Etcil Baliklara Canli Japon Baligi Yedirmek


BarışÇevrim Dışı

Kayıt: 19/07/2006
İl: Izmir
Mesaj: 1039
BarışÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 04 Ağustos 2017 22:33
[QUOTE=MaviYesil]Bu yaklaşımla hareket ederseniz bu işin bir sonunu bulamazsınız.

Japon Balığınınki can da artemianınki değil mi? Artemia'nınki can da bitkilerinki değil mi? Bitkilerinki can da yosunlarınki değil mi? Bakterilerinki değil mi?

Bu yaklaşımla ne kendi düşüncenize, ne de yardımcı olmaya çalıştığınız diğer hobicilerin düşüncelerine bir fayda sağlayamazsınız.
Kişisel düşünceme göre Japon Balığını canlı yem yapmakla Artemia'yı canlı yem yapmak aynı şey değildir. Çünkü Japon balığı gibi omurgalı ve sinir sistemi son derece gelişmiş bir canlının yaşayacağı acı ile omurgasız ve çok basit bir sinir sistemine sahip Artemia'nın yaşayacağı acı çok farklıdır. Her ikisinin de etik olarak doğru olmadığı düşüncesine katılabilirim. Ancak ikisi aynı şey değildir.[/QUOTE]
Mesele sadece canlı yem değil canlı olarak da verilebilir öldürüpte veredebilirsiniz. Japon balığını alıp öldürüp verdiğinizde sorun kalkıyor mu? Ayriyetten sinir sistemi demişsiniz. Astronot balıklarına verilen tavuk göğsünün ait olduğu canlı çok daha gelişmiş sinir sistemine sahip. Ayrıca etçil ağırlıklı beslenen proteinli yemler yiyen balıkları örnek olarak verebiliriz. Sinir sistemine değinelim. Sinir sistemi algıalrı duyuları gelişmiş gelişmemiş derken kime göre neye göre karar veriyoruz. Evet japon balığı daha gelişmiş artemiadan doğrudur da kime göre yeteri kadar gelişmiş kime göre artık o canlı sınır oluyor da ondan üstün diğer canlılar yem yapılamaz oluyor. Ya da artemia kime göre belirlenen o gelişmişlik seviyesinin altında kaldı da sorun yok deniliyor. Kime göre bir yerde köpeğin sinir sistemi mevzu bahis bile edilmeden götürülürken diğer yerde bu durum kınanıyor. Kime göre ineklerin sinir sistemi mevzu bahis bile edilmeyip löp löp götürülürken öbür tarafta kınanıyor. Bizden daha gelişmiş bir canlı türü ortaya çıktığında bizim zaman mekan algımızın gelişmemişliğini gerekçe gösterip canlı yem ya da daha rahat edecekseniz kurutulmuş yem yaptığında onların zekalarını anlasak da anlayamasakta ölmemeyi istemeyecek miyiz? Dediğiniz gibi bu işin içinden çıkılamaz böyle düşünülürse ama problem zor diye yanlışa doğru demek ya da düşünmeyelim o akdar olduğu kadar demek de yardımcı olan bieşy değil. Burda bazı insanları tercihlerinden dolayı suçluyoruz sonuçta. Japon balığı öldürmeyin diyoruz canice diyoruz. Lepistes yavrusu değerli oluyor toprak solucanı değersiz. Bu sınırları kim koyuyor. Benim de söylediğim böyle sınırlar yok bunları biz kendi değer yargılarımızla gelenekelrimizle kültürlerimizle yaratmışız. Küçüklüğünden alıştığımız için sürekli gördüğümüz duyduğumuz için 850 kilo dananın öldürülmesine gıkımız çıkmıyor öbür tarafta köpek ölünce içimiz yanıyor. Maymun yiyorlar kahroluyoruz. Birde bu canlı yem işini savunuyoruz, niye? bizim (kişisel) değer yargılarımız böyle diye. Açıklamaya çalışıyoruz. Biraz sıkışınca da etrafımızdakilerde böyle hissediyor ama bak demek ki mantıklı diye açıklıyoruz. Merak etmeyin bende kültürümün coğrafyamın bu forumun genel özelliklerini taşıyorum. Artemiayı gönül rahatlığıyla veriyorum japonun minnacık yavruları ölse üzülüyorum. Ama bunun benim değer yargılarım olduğunun farkındayım. Toprak solucanının sinir sistemini, öldürülmemesi; canlı ya da kurutulmuş yem yapılmaması için yeterli bulan kişiye hangi argümanla ''senin çıtan yanlış'' diyebiliyoruz ya da ''japon balığını da yem yapamazsın senin çıtan da yukarda kalmış ama olmaz ki'' diyebiliyoruz anlamadım hala. [EDIT]Barış,2017-08-04 22:45:21[/EDIT]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

MaviYesilÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 04/05/2007
İl: Antalya
Mesaj: 6873
MaviYesilÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 04 Ağustos 2017 22:48
[QUOTE=Barış] Sinir sistemi algıalrı duyuları gelişmiş gelişmemiş derken kime göre neye göre karar veriyoruz. Evet japon balığı daha gelişmiş artemiadan doğrudur da kime göre yeteri kadar gelişmiş kime göre artık o canlı sınır oluyor da ondan üstün diğer canlılar yem yapılamaz oluyor. Ya da artemia kime göre belirlenen o gelişmişlik seviyesinin altında kaldı da sorun yok deniliyor. [/QUOTE]

Sinir sisteminin ne kadar gelişmiş olduğunu diğer canlılarla karşılaştırarak karar veriyoruz. Mesela omurgalı bir canlı olan Japon balığının vücudundaki sinir sistemi Artemia'ya göre daha çok gelişmiştir.

Yazdıklarımı tam okumamışsınız galiba. Artemia seviyenin altında, sorun yok diye bir şey söylemedim. Etik olarak yanlış, ama ikisi aynı şey değil dedim. Yıllardır açılan her canlı yem konusunda mutlaka hemen Artemia ortaya atılır. Ancak aynı şey değil.


[QUOTE=Barış]Kime göre bir yerde köpeğin sinir sistemi mevzu bahis bile edilmeden götürülürken diğer yerde bu durum kınanıyor. Kime göre ineklerin sinir sistemi mevzu bahis bile edilmeyip löp löp götürülürken öbür tarafta kınanıyor. Bizden daha gelişmiş bir canlı türü ortaya çıktığında bizim zaman mekan algımızın gelişmemişliğini gerekçe gösterip canlı yem ya da daha rahat edecekseniz kurutulmuş yem yaptığında onların zekalarını anlasak da anlayamasakta ölmemeyi istemeyecek miyiz? Dediğiniz gibi bu işin içinden çıkılamaz böyle düşünülürse ama problem zor diye yanlışa doğru demek ya da düşünmeyelim o akdar olduğu kadar demek de yardımcı olan bieşy değil. Burda bazı insanları tercihlerinden dolayı suçluyoruz sonuçta. Japon balığı öldürmeyin diyoruz canice diyoruz. Lepistes yavrusu değerli oluyor toprak solucanı değersiz. Bu sınırları kim koyuyor. Benim de söylediğim böyle sınırlar yok bunları biz kendi değer yargılarımızla gelenekelrimizle kültürlerimizle yaratmışız. Küçüklüğünden alıştığımız için sürekli gördüğümüz duyduğumuz için 850 kilo dananın öldürülmesine gıkımız çıkmıyor öbür tarafta köpek ölünce içimiz yanıyor. Maymun yiyorlar kahroluyoruz. Birde bu canlı yem işini savunuyoruz, niye? bizim (kişisel) değer yargılarımız böyle diye. Açıklamaya çalışıyoruz. Biraz sıkışınca da etrafımızdakilerde böyle ama diye açıklıyoruz. Merak etmeyin bende kültürümün coğrafyamın bu forumun genel özelliklerini taşıyorum. Artemiayı gönül rahatlığıyla veriyorum japonun minnacık yavruları ölse üzülüyorum. Ama bunun benim değer yargılarım olduğunun farkındayım. Toprak solucanının sinir sistemini öldürülmemesi canlı ya da kurutulmuş yem yapılmaması için yeterli bulan kişiye hangi argümanla senin çıtan yanlış diyebiliyoruz anlamadım hala. [/QUOTE]

Kendi yargılarımızı neye göre belirlediğimizi bilmiyorum, ancak günlük hayatımızda da öldürdüğümüz her canlı için aynı titizliği gösteremiyoruz. Örneğin, otomobilimizle yolda seyrederken üzerinden geçip ezdiğimiz karınca ve böcekler için durup üzülmüyoruz. Ancak, bir kedi veya köpeğe çarpıp öldürsek vicdan azabı çekiyoruz. (Gerçi dönüp bakmayanlar bile var trafikte ama konu o değil) Bu ayrımı neye göre yapıyoruz? Kedi ve köpeğin sinir sistemi, iç organlar ve kemik yapısı olarak gelişmiş canlılar olduklarını ve çok acı çektiklerini tahmin ediyoruz. Ancak, karıncaların sinir sistemlerinin kedi ve köpeğe oranla daha basit olduğunu ve daha az acı çektiklerini tahmin ediyoruz. Bu sebeple akşam eve geldiğimizde arabamızla ezdiğimiz karıncalar için oturup ağlamıyoruz.

Artemia ve Japon balığı karşılaştırması işte bu sebeplerden hatalıdır.

[EDIT]MaviYesil,2017-08-04 22:57:53[/EDIT]

Beğenenler: [T]197989,ceyh[/T][T]175579,Sheyda27[/T][T]192768,sangarios[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

rocknrolla84Çevrim Dışı

Kayıt: 08/11/2016
İl: Istanbul
Mesaj: 91
rocknrolla84Çevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 04 Ağustos 2017 23:06
Bu konuda canlı yeme karşı olmamızın sebebi sayın maviyesil inde dediği gibi siz her ne kadar buna karşı çıkıyor olsanızda bilimsel araştırmalar sonucu ortaya çıkan verilere göre japon balıkları daha doğrusu balıklarda tıpkı biz insanlar ve hayvanlar gibi acı duygusunu hisseden varliklardir. Bununla birlikte buradaki ortak tepki bazı insanların sırf evlerinin salonlarında bazı bastirdiklari duygularını tatmin etmek adına bir canlıyı başka bir canlıya diri diri parcalatmalaridir. Gelelim tavuk inek canlı yemi destekleyen herkes konuyu bu noktaya saptiriyor. Hiçbir insan evladı kalkıp bir danayi yada tavuğu masasına canlı olarak getirip eline çatal bıçağı alıp hadi millet afiyet olsun diyerek diri diri yemiyor. Kaldıki vejeteryan veya vegan olan insanlarda dünya üzerinde azımsanmayacak kadar fazla. Burada şöyle bir durumda söz konusu et yemek bir nevi bizim bünyemiz için ihtiyactir. Et ve hayvansal ürünler tüketmeyen bir çok insanda vücudun ihtiyaç duyduğu bir çok madde eksik kalıyor. Bitkisel besinlerle bunları ne kadar dengelemeye kalksalarda yinede başarılı olamiyorlar. Son olarak canlı yem konusuna yeniden dönersek etçil balıkların canlı yem dışında tuketebilicekleri bir çok alternatif varken yapılan şeyin vahşetten başka hiçbir izahı olmaz olamaz. Saygılar iyi hobiler.

Beğenenler: [T]197989,ceyh[/T][T]194883,celebratus[/T][T]240260,BETA.4[/T]
+1: [T]197989,ceyh[/T][T]194883,celebratus[/T][T]148843,Tolga Arslan[/T][T]196575,Elbosaty[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

BarışÇevrim Dışı

Kayıt: 19/07/2006
İl: Izmir
Mesaj: 1039
BarışÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 04 Ağustos 2017 23:31
Yazıklarınızı çok net şekilde okudum. Orda sadece size yanıt yoktu tek sizden alıntı yaptığım için öyle göründü afedersiniz öncelikle. Ancak siz benim yazdıklarımda ne demeye çalıştığıma çok dikkat etmemişsiniz. Birbirleriyle kıyaslayarak dediniz çünkü. 2 canlı arasında hangisinin daha gelişmiş olduğuna nasıl karar veriyoruz kime göre karar veriyoruz demedim. Cevap çok basit canlıları kıyaslarız. Hangisi daha komplex yapıya sahip daha gelişmiş daha geç evrimleşmiş vs rahatlıkla bulunabilir. Benim bahsettiğim şey o tam da verdiğiniz karınca örneği. Aynı titizliği tabiki göstermiyoruz ben dahil. Gösteriyoruz demedim. Ama göstermememize dikkat çekiyorum sadece . Değindiğim konu bunun farkında olmam. Karıncaya ağlamam köpeğe ağlarım diyorsunuz. Köpek sizin için ağlanacak değerde karınca değil. Bende diyorum ki bu sizin değer yargınız. Bu sizin biraz kültürünüzden geliyor. Ama daha keskin bir ayrım - kıstas var. Bu direk sizden geliyor. Sizin DNA nızdan. Boyutunuzdan. Gelişmişlik seviyenizden (yani algı seviyeniz yada zeka diyebiliriz) geliyor. Burda mesele olan köpek ya da karınca ya da mikroorganizma canı değil. Onların zerre önemi yok aslında önemli olan farkında olmasakta bizim duygularımız sadece. Çok daha az gelişmiş çok daha küçük boyutlarda olsak da yine zekamız olsa karınca o kadar önemsiz gelecek miydi? Ya da çok daha gelişmiş dünya boyutlarında canlılar olsak zeka diye adlandırdığımız şey bildiğimiz boyutlardan ilerisini algılıyor olacak seviyede olsaydı o köpeğe ne değer verecektiniz. O zaman o köpekte sizin için tek hücreliydi. Hiç gelişmemiş büyük resmi görmeyen hatta sizin için yok hükmünde yaşamının değeri olmayan birşey belki. Öldürünce sinir sistemi var canı yanıyor ama karıncanında yanıyor. Şu anki sizle karınca arasındaki fark kadar olsa o gelişmiş sizle köpek arasındaki fark. ya da o tek hücreli dediklerinizde kendilerine göre tepki veriyor yaşamak istiyor çok çok gelişmiş olduğumuz için bizim gözümüzde önemsiz oldular. Algılrı yok hükmünde oldu bizim için. Demek ki mesele ya da etken parametre karşıdaki canlı değil değer biçen canlı. Bu arada işi hissetmeye sinir sistemine bağlamadan bu şekilde yanıtım olacak ama bu yanıtları vermesem de başka açıdan eğer acıya sinir sistemine bağlayacaksak bunu o zaman köpeğin ya da japon balığının acı çekmemesini sağlayarak öldürdüğümüzde sorun kalkıyor mu? Onlarda algısını düşük bulduğunuz artemia gibi hissetmeden ölse mesela (size göre hissetmeden).
Burda felsefe işin içine giriyor ama bunların hepsini gözardı edip artemiayla japon balığı karşılaştırılamaz niye çünkü benim eşiğim o 2 sinin arasında diyorsunuz aslında siz farkında olmadan. Burda mesele 2 sinin karşılaştırılması değil. İneğin canıyla japonun canını aynı anda önemsiyorsunuz. Lepistesiniz beslensin diye 2 sinide öldürmezsiniz. Karşılaştırmaya gerek var mı? İneğin daha gelişmiş olmasının önemi var mı? Mesele çıta diye sembolleştirdiğim şey. Birbirlerine oranları değil. İnekde japonda o çıtanın üstünde. Onları karşılaştırmıyoruz. Ama sonuçta japon da yem yapılmayacak kadar değerli. Artemia ise değil. Neden artemiayı da o çıtanın üstüne koymuyorsunuz mesele bu. Çok da doğru bir yaklaşım ve beyin fırtınasıdır sizin yem yapılmasını önemsemediğiniz bir canlıdan örnek vermek. Sizin açıklamanız tam da 'çünkü benim değer yargım böyle' şekline giriyor yani istemeden.

Buraya kadar bla bla inekçe şeyler beyin fırtınaları metaforlar. Sonuca bağlayayım ben sizi anlıyorum. Bende sizle aynı değer yargılarına sahibim yüzde 90 en aşağı diye tahmin ediyorum. Bende artemia veriyorum yem olarak ama japona çok değer veriyorum. Benim çıtamda o arada. Ama başkasının çıtası güzel görünmeyen japonu sazanı minik kefali dere balığını aşağıda bırakıp kendi amerikan cichlidini yukarı koyacak şekilde konumlanmışsa buna ne kadar kızabilirim bunu sorgulaması benim dediğim şey. Bende istiyorum en azından çevremdeki herkes benim değer yargılarıma göre yaşasın ben japon verildiğini görmeyeyim öğrenmeyeyim duymayayım kendi mutluluğum için(japonun mutluluğu için istiyorum ama aslında parametre benim). Çünkü japonla empati kurabiliyorum. Kimse yapmayınca da bu sayede hiç de aklıma getirmeyeyim dediğiniz gibi sokaktaki ezilen karıncayı yaşayıp gideyim küçük algımda mutlu mutlu. Aklıma gelse de o kadar önemsemem zaten bu algıyla. Japonu önemserken. Ama işte buna uymayan birileri çıkınca da biraz daha dikkatli olmak gerekiyor birşey demeden önce. Hayır yazın yine benim canıma minnet ikna edin hatta bizim çizgimize gelsin ama gerçek doğru isterseniz o bizimki değil işte bunun da farkıdna olmak gerekiyor. Gerçek doğru yok değişken bu meselede. Mesele değer biçende bitiyor.

[QUOTE=rocknrolla84]Bu konuda canlı yeme karşı olmamızın sebebi sayın maviyesil inde dediği gibi siz her ne kadar buna karşı çıkıyor olsanızda bilimsel araştırmalar sonucu ortaya çıkan verilere göre japon balıkları daha doğrusu balıklarda tıpkı biz insanlar ve hayvanlar gibi acı duygusunu hisseden varliklardir. Bununla birlikte buradaki ortak tepki bazı insanların sırf evlerinin salonlarında bazı bastirdiklari duygularını tatmin etmek adına bir canlıyı başka bir canlıya diri diri parcalatmalaridir. Gelelim tavuk inek canlı yemi destekleyen herkes konuyu bu noktaya saptiriyor. Hiçbir insan evladı kalkıp bir danayi yada tavuğu masasına canlı olarak getirip eline çatal bıçağı alıp hadi millet afiyet olsun diyerek diri diri yemiyor. Kaldıki vejeteryan veya vegan olan insanlarda dünya üzerinde azımsanmayacak kadar fazla. Burada şöyle bir durumda söz konusu et yemek bir nevi bizim bünyemiz için ihtiyactir. Et ve hayvansal ürünler tüketmeyen bir çok insanda vücudun ihtiyaç duyduğu bir çok madde eksik kalıyor. Bitkisel besinlerle bunları ne kadar dengelemeye kalksalarda yinede başarılı olamiyorlar. Son olarak canlı yem konusuna yeniden dönersek etçil balıkların canlı yem dışında tuketebilicekleri bir çok alternatif varken yapılan şeyin vahşetten başka hiçbir izahı olmaz olamaz. Saygılar iyi hobiler.[/QUOTE]

Yo neden canlı olarak verilmesi şeklinde baktınız. Evet kıyaslarsak canlı olarak verilmesi çok daha yanlış. Onda hemfikirim tabiki. Benim bahsettiğim verilmesi parantezine alaraktı. Kıyaslayacaksak tabiki bir canlı ölecekse de algıları duyuları kapatılıp öldürülmeli mümkün olduğunca. Ama bu mantık japon balığını da usulüne göre öldürüp verilmesine olanak sağlıyor. Ki ben bunu da istemiyorum. Size göre sorun yoksa bunda zaten sıkıntı yok siz sadece canlıların yavaş ölmesine karşısınız. Burda tartışıalcak bieşy yok. Burdaki herkes japonların canlı oalrak verilmesine karşıysa sadece işler biraz daha rahatlar. Ben yem olmalarına tümden karşı olur benim gibi kötü hisseder ekseriyet şeklinde yapıyorum yorumlarımı. Ama bu arada diğer canlıları da canlı vermeyin ani ölümlerini garanti altına alın. Kimin hangi şekilde hissettiğine parametre siz olmayın. İnsanlara ve insanlara yakın canlılara göre daha az hissediyor onlar olmasın yani.


Bunları söyler ve bilgisayar oyununa girer.[:)))]
Dayanamadım bu şakayı da ekleyem dedim ltf yazdıklarımla ayrı tutunuz [:D]
İyi geceler[EDIT]Barış,2017-08-05 00:06:07[/EDIT]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

MaviYesilÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 04/05/2007
İl: Antalya
Mesaj: 6873
MaviYesilÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 05 Ağustos 2017 00:21
[QUOTE=Barış][/QUOTE]

İlk mesajımda da söylediğim gibi bunlar benim kişisel düşünce ve muhakemem. Peki siz Artemia'yı canlı yem yapıp, Japonları yapmazken neye göre muhakeme ediyorsunuz. Sizin kişisel açıklamanız nedir bu konuda? Neye göre yapıyorsunuz ayrımı?

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ceyhÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 11/06/2017
İl: Istanbul
Mesaj: 10313
ceyhÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 05 Ağustos 2017 00:50
Bunu tartışıyor olmayı bile algılayamıyorum, canlının yaşama hakkı denemez çünkü insan-memeli-balık-artemia-bitki-bakteri bu uzar gider. Her canlı yaşamak için bir canlıyı yer, sterilize edilmiş taşla beslenen bir insan gösterin ki hayatta kalmış olsun. Vejetaryen, vegan deniyor, bu kişiler steril taşla mı hayatta kalıyor? Keşke mümkün olsa ama değil. Bu başlıkta konu sevilerek beslenen, empati yapılan bir balığın bir diğerine canlı canlı yem yapılması. Ona karşıysan artemia verme demek hem mantık dışı hem de savunulur değil. Bunları etik olarak eş tutmak yanlış, artemiaya karşıysanız steril taşla hayatta kalmalısınız, Sen de et yiyorsun demek konudan tamamen sapmak, et yiyorum evet ama canlı bir hayvanı bağırta bağırta yemiyorum. Umuyorum ki siz de yapmıyorsunuz. Vücudunun yarısı diğer balığın ağzında, hala nefes alan gözleri irileşmiş balık videoları gördüm, o çaresizlik beni kötü etkiledi, bu başlıktaki son mesajımdır, hala anlamayanlara zaten ulaşamayacağım belli ki.

Beğenenler: [T]192768,sangarios[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

BarışÇevrim Dışı

Kayıt: 19/07/2006
İl: Izmir
Mesaj: 1039
BarışÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 05 Ağustos 2017 02:08
[QUOTE=MaviYesil]
[/QUOTE]
Daha önce de dediğim gibi Ufuk bey sizin yaptığınızla aynı şekilde yapıyorum. Daha mantıklı bir gerekçe yok. Hatta mantıklı bile değil. Hisler. Artemia benden çok çok daha az gelişmiş bir canlı Japon balığı gibi gözlerini göremiyorum bana benzer. Canı acıdığında ileri atılamiyor ya da hissedemiyorum insana yakın verdiği tepkileri. Yani kısaca empati kuramıyorum. Benim başından beri savunduğum tek şey doğrunun olmadığı. Yani benim ki doğru onunki doğru şeklinde değilde aslında gerçek doğrunun olmadığı bunu bilerek bunu yapanlara biraz daha yapıcı olmak gerektiği. O diğer canlıları da bizim yem yapma konusuna girdiklerinde haklılık paylarının olması. Bizden tek farkları değer yargıları. Ancak başka bir mesele varki ona da en son değineceğim. Sanırım olayın ayrıntısına mantığına girince özeti anafikrimi vurgulayamiyorum ama ayrıntıya örneklere girmeme rağmen Ceyhun Beye ifade edememişim kendimi mesela.
[:(]
[QUOTE=ceyh][/QUOTE]
Ceyhun Bey sanırım bana diyorsunuz. Aslında benden başka yazan olmadığı için bana dediğiniz kesin ama üzüldüm yani onca yazı yazdım hiç aktaramamisim ulaşamamışım size[:(] Sanırım biraz muhalif gibi yaklasmamdan bile sebeple konuda çok hassas olduğunuz için direk yazdıklarımı pek okumadan ya da pek umursamadan geçiyorsunuz. Defalarca söyledim yine söylüyorum. Japon balıklarının değil canlı yem normalce öldürülmelerini bile normal karsilamiyorum elimde olsa engel olmaya çalışırım. Çünkü değer yargılarım bu şekilde. Hani bunu söylemek bile abes ayıp hatta ama kendimi ifade etmek için yapıyorum Çoğu tür zararsız böceklerin bile ,farkedersem, canını önemserim. Otobüste görsem bazen alır pencereden dışarı atarım . Çocukluğumda kendimi bilmezken köpeklerle uyuyup onlara sarılırmışım. Büyük etken o gibi geliyor antiparantez çocuklara hayvan sevgisi aşılamak lazım. Mesajı da vereyim arada [:D]Sokakta bir köpek görsem sevmeden geçme ihtimalim ya köpekten 'yaklaşma!' işareti almayla olur ya da acelem filan vardır. Yoksa kedi köpek de ayırmam. Evimizde 3 tane kedi var. 2 si diğerinin kızları. Yıllarca muhabbet kuşu besledim. Ürettim de. Kıyamadım satmaya vermeye elimde dogduklarindan. Bir ara 15 civarı oldulardı sanırım bu sebeple. Üst katımizda köpeğimiz var. Tekrar akvaryum kuruyorum başka kaldığım biryerde. Kaplumbağayı gectim İpek böceğimiz bile oldu küçükken. Hayvanları gerçekten çok severim yani küçükken hayalim veteriner olmaktı biraz büyüyünce su ürünleri okuyup akvaryumcu olmaya karar verdim sırf hayvan seviyorum diye tıp okumamak için [:D] Sonra nasıl elektrik elektronik oldu bilmiyorum ama özetle kendime bir eleştiri olarak da ekleyeyim hayvanlarla insanlardan daha rahat iletişim kurabildigimi düşünmüşümdür küçüklüğümden beri. Umarım anlatabilmişimdir kendimi biraz. Konuya dönecek olursak ben canlıların acı çekerek ölmesini filan istiyor olabilir miyim? Bunu savunmuyorum. Benim dediğim o kişilerin antitez olarak söylediği sizinde sinirlerinizi iyice zıplatan artemiayla kurdukları mantıksal bağlantı. Orda mantık olarak doğru bir önerme olduğunu iddia ediyorum sadece. Bunu da açıklamaya çalışıyorum sebepleriyle aklıma hayalime gelen her türlü örnekle metaforla. O insanlarin bizden tek farkları değer yargıları diyorum.
Şimdi gelelim son değineceğim hususa yukarıda Ufuk Beye yazdığım konuya. Bu işin bide toplum-birey sağlığı psikolojisi ya da artık doğru terim herneyse o açısı var. Bu Japon balığını yem olarak veren insanların özellikle canlı olarak verenlerin (birkaç söylediklerini mantıksal açıdan doğru önerme olarak kabul etmekle birlikte) sizden benden daha yüksek ihtimalle diğer insanların sağlığını canının yanmasını daha az onemseyecegini düşünüyorum. Bilimsel arastirma yapilsa beyinlerinde empati bölümünün daha az gelismis oldugu seklinde bahse girebilirim mesela. Kesin değil tabiki ama risk daha büyüktür bana göre. Artemiada bizim duyularimizla algilayamayacagimiz ya da bize yakın olmayan tepkiler olurken Japonda bunlar daha fazla. Gözler ağız burun acıyı yansıtma vs. Atıyorum yüz mimik hareketleriyle ifade ediyor da olsalardı maymunlar gibi daha da çok empati kurardık ama eski konuya dönmüyorum. Sonuçta acı çeken bir canlı var karşında senin net şekilde anlayacağın tepkilerle ve sen bunu umursamıyorsun. 2 karıncanın birbirinin kafasını koparmasindan daha yakın bir örnek bu insana. Bu da o insanların diğer insanlar için daha yuksek POTANSİYEL tehdit olmaları demektir. Kişiye bence böyle yaklaşmak gerekiyor. Mesela artemia örneği verdiğinde kisiye evet haklı olduğu bizimde bazı canlıların canını onemsemedigimizi ,onun da başka canlıları onemsemeyebilecegi,bunun aksine zorunluluğu olmadığını ama onun onemsemedigi canlının insana daha yakın olmasından dolayı bunun psikolojik sorunlar diyebileceğimiz şiddete meyletme normal karşılama vs gibi sonuçlar dogurabilecegini ifade edebiliriz. Cidden çok uzattım öncelikle özür diliyorum. Sanırım yeterince tekrara girdim bundan sonra bende konuya yorum yapmayı düşünmüyorum. Doğru bildiklerimin hepsini yazdım kırdığım üzdüğüm varsa affola. Sağlıklı balıklar [:)][EDIT]Barış,2017-08-05 02:29:10[/EDIT]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Tolga ArslanÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 24/06/2013
İl: Ankara
Mesaj: 1129
Tolga ArslanÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 05 Ağustos 2017 02:57
Şimdi öncelikle şunu söyleyeyim. Doğada bir av avcı ilişkisi vardır. Ceylan hızlı koşarsa aslandan kurtulur. Aslan hızlı koşarsa karnını doyurur. Akvaryumlar doğadan bir parça değildir. Av avcı ilişkisi asla tam olarak kurulamaz. Bence bir hayvanın canlı canlı yenmesiyle boğazının kesilip daha sonradan yenilmesi aynıdır. O yüzden vejeteryan olmayan insanların bu konuda vicdan yapmalarını yersiz buluyorum. Olum bir sondur nasil geldiği pek önemli değildir. Çünkü elinde sonunda olursunuz. Yensenizde olursunuz boğazınız kesilsede. Canlı canlı yenmekle girtlaklanmak arasında fark göremiyorum. O yüzden dana eti verin felan demeyi saçmalık olarak görüyorum. Kendim bir canlı balığı diğer bir balığa yem etmem çünkü bundan zevk alacak yapıda bir insan değilim. Ama.birde tabagimiza gelen baliklari düşünün filelerle yüzlercesi tekneye çekiliyor çırpına cirpina can veriyor. Ve bizlerde onlari afiyetle yiyoruz hatta üstüne limon sikiyoruz hatta bazılarımız rakının yanında şen şakrak yiyor. O yüzden burada duyar kasmak bana göre yanlış. Siz hoslanmiyorsaniz böyle videolar izlemeyiniz. Adama sorarlar balığınki canda ineginki tavugunki degilmi diye. Eğer bir vejeteryansıniz bu konuda istediğinizi söylemekte haklısınız. Ama et yiyen bir insansaniz tartışılacak bir konu değil.

Beğenenler: [T]216964,iamthezeus[/T]
+1: [T]216964,iamthezeus[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

rocknrolla84Çevrim Dışı

Kayıt: 08/11/2016
İl: Istanbul
Mesaj: 91
rocknrolla84Çevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 05 Ağustos 2017 09:25
Vicdan konusunda kesinlikle vejeteryan veya et yiyen insanları ayiramazsiniz. Burada büyük bir yanlışa düşmüşsunuz. Konu her zaman olduğu gibi olması gereken noktadan çok çok ayrı bir yere sapti. Bakın bir daha ve üstüne basa basa söylüyorum burdaki rahatsız edici nokta başka alternatifler varken ve o alternatifler predator tür açısındanda daha sağlıklı iken kalkıp başka bir canlının diri diri parcalatilmasidir. Evet et yiyorum evet vejeteryan değilim ama bu yapılan vahsilige sesiz kalmam gerektiğini göstermiyor. Bu olay ve buna benzer olaylar karşısında her daim karşılaştığım durumlarda tepkimi ortaya koyarım. Bu akvaryumdaki balık içinde böyle sokaktaki yardıma muhtaç kedi köpek içinde veya aç bir insan içinde. Lütfen bu konu hakkında yorum yaparken insanların yeme içme alışkanlıklariyla vicdanlarini kiyaslamayin.

Beğenenler: [T]240260,BETA.4[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ChesÇevrim Dışı

Özel Üye
[C]2,3,192491[/C]
Kayıt: 28/12/2016
İl: Bursa
Mesaj: 2005
ChesÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 05 Ağustos 2017 10:36
Konunun vejeteryan olup olmamakla en ufak bir alakası yok. Müslüman millet olarak Yaradanın bize yememiz için yarattığı hayvanları yemekte en ufak bir sorun yoktur.(Usulüne göre kesilmek veya avlanmak şartı ile) Kimse bunu Piranaya kanlı canlı hayvan vermekle aynı keseye koymamalı bence. Dediğim gibi konu ile uzaktan yakından alakası yok. Konuya gelirsek Canlı yem bende asla vermem. Ne var bunda diye bu durumu doğal dengeymiş gibi düşünenler şunun farkındalar mı çok merak ediyorum. Doğada avcı-av arasında her iki türünde üreyip çoğalabileceği, hayatını yaşayabileceği bir dünya yaratılmıştır. Siz akvaryuma yem olsun diye attığınız hangi hayvan, Yaradan tarafından verilen savunma mekanizmaları ve iç güdüleri ile sağ kalabilir? Demem o ki doğayı bir akvaryumda %100 oranında gerçekleştiremezsiniz. Lakin doğa %100 oranında yüce bir güç tarafından yaratılmıştır. O piranayı veya x bir balığı beslemenin tek yolu bu tarz bir tavır ise bence akvaryumda hiç olmamalı da. Zevk için hiçbir canlıyı öldürmemeliyiz hesabı sorulacaktır.

Beğenenler: [T]197480,Muvahhid[/T]
+1: [T]197480,Muvahhid[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Tunc BerkÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 05/04/2015
İl: Antalya
Mesaj: 14428
Tunc BerkÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 05 Ağustos 2017 10:52
Her iki videoyuda izlersek bunun psikolojik bir olay olduğunun kanaatine varılabilir sanırım. Ortak bir türe verilen iki farklı değer!
[VID]https://www.youtube.com/watch?v=qn8-Cvw-3e4[/VID]
[VID]https://www.youtube.com/watch?v=tMc89aeyeg4[/VID]

Beğenenler: [T]196004,Ibrahim90[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

kdenizÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 12/04/2008
İl: Istanbul
Mesaj: 505
kdenizÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 05 Ağustos 2017 12:31
İnsanoğlu gelişim ve değişim sürecinde faydalanabildiği diğer canlıları fayda şekline göre kullanmayı öğrenmiştir.
Kimini ulaşım, kimini korunma, kimini de gıda olarak. Bunları insanın hayatta kalabilmesi için zaruri davranışlardır diye kabul etmek sanırım hiç birimize yanlış gelmez.
Ancak kabul edilmeyecek bir şey var, oda bazı hayvanları maalesef görsel haz almak adına kullanmaktır. Bunların başındada kuşlar ve balıklar gelmektedir. Temelde asıl problem budur. Herhangi bir hayvanı görsel haz almak adına doğasından koparmak asıl etik harici olan davranıştır. Bu yapıldıktan sonra burada tartışılan konu biraz havada kalmaktadır. Kendi toplumumuz genelinde canlı balığı bir diğerine yem yapmak kabul görmeyebilir. Başka kültürlerde kabul edildiğinde de söylenecek fazla bir şey yoktur. Ülkemizde ve dünyanın bir çok ülkesinde köpekler maymunlar yenmez iken uzak doğuda sıradan bir yemek olarak karşımıza çıkmaktadır.
Şu an akvaryumlarımızda kullanılan yemlerde de bir sürü balık vs canlı kullanılmaktadır. En basitinden tonlarca hamsi çeşitli şekilde başka canlılara yem yapılmak üzere yakalanmaktadır.
Sözün özü olayın temelinde yatar, ne balık ne kuş nede başka bir hayvan temel ihtiyaçlarımızın dışındaki amaçlar için kullanılmamalıdır. Lakin insanoğlunun açlık, bencillik, yok edicilik, vurdum duymazlık vs dürtüleri bu derece yüksek iken ne mümkün.
Balık görmek isteyen denize dalar, kuş sesi dinlemek isteyen ormana, habitatına gider. Keşke herkesin maddi gücü yeterli olsada discusu Amazon' da, frontosayı Tanganyika' da görsek, milyonlarca insanın bir anda gitmemesi şartıyla, amanın, düşündümde (sallama rakam) 10 milyon insanın bir anda Amazon' da olduğunu, yok yok, böyle daha iyi galiba [:)]
[EDIT]kdeniz,2017-08-05 12:35:01[/EDIT]

Beğenenler: [T]192491,Ches[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Çemşük Ailesi 😊Çevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 23/05/2017
İl: Ankara
Mesaj: 593
Çemşük Ailesi 😊Çevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 05 Ağustos 2017 12:34
Biz bakmaya kıyamıyoruz
En ufak yara olsa hastalık olsa
Yada durgun yüzse
Endişe eder, iyileşsin diye
Sağlığına kavuşssun diye ilaç kullanır elimizden geleni yaparız
Çünkü...insanız
Merhametimizin şefkatimizin gereği bu
Aksi.. karakter ve kişilik bozukluğu olsa gerek
Kişinin ailesinden çevresinden gördüğü şiddet veya merhametsizliğin
Ruhunda biriken caniliğin dışa
vurumu..
Ki.. besleyecek hayvanmı bulamadın piranaya kadar
Akvaryumda zaten beslenmez..
En başta sorumsuzluk hata burda zaten
İlla herşeyi abartırız
Çok severiz biz abartmayıda
ALLAH akıl fikir
En başta vicdan merhamet versin hepimize...

Beğenenler: [T]192491,Ches[/T]
+1: [T]192491,Ches[/T][T]196575,Elbosaty[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ChesÇevrim Dışı

Özel Üye
[C]2,3,192491[/C]
Kayıt: 28/12/2016
İl: Bursa
Mesaj: 2005
ChesÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 05 Ağustos 2017 13:11
[QUOTE=kdeniz]. Temelde asıl problem budur. Herhangi bir hayvanı görsel haz almak adına doğasından koparmak asıl etik harici olan davranıştır. Bu yapıldıktan sonra burada tartışılan konu biraz havada kalmaktadır.

Sayın Rahman Bey, söylediklerinizin hepsine katılıyorum. Çok doğru noktalara parmak basmışsınız. İhtiyaçtan fazlasını tüketen bir varlığız ki dünyanın bile sonunu getirmek üzereyiz. Lakin bir hayvan sever olarak da herşeyi doğasında izlemek sanırım yeterli gelmiyor bana. Akvaryumumdaki balıkların elimden yem yemesi, 2 adet 3 yıldır benle olan Saka kuşlarımın ötüşünü dinlemek ve özellikle Atmaca sezonunda kolumda Atmacamın göğsünü okşamak, tüm yıl eve et bile almazken 3 ay boyunca atmacaya et yedirmek benim şu hayattan aldığım en büyük zevkler arasında. Bunları yapmada ben bir sakınca görmüyorum. Tabi önemli nokta, hayvanlara zulüm etmemek, onları kendimizden daha rahat yaşatabilmek için emek ve vakit harcayan insanların artmasını dilemek en doğru şey olacaktır. [EDIT]Ches,2017-08-05 13:23:51[/EDIT]

Beğenenler: [T]197480,Muvahhid[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir