılabilir peki? Detritus kurtları oluşumu için (aşırı yemleme veya kuma yem gömme vb) bir şeyler yapılabilir, akvaryumun üstü açık bırakılıp küçük sinekler ve sivrisineklerin konağı bir ortam düşünülebilir. Nihayetinde doğalarında da küçük böcekler, larvalar, kurtlar gibi haşeratlarla besleniyor bu canlılar. Değer mi? Oluşabilecek diğer sorunları hesap edince..

[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/205902/240320242220511.jpg[/IMG]
Yukarıdaki pozda anne ve yavruları görülmekte. Bir ay boyunca neredeyse hiç canlı-kuru yem veremedim. Hem tankın üstündeki çalılar hem içerisindeki kökler o kadar sık bir şekildeydi ki; şırınga, pastör pipeti denemelerim nafile kaldı. Ben de yemlemeyi bir kaç denemeden sonra bıraktım. Köklerin, çalıların yüzeyi, frogbitlerin saçakları alg ve biyofilm tabakalarıyla kaplı olduğundan yavrular bir ay boyunca besin olarak bu kaynakları kullandı. Dişi tekrar üreme döngüsüne girip yavrular kendi kaderlerine terkedilince bir hafta içerisinde neredeyse hiçbirini tankta göremedim. Kuvvetle muhtemel dağılan yavrular siyah neonlara yem oldu. Saçak aralarında kalan üç-beş yavruyu da sonrasında hiç görmedim.

Yemleme rejimim, günde bir kez, tropical-jbl-sera-tetra gibi markaların protein ağırlıklı, kaliteli yemlerini kullanmaktı. Her balığa 3-5 granül düşecek şekilde veriyordum. Yetiyordu da. Zaten avare durmuyorlardı; bunun yanısıra mulm tabakasını, kumu, yaprak çöplerini ve köklerin yüzeyini tırtıklıyorlardı. Doğada da bu böyledir. Bu saydığım yüzeylerin ve alanların çoğu birincil besin kaynağı bölgeleridir. Ne sifonlarım ne de su doldururken hareket ettiririm yüzeyleri. Kıymetini bilen için nimettir!

Tankın teması, her canlının yaşam alanları düşünülerek dizayn edildi. Bu sayede genlerine ve içgüdülerine ait davranışlarını gözlemlemek çok keyifli oldu. Aklıma geldikçe bölüm ekleyip düzeltmeler yapabilirim. Sormak veya tartışmak istedikleriniz olursa memnuniyet duyarım. Şimdilik görüşmek üzere;

Keyifli hobiler!

[QUOTE=HarunYILDIRIM]Gayet güzel, enteresan ve heyecan verirci [:3]
Çok güzel bir anlatım ve detaylı bilgiler içerin bir konu olmuş yine Arif kardeşim. Ellerine sağlık.[:iyi:]
Ahh o Trifler ahhhh.... [:)))][:D][/QUOTE]

Bu tankın pastel, puslu bir havası vardı. Çok seviyordum. Trifler içimde kalmıştı. 2018-19 yılında iki ay bende misafir olan trifasciata üçlüsü bakmıştım. Ahmet Başar vermişti sağolsun. Ondan önce de akvaryumcudan panduro dişisi almıştım. O da Ahmet’in üretimiymiş. İlk apisto deneyimim olduğu için, özellikle trifasciata içimde kalmıştı. Hoş, hala tadını alamadım. Bu tanktaki erkek pek yaşamamıştı 😊. Eğer bir daha trifasciata bakarsam; Paraguay, Laguna Blanca kıyısı için bir projem var.

Teşekkür ederim abicim, her şey için 😊🙏🏻.

[QUOTE=ArifhbsAquatics]

Bu tankın pastel, puslu bir havası vardı. Çok seviyordum. Trifler içimde kalmıştı. 2018-19 yılında iki ay bende misafir olan trifasciata üçlüsü bakmıştım. Ahmet Başar vermişti sağolsun. Ondan önce de akvaryumcudan panduro dişisi almıştım. O da Ahmet’in üretimiymiş. İlk apisto deneyimim olduğu için, özellikle trifasciata içimde kalmıştı. Hoş, hala tadını alamadım. Bu tanktaki erkek pek yaşamamıştı 😊. Eğer bir daha trifasciata bakarsam; Paraguay, Laguna Blanca kıyısı için bir projem var.

Teşekkür ederim abicim, her şey için 😊🙏🏻.[/QUOTE]

Ben teşekkür ederim kardeşim ne demek. [:3]
Ahh o Trifler Ahhh[:)))][:D]

Öncelikle tebrikler Arif,emeğine sağlık.
Konu biyotop olunca ayrıntılarda takılmak farz oluyor.Olması gerektiği şekilde detaylı bir kurulum ve anlatım olmuş[:iyi:]
Yüzmeyi bilmeyen bu sulara dalmasın boğabilir diyebiliriz :)
Trifasciata deyince;
2019 yılında beslediğim,epey yavru aldığım,koşulları diger hassas türlere göre daha esnek yakışıklı bir tür.Karma tankta tecrube etmistim gayet barışçıl(belki de bana öylesi denk geldi bilmiyorum,1.5 cm Boraras Brigittae'ler tankta özgürce yüzerdi) Mohikan bi varyete.
Sevmiştim..[URL]https://www.akvaryum.com/Forum/mesaja_git.asp?PID=5593416[/URL]

Ayrıca,rica ederim lafı olmaz.Yüzeysel olarak yüzeye kekik çalılarıyla tuz serptik o kadar.
Son olarak,,
Keşke bulabildiğimiz canlıya göre Biyotop araştıracağımıza simule edeceğimiz bölgeyi özgürce seçip canlı stresi yaşamasak.
Tek problem bu..
Sağlıklı hobiler🙏[EDIT]Cem Altay,2024-03-25 19:10:42[/EDIT]

[QUOTE=Cem Altay]Öncelikle tebrikler Arif,emeğine sağlık.
Konu biyotop olunca ayrıntılarda takılmak farz oluyor.Olması gerektiği şekilde detaylı bir kurulum ve anlatım olmuş[:iyi:]
Yüzmeyi bilmeyen bu sulara dalmasın boğabilir diyebiliriz :)
Trifasciata deyince;
2019 yılında beslediğim,epey yavru aldığım,koşulları diger hassas türlere göre daha esnek yakışıklı bir tür.Karma tankta tecrube etmistim gayet barışçıl(belki de bana öylesi denk geldi bilmiyorum,1.5 cm Boraras Brigittae'ler tankta özgürce yüzerdi) Mohikan bi varyete.
Sevmiştim..[URL]https://www.akvaryum.com/Forum/mesaja_git.asp?PID=5593416[/URL]

Ayrıca,rica ederim lafı olmaz.Yüzeysel olarak yüzeye kekik çalılarıyla tuz serptik o kadar.
Son olarak,,
Keşke bulabildiğimiz canlıya göre Biyotop araştıracağımıza simule edeceğimiz bölgeyi özgürce seçip canlı stresi yaşamasak.
Tek problem bu..
Sağlıklı hobiler🙏[/QUOTE]

Rica ederim abicim güzel yorumun için teşekkürler. Biliyorum o kerataları, takip ediyordum konuyu. Hala içimde kalmıştır trifler; günün birinde yine yolumuz kesişecek inşallah. Dediğin gibi agresif olmayan bir tür. Siyah neonlar gayet rahattı yanlarında. Şebeke suyunda dahi yavru alınabilecek potansiyelde, nispeten kolay bir tür.

Dilediğimiz gibi, türden biyotopa giden zamanları da görür müyüz bilemiyorum! Olsa ne güzel olurdu.

[QUOTE=ArifhbsAquatics][K]Brezilya’ nın Mato Grosso do Sul Eyaletindeki Taquari Nehri’nin Coxim Kasabasından Geçen Küçük Bir Dere Biyotopu[/K]

[/QUOTE]

Bu biyotop işi önce Güney amerika diyerek kıtasaldı. Sonra Brezilya, Mexica gibi ülke ismiyle ulusallaştı. Sonra nehir isimleri ile havzalaştı. Sonra nehirlerin kollarının olduğu eyaletler, bölgeler oldu.
Olay kasabalara kadar indimi ya :)) Yakında Carlito emminin tarlasındaki su birikintisi gelir mi [:)))]

Bu arada eline sağlık çok güzel olmuş.

[QUOTE=capodicapii]

Bu biyotop işi önce Güney amerika diyerek kıtasaldı. Sonra Brezilya, Mexica gibi ülke ismiyle ulusallaştı. Sonra nehir isimleri ile havzalaştı. Sonra nehirlerin kollarının olduğu eyaletler, bölgeler oldu.
Olay kasabalara kadar indimi ya :)) Yakında Carlito emminin tarlasındaki su birikintisi gelir mi [:)))]

Bu arada eline sağlık çok güzel olmuş. [/QUOTE]

Referans ne kadar detaylıysa o kadar biyotop artık 😂. Gerekirse Carlito dayının taşkın havuzu 😊.

Teşekkür ederim 🙏🏻.

Hobiden biraz uzak kaldık böyle tasarımları gördükçe hemen tekrardan başlamak istiyor insan.Biyotoplarda en sevdiğim bölge hep Amazon bölgesi olmuştur sizde bu bölgede oldukça başarılısınız tebrik ederim.