Nereye Gidiyor bu Tropheus sevdası ?


deepseapetÇevrim Dışı

Kurumsal Üye
Kayıt: 01/12/2008
İl: Istanbul
Mesaj: 267
deepseapetÇevrim Dışı
Kurumsal Üye
Gönderim Zamanı: 17 Mart 2011 15:57
Teşekkür ederim Ferit bey.
Şimdi bu konuyla ilgili Afrikadaki firmamızlada tekrar görüşüp bir daha yasak olayını sorduk. Yasak 6 ay öncede konulmuş ve çok kısa sürmüş. Şuan da hala askerlerin kontrolünde yakalanıyor. Kaçak ve bilinçsiz yakalanmayı engellemeye çalışıyolar ama kesinlikle yasak yok. Kuzey CONGO da şuan savaş olduğu içinde o bölgede balık yakalanması söz konusu değil.Bilgilerinize sunarım.Saygılarımla...
deepseapet2011-03-17 16:00:42

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

sprwonÇevrim Dışı

Kayıt: 15/03/2010
İl: Istanbul
Mesaj: 956
sprwonÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 17 Mart 2011 16:47
[QUOTE=deepseapet]
Teşekkür ederim Ferit bey.
Şimdi bu konuyla ilgili Afrikadaki firmamızlada tekrar görüşüp bir daha yasak olayını sorduk. Yasak 6 ay öncede konulmuş ve çok kısa sürmüş. Şuan da hala askerlerin kontrolünde yakalanıyor. Kaçak ve bilinçsiz yakalanmayı engellemeye çalışıyolar ama kesinlikle yasak yok. Kuzey CONGO da şuan savaş olduğu içinde o bölgede balık yakalanması söz konusu değil.Bilgilerinize sunarım.Saygılarımla...
[/QUOTE]
 
Göstermiş olduğunuz ilgi ve alaka için tekrar çok teşekkürederim. Bukadar açıklayıcı ve net cevaplarla bizi aydınlatmanız çok sevinidirici inanın bu tartışma başladığından beri böyle büyük bir firmadan (herhangi birisinden) beklediğimiz açıklama buydu. Tekrar teşekküreder saygılarımı sunarım...

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

NY753Çevrim Dışı

Kayıt: 18/12/2009
İl: Kocaeli
Mesaj: 379
NY753Çevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 17 Mart 2011 17:39
Oğuzhan Bey ; samimiyetinize güvenerek yaptığınız açıklama için teşekkür ederim ,burada tartıştığımız konunun temeli , genel olarak tanganyika balıklarının pahalılığı ve de bunun sebebinin vahşi olmasından kaynaklandığı.
 Kişisel olarak beyin jimnastiği yaptığımda, afrika kıtası yüz senedir sömürüldüğüne göre (sömürenlere buradan ağzıma geleni saymak isterim rahatlamak için ama kurallar işte!) , bütün doğal kaynaklarını orada yaşayan insanları çalıştırarak yiyen avrupalılar neden bir üretimhane kurup masraflarını azaltmasınlarki diye aklıma geliyor ,
   Balığın nerden çıkarılıp getirildiğinin o kadar önemi yok ki heves sadece o balığa sahip olmak ,burada endişe yaratan balıklar direk gölden çıkarılıp ithal edildi diyerek üretimhanelerden mi getiriliyor acaba   bir suistimal mi var diye insanın aklına geliyor, tartışılan bu ,
  Bu konuda sizden başka açıklama gereği kimse duymadı ,bu durum; şimdi ben, F0 balık almayı aklıma  getirirsem ilk arayacağım firma siz olması gerektiğini yarattı biliçaltımda.saygılarımla.


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

deepseapetÇevrim Dışı

Kurumsal Üye
Kayıt: 01/12/2008
İl: Istanbul
Mesaj: 267
deepseapetÇevrim Dışı
Kurumsal Üye
Gönderim Zamanı: 17 Mart 2011 18:05
Yasin bey merhabalar, biz işletme olarak TÜRKİYE pazarında bazı şeyleri değiştirdik ve halen değiştirmeye de devam ediyoruz elimizden geldiğincede devam edeceğiz.
 
Afrikada üretim tesisi kurabilmek için Türkler olsun,Avrupalılar olsun, Araplar veya Afrikalılar olsun şu anki mevcut şartlara göre kuramazlar. Yazımda da belirttim gibi alt yapı sorunu var. Tanzanya yaklaşık olarak TÜRKİYE'den hatırladığım kadarı ile beş, altı kat daha büyük bir ülke ve halen evlerin %10 - % 15 civarında elektrik mevcut, şebeke suyu ise % 10 civarında ve diğer Afrika ülkelerini siz düşünün.
Kongo ülkesine beş yada altı hastane var ve bu hastanelerin durumu içler acısı girip tedavi olmak çok pahalı ve inanın hastanelere gidip ufak bir hastalığınızdan dolayı tedavi olabileceğinizi sanmıyorum bile...

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

DenizYILDIZÇevrim Dışı

Kayıt: 11/08/2010
İl: Istanbul
Mesaj: 721
DenizYILDIZÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 17 Mart 2011 19:33
Güzel ve açıklayıcı ve kimseyi yaraalamayan bir yazı dizisi olmuş. Teşekkür ederim Oguzhan bey. Gerçekten anlamak isteyen kişileri için önyargısızca bakanların fikir edinmesi amacı ilede güzel olmuş.
Ülkemizde çeşitli firmalardan alışverişlerimiz olur. Zamanla bunlar arkadaşlığa dostluğa dönüşür. Bunun sonucunda bu yerleri satınalmak isteyen kişilere kendimizi referans göstererek öneririz. Ancak burada sadece kendi çıkarı oluşmuş olupta diğer firmaları ilişkisi olmadan sahte yüklenmelerle yıpratmakta hoş değildir. Özel mesaj yöntemi ile konuştuğum bu konu ile ilgili soru soran tüm arkadaşlara sizin yazınızın benzeri şekilde cevap vermişimdir. Halende sözlerimin arkasındayım.
 
Bir konuya ek yapayım istedim. Bazı arkadaşalrın göle gidilmemesinin bir açık oldugu gibi izlenimi var. Bu doğru değildir. Tüm arkadaşlara söyleyeyim. Öncelikli neden güvenliktir. Oğuzhan beyin bahsetmiş oldugu ülkeler AB ülkleri ne de ABD gibi gelişmiş ülkeler değildir. Bugün elinde silahı olan herkes orada bir güçtür. Bunu ben işkembeden atmıyorum. Yabancı siteleri takip eden üyeler bilirler okumuşlardır. Göle giden turistlerin ödediği parada az değildir. Dünyada hiç bir iinsanoğlu çok para verdim şu kadar harcadım demez. İnsan psikolojisidir. Ancak adı sanı bilinen dünyaca ünlü Tropheusçular bu tür geziler için ekstra paralar verirler. Ve genelde konakladıkları yerler  balık toplama merkezlerinin sahibi oldukları evden dönme otellerdir. Yaşadıkları tüm tecrübelerini okursanız bizim firmalarımızın oralara gidememe nedenlerinin ne kadar makul oldugunu anlarız.
 
Bakın evimizde ürettiğimiz kusturabildiğimiz tropheuslardan yola çıkarak tüm dünyanın ihtiyacının çiftilkler sayesinde sağlanabileceğini düşünmek çokta mümkün ve mantıklı yaklaşım olmaz. Tropheus besleyenler tropheusların üreme sıklıklarını ve büyüme sürelerinide bilirler. Heleki sizin eliniz F0 diye yutturulmaya çalışıldıgını düşündüğünüz boyutlara getirmek için ona harcanması gereken süre enaz 1 senedir. Ki bu süre için gölde uğraşacak adam bulamazsınız. Tanganyika Marmara denizinden büyüktür. Ve biliyoruz ki bazı tropheus varyantları artık rahat bulunmuyor. Zamanında burun kıvırdığımız Bemba, Maswa gibi. Bu da demektir ki halen göl ihracatını sürdürebilmektedir.
Benim fiyatlara karşı tavrımıda bir çok kişi bilir. tartışmalarımız birbirimizi kırdıgımız anlarda çoktur. Ancak yıllarca Namansi peşinde koştum. Zamanında bana 150-200 dolar dendi. Şimdi ise bir İlangi fiyatına değişik varyantlara sahip olunabiliniyor. Buda sektörün belki istediğimiz hızda değil ama bir şekilde ilerlediğini gösteriyor.
Evet,  tüm ithalatlarda en güzel örnekte balıklar gelmiyor olabilir. Ancak iyileşme ve bir standart oluşmaya başlamış. Her ne kadar artık beslemesemde takip ettiğim balık akvaryumlarında bunu gözlemleyebiliyorum. Ülkemizde bilemediniz 2 veyahut 3 tane ithalatcı vardır. Bunlarında balık alım adeti kenilerine göre fazla olsada ihracatcıya göre değildir. Böyle oluncada sürekli alım ve adetli alım yapan ülkeler ABD, Almanya gibi biraz daha kayrılıyor olabilir. Ancak bunuda ülkemizde adını vermeyeceğim iki firma gerek kendileri giderek gerekse güvenilir elemanlarını göndererek yerinde pazarlık tabiri caiz ise yaparak aşmaya çalışıyorlar.
Tanıyamadığınız ayırt edemediğiniz balığı bir bilenle alınız. Yada güvenilir firmalardan alınız. Bunca maddi kaynak ayırdıgınız balık için adet başına 5 liradan ( biliyorum çoğu kimse için çok önemli bir tutar ancak bu kadar ufak bir rakamda sorun var ise zaten kişinin bu balık için bunca para vermeside mantıklı hareket olmaz kendi düşünceme göre) kaçmayınız ve tuzaklara düşmeyiniz. Kapısına dayanabileceğiniz hakkınızı arayabileceğiniz yerlerle iş yapınız. Balık bitmez  bir sonraki tihalatı yakalarsınız hemde bütçeniz uygun hale gelir. :)
 
Ben açıkcası bir ticari firmanın bu konuya yazı yazacağını beklemiyordum. Çünkü risktir. Halende yazması taraftarı değilim. Bunun bilgilendirme dışında olması yıpratıcı olur. İyi firmaların zarar görüpte ticaretten çekilmesi üzer. Kişilerin fikir çatışması en güzel yoldur. Çünkü firmanın bu tür yazılarla muhatap olması akılda hep bu gibi konularla kalmasına yol açabilir. Tüm elinden gelen en iyisini yapmaya çalışan firmalara teşekkür ederim
Saygılarımla

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

erkanmaziciÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 07/03/2007
İl: Istanbul
Mesaj: 1085
erkanmaziciÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 18 Mart 2011 00:45
Balıkta moda olduğu kesindir. Bundan 5 sene önce forumlarda Leptosoma'nın sülalesi araştırılıyordu. Daha sonra onun yerini Tropheus aldı.

Bu balıkların güzel, beslenmesinin zevkli olduğuna şüphe yok. Ancak insanların çoğu, bu balıkları moda olduğu için alıyor. Bir süre sonra moda değişiyor ve ellerindeki balıkları satıp yenilerine yöneliyorlar.

Bu moda bilinçli olarak mı oluşturuluyor, kesin bilemem. Ancak bu kadar keskin zevk değişiklikleri tesadüf olamaz gibi geliyor insana...

Bu arada, Afrika çiklitlerinin özellikle popüler hale getirildiğini söyleyenler de var. Bu balıklar dayanıklı olduğu için, akvaryumcular dükkanlarında fazla kayıp vermiyorlar. Beslenmesi zor balıkların akvaryumcuda tutulması akvaryumcuya risk bindiriyor. Ayrıca Afrika çiklitleri genelde büyük boylu balıklar olduğu için daha büyük akvaryum ve ekipman ihtiyacı doğuruyor. Daha karlı bir iş yani.

Bir balık nasıl popüler yapılır diye düşünen varsa, üstad Ayhan Çörek'in Akvaryum Dünyası Dergisi'nde yayınlanan röportajını okuyabilir. Örneğin Sarı Prenses ismini, bu balığı daha popüler hale getirmek ve kolay satmak için bulmuşlar.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

emrbilginÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 22/12/2008
İl: Istanbul
Mesaj: 701
emrbilginÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 18 Mart 2011 11:46
Şahsi düşüncem;ithalat yapan ticari firmalardan ithalatın nasıl gerçekleştiği konusunda bilgileri paylaşmaları gerektiğini düşünüyordum.
Bu bilgileri yazarak kafalardaki birçok soru işaretini kaldıran Oğuzhan beye teşekkür ederim.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

BASKANÇevrim Dışı

Kurumsal Üye
Kayıt: 19/02/2009
İl: Kayseri
Mesaj: 455
BASKANÇevrim Dışı
Kurumsal Üye
Gönderim Zamanı: 18 Mart 2011 12:34

Bu f0 olayını size açıklayayım. Firma olarak neredeyse tüm türleri ülkemize getirdik diyebilirim. Afrika'da firmalar göle giderek topladıkları balıkları kendi kayıklarındaki tonluk pilastikten olan tanklara doldurur. Bu balıkları gölün kenarinda bekleyen kamyonlarındaki tanklara karışık şekilde aktarılır. Gölden firmanın kendi yerine gitmesi 2 günü aldığı olur. Kamyondaki tanklara oksijen verilir. Afika'da ithalat yapan hiç bir firma balık boylandırıp üretip satmakla uğraşamaz. Bu ay'ki Afrika gezimizde şunu gördük: kuraklık başladıgı için elektirk kesintileri oluyor,bir er gün arayla. Ben özel bir tür balık istedim ve Afika'daki firma benden dalgıç parası ve vizesi için 1300 dolar istedi. Burda tartışılan konu gerçekten boş ' f0 ' mi ' degil mi ?'. Balıklar Afrika'dan gelenler direk doğadan vahşi toplanan balıklardır. Buna kimsenin şüphesi olmasin. Biz bu işi yeni başlayanlar gibi değil ' nasıl ileriye götürürüz ' ' nasıl dışa bagımlılıgımızı azaltırız ' diye düşünüyoruz. Bizim Afrika tanıtımlarımızı incelerseniz az çok balıklar hakkında bilgi vermiş oluruz. Afrika'da yaşam zor.Türkiyemiz 'deki gibi kolay bir yaşam yok. İthalat yapan bir firma düşünün dünyanın her bölgesibe balık gönderen. Burda nasıl balık boylandirıp nasıl balık üretip bu kadar istiyene yetişdirecekler. Balık f0 mi degil mi ? tartışması yapacagımıza ülkemizde bü işi nasıl yaparız nasıl üretiriz çabalarına girmemiz lazım bence. Örnek verecek olursam biz Almanya'dan getirtigimiz yavru trop türlerini satıyorduk. Ama şimdi ilanları incelerseniz bir çok hobici bu balıkları üretip satışını yapıyor. Bence bu çok güzel bir olay. Ve daha da çoğalması lazım. Sizlere tek söyleyecegim 'f0' olarak gelen balıkların yani direk gölden yakalanan balıkların ülkemize gelişi 'f0' dır. Hobicelerimizin istedikleri 'f0' belgesi kesinlikle gereksiz ve ticari beklentidir. Buna kızabilirsiniz.Hiç bir firma bu balık 'f0' dir diye belge vermez. Biz Almanya'daki firmamızdan bu belgeyi istedik hobıcilerimiz istiyor diye.Kendimiz de düzenleye bilirdik. Yapanlar var bu arada. Almanya'daki firmamız bize bu belgeyi kendi hazırladi ve gönderdi. Balık olarak biz yani LD Akvaryum olarak 60 sıtrafor balık alıyoruz. Ama başka ülkelere giden sıtrafor sayısı 10 adedi geçmiyor,buna emin olun. Yurtdışına verilen paraların yerine üretim haneler yapılsa gerçekten profosyonelce bir çok türü kendimiz bile ithalatını yapacak duruma geliriz. Bunları yazarken hiç bir ticari beklentim hiç bir çıkar gözetmeden yazdım. Afrika'dan olsun Almanya'dan vahşi olarak gelen ve satılan balıklar gercekten 'f0' dır.Umarım ülkemizde üretilir 'f 500' olur , bizim balığımız olur. Saygılarımla...
.

BASKAN2011-03-18 16:24:54

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

The_ÜSTAD_06Çevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 18/06/2010
İl: Ankara
Mesaj: 3678
The_ÜSTAD_06Çevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 18 Mart 2011 13:41
İnsanlar sürekli olarak ekonomik kararlar alırlar.Örneğin öğrenciler zaman zaman derse girip girmeme kararları alırlar.Derse girmenin bazı açık yararları vardır..Derse girmek öğrencileri ilgilendikleri konuları daha iyi anlamalarını,sınavlara hazırlanmalarında yardım eder.
Aynı şekilde sınıfta bulunmanın da bir maliyeti vardır. Örneğin derse girmek için belli ulaşım maliyetine katlanmak gerekir.
 
Bizler de eksikliklerin hiç olmadığı yalın rekabetçi piyasa koşullarının şekillendirdiği malların bir çok alıcısı ve satıcısının olduğu  piyasayı ÖZLÜYORUZ...piyasayı bitirmeyin...

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

calvus1970Çevrim Dışı

Kayıt: 29/04/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 166
calvus1970Çevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 18 Mart 2011 14:19
[QUOTE=bjk06]Tropheus Brichardi Namansi Fiery Fry yakın da da bu tür piyasaya hakim olcak gibi , benden demesi :)) [/QUOTE]
Merhaba bu düşünceye bende katılıyorum...

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

YahyaBarbarosÇevrim Dışı

Kayıt: 03/01/2011
İl: Kayseri
Mesaj: 357
YahyaBarbarosÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 19 Mart 2011 14:23

Merhaba arkadaşlar,burda bi cok konu okudum kimilerine katıldım kimilerine ise katılmadım,ilk başlarda bende cok firma ve satan kişilere kızıp duruyordum,kandılrılıyozmu yok dişimi yok hastamı verdiler yok fo deilde benimi kandırıyorlar vs.yani tanışıp biraz samimi olunca bu konuda bazı kişilere destek vermem gerek bu benim kayseride oturup yağcılık veya her hangi bir cıkar gözetlediğim anlamına gelmesin balık ticaretini yapan firmaya,ve akvaristci arkadaşlarıma.buradaki firma gercekten fo diğe tabir etdiğiniz doğadan yakalnıp vahşi olan türleri getirdiklerini ve bunuda yaparken cok ama cok büyük risklere girdiklerini biliyorum ,belirtmek istedim .şehir dışında yaşayıp balık almaya gelen arkadaşlarda bu benim gördüklerimi kendileride görmüş ve balık almadanda yola cıkmamışlardır.gelelim red rainbowlara.Ben red rainbow besliyorum ondan önce moori moliro.ama şunu diyim bu balık kadar nazlı,nazik,narin tür daha olamaz.en sonunda 8 ay sonra üretmeye başladım,bu konuda bana  yardım eden firmanın ismini demiyeceğim yani balıklarımı aldığım firmaya özellikle lütfullah ve salih kardeşime teşekkür ederim..


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

LD AkvaryumÇevrim Dışı

Kurumsal Üye
Kayıt: 06/07/2006
İl: Kayseri
Mesaj: 669
LD AkvaryumÇevrim Dışı
Kurumsal Üye
Gönderim Zamanı: 24 Mart 2011 21:53
Gölden yakalama ve toplama resimleri



Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

sprwonÇevrim Dışı

Kayıt: 15/03/2010
İl: Istanbul
Mesaj: 956
sprwonÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 25 Mart 2011 10:21
[QUOTE=LD Akvaryum]
Gölden yakalama ve toplama resimleri


[/QUOTE]
 
İlginiz ve alakanız için çok teşekkürler LD akvaryum Ailesi. Saygılar...

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

LD AkvaryumÇevrim Dışı

Kurumsal Üye
Kayıt: 06/07/2006
İl: Kayseri
Mesaj: 669
LD AkvaryumÇevrim Dışı
Kurumsal Üye
Gönderim Zamanı: 25 Mart 2011 11:33
Biz teşekür ederiz.Yeni tanimımız olacak.Inşallah burdan sizlerle paylaşacagiz.. Saygılarımla...

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir